05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NİSAN 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 Vicdan mı dediniz? Mülkiye Demir Kılınç, ikiz bebekleri Özgür ve Lorin’le... Bir imza da sen ver: İkiz bebekleriyle hapse girmesin! Hukuk ve adaletin artık ne anlama geldiğini bilmediğim, anlayamadığım bir dönemde yaşıyoruz. Evet, bir paralel adalet, bir paralel hukuk sistemi var bu ülkede. Ancak şimdiye dek işbirliği içinde olan ve ortak hareket eden TayyipGülen paralelliği değil sözünü ettiğim.. Hayır başka bir paralellik, başka bir ikilik, başka bir ikiyüzlülük bu: Örneğin, milyarlarla, evdeki çelik kasalarla götüren değil, baklava çalan “hırsız” oluyor; adam öldüren değil de parasız eğitim isteyen “terörist” sayılıyor; namus ahlak deyip karısını delik deşik eden herif, genci döve döve öldüren polis nedense bir türlü “katil” diye suçlanamıyor… Sesini duyurabilenler ve iktidar yanlıları için ayrı, sesini duyuramayanlar ve iktidar karşıtları için ayrı bir hukuk ve infaz sistemi var. Ve vicdan hiç ama hiç yok! Daha önce duymuş, okumuş olabilirsiniz. Hatta Cumhuriyet’te Esra Açıkgöz’ün ayrıntılı röportajından onun öyküsünü izlemiş olabilirsiniz… Ne kadar yazılsa, ne kadar söylense yine de azdır. Ben susuyorum, sözü Mülkiye’ye bırakıyorum. HHH Ben Mülkiye Demir Kılınç. Eğer bir mucize olmazsa, 19 Mayıs 2014’te ikiz bebeklerim Özgür ve Lorin’le beraber cezaevine gireceğim. Sebebi ise, kitaplara konu olacak kadar trajikomik ama bir o kadar gerçek. Satış temsilcisi olarak çalıştığım Mezopotamya Kültür Merkezi’nde her zamanki gibi kitap sattığım bir günde hayatım karardı. Bir müşteriye Nâzım Hikmet’in, Michel Foucault’nun, Noam Chomsky’nin, Abdülbaki Gölpınarlı’nın, Elif Şafak’ın, Turgenyev’in, Kâzım Karabekir’in kitaplarını sattım. Hiç olağandışı bir durum yoktu. Kâbus, kitapları sattığım kişinin polis tarafından yakalanıp “kaçakçılık ve terör örgütüne üyelikle” suçlanmasıyla başladı. Ben de sırf bu kişiye kitap satışı yaptığım için kaçakçılıkla suçlandım. Nikâhımdan bir gün önce gözaltına alındım. Sonrası dava süreci... Bir yandan mahkemeler sürerken bir yandan ben hayatımı kurmaya devam ettim. Masumiyetimden o kadar emindim ki, mahkemelerin sonucunda bir yanlışlık olduğunun ortaya çıkacağını adım gibi biliyordum. Mahkeme yüzünden gecikse de evlendim, hayatıma devam ettim. Ve hakkımda 18.5 ay hapis kararı çıktığını öğrendiğimde ikiz bebeklerime hamileydim. Karar açıklandıktan sonra ne düşüneceğimi bilemedim. İlk aklıma gelen henüz 2 aylık olan iki bebeğim oldu. Hâlâ da gözümü kırpmadan onları düşünüyorum. Dışarıda Özgür ve Lorin’e bakacak kimsem yok. O yüzden yanımda götürmem gerekecek. Nereye konacağımız belli değil; Bakırköy mü, Gebze Cezaevi mi? Bakırköy olsa daha iyi olacak. Kendimi o şekilde avutuyorum. Bebeklerin gelişim dönemi cezaevinde geçecek. Bebeklerimin prematüre doğması ve yaşadığım yoğun stres sonucu sütümün kesilmesi, bebeklerin bakımının daha özenli olmasını gerektiriyor. Emekleyecek yerleri bile yok. İhtiyaçları olan mamayı bulabilir miyim, bulamaz mıyım, onun kaygısı içindeyim. Hayatımın elimden kayıp gitmemesi için çabalarken benimle ve daha da önemlisi Özgür ve Lorin bebeklerle dayanışmak için başlatılan bu imza kampanyasını duyunca içim umutla doldu. Bu kadar insanın bizim derdimize ortak olması bana cesaret verdi. Ceza dosyasında delil sayılabilecek, suç unsuru olabilecek en ufak bir somut kanıt olmamasına rağmen verilen cezanın, haksız ve vicdandan uzak bir karar olduğuna inanıyorum. Bu insani durumu gündemleştirmeye, varsa bir çıkış yolu bulmaya çalışmak çok emek gerektiren bir süreç. Sizin değerli emeğinizin bizimle birlikte olacağından hiç şüphem yok. Kampanyaya atacağınız bir imza, internette yapacağınız bir paylaşım ya da bu konudan bir komşunuza bahsetmeniz bizim için çok değerli. İstiyorum ki Özgür ve Lorin kimsecikler duymadan hapse girmesin. İstiyorum ki herkes bu bebeklerin hikâyesini bilsin, henüz vakit varken yetkililer sesimizi duysun. Desteğin ve dayanışman için şimdiden teşekkür ederim. Sevgilerimle… Turgut Çeviker rölyef davasını kazandı 16 bin TL ödeyecekler Kültür Servisi Turgut Çeviker’in, “Çarşamba KitabıI” adlı eserinde yer alan, Nilgün Gencer imzalı minyatür resmin, Samsun Çarşamba Belediyesi tarafından izin alınmaksızın kullanmasına karşı açtığı dava sonuçlandı. 2008 yılından bu yana süren davanın sonucunda, belediye Çeviker’e 16 bin 54 TL tazminat ödemeye mahkum edildi. Dava şimdi Yargıtay aşamasında. Minyatür sanatçısı Nilgün Gencer’in “Çarşamba KitabıI” için yaptığı, türkünün rivâyetini aktaran resmi, AKP’li Çarşamba Belediyesi tarafından Kerim Dinçel’e rölyef olarak yaptırılmış ve belediye, Yeşilırmak’ın Doğu Yaka istinad duvarına bu rölyefi yaratıcısından izin almaksızın astırmıştı. Eski Kültür bakanlarının katılımıyla gerçekleşecek CHP’den TÜSAK sempozyumu İDSO kOnSerİnİn SOlİStİ IStvan varDaİ İDİ Çoksesli müziğin EGEMEN BERKÖZ iyileştirici gücü Ülkenin içinde bulunduğu alacakaranlıkta yitip gitmiyorsak sanata borçluyuz bunu. Şiire, resme ve özellikle çoksesli evrensel müziğe. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın (İDSO) Fulya Sanat Merkezi’ndeki 18 Nisan konserinden çıkarken iyi ki gelmişim diyordum kendi kendime, çünkü gerçekten özellikli ve çok nitelikli bir konserdi. İki 19. yüzyıl bestecisinin birer yapıtı yer alıyordu konserin izlencesinde. Yüzyılın ilk yarısında yaşayan Mendelssohn da, ikinci yarısında yaşayan Dvorak da dinlediğimiz yapıtlarını ülkelerinden uzakta, başka ülkelerde, üstelik o ülkeden ve o ülkenin müziğinden esinlenerek bestelemişlerdi. Çek besteci Dvorak (18411904) 2. Viyolonsel Konçertosu’nu Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunduğu sırada, “Yeni Dünya’dan” adlı 9. Senfoni’sinin ardından yine Amerika’da bestelemiş. Yapıt, bestecinin ülkesinin yanı sıra bulunduğu ülkenin müziğinden de izler taşır. Alman besteci Mendelssohn (18091847) ise 4. Senfoni’sini bestelemeye İtalya gezisinde başlamış, Berlin’de tamamlamış. İtalya’nın mavi göğünün, denizinin, müziğinin etkisi altında bestelediği bu yapıtına bestecinin verdiği ad da zaten “İtalya”. Konserin ilk bölümünde dinlediğimiz Dvorak 2. Viyolonsel Konçertosu’nun solisti 28 yaşındaki genç Macar çellocu Istvan Vardai yaşıyla ve çalışıyla 3 yıl önce aynı yaştayken yitirdiğimiz Benyamin Sönmez’i anımsattı bana. Onun gibi tutkulu bir çalış biçemi olan Vardai’nin adını, kazandığı ödüllere, birlikte çaldığı orkestra ve şef u Yaşıyla ve çalışıyla 3 yıl önce aynı yaştayken hayatını kaybeden Benyamin Sönmez’i anımsatan 28 yaşındaki genç Macar çellocu Istvan Vardai’nin ismini, kazandığı ödüllere, birlikte çaldığı orkestra ve şeflere bakılırsa çok duyacağız. lere ve daha da önemlisi Dvorak Konçerto’daki yorumuna bakılırsa, gelecekte çok duyacağız sanırım. Macaristan’da yaşayan ve çok yakın geçmişte yaşamını yitiren ünlü İtalyan şef Claudio Abbado’nun 2011’den bu yana müzik asistanı ve yardımcı orkestra şefi olan Alpaslan Ertüngealp’in ayrıntıları vurgulayan, incelikli yönetimi altındaki İDSO da, hem Vardai’ye eşliğinde, hem de konserin ikinci bölümünde seslendirilen Mendelssohn’un 4. Senfoni’sinde çok iyiydi. 19 Nisan Cumar tesi akşamı da Pe ra Müzesi’nin Mehmet Mestci’nin sanat yönetmenliğinde düzenlediği Küçük Gece Müzikleri’nin nisan konseri aynı duyguları yaşattı bana. Müzenin ikinci katında “Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar” sergisinin tabloları arasındaki konserde Çağatay Akyol (arp) ile Cem Önertürk (flüt), Bora Akyol (klarinet), Özgür Baskın (keman), Nurperi Yücesoy (keman), Barış Uluçınar (viyola), Onur Şenler (viyolonsel) ve Umur Koçan’dan (kontrbas) oluşan Ankara Filarmoni Orkestrası Solistleri, Cras, Rossini, Weber ve Ravel’in ülkemizde az bilinen, birbirinden güzel yapıtlarını seslendirdiler. Kültür Servisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kültür Platformu, 27 Nisan Pazar günü İstanbul’da, The Plaza Otel’de tüm gün sürecek Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) Sempozyumu düzenliyor. Ercan Karakaş, Fikri Sağlar gibi eski Kültür bakanlarının katılacağı sempozyumun açılışında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata da olacak. Zeynep Altıok Akatlı’nın moteratörlüğünde yapılacak “Devletin Sanat Kurumları ve TÜSAK” başlıklı ilk oturumda eski Kültür Bakanlığı Müsteşarı Murat Katoğlu, eski Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Yücel Erten ve eski CSO Müdürü Hasan Hüseyin Akbulut konuşmacı olarak yer alacak. Vecdi Sayar’ın yöneteceği “Sanat Alanlarına Kamu Katkısı Nasıl Olmalı?” başlıklı ikinci oturumun konuşmacıları eski İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yön. Orhan Alkaya, Andante Dergisi Genel Yayın Yön. Serhan Bali, MSGSÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Burcu Pelvanoğlu ile MSGSÜ öğretim üyesi Tuğçe Tuna. Cem Erciyes’in yöneteceği “Sivil Toplumun Çözüm Önerileri” başlıklı son oturumda ise CHP Parti Meclisi üyesi ve eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar görüş ve önerilerini aktaracak. 25ALİBEBEK ‘Küçük hanımlar, beyler’ festivalde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Devlet Tiyatroları’nca (DT) bu yıl 10’uncusu düzenlenen “Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali”, Ankara’da başladı. Pek çok ülkeden gelen dünya çocukları Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde şarkılar söyledi, dans etti. Türk çocukları da dünya çocuklarının coşkusuna ortak oldu. Festivalin açılışı kapsamında ilk olarak pek çok ülkeden gelen çocuklar, DT Genel Arkadaşlarımız Sonay ve Mahmut Gündüz’ün biriciği Müdürü Mustafa Kurt ile birlikte Anıtkabir’i Ali dünyaya ziyaret etti. Ata’ya saygı duruşunda bulu“merhaba” dedi. nan minikler, Ata’nın mozolesine çelenk Özgür ve mutlu bir yarına de bıraktı. Daha sonra Genel Müdür Kurt, seninle güleceğiz Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı. Ali bebek. Daha sonra çocuklar CüCEM TVÇayyolu ilanlar3x15YeniSoz 12/27/13 3:18 PM Page 1 neyt Gökçer Sahnesi’nden başlayarak HOŞ GELDİN! Arcadium’a kadar Jandarma Komutanlığı Bandosu eşliğinde kortej yürüyüşü gerçekleştirdi. Diğer ülkelerden gelen çocuklar da şarkılar söyleyip dans ettiler. (24.04.2014) CÇalışanları Jodie Foster kadın arkadaşıyla evlendi Kültür Servisi Hollywood yıldızı Jodie Foster, fotoğrafçı ve oyuncu kız arkadaşı Alexandra Hedison ile evlendi. 51 yaşındaki Foster’ın, 44 yaşındaki Hedison’le geçen yazdan bu yana birlikte olduğu belirtildi. Geçen hafta gerçekleşen evlilikle ilgili ayrıntılı bilgi verilmedi. Oscar’lı oyuncu Foster, geçen yıl “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” aldığı Altın Küre Ödülleri’nin töreninde duygusal bir konuşma yapmış, ünlülerin eşcinsel olduklarını bir basın toplantısı ya da TV programında açıklamaları yolunda bir talep olduğunu söylemişti. FarKINdaYIZ İnternet haberin doğru adresİ habercem.com Erkan D. Zing’in Genel Yayın Yönetmenliği’nde tarafsız ve doğru habercilik anlayışı ile okurları ile buluşuyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle