29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 2014 CUMARTESİ 8 HABERLER Demirel: Kim ne veriyorsa beş fazlası. l l Ankara boğazı, teleferik otobüs, mazot 1 TL, her mahallede yüz trilyoner, 5 bin tank... bir saldırı olması gerekiyordu. İşte ortaya çıkan kayıtlar da duyduğumuz bu planları doğruluyor” dedi. İmkânsızı vaat et TÜREY KÖSE Her genel ya da yerel seçim öncesi yurttaşlar kemerlerini bağlar, siyasetçiler uçuşa geçer. Ama yakın siyasal tarihimizin “aşılamaz” vaatlerinin doruğunda eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel oturuyor. Ne de olsa, “Kim ne veriyorsa 5 lira fazlasını vereceğim” deyip kendini garantiye almış! Yerel seçimlere gelince; herkes “çılgın” projeler peşinde. Ve vaatlere bakılırsa, Anadolu’nun en büyük özlemi deniz. Birçok ilde adayların, “Deniz getireceğiz” vaatleri dillerden düşmüyor. Partilerin seçim kampanyalarında kullandıkları sloganlar ve vaatler dönemlerin ruhu hakkında önemli ipuçları veriyor. Radyo günlerinden TV zamanlarına, “Yeter söz milletindir” sloganlarından reklam ajanslarının “Limon gibi sıkın” vb. sloganlı kampanyalarına. 1991 seçimlerinde “Baba”, “Kim ne veriyorsa beş lira fazlasını vereceğim” diye rakiplerine çalım atmış! Koltuğuna oturan Tansu Çiller de ondan geride kalmamış. 1995 seçimlerinde, biri ev biri de araba olmak üzere “iki anahtar” vaadinde bulunmuştu. DP Genel Başkanı Adnan Menderes “Her mahallede bir milyoner yaratacağız” demişti. Çiller, enflasyonu dikkate alarak hedef yükseltti: “Her mahallede yüz trilyoner olacak!” RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın vaatleri elbette unutulmaz. “5 bin tank üreteceğiz.”, “Adil düzende faizler kalkacak.”, “Her ile bir havaalanı, bir fabrika”... Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan ise vaat yükseltmede öyle kolay aşılamayacak siyasetçilerden. 2002 seçimleri öncesindeki İbrahim Tatlıses konserli, dönerayran dağıtılan mitingleri siyaset tarihinin şaka gibi sayfalarında. Bazı vaatleri şöyleydi: Her işsize 350 TL maaş verilecek. Mazot 1 TL olacak. Fındık 8 TL olacak. Üniversite sınavı kalkacak. Üniversite sayısı 4 katına çıkarılacak. Kafiyeli “İş, aş, Haydar Baş” sloganıyla dikkat çeken Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş da, Uzan’la yarışa girdi. Mazot fiyatını 1 liranın da altına düşürme sözü verdi. 80 kuruş! O günlerde Uzan’ın seçim vaatleri mizah konusu olmuştu! Ancak bu vaatler işe yaramış olmalı ki, yüzde 7’yi aşan oranda oy aldı. Akademisyenler, bu inanılmaz sonucu anlamak/anlatmak için az tez yazmadılar. Eski LDP Genel Başkanı Besim Tibuk’un seçim vaatleri de müthişti. “Çok gol olsun diye ofsaytı kaldıracağım, kaleleri büyüteceğim” dedi örneğin. Ama halk onu anlamadı! “6 milyon dolar harcadım, halk oy vermeyerek alay etti. Artık sizin için kendimi feda etmeye zamanım yok” diyerek meydanlardan çekildi! tamam; hatta İzmir’in denizsiz ilçelerine de! İzmir AKP adayı Binali Yıldırım, Selçuk’ta seçim bürosu açarken bakın ne demiş? “Biliyorsunuz Selçuk’a deniz projemiz var. Pamucak sahilinden itibaren 4.5 kilometre Antik Liman’a deniz suyunu getireceğiz.” AKP’nin Aydın Büyükşehir başkan adayı Mustafa Savaş, Altın Kanal Menderes projesiyle Aydın’a deniz geleceğini söylemiş. Mardin’de AKP belediye başkan adayı olan Mehmet Vejdi Kahraman, “Kanal Mardin projesi ile Mardin’e adeta deniz getireceğiz” demiş. Adana adayı Abdullah Torun, Kanal Adana projesiyle kenti Seyhan Nehri üzerinden denizle buluşturacaklarını söylemiş. DSP Manisa adayı Mesut Öztürk, önce “Deniz getireceğiz. Bunu bir plajla tamamlayacağız” sözü vermiş. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son seçimlerden önce “Batman’a deniz getireceğiz” sözleri de kulaklarımızda. Memleket sular altında kalacak? Bu seçimlerde sadece belediye başkanlıkları için büyük bir yarış yok, muhtarlıklar için de müthiş bir yarış var. Muhtarlara verilen 471 liralık ödenek 871 liraya çıkarılınca muhtar adaylarında patlama olduğu söyleniyor. “1 TL’ye fakirlik bitecek, ilk defa bir muhtar 1 liraya fakirliği bitirdi” “Evrak ücreti almayacağım”, “Maaşımı hibe edeceğim” gibi vaatleri var. Adaylık ufukları, belediye başkan adayıymış gibi davranmakla sınırlı değil, yoksulluk gibi memleketin genel sorunlarını da çözüvermeye talipler. Sivas’ın Suşehri ilçesinde bir muhtar adayı Candar Yüzüak’ın broşürlerindeki vaatler de inanılmaz: “Tertemiz sokaklar, çocuk oyun parkı, eğitim gören öğrencilerimize destek için halkımızın karşısına çıkacağız. Mahallemizde okuyan ihtiyaç sahibi öğrencilere yardım edeceğim...” Şanlıurfa’da hırsızlıktan şikâyetçi olan bir muhtar adayı da, seçildiği takdirde sokak aralarına güvenlik kamerası taktıracağını vaat ediyor. Kaynak ne, falan diye sormayın. Büyük düşünün, çılgın olun, imkânsızı vaat edin!! Erbakan: Adil düzende faizler kalkacak. Her yer deniz olacak 30 Mart seçimleri yaklaşırken yine “çılgın vaatler” billboard’larda, meydanlarda. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek “Ankara boğazı”, teleferik otobüs gibi vaatlerle yine çılgınlığını konuşturuyor. Önceki seçimlerdeki peluş hayvanlardan orman, Hıdırlıktepe’nin üzerine muhteşem bir otel, otelin üzerine de gerçek boyutlarında Airbus yolcu uçağı biçiminde restoran gibi projeleri de çılgın projeler çöplüğünde... Seçim vaatlerine bakılırsa, Anadolu’nun en büyük özlemi deniz. Ankara’ya deniz gelecek ‘ S Twitter yasağı seçimi etkiler “Seçimi Tayyip Erdoğan’ın kişisel referandumuna dönüştürme çabası var” diyen Metropoll Araştırma’nın sahibi Özer ANKARA Pazar günü yapılacak yerel Sencar’a göre AKP’nin oylarının yüzde 40’ın seçim öncesinde Türkiye’nin önde gelen altına düşmesi ile 45’lere ulaşması arasındaki iki araştırma şirketinin yöneticisi seçim fark, Erdoğan’ın Köşk yolunu netleştirecek. atmosferini yorumladı. Erdoğan üzerinde yapılan referandumun A&G Araştırma’nın sahibi Adil Gür’e göre aynı zamanda büyük de bir risk anlamına yolsuzluk tartışmaları asıl yerel seçimlerde geleceğini söyleyen Sencar, genel seçimyerel değil, sonrasındaki Cumhurbaşkanlığı seçim davranışlarının farklı olduğu görüşünü ve milletvekili seçimlerinde etkili olacak. yinelerken, bu davranışlara 30 Mart’a cemaat Yaz aylarında yeni siyasi parti tartışmaları oylarının da dahil olacağını söyledi. Sencar, başlayabilir. Gür, asıl önemli siyasi “Aslında 17 Aralık sonrasında en çok itibar değişimlerin 30 Mart’tan sonra yaşanacağına dikkat çekti. Gür, şunları kaydetti: “Seçimden kaybeden grup cemaat oldu. Erdoğan, cemaat kadar oy kaybetmedi. Ancak sonra, kutuplaşma ve sert söylemler cemaat demek sadece bağlı insanların devam ederse bu sonuçta vatandaşın cebine yansıyacak. Vatandaş ‘yandım anam’ oy kapasitesi değil, grubun medyasının ve gönüllü çalışanlarının da göz önünde dediği anda yeni arayışlara yönelebilir. bulundurulması gerekiyor” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde veya Yolsuzluk kasetlerinin halktaki algısına sonrasında Türkiye’de merkezde yeni da değinen Sencar, halkın yüzde 80’inin arayışların olacağını düşünüyorum.” kasetleri ya bizzat dinlediğini ya da etrafından Twitter yasağının da seçim sonuçlarını kasetlerle ilgili bilgi aldığını söyledi. AKP’nin etkileyeceğini düşündüğünü anlatan Gür, çekirdek kitlesinin kasetlere inanmadığını ifade “Çünkü kutular, bir noktadan sonra eden Sencar, sosyal medya tartışmasının da iddiaya dayanıyor, yasaklar ise doğrudan bu kitle üzerinde etkili olmadığını sözlerine insanların gözü önünde oluyor ve onları ekledi. Ülkede tüm tartışmaların dışında etkiliyor” diye ekledi. içine kapanan ve tepkisini dile getirmeyen bir kesimin olduğuna işaret eden Sencar, ürprizli kentler Ankara gibi bazı kentlerde bu kesimin oylarının Peki, 30 Mart belediyelerde büyük sürprizlere neden olabileceğinin altını çizdi. sürprizlere de gebe mi? Bu soruya “evet” Sencar, şöyle konuştu: yanıtını veren Gür’e göre, Akdeniz’de Mersin, “Ak Parti eğer yüzde 4445 düzeyinde oy Adana, Hatay ve Antalya; Ege’de Kütahya, alırsa, bu halkın büyük oranda Erdoğan’a Marmara’da Balıkesir, Karadeniz’de Ordu ve desteğini sunduğu anlamına gelir ve onun Kastamonu, İç Anadolu’da Kırıkkale, Çankırı, için Köşk yolunu açar. Ancak yüzde 40’ın Güneydoğu’da Mardin, Doğu’da da Bingöl altına düşerse, iktidarın senaryolarını gibi illerde sürprizler beklenebilir. Gür’ün gözden geçirmesi, muhalefetin de yeni dikkat çektiği en önemli kent ise Ankara. senaryolar üretmesi gerekir.” FIRAT KOZOK Merkez sağda yeni arayışlar olur KONGRE’YE MEKTUP YAZDILAR ABD’deki Türkler seçim için endişeli Dış Haberler Servisi New York Eyalet Meclisi Türk Dostluk Grubu, Türkiye’de yarın yapılacak olan yerel seçimlerde olası bir usulsüzlüğe karşı önlem alınması ve seçim güvenliğinin sağlanması için ABD Kongresi’ne bir çağrıda bulundu. New York eyalet milletvekillerinin başkent Washington DC’deki meslektaşlarına gönderdiği mektupta, Türkiye’de son zamanlarda hukuk ihlallerine, seçimlerin ne koşullar altında yapılacağına ve seçim sonuçlarının güvenilirliği hakkında duyulan endişeler dile getirildi. Eyalet meclisinde bulunan 26 milletvekilinin ortak imzasıyla hazırlanan mektupla Türkiye’deki dini özgürlüklerin kısıtlanmaması, azınlık haklarının korunması ve her bireyin kişilik haklarına saygı duyulması çağrısında bulunuldu. New York’un TürkAmerikan toplumunun ABD’de yoğun olarak yaşadığı eyaletlerden biri olduğuna değinilen mektupta, “Gün geçmiyor ki Türkiye’den özgürlükleri kısıtlayıcı yeni haber gelmesin. Bizler, Türkiye’nin insan hak ve özgürlüklerini sağlaması konusunda endişeliyiz” denildi. Federal Kongre üyelerinin harekete geçmesini talep eden New York milletvekilleri, “Türkiye’de son zamanlarda yaşanan olaylarda özellikle polisin göstericilere sert müdahaleleri, baskı altına alınan basın, ülkedeki dini gruplara karşı sürdürülen nefret söylemi, adil olmayan davalar muhalif fikirlere gün geçtikçe artan tahammülsüzlüğünün göstergesidir” ifadelerini kullandı. New York eyalet milletvekilleri, ABD Kongresi’ne “Siyasi gücünüzü kullanarak Türklerin özgürlüklerini desteklemenizi, adaletli bir seçim süreci geçirilmesi ve kanunların uygulaması konusunda ısrarcı olmanızı talep ediyoruz” çağrısında bulundu. Toplantı kayıtlarında MİT Müsteşarı Hakan Fidan tarafından söylendiği ileri sürülen “4 adam CHP Genel Başkanı Kemal ayarlar 8 roket fırlattırırım, Kılıçdaroğlu ile çıktığımız Süleyman Şah Türbesi’ne iki günlük seçim turunun saldırttırırım” ifadeleri ardından Adana’dan Ankara’ya karşısında dehşete düştüğünü dönüş yolunda, Dışişleri belirten CHP lideri, “Aklın Bakanı Ahmet Davutoğlu, mantığın alacağı şey değil. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Bir demokraside bunun Dışişleri Müsteşarı Feridun düşünülmesi, tasarlanması Sinirlioğlu ve Genelkurmay Türkiye’yi uluslararası 2. Başkanı Org. Yaşar Gürel alanda çok zor duruma arasında ordunun Suriye’ye düşürecektir” dedi. Toplantıda sokulması yönündeki Genelkurmay 2. Başkanı senaryoların tartışıldığı kritik Org. Gürel’in takındığı tavrı toplantının sosyal medyadan da “yadırgadığını” belirten sızan tapeleri üzerine konuştuk. Kılıçdaroğlu şu değerlendirmeyi “Bu kayıtlar iki açıdan vahim” yaptı: dedikten sonra şöyle sıraladı: “Bu süreçte Genelkurmay İkinci Başkanı’nın savaş avaş kumpasını kıştırtıcılarıyla aynı masaya gösterdi oturmasını, yapılan planlara 1. Öncelikle Türkiye’nin karşı çıkmamasını da anlamakta Suriye’ye saldırması için zorluk çektiğimizi ifade etmek Erdoğan ve hükümetinin nasıl zorundayım. Eğer bir savaş bir kumpas içinde olduğunu çıkarsa, bu ülkenin garip hepimize gösterdi. Kendi gurebasının çocukları savaşa oğluna gidecek. askerlik Buna ne yaptırmayan hakkınız var? bir Eğer birileri Başbakan’ın gönderilecekse Bu akşam itibarıyla gencecik önce Erdoğan siyasetçiler son sözlerini çocuklarımızı kendi söyleyecek. Yarın seçim günü. Suriye çocuklarını Vereceğimiz oylar Türkiye’nin bataklığına göndersin kaderini belirleyecek. Hepimize sürüklemekten savaşa.” biri zorunlu diğeri tercihe bağlı çekinmeyecek iki önemli görev düşüyor. kadar gözünü ngaj1. Gücünüz oyunuzda. hırs bürümüş. mandan Üşenmeyin, vazgeçmeyin 2. Devletin sandığa gidin ve oyunuzu ‘şüphe’ çivisi çıkmış. kullanın. duyarım Devlet sırrı 2. Oy kullandığınız sandığın Kılıçdaroğlu, diye bir şey sonuçlarını YSK’nin ilan edeceği ortaya çıkan kalmamış. sonuçla karşılaştırın. Bunun son ses En mahrem için CHP’de, Genel Başkan kayıtları bilgileri ister Yardımcısı Emrehan Halıcı ışığında, casus, ister tarafından kurulan “CHP geçen hafta başka ülkeler Sandık Takip Sistemi (http:// düşürülen rahatlıkla sts.chp.org.tr)” kullanılabilir. Oy Suriye uçağı elde kullandığınız sandıktan çıkacak ile ilgili yapılan edebiliyor. sonucu, bu sisteme girerek “angajman Çünkü YSK tarafından ilan edilecek kurallarına hükümet sonuçlarla karşılaştırın. Sandık uymadığı için devletin güvenliğinin en temel yolu bunu düşürdük” itibarını sağlamadan geçecek. tezinin de koruyacağına, inandırıcılığını devleti yitirdiğini belirterek, “Bütün soymakla meşgul olmuş. bu tablo angajman kurallarına Türkiye Cumhuriyeti’ni “muz ne kadar uyulup uyulmadığı cumhuriyetine” döndürdüler. konusunda da ciddi bir soru Tüm sorumluluğun hükümete işaretlerini önümüze koyuyor” ve başındaki Başbakan dedi. Erdoğan’a ait olduğunu “Uçak Türkiye sınırını ihlal kaydeden Kılıçdaroğlu, “Devletin etmemiş olabilir mi?” sorumuza sırlarını dahi konuşamayan bir da, “Tabii ki. Baksanıza nasıl hükümetin meşruiyeti tartışılır. planlar içindeymişler” karşılığını Sağa sola saldırmayı bıraksınlar verdi. önce bunun hesabını versinler. Derhal istifa etmeleri gerekir” ünyanın bildiğini dedi. ‘Suriye’ye Girilecekse Bilal Gitsin’ skerin tavrını yadırgadım A S Oy ver! A enaryolardan haberdardık Hükümetin seçim öncesinde Suriye ile savaş çıkaracağı iddiasını ilk ortaya atan ismin kendisi olduğunu hatırlatınca, “17 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını halka unutturmanın tek yolu olağanüstü bir gelişme yaşanmasıydı. Bunun da tek yolu Suriye’yle savaşmaktı. Bu yönde hazırlık yapıldığı bilgisi bize ulaştı. Biz de halkımızı uyardık. Savaşın uluslararası toplumca meşru görülmesi için Suriye’den Türkiye topraklarına ve Türk toprağı sayılan Süleyman Şah Türbesi’ne S halktan saklıyor D YouTube’un kapatılması ve RTÜK tarafından basına yayın yasağı getirilmesi konusuna da tepki gösteren CHP lideri şu değerlendirmeyi yaptı: “Tüm dünyanın bildiği gerçekleri kendi halkından saklamaya çalışıyor. Hele de yayın kuruluşlarına getirilen yasak için ‘özel hayatın gizliliği’ gerekçesini kullanmaları akıl alır gibi değil. Baskı rejimlerinin temel özelliği kendi ülkelerini dünyadan soyutlamak, halkın bilgi edinme hakkını kısıtlamaktır. Medyanın bu konuda daha cesur olması gerekiyor. Aksi halde en ağır faturayı medya ödeyecek.” Arınç’a MHP’lilerden protesto Yurt Haberleri Servisi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde MHP seçim bürosu önünden geçerken bir grup tarafından protesto edildi. Arınç’ı yuhalayan göstericiler, bozkurt işareti yaptı. Daha sonra miting yapacağı alana gelen Bülent Arınç protestoyu eleştirdi. Arınç, “Büyükorhan’da bu kadar güzel oy oranlarını görünce birileri yanlış yaptığını fark etti. Karşıdan geliyorum. Birkaç tane ağızdan kötü kelime işittim. O gafillere buradan söyleyeyim; o yaptığınız size yakışmıyor. Bu yaptığınız terbiyesizliktir. Bunu Büyükorhanlı yapmaz. Siz yolunuzu şaşırmış adamlarsınız. Haddinizi bilin. Büyükorhan’ın şamarı yüzde 67’den aşağı olmaz. Yolunuzu şimdiden seçin. Kimse bize dil uzatmasın. O diller yanlış şeyler konuşmasın” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle