Katalog

8 NİSAN 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ediyor! Başbakan halkı bizden çok iyi anlamış, algılamış... Muhalefeti parmağının ucuyla oynatmış! Ne yazık ki toplumun bir kısmı bunun farkında bile değil... Kimin aklına gelirdi seçim öncesi Ergenekon sanıklarının salıverileceği, “kumpasa geldik” çıkışı, terör örgütü liderinin Pensilvanya’dan paralel devleti yönettiği? 17 Aralık’a dek canciğer kuzu sarması olan hükümetcemaat ilişkisi, bu tuzağın içine CHP ve MHP’nin çekilişi, BDP’nin kıyıdan köşeden, kardeş HDP’yle ilişkisi... İmralı buyruğu, Kandil yöntemi! Daha 4 yıl önce halkoylamasında “yetmez ama evet” diyenlerin bugün birbirlerine selam bile vermemesi... Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy ve öteki operasyonların devletin polisinin, devletin savcısının değil de çetenin işi olduğu... Üstelik buna milliyetçilerin, ulusalcıların, cumhuriyetçilerin, laiklerin inanmaları. Oysa ortak bir güç vardı... Neydi o? AKPCemaat ortaklığı! HHH O dinlemeleri yapan; şafak operasyonlarıyla gazetecileri, generalleri, bilim insanlarını gözaltına alanlar, tutuklayanlar kimlerdi? Devletin polisi ve savcıları... Paralel devletin bürokratı, memuru, yine devletin kurum ve kuruluşlarına nasıl yerleşti? Atamalarla! KPSS sınavlarının önceden verilen yanıtlarıyla, kayırmalarla... Polis akademilerine, askeri okullara sahte sağlık raporlarıyla... Hepsi ama hepsi demokratik seçenek olarak görüldü... Hem Turgut Özal hem Süleyman Demirel hem de Erdoğan döneminde... Kimi zaman çağ atlayan, kimi zaman demokratikleşen Türkiye masalını anlatarak! Sarraf ortaya çıkana dek “havuz medyası”yla “cemaat medyası” aynı başlıkları atıyordu... Çok yazdım, yineleyeyim: “Cemaatin oy oranı yüzde 3 olsa parti bile kurarlar!” CHP sosyal demokrat söylemi unutup cemaat oylarına güvendi... Her şey yerli yerindeydi oysa... Fişlemedişleme sürüyor... CHP milletvekili Hüseyin Aygün “Fişlemenin Kısa Tarihi”ni yazmış. AKP iktidarı 12 yılda, 12 Eylül döneminde yapılan fişlemenin sekiz katını yapmış! AKP hâlâ Türkiye’de birinci parti! Neden? AYM Başkanı Haşim Kılıç’tan Erdoğan’a ‘gayri milli’ yanıtı: Duygusal refleks ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyal medya ağı Twitter’ın özgür bırakılması başta olmak üzere verdiği son kararlarla AKP’yi rahatsız eden Anayasa Mahkemesi’nin Başkanı Haşim Kılıç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milli karar değil, saygı duymuyorum” eleştirisini ‘duygusal refleks’ olarak tanımladı. Erdoğan, mahkemenin Twitter’a erişim yasağını hak ihlali olarak niteleyen ve açılmasını hükme bağlayan kararıyla ilgili olarak “Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymak zorundayız ama saygı duymak zorunda değiliz, saygı da duymuyorum. Twitter ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvurmalarını ben doğrusu milli bulmuyorum. Amerikalı bir şirketin böyle bir savunusu yapılırken bizim milli değerlerimiz bir kenara konuldu” demişti. Askeri Yargıtay’ın 100. kuruluş yılı nedeniyle düzenlenen “Uluslararası Askeri Yargı Sempozyumu”nun açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıç, Erdoğan’ın sözlerinin anımsatılması üzerine “Biz bunları anlayışla karşılıyoruz. Biz ifade özgürlüğünün şok edici, rahatsız edici ve bizleri huzursuz edici boyutlarını her zaman hesap ederiz. Mahkeme bir karar vermiştir ve bu kararın sonucunda da bu tür duygusal birtakım refleksler olabilir” diye konuştu. Bir gazetecinin “Hükümet kanadından kararın gayri milli ol Demokrasi Yalanı... Demokrasisi ve özgürlükleri budanmış, yaşam hakkı elinden alınmış bir toplum... İş dönüp dolaşıp sandığa geliyor... Sandıktan çıkan caka satıyor, ailesini toplayıp “bu zafer benim” diyerek el ele tutuşup halkı selamlıyor... Böyle demokrasiye can kurban! Bunun adı sandık demokrasisidir... Ailecek! Bakın Ağrı’da oylar 15 kez sayıldı, sandıktan BDP çıktı... Bir daha sayıldı, seçim iptal edildi... Haziranda Ağrı’da yerel seçim yapılacak... Yoksulluğun, açlığın içine gömülmüş kentlerimizden birisidir Ağrı... Doğu ve Güneydoğu böyledir... Gece ve gündüz fark etmez oralarda... Zamanın saatleri hep durur. Sessiz akan bir ırmağa benzer çocuklar... Gençler kahvelerde... İşsizlik kol gezmektedir. Gelinciğin yakarışına benzeyen insan gözleri, umutsuzluk, göçler, faili meçhuller, çatışmalar... HHH Çökmüş bir sistem! Şeyhler, ağalar, korucular! Dağa çıkan o çocuklar, kızlar! Ölümler! Sandık demokrasisi mi? Hoyratlığın fırtınaya dönüştüğü, ölümün kol gezdiği, hayatın duraksadığı yıllara dönüp baktığımızda hep devlet çıkar karşılarına. Varsıl ya da yoksul! Aşiret reisi ya da ağa! Yoksulluğun acı suyu insanı derinden vurur, geçmişle geleceğin hesabı yapılmaz... Evet oralarda sadece BDP ve AKP vardır artık... Neden? Bizim solcular bunu hiç düşünmezler... Yarış niçin AKPBDP arasında geçer! Diyelim ki CHP, Ağrı’da, Hakkâri’de, Batman’da niçin yoktur... 1983 seçimlerinde Hakkâri’den iki milletvekili çıkar, MDP’ye avucunu yalatan Necdet Calp’in HP’sinden... HHH Adım gibi biliyorum ki AKP ne yapıp edecek, haziranda yapılacak yerel seçimleri Ağrı’da kazanacak... Paraysa para, kömürse kömür! Vermeyecek BDP’ye Ağrı’yı... Çünkü AKP ayak oyunlarını çok iyi biliyor... Dün söylediğini bugün inkâr YouTube AYM’ye başvurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Twitter kararının ardından, paylaşım sitesi YouTube da, erişim engelinin kaldırılması için avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. YouTube’un avukatı Gönenç Gürkaynak erişim engelinin kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Ayrıca Gürkaynak, Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne de “erişimin engellenmesi işleminin iptali ve yürütmesinin durdurulması” istemiyle dava açtı. Bu arada YouTube’un, erişim engelinin devamına karar veren Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararına da 4 Nisan Cuma günü itirazda bulunduğu öğrenildi. Bireysel başvuru hakkından sonra Anayasa Mahkemesi’nin yapısıyla ilgili bazı eleştiriler olduğunun dile getirilerek Yüksek Mahkeme’nin yapısının değiştirilmesi konusunda endişe duyup duymadığının sorulması üzerine Kılıç, “TBMM’nin iradesidir. İstediği zaman istediği değişikliği yapabilir, bu onların takdir alanı içerisindedir. O değişiklik nasıl olacaksa biz de ona göre hareket ederiz” yanıtını verdi. Gökçek’in ziyareti duğu yönünde bir açıklama geldi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sözleri üzerine de Kılıç, temel hak ve özgürlüklerle ilgili 2004 yılında anayasanın 90’ıncı maddesinde bir değişiklik olduğunu anımsatarak şunları kaydetti: “90’ıncı madde temel hak ve özgürlüklerle ilgili konularda, eğer ulusal yasalarımızla uluslararası anlaşma ve sözleşmelerdeki hükümler arasında bir çatışma olursa, uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin esas alınması gerektiğini söyler. Biz bu çerçevede, eğer böyle bir çatışma varsa evrensel hukukun ilkelerini uygulama gayreti içinde olan bir kurumuz. Dolayısıyla ben, verilen kararların hiçbir zaman milliyetinin, dininin, mezhebinin olmadığı kanaatini taşıyorum. Kararları böyle değerlendiremezsiniz. Bu kararlar evrensel kararlardır. Temel hak ve özgürlükler evrensel değerlerdir ve bu evrensel değerler ölçüsünde verilen kararları da bu şekilde değerlendirmenin yanlış olduğu kanaatini taşıyorum. Şüphesiz ki bu görüşleri ileri sürenler ifade özgürlüklerini kullanmışlardır, ben onları saygıyla karşılıyorum.” Kılıç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in kendisini ziyaret etmesine ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı: “Mahkemenin yakınından geçtiğini telefonla bana bildirdi. ‘Uygunsanız sizi ziyaret etmek isterim’ diye. Biz de ‘Buyurun’ dedik, geldi. Bizim Sayın Başkan ile çok eski bir hukukumuz, tanışıklığımız var. Zaman zaman bu tür uygun zamanlarda bu ziyaretler olur, gelir. Sayın Gökçek geldiği gibi devletimizin, kamu idaresinin çeşitli kurum başkanları her zaman gelir, görüşürüz. Onda herhangi bir mahsur görmüyorum.” Yerel seçim sonuçlarına itirazla ilgili Kılıç, başvuru olması durumunda gerekli çalışmanın yapılacağını dile getirdi. Kılıç, cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili olarak da, “Basında çıkan bu haberlerle ilgili benim hiçbir düşüncem görüşüm ve katkım yoktur” dedi. Hükümet sözcüsü Arınç’tan Anayasa Mahkemesi’ne tepki Durumdan vazife çıkardılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi’nin Twitter yasağını kaldıran kararıyla ilgili olarak “Anayasa Mahkemesi burada durumdan vazife çıkarmıştır. Türk yargı kararlarını hiçe sayan Twitter’a ‘Türk mahkeme kararlarını uygulamayabilirsiniz’ gibi bir güvence vermiş oldu” dedi. Kararın yanlış olduğunu, düzeltilmesi gerektiğini, hükümet olarak ek tedbirler alacaklarını dile getiren Arınç, “sanal âlemin özgür olması gerektiğine” ilişkin eleştirilere ise “Böyle bir özgürlük hayvanlar âleminde bile yok” tepkisini gösterdi. 30 Mart yerel seçimlerinin ardından toplanan ilk Bakanlar Kurulu’nda seçim sonuçları değerlendirildi. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Arınç, Anayasa Mahkemesi’nin Twitter kararını eleştirdi. Anayasa Mahkemesi’nin oybirliğiyle verdiği kararın Anayasa Mahkemesi yasasına aykırı olduğunu belirten Arınç, “Mahkeme, kendi içtüzüğüne, içtihadın oluştuğu alanlarda ve ivedilikle karar alınması gereken durumlarda bakanlık cevabını beklemeden başvurunun esası hakkında hüküm koymuş. Bu 5 Mart tarihine kadar yoktu. Aceleyle içtüzüklerini değiştirmişler ve bu ifadeyi koymuşlar. Anayasa Mahkemesi burada durumdan vazife çıkarmış. Eskiden durumdan vazifeyi başka kurumlar çıkarıyordu. Artık onlar durumdan vazife çıkarmıyor genelde. Kendi konumlarını vazife ettiler” diye konuştu. Twitter ile ilgili özel hayata, kişisel haklara saldırı olduğuna ilişkin 27 mahkeme kararı olduğunu, Twitter’ın 4 tanesini uyguladığını belirten Arınç, “Diğerlerini de istemeyerek de olsa uygulama aşamasındaydılar. Ancak Anayasa Mahkemesi imdadına yetişti. Bu kararla kendi Türk yargısının kararlarını geçersiz kılacak bir sonuca ulaştı. Türk yargı kararlarını hiçe sayan Twitter isimli yabancı şirkete Türk mahkeme kararlarını uygulamayabilirsiniz gibi bir güvence vermiş oldu. Büyük bir koz geçirmiş oldu” dedi. Şikâyetçi olan insanların hukukunu kimin koruyacağını soran Arınç, “Yanlış bir karardır ve düzeltilmesi gerekir. Elbette bu kararı uygulamak durumundayız. Ama mevcut tedbirlere ilave tedbirler de getireceğiz” diye konuştu. Getirileceğini söylediği “ilave tedbirlerin” ne olduğuyla ilgili soruya ise Arınç, “Bir ev hanımının kendi adına sahte bir hesapla porno yayıncılık yapılıyorsa, bunun engellenmesini isterse, bir devlet, bir hükümet bir yargı bu insanın haklı şikâyetini görmezden gelebilir mi? ‘Efendim sanal âlemde her şey yapılabilir.’ Böyle bir özgürlük hayvanlar âleminde bile yok” ifadelerini kullandı. ‘Erdoğan ilk turda seçilir’ AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’den Cumhurbaşkanlığı iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın adaylığı durumunda ilk turda cumhurbaşkanı seçilebileceğini söyledi. Şahin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de başbakan olabileceğini belirtti. Şahin, katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin açıklamalar yaptı. “Eğer Başbakanımız Cumhurbaşkanlığı’na aday olursa, ben de kendilerinin aday olmasının halinde ilk turda seçilebileceğini düşünüyorum” diyen Şahin, Erdoğan’ın Köşk’e çıkması durumunda “sivil vatandaş” haline gelecek Gül’den de yararlanmak istediklerini söyledi. Şahin, “Partiyi birlikte kurduk. Bülent Bey kıymetli bir değerlendirmede bulundu. Dedi ki, Sayın Gül’ü başbakan olarak görmek isteriz, dedi. Benim de hissiyatıma tercüman olmuş oldu” dedi. Şahin, Ankara’da 30 Mart’tan bu yana süren seçimlerde hile tartışmalarıyla ilgili olarak “YSK’nin il seçim kurulundan gelen kararlar sonucunda bu kararı onaylayacağı düşüncesindeyim. Ama olayın üzerine ısrarla gidilerek oradan acaba bir sonuç alabilir miyiz diye zorlamalar yapıldığını düşünüyorum. YSK’nin yasalar neyi gerektiriyorsa ona göre karar vereceği kanaatindeyim” dedi. Şahin, CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş’ın kendisini büyükşehir başkanı olacağı iddiasına “çok kaptırdığını” savundu. Bağımsız Türkiye Komisyonu raporunu açıkladı: AKP’li kadın üyeden AKP’li başkana tepki TBMM Başkanı’ndan ‘Köşk’ yorumu AB’den ‘akil’ uyarı: Haber Merkezi Açık Toplum Vakfı’nın desteğiyle Türkiye’nin AB üyelik sürecini izlemek amacıyla kurulan ve kamuoyunda “Akil Adamlar” olarak da bilinen Bağımsız Türkiye Komisyonu, üçüncü Türkiye raporunu “Avrupa’da Türkiye: Değişimin Kaçınılmazlığı” başlığıyla açıkladı. Başkanlığını 2008 yılında Nobel Barış Ödülü’nü alan eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Athisaari’nin yaptığı komisyonun raporunda, Türkiye’deki otoriterleşme eğilimine yönelik eleştirilere işaret edilerek Türkiye ile AB arasındaki mesafenin arttığına dikkat çekildi. Gezi Direnişi sürecinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “uzlaşmaz bir tepki gösterdiği” vurgulanan raporda, “Gezi Parkı’nın gözler önüne serdiği şey, Türkiye’de müzakere, açıklık ve hoşgörüye dayalı bir siyasi kültürü pekiştirecek yeni bir toplumsal sözleşmeye duyu ‘Bayan istemiyoruz’ sözü istifa ettirdi BİNGÖL (Cumhuriyet) AKP’den Bingöl Belediye Meclisi üyeliğine seçilen Nurten Ertuğrul, AKP’li belediye başkanı Yücel Barakgazi’nin, belediye başkan yardımcılığında ve başkanvekilliğinde kadınlara görev vermeyeceği yönündeki sözleri üzerine istifa etti. İstifayla ilgili basın açıklaması yapan Ertuğrul şunları söyledi: “AKP’li seçilmişler olarak Barakgazi’nin ‘Belediye başkan yardımcılığına ve belediye başkanvekilliğine bayanları getirmeyi düşünmüyoruz’ demesi, toplumun bunu hazmetmeyeceği, bunun dinen ve örfen de uygun olmadığını belirtmesi üzerine istifa kararı aldım. Seçim zamanında gece gündüz demeden toplum, din, örf gibi kuralları gözetmeden kadınları çalıştıran, Nurten Ertuğrul kapı kapı dolaştıran, seçim koordinasyon merkezlerinde gece geç saatlere kadar toplantı yaptıran bir anlayışın, bugün çıkıp kadını geri planda tutmak adına bu tür mazeretleri öne sürmesi tam anlamıyla çelişkidir. Kimse din adına bu çelişkili tutumunun arkasına sığınmasın. Dolayısıyla onurlu ve haysiyetli hiçbir partili kadının bu duruma sessiz kalmayacağını umarak belediye meclis üyeliği görevimden istifa ediyorum.” Çiçek: İster istemez yetki problemi çıkar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, anayasaya göre yetkili cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu bulunmadığını belirterek “Çok yetkili bir cumhurbaşkanı, sorumsuz; çok etkili olmak mecburiyetinde olan bir başbakan var. Bu ister istemez yetki problemi de çıkarır, bir kısım tartışmaları da çıkaracaktır” dedi. Çiçek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin bir sorun olmadığını belirterek “Ortada bir sorun yok, ortada bir merak var. Biz meraktan dolayı ‘ne olacak’ diye tartışıyoruz. İsmi geçen herkes, her göreve layık insanlardır” dedi. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna adı karışan eski dört bakanla ilgili Meclis soruşturması açılmasını içeren dört önerge ile AKP’nin tek önergesinin bugün Genel Cemil Çiçek Kurul’da okunarak bilgiye sunulacağını ifade eden Çiçek, bu konunun içtüzüğe göre bir ay içinde, yani 3 Mayıs’tan önce herhangi bir günde görüşüleceğini kaydetti. Çiçek, komisyonun kurulması durumunda, 9 AKP, 4 CHP, bir MHP ve bir BDP’den olmak üzere 15 kişiden oluşacağını söyledi. Komisyonun çalışmalarını Meclis tatile girmeden önce bitirip bitiremeyeceği yönündeki soru üzerine Cemil Çiçek, bunun komisyonun çabasına bağlı olduğunu belirtti. Aramız açılıyor lan ihtiyaçtır” dendi. Raporda otoriterleşme eğitilimine vurgu yapılırken geçen yıl 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından hükümetin yargı ve poliste atamalar yapmasının “gerçeklerin üzerini örtmek” amacını taşıdığı belirtildi. Raporda, “Soruşturmanın hükümetle Gülen arasındaki anlaşmazlığın alevlenmesinden ancak birkaç hafta sonra başlaması da tesadüf olamaz” değerlendirmesi yapıldı. AB ile müzakere sürecindeki yavaşlamaya dikkat çeken komisyon, “Türkiye de üzerine düşen sorumluluğu üstlenmelidir” görüşünü dile getirdi. Rapor, eski Hollanda Dışişleri Bakanı ve AB Komisyonu üyesi Hans van den Broek, eski İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino, eski Avusturya Dışişleri Müsteşarı Albert Rohan ve Roma Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Nathalie Tocci’in katılımıyla İstanbul’da açıklandı. ‘Hayvanlar âlemi...’ ‘Binalar verilmezse isyan çıkarırım’ MARDİN (DHA) Mardin’in Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, kentin büyükşehir olmasının ardından kapatılan Özel İdare’nin devrettiği taşınmazları geri almak için suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Mevcut belediye hizmet binasının Artuklu Belediyesi’ne devredildiğinin anımsatılması üzerine Türk, “Özel İdare’nin Hazine’ye devredilen mallarıyla ilgili yasal yollara başvuracağım. Hepsini geri alacağım. Hepsi hakkında suç duyurusunda bulunacağım ve taşınmazları geri alacağım. Büyükşehir Belediyesi’nin bina sorunu çözülmezse isyan çıkarırım” dedi.