25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 NİSAN 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Geçişi, Hızlı Trenler... Bu projelerin her biri milyarlarca dolar ya da lira... Çim saha, halı saha yapılmıyor. Projelerde sorun çıkarsa doğacak olan ekonomik riski Türkiye Cumhuriyeti devletinin Hazine’si karşılayacak! Mangırlar Hazine’den... Oh, yeme de yanında yat! Çiğdem Toker diyor ki: “Sorundan kasıt, şirket ya da kamu idaresi herhangi bir nedenle sözleşmeyi feshederse, şirketin projeyi yapmak için bulduğu banka kredisini Hazine ödeyecek.” Ortada bir kandırmaca olduğunu belirtiyor Çiğdem yazısında... Nedir bu kandırmaca? Eğer işler yolunda gitmezse, Hazine’yi büyük bir yükün altına sokacak olan bu sistemin içerdiği risklerin kamuoyundan saklanması! Çiğdem devam ediyor yazısında: “Bir kere ‘Hazine garantisi’ dememek ve kayıtlarda göstermemek için ‘borç üstlenimi’ adının takılması bile bunun kanıtı.” Nedense bu kanıt görmezden gelinip üstü örtülüyor... Çiğdem Toker, örtüyü kaldırıyor... Taraf muhabiri, “özel haber” gibi gazetesine yutturuyor, bizim arkadaşların ise gözünden kaçıyor, manşet olmuyor... Bu bir özeleştiri! Gazetelerin tezgâhta haberle satacağını unutmamak gerekir. Haber yoğunluğu içinde gözden kaçabilir... Gazetecilikte bir kural vardır: “Gözden kaçmayacak!” HHH Çiğdem, halkı uyutma sisteminin çarklarının nasıl döndüğünü çok güzel anlatmış okura... Önkoşul 500 milyon liradan başlayan o dev projeler... Özel sektöre projeler yaptırılıyor... İngilizce kısaltması PPP olan, kamuözel işbirliği modeli ya da yapkiraladevret... Hazine garantisi demenin devlet garantisi demek olduğunu anımsatayım... Yatırımcı güle oynaya gelir bu işler için. Zararı devlet karşılıyor! Bizim, bu ülke insanının vergileri onlar... Bir ekonomik bunalım! Her şey altüst olur... İranlı damat bile kurtaramaz, o cari açığı ödeyen... Hangi vergiyle demeyin canım, bizden... Olur böyle şeyler benim memleketimde, RTE’ye can kurban. Devlet malı hazine mi, deniz mi dediniz... Yiyen mi, yemeyen mi, yeğen mi? Ne derseniz deyin, ananızı alıp gidin! Taksim yasağı ILO’da DİSK ve KESK temsilcileri, Cenevre’deki toplantıda AKP hükümetinin 1 Mayıs için koyduğu yasağı gündeme getirecek MUSTAFA ÇAKIR Soy Baba Soyalım!.. Arkadaşımız Çiğdem Toker, köşesinde (21 Nisan 2014) soruyordu: “Kimi kandırıyorsunuz!” Çiğdem iyi bir haberci... Habercilikten geldiği için de köşe yazıları, haber niteliğinde. Çok güzel konuları yakalıyor... Haftada en az iki yazısı manşetlik... Pazartesi yazısını, sanırım pazar günü yazıişleri gözden kaçırmış. Vurgun düzenini anlatıyordu... Benim güzel ülkem haramzadelerin mekânı oldu... O çokuluslu şirketler, o malum “çılgın projeleri” yapan çılgın şirketler işin kolayını bulmuş... Borcu devletin üzerine yık, kurtul! Çiğdem’in yazısını Cumhuriyet manşet yapmayınca, Taraf gazetesinden bir muhabir, bir gün sonra “tıpkısını” haberleştirip manşete çekmiş... Taraf gazetesinin hem muhabiri hem de yazı işleri ayıp etmiş... En azından, haberi bir gün önce köşesinde yazan Çiğdem’in adını verirsin, Cumhuriyet yazarı demesen de. Pek çok gazete bunu yapıyor... Cumhuriyet’te köşelerde çıkan yazar arkadaşlarımızın, kimi zaman birinci, kimi zaman öteki sayfalarda çıkan haberlerini “araklayıp” özel haber gibi yayımlıyorlar. Ayıp ama, çok ayıp! Artık gazetecilik eskisi gibi değil... Şişirme başlıklar, aynı haberlerin birkaç kez, içi biraz doldurulup manşetten yayımlanması olağan işler arasında artık... Kimsenin de umurunda değil! Açıkça emek hırsızlığı yapıyorlar! Eskisi gibi haberi koklayan yöneticiler de kalmadı galiba... Benim merak ettiğim şu: “Acaba müdürler, yazıişleri müdürleri, haber müdürleri, şefler, sekreterler haber toplantılarına girmeden önce kaç gazetenin en azından birinci sayfasına bakıyorlar, kaç köşe yazısı okuyorlar?” HHH Çiğdem Toker’in o köşe yazısını yeniden okudum... Yönetmelik hafta sonu (19 Nisan 2014 Cumartesi) Resmi Gazete’de yayımlanmış. Üçüncü Köprü, Üçüncü Havalimanı, Kanal İstanbul, Şehir Hastaneleri, Körfez ANKARA Hükümetin 1 Mayıs’ta Taksim yasağı Cenevre’ye taşınıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) düzenlediği iki gün sürecek toplantı bugün başlıyor. Türkiye’deki bütün işveren, işçi ve memur konfederasyonlarının katılacağı toplantıda DİSK ve KESK, Taksim yasağını gündeme getirecek. ILO’nun Cenevre’deki toplantısında sendikal özgürlükler, çalışma yaşamını düzenleyen yasalar ele alınacak. Bugün başlayacak ve iki gün sürecek toplantılara işçi ve işveren konfederasyonları Türkİş, Hakİş, DİSK ve TİSK ile memur konfederasyonları MemurSen, Türkiye KamuSen ve KESK yöneticileri katılacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan ise Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın başkanlığındaki heyet toplantılarda yer alacak. İlk gün işçi konfederasyonları, ikinci gün de memur konfederasyonları söz alacak. DİSK Başkanı Kani Beko toplantıdaki konuşmasında, hükümetin 1 Mayıs’ta Taksim’de kutlama yapmalarına izin vermemesini gündeme getirecek. Beko, sendikal haklar ve özgürlüklerin bir bütün olduğuna dikkat çekecek. Toplusözleşme hakkı, grev hakkı, 1 Mayıs kutlama hakkının da diğer haklardan ayrılamayacağına vurgu yapacak. Herkesin istediği yerde 1 Mayıs’ı kutlamasının temel haklardan birisi olduğunu dile getirecek. Toplantılara KESK adına katılacak olan KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul da konuşmasında AİHM’nin Taksim’de 1 Mayıs’ın kutlanmasıyla ilgili kararına dikkat çekecek. Yapacağı konuşma hakkında bilgi veren Tombul, AİHM’nin bu kararını Avrupa Sosyal Şartı’nın “düşünceyi ifade özgürlüğü, örgütlenme ve toplu eylem hakkına” bağladığına işaret etti. Bunun aynı zamanda ILO sözleşmelerinin de temeli olduğuna dikkat çeken Tombul, “ILO sözleşmelerinde örgütlenme hakkının temeli toplu eylem hakkını da içerir. Taksim Meydanı’ndaki 1 Mayıs aynı zamanda örgütlenme hakkı sorunudur. Bunu da çok net bir biçimde ILO’da ifade edeceğim” dedi. (Fotoğraf:DHA) Kitap fuarında bildiri kavgası İzmir Kitap Fuarı’nın önünde, 1 Mayıs kutlamaları için çağrı bildirisi dağıtan ve yasakları protesto eden gruplara, karşı görüşlülerden tepki gelince taşlı sopalı kavga çıktı. İki taraf birbirine ellerine ne geçerse fırlattı. Özel güvenlik görevlilerinin yetersiz kaldığı kavgaya daha sonra polisler de müdahale etti. ‘Diktatörlük rejimine karşı birlik’ çağrısı HDP: 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağız le devam etti: “Taksim yalnızca bir meydan değil, anlamı olan, işçi sınıfının 1977’deki katliamı ve devrimcilerin orada öldürülmesinin bir yıldönümü olarak bizim için çok anlamlıdır. Hükümet devrimci sınıfla bir irade savaşı geliştirmektedir. Bu tartışma aslında devrimci güçlerin mi, emekçilerin mi iradesi olacak, yoksa bu sömürgeci güçlerin iradesi mi egemen olacak tartışmasıdır. Biz burada safımızı çok net biçimde belirlemişiz. Hükümetin özellikle son seçimlerden sonra geliştirdiği yeni saldırılara karşı bütün kuvvetlerimizle karşı duracağız ve faşizan saldırıları hep birlikte göğüsleyeceğiz” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi Emek ve meslek örgütlerinden sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) bileşenleri de 1 Mayıs işçi ve emekçinin bayramını Taksim Meydanı’da kutlayacak. HDP il binasında dün basın toplantısı düzenleyen HDP İl Eşbaşkanı Şamil Altan, “HDP olarak bu yıl 1 Mayıs’ı, bütün bileşenlerimizle, halkımızla, Taksim’de kutlayacağız. Bütün işçileri, emekçileri, devrimcileri, demokratları, Türkiye’de tesis edilmekte olan yeni diktatörlük rejimine karşı birlikte olmaya ve Taksim Alanı’nda 1 Mayıs’ı birlikte kutlamaya çağırıyoruz” dedi. 1 Mayıs’ı, AKP’nin alan kavgası yaparak değersizleştirmeye çalıştığını, belirten Şamil Altan, şöy
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle