04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2014 SALI 4 HABERLER CHP’li Tezcan: AKP’nin baskı yapması manipülasyonun parçası Aynen Öyle!.. Siyah zemin üzerine sarı ışık verildiğinde hissedilen kasveti çağrıştıran, güneşin ısıtmayıp ısırdığı, tehditkâr aralıklı bulutların sırıttığı bir mart günüydü. Bilmem kaç yüzüncü kez Beyoğlu’nda eski İnci Pastanesi’nin olduğu binanın karşısında kafamı kaldırıp baktım. Sonra kendi kendime sordum: Acaba başkaları şu benim gördüğüm binayı hangi gözle görür? Kişioğlu, karşısındakiyle ilgili bu soruyu kendine sıkça sormuştur: Acaba nasıl görüyor? Bu sorunun ardına “beni, ailemi, yaptığım işi, ya da ülkemi” nesnesini takmak mümkündür. Bunlar arasında, en çok sorulan ise “acaba biz Türkleri nasıl görüyorlar?”sorusudur. Malum biz Türkler nasıl göründüğümüz konusunda çok meraklıyızdır. HHH Bu konuda çok meraklı değildim, ta benim gördüğüm, algıladığım yönetim ile dünyanın algıladığı arasında, şimdilerde kapanmış, uçurum kadar fark olana dek. Nasıl göründüğümüz konusunda ipucu oluşturacak olayı ise geçen hafta öğrendim. Pakistan’da geçen olayın baş kahramanı kendisi henüz bir şeyin farkında olmayan Muhammed Musa. Muhammed Musa şu anda, borçlarını ödemedikleri doğalgaz hattını kesmek için evlerine gelen görevlileri taş yağmuruna tutan Musa ailesinin bir ferdi olarak hakkında polis memuru Kaşif Muhammed tarafından tutulmuş zapta dayanılarak ağır ceza mahkemesinde, adam öldürmeye teşebbüs suçundan 12 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Ne var ki, Muhammed Musa daha konuşmayı bile beceremeyen 9 aylık bir bebek. Duruşmaya çıktığında yargıçların durumu görmelerine avukatlarca savunması yapılmasına, aileye verilecek cezadan muaf tutulmasının istenmesine karşın mahkeme, kararını soruşturmanın sonunda vereceğini söylüyor ve kefaletle serbest bırakılmasına karar veriyorlar, ama bebek Muhammed’in bu hafta içinde yapılacak ikinci duruşmada da hazır bulunmasına karar veriliyor. Mahkemenin bu akıl sır almaz kararının bir de gerekçesi var: Suçun vasfı. Her ne kadar Pakistan’da cezai ehliyetin başlangıç yaşı 7’den 12’ye çıkarılmışsa da Muhammed Musa terör sanığı olduğu için bundan yararlanamıyor. HHH Velhasıl dostlar, Pakistan’da dokuz aylık bir bebek, biberonuyla mahkeme huzuruna çıkarılıp terör suçundan yargılanabiliyor; bebeği karşılarında gören hâkimler saçmalığa son verecek yerde, yargılamayı sürdürüp bebeği ancak kefaletle, o da bir sonraki duruşmada hazır olması şartıyla serbest bırakabiliyor. Değerli okurlarım söyler misiniz bana, bu olayı öğrenen insanlar, Pakistan hakkında ne düşünürler? Çağdaş dünyadan bir insanın bu olayı öğrendikten sonra Pakistan’a ve Pakistanlılara saygı duyması mümkün müdür? Kuşkusuz bütün Pakistanlılar o mahkemenin yargıçları, ülkenin yöneticileri kadar angıt değillerdir. Kuşkusuz Pakistanlılar arasında ince, demokrat, kültürlü, hünerli, herkesin örnek alacağı, benzemek isteyeceği insanlar vardır. Kuşkusuz genellemelerle bir ulusu, bir toplumu suçlamak aptallıktır. Ama bütün bunlar yine de demokratik ülkelerin insanlarının, Pakistan hakkındaki küçümseyici, hor görücü düşüncelere kapılmasını engelleyemez. Bırakın o demokrasileri, siz bu haber üzerine, dost ve kardeş Pakistan’a nasıl bakıyorsunuz? Dışarıdan bizi nasıl görüyorlar diye sorarsanız. Ekmek almaya çıkan çocuğunu terörist diye polisine vurdurtup öldürten, tasfiye etmek istediği Genelkurmay başkanını teröristlikle ömür boyu hapis cezasına çarptıran, bedava eğitim isteyen çocuğu terörist diye tutuklayan, seçim ortamında Facebook ve Twitter’ı yasaklatan, 3.5 yaşında bir bebeğin havuzda boğulması üzerine dehşet derece iğrenç tepkiler koyanların yaşadığı bu Türkiye’ye bakınca insanlar ne gibi bir görüntü algılarlar? 9 aylık çocuğu terörist diye yargılayan Pakistan ile aynı görüntüyü, değil mi?Aynen öyle! Bu eylem ile başka nasıl bir görüntü bekleyip isteyebilirsiniz ki?.. Planlı YSK kampanyası AYŞE SAYIN ANKARA Seçim sonuçlarına itirazlar nedeniyle gözlerin çevrildiği Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararlarını etkilemeye dönük AKP’den gelen açıklamalara ana muhalefet partisi CHP isyan etti. CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, AKP’nin kurulu manevi baskı altına alarak “planlı bir manipülasyon” süreci yürüttüğünü belirterek “Yargıçları baskı altına alıp AKP aleyhine çıkacak sonuçları önlemeye çalışıyorlar” dedi. CHP’nin, 6 bin 240 tutanakta hatalı işlem ve usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Ankara’daki seçimlerin iptali için yaptığı başvuruyu görüşecek olan YSK’nin kararı öncesinde, AKP yöneticilerinin kurulu hedef alan açıklamaları sürüyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun, bir başkan ve 6 asil üyeden oluşan YSK’de “3 paralel üye olduğu” yönündeki açıklamasının ardından dün de Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, YSK’nin il seçim kurulu kararına uyarak CHP’nin başvurusunu reddedeceğini ileri Tezcan, AKP’nin kurulu manevi baskı altına alarak “planlı bir manipülasyon” süreci yürüttüğünü belirterek “Yargıçları baskı altına alıp AKP aleyhine çıkacak sonuçları önlemeye çalışıyorlar” dedi. sürmesi dikkat çekti. AKP kanadından gelen YSK’yi etki altına almaya yönelik açıklamalara ise kritik Ankara kararını bekleyen CHP’den tepki geldi. CHP’nin hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, YSK’nin Ankara ile ilgili başvurularını en geç 15 gün içinde sonuçlandırmasını beklediklerini ifade etti. Seçim kurullarına yaptıkları başvuruların ardından AKP’den YSK’yi baskı altına almaya dönük arka arkaya açıklamalar geldiğine dikkat çeken Tezcan, “AKP’nin yapmaya çalıştığı; hukuku çalıştırmaz hale getirmek, yargıçları manevi baskı altına alıp aleyhlerine karar çıkmasını önlemek” dedi. AKP’nin birçok yerde il ve ilçe seçim kurullarına müdahale ederek kendi lehine sonuçlar çıkardığına dikkat çeken Tezcan, şimdi de itiraz başvurularını nihai karara bağlayacak olan YSK’nin baskı altına alınmaya çalışıldı ğını ifade etti. AKP’nin “planlı bir manipülasyon”la kurulu etkilemeye çalıştığını ifade eden Tezcan, “AKP’nin yaptığı; yargıdan çıkabilecek hukuka uygun kararları, manevi baskıyla kendi lehine çıkartmak. Bunun da sonuçlarını birçok yerde görmeye başladık. Mesela Muş’un bir beldesinde sonuçlar bu şekilde değişti” dedi. Başta Ağrı’daki seçimler olmak üzere AKP’nin istediği sonucu alana kadar oyları saydırdığı ya da itirazlarını sürdürdüğüne dikkat çeken Tezcan; Soylu ve arkasından Mehmet Ali Şahin’in arka arkaya yaptığı açıklamaların YSK’yi “kontrol etme ve yönlendirme” amacı taşıdığını ifade etti. AKP’nin istediği kararları vermeyen kurumları hedef haline getirip itibarsızlaşma taktiği izlediğine işaret eden Tezcan, “Bunun son örneğini Twitter kararı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin hedef alınmasında gördük. Başbakan ‘saygı duymuyoruz’ dedi. Şimdi benzer bir tavır YSK’ye karşı yürütülüyor, yargıçlar bu şekilde baskı altına alınıyor” görüşünü dile getirdi. CHP’NİN BAŞVURUSUNA RET Üsküdar için YSK’ye gidiyor İstanbul Haber Servisi İstanbul İl Seçim Kurulu, CHP’nin Üsküdar seçimlerinin iptal edilerek yeniden yapılması yönündeki başvurusunu dün bir kez daha reddetti. Kararda sandık kurulu üyeleri tarafından oy pusulaları ve zarflarının mühürlenmediği, oy çuvallarının ağzının açık ve mühürsüz olduğu ve oyların seçim güvenliği sağlanmadan ilçe seçim kuruluna götürüldüğü iddialarının somut delile dayanmadığı ve kanıtlayıcı kayda değer delillerin sunulmadığı belirtildi. İstanbul İl Seçim Kurulu “Seçim kurulunca özellikle tüm maddi hatalar, kaydırmalar, sandık sonuç tutanakları ile birleştirme tutanakları arasındaki kısmen karşılaşılan aykırılıkların giderilmiş olması, itiraz edenin itiraz dilekçesinde numarasını bildiği sandıklardan ve sandık sonuç tutanaklarından bu itiraz kapsamında incelenmeyenlerin İlçe Seçim Kurulu 2014/37 sayılı kararına konu edilmesi nedeniyle reddedilmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır” gerekçesini sundu. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN YSK Başkanı: Yargı görevi yapıyoruz [email protected] Y Diğer ilçeler üksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili iptal başvurusunun sorulması üzerine, anayasanın YSK’ye birkaç görev verdiğini, bunlardan birisinin seçimlerin yönetimi, diğerinin ise yargı görevi olduğunu söyledi. YSK’nin seçimlerin yapıldığı akşama kadar idari görevlerini tamamladığını anlatan Güven, şunları söyledi: “Seçimlerden sonra şu anda yapılan iş yargı görevidir. Takdir edersiniz ki tüm mahkemeler, yüksek yargı bakmış olduğu davalarla ilgili açıklama yapmaz. Basın bizden açıklama bekliyorsa şu aşamada beklemesin. Çünkü her dosyanın bir tarafı var. Onlardan öğrenebilirler.” Öte yandan AKP’nin YSK’deki temsilcisi Şeref Malkoç, CHP’nin Ankara Anakent Belediyesi seçimleriyle ilgili itirazlarının bugün veya yarın karara bağlanabileceğini söyledi. Hukuk profesörleri Teziç ve Feyzioğlu Ankara’daki şaibeli seçim sonrası YSK kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne dava açılabileceğini belirtti ‘Yargı sessiz kalamaz’ ALİCAN ULUDAĞ İl Seçim Kurulu’nun kararının ardından CHP Üsküdar Belediyesi başkan adayı İhsan Özkes, itirazlarını Yüksek Seçim Kurulu’na taşıyacaklarını söyledi. CHP İstanbul İl Başkanlığı da Kağıthane’deki usulsüzlüklerle ilgili olarak sahtekârlık yapıldığı gerekçesiyle İl Seçim Kurulu’na yapılan başvurunun sonuçlanmasını beklediklerini, ret kararı çıkması durumunda YSK’ye müracaat edeceklerini belirtti. İl Başkanlığı ayrıca Küçükçekmece için seçimlerin iptali konusunda YSK’ye başvurduklarını, Esenyurt’ta ise ilçe yönetiminin hem İl Seçim Kurulu’na hemde YSK’ye müracaat ettiğini açıkladı. Bu arada AKP Avcılar İlçe Başkanlığı da Avcılar 1. ve 2. İlçe Seçim Kurulu’na ilişkin itirazlarının reddedilmesi üzerine YSK’ye başvurdu. Başvuru dilekçesinde Avcılar’da sandıklardan çıkan oyların yeniden sayılması ve seçimin yenilenmesi istendi. Köyceğiz elden ele İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde AKP’nin itirazı üzerine 3. kez sayılan 39 sandıktan, AKP adayı Kamil Ceylan’a 10 bin 240, CHP adayı Salih Erbay’a ise 10 bin 227 oy çıktı. CHP’nin ilçe seçim kuruluna itirazı sonucu yinelenen sayımda, bu kez Erbay 4 oy farkla birinci oldu. AKP’nin itirazı üzerine 39 sandık yeniden sayıldı. Bu kez de Ceylan, Erbay’dan 13 oy fazla aldı. Erbay, “Akköprü’de sandık başkanını çuvalla yalnız başına giderken jandarma yakalamış. Bu konuda elimizde tutanak var. Bunlarla beraber Yüksek Seçim Kurulu’na müracaat edilecek” diye konuştu. Beko: En şaibeli seçim İstanbul Haber Servisi DİSK Genel Başkanı Kani Beko yerel seçimlerde halkın yarıdan fazlasının hırsızlığa, baskılara, kaderinin tek bir kişinin dudakları arasında olmasına onay vermediğini söyledi. 30 Mart seçimlerinin Türkiye tarihinin en şaibeli ve adil olmayan seçimlerinden birisi olarak tarihe geçtiğini söyleyen Beko, “Yolsuzluklarla dolu bir seçim sonucunda AKP’nin 2009’dan beri kesintisiz devam eden yükselişi durmuş, seçmen sayısındaki artışa rağmen resmi olarak en az 2 milyon 229 bin oy kaybettiği görülmüştür” dedi. CHP, o oyları sordu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Aytun Çıray, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Ankara’da iptal edilen oyların partilere göre dağılımını ve en çok hangi partinin oyunun iptal edildiğini sordu. Çıray, Keçiören’de 27 bin 266, Çankaya’da 15 bin 75, Mamak’ta 14 bin 635, Sincan’da 13 bin 426, Yenimahalle’de 12 bin 96, Etimesgut’ta 10 bin 126, Altındağ’da 9 bin 646 oyun geçersiz sayıldığı bilgisini verdi. ANKARA Başkentte CHP adayı Mansur Yavaş ile girdiği seçimleri “şaibe” iddiaları arasında Melih Gökçek’in kazanmasının ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılıp yapılamayacağına ilişkin tartışma çıktı. AKP, YSK kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne gidilemeyeceğini savunurken hukukçular, açık kapı bıraktı. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç, YSK kararlarına açılacak dava karşısında yargının sessiz kalamayacağını belirterek Cumhuriyet’e şunları söyledi: “Bu sessiz kalmamamın kapısı da Anayasa Mahkemesi’nden geçiyor. YSK’nin kararlarına itiraz etmişler, sonuç alamıyorlar. İç hukuk yolları tüketilmiş. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunurlar, Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda bir karar vereceğini umuyorum. Çünkü ihtilaflı bir durum veya kamu vicdanını rahatlatacak sonuç çıkması için kapı açabilir. Hukuki imkân var. Anayasa şikâyeti, bir yerde seçme hakkının sonuçlarının adil olması konusunda bir yol izleme imkânına sahip. YSK’nin kararının adil ve dürüst olmadığı görüşü, endişesi var. Bu açıdan da Anayasa Mah İÇTİHAT YOK Anayasanın “Seçimlerin genel yönetim ve denetimi” başlıklı maddesinde “Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz” deniliyor. Anayasa Mahkemesi’nin görevlerini anlatan 148. madde, bireysel başvurular konusunda yeşil ışık yakıyor. Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa’nın bireysel başvuruları düzenleyen 45. maddesinde ise “Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz” denilerek bir istisnaya işaret ediliyor. Seçim sonuçlarına ilişkin bireysel başvuru yapılırsa Anayasa Mahkemesi ilk kez böyle bir konuda karar verecek. O nedenle daha önce bu konuda bir içtihat yok. AKP, Yalova’da iptal buşvurusu yaptı Haber Merkezi AKP Yalova Belediyesi başkan adayı Yakup Koçal, 6 oyla CHP’nin kazandığı seçimin iptali istemiyle YSK’ye başvurdu. Geçersiz oyların açılması için yaptıkları başvurunun reddedildiğini söyleyen Koçal, seçmen olmaması gerekenlere oy kullandırıldığını da tespit ettiklerini ve bununla ilgili de “Tam hukuksuzluk” gerekçesiyle iptal istemli başvuru yaptıklarını söyledi. kemesi sessiz kalamaz. Sessiz kalırsa dahi en son müracaat yeri AİHM’dir.” Böyle bir davanın ilk olacağını vurgulayan Teziç, aynı zamanda siyasi partiler ve YSK için bu konuda bir belirginlik ortaya çıkacağını söyledi. Hukukta belirsizlik olmayacağını dile getiren Teziç, “Belirliliği yargıçlar yaratmak zorundadır. Buranın altını çizmek istiyorum. Hukuk devletinde belirsizlik olmaz, yargı da bu sürecin taşıyıcısıdır. Belirlilik olur. Yargı bugün içinde bulunduğumuz olaylarda hukuk devletini ayakta tutma sorum Hukuk devleti için... luluğunu taşımaktadır. Siyasilere güvenip güvenmemek ayrı bir konudur ama yargıya güvenmek evrensel bir ilkedir. Bizim de Türk vatandaşları olarak hukuka inanma ihtiyacımız var. Hukuka inanma ihtiyacımız Anayasa Mahkemesi’nden İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne kadar giden bir süreçtir” görüşünü kaydetti. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, YSK kararlarına karşı bireysel başvuru davasına ilişkin daha önceden bir içtihat olmadığını belirtti. Feyzioğlu, “YSK kararları anayasada nihai gibi AYM içtihat yaratabilir gözükse de bireysel başvuru daha sonraki düzenleme olduğu için bir içtihadı yok gibi. Bekleyip göreceğiz. Anayasa Mahkemesi, son dönemde Türkiye’nin önünü açıyor. Bu çerçevede siyasete girmeyen, salt evrensel hukuk kapsamında kalan kararlar verdiği sürece önünü de açmaya devam edecektir. AYM, bu konuda içtihat yoluyla hukuk yaratacak. Zaten en üst mahkemelerin içtihat yoluyla hukuk yaratması da beklenen bir durumdur. Yeter ki siyasete girmesin. Yani anayasayı değiştirmeye, siyasi görüşlerle eğip bükmeye kalkmasın” dedi. Bir iptal de Niğde’de Yurt Haberleri Servisi Niğde’nin Altunhisar ilçesine bağlı Keçikalesi beldesinde 6 zihinsel engellinin oy kullandığı, 1 kişinin ise 2 kişiyi tehdit ederek yerlerine oy kullandığının tespit edilmesi üzerine il seçim kurulu buradaki seçimleri iptal etti. Keçikalesi beldesinde seçimleri MHP adayı AKP’nin 6 oy önünde kazanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle