05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NİSAN 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’nin 4 eski bakanla ilgili yenilediği soruşturma önergesinde rüşvet tanımı dikkat çekti 5 ‘Bağzı’ menfaatlar Emniyet’te Cemaate 198 soruşturma EMİNE KAPLAN Okurlardan birkaç gün izin istiyorum. Salı günü görüşmek üzere. HDP’DEN CHP’YE KÖŞK İÇİN İTTİFAK MESAJI: MECLİS TV’NİN YAYIN YAPMADIĞI GÜN GÖRÜŞÜLECEK Soruşturma önergesi CHP’nin verdiği önergelerle birlikte Meclis TV’nin yayın yapmadığı 5 Mayıs Pazartesi günü görüşülecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Efkan Ala, 17 Aralık operasyonu sonrasında cemaate yönelik Emniyet’te 425 müfettişin 43 ilde toplam 198 ayrı soruşturma yürüttüğünü açıkladı. Ala, 839 polisin soruşturulduğunu, 562 personelin görev yerinin değiştirildiğini, il dışına tayin edilenlerin ise 2 bin 316 kişi olduğunu ifade etti. Bakan Ala, AA’nın Editör Masası’nın sorularını yanıtladı. Ala, cemaatin hükümetin desteği sayesinde büyüdüğünü itiraf ederken “Bu tür yapılara, İslami hassasiyetleri olduğunu düşündüğümüz cemaatlere devlet içerisinden herhangi bir olumsuzluğa karşı gövdemizi ortaya koymuşuzdur” dedi. 477 polisin daha görev yeri değiştirildi VAN / BURSA (Cumhuriyet) Türkiye’yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Emniyet’te görevden almalar sürüyor. Van Emniyet Müdürlüğü’nde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi, çevik kuvvet ve karakollarda görev yapan 390 amir ve polis memurunun görev yeri değiştirildi. Van Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan, “Normal bir değişiklik” dedi. Bursa’da da asayiş, terörle mücadele ile kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüklerinde görevli 87 polis memurunun daha görev yeri değiştirildi. Yapılan son düzenleme ile Bursa’da 17 Aralık operasyonunun ardından görev yeri değiştirilen polis sayısı 737’ye ulaştı. ANKARA 4 eski bakanla ilgili daha önce verdiği soruşturma önergesinde yalnızca “görevi kötüye kullanmak” ve “nüfuz ticareti” suçlamalarına yer veren AKP, önergeyi yenileyerek TBMM Başkanlığı’na sundu. Önergede, Zafer Çağlayan hakkında “Kaçakçılıkla Mücadele Yasası’na muhalefet, resmi belgede sahtecilik, rüşvet”; Muammer Güler hakkında “resmi belgede sahtecilik, nüfuz ticareti, rüşvet, gizliliğin ihlali”; Egemen Bağış hakkında “nüfuz ticareti ve rüşvet”; Erdoğan Bayraktar hakkında “nüfuz ticareti, görevi kötüye kullanma” iddialarının soruşturulması istendi. Önergede, rüşvet iddialarıyla ilgili “Rıza Sarraf’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatlar” ifadesinin kullanılması dikkat çekti. 76 AKP’linin imzasıyla verilen soruşturma önergesinde, eski bakanlarla ilgili şu iddialara yer verildi: Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: Sarraf’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatlar karşılığında; bu şahsın İran’a altın ihracatı yapması işlerinde imtiyaz sağladığı, Gana’dan kaçak yollarla yurda sokulmak istendiği iddia edilen 1.5 ton altınla ilgili adli ve idari soruşturmaları engelleyerek altının Dubai’ye çıkışını sağlamaya çalıştığı. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler: Sarraf’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatlar karşılığında; bu şahsın araçlarına trafikte emniyet şeridini kullanma imtiyazı verdiği ve adı geçen şahıs için koruma polisi görevlendirdiği; bu şahısla birlikte gözaltına alınan bazı şüphelilerin ve yakınlarının yasaya aykırı olarak istisnai yoldan Türk vatandaşlığına geçirilmesini sağladığı; bu şahısla ilgili adli veya istihbari çalışma yapılıp yapılmadığının araştırılması için talimat verdiği; bu şahsın usulsüzlükleri hakkında basında çıkacak haberlerin engellenmesi için girişimde bulunduğu... Eski AB Bakanı Egemen Bağış: Sarraf’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatlar karşılığında; bu şahsın turizm belgeli bir otel kiralama girişimi ile yakınlarına vize alınması işleri için aracılık ettiği; bu şahısla ilgili bir soruşturma olup olmadığı yönünde araştırılma yapılmasını sağladığı; bu şahsın faaliyetiyle ilgili haber yapılmasının önlenmesi için girişimlerde bulunduğu. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar: Bir suç örgütünün yönetici ve üyelerine sağlanan ve miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı menfaatlar karşılığında; imtiyazlı imar planları onaylattıkları; imar planlarına aykırı olarak yapılan bazı projelerin usulsüzlüklerine göz yumdukları ve denetimlerden sorunsuzca geçmelerini sağladıkları; bu eylemlerin bir kısmının Bayraktar görevde iken ve bilgisi doğrultusunda gerçekleştirildiği, ayrıca bakanlıktan iş alan bazı şirketlerin yemek işlerinin yakınlarının ortağı olduğu şirketlere verilmesi için tavassut ettiği... İstanbul Haber Servisi 17 Aralık soruşturması kapsamında Fatih Belediyesi çalışanlarına yönelik yeniden yazılan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. 21 şüpheli 11 Kasım’da hâkim karşısına çıkacak. Fatih Belediyesi’ne yönelik 31 şüpheli hakkında “rüşvet almak ve vermek” ve “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlamalarıyla hazırlanan ve İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “usul eksiklikleri” gerekçesiyle iade edilen iddianame dün aynı mahkemece kabul edildi. Savcı Ekrem Aydıner, bu kez 21 şüpheli hakkında iddianame düzenledi. 31 olan sanık sayısı, 10’u hakkında takipsizlik kararı verilerek 21’e düşürüldü. İlk iddianamede 14 olaya yer verilirken yeniden yazılan iddianamede 9 olay yer aldı. İddianamede, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in kardeşi Sebahattin Demir hakkında “ruhsatsız silah” ve “yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” suçlarından 2 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Diğer sanıklar hakkında ise 4 yıldan 65 yıla kadar değişen hapis cezaları talep edildi. 38 sayfalık iddianamede, sanıklar hakkında “rüşvet almak ve vermek” ve “Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlarından cezalar talep ediliyor. İlk iddianamede mahkeme heyeti bazı eylemlere ilişkin delillerin gösterilmediği ve suçlamaların tam olarak açıklanmadığını belirtmişti. Şüpheli ve olay sayısı düştü İLK İDDİANAME KABUL EDİLDİ Yaşar Kemal kimliğinde bir adaya varız AYŞE SAYIN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığı halinde, muhalefet partileri arasında “ittifak” olup olmayacağı tartışılırken HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, seçimin ikinci tura kalması halinde ittifaklar yaşanabileceğini belirterek “CHP’den bizlerin de desteğini alacak, örneğin Yaşar Kemal kimliğinde bir aday olabilir” görüşünü dile getirdi. Hükümetle yürütülen “çözüm süreci” nedeniyle, BDPHDP blokunun, aday olması halinde Erdoğan’a “örtülü destek vereceği” yönündeki yorumlara karşın, HDP ilk turda kendi adayını çıkaracak. Ancak seçimin ikinci tura kalması durumunda özellikle muhalefet partilerinin “örtülü ittifaklara” yönelebileceğine dikkat çekiliyor. CHP’nin bu süreçte çıkaracağı aday ve “ittifak partnerleri” de önem kazanacak. Çözüm süreci nedeniyle Kürt seçmenin aday olması halinde Erdoğan’a oy vereceği görüşüne katılmadığını belirten Kürkçü, “Çözüm sürecini sadece Erdoğan’la ilişkilendirmek doğru değil. Sonuçta çözüm süreci bir devlet projesi. Yani Erdoğan gidince, süreç biter diye düşünmemek gerekir” dedi. Kürkçü, “Size sıcak gelebilecek bir aday kim olabilir?” sorusuna ise “Tamamen örnek olarak söylüyorum, yani aday olsun anlamında değil, ama örneğin Yaşar Kemal kimliğinde bir aday olabilir. Siyasi duruş, kimlik olarak Yaşar Kemal’in anlayışında bir isim olabilir” değerlendirmesinde bulundu. 19 Mayıs’ta cezaevine girecek Kılınç için BDP, Bozdağ’la görüşecek 5 BİN 600 ‘KISITLI’ İNCELENECEK İkizler için erteleme talebi MAHMUT LICALI ANKARA İkiz bebekleri doğmadan önce PKK’li birine kitap sattığı için hakkında 25 ay hapis cezası verilen Mülkiye Demir Kılınç’ın infazı ertelenmezse 5 aylık Lorin ve Özgür’le 19 Mayıs’ta cezaevine girecek olması vicdanları yaralarken; BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Kılınç’ın cezasının ertelenmesi için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’la görüşecek. Satış temsilcisi olarak çalıştığı Mezopotamya Kültür Merkezi’nde bir müşteriye Nâzım Hikmet, Elif Şafak, Abdülbaki Gölpınarlı, Kâzım Karabekir ve Michel Foucault’un kitaplarını satan Kılınç, bu kişinin “kaçakçılık ve terör örgütüne üyelik” suçundan yakalanmasının ardından “örgüte yardım” suçlamasıyla yargılanıp 25 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. BDP’li Buldan henüz 5 aylık bile olmayan bebeklerin cezaevine girmesinin engellenmesi için Bozdağ ile görüşerek infazın ertelenmesi için çalışma yapılmasını talep edecek. Dün Bozdağ’ın makamında olmadığı için görüşemediğini ifade eden Buldan bakanın uygun olduğu an bu konuyu kendisiyle görüşeceğini belirtti. Buldan, yaşanan bu durumun Türkiye açısından çok olumsuz bir örnek olduğunu ifade etti. Kılınç hakkında bir dosyayı Adalet Bakanlığı’na ilettiğini ifade eden Buldan, bu konuda bir an önce Adalet Bakanlığı tarafından önlem alınması gerektiğini kaydetti. Mevcut mevzuata göre Yargıtay’ın onadığı cezanın infazının ertelenebileceğini dile getiren Buldan, bu kararın hukuken de ahlaken de yanlış ve tartışmalı olduğunu kaydetti. YSK Hatay’da da AKP’yi üzmedi HATAY (Cumhuriyet) CHP’nin kazandığı Yalova ve BDP’nin kazandığı Ağrı’da AKP’nin itirazları üzerine seçimlerin iptal edilmesinin ardından yine AKP’nin itirazı üzerine Yüksek Seçim Kurulu (YSK) CHP’nin kazandığı Hatay’da da inceleme yapılmasına karar verdi. AKP, 5 bin 600 kişiye “Kısıtlı oldukları halde oy kullandırıldığını” iddia etmişti. CHP’nin Hatay Belediye Başkanı adayı Lütfü Savaş, rakibi AKP Hatay Milletvekili Sadullah Ergin’e 3 bin 389 fark atarak 30 Mart yerel seçimini kazanmıştı. AKP, seçmen listelerine kayıtlı asker, zihinsel engelli ve yurtdışında ikamet eden kişilerin oy kullandığı, bunların dışında ölmüş kişilerin yerlerine de oy kullanıldığını iddia ederek YSK’ye itiraz etmişti. YSK, AKP’nin itirazını kabul etti. YSK’nin bu kararı Hatay İl Seçim Kurulu’na dün iletildi. İl ve ilçe seçim kurullarında görevli bazı hâkimlerin seçimin ardından izne ayrılması nedeniyle tespit çalışmalarına başlanamadı. Dün göreve çağırılan hâkimlerin dönmesiyle birlikte tespit çalışmalarına başlanacağı belirtildi. Tespit çalışmalarında seçim kurulları, 5 bin 600 kişi hakkında oy kullanma hakkı olup olmadığı yönünde detaylı bir inceleme yapacak. Seçimin iptal edilip edilmeyeceği kararını YSK verecek. Düzce emniyet müdürü istifa etti DÜZCE (Cumhuriyet) Düzce Emniyet Müdürlüğü görevine 8 Ocak’ta atanan Ayhan Buran (50) görevinden istifa etti. 4 çocuk babası Buran’ın istifası Emniyet’te büyük şaşkınlık yarattı. Buran, dün sabah toplantıda ailevi nedenlerle istifasını bildirdi. Buran’ın eşi geçen kasımda lösemi nedeniyle yaşamını yitirmişti. Kılıçdaroğlu ‘Hazine garantisi’ yönetmeliği ile ilgili araştırma önergesi vereceklerini söyledi Listede Gül var Erdoğan yok Haber Merkezi ABD’li TIME dergisinin her yıl düzenlediği “yılın en etkili 100 ismi” listesi için oylamalar sona erdi. 2014 listesinin “liderler” kategorisi için Türkiye’den Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan aday gösterilirken listede sadece Cumhurbaşkanı Gül yer aldı. “2014’ün En Etkili 100 İsmi” arasından yeni bir oylama yapılarak 2014’ün ‘yılın kişisi’ belirlenecek. Ancak listede son söz yine derginin editörlerine ait olacak. ‘Türkiye ateşe atılıyor’ İmralı’ya MİT GÖRÜŞMELER 48 GÜN SONRA YENİDEN ÇİĞDEM TOKER ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Borç Üstlenimi Yönetmeliği” adıyla, büyük altyapı projelerine getirilen Hazine garantisi konusunda, haftaya TBMM’de araştırma önergesi vereceklerini açıkladı. “Türkiye, ekonomik olarak ateşe atılıyor” diyen Kılıçdaroğlu, konuyu bütün yönleriyle tartışmak üzere bir araştırma komisyonu kurulmasını isteyeceklerini söylerken “İlgili bakanın gelip Meclis’te hesap vermesi gerekiyor” dedi. Sorularımızı yanıtlayan CHP lideri, AKP iktidarının geçmişten ders almadığını söyleyerek, “Maalesef bu tablo, Türkiye’nin geçmişteki eski krizli günlerine geri döneceğini gösteriyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’nun gündeme dair mesajları şöyle: Ekonomimize güvenmiyorlar: Eğer ekonomi çok iyi olsaydı uluslararası finans kuruluşlarından bu krediler sağlanabilirdi. Bu yönetmelik bize iki şeyi gösteriyor: Yabancı bankalar ekonomiye güvenmiyor ve projeleri “fizıbl” bulmuyorlar. Borç Üstlenim Sözleşmesi’nin kimlerle yapıldığı, Hazine’nin ne kadar borç altına sokulduğu belli değil. Resmi Gazete’de ilan edilmeyecek. Bu, bütçenin “samimiyet ilkesi”ne aykırıdır. İhaleyi yandaşa veriyorsunuz, orada havuz hesabı oluşturup para aktarıyorsunuz. İhaleyi alan firmalar kredi bulamayınca da onlara garanti veriyorsunuz. Böyle bir sistemin dünyada örneği yok. Vergilerimizle ödeyeceğiz: Bu yönetmelikle Hazine “Batarsa paranızı ben ödeyeceğim” diyor. Bu da faturanın doğrudan vatandaşa çıkması demektir. Başbakan bu parayı doğrudan kendi cebinden ya da oğlunun banka hesabından ödemeyecektir. Ödeyeceği yer 76 milyon Cumhurbaşkanı adayı: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, iktidar muhalefet çekişmesi konumuna taşınması doğru değil. Bu konudaki doğru soru, “Türkiye’yi temsil edecek kişi hangi niteliklere sahip olmalı?”dır. Adaylık konusunu elbette somutlaştıracağız. Ama bunun zamanlamasını iyi yapmak gerekiyor. Kendi aramızda konuşup tartışmamız; ondan sonra oturup karar vermemiz gerekiyor. Sadece benim veya MYK’nin değil Meclis grubumuzun da görüşlerini almak gerekiyor. Ağustosa epeyi zaman var. Bugünden aday ismi zikretmek çok doğru değil. yurttaşın vergileridir. Hazırlığı başlatıkları araştırma önergesi ile Hazine’nin ne kadarlık bir yük altına sokulduğunun sorulacağını belirten Kılıçdaroğlu; yönetmeliğin yargıya götürülme koşullarının da hukukçularca incelemeye alındığını vurguladı. CHP lideri, “Borç Üstlenimi Yönetmeliği” kapsamına giren proje ihalelerinin tamamının “şaibeli ve adrese teslim” olduğunu da belirterek İzmit Körfez Geçişi kapsamındaki İstanbulİzmir otoyolunun yakından incelenmesi gerektiğini söyledi. Tarihimizle yüzleşmeliyiz: 1915 olaylarının ne kadar dramatik olduğu herkesçe biliniyor. Başından bu yana amacımız, tarihçilerce incelenip somut gerçeklere dayalı belgelerle topluma sunulması, konunun “sıcak siyaset” içine konulmamasıydı. Meclis’te iki yasama dönemi önceki bu deklarasyona bütün partiler katılmıştı. Mesela, Ermenistan’a devlet arşivleri açılmadı, oradaki kayıtların da açılması lazım. Ölenler sadece Ermeniler değil. Orada karşılıklı bir kırımın olduğu biliniyor. 1915’te hayatını kaybedenlerin tamamı im DİYARBAKIR/ VAN (Cumhuriyet) BDP’nin Diyarbakır Lice’de karakol yapımına karşı başlattığı çadır nöbeti sürüyor. BDP’liler, gece boyunca terör örgütü PKK ve Öcalan lehine slogan attı. Van’da da BDP İl Başkanlığı önünde toplanan kalabalık Van’a 60 kilometre uzaklıktaki Oğuldamı köyüne giderek inşaatı devam eden karakolu protesto etti. Karakol protestoları paratorluk vatandaşı. Kimliği, inancı ne olursa olsun, onlara ve torunlarına taziye bildirmek olağanüstü bir olay değildir. Herkes kendi penceresinden yorum yapacaktır ama soğukkanlı bakmak lazım. Her ülke kendi tarihiyle yüzleşiyor. Biz de yüzleşmeliyiz. Bağış kampanyası şeffaf olmalı: Seçim mevzuatımızda cumhurbaşkanı adayları konusunda Hazine yardımı ya da buna özel bir bağış sistemi yok. Mevcut bağış sınırlarına dair madde geçerli olacaktır. Büyük olasılıkla, aday kendisi bir bağış kampanyası açar. Destekleyen kişiler de yasanın öngördüğü sınırlarda bağışlarını yapar. Tabii, bunun çok şeffaf yürümesi lazım. Bir internet sitesi açıp banka hesap numarası açılır. Kimin ne kadar yatırdığı belli olur. Seçim harcamaları da oradan finanse edilir. Bu arada dikkat çekmek isterim; yasada orantısız bir düzenleme var. Parasal katkı için sınır var ama ayni katkılar için yok. Mesela, birine on uçak, 300 otobüs tahsis edilebiliyor. Gül ve MİT Yasası: Demokrasiden ve öz gürlükten söz eden bir Cumhurbaşkanı’nın MİT Yasası’nı parlamentoya geri göndermesini bekleriz. Ama Sayın Gül bunu yapmaz. Kendisini seçen iradeye bağımlılıktan kurtulamıyor. yasası rötarı MAHMUT LICALI ANKARA Çözüm süreci kapsamında İmralı’yla yapılan görüşmelere yasal statü tanıyan MİT Yasası’nın geçen hafta TBMM’de görüşmelerinin sürmesi nedeniyle devlet heyetinin görüşmeyi bir hafta ertelediği ifade ediliyor. Bu nedenle BDP heyetinin de İmralı’ya gidişinin devlet heyeti henüz görüşme yapmadığı için bu hafta sonuna alındığı kaydedilirken TBMM’de kabul edilen düzenlemeye göre MİT’in her türlü terör örgütüyle görüşme yapması yasal statü kapsamına alınıyor. Çözüm süreci kapsamında İmralı’da yapılan görüşmeler bir yılı aşkın süredir devam ederken ilk kez bu kadar uzun bir süre BDP heyeti adaya gitmedi. 30 Mart’ta yapılan yerel seçimler öncesi 9 Mart’ta İmralı’ya giden BDP heyeti o günden bugüne seçimlerin ardından görüşme taleplerini hükümete iletmesine karşın bugüne kadar bir görüşme yapmadı. Bu hafta sonu BDP heyetiyle görüşmelerin yapılması beklenirken görüşmelere 48 günlük ara verilmesinin nedeninin MİT yasası olduğu ifade ediliyor. Seçimlerin ardından MİT yasası gündeme alınmış ve geçen hafta söz konusu düzenleme TBMM’den geçmişti. Yasa Köşk’te onay bekliyor. İmralı’yı BDP heyetinden önce ziyaret eden devlet heyetinin MİT Yasası’nın en azından TBMM’de kabul edilmesini beklediği ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle