Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 MART 2014 PERŞEMBE 4 HABERLER ‘Abbas yolcu’ diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi başkentten uyardı Sarıgül’ün Projeleri 2 Öncelikler Bir kenti yönetenlerin zihniyetinin ideolojisi görünümünden, önceliklerinden belli olur. Talancı iktidarların egemen olduğu kentlerde, yeşilin azlığı, arabalara, ranta verilen öncelikler hemen dikkati çeker. Orada yeşil alanlar, kaldırımlar, yürüyüş ve bisiklet yolları ikinci plandadır. İki farklı dünya görüşü arasındaki uygulama farkı, 1990’lı yıllarda İzmir Kordonboyu’nda somut olarak yaşandı. Kordon’u, ÇeşmeÜç Kuyular yolunun devamı olarak, üç gidiş üç gelişli bir otoyol yapmak için denizi dolduran Özfatura, kentin içinden geçen ve halk ile denizin ilgisini kesen bir otoyol yapmakta iken seçimleri kaybetti, Yerine sosyal demokrat Ahmet Piriştina İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olunca, dolgu alanını, şehrin içinden geçen bir otoyol yapma yerine yayalara, bisikletlilere de yollar içeren 450 bin m2’lik bir yeşil alana dönüştürdü, sürekli sergiler açtı, fotoğraflarla İzmir Tarih Müzesi oluşturdu. Piriştina insan öncelikli, doğayla dost, sosyal demokrat politikanın uygulayıcısıydı. Sarıgül’ün projelerinde de aynı öncelikleri görmek mümkün. Ama İstanbul’un bunlardan önemli ilk önceliği depreme karşı hazırlıklı olmak olmalı, ki projeler arasında bu var. Başta öncelikli yapılar, kamu binaları, hastaneler, okullar depreme dayanıklı hale getirilecek. Deprem vukuunda toplanma alanları sağlanacak (bunların çoğu, geçen dönemde yanlış yapılanmayla yok edilmiş bulunmaktadırlar). HHH Prof. Dr. Nigan Beyazıt, “ülkemizde otomobiller ve tünellere verilen önemin yanında yayalar için, gayret sarf edilmediğini” belirtiyor bir yazısında. Haklıdır ve sanırım Sarıgül’ün projelerini görünce şaşırmıştır. Çünkü ilk kez kaldırımlardan söz edilmekte, yayalara öncelik verilmekte, bisiklet yolları ile, ilki Eminönü’nden başlayıp Harbiye’de bitecek kesintisiz yaya yolları vaat edilmektedir. Kaldırım deyip geçmeyin! Kaldırım yayaya, insana gösterilen saygının ölçüsüdür. Ülkemizde 12 milyon engelli var. Kabataslak hesapla İstanbul’da da 2.5 milyon dolayında engelli yaşadığı düşünülebilir. Ulaşımda, çevrede, istihdamda, sosyal ve ekonomik yaşamda engellilerimize yönelik engellerin kaldırılması, projeler arasında yer alıyor. Unutmayalım! Engellinin en büyük handikapı, toplumsal yaşamda önlerinden kaldırılmayan engellerdir. İki yakaya dünya ölçütlerinde park, Taksim, Kadıköy, Üsküdar, Aksaray, Beyazıt, Beşiktaş’a altı büyük kent meydanı yanı sıra 39 ilçeye 39 yaşam merkezi, kimyasal arıtma tesisleriyle Marmara’nın kurtarılmasının yanı sıra, iki yakada iki büyük hayvan barınağı hep hemşerisiyle, doğayla, barışık insana öncelik veren kent konsepti içinde el alınan hususlar. HHH Avrupa’nın metropolleri, kentsel dönüşümü sanayi devrimiyle 19. yüzyılda yaşadılar. İstanbul büyük kentsel dönüşümü, hemen hemen 150 yıl arayla, 21. yüzyılda yaşadı. Kent, insan, sosyal devlet konularında zaman içindeki gelişmeler özümsenebilmiş olsaydı eğer, bu gecikmenin yararları olur, İstanbul Londra ve Paris’te yaşanmış, romanlara konu olmuş olan çarpıklıklara, insanların evlerinden, mahallelerinden, semtlerinden sürülmelerine, aç sefil kalmalarına tanık olmazdı. Ama ne yazık ki öyle olmadı. Rant yaratıp onu kentliye değil, yandaşa dağıtmak düsturuna dayalı kentsel dönüşüm (aslında rantsal dönüşüm okuyun!) son on yıl içinde, kişiyi ezen, yoksullaştıran yerinden yurdundan etmesiyle, ölümleriyle romanlara (Ahmet Ümit ,“Beyoğlu’nun En Güzel Abisi”) konu olan bir çarpıklık içinde hoyrat bir rant yağması şeklinde gelişti. Bu vahşi dönüşümden o kadar ağzı yandı ki insanların, yeni bir kavramı “kentsel gelişimi” geliştirmek farz oldu. Demokratik, katılımcı, şeffaf yönetimle planlı bir gelişim yöntemiyle gerçekleşecek “kentsel dönüşüm” Sarıgül’ün programında. (Sürecek) ‘Provokasyona dikkat’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim arifesinde hiçbir provokasyona girmeyeceklerini belirterek “Çok dikkatli olacağız, çünkü Abbas yolcu, her an provokasyon yapabilir. Çok dikkatli olacağız” dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş ve diğer ilçe adayları ile seçim turu yaptı. Mamak turunda vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Başbakan Kılıçdaroğlu” sloganları üzerine, “O da olacak inşallah” dedi. Türkiye’yi de “adam gibi” yöneteceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Her kuruşun hesabını vereceğiz. Bunlar kaçacak yer arayacaklar. Bu adam, bu zat, dünyanın neresine kaçarsa kaçsın, getireceğim ve hesabını soracağım” dedi.. Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş ve diğer ilçe adayları ile seçim turu yaptı. DEVLET BAHÇELİ: Erdoğan sonun geliyor GİRESUN (Cumhuriyet) Partisince dün, Giresun’da Osmanağa Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka hitap eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, televizyonlara çıkan ve toplum mühendisliğine soyunan “besleme yorumcular” diye nitelediği kişiler tarafından milletin yanlış yönlendirilmek istendiğini vurguladı. 30 Mart seçimlerinin sadece belediye başkanlarının seçimi olmayacağını belirten Bahçeli, şu “üç siyasi olayın” Türkiye’nin kaderini değiştireceğine işaret etti: “30 Mart seçimlerinden sonra siyasi olayların gelişimi devam edecektir, 28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı’nın seçimi olacaktır. Cumhurbaşkanlığı bundan böyle halk tarafından seçilmektedir, ilki de 28 Ağustos’tadır. Üçüncü siyasi olay 2015 yılının en geç 12 Haziran’ına kadar süre içerisinde milletvekilliği genel seçimlerinin yapılmasıdır.” “Şimdi Sayın Başbakan şaşırmış bir halde” diyen Bahçeli, şunları söyledi: “Gittikçe çılgınlaşmış, nerede ne konuştuğu ne anlaşılıyor ne de biliniyor. Neye inanmış olduğu da belirsiz ama herkese hakaret ediyor. Herkese hain diyor, herkese alçak diyor. Recep Tayyip Erdoğan, sonun geliyor, siyasi ömrün tükeniyor ve milletin huzuruna çıktığın zaman milli irade sana diyor ki ‘seni sevdik ama senden şimdi artık soğuduk ve istenmeyen adam ilan ediyoruz seni.’ Artık milli irade diyor ki ‘Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ı istenmeyen adam ilan ediyoruz’.” ‘Oy verenler alınmasın’ Kılıçdaroğlu, AKP’ye oy verenlere, “Ben hükümeti eleştirirken, sakın ola ki o yurttaşlarım bunu üstüne almasınlar. Ben o yurttaşlarımı seviyorum. Onlar demokrasinin gereği olarak gidip oylarını kul landılar ama 17 Aralık bir gerçeği ortaya çıkardı. Şimdi ben o yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum; ayın otuzunda sandığa gideceğiz, iki seçeneneğimiz var. Ya helaldan yana oy kullanacağız ya haramdan yana” dedi. Hükümet ve Başbakan aleyhine sloganlar atılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Siz böy le sloganlar atarsanız, patent enstitüsüne başvurur, beratını alır, emin olun bir daha slogan atarsanız, sizden parasını ister” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu 30 Mart seçimine ilişkin olarak da “Ayın otuzunda sandığa gideceğiz, kavga etmeden, barış içinde, kol kola, omuz omuza, bir bayram havası, demokrasi şöleni gibi. Gideceğiz haramilerin iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız. Söz mü? 30 Mart çok önemli. Elbirliğiyle gönül gönüle. Hiçbir provokasyona girmeyeceğiz ve katılmayacağız. Çok dikkatli olacağız, çünkü Abbas yolcu, her an provokasyon yapabilir. Çok dikkatli olacağız” dedi. ERDOĞAN, CHP VE MHP’Yİ GÜLEN’İN TAŞERONU OLMAKLA SUÇLAYARAK ‘ONLARLA UĞRAŞMIYORUZ’ DEDİ ‘İşimiz asıl patronla’ 30 Mart seçimlerinde yaklaşık 32 bin muhtarlık koltuğu için 150 binin üzerinde aday yarışıyor. 350 seçmenin bulunduğu mahalleden 4 aday bile çıktı. AKP reklamına durdurma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu (YSK), AKP’nin önceki gün televizyonlarda yayımlanmaya başlayan Türk bayraklı reklamını “Türk bayrağının propagandada kullanılmasının yasak olması” gerekçesiyle yayınının durdurulmasına karar verdi. Oybirliği ile alınan kararın uygulanması için RTÜK’e yazı yazılmasına karar verildi. ‘Ses kayıtları ABD’den’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, kriptolu telefonların dinlenmesiyle ilgili incelemenin sürdüğünü açıkladı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan ise son dönemde yayımlanan ses kayıtlarının ABD’den servis edildiğini söyledi. TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesine bağlı Çerkezmüsellim beldesinin AKP’li Belediye Başkanı Selim Kesebir, belediye binası önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı. Kesebir’in kendisine sözlü saldırıda bulunan ve silah doğrultan C.K.’nin elindeki silahı almaya çalıştığı, boğuşma sırasında ateşlenen silahtan çıkan merminin ayağına isabet ettiği öğrenildi. Kesebir hafif yaralandı, kaçan C.K. aranıyor. Belediye başkanına silahlı saldırı EDİRNE (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Edirne Selimiye Meydanı’nda düzenlenen mitingde “Biz artık ipin ucundakilerle uğraşmıyoruz, asıl patronla uğraşıyoruz, bizim taşeronlarla işimiz yok” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu “türbanı” istismar etmekle suçlarken Edirnelilere de “Gülen cemaatine ait dershanelerden çocuklarınızı çekin” çağrısı yaptı. Başbakan, CHP ve MHP’yi Pensilvanya’nın taşeronu olmakla da suçladı. Önümüzdeki seçimde partisinin, birinci parti çıkmaması durumunda genel başkanlık görevini bırakacağını yineleyen konuşmasında yine ağırlıklı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve “Pensilvanya”ya yüklendi. Erdoğan satırbaşlarıyla şu ifadeleri kaydetti: “l Bu CHP, bu MHP bunlar aynı ve şimdi de yanlarına bir üçüncüyü aldılar Pensilvanya, şimdi oldular üçüz. CHP, MHP ruh ikiziydi, Pensilvanya’yla şimdi bunlar ruh üçüzü oldular. l Dün CHP’li bir milletvekili çıkmış Twitter’da şunu söylüyor: ‘CHP’nin yandaş televizyonunda, Pensilvanya’daki zat ve gazetesinin reklamlarını görmeye, F tipi televizyonlarda da adaylarımızın reklamlarını görmeye alışamayacağız’ diyor. Zor bir nikâh kıymışlar. Son zamanlarda biliyorsunuz, bizim inancımızda olmayan muta nikâhını bu F tipi çok konuşuyor. Herhalde bunların da siyasette bir muta nikâhı oldu. l Biz artık ipin ucundakilerle uğraşmıyoruz, ipi elinde tutan asıl patronla uğraşıyoruz. Bizim taşeronlarla işimiz yok. Asıl patron... CHP, MHP, BDP, bunlar Pensilvanya’nın şu anda taşeronu oldular. l Bu CHP, gericidir, gerici. Modern anlayış AK Parti’de var. l Hz. Cebrail’in işi gücü yok da gelip burada bir parti mi kuracak? Bu şimdi böyle bir benzetme yapıyor. Ablalarıyla, abileriyle sokak sokak dolaşıyorlar. İftiralarla, DEMİRTAŞ: Muhtarlık kıymete bindi Ödenekler 871 liraya çıkınca aday patlaması yaşanıyor HAKAN DİRİK Anadilinde eğitim şart HAKKÂRİ (Cumhuriyet) BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Üniversite sınav sonuçları ve istatistikler açıklandığında, her yıl neredeyse Hakkâri sonuncu oluyor. Bunun en temel nedeni anadilinde eğitimdir” dedi. Yüksekova ilçesinde dün belediye eğitim destek evi öğrencilerince düzenlenen etkinliğe katılan Demirtaş, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) öncesi öğrencilere başarı diledi. Öğrencilerin Nevruz, seçim ve sınav heyecanını bir arada yaşadığını belirten Demirtaş, bölgedeki çocukların okuldaki ilk 5 yılını sadece Türkçeyi öğrenmeye ve anlamaya harcadığını ifade etti. Demirtaş şöyle konuştu: “Ortaokul ve lisede de dersler öğrencilere anadili olan Kürtçe anlatılmadığı için dersleri anlamak ve öğrenebilmek imkânsız hale geliyor. Bu anadilinde eğitim almamış Hakkârili Kürt gençlere başından beri bir ayrımcılıktır. Üniversite sınav sonuçları ve istatistikler açıklandığında her yıl neredeyse Hakkâri sonuncu oluyor. Bunun en temel nedeni anadilinde eğitimdir” dedi. İZMİR Ocak ayındaki artışla muhtar lara ödenen ücretin 457 liradan 871 liraya çıkması nedeniyle muhtar adayı patlaması yaşanıyor. 30 Mart seçimlerinde yaklaşık 32 bin muhtarlık koltuğu için 150 binin üzerinde aday yarışıyor. Örneğin İzmir’de yalnızca 350 seçmenin bulunduğu Mecidiye Mahallesi’nde 4 muhtar adayı bulunuyor. Bu durum, sokak aralarında siyasi parti pankartlarından çok muhtar adayları tanıtımlarının yer almasına yol açıyor. İzmir Muhtarlar Birliği Başkanı Hasan Baykal, durumun dışarıdan göründüğü gibi olmadığını iddia etti. Muhtarlığı “gönül işi” olarak tanımlayan Baykal şunları söyledi: “Verilen bu parayla muhtar kirasını, elektriğini, suyunu, inter netini ödüyor. Bunlar en az 300 lira tutar. 450 lira da BağKur primi. Gelene gidene çaykahve ikramlarıyla da masraf artıyor. İzmir’de belge başına 4.5 lira belirlenmiş durumda. Ancak artık eskisi gibi belge de vermiyoruz. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor.” Muhtarların tanımlı 146 görevi olduğunu ancak yetkisi olmadığını kaydeden Baykal şöyle konuştu: “Yaptığımız herhangi bir hatada 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre yargılanıyoruz, ancak bu maddenin hiçbir getirisinden yararlanmıyoruz. Dolayısıyla özlük haklarımızın verilmesini istiyoruz. Seçilmişlerin içinde vatandaşın en kolay ulaşabildiği, hatta zaman zaman darp edebildiği bir kesimiz. Muhtarların belediye meclislerinde söz sahibi olması gerekir.” yalanlarla dolu broşürler dağıtıyorlar. l Bunların dershanelerinde okuyan yavrularınız varsa çekin alın. Her hafta sonu, Milli Eğitim Bakanlığımız, okullarda ücretsiz takviye kursları verecek. Bundan sonra artık dershane biliyorsunuz, 2015 1 Eylül’ünde bitiyor.” Erdoğan, vatandaşları selamlarken üzerinde asker üniforması olan bir çocuğu platforma alarak fotoğraf çektirdi. MUHALİF PARTİLERE BASKIN Başbakan Erdoğan’ın önceki günkü Çanakkale mitingi öncesinde ÖDP ve TKP il örgütlerini basan polis, dün de Edirne’deki TKP bürosunu bastı. Asılan pankart nedeniyle polisler partinin il başkanlığını bastı ve 3 partiliyi gözaltına aldı. Polisler kapıyı çilingirle açtı. Parti avukatı Aysel Tekerek polislerin elinde herhangi bir izin bulunmadığını belirtti. Diğer taraftan parti önüne getirilen itfaiye aracı ile pankart söküldü. ÖDP Eş Genel Başkanları Alper Taş ve Bilge Seçkin Çetinkaya imzasıyla yapılan açıklamada, Edirne’de ÖDP ve TKP il binalarının polis tarafından basıldığı belirtilerek “İl binamızın önce camları kırılarak gaz bombası atılmış, ardından polis kapıları kırarak içeri girip 14 arkadaşımızı döverek gözaltına aldı. Siyaset yapma hakkımıza yönelik bu saldırının tüm sorumluları hesap verecektir” denildi.