06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MART 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Tahliye olasılığı var n İstanbul Haber Servisi Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, internete düşen konuşmalarında “Türk milletini aşağıladıkları ve hakaret ettikleri” gerekçesiyle haklarında 32 ayrı suç duyurusunda bulunulan işadamları Mehmet Cengiz ve Celal Koloğlu hakkında takipsizlik kararı verdi. Hakaretin cezalandırılabilmesi için en az 3 kişinin hakaret sözünü öğrenmiş olması kaydıyla hakaretin yapılması şartının arandığı belirtilen kararda, konuşmaların 2 kişi arasında geçtiği için delil olmadığı vurgulandı. Fener Alayı da Eski AİHM yargıcı ve CHP’li vekil Türmen, AİHM’nin Öcalan kararını değerlendirirken, Yasak! ‘Kesinleşirse hücre yerine koğuşa çıkar, şartlı olarak salıverilmesi durumu da var’ dedi Celal Koloğlu ve Mehmet Cengiz’e takipsizlik TÜREY KÖSE n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Efkan Ala, Berkin Elvan’ın ölümünde görgü tanıklarının, polislerin doğrudan ateş ettiğine dair ifadelerinin bulunduğunun anımsatılması üzerine, “Müfettişleri görevlendiriyoruz, soruşturmaları yapıyoruz, sonucu da kamuoyuyla paylaşacağız. Hiçbir şey kamuoyundan gizli tutulmaz” dedi. ‘Soruşturma yapıyoruz’ ANKARA Eski AİHM yargıcı, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, AİHM’nin Abdullah Öcalan’la ilgili kararını değerlendirirken “Kesinleşirse Türkiye ağırlaştırılmış müebbet cezasını kaldırmak zorunda kalır, Öcalan ve benzer durumdakilerin cezası müebbete çevrilir. Bu da hücre yerine koğuşta kalması ve başka bazı haklardan yararlanması anlamına gelir” dedi. Türmen, şartlı salıverilmeyle ilgili olarak da “Bu imkân var tabii. Ama bu demek değil ki hükümet şartlı salıverecek” açıklamasını yaptı. AİHM, Öcalan’a “şartlı tahliye olasılığı olmaksızın ömür boyu hapis cezası verilmesini” Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinin ihlali olarak değerlendirdi. Rıza Türmen, bu karar ve sonuçlarını şöyle değerlendirdi: lÖncelikle bu karar kesinleşmiş bir karar değil. Her iki taraf da (Öcalan, hükümet) üç ay içerisinde büyük daireye götürebilir. Zaten Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, götüreceklerini açıkladı. O zaman bu talep incelenecek. AİHM içtihatları açısından bir yenilik getirir mi, önemli bir dava mı diye bakılacak. Büyük dairenin kararı kesin karar olur. Büyük daireye gitme talebi reddedilirse de bu karar kesinleşmiş olur. lKararda iki temel ihlal var. Birincisi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili. İkincisi, cezaevi koşullarıyla ilgili. 2009 yılında yeni bir hücre yapıldı, mahkeme 2009 sonrasını standartlara uygun buluyor. Öncesiyle ilgili ihlal kararı veriyor. lAğırlaştırılmış müebbet cezasıyla ilgili ihlal kararı, işkence ve kötü muameleyi kapsayan 3. maddeye dayandırılıyor. 2013’te verilmiş Vinter kararı var. O kararda da süresi belli olmayan, hükümlü yaşadıkça uzayan, gözden geçirilemeyen, indirilemeyen, mahkumun rehabilite olmasını teşvik etmeyen bir ceza olarak değerlendirip ihlal kararı verildi. Ağırlaştırılmış müebbet cezası idam cezasının yerine geldi. Anlaşılıyor ki Avrupa’da nasıl idam cezası yasaklandıysa, şimdi de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası için böyle bir eğilim var. Vinter kararı, büyük daire kararı. Bu nedenle, Türkiye’nin büyük daire talebi kabul edilmeyebilir. Bu uzun bir süreç. Büyük daireye giderse karar verilmesi bir, bir buçuk yıl sürebilir. lKarar kesinleşirse uygulanması gerekir, bağlayıcıdır. İhlale yol açan durumun ortadan kaldırılması için bakanlar komitesi devreye girecek. Türkiye’ye, ihlali ortadan kaldırmak için ne yaptın diye soracaklar. Giderek baskıyı arttıracaklar. Türkiye ne yapacak? İhlale neden olan yasayı değiştirmesi gerekiyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kaldırmak zorunda kalacak, Öcalan ve benzer durumda olanların cezası müebbete çevrilecek. Ağırlaştırılmış müebbette hücrede kalması gerekirken müebbette koğuşta kalabilir, havalandırma benzeri bazı hakları olur. Şartlı salıverilme imkânı da var tabii. Ama bu demek değil ki hükümet şartlı salıverecek. Yeniden yargılama yolu da açılmaz. Okullardaki Berkin tepkisi nedeniyle müdürlerin tehdit edildiği ileri sürüldü CHP’den toplu istifa n DİYARBAKIR (DHA) Sur ilçesi CHP ilçe başkanı Mehmet Bayın ile teşkilat üyesi 170 kişi partilerinden istifa ederek, BDP’ye geçti. BDP il binasına gelen Mehmet Bayın ve yanında bulunan 10 kişiyi BDP İl Başkanı Mehmet Emin Yılmaz, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Gültan Kışanak karşıladı. ‘Destekleyenin kafası gider’ İZMİR (DHA) İstanbul’daki Gezi Parkı eylemleri sırasında biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaralanıp, hastanede yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın ölümünün ardından yapılan protestolarla ilgili, İzmir’de Çiğli Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin okul müdürlerini toplayıp tehdit ettiği ileri sürüldü. Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, “Berkin’in ölümünden sonra yapılan eylemlerde sanki sendikamız üyesi müdürler yönlendirmiş gibi zan altında bırakılıyorlar. Müdürler çok tedirgin” dedi. Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Nedim Köksal ise iddiaları reddederek “bilgilendirme” toplantısı yapıldığını söyledi. Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tüm ilk ve orta dereceli okul müdürlerinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Eğitim Sen yöneticisi Kılıç, 40’ın üzerinde okul müdürünün katıldığı toplantıda, Köksal’ın, “hükümet aleyhine gelişen eylemlerle ilgili” okul müdürlerini tehdit ettiğini öne sürdü. Kılıç, şu iddialarda bulundu: “Vekil müdür toplantıda, ‘Süper güç olma yolunda ilerleyen ülkemizin önünü kesmek için eylemler planlanmaktadır. Siyaset yapmak isteyen öğretmenliği bıraksın, gitsin siyaset yapsın. Okullarda eylem yapan, siyah giyen öğrencilere göz yumanlar cezalandırılacaktır’ diye konuşmuş. Konuşan kişi sanki bir siyasi partinin il ya da ilçe başkanı, hatta İçişleri Bakanı gibi konuşuyor. ‘Hesabını soracağız, kafa koparacağız’ diyor.” LİSELİLER BEşİKTAş’TAKİ MEydAnA BERKİn ELvAn Adını vERdİ ‘Para mı dağıtıyor?’ İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi sundu. Tanrıkulu’nun önergesinde, “AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, il genelindeki vatandaşlarımıza belediye bütçesinden ‘fakirlik yardımı’ adı altında seçim parası dağıttığı iddiası doğru mudur? Yardım alan vatandaşımızdan yerel seçimlerde Topbaş için oy verme sözü istendiği iddiası doğru mudur” gibi sorular yer aldı. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hacettepe Üniversitesi’nde “İş Dünyasına Genç Bakış” isimli kariyer etkinliğine gelen Halkbank İnsan Kaynakları Müdürü Haydar Haydaroğlu, yumurta atılarak protesto edildi. Haydaroğlu, kürsünün altına girerek kendini korumaya çalıştı. Korumalar ise şemsiye açarak atılan yumurtaları engellemeye uğraştı. Haydaroğlu, daha sonra salonda ayrıldı. ‘Halkbank’a yumurta ‘Hepsi bizim kardeşimizdi’ İstanbul Haber Servisi Lise öğrencileri, Beşiktaş’ta Kartal heykelinin bulunduğu meydana “Berkin Elvan” adını verdi. Dün Beşiktaş’ta toplanan öğrenciler, Gezi Direnişinde öldürülenlerin adlarını okuyarak, saygı duruşunda bulundu. Öğrenciler, hazırladıkları “Berkin Elvan” yazılı bir tabelayı Kartal heykeline yapıştırdı. Grup adına açıklama yapan lise öğrencisi A. A. “Berkin kardeşimize sahip çıkan liseliler olarak burda ‘Emri ben verdim’ diyen katil Erdoğan hükümetine meydan okuyoruz” dedi. Başbakan’ı söylemlerinden dolayı kınadıklarını belirten AA. “Bu meydanı ‘Berkin Elvan Meydanı’ olarak ilan ediyoruz” dedi. Tuncel’e yurtdışı yok n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, PKK terör örgütü üyeliğinden hapis cezasını çarptırılan HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’in milletvekili olduğu halde hakkında “yurtdışına çıkamamak” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması nedeniyle “seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine” ilişkin başvuruyu reddetti. Ret gerekçesinde Tuncel’in yurtdışına çıkamamasının demokratik toplumun gereklerine ve milletvekili görevlerini yapmaya engel olmadığı ifade edildi. Seçim büroları saldırıya uğrayan CHP ve HDP sağduyu çağrısı yaptı: Provokasyona gelmeyiz KAYHAN AYHAN HAZAL OCAK Siyasi partilerin İstanbul il örgütleri, partilerinin seçim bürolarına yönelik saldırılarla ilgili suç duyurusunda bulundu, suçluların yargı önüne çıkarılmasını istedi. Siyasi parti sözcüleri, seçimlerin olası sonuçları belirmeye başladıkça saldırıların arttığını ancak provokasyonlara gelmeyeceklerini belirtti. HDP İstanbul Büyükşehir eşbaşkan adayı Sırrı Süreyya Önder, seçim bürolarına yapılan bütün saldırılarla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, “Demokratik siyaset herkes için bir hak, herkesinkine saygı gösteriyoruz. Kendimizinkine de saygı bekliyoruz. Seçimin olası sonuçları belirmeye başladıkça bundan rahatsız olan herkes bir şekilde seçimlerin yapılmaması amaçlı bir olağanüstü hal ilanının meşru haline getirmeye çalışıyorlar” diye konuştu. HDP İstanbul Büyükşehir eşbaşkan adayı Pınar Aydınlar ise her gün seçim bürolarına bir saldırı haberi daha aldıklarını belirterek “Bunun altında yatan nedenin bizlerin tüm fırtınaya, tüm rüzgâra inat kar Rüşvet ve yolsuzluk konusundaki belge ve bilgilerin ortaya döküldüğü 17 Aralık’tan yerel seçim tatiline girene kadarki süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin torba yasalar için gece yarılarına kadar çalıştırılıp bir tür sürekli üretim (seri imalat) yaptığını gördük. Bir bölümü tasarı, bir bölümü de milletvekilleri eliyle öneri olarak sunulan değişikliklerin en önemli özelliği rüşvet, yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının önünü kesmeye ve etkilerini törpülemeye yönelik olmasıydı. Demokrasiye ve hukuka aykırı olarak oluşturulan yasaların “Demokratikleşme paketi” adı altında sunulması da iktidar partisinin gelenekselleştirdiği anayasa tanımazlığının son örneklerini oluşturdu. HHH Anayasada “yargı” konusundaki kurallardan biri de şu: “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” (Madde 138) Anayasa böyle diyor, ama AKP çoğunluğu 21 Şubat’ta kabul ettiği 6526 sayılı yasayla bu kuralı yok saydığını da hukuk tarihimize geçirerek kabul etti. 17 Aralık sonrasında Emniyet’te, yargıda, Milli Eğitim’de çok sayıda yer değiştirme sürgün/ve açığa alma olayları yaşandı. Uygulama kapsamındakiler, idare yargısı yoluyla görev yerlerine dönme girişiminde bulundular. Başbakan’ın tepesi bir kez daha attı. Ama çözüm hazırdı. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası değiştiriliverdi. Yasanın 28’inci maddesine şu fıkra eklendi: “Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi halinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir.” Eklenen fıkra açık seçik mahkeme kararlarının istenirse uygulanmayacağına vurgu yaparken, uygulamayanları da parasal koruma altına alıyor. Tıpkı 17 Aralık öncesinde, Balyoz ile Ergenekon davalarının savcı ve yargıçları baş tacı edilirken yapıldığı gibi. Başbakan’ın Atatürk Orman Çiftliği’ndeki inşaat için verilen iptal kararına karşın “inşaat devam edecek” açıklamasının ete kemiğe bürünmüş durumunu da bu değişiklik kanıtlıyor. HHH İktidar partisinin ulusal günlerle bayramlarda düzenlenen törenlerden hoşlanmadığı bilinmeyen bir şey değil. Yönetmelikte yapılan değişikliğin tartışma yarattığına tanık olduk ve ulusal duyguların dışavurumunu polis zorbalığını kullanarak engellemeye çalıştığı çok olay yaşadık. Ancak bu kez yasak 2 Şubat’ta kabul edilen 6529 sayılı yasayla geldi. Torba yasasının adı da bir hoş. “Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.” Artık ulusal günler ve bayramlarda fener alayları da yapılamayacak! Çünkü “temel hak ve hürriyetlerin geliştirilmesini” amaçlayan yasa şöyle buyuruyor: “Açık yerlerdeki toplantılar ile yürüyüşler güneş batmadan önce dağılacak şekilde .... yapılır.” AKP, Avrupa Birliği’ne girdik kandırmacasını öğle vakti havai fişeklerle kutladığı için fener alaylarının da ortalık aydınlıkken yapıldığını sanıyor olmalı. HHH Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’nın 5. maddesi ayrıcalık tanınan eylemleri sıralıyor ama yürüyüşten söz etmiyor. Hukukun geldiği düzey nedeniyle doğal olarak kuşkulanıyor insan. Hele hukukun yanı sıra gelenek ve göreneklerin de yok sayıldığı bir süreçteyken... n AYDIN (Cumhuriyet) Aydın İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel, İçişleri Bakanlığı talimatıyla görevden alındı. Temel’in yerine daha önce bir süre Bursa’da Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Adnan Taştan atandı. Aydın’da müdür depremi delenler gibi çoğalarak açmasından kaynaklandığını düşünüyorum” değerlendirmesi yaptı. CHP’den Beyoğlu Belediyesi başkan adayı Aylin Kotil ise “Saldırıların organize bir ekip tarafından yapıldığını düşünüyoruz. Suç duyurusunda bulunduk. Bizim bölge halkıyla, bölge halkının bizimle bir sorunu yok” dedi. Afişlerinin de sürekli kesildiğini belirten Aylin Kotil, “Biz çalışmalarımıza, kimsenin canını tehlikeye atmadan devam ediyoruz. Afişlerimiz kesildiğinde bile müdahale etmiyoruz. Seçim sürecinde provokasyonlara fırsat vermeyeceğiz. Yasal yolları takip edeceğiz” diye konuştu. İstanbul Barosu Yönetim kurul üyesi avukat Hasan Kılıç ise seçim bürolarına yönelik yapılan saldırılarla ilgili baro olarak bir çalışma yürütmediklerini belirtti. Kılıç özetle şunları kaydetti: “Bu maalesef siyasilerin yarattığı bir atmosferden kaynaklanıyor. En çok da Sayın Başbakan’ın yarattığı bir ortamdan kaynaklanıyor. Yurttaşlar provakasyonlara gelmemeli. Herkes iradesini seçim sandığında yansıtsın.” ‘Saldırılar organize’ Röportaja bile tahammül yok MURAT İNCEOĞLU n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Abdullah Y. adlı kişi Genelkurmay Başkanlığı önünde, saat kulesi inşaatına çıktı. Zanlının üzerinde bomba olduğunu söylemesi üzerine olay yerine çok sayıda polis sevk edildi. Belinde bomba süsü verilmiş bir düzenek sarılı olduğu belirtilen kişi, saat kulesinden indirilerek hastaneye götürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. n İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul adayı Mustafa Sarıgül, partisinin Fatih Belediyesi başkan adayı Sabri Erbakan ile birlikte Sirkeci Garı’nı ziyaret etti.Sarıgül, tarihi Haydarpaşa ve Sirkeci garlarını kent müzesi yapacaklarını söyledi. Sarıgül “Kamu hizmetleri 24 saat devam etmesi lazım. Biz İstanbul metrosunun da mutlaka gece 12.00 06.00 arası da saat başı çalışmasını arzu ediyoruz” dedi. Canlı bomba paniği MHP’nin Esenyurt’ta açtığı seçim irtibat bürosuna yapılan saldırıda 7 kişi yaralanmış partinin Basın Danışmanı Cengiz Akyıldız hayatını kaybetmişti. HDP’nin Türkiye genelinde ise 20’yi aşkın bürosuna saldırı düzenlenmişti. CHP’nin 3, AKP’nin ise 1 bürosuna saldırı yapılmıştı. Her partiye saldırı var ‘Metro hep çalışacak’ st nlar serbe Büro yakayet ilçe) Antalya’nın Alanya ANTALYA (Cumhuri lirlenen unu kundakladıkları be Mahsinde HDP seçim büros ldı. akı bır st be ser hkemece ıyak 4 kişi çıkarıldıkları ma un un ros lunan HDP bü mutlar Mahallesi’nde bu kamerasındaki görüntüler nin rma nında bulunan bir işyeri pit edilen 4 çocuk janda aracılığıyla kimlikleri tes sunun arrgu so lık vcı Sa dı. alın tarafından gözaltına hkemeuklamaları istemiyle ma serli dından saldırganlar tut tim ne de rı e saldırganla ye sevk edildi. Mahkem ı. akt bır st be ser iyle bestlik tedbir Gezi eylemleri sonrası İstanbul Valiliği’nin kararı ile bir açılıp bir kapanan Gezi Parkı bu kez de televizyon ekiplerinin röportaj çekimlerine kapandı. Bir televizyon kanalının avukat Can Atalay ile yapmak istediği röportaj polisler tarafından engellendi. Milli Parklar ile ilgili yasal düzenlemede yapılan değişiklik hakkında avukat Can Atalay ile röportaj yapmak isteyen televizyon ekibi yer olarak Gezi Parkı’nı seçti. Ağaçların arasında yapılmak istenen görüşme daha başlamadan kamerayı fark eden polislerin engeline takıldı. Kimliklerini göstermeden sivil polis olduğunu öne süren iki kişi, çekimi amirlerine bildirmeleri gerektiğini söyledi. Telefon trafiği ile sayıları giderek artan polisler arka arkaya telefon görüşmeleri yaptı. Avukat Can Atalay ise bugüne kadar birçok kez aynı yerde röportaj verdiğini ve izin almak gerekmediğini ifade etti. Polisler zaman zaman “Biz de emir kuluyuz, bizce de saçma ama amirlerimize bildirmek zorundayız. Biliyoruz vatandaş da çok tepki gösteriyor ama ne yapalım” dedi, zaman zaman ise sertleşerek “Gerekirse gözaltına alırım” diye tehdit etti. Uzun süren telefon trafiğine rağmen polis engeli sona ermeyince televizyon ekibi de röportaj yapamadan ayrılmak zorunda kaldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle