04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 NİSAN 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Başbakanı, bakanları Yalova sokaklarında sıkça göreceğiz. Ancak ne yapalarsa yapsınlar, insanlık onuru parayı ve siyasi gücü yenecektir. Bize oy vermeyen Yalovalılar bile yapılan haksızlığın, mağduriyetimizin farkında. Bu sefer bize oy verecekler. Geçmişte de Yalova’da İbrahim Uzun, Bilecik’te Yaşar Tüzün yenilenen seçimlerde rakiplerine fark attılar. Bu kez de aynısı yaşanacaktır.” ‘Ter’ göndermesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’nin 94. kuruluş yıldönümü nedeniyle verilen resepsiyona, Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Ermeni soykırım iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamaları damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Meclis bahçesindeki Kurtuluş Savaşı’nın üç boyutlu canlandırıldığı ses ve ışık gösterisine, “Terli olduğu için” katılamayacağını belirtirken, “Başıma ne geliyorsa terden geliyor” sözleri Erdoğan’ın “terleyen cumhurbaşkanı” tarifine gönderme olarak yorumlandı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in 23 Nisan resepsiyonuna Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı. İlk kez tören salonu yerine, Meclis ana binasındaki şeref salonunda gerçekleştirilen resepsiyona, Erdoğan ve Gül’ün bu kez eşsiz gelmeleri dikkat çekti. Liderler, birbirleriyle karşı karşıya gelmezken, yalnızca Cumhurbaşkanı Gül, Bahçeli ile tokalaştı. Daha önceki resepsiyonlarda bir araya gelip sohbet eden Gül ve Erdoğan’ın da hiç bir araya gelmemeleri dikkat çekti. Erdoğan, gazetecilerle sohbet ettiği sırada, korumaları Gül’ün geldiğini duyurdu. Gül ise kısa süre sonra salondan ayrıldı. Cumhurbaşkanı Gül, resepsiyondan ayrılırken, TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı’nın havai fişek gösterisini anımsatarak “Kalın efendim” demesi üzerine, “Çok terliyim. Seyahatlerim var. Terli çıkınca hasta oluyorum. Zaten ne geliyorsa bu terden geliyor başıma” dedi. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili olarak “Protokol cumhurbaşkanı değil, terleyen, koşan, koşturan cumhurbaşkanı” tarifi yapmıştı. Meclis Başkanı Çiçek de AKP’den dört eski bakanla ilgili soruşturma önergesini değiştirmesini isteyip istemediği yönündeki soruya “Mühim olan işin soruşturulmasıdır ve soruşturulacak. Geri kalanın önemi yok” yanıtını verdi. Bir gazetecinin “Ama uyarılarınız ol Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerinin katılmadığı 23 Nisan resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın hiç bir araya gelmemesi dikkat çekti Köşk Yarışının Mini Provası: Yalova Yüksek Seçim Kurulu’nun kararıyla Yalova’da belediye başkanlığı seçimleri iptal edildi. Seçim, 1 Haziran’da yenilenecek. Yalova’da yapılacak yeni seçim, hem zamanlaması hem de siyasi dengeler bakımından, ağustosta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir mini provasına dönüşecek gibi gözüküyor. YSK tarafından iptal edilen sonuçlara göre Yalova’da iktidar partisi AKP’nin adayının aldığı oy oranı yüzde 43. Muhalefet partilerinin oy oranları ise sırasıyla CHP yüzde 43; MHP yüzde 5.3; HDP yüzde 3.5; SP yüzde 2 ve BBP yüzde 1.5. Yalova’da yenilenecek seçimler, bir bakıma Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu gibi bir tablo çıkarıyor karşımıza. Küçük partilerin seçmenleri, “ilk turun” sonuçları ışığında kendi partileri yerine, iki güçlü aday (bu seçimde AKP ve CHP) arasında tercih yoluna gidecektir. Kimin kazanacağında, iki güçlü adayın seçmenlerinden ziyade, daha az oy alan partilerin seçmenleri belirleyici olacak. Dün görüştüğümüz CHP ve MHP yetkilileri de Yalova seçimlerinin Köşk yarışının bir provasına dönüşeceğinin bilincinde. Tabii ki, ulusal çapta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP’nin adayı bu kadar düşük, CHP’nin adayı da bu kadar yüksek oy almayacaktır. Ancak iki partinin toplam oylarının, Yalova’da olduğu gibi AKP’ye yetişme ve hatta geçme potansiyeli olduğu da bilinen bir gerçek. Hiç çocuk tutuklanır mı? CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Erdoğan’ın “ters köşe yapabiliriz” ifadesinin sorulması üzerine “Ne söylediğini bilmiyor ki bir açıklama yapalım. Önce ne söylediğini bir anlatması lazım. Sağının solunun olmadığını söylediğine göre kafasında bir şey yok henüz” dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin MYK’sinde değişiklik yapıp yapmayacağı konusunda ise hafta sonu il başkanları, 2 Mayıs’ta da kadın kollarıyla yapacağı görüşmelerin ardından karar vereceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, İstanbul’da 23 Nisan kutlamalarında Berkin Elvan pankartı açan lise öğrencilerine polis müdahalesiyle ilgili olarak “Acı bir olay. Çocuk tutuklanır mı? Demokrasilerde böyle bir şey olur mu?” sözleriyle tepki gösterdi. Elvan’ın faillerinin bulunmasını isteyen Kılıçdaroğlu, bu 23 Nisan’ı Elvan’a adamasını ise “Bir daha böyle ölümler olmasın diye konuşmamı Berkin Elvan’a adadım, grubum adına. Böyle acıları hiçbir anne yaşamasın, hiçbir toplum yaşamasın” dedi. DEMİRTAŞ: BELEDİYELERDE ANADİL SINIFI AÇACAĞIZ BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın BDPHDP birleşmesi konusunda birkaç haftadır sessiz kalması dikkatimizi çekmişti. Önceki gün grup toplantısından sonra gündemdeki konuları görüşme fırsatı bulduk. Gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle: 4 HDP çatısı altında buluşmaya karşı değilim. Tersine en çok ben savundum. Arkadaşlarımı ben ikna etim. BDP algısı kötü değil, ama Türkiye’nin tüm ezilen kesimlerini birleştirmeye yetmiyor. HDP ile muhalefet boşluğunu dolduracağız. Sadece sola hitap etmeyecek. Tüm bölgelerde herkese erişmek istiyoruz. 4 Bundan sonra BDP seçimlere girmeyecek. Anadilde eğitim, sağlık gibi konularda yerel sorunlar için projeler üreten bir kadro merkezi haline gelecek. 4 Demokratik özerklik kararımızı uygulamaya sokuyoruz. Hükümet adım atmazsa biz BM ve Avrupa’nın evrensel insan hakları belgelerinde ne yazıyorsa uygulamaya koyacağız. Anadil kitapları bastıracağız. Ardından belediyelerde anadil eğitimi verilecek etüt merkezleri açacağız. Devlet okulunda Türkçe okuyan çocuk, etüt merkezinde de aynı dersleri kendi anadilinde okuyacak 4Bunları yapmak için kaynak aktarılması gerekli. Gültan Kışanak’ın “Diyarbakır’da çıkan petrolden pay” talebine katılıyorum. Çok doğru bir şey. Tüm belediyelere bu hak tanınmalı. Antalya da “turizmden pay istiyorum” dese kıyamet mi kopar? 4 Cumhurbaşkanı adayı profilimiz belli. Özgürlükçü, hükümete boyun eğmeyen, lafta değil özde tüm farklı kimlik ve inançları koruyabilecek cesarete sahip bir insan. Keşke bir de kadın olsa. Çok iyi olur. Aynı profilde bir ismi başka partiler çıkarırsa ona da hayır demeyiz. 4 Seçim sonuçları Erdoğan’a güven kazandırmış. Hırsızlıkla, yolsuzlukla suçlanan kendisi değilmiş gibi hareket ediyor. Ama cilası seçim kampanyasında dökülecek. Şahsi görüşüm şu: Erdoğan’ın kucaklayıcı bir cumhurbaşkanı olacağına inanmıyorum. 4 MİT Kanunu’na karşıyız. Bu haliyle herkes tedirgin. Bizim derdimiz PKK ile görüşme yapanların kurtarılması değil. Bunun kanuna bağlanması lazım. İki turlu seçime döndü Yargıdan protesto Cumhurbaşkanı Gül resepsiyonda sadece MHP lideri Bahçeli ile tokalaştı. Başbakan Erdoğan’ın Twitter ve HSYK kararı nedeniyle eleştirdiği Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve üyelerin geçen yıllardan farklı olarak resepsiyona katılmaması kulislerde “protesto” olarak yorumlandı. Yargıdan sadece Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Yargıtay Başsavcısı Hasan Erbil ile YSK Başkanı Sadi Güven resepsiyonda yer aldı. Resepsiyona yurtdışında olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in dışında asker tam kadro katıldı. du herhalde. Çünkü siz inceletiyordunuz hukukçularınıza” sorusuna Çiçek, “Usul tabii önemli. Ama esas da önemli. Usul, esası bütün boyutlarıyla ortaya çıkarmak içindir. Bu konu, Meclis’in gündemindedir. Bir iki günlük bir mesele... Tüm boyutlarıyla ele alınacak. Bunda tereddüt yok” dedi. Başbakan Erdoğan, Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili olarak Türkiye’nin atacağı yeni adımlar olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, “Yarın (bugün) ABD’nin açıklamalarını da göreceğiz. Temenni ederim ki aynı istikamette açıklama yapılır. Süreci normalleşme açısından hızlandırır” dedi. Erdoğan, Dağlık Karabağ meseFotoğraflar: NECATİ SAVAŞ lesi çözülmeden Ermenistan ile diplomatik ilişkiler kurulmayacağını söyledi. ‘Paralel hareket’ MHP lideri Bahçeli, cumhurbaşkanı adayı için önce diğer partilerin kimi aday çıkardığını görmek istediklerini belirterek, diğer partilerle uzlaşma konusunda “Bunlar çok erken sorular” demekle yetindi. Cumhurbaşkanı adayında herkesin MHP’yi beklediğine işaret eden Bahçeli, “Her sese kulak vereceksin, kulağı kimseye kaptırmayacaksın” dedi. Bahçeli, ABD Başkanı Barack Obama’nın da bugün Ermeni iddialarıyla ilgili açıklama yapacağının anımsatılması üzerine Erdoğan’ı ima ederek, “İkisi paralel hareket ediyor” dedi. Dar bölge sisteminin çok tehlikeli olduğunu belirten Bahçeli, “Etnik ayrımcılığı körükleyebilir” dedi. ‘Alevi olsanız sizi boğazlayacaktık’ Kesap’tan kaçan Suriyeli Ermeniler, Türkçe konuşan teröristlerin zulmünü anlattı MEHMET ALİ SOLAK HATAY Suriye’nin Lazkiye kentine bağlı Kesap kasabasında muhalifler tarafından yurtlarından edilen Ermeniler, Hatay’ın Vakıflı köyüne sığındı. Ermeniler, “‘Allahu ekber diyerek’ evlere girdiler. 50 yılda yaptıklarımızı bir dakikada mahvettiler. Oradan oraya sürülmek bizim kaderimiz mi?” diye konuştular. Hatay’ın Vakıflı köyüne sığınan Suriyeli Ermeniler, yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlattı. Muhaliflerin evlerini basıp kendilerini bilmedikleri bir yere götürdüğünü anlatan 55 yaşındaki Zovinar Sağdıcı, “Saçları uzun, sakalları göbeklerine kadar uzanan, entarili kişiler kapımıza dayandı. Kapımızı kırıp, dolaplarımızı karıştırdılar. Apar topar koyun sürüsü gibi bizi arabanın arkasına bindirdiler. ‘Neyse ki Alevi değilsiniz. Alevi olsaydınız, boğazlayacaktık’ diyorlardı. 15 gün boyunca 1516 kişi tek gözlü bir odada koyunlar gibi kaldık. Orada her gün ölümü yaşadık. Kesap, bir cennetti. Şimdi kuşlar bile ötmüyor. Neden Ermeniler böyle bir şeyi yaşar? Neden her 100 yılda bir böyle bir hikaye yaşarız? Neden Allah unuttu bizi?” dedi. 66 yaşındaki Anahit Ahanoryan da “50 yılda yaptıklarımızı bir dakikada mahvettiler. Dedelerimiz 1915’te Antep’ten Kesap’a gelmişler. Günlerce, ‘Ha şimdi öleceğiz, ha birazdan öleceğiz’ diye yaşadık. Hayatım boyunca bu kadar kin, bu kadar nefret ne gördüm, ne duydum. Oradan oraya sürülmek bizim kaderimiz mi?” diye konuştu. Pazartesi günü Türkiye’ye getirilen 72 yaşındaki Corc Musa Kortmosyan ise “Kesap’ta tek başıma yaşıyorum. Evim karşılıklı çatışmaların ortasındaydı. Korkudan ne yapacağımı şaşırdım. Bir pencerenin altında gizlenip oturdum. Bir patlama oldu, camlar kırıldı, ben de yara aldım. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Dört gün yoğun bakımda kaldığımı, mideme isabet eden mermilerin ameliyatla alındığını sonra öğrendim. Ameliyatımı yapan Rif Lazkiye Hastanesi’nde Suriyeli doktorlardı. Ama hastanedeki hizmetlilerin çoğu, Türkçe konuşuyordu. Kendi aralarında, ‘Bizi tanımayanı öldüreceğiz’ diyorlardı. Komşularımız arasında Alevisi de, Sünnisi de, Ermenisi de vardı. Hiçbir sorun yaşamamıştık” dedi. Twitter ile görüşmelerde gelinen noktaya ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, “Verdikleri sözleri yerine getirdiler, getirdiler. Getirmedikleri takdirde aynı yerdeyiz. Her şeyden önce bir vergi kaçakçısı şirket, Türkiye’de faaliyet gösteremez. Gereği neyse o yapılır” dedi. 1 Mayıs’la ilgili tansiyonu Kılıçdaroğlu’nun yükselttiğini ileri süren Erdoğan, “Son olarak bu sene Kadıköy’de yapılacak ama bundan sonra Kadıköy de yok” diye konuştu. seneden sonra Kadıköy de yasak’ ‘Bu İnce: Haksızlığı gören bize verir Acaba MHP, BDP, BBP ve SP Yalova’da AKP karşısında CHP adayını destekler mi? CHP ve MHP yöneticileri, resmi bir ittifak olasılığını mümkün görmüyor. Ancak seçmenin sandık başında doğal bir “ittifak” kurabileceğini vurguluyorlar. Buna BBP’nin de katılma olasılığı çok yüksek. İptal kararının ardından Yalova’ya giden CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, seçimlere kadar orada “kamp kuracak”. İki günde iki miting yapmış bile. Dünkü görüşmemizde o da bakışını şöyle aktardı: “Evet sanki ‘ikinci tur’ gibi yaşanacak bu seçim. Biz tüm partilerin seçmeninin oylarına talibiz. Eminim hükümet tüm gücüyle bu seçime yüklenecek. Zovinar Sağdıcı: Saçları uzun, sakalları göbeklerine kadar uzanan, entarili kişiler kapımıza dayandı. Kapımızı kırıp, dolaplarımızı karıştırdı. Apar topar koyun sürüsü gibi bizi arabanın arkasına bindirdiler. ‘Neyse ki Alevi değilsiniz. Alevi olsaydınız, boğazlayacaktık’ diyorlardı. Musa Kortmosyan: Dört gün yoğun bakımda kaldığımı, mideme isabet eden mermilerin ameliyatla alındığını sonra öğrendim. Ameliyatımı yapan Suriyeli doktorlardı. Ama hastanedeki hizmetlilerin çoğu Türkçe konuşuyordu. Kendi aralarında, ‘Bizi tanımayanı öldüreceğiz’ diyorlardı. Polise molotof attıkları iddia edilen çocuklara ceza yağdı Yaşları kadar SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana’da polise molotof attıkları iddasıyla yargılanan 14 yaşındaki İ.G., 14 yıl 4 ay; 15 yaşındaki Ş.B. ise 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ş.B. suçu kabul etmeleri için kendilerine baskı yapıldığını belirterek “Çocuk şubesinde savcıya gidince ‘Bunların hepsini kabul et. Seni serbest bırakırlar’ dedikleri için öyle söyledim” dedi. 30 Eylül 2011’de Şakirpaşa İlköğretim Okulu önünde bir grubun öğrencileri rahatsız ettiği yönünde ihbar alan polis ekibi okul önüne giderek çocukları uyardı. Bunun üzerine grup arasından Ş.B. ile İ.G., iddiaya göre polislere molotofkokteyli attı. Olaydan polisler yara almadan kurtuldu. Şüpheli çocuklar hakkında dava açıldı. Mahkemede ilköğretim 6’ncı sınıf öğrencisi olduğunu belirten sanık Ş.B., “Ben polislere bir şey atmadım. Hakaret de etmedim’ dedi. Ş.B., nöbetçi savcıda verdiği ifadesi hatırlatılınca da “Bana çocuk şubesinde savcıya gidince ‘Bunların hepsini kabul et. Seni serbest bırakırlar’ dedikleri için öyle söyledim” diye konuştu. Sanıklardan İ.G. de savunmasında, “Kimseye molotofkokteyli atmadım. Atıldığını gördüm, ama atanı görmedim” dedi. Mahkeme heyeti, 2 polisi “yakarak öldürmeye teşebbüs” suçundan sanıklardan İ.G’ye 14 yıl 4 ay, Ş.B’ye de 10 yıl 10 ay hapis cezası verdi. Çocuklar, cezaları onanırsa cezaevine girecek. hapis cezası Suriye’den açılan ateşle yaralandı İSKENDERUN (Cumhuriyet) Suriye’den açılan ateş sonucu, Hatay’ın Altınözü ilçesinde bir kişi yaralandı. Hatay Valiliği’nden yapılan açıklamada, “ Suriye sınırında bulunan Asi Nehri kenarında, S.G. isimli bir vatandaşımız, Suriye tarafından açıldığı belirlenen ateş sonucu yaralanmıştır. Yaralı vatandaşımız derhal Antakya Devlet Hastanesi’ne sevk edilmiş, yapılan müdahale sonrasında hayati tehlikesi bulunmadığından taburcu edilmiştir. Yaralanan şahıs daha önceden tanıdığı ve akli dengesi yerinde olmayan bir kişi tarafından açılan ateş sonucunda yaralandığını ifade etmiştir” denildi. Cemevi başkanı ve yardımcısı onlarca polis tarafından Kartal Adliyesi’nde hastanelik edildi Polislerden meydan dayağı KAYHAN AYHAN Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ataşehir Mustafa Kemal Mahallesi Şubesi Cemevi Başkanı Metin Arslan ve Başkan Yardımcısı Mahmut Aktaş, Kartal Adliyesi’nde onlarca polis tarafından darp edilerek yaralandı. Arslan’ın kaburgasında kı Metin Arslan rıklar oluşurken, Aktaş delegesi Hıdır Elitok gözaltı sonayağından yaralandı. rası savcılığa getirilen Arslan’ın vüPir Sultan Abdal Cemevi Muscudunda morluklar olduğunu görtafa Kemal Mahallesi Ataşehir Şudü ve bunun sebebini sordu. Elitok, besi Başkanı Metin Arslan, kişiArslan’ın “Her zaman yaptıkları sel bir davası nedeniyle dün Kartal şey” dediğini ve bunu duyan polisAdliyesi’nde savcıya ifade vermek lerle Arslan arasında sözlü tartışma üzere beklemeye başladı. Bu sırayaşandığını aktardı. Yaşanan tartışda PSAKD Genel Merkezi üst kurul ma üzerine Arslan, polislere “Kürt’üm, Aleviyim, Dersimliyim. Bundan da gurur duyuyorum” diye yanıt verdi. Bu yanıtı duyan onlarca polis Arslan, Aktaş ve Elitok’a saldırdı. Saldırıda feci şekilde dövülen Arslan yere yığıldı. Kafa travması geçiren Arslan, baş dönmesi ve mide bulantısı şikâyetiyle Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılırken, kaburga kemiklerinde de kırıklar olduğu öğrenildi. Ayağından yaralanan Aktaş da hastaneye kaldırıldı. Hıdır Elitok, olayla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek arkadaşlarının durumlarının iyi olduğunu kaydetti. ‘Türkçe konuşuyorlardı’ Berkin için binlerce fidan Dersim Dernekleri Federasyonu’nun organize ettiği “Her yere Berkin Elvan fidanlığı” etkinlikleri kapsamında Tunceli ve 7 ilçesinde Berkin Elvan fidanlıkları oluşturuldu. Berkin Elvan’ın annesi Gülseren Elvan, oğlunun adını taşıyan fidanlığa diktiği ceviz fidanına dokunup, “Berkinim” diye ağladı. Başbakan’a tepki gösteren Elvan, “14 yaşındaki çocuğu terörist yaptı. Benim oğlum cellat değildi” dedi. Baba Sami Elvan da Gezi sürecinde 8 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatarak, “Bundan sonra bir tane Berkin’imizi, diğerlerini kaybetmeyeceğiz. Hepsi burada yaşayacak” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle