Katalog

8 NİSAN 2014 SALIHHHH CUMHURİYET SAYFA SPOR 17 OYUNDAN ÇOK OLAYLARIN KONUŞULDUĞU DERBİ GELECEK YILLAR İÇİN TEHLİKE SİNYALLERİ VERDİ ‘Futbol suç unsuru oldu’ GÖRÜŞ ADNAN DİNÇER Futbol Vahşeti! Tüm yaşantımı bu işe ve ülke futboluna adamış olmanın “enayi”liğini yaşattınız bana ve futbol severlere! Bravo! Kazananı olmayan ama kaybedeni belli toplumsal örnek sundunuz egolarınız adına. Doyumsuz ve duyarsız olmanızın hasarı büyük oldu. Milyonlarca Avro’ları size veren kulüp ve tribünlerin içine ettiniz! Siz kimsiniz ki kulüplerinizin, formanızın ve toplumun tepesine çıkıyorsunuz? Melo; sana artık ne icat edersen et, futbolcu olarak bakmayacak bu toplum. Emre; bu ülkenin en önemli futbolcusu olduğunu unutup sadece hınç alma adına bilediğin kafa ve ayaklarına seçtiğin hedefe kilitlenerek takımının başarısını, amacını unuttun. Sahaya Metin Oktay’ın kalbindeki eli adına çıkan Selçuk formanı çıkararak hocana karşı sorumsuzluğunu ne adına verdiğini şimdi daha iyi hatırlıyorsun. Sen Sneijder, bu halinle ne yapsan vitrine girmekle kazanmadın. Volkan ne olursa olsun sana daha sakin olmayı öğretemediler! Ve ötekiler; Bekir, Emenike, Gökhan, Mehmet Topal, Eboue nasıl geldiniz bu oyunlara? Ve siz, başarılı hakemimiz Bülent Hoca, neden ürkek kaldın, duyduklarınla yaşadıklarını görmezlikten geldin eksik uygulama ve tercihlerinle? Direkt kırmızı olan kartların bazılarını sarı ile atlatırken işini kötü yaptın. Bunu sana yakıştıramadım. Korku vardı sanki kuralları tam uygulamada. Ve siz Mancini ile Ersun Yanal... Bunları neden tahmin ederek takımınızı disipline edemediniz? Emre’yi oyundan alsan hatta oynatmasan Melo açığa çıkardı! Lider olduğun bu ligde neden bu kadar pasif kaldın kulübede? Ve Mancini, ilk kez burada mı çalışıyorsun? Hani tecrübe ve kariyerli olma olgunluğu. Selçuk; ne demek forma ve kaptanlık pazubandını çıkarıp teslim etmek! Bugüne gelene kadar verdiğin emek çok mu çabuk vazgeçilecek değerdeydi. Sonuçta futbolcusun ve bir dolu genç “Selçuk”lar o formayı hayal ediyorlar. Oysa sakatlandığında yerde kalman gereken ve son dakikalarda sıkıntı yaşayan takımını düşünerek zamanı pozitif kullanman, uygun değişikliğe zemin hazırlaman gerekmez miydi? Ve sen bacak kadar boyunla rakip takımın otobüsüne taş atıp cam kıran çocuk... Kim söyledi sana böyle yapmanı? Senin futbol ve takım sevgin bu mu? Ve tabii küfürü aidiyet algılamak moda oldu ve tabii tribünler de bunu tercih edince ceza kapıda. Sonuçta Avrupa yolu iyice puslu... İşte öfkelilerin futbolumuza kazandırdığı yeni kimlik budur! Y ‘Şiddet futbolu bitirecek’ er Baku. Mart ayının sonları. Hazar Gölü kenarında spor medyasının sorumlularıyla Lenkeran takımının Türk teknik direktörü Mustafa Denizli bir öğle yemeği yiyor. Masada Türk kadın voleyboluna soluk veren Eczacıbaşı’nın üst düzey yöneticileri de var. Dost sohbetinde söz futbola geliyor ve o tarihte daha birkaç gün önce yarıda kalan Trabzonspor F.Bahçe maçı gündeme oturuyor. Mustafa Denizli, lafı alıyor. Cesurca herkesi eleştiriyor. Sonra biz gazetecilere yönelik bir konuşma yapıyor: “Buradan baktığımda öyle üzülüyorum ki! Nereye gidiyor arkadaşlar Türk futbolu? Bu tehlikeli gidişe ‘Dur’ demek sizlerin de elinizde. Bu lafıma dikkat edin, eğer bu şiddetin, rövanş kültürünün önüne geçilmezse, spor sayfaları eski popülerliğini, sizler de koltuklarınızı kaybedeceksiniz. Haydi sizi bir kenara bırakalım, Türkiye’de şu sıralar 1 numaralı spor olarak gösterilen futbol artık sevilmeyecek. Şiddet futbolu bitiriyor. Bunun önlemini almalıyız. Kim alacak bu önlemleri? Yöneticiler, siz medyayı yönetenler, bizler, hep beraber sahip çıkmalıyız. Lütfen, büyük maç diyoruz, ülke dışında kaç ülkede izleniyor bu maçlar? İlkyarıya dair üst düzey kaç maç sayabilirsiniz?” Mustafa Hoca’nın konuşması aslında “off the record” idi. Yani yazılmaması şartı vardı. Ama Cumhuriyet olarak Türk futbolunun elden gitmemesi adına Mustafa Denizli’nin bu görüşlerini bir manifesto niteliğinde sizlerle paylaşıyoruz. ARİF KIZILYALIN iyi, kötü, çirkin Y ine bir derbi, yine taraftar kavgaları, taşlanan takım otobüsü, futbolcuların kavgası, havada uçuşan sarı ve kırmızı kartlar, tribünden küfürler... Son yıllarda neredeyse ‘olaysız’, ‘kavgasız’ bir derbi izleyemedi futbolseverler... Türk Telekom Arena’da yine bildik, ama klişe tabiriyle ‘Sahalarda görmek istemediğimiz’ görüntülere tanık olduk. Bu kadar kavga ve tartışmanın içinde F.Bahçeli Gökhan Gönül’ün, G.Saraylı taraftarlarca ıslıklanan kaptan Selçuk İnan’ı alkışlaması, yanına gidip moral vermesi derbinin belki de en anlamlı olayıydı. Gökhan bu hareketi için “Maçın atmosferi çok önemli değil. O anda yapmam gerekeni yaptım. Futbolcular sahada birbirlerine destek olmalı” yorumunu yaparak aslında taraftarlara da ciddi bir mesaj verdi. Arena’da F.Bahçe, Aziz Yıldırım, Emre Belözoğlu ve Volkan Demirel aleyhine yapılan ağır küfürlü tezahürat derbinin kötü olayları arasındaki yerini aldı bir kez daha... Peki ya bazı futbolcular... G.Saraylı Melo’nun bir pozisyonda uğradığı faulle acı içinde yerde kalıp kıvranması, ardından Emre Belözoğlu kırmızı kart görünce birden ayaklanıp, ‘pitbull’ yürüyüşü yapıp rakibine dilini çıkarması, eliyle ‘Çık dışarı’ işaretinde bulunması... Milli Takım’da aynı forma için ter döken bazı yerli futbolcuların birbirleriyle girdiği gergin diyaloglar... Tüm bunlar da derbinin ‘çirkin’ tabloları hanesine yazıldı önceki gece... Güya Türk derbisi. Hatta ‘marka değeri’ yalanı arkasında, endüstriyel getiri peşinde koşanlara göre BarcelonaReal Madrid, İnterMilan, G.RangersCeltic derbileriyle de boy ölçüşüyor G.SarayF.Bahçe kapışması. Ama pazar günü sabahın ilk saatlerinden gece yarısına kadar gördük ki, derbinin bizdeki açılımı, ‘şiddet, gerilim, kavga, itişkakış, hile..’ Ve Mustafa Denizli hocanın dediği gibi bu kötü ruh bulaşıcı. Sirayet ediyor, yayılıyor.. Düşünün aracında sarı kırmızı atkı olduğu için bir karı koca linç edilmeye çalışılmış. Ardından F.Bahçe takım otobüsü, devlet karayolunda taşlanmış, yetmedi iki takım taraftarının sopalı kesici aletli kavgasını ayıran polisler bıçaklanmış. Sahanın içi en az dışı kadar çirkin, Muslera, Telles, Drogba, Selçuk, Sow, Kuyt hariç birbirinin üzerine oynamaya çalışıyor futbolcular. Başrollerde Melo ile Emre var... Ve onlara ayak uydurmaya çalışan figüranlar.. Sorarsanız herkes kendine göre haklı. “Kadıköy’de de onlar yapmıştı... Telekom Arena hep böyle.” Sporun o tatlı rövanş kültürü yerini ‘intikam’ duygularına bırakmış. Yarını düşünen yok, ‘kazanalım da nasıl olursa olsun’ görüşü hâkim. Peki niye böyle? Bu soruyu işin uzmanlarına sorduk. Akademisyen ve futbolu ‘futbolken’ yöneten isimler bakın neler dedi? ‘SUÇ YÖNETİCİLERDE’ G.SARAY’DA GÜNDEM SELÇUK Futbol Yalnızca Futbol Değildir Haftaya damga vuran olay G.SarayF. Bahçe derbisiydi. Türkiye’den başka kimsenin izlemediği, yayıncı kuruluşun tüm bir hafta büyük maç diye köpürttüğü, arabada sarı kırmızı atkı var diye insanların linçten döndüğü, maça gelen F.Bahçe otobüsünün taşlandığı bir maçtan ne bekliyorduk ki. Bu maç ülkemizin insanlarının ayrımlaştırılmasının bir başka boyuttaki manifestasyonudur. Son zamanlardaki Trabzon’da oynanan TrabzonF.Bahçe maçları ve uzun bir süredir GalatasarayFenerbahçe arasındaki derbiler hep gerilimli olmuştur. Ama genellikle bu maçlarda gerilim tribünlerden gelirdi. Bu son maçta gerilim oyuncuların bir kısmının arasındaydı. Hatta G.Saray bu gerilimden beslendi. Bu maçta mağlup olduklarında çok şey kaybedecek G.Saraylı oyuncuların gerilimini bir ölçüde anlamak mümkün de, potansiyel 13 puan öndeki Fenerbahçelileri anlamak mümkün değil. Tabii ki gerilim ile provokasyonu birbirinden ayırmak gerekiyor. Belli ki Melo bu maça Emre’yi provoke etmek amacıyla çıkmıştı. Ve amacına ulaştı. Açık ve net belirtmek isterim ki G.Saray sempatizanı olarak Melo’nun SarıKırmızılı formayı giymesinden utanıyorum. Kızgınlığım Melo’ya değil, yönetime. Galatasaray’ın Temel Değerleri adlı kitapçığının hangi değerleri ile uyuşmaktadır Melo’nun yaptıkları? Kazanmak için her şeyin mubah olduğu bir futbol düzenini ben kabul etmek istemiyorum. Futbol yalnız futbol değildir. Maçta topun oyunda sadece 41.40 dakika kaldığı anlaşıldı. Yani 96 dakikanın 54 dakikasında futbol oynanmamış, koşu mesafeleri 100 km’nin üstüne çıkamamış. Bunun iki sebebi var. Birisi olaylar yüzünden maçın sıkı sık durması, birisi de oyun kurallarının emretmesine rağmen bu süreyi maça eklemeyen hakem. Bülent Yıldırım bu maçta çok eleştirildi. Bu yılki üç G.Saray F.Bahçe maçına da verilmesi de bir hataydı. Evet, maçın başında bazı eski hakemlerin tavsiyesine uyarak kart göstermeyerek hata yaptı. Bu tip maçlarda yönetmekten önce maçı kontrol etmeyi düşünmelisiniz. Oyunu geç kontrolüne aldı. Evet, bana göre Melo’yu Emre’yi oyundan ihraç ettiğinde ihraç etmeliydi. Evet, kimse fark etmedi –ben de TV seyrederken fark etmedim– ama Alves’in Drogba’ya köşe vuruşunda yaptığı harekete penaltı vermeliydi. Evet, Emenike’nin faulüne kırmızı kart verilebilirdi. Ama hem bunların hiçbiri siyah/beyaz hata değil, verdiği doğru ve kritik kararlar yukarıda saydıklarımdan kat kat fazlaydı. Gösterdiği hiçbir sarı karta bazen geç derim ama yanlış diyemem. Ve her şeye rağmen maçı sakin yönetti ve maç kontrolünden çıkmadı. Maçtan sonra Rıdvan Dilmen’in hakem merkezli maç yorumunu hayretle izledim. Nasrettin Hoca’nın hikâyesindeki gibi hırsızın –bu durumda oyuncuların– hiç mi suçu yok? Futbolcu olmak hakemlikten anlamayı gerektirmez. Nasıl ki hakem olmak, teknik adamlığın ayrıntılarını bilmeyi gerektirmez ise. Benim hiçbir maçın teknik analizini yaptığımı gördünüz mü? Çirkinliklerle dolu haftadaki güzellik Biliç’in maçtan önce Beşiktaş’ın onursal başkanı Süleyman Seba ile ilgili söyledikleri idi. Bu sorudan sonra sorulan G.SarayF.Bahçe maçıyla ilgili soruya da tam bir spor adamı gibi cevap verdi. Siz Türkiye’de başka bir alan ile de uğraşan, mesela müzik yapan kaç teknik adam tanıyorsunuz? Biliç Türk teknik adamlara örnek olmalıdır. Unutmayalım futbol yalnız futbol değildir. CUMHUR ÖNDER ARSLAN Lider F.Bahçe’yi yenerek camiasını mutlu eden G.Saray’da Selçuk İnan’ın derbide formasını bırakarak oyundan çıkması gündemin bir numaralı maddesi konumunda bulunuyor. Sarı Kırmızılı formayla 2 Süper Lig şampiyonluğu ve 2 TFF Süper Kupa’sı kazanan, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final gören, kaptanlık pazubandını koluna takan Selçuk’un son haftalardaki düşük performansı G.Saraylı bazı taraftarlarca eleştiriliyordu. Özellikle Fatih Terim’le yolların ayrılmasının ardından Mancini’nin oyun sisteminde sürekli farklı bölgelerde görevlendirilen İnan, Türk Telekom Arena’daki bazı maçlarda kendi taraftarınca ıslıklanmıştı. F.Bahçe derbisindeki son gerilim, Selçuk ile G.Saray’ın yollarının ayrılacağı iddialarını gündeme getirdi. AYSAL: BİR SORUN YOK lMancini Selçuk gerilimi hakkında G.Saray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Sarı Kırmızılı camiaya önemli bir mesaj verdi. Selçuk için, Ünal Aysal’ın Mancini’den bilgi istediği; İtalyan teknik adamın “Bir sıkıntı yok, futbolda böyle şeyler olur. Kendi içimizde çözeriz” sözleriyle konunun kapatıldığı bildirildi. Aysal da Selçuk’un hem teknik direktör Mancini hem de bazı taraftarlarla yaşadıklarının büyütülmemesi gerektiğini ifade etti. Bu durumun her futbolcunun başına gelebilecek bir şey olduğunu kaydeden Ünal Aysal, “Bir derbi maçı oynanıyor, yaşanan yüksek adrenalinin sıradan bir tezahürü diyebiliriz. Bu konu bir tedbir gerektirmiyor. Bu nedenle Selçuk İnan’a bir ceza vermeyeceğiz. Ben ortada bir sorun görmüyorum” dedi. Selçuk’un takımdan ayrılmak istediği yönündeki iddialara ise Aysal, “Selçuk’un takımdan ayrılmak istediğine dair bana ulaşan bir bilgi yok” cevabını verdi. G.Saray Kulübü, 108 milyon TL’lik vergi cezasında uzlaşmaktan vazgeçti. lŞENES ERZİK (UEFA ASBAŞKANI): Futbol güzel bir oyun aslında. Ama futbol, günümüzde bırakın güzelliği, oyun olmaktan bile çıktı. Toplumu parçalara bölüyoruz. Otobüs yolda taşlanıyor, içinde atkı olan araçların camları kırılıyor ve daha vahimi bu olaylar, bu zihniyet devam ettiği sürece gelecek yıl da yaşanacak. Yöneticilerin birbirlerini kışkırtmayı bir yana bırakıp, ‘Nereye gidiyoruz’ diye düşünmesinin zamanı geldi, geçiyor bile. Burada en büyük suç Türk futbolunu yöneten insanlarda. Yani bizlerde. Ama maçlardan önce verilen demeçler, taraftarları adeta kışkırtıyor. Benim zamanımda demek istemiyorum ama F.Bahçe’de genel sekreterken o dönemin başkanları ve yöneticileri ayda bir yemek yerdi. Faruk Ilgaz, Selahattin Beyazıt ve Gazi Akınal beyler arasında ayrılık olmazdı. Gündemdeki sorunlar dostluk çerçevesinde çözülürdü. Şimdi kulüp başkanları birbirlerinden uzak durmaya özen gösteriyor. Yine ben TFF Başkanı iken Ali Şen ile yabancı oyuncu konusunda ters düşmüşken, Alp Bey, Ali Bey ve Süleyman Ağabey ile bir ayaya gelir, uzlaşı ortamı sağlardık. Bu görüntüler de topluma mesaj verirdi. Bir yerden başlamalı ve eğitimle, uzlaşmayla bu yarayı tedavi etmeliyiz. ‘KAMPLARA AYRILDIK’' lPROF. DR. TURGAY BİÇER (MENTORSPOR UZMANI): İşin aslına bakarsanız spor daha güzeli üretme yarışıdır, asla ve asla birbirini yok etme savaşı değildir. Ne yazık ki ülkemizde spor kültürünün eksikliğinden dolayı futbol şu an düşmanlık yaratma aracına dönüştü. Bunu yaratan da futbolun aktörleri. Kim bunlar? Yöneticiler, futbolcular, medya.. Özellikle yöneticiler futbolu temizleme niyetinde hiç olmadılar, hep kirlettiler. Sporu sadece ve sadece futbol olarak algıladılar. Futbol da yoruldu ve bunu kaldıramadı. Açıkçası yozlaşmada en önemli etken kazanma kültürünün ön plana çıkıp tüm insani değerleri yok etmesi. Bizi, birbirimize yabancılaştırdılar. Yıllar önce seminerlerde kötüye gidecek demiştim, şimdi de diyorum ki daha da kötüye gidecek. Yoz futbol insanları kamplara ayıracak. Futbol takımı tutma artık suç unsuru olma yolunda ilerliyor. Taraftarlık kültürü şiddet algısı olarak kullanılıyor. Ve spor ne yazık ki zevk ve keyif aracı değil. SELÇUK: HAK ETMEDİM lHer fırsatta G.Saray’a gelmek için büyük fedakârlıklar yaptığını, Sarı Kırmızılı forma adına büyük mücadele verdiğini belirten Selçuk’un F.Bahçe derbisinin ardından yakın çevresine “Ben G.Saray’ın kaptanıyım. Giydiğim formayla G.Saray’da birçok başarı elde ettim. Taraftarlarımızın protestosunu, tepkisini hak edecek bir şey yaptığıma inanmıyorum. Bu yaşananlardan ötürü cidden çok üzgünüm, G.Saray için her zaman elimden geleni yaptım ve bu böyle devam edecek” dediği ifade edildi. Derbi sonrası Selçuk ile yaşadığı diyaloğun büyütülmemesi gerektiğini kaydeden teknik direktör Mancini’nin bugünkü antrenman öncesinde tecrübeli futbolcuyla özel bir görüşme yapacağı öğrenildi. VOLKAN’A TEPKİ: HADDİNİ BİLSİN lG.Saray Yöneticisi Şükrü Ergün, “Derbide olayların maçın önüne geçmesi için özel bir çaba vardı, onun için geçti. Bu, G.Saray’ın galibiyetine gölge düşürmek için sahneye konulan beceriksizce bir oyundan ibarettir. Yaptığı hareketlerden dolayı önce Emre’ye tepki gösterilmeli, ondan sonra isterseniz Melo’yu kınayabilirsiniz. Volkan Demirel aklının ermediği konularda ahkâm kesmeyecek, haddini bilecek!” dedi. DIŞ BASIN: FENERBAHÇE MELO’NUN OYUNUNA GELDİ lG.SarayF.Bahçe derbisinin öncesinde, maç sırasında ve sonrasında çıkan olaylar nedeniyle 29 kişi gözaltına alındı. Polis, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında, 11 kişiyi stada usulsüz giriş yapmak, 6 kişiyi müsabaka düzenini bozmak, 6 kişiyi meşale yakmak, 2 kişiyi spor alanına yasak madde sokmak, 4 kişiyi de aşırı alkollü olarak müsabakaya girmeye çalışmak suçlarından gözaltına aldı. 29 taraftara 1 yıl süreyle spor müsabakalarını izleme yasağı getirildi. MELO’ 29 TARAFTARA 1’ER YIL MEN lABC (İspanya): Melo rakip takımın oyuncusunun sahadan atılışıyla böyle dalga geçti. lL’Equipe (Fransa): Melo’nun oyununa gelen F.Bahçe maçı kaybetti. lDerbide lMarca (İspanya): Kart düellosu şeklinde geçen çift sarı karttan ihraç maçı Sneijder’in mermisi kazandırdı. edilen Melo, otomatik olarak 1 lBleacer Report (ABD): Melo ve Emre’nin maç men cezası alacak. Hakem Bülent proaktif hareketleri maçı gerdi. Yıldırım tarafından ihraç sonrası yaptığı sözlü lESPN (ABD): Gerginlikler G.Saray’ın ve alkışlı protestosu rapor edilen ve bu nedenle de işine yaradı. ‘sportmenliğe aykırı hareket’ten Disiplin Kurulu’na sevk lKicker (Almanya): Derbide sinirler edilecek Brezilyalı oyuncuya ayrıca 1 veya 2 maç men gerildi. Maçtaki kartlar futbolun önüne geçti. cezası çıkabilir. Melo’nun, Emre Belözoğlu’nun ihracı lSportal (Almanya): Boğaz’ın derbisinde sonrası hakemin görmediği bir pozisyonda F.Bahçe adrenalin yüklü futbolcular maçın durmasına kalecisi Volkan’a dönük yaptığı el hareketini TFF neden oldu. Hukuk Müşavirliği TV görüntüsünden Disiplin l ZARAR YÖNETİMDEN Derbi öncesi Samandıra Can Kurulu’na sevk edebilir. Bu gerçekleşirse Bartu Tesisleri’nin önünde F.Bahçeli bir grubun saldırısına Melo bir kat daha ceza uğrayan ve aracı büyük hasar gören Serkan Okumuş alabilir. Y U B EK L E Y E N T ‘KAOS ÖN PLANDA’ L İK E EH isimli taraftarın zararını G.Saray yönetimi karşılayacak. SÜLEYMAN GÜLTEKİN’İ YİTİRDİK lFoto muhabirliğinin duayen ismi, yıllardır G.Saray’ı takip eden, Türkiye Spor Yazarları Derneği İstanbul Şubesi Asbaşkanı gazeteci Süleyman Gültekin dün geçirdiği kalp krizi sonucu 48 yaşında hayata gözlerini yumdu. Tercüman, Fotospor, Son Havadis, Meydan ve Akşam gazetelerinde de görev yapan 1966 Malatya doğumlu Gültekin, 1999 yılından bu yana Sabah Gazetesi’nde çalışıyordu. Süleyman Gültekin evli ve iki erkek çocuk babasıydı. Gültekin’in cenazesi bugün Kocamustafapaşa Sümbül Efendi Camii’nde ikindide kılınacak namazın ardından Beylikdüzü Gürpınar Yenikavaklı Mezarlığı’nda toprağa verilecek lDR. LEVENT BIÇAKCI (ESKİ TFF BAŞKANI): Kişileri, kurumları tek tek eleştirmeyeceğim. Eğer ortada böylesine büyük bir problem varsa, hepimiz hatalıyız. Önemli olan bundan sonra ne yapılabilir? Burada iş sporu yönetenlere düşüyor. Sporun en önemli markası futbolu kaybetme noktasına doğru hızla ilerliyoruz. Ne pahasına olursa olsun kazanma arzusunun spor ruhunu kirletmesine izin vermemeliyiz. Futbol, futboldan gelen eğitimli kadrolar tarafından yönetilir ve benimsenen prensiplerden, takım farkı gözetmeksizin vazgeçmezsek önümüzdeki yıllarda keyifli derbiler seyredebiliriz. Yoksa, rövanş kültürü ile iş daha da kötüye gider. Yurtdışından Türk derbisini izlemeye kalkanlara gerilim, kaos satamazsınız.