23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MART 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Twitter’ın engellenmesiyle uluslararası insan hakları yükümlülüklerinin ihlal edildiğini bildirdi BM: Yasağa son ver MASKARALIĞA DÖNÜŞTÜ Anlamazsa Anlatacaklar Seçime beş gün kaldı, konu bu dar zamanda yolsuzluklardan savaşa çevrilebilir mi? Hayır, bir iki kışkırtılmış sınır ihlali, kimin işi olursa olsun konuyu değiştirmeye yetmeyecektir. Yolsuzlukların, ünü sınır ötesine çoktan taşmış rüşvet olaylarının özneleri kim olurlarsa olsunlar, ne yaparlarsa yapsınlar artık gündemi değiştiremezler. Artan açık hukuk ihlalleri, kendilerine uygun hale getirdikleri hukuk sistemi de işe yaramıyor artık; çünkü yasadışılığı kendi elleriyle yasallaştırdılar. Twitter’ın kapatılması bu açık ihlallerden yalnızca biridir ve öyle anlaşılıyor ki arkası gelecektir. Yerel seçimler sonrasında da gevşemesi beklenmeyen seçim havasında belki de hukuk ihlallerine daha fazla başvurma gereksinimi duyacaklardır. Cumhurbaşkanlığı oylaması ve büyük bir olasılıkla öne alınacak genel seçim durumu daha da vahimleştirecektir. Peki, artan hukuksuzluklar, giderek otoriter olmaktan totaliter olmaya evrilen Erdoğan iktidarını rahatlatabilir, istediği sessiz Türkiye’yi yaratabilir mi? Erdoğan ve yakın arkadaşları bir savaş tehdidini mutlak iktidar yaratmak için kullanabilirler mi? HHH Savaş tehlikeli bir silahtır. Kimi zaman kullanmaya yelteneni devre dışı bırakabilir. Hem bizim tarihimiz, hem dünyadaki diğer örnekler bunun böyle olduğunu gösteriyor. Silahı eline alan o silahı çok uzun sürmeyen bir zaman dilimi içinde kendine doğrultmak zorunda kalabiliyor. Siyasetçilerin sıkıştıkları zamanlarda heveslendikleri bu türden yöntemlerin, yönetimine geçici bir süre için talip oldukları ve yönetmeyi üstlendikleri sistemin gerçek sahipleri tarafından benimsenmedikçe gündeme gelmeleri, gelseler bile uygulamaya konmaları zordur. Dayatmaların ise bir süre sonra sistemin asıl sahipleri tarafından sert bir şekilde reddedilmesi kaçınılmazdır. Ama bu hem zaman alabilir hem de sistemin iç çatışmaları, sermaye sınıfı içindeki anlaşmazlıklar otoriter yönetimlere geçici bir hareket alanı yaratabilir. HHH Böyle bir süreçten mi geçiyoruz? Otoriterlikten totaliterliğe geçme hevesi ve sıkıntısı yaşayan iktidar, gerçekten de hemen her cephede savaşmaktan başka bir çare bulamıyor. Doğrusu başka bir çıkış yolu da yoktur onun için. Ya iktidarını sürekli kılabilmek için bugünlerde denediği gibi kendi “hukukunu” yaratacak, bunun için dış dünyanın tepkilerini görmezden gelecek ya da teslim bayrağını çekecektir. Erdoğan’ı yakından tanıyanlar onun strateji ve taktik yoksunu olduğunu, politik esneklik diye bir şey bilmediğini hep söylüyorlar. Öyleyse tehlike yok diyemeyiz. HHH Peki, sistemin asıl sahipleri de ortağı mı bu tehlikenin? Sermayeden büyükçe bir pay almak için ortaya çıkmış ve kendine şu geçen on, on beş yılda “aslanlık kaplanlık” gibi payeler verilmiş İslamcılar da dahil, bizim patronlar sınıfımız macera istiyor mu? İstikrar istiyor evet, ama macera hayır. Her geçen gün otoritesini kalıcılaştıran, kendine göre hukuk oluşturma çabasına girişen, böylece totaliter bir rejim kurmak isteyen iktidar, yolsuzluk ve rüşvet yöntemleriyle sıkı sıkı bağladığı inşaat lobisi dışında, “aslanlar kaplanlar” da dahil yandaş bulmakta zorlanacaktır. Ama Erdoğan ve onun çok derin Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Berkin’in cebindeki misketleri nasıl silah saydılarsa bu işi de üstesinden gelebilecekleri bir oyun sanabilirler. Gittikçe sarsılan sistemin gerçek sahipleri ise toplumsal hareketlenmeyle tehlikeye girenin sistemin kendisi olduğu ve bu nedenle maceracılardan bir an önce kurtulmak gerektiği konusunda dışarıdaki ortaklarıyla çoktan fikir birliğine varmış görünüyorlar. Bunu herkes anladı, anlamayan bir kişi kaldı, o da yakında anlayacaktır. ABD’de tepki çığ gibi Dış Haberler Servisi CNN International’da yer alan, eski ABD Başkanı George W. Bush’un özel yardımcısı, yazar David Frum imzalı bir yorumda “Türkiye’nin ciddi biçimde yanlış istikamette gittiğini yalanlamanın artık mümkün olmadığı” savunuldu. AKP hükümetine yönelik sert eleştirilerin bulunduğu “Twitter yasağı Türkiye’nin en küçük derdi” başlıklı yazıda “Muhtemelen Türk hükümetinin Twitter’ı yasaklama girişiminin çabucak çökerek bir maskaralığa dönüştüğünü duymuşsunuzdur” denildi. “Ancak baştan beri, Erdoğan’ın İslami demokrasisinin güçlü bir otoriter kokusu vardı. Cezaevindeki gazeteci sayısına, 2007 yılında YouTube’un yasaklanmasına, yüzlerce subayın tutuklanmasına, polis ve yargının yeniden şekillendirilmesine” işaret edilen yazıda buna karşı Türk seçmenin bu ihlalleri göz ardı ettiği, affettiği savunuldu. Bunun ardından yolsuzluk iddiaları ve Berkin Elvan olayı gibi gelişmelere vurgu yapılarak şu görüşlere yer verildi: “Erdoğan’ın yanıtı ise Twitter yasağı ile doruğu bulan daha çok sansür ve daha çok kontrol oldu. Yasak başarısız oldu ama bunun temelindeki sorun devam ediyor. Yani bir zamanlar Batı’nın İslam dünyasındaki en güvenilir ortağı olan ülke artık o kadar güvenilir değildir. Türkiye, İran ile ticarete konulan ambargolara meydan okuyor.” Kırım’ın Rusya’ya katılması ile Karadeniz bölgesinin “merkezi bir küresel kriz bölgesi” olarak ortaya çıktığı belirtilen yazıda “Eskiden olsa ABD ve Batı dünyası o denizin güney sahillerinde sağlam, sorumlu, demokratikleştiren bir müttefike güvenebilirdi. Artık yok” denildi. New York Times gazetesindeki haberde ise “Skandallar, 11 yıl önce iktidara geldiğinden bu yana Erdoğan’ın otoritesine en büyük meydan okumalardan birini oluşturuyor” yorumu yapıldı. Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye’ye Twitter yasağına son vermesi çağrısı yaparken Ankara’nın bu engelleme kararıyla uluslararası insan haklarıyla ilgili yükümlülüklerini ihlal etmiş olabileceğini bildirdi. Uluslararası çevrelerden, dış basından Türkiye’deki Twitter yasağına yönelik sert tepkiler sürüyor. AFP ajansının haberine göre, BM’nin İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Rupert Colville, Twitter’a yönelik erişimin engellenmesinden kaygı duyduklarını söyledi. Colville, “İnsanların çevrimdışı olduklarında sahip oldukları hakların çevirimiçi oldukların da da korunması gerekmektedir. Bu nedenle yetkililere yasağın kaldırılması için çağrıda bulunuyoruz” dedi. BM yetkilisi geçen şubat ayında da bu yasağa zemin hazırlayabileceği görülen internet yasasına ilişkin endişelerini dile getirdiklerine atıfta bulunarak engellemenin kişisel hak, ifade özgürlüğüne karşı olduğuna vurgu yaptı. Özgürlük vurgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Twitter yasağına ilişkin bir tepki de İngiliz Büyükelçisi Richard Moore’dan geldi. Moore, İngiltere’nin birlikte çalıştığı sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldiği toplantıda, yasağa ilişkin, “Twitter’a erişimin engellenmesi endişe verici bir durum. İnşallah uzun sürmez. İfade özgürlüğü demokratik bir haktır. Herkes fikirlerini özgürce ifade edebilmeli” dedi. CHP’Lİ TANRIKULU, İLETİŞİM HAKKININ ENGELLENDİĞİNİ BELİRTİP ENGELİN KALDIRILMASINI İSTEDİ Twitter için AYM’ye başvuru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Twitter yasağı ile siyasi partilerin, seçime katılacak partilerin ve oy verecek seçmenlerin kamuoyunu oluşturma, haberleşme ve iletişim hakkının engellendiğini belirterek erişim engelleme kararının kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Tanrıkulu, Twitter yasağı ile haberleşme ve iletişim hakkının engellendiğini belirtti. Tanrıkulu başvurusunda, Twitter’ın herhangi bir zamanda değil, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinin hemen öncesinde erişime engellendiği şu görüşleri dile getirdi: “Yerel seçimlere yönelik yoğun siyasi tartışmaların yaşandığı bir dönemde Twitter’ın engellenmesi genel dolaylı sansür etkisi yaratmıştır. Özet olarak, başvuru konusu yasak ‘serbest seçim hakkının’ ağır ihlalidir.” Tanrıkulu, erişim engelleme kararının kaldırılmasını talep ettiği başvurusunda da, “30 Mart 2014’te yapılacak seçimler açısından Twitter. com’un erişime açık olmasının önemi dikkate alınarak temel haklarının korunması için zorunlu görülen bir tedbir olarak 48 saat içerisinde erişim engelleme kararının kaldırılması için gereğinin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na bildirilmesini” istedi. Urla’daki sit değişikliği yargıda İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da armağan edildiği öne sürülen Urla Zeytineli köyü Hacılar Koyu’ndaki villalar için yapılan sit derece değişikliği yargıya taşındı. CHP İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel, Musa Çam ve Rıza Türmen’in yanı sıra İzmir İl Genel Meclis Başkanı Serdar Değirmenci’yle Türkiye Çevre Hareketi Avukatları’ndan (ÇEHAV) 31 isim, yürütmenin durdurulmasını istediklerini bildirdi. İzmir Valiliği önünde yapılan basın açıklamasında konuşan il genel meclisi başkanı Değirmenci, sit derece değişikliğinin sadece 16 villanın bulunduğu Urla’daki 20 hektarlık alanda yapıldığını anımsattı. Değirmenci, “Bu tamamen Başbakan Erdoğan’a armağan edildiği öne sürülen villaları kurtarmaktır” dedi. Villaların bulunduğu 20 hektarlık alanın sit derecesi 1’den 3’e düşürülmüştü. HIRSIZI MI SAVUNUYORSUNUZ? Açıklama sonrasında yakasında AKP rozeti olan bir yurttaşın, “Genel politikalarınızı anlatın” diyerek söz istemesi üzerine çevrede toplananlar, “Hırsızı mı savunuyorsun?” diyerek tepki gösterdi. AKP rozeti taşıyan kişi tepkilerin ardından olay yerinden uzaklaştı. Mustafa Sarıgül, İstanbul’un ulaşım sorununa ilişkin projelerini anlattı İNGİLİZ BBC: Dış Haberler Servisi İngiliz yayın kuruluşu BBC’de yer alan haberde “Uzmanlar, Türk hükümetinin Twitter’ı yasaklayarak kaybedeceği bir savaşa girdiğini söylüyor” görüşüne yer verildi. BBC, “Türkiye’de insanların giderek daha çok sanal özel ağlara (VPN), web tarayıcısı TOR’a başvurduğunu” belirtti. Washington’dan da yasağa ilişkin sert tepkilerin hatırlatıldığı haberde ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’nın internet blogunda yazan halkla ilişkiler bölümünden Doug Frantz’ın, “Türkiye’nin fikirlerin serbest dolaşımından ve Twitter’daki eleştirilerden korkacak bir şeyi yok. Vatandaşlarının sosyal medya araçlarına erişiminin engellenmesi girişimi geriye alınmalı” şeklindeki sözlerine yer verildi. BBC’ye konuşan sosyal medyada faaliyet gösteren Hootsuite’in üst düzey yöneticisi Ryan Holmes ise “Türkiye’de yasaktan sonra Twitter’a üç kat daha fazla giriş olduğuna” dikkat çekti. VPN Hotspot Shield da yasağın 24 saat ardından akıllı telefonlardaki uygulamalarının indirilme oranlarında yüzde 33 bin artış olduğunu duyurdu. Kaybedeceği savaşa girdi Öğretmen ve öğrenciye ücretsiz ulaşım olanağı İstanbul Haber Servisi CHP İBB başkan adayı Mustafa Sarıgül, İstanbul’un trafik sorununu raylı sistemle çözeceklerini ve toplu ulaşımı teşvik edeceklerini söyledi. 5 yılda 200 km metro yapacaklarını belirten Sarıgül, “200 km. metro yapacağız. 35 km. çapındaki yoğun iş bölgesini de metro ağıyla öreceğiz. Çevresine de içinde büyük otoparklar olan aktarma merkezleri yapacağız. Toplu ulaşımı tercih eden yurttaşlarımızdan otopark ücreti almayacağız” dedi. Mustafa Sarıgül, dün Seyrantepe’deki CHP il başkanlığında İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile birlikte İstanbul’un ulaşım sorunu ve çözüm önerilerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Sarıgül, kademeli olarak sorunu çözeceklerini söyledi. İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın başkanlığı süresince önceliğinin metro olmadığını belirten Sarıgül, “20 yılda İstanbul’a yapılan metro sadece 68 km. Oysa Şanghay’da 20 yılda 437 km. Yeni Dehli’de 10 yılda 190 km yapıldı. Başkan olduğum zaman ben de 5 yılda 200 km. metro yaparak toplu ulaşıma önem vereceğim” dedi. Ulaşım sorununu planlayarak çözeceklerini kaydeden Sarıgül projelerine ilişkin özetle Haliç’e tüp geçit İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “sürpriz projesi”ni açıkladı: “Unkapanı Köprüsü kalkacak, yerine denizin altından geçen tünel yapılacak.” Topbaş, seçime 5 gün kala açıklayacağını duyurduğu “sürpriz projesi”ni dün Esenler’de açıkladı. Kadir Topbaş burada yaptığı açıklamada “İki yarım adayı birbirine bağlayan iki tane köprü var. Bir tanesi Galata Köprüsü, bir diğeri Unkapanı Köprüsü. Esasında Unkapanı Köprüsü’nün adı Valide Sultan Köprüsü. Biz şimdi bu köprüyü kaldırıyoruz. Tarih özelliği yok. Köprüyü kaldırıyoruz, ne oluyor? İnsanlar arabalı vapurla mı geçecek? Köprü kalkıyor, köprünün yerine denizin altından geçen bir tünel, tüp yapıyoruz” dedi. Topbaş, “Biz çalıştık, dersimize çalıştık ve şimdi İstanbullulara arz ediyoruz. İşte Unkapanı Köprüsü oradan kalkıyor ve Saliha Sultan tarzı bir tünelle inşallah İstanbullulara hizmet verecek” dedi. Kadir Topbaş’ın çılgın projesi Diyanet’ten tape fetvası! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasi konulara ilişkin çıkışlarıyla tartışma yaratan Diyanet İşleri Başkanlığı, bu kez de telefon dinlemeleri konusunda siyasete girdi. Diyanet’ten yapılan açıklamada, peygamberin ümmetinde bulunması gereken vazgeçilmez hasletlerden birinin ahlaki ölçülere sadakat göstermek olduğu belirtilerek “Mahremiyetin ihlali; insaf, vicdan ve adalet ölçülerinin göz ardı edilmesi; her ne suretle olursa olsun yalana, iftiraya ve tecessüse başvurulması; dinin yüksek değerlerinin hafife alınması; hangi sebeple olursa olsun helalharam sınırlarının yok sayılması ve kul hakkı bilincinin zaafa uğratılması bu sadakatle asla bağdaşmaz” ifadelerine yer verildi. Sahte MİT kimliği bastılar İstanbul Haber Servisi Pendik’te “resmi belgede sahtecilik” soruşturması kapsamında bir matbaaya polis tarafından düzenlenen baskında sahte belge yapımında kullanılan çok sayıda malzeme ile MİT ve Milli Savunma Bakanlığı’na ait kimliklerin fotoğrafları bulundu. Gözalında alınan R.D. (44) ve O.G. (45) adlı iki kişi adliyeye sevk edildi. Pendik Asayiş Büro Amirliği’ne bağlı polis ekiplerinin önceki gün gerçekleştirildiği baskında, matbaadaki tablet bilgisayar ve telefonun incelemesinde çok sayıda firma adına kesilmiş onlarca çek, dekont, soğuk damga kalıpları, fotoğraflarının bulunduğu öğrenildi. Polis ayrıca değişik kişiler adına düzenlenmiş çok sayıda ehliyet, çek fotokopileri, soğuk damga kalıpları, basıma hazır vaziyette boş çek kâğıtları ile ruhsatsız bir tabanca ele geçirildi. Sarıgül, “Bütünleşik toplu ulaşıma, metro ve diğer raylı sistemlere, deniz taşımacılığına öncelik verilecek” diye konuştu. şunları söyledi: l 200 km. metro yapacağız. İş yoğunluğunun bulunduğu metro güzergâhına büyük otoparkları olan aktarma merkezleri yapacağız. l İstanbul’da 104 bin öğretmen, 13 bin öğretim görevlisi ve 3.5 milyon ilköğretimden üniversiteye kadar öğrenci var. Öğretmenler için tüm yıl, öğrencilere ise eğitim dönemi boyunca tüm toplu ulaşım araçları ücretsiz olacak. Ayrıca engelli yurttaşlarımız da toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanacak, 65 yaş üzeri yurttaşlarımız ücretsiz ulaşıma devam edecek. l Her gün 20.30 ile 06.30 saatleri arasında toplu taşıma araçları tüm yurttaşlarımıza yüzde 50 indirimli olacak. l Öğretmenlerin konut problemini çözeceğiz. Sembolik rakamla 5 yıllık süre içinde öğretmenlerimizi ev sahibi yapacağız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle