02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2014 PAZAR [email protected] 16 KÜLTÜR Giovanni Scognamillo’nun sergisi 18 Nisan’a kadar açık Beyoğlu Kontu’ndan ‘Vampirler’ Kültür Servisi Sinema tarihçisi, yazar, namı diğer “Beyoğlu Kontu” Giovanni Scognamillo’nun “Vampirler” isimli resim sergisi Leonardo Sanat Galerisi’nde açıldı. Korku ve fantazyanın önemli kalemlerinden biri olan Scognamillo’nun vahşi ve gizemli ormanlar, ejderhalar, yarasalar ve dünyanın farklı ülkelerinden ve hatta uzaylı vampirleri resmettiği eserlerinin yer aldığı sergi 18 Nisan’a kadar ziyaret edebilir. “Türk Sinema Tarihi”, “Dracula Sonsuz Mitos”, “Fantastik Türk Sineması”, “Canavarlar Yaratıklar Manyaklar”, “Dehşet Öyküleri ve İstanbul Gizemleri” gibi 50’nin üzerinde esere imza atan Scognamillo, keçeli kalemle kâğıt üzerine “dalga yöntemi” adını verdiği bir teknikle resimlerini yapıyor. Resimlerini çizerken önceden herhangi bir şey tasarlamadığını söyleyen Scognamillo, “Her şey çizme ihtiyacı ile başlıyor. Kâğıdın başına oturduğumda çizmek istediğim görüntüler zihnimde beliriyor. Tıpkı bir filmin kareleri içindeymişim gibi görüntüler canlanıp hareket ediyor. Aslında gerçek vampir kapitalist sistemin kendisi. Sorun şu ki, kaçıp sığındığımız fantazya mı gerçek, yoksa gerçek olduğunu sandığımız yaşadığımız dünya mı? Kaçımız bunun ne kadarının farkındayız?” diyor. Kitap yasağına protesto Kültür Servisi Britanya’da, hükümetin hapishanedeki tutuklu ve mahkumlara kitap gönderilmesini yasaklayan kararına karşı protesto kampanyası yürüten oyuncular ve yazarlara saray şairi Carol Ann Duffy de katıldı. Sam West ve Vanessa Redgrave gibi oyuncuların da katıldığı mitingde, Duffy megafonu eline alarak “Dua” adlı şiirini okudu ve hapistekilere kitap yasağının “ülkenin ruhu”nu tehdit ettiğini söyledi. İnsan hakları savunucuları tarafından desteklenen mitingin, ülkenin önde gelen yazarları ve şairlerinin Adalet Bakanı Chris Grayling’e karşı verdikleri mücadelenin devamı olduğu belirtildi. Geçen kasım ayında yürürlüğe konulan yeni kurallar, tutuklu ve mahkumların, sağlık durumu gibi “olağandışı koşullar” dışında dışarıdan paket almalarını yasaklıyor. Bunlar arasında kitaplar, dergiler ve giysiler de yer alıyor. Aralarında Alan Bennett, Salman Rushdie, David Hare, Ian McEwan gibi ünlü yazarların da bulunduğu pek çok aydın, adalet bakanlığının getirdiği bu yasağı protesto ediyor. Yazarlar ve sanatçılar, Britanya hapishanelerindeki baskıya karşı çıkıyor Andante dergisinin Pera Palas Sanatçı Buluşmaları İdil Biret’le başladı İki doyulmaz saat u Andante’nin kurucusu Serhan Bali’nin Biret’le sohbetine izleyiciler de katıldı. Biret’in Scriabin ve Chopin yorumlarının ardından iki genç piyanist Burak Çebi ve Can Okan birer dinleti sundular. EGEMEN BERKÖZ Pera Palas’ın Orient Bar salonuna zor sığan müzikseverler çok keyifli, bitmesini istemediğimiz iki saat geçirdik. Andante dergisinin Pera Palas Hotel Jumeirah’ın işbirliğiyle düzenlediği sanatçı buluşmalarının ilkinde, değerli piyanistimiz İdil Biret’le birlikteydik. Andante’nin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Serhan Bali sordu, İdil Biret yanıtladı. Arada biz izleyiciler de soru ve yorumlarımızla katıldık söyleşiye. Peki, nelerden söz edildi? Nelerden söz edilmedi ki! Biret’in ünlü “merak”ından çok hızlı okuma özelliğini nasıl edindiğine, Brahms ve Schumann ’dan Cho pin, Debussy ve Liszt’e, Scriabin’den Busoni’ye değişik bestecilerle ilgili görüşlerinden (Clara Schumann’a haksızlık edildiğine inanıyor örneğin), müzik yaşamından anılara (ABD’deki ilk konserine çıkmak üzerey ken John F. Kennedy’nin vurulduğu haberinin gelmesi ve Beethoven’ın senfonilerinin Liszt’in yaptığı piyano uyarlamalarının maceralı kayıt öyküleri çok ilginç), gençlere daha çok konser olanağı verilmesi ve oda müziğini, amatör müzik yapanları yüreklendirmek gerektiği… Yüzmeyi çok sevdiği, her yaz kesinlikle Mavi Yolculuk yaptığı, kedisi Moni… Biret’in salondaki piyanoya geçip önce şu sırada piyano yapıtlarını kaydettiği Scriabin’den iki etüt, daha sonra da Chopin’in Andante spianato et grande polonaise adlı yapıtını çalması söyleşinin tadına tat kattı. Ayrıca, genç sanatçılarımızdan, 1. Uluslarara sı Orkestra’sion Piyano Yarışması’nda Ukraynalı Alona Kazlova ile birinciliği paylaşan Burak Çebi, Debussy’nin iki etüdüyle Wagner’in “Tristan ve Isolde” operasından “Isolde’nin Liebestod’u”nun Liszt’in yaptığı piyano uyarlamasını; yıllardır Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nde Biret’in ustalık sınıflarına katılan Can Okan da Bach’ın iki koralinin İdil Biret’in hocası Kempff’in yaptığı piyano uyarlamalarını çaldılar. Söyleşi bittikten sonra ise Biret yoğunçalarlarını ve annesi Leman Biret’in anılarının yer aldığı “İdil Biret’in Çocukluk ve Gençlik Yılları” adlı kitabı imzaladı uzun bir kuyruk oluşturan müzikseverlere. Ece Ayhan’dan yadigâr ismiyle Dinar Bandosu, dört yıl aradan sonra sanki 40 yıl hasretmişiz gibi kapıyı çalmadan içeri girerek selam veriyor orta yere. Topluluğun üçüncü albüm çalışması kendi isimlerini taşıyor. 10 yılı deviren İstanbullu saykodelik topluluk yeraltı müziğimizin en tuhaf isimlerinden; karşıkültürün özgüven yüklü bu cesur temsilcisinin sağda solda pek benzeri yok. Ali Ece’siz kadrosuyla boyun eğmeyen bağımsız sanat çetesi, şimdi Dinar Bandosu ‘Dinar Bandosu’ (Sony Music) çılgın multiçalgıcı Asaf Zeki Yüksel, disiplinli davulcu Yılma Karatuna, kendiyle düet yapan (vokallerinden biri Hacivat, diğeri Karagöz) solist Ali Asaf Sarıca, bastan sörf gitara geçen Douglas Vegas ile yeni gelin basçı Erdem Aydaş’tan oluşuyor. Albümü Serhat “Moğollar” Ersöz hem kaydetmiş, hem klavyesiyle eşlik etmiş. Sıradan insanı, zararsız Ömür Göksel ‘A Touch Of Class’ (Elenor Müzik) Bir tarihin duvarına fotoğrafını astırmış, Türk popunun çelebi insanı Ömür Göksel. Son 10 yılda açtığı yeni bir sayfayı yazmayı sürdürüyor şimdi. “A Touch Of Quality”, “A Touch of Love”, “A Touch Of Latin” ve “A Touch Of Amore” derken beş duyu organını tamamlıyor; “Yirminci Yüzyılın En Güzel Aşk Şarkıları” alt başlığını taşıyan “A Touch Of Class” albümü ile. Bu arşivlik şarkılar bu içi dışı bir adamın yaşam tarzının ayrılmaz parçası; şarkılardaki dünyada yaşayan, notalarının portesinden dünyaya bakan uslanmaz bir romantik prens. Kaliteyle damıtılmış bir repertuar; sadece standartlar ya da altmışlar oldies’i değil, seksenli yılların klasikleri de var listede: Stevie Wonder’ın “I Just Called to Say I Love You”su, Lionel Richie’nin “Hello”su, Police’in “Every Breath You Take”i gibi… Albümün sürprizi ise genç şarkıcı Ayça Varlıer’in iki şarkıdaki düeti. Orijinallerine göre daha farklı bir hassasiyet taşıyan yorumlar, Göksel’in berrak diksiyonu ile daha bir güçleniyor. Göksel büyüleyici kadife sesi ile hassas ruhlara dokunmaya devam ediyor. 18 şarkıdan oluşan bu ikili albüm, aşk şarkılarının dünyadaki en iyi yıllarını yeniden yaşamak isteyenlere cazip bir davet çağrısı. İcabet etmemek olmaz. muratbeser@ muratbeser.com serseriyi, Zati Sungur’u, Kaptan Barbaros’u, Fil Adam’ı anlatıyor Dinar Bandosu; fırlama bakışlarla, matrak bir dille, külhan bir edayla. Ayrıca politik köklerini de hissettiren bir çalışma “Dinar Bandosu”. Bazı taşlar daha bir oturmuş, içerikteki dilden, söz ve müzik arasındaki bağlama kadar; cümleler daha derli toplu ve melodik açıdan uzun. Yer yer erken Roxy Music ya da “Low” dönemi David Bowie’si var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle