02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2014 PAZAR 6 HABERLER Kılıçdaroğlu: Önce nasıl sızdırıldığını bulsunlar İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın sızdırılan Suriye kayıtları ile ilgili kendisinin de ifadesine başvurulacağı yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Benim ifademe başvuracaklarına hem o ses kayıtlarının içeriğini hem nasıl sızdığının hesabını vermeleri gerekir” dedi. İstanbul mitingi öncesinde BBC Türkçe’ye konuşan Kılıçdaroğlu sızdırılan Suriye kayıtlarını daha önceden dinlemediğini söyledi. Kılıçdaroğlu “Havuz medyasında haberler çıktı. Kamuoyunu hazırlamak istediler. Ben duyarlı bir kişi olarak bunun altyapısını hazırlamak istediklerini tahmin ettim. Ben uyardım. Suriye bataklığına girilmemesi konusunda uyarılarda bulundum” dedi. Kılıçdaroğlu, kendisine birtakım duyumlar geldiğini ancak bu duyumların kaynağını açıklamanın doğru olmadığını söyledi. YouTube’un yasaklanmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu “Devletin bütün kurumlarıyla delik deşik olduğunu biliyoruz. Yasakları getirdiler halk dinlemesin diye. Bütün dünyanın dinlediği bir konu. Yasaklar yüzünden vatandaş dinleyemiyor” diye konuştu. Yeniden Bir Keşif Yasak gelmiş her şeye haa.. Kılıçdaroğlu’nun ifadesini alacaklarmış... Hiçbir şey yazmasak bile tanık olduğumuz büyük çöküşü kendi halinde bırakacağım.. Ortaya çıkan sefil komplo ve sahibi iktidar çevresinde bütünleşecekmişiz.. Bırakalım bunu, size bir kitap anlatayım.. HHH Taaa 1970’li yıllarda okumuştum, dün kapağını kapattığımda yepyeni bir kitap vardı karşımda, içimdeki duygu, neden bunu çok daha önce okumadım, oldu. Suyu Arayan Adam, Şevket Süreyya Aydemir’in, inanılmaz kişisel öyküsü. Gözlemler, olaylar ve yorumlar.. Büyük macera romanları veya filmleri solda sıfır kalır. Osmanlı İmparatorluğu’nun batmakta olduğu yıllar, Edirne’de başlayan Balkanlar’ın derinliklerinden Türkiye’ye sefil bir göçe şahit olan bir çocukluk. Büyük bir tarihsel dönüşümün öyküsü aslında: İmparatorluğun çöküşü, Rus işgaline karşı Erzurum cephelerinde genç zabit olarak savaş; 1917 Devrimi’yle birlikte, cephedeki Rus askerlerinin silahları atıp ellerinde ekmek ve tuz Türk cephesine koşuşları.. tek fabrika bacasının bile tütmediği, çıplak, zavallı, yoksul, 500 yıl öncesi gibi kalmışbırakılmış, sadece savaşlarda insan ve vergi kaynağı olarak kullanılmış bir Anadolu ve insanları... İmparatorluğun, lanetin ve vatansızlığın izdüşümü olarak yansıdığı Anadolu.. Yoo bu kadar olsa.. Yurtsuzluğun yarattığı Turan hayalinin peşinde Azerbaycan’a muallim olarak giden bir öğretmen... Orada Turan arayışları ve gerçeklerle yüzleşme.. Enver Paşa ile karşılaşma.. Bir bilgisiz maceracının büyük sonu.. Bütün kavimlerin kesiştiği bölgeler.. Kaf(kas) Dağı’nın ötesi ve berisi.. Yecüc mecücler.. Büyük tarihle birlikte olmak için Moskova’ya seyahat, Nâzım Hikmet ve VaNu.. dünyayı sarsan Rus devrimini adım adım yaşayan insanın mükemmel gözlemleri ve değerlendirmeleri.. Hayır, bu kadar hiç değil.. 1923’te Genç Türkiye’ye dönüş, sosyalistlerle birlikte hapis.. Erken salıverilme, beş parasız Ankara’ya yolculuk ve Maarif Vekâleti’nde başlayan yeni bir hayat. Bir düşünce, bir teori ve pratik adamı.. Kadro harekâtı.. Türkiye için geliştirilen siyasal ve ekonomik sistem.. İkinci Dünya Savaşı içinde Türkiye ve Sanayi Bakanlığı.. Öyle bir dünya ve Türkiye ekseninde süren yaşam ki dolu dolu yaşanmış ve hepsi de şiirsel bir dille etkileyici anlatılmış.. Şüphesiz döneme ilişkin çok şey okuduk ama Suyu Arayan Adam’ı yeniden okumadan, bugün ülke ve insanını anlamanın zorluğunu hissediyorsunuz.. HHH Rusya’yı, Rus ruhunu, insanını, aydınını anlattığı bölümler, müthiş etkileyici. Hakiki Rusya’nın yaşandığı geniş, uçsuz bucaksız Rus ovaları ve binlerce tarikat.. Ya tam teslim olmuş ya tam isyankar bir ruh. “Ya ölesiye bir mümin ya imansız..” Aşk da öyle, ölesiye.. İçki de.. Yılbaşlarının güzel geçtiğinin işareti olarak, sokaklarda ne kadar insan öldüğünü sayan bir toplum. İki kutup arasında bir yaşam.. Rus nihilizminin kaynakları.. Hayata gelişi kaderin en bedbaht tecellisi ve dolayısıyla en büyük günah sayarak, bu lekeyi temizlemek için, bütün aile ile birlikte “Kendini Yakmak Dini” ve üyeleri.. En küçük düşünce ayrılığında günlerce süren tartışmaları, Çar’ın sürdüğü Sibirya’da devam eden Rus entelektüeli. HHH “Ama şu bir gerçek ki, artık kuruyacak olan ulu meyve ağaçlarının, son nefesinden önce, bütün çiçeklerinin açılış ve eson meyvelerini verişi gibi, Osmanlı devleti de son nefesini yaşarken tarih sahnesine, çeşitli yetersizliklerine rağmen, ideal ve ihtirasları sınırsız bir altın nesil verebildi. Hatta biz, bu son topraklar üzerinde son devletimizi bile, bu son neslin yenilgi kabul etmeyen hayat hamlesine borçluyuz...” Şevket Süreyya, “önümüzdeki yüzyıl bir Çin Asrı olabilir” diyen bir de öngörü sahibi.. Bu kitabı herkes okusun.. Dışişleri Bakanlığındaki ‘Suriye’ye savaş’ konulu toplantının internete sızdırılmasına ilişkin soruşturmada gözaltına alınanlara ‘Bunları önceden nasıl bildiniz’ diye soruldu Ajanlık ve çete gözaltısı TWITTER’IN İTİRAZI ALİCAN ULUDAĞ BTK’nin haberi yok İstanbul Haber Servisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) yetkilileri, sosyal paylaşım sitesi Twitter ile eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım arasındaki davada, mahkemenin Twitter’ı haklı bulduğu yönünde bir kararın kendilerine ulaşmadığını belirtti. Yıldırım’ın Twitter’ın bir hesaba erişimin engellenmesi kararına itirazının İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesine ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Yıldırım’ın avukatı Serkan Bayram, Yıldırım’a karşı kazanılmış hiçbir mahkeme kararı bulunmadığını, Twitter’ın itirazını kabul ettiği belirtilen 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin aldığı karara karşı da kanun yararına bozma yoluna gideceklerini ifade etti. Avukat Bayram, “Bunun dışında da Twitter aleyhine aldığımız birden fazla mahkeme kararları var. Twitter mahkeme kararlarına uymadığı sürece erişime açılamaz” diye konuştu. BTK yetkilileri ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu mahkeme kararının kendilerine ulaşmadığını bildirdi. ANKARA Dışişleri Bakanlığı’nda bakan Ahmet Davutoğlu, müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler arasında geçen gizli Suriye konulu toplantının ses kaydının perşembe günü internette yayımlanması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Tekin Küçük tarafından başlatılan soruşturma casusluk suçundan yürütülüyor. Bu kapsamda ilk gözaltı eski emniyetçi Önder Aytaç’a cuma günü yapıldı. Ancak Aytaç gözaltına alınmadan önce Başbakan Erdoğan’ın avukatlarından u Gizli Suriye konulu toplantının ses kaydının perşembe günü internette yayımlanması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmayı savcı Tekin Küçük yürütüyor. savcılığa dikkati çeken bir suç duyurusu yapıldı. Önder Aytaç ve Emre Uslu hakkında yapılan suç duyurusu dilekçesinde, “Son günlerde basın yayın organları ve sosyal medyada, Fethullah Gülen grubuna/örgütüne mensup bazı kamu görevlileri ile gazeteci ve eski polislerin yurtdışına kaçtığı, diğerlerinin de kaçacağı, yarınki seçimden hemen sonrası için ABD, Belçika, Kanada ve İsrail’e uçak bileti aldıklarının konuşulup yazıldığı” ifade edildi. Dışişleri bakanının makamında Suriye ile ilgili çok gizli bir toplantının “ortam dinlemesi yoluyla olduğu söylenen bir şekilde” ve “uluslararası casusluk” faaliyeti kapsamında dinlendiği anımsatılan dilekçede, şüphelilerin Twitter hesapları olarak açtıkları ve kullandıkları “Başçalan” ismi altında internette servis edildiği anlatıldı. Oysa Dışişleri Bakanlığı kaynaklı haberlerde, bakanın odasının konulan böcekle dinlendiği yazılmıştı. “Aytaç’ın, bu yayın interne te düşmeden bir gün önce, Samanyolu kanalında, Suriye ile savaşa girilme ihtimali olduğu yönünde bilgisinin olduğunu söylediği” savunulan dilekçede, “Uluslararası casusluk faaliyeti ile elde edilen gizli görüşme kayıtlarının YouTube’a konulan ‘konu başlığı’ ve şüphelilerin yürüttükleri psikolojik harp taktikleri içinde kullandıkları ‘Başçalan’ ismi ile yapılması ve en son bu casusluk olayını da sahiplenmeleri, casusluk faaliyeti hakkında önceden açıklamaları dikkate alındığında, bu suçun da olağan şüphelileri içinde olmaları muhtemeldir” denildi. Dilekçenin ekinde, Aytaç ve Uslu’nun “basına yansıyan bilet örneklerinin” bulunduğu bildirilerek önlem alınması istendi. ERDOĞAN’IN ŞİKÂYETİNDEN SAATLER SONRA GÖZALTI Savcıdan jet talimat B aşbakan Erdoğan’ın şikâyetinden saatler sonra savcı Tekin Küçük’ün talimatı üzerine Terörle Mücadele ekipleri, Önder Aytaç’ın Ankara’daki evine gitti. Ancak Aytaç evde bulunamadı. Hakkında gözaltı haberini öğrenen Aytaç, cuma gece yarısı Ankara Emniyeti’ne gitti. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde sorgulanan Aytaç’ın Dışişleri Bakanlığı’ndaki ses kaydı yayımlanmadan önce 26 Mart Çarşamba günü Samanyolu Haber TV’de katıldığı programda yaptığı konuşma nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi. Emniyet, bu programdaki konuşmanın “Aytaç’ın Dışişleri’ndeki dinleme kayıtlarından haberdar olduğu intibası uyandırdığı”nı savundu. Önder Aytaç, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Uslu ve Baransu iddiası Hükümete yakın bazı haber sitelerinde, Aytaç’ın yanı sıra Emre Uslu ve Mehmet Baransu’nun gözaltına alındığı iddia edildi. Ancak iki isim gözaltı haberini yalanladı. Bunun üzerine aynı haber siteleri, Uslu ve Baransu’nun yurtdışına kaçtığını iddia etti. Baransu, bu haberler üzerine ilk olarak “Uçaktan twit atıyorum. Süper bir hizmet. Bekle beni New York. Geliyorum. Yandaşlar peşimden ne yazarsa yazsın, umrumda değil” tweeti attı. Sonrasında “...Kaçmadım, halen buradayım. Korkmaya, titremeye devam hırsızlar” yazarak Türkiye’de olduğunu bildirdi. YOUTUBE’A VİDEO YÜKLEDİ Gül, yine yasak deldi ANKARA (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, erişime engellenen YouTube’a video yükleyerek yasağı aştı. Cumhurbaşkanlığı’nın video paylaşım sitesi YouTube’daki sayfasına dün 2 video eklendi. “Bu Dinleme Bir Casusluk Faaliyetidir; Bu İşe Bulaşanlar Muhakkak Cezalandırılacaktır” ve “Bu Dinleme Bir Casusluk Faaliyetidir; Bu İşe Bulaşanlar Muhakkak Cezalandırılacaktır 2” başlıklarıyla yüklenen videolarda, Cumhurbaşkanı Gül’ün Suriye ile ilgili ses kaydı iddialarını değerlendirmesi yer aldı. Cumhurbaşkanlığı’nın video paylaşım sitesindeki sayfasında, 1400’ü aşkın video bulunuyor. Cumhurbaşkanı Gül, Twitter yasağının ardından da tweet atarak yasağı delmişti. Basına yayın yasağı Ankara Başsavcılığı’nın yanı sıra Gölbaşı Başsavcılığı’nın da Suriye toplantısının kayda alınıp yayımlanmasına ilişkin ayrı bir soruşturma başlattığı ortaya çıktı. Gölbaşı Başsavcılığı, Suriye tapesi soruşturmasını “siyasal ve askeri casusluk ve gizli kalması gereken bilgileri açıklama suçu ile ilgili” soruşturma başlattı. Başsavcılık, bu soruşturma kapsamındaki dosya içeriğiyle ilgili mahkemeden yayım yasağı istedi. Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı Salman Tan, savcılığın talebini yerinde bularak yayın yasağı aldı. Kararı internet sitesinden RTÜK duyurdu. Yayın yasağını alan mahkemenin Suriye tapelerinin yayınlanması üzerine TİB’in talebiyle YouTube’a erişimin engellenmesi yönünde karar alan mahkeme olması dikkat çekti. Polis: Ajan mısınız? TEM Şube polisleri, bu konuşmayı anımsattıktan sonra Aytaç’a “Bunları nasıl bire bir önceden bildiniz? Bu tapeleri siz mi çektiniz, yaydınız? Sosyal medyada bu kayıtları neden paylaştınız? Bu kayıtlar konusunda 810 bin retweet olmuş. Siz neden retweet yaptınız? Bu tweet atanları tanıyor musunuz? Sizinle ortak çalışan kişiler var mı? Ajanlık yapısının içerisinde misiniz?” sorularını yönelitti. 27 yıldır güvenlik ve istihbarat konularında akademisyenlik yaptığını dile getiren Aytaç; MİT, Emniyet, Adalet Akademesi, TSK ve AKP Siyaset Akademisi’nde bu konularla ilgili binlerce konferans verdiğini, kitaplar yayımladığını söyledi. Geleceği öngörmenin uzmanlık alanı olduğunu ifade eden Aytaç, “Benim işim o” dedi. Ajanlık ve çete iddiasını reddeden Aytaç, retweet yaptığı kişileri de tanımadığını söyledi. Aytaç’a ayrıca Emre Uslu ile birlikte yurtdışına kaçmaya çalışıp çalışmadığı soruldu. Aytaç ise farklı anlamlar yüklenmemesi için yurtdışı programlarını iptal ettiğini ifade etti. Alınan bilgiye göre, sorguda cemaat ve Fethullah Gülen’e yönelik herhangi bir soru gelmedi. Mehmet Baransu Emre Uslu HABERTÜRK ‘Kılıçdaroğlu’nun ifadesine başvurulacak’ Enerji Bakanı Taner Yıldız katıldığı bir televizyon programında yaptığı konuşmada, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye konulu toplantının içeriğini önceden bildiğini iddia ederek, “Kılıçdaroğlu bunu biliyordu. Kimler getirdi onu, nasıl getirdi? Mutlaka kendilerini tanıyor. Onun da ifadesine mutlaka başvurulacaktır. Madem ki bu kadar ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir husus var, niçin bunları gerekli mercilere, makamlara bildirmiyorsunuz. Bunu belki Başbakanımızla paylaşmanız gerekirdi diye düşünüyorum” dedi. ‘Sesiyle alay ettiler’ şikâyeti Başbakan Tayyip Erdoğan, attıkları tweet’lerle kendisine hakaret ettikleri iddiasıyla Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ile Zaman gazetesi yazarı Mehmet Kamış hakkında da suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde, Erdoğan’ın ses tellerindeki rahatsızlık nedeniyle Van ve Diyarbakır mitinglerinde sesinin farklı çıktığı anımsatıldı. Keneş ve Kamış’ın, Erdoğan’la “alay edip aşağılayan” tweet’ler attıkları kaydedilen dilekçede, Erdoğan’ın onur, şeref ve saygınlığını rencide eden, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşan paylaşımlarda bulundukları belirtildi. Dilekçede, şüpheliler hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan dava açılması istendi. İHD: GÖRENLER BİZİ ARASIN Altaylı istifa etti İstanbul Haber Servisi Fatih Altaylı Habertürk Genel Yayın Yönetmenliği’nden istifa etti. Altaylı gazetede yazmaya devam edeceğini açıkladı. İstifa haberini dün “Bu Bir Veda Yazısı Değil” başlıklı köşe yazısıyla duyuran Altaylı, yazısında istifa nedenini şöyle açıkladı: “20 yıla sığmayacak olayları 5 yılda gördük. Ve bugünlere geldik. Çok üzülerek izliyorum ki, artık ‘militan gazetecilik’ dönemi başladı. Bu benim ‘serseri ve özgür ruhuma’ hiç uygun değil.” ‘Polis döve döve gözaltına aldı’ İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Kumburgaz’da bir kişinin polis tarafından gözaltına alınırken “Beni gözaltında kaybedecekler, avukatıma haber verin” diye bağırdığını duyurdu. Gözaltına alınan kişinin soyadının Sadullahoğlu olduğunun sanıldığına dikkat çeken İHD, olaya tanık olanların derneği 0212244 44 23 numaralı telefondan aramasını istedi. İHD’nin açıklamasına göre, önceki gün sabah saat 06.0006.30 sıralarında Kumburgaz Celalliye’de Atatürk 1. Cadde ile Yavruvatan Caddesi’nin kesişim noktasında bir kişi polislerce dövülerek gözaltına alındı. Derneğe başvuran bir görgü tanığının “Polisler tarafından dövülen bir erkek ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’, ‘Beni gözaltında kaybedecekler, avukatlarıma haber verin’ diye bağırdı, üzerine çullanan polisler ağzını kapattı. 34 resmi polis otosundan birine bindirilerek uzaklaştırıldı” dediği aktarıldı. Varank’ı çeken muhabire gözaltı İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Sarıyer’de düzenlediği miting sırasında Başbakanlık Başmüşaviri Mustafa Varank’ın fotoğraflarını çeken Zaman gazetesi muhabiri Derviş Genç, Varank’ın şikâyeti üzerine polis tarafından gözaltına alındı. Varank’ın ismi son dönemde ortaya çıkan ses kayıtları ile sık sık gündeme gelmişti. Genç’in yanında bulunan diğer basın mensuplarının müdahale etmesi üzerine polisler, Varank’ın, fotoğraflarını çekip konuşmasını kaydettiği gerekçesiyle Derviş Genç’ten şikâyetçi olduğunu aktardı. Polisler tarafından İstinye Polis Merkezi’ne götürülen Genç’in ifadesine başvurulacağı bildirildi. .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle