Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Gül, Köşk’ten Başbakanlık’a inip inmeyeceği tartışmalarına noktayı koydu Erdoğan’a Anayasal Engel Bektaşi, Hoca Efendi’ye sormuş: Hoca Efendi, aptessiz namaz kılınır mı? Haşa, demiş Hoca, sümme haşa! Bektaşi gülmüş: Ama ben kıldım oldu! Tayyibizmin “Ilımlı İslam” demokrasisi, tıpkı Bektaşi namazına benziyor, koşullar yerine getirilse de getirilmese de fark etmiyor, “ben yaptım oldu” diyorsun; oluyor. Başkalarının uymaları gereken kurallara Tayyip Bey’in uyması gerekmiyor. O da her ediminde “uysa da uymasa da” diyerek, bildiğini okuyor. Şimdi Çankaya’ya aday Tayyip Bey. Halkın oylarıyla oraya çıkması da olası. Ama normal koşullarda, normal adaylardan beklenen, Çankaya’ya, yani devletin en yüksek mevkisine aday olan kişinin, eğer hakkında suçlamalar varsa, onlardan aklanması, geçmişinin hesabını vermesi. Çünkü Çankaya hırsızlık, yolsuzluk, baskı ya da bunların şaibesini kaldırmaz. Çankaya’ya aday olan kişi, her türlü şaibeden arındıktan sonra oraya adaylığını koymalıdır. Tayyip Bey’in hakkında çeşitli suçlamalar var. Masumiyet karinesi demokrasilerde esas olduğuna göre suçlamaların gerçek olup olmadığını bilemiyoruz. Bu durumda “Çankaya’da hırsız olmaz, bu yüzden Tayyip Bey aday olamaz” diyemeyiz. HHH Ama unutmamak gerek, Çankaya’ya çıkacak kişinin her türlü şaibeden arınmış olması da şart. Cumhurbaşkanlığı yalnızca hırsızlığı değil, hırsızlık yolsuzluk şaibesini de kaldırmaz. Ama Tayyip Bey Çankaya’ya aday olurken, bunların hiçbirine aldırmıyor. Kendisi hakkındaki iddialardan aklanma yolunu tutma gereğini görmediği gibi, bakanları, bakanlarının oğulları ve kendi yakınlarını da içeren yolsuzluk ve hırsızlık iddialarının ortaya çıkmasını sağlamak üzere gücünü, devlet erkini kullanacağı yerde, tam tersine, onların kapatılması için baskı yapıyor, hırsızlığın, yolsuzluğun üstünün kapatılmasına ön ayak oluyor. Çankaya adayının geçmişinin bütün hesabını vermeden oraya çıkmaya kalkması mümkün değildir. Peki kalkarsa ne olur? Olmaz. Olmaz da ne olur? Bektaşi’nin aptessiz namazı gibi olur. Tayyip Bey “Ben yaptım, pek âlâ da oldu!” diyebilir. Ama Bektaşi’nin namazı ne kadar namaz ise onun demokrasisi de o kadar demokrasi olur. HHH Geçen gün bir dostum sordu: Tayyip Erdoğan Çankaya’ya çıkacak gibi görünüyor, ne dersin? Tayyip Bey’in cumhurbaşkanı olmasının önünde anayasal engel var, diye yanıtladım. İlk defa senden duyuyorum. Öyle de olsa ne yazık ki gerçek. Nasıl? Nasıl olacak, aç anayasanın 104. maddesini, oku bak ne diyor? Ne diyor? Bak aynen şunu söylüyor: “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil eder.” Dostum şaşırmıştı. Hemen kendisine anlatmaya çalıştım: Tayyip Bey’e bunca seçim kazandığı 11 yıl iktidarda kaldığı, daha bir süre de kalacağı öngörüldüğüne göre, belki siyasi açıdan başarılı demek mümkündü. Ama Tayyip Bey’in bu siyasal başarısının çok ağır bir toplumsal faturası olmuştu: Toplumsal bölünmüşlük. Tam da etnik taleplerin, birlik ve bütünlüğün yeniden ele alınmasını gündeme getirdiği, toplumsal birlik ve beraberliğin çok önemli olduğu sırada bu bölünmüşlük çok tehlikelidir. Ve anayasanın 104. maddesindeki tarife en uyacak değil, en fazla uymayacak kişi Tayyip Erdoğan olduğuna göre, seçilmesi son derecede yanlış ve tehlikeli olur. Evet, Tayyip Bey’in seçilmesinin önünde anayasal engel vardır. Ama yine de seçilirse ne olur? Ne olacak, Bektaşi’nin aptessiz namazı gibi, “ben yaptım oldu” olur. ‘Siyaset planım yok’ FIRAT KOZOK ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda tüm senaryoları yeniden şekillendirecek bir çıkış yaparak “Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planımın olmadığını burada paylaşmak isterim” dedi. Gül, bu sözleriyle “ya tamam ya devam” mesajını net bir şekilde verdi. Gül’ün açıklamaları devletin zirvesinde “Cumhurbaşkanı, Başbakan’a ‘Sen Özal, ben Akbulut olmam’ dedi” şeklinde yorumlandı. Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, 81 ilin tamamını ziyaret etmek isteyen Cumhurbaşkanı Gül, 77. ziyaretini dün Kütahya’ya yaptı. Ancak takvimde sona kalan Kütahya, Gül’ün gündem yaratan en önemli gezisi olarak da kayda geçti. Kentteki temasları çerçevesinde valiliği ziyaret eden Gül, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan ile ne zaman görüşeceğinin sorulması ve Erdoğan’ın “Köşk’e çıkarsam tam yetki kullanacağım” açıklamasının anımsatılması üzerine Gül’ün şu ifadeleri bir anda gündemi değiştirdi: “Tabii ki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili adaylar netleştikten sonra başka bir süreç başlayacaktır. Bu vesile ile şunu da söylemek isterim: Devletin bütün kademelerinde devletimize hizmet ettim, büyük bir şerefle bu görevleri yerine getirdim ve bundan büyük bir gurur da söz konusu olamaz. Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planımın olmadığını burada paylaşmak isterim. Çünkü bakıyorum, birçok spekülasyonlar, birçok şeyler söyleniyor. Günü geldik Açıklamanın mesajı: Akbulut olmam G ERDOĞAN: ül’ün bu açıklamaları, yerel seçim sonrasında tamamen Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanan Ankara’da bugüne kadar yapılmış en net açıklamalar oldu. Peki Gül’ün dünkü açıklamaları ne anlama geliyor? Sürecin başından bu yana Ankara’da konuşulan olasılıklar, “Gül Başbakan olabilir, Köşk’te devam edebilir, uluslararası bir görev üstlenebilir ya da emekli olabilir” şeklinde sıralanıyordu. Devletin zirvesinde, kulislerde yapılan yorumlara göre Gül, dünkü açıklamalarıyla dört olasılığı ikiye indirdi. Yani, “ya tamam ya devam” dedi. Gül, “Günümüz şartlarında ben siyaset planım yok” sözleriyle aslında Erdoğan’a “Sen Özal, ben Akbulut olmam” mesajını verdi. Kaynaklar, Gül’ün bu sözlerinin Erdoğan’ın son dönemde sık sık gündeme getirdiği “Köşk’e çıkarsam yetkilerimi sonuna kadar kullanırım” sözleriyle birlikte yorumlanması gerektiğine dikkat çekiyor. Yani Gül, güçlü bir cumhurbaşkanının altında başbakanlık yapmaya “net bir şekilde” soğuk bakıyor. Yıldırım Akbulut, 9 Kasım 1989’da Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesinin ardından başbakanlığa atanıp ardından ANAP Genel Başkanlığı’na seçilmişti. 15 Haziran 1991’de yapılan ANAP kongresinde koltuğunu Mesut Yılmaz’a kaptırmıştı. Gül bu açıklamasıyla aynı zamanda “Erdoğan Köşk’e çıkarsa Gül ne olacak” sorusunu da ortadan kaldırmış oldu. Geçen hafta Erdoğan’ın Köşk’e çıkacağı, Gül’ün partinin başına geçeceği senaryoları seslendirilmişti. Gül bu senaryoları ortadan kaldırdı. Artık Erdoğan, Gül’le konuşmaya yalnızca iki isimden hangisinin aday olacağına karar vermek için gidecek. sorusu üzerine, “Bu şekilde demokrasiye yaCuma namazını kışan bir uyBeştepe Hisarcıklıoğlu gulama olduCamisi’nde kılan Başbakan ğu kanaatinTayyip Erdoğan, gazetecilerin de değilim. Cumhurbaşkanı Abdullah Halihazırda, Gül’ün açıklamalarını bugünkü şartdeğerlendirmesini istemesi lar içerisinde üzerine Gül’ün açıklamalarını düşündüğümü duymadığını belirterek “Sayın söylemiş oldum Cumhurbaşkanımızdan size” değerlendirdinlemeden bir şey mesini yaptı. Bir gasöyleyemem” dedi. zetecinin “Adaylığınızı tekrar koymazsanız siyaseti bırakaçe bunlar daha çok konu cak mısınız” sorusu üzerişulacaktır, tartışılacaktır. ne Gül, “Bugünkü şartlar Ama bunun da bilinmesi içerisinde böyle bir planımın olmadığını söyledim ni arzu ederim.” Gül, “Medvedev Putin size” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, “Bu formülü çok tartışılıyor. Sizi Başbakanlık koltuğun aynı zamanda Köşk’e yeda düşünebilecek miyiz?” niden adaylığınızın da bir GÜL’Ü DİNLEMEDEN KONUŞMAM Cumhurbaşkanı Gül, Kütahya’da yoğun ilgiyle karşılandı. işareti mi” sorusu üzerine ise şunları söyledi:“Bugün Cumhurbaşkanı olduğum için bazı konuları açık konuşmak beni sınırlıyor. Ama şu bir gerçek ki ben bağımsız bir şekilde siyasete girmiş veyahutta Cumhurbaşkanı olmuş bir insan değilim. Dolayısıyla bunları arkadaşlarımız ile konuşacağımızı, tartışacağımızı ve neticede bir karara varacağımızı, bunu da kendi aramızda konuşarak halledeceğimizi söyledim. Dediğim gibi bunlar gayet açık, şeffaf bir şekilde olan konular. Türkiye yeterince olgun bir ülke. Hepimiz de yeteri kadar olgunuz. Onun için Türkiye’nin geleceği daima parlak olacaktır, daima da iyi olacaktır.” Erdoğan’dan ‘30 Mart öncesi’ tehdidi ‘Hesabı sorulacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, “30 Mart öncesinde yapılanlar affedilecek şeyler Cuma namazını Beştepe Hisarcıklıoğlu değildi. Bunu affetmek had Camisi’nde kılan Erdoğan, cami çıkışında gadimiz de, hakkımız da değil zetecilerin “dar bölge” seçim sistemine ilişdir. Hesabı sorulacak” dedi. kin bir sorusu üzerine, “Dar bölge şu anda Erdoğan, partisinin genişletil bizim gündemimizdedir. Muhalefet bir yanmiş il başkanların toplantısın dan ‘Barajlar azaltılsın’ diyor, ‘hodri meydan’ deyip şu anda çalışmayı yaptırıyorum. Simida şu mesajları verdi: Affetmek haddimiz de lasyonlar, vesaireler bittikten sonra ‘dar bölğil: 30 Mart öncesinde ya ge’ sistemini Meclis’e getirebiliriz” dedi. Erpılanlar öyle kolayca unutu doğan, “daraltılmış bölge” sisteminde baralacak, üzeri çizilecek, affedi jın yüzde 5 olarak belirtildiğini, diğer tekliflecek şeyler değildi. Devlete lerinin ise barajın tamamen kaldırılarak 550 saldırı düzenlendi, millete sal bölge ve bu bölgelerin her birinden birer mildırı düzenlendi, istikbalimize letvekili çıkarılması teklifi olduğunu söyledi. saldırı düzenlendi. Bunu affetrildi. Bunu da inkâr eder. mek, bunun üzerini çizmek, hadi heKöşk için görüş alacağız: İlgili her lalleşelim demek kusura bakmayın bikesimin görüşlerini alacağız; önerileri, zim haddimiz de, hakkımız da değildir. tavsiyeleri dinleyeceğiz. İstişare toplanBunların hesabı sorulacak. tımızda milletvekillerimize de ifade etMalezya’ya gidecek diyorlartim, bizler çok uzun soluklu bir davanın dı: Ne diyordu bu CHP genel müdürü, sadece hizmetkârıyız. Yola çıktığımızMHP Genel Başkanı? “Başbakan kada da söylemiştik; uzun ince bir yolçacak, Malezya’ya gidecek, Sudan’a dayız, gidiyoruz gündüz gece. Gidecegidecek.” Ne oldu? Dün (önceki gün) ğiz gündüz gece... Bunun sınırı ölümMalezya Başbakanı buradaydı beradür. O ana kadar inşallah yürüyeceğiz. ber yemek yedik. Önceden dinlettiler: CHP’nin geine anket verdiler nel müdürünün Türkiye düşmanı o hain örgütle yaptığı işbirliği ve ittifakı inaÖte yandan toplantıya bazı büyükşenın biz unutsak da millet unutmaz, tahir belediye başkanları ve parti il gençrih asla unutmaz. Ankara caddelerinlik kolları başkanları da katıldı. İl başde CHP Genel Başkanı’nın yaptığı bozkanları, belediye başkanları ve gençkurt işareti unutulmaz. CHP genel mülik kolları başkanlarının önüne milletdürünün, o malum örgütün medyasıvekillerinde olduğu gibi anket konulana çıkıp Dışişleri’ndeki gizli görüşmerak doldurulması istendi. Toplantıda, yi daha yayımlamadan nasıl ima ettiseçim sonuçlarının analizi yapılırken 3 ğini de hiç kimse unutmaz. Belli ki en dönem kuralı konusunda, il başkanları, mahrem konuşma kaydedildikten songençlik kolları başkanları ve büyükşehir ra götürüldü ve CHP liderine dinlettibelediye başkanlarının fikirleri soruldu. Dar bölge gündemimizde AÇIKLAMA Gazetemizde dün “Yetki süper, denetim göstermelik” başlığıyla yayımlanan haberle ilgili Başbakan Yardımcılığı Basın Müşavirliği yazılı bir açıklama gönderdi. Açıklamada, “Perşembe günü Meclis AK Parti Grup Yönetim Kurulu, Parlamento ile ilişkilerden sorumlu olan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın da katılımı ile kapalı toplantısını gerçekleştirmiş ve AK Parti grubunun kendi iç konularını ele almıştır. Cumhuriyet Gazetesi’ndeki haberde kaynak belirtilmeden, MİT’e Meclis denetimi konusunda AK Parti Grup yönetim kurulu toplantısında sert tartışmalar yaşandığı ileri sürülerek Başbakan Yardımcısı Atalay’ın ‘Bu çalışmayı katlediyorsunuz, bu madde eklenmezse böylesine önemli bir çalışmanın katili olursunuz’ dediği ileri sürülmüştür” denilerek haberdeki ifadelerin gerçek dışı olduğu bildirildi. Açıklamada, “Kaynağı belirsiz, üçüncü elden hatalı ve yanlış aktarımlara dayalı haberlere itibar edilmemesi gerekir” ifadesine yer verildi. Y