Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2014 SALI 4 HABERLER Yeniden yargılama düzenlemesini seçim sonrasına bırakan hükümetten formül Türk’ün Dehası Fıkrayı biliyordum da doğrusu bir gün gerçek olacağını düşünemezdim. Malum fıkra şu: Yahudi bezirgân günlerden bir gün dükkânını açmış, müşteri beklerken içeri yeniçeri ağası girer ve adamcağızı sopalamaya başlar. Neye uğradığını şaşıran biçare, kötek arasında sorar: Aman efendimiz ne yapıyorsunuz? Beriki dayağa devam ederken söylenir: Siz Hz. İsa’yı çarmıha gerersiniz haa!.. Aman ağam, der biçare bezirgân, o işin üstünden 1700 yıl geçti. Onu bunu bilmem, der ağa, ben daha yeni duydum. Evet Türk’ün dehası sayesinde yaşam kurguyu yaya bıraktı ve yukarıdaki öykü misliyle gerçekleşti. Miladın 2014. yılında TV’deki “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizinin son bölümünü izleyen T.C. vatandaşı Bursa’da mukim Hasan Köz, Şehzade Mustafa’nın boğdurulması olayından dolayı, babası Kanuni Sultan Süleyman, o zamanki veziri azam Rüstem Paşa, Kanuni’nin eşi Haseki Hürrem Sultan hakkında, Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş. HHH Hasan Köz, 1553 yılında meydana gelen olayı, Miladın 2014. yılında duyduğu için hemen adli makamlara geçen hafta başvuruvermiş. Belki de Hasan Köz bu olayı biliyordu, ama gözüyle görmeyince iyice ikna olmadığı için bu kadar beklemiş, diyebilirsiniz. Şüpheli olarak gösterilen Kanuni, Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa hakkındaki isnatlar, halkı kin ve nefrete sürüklemek, öldürmeye azmettirmek, boğdurmak. Şüphelilerin adresi olarak da, Topkapı Sarayı gösterilmiş. Doğrusu, Atatürk hakkında yazdığı kitap sayesinde ülkemizde oldukça tanınan Fransız yazar Benoist Mechin’in, Kanuni Sultan Süleyman’ı Dolmabahçe Sarayı’nda oturttuğu düşünülürse “sade vatandaş” Hasan Köz’ün tarih bilgisini takdir etmemek ve “Sadesi böyle olursa az şekerlisi kim bilir nasıl olurdu?” dememek mümkün değil. Ben şimdi, Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın başvuruya ne yanıt vereceğini merak ediyorum. Büyük ihtimalle reddedilecek, ama bizim yargıda hiçbir şey belli olmaz. Hele hele başvuruyu yapan sade vatandaş Hasan Köz yerine bir kodaman, bir bakan, bir özel yetkili, bir buyurgan olsa sonuç acaba ne olurdu? “Canım artık o kadar da olmaz!” demeyin, hatırlayın ki, Türkiye’de Ergenekon, Balyoz, odatv davaları oldu. Ve de o davalarda cereyan edenler ile Hasan Köz’ün Kanuni hakkındaki suç duyurusunun işleme konulması arasında hukuki açıdan pek büyük bir fark olduğunu söylemek mümkün değil. HHH Bütün saptamalar Türkiye’nin bağımsız ve adil yargı konusunda nerelere geldiğini göstermeye yeter. Ama bu arada, arada sırada hatta sıkça, yargıdan iktidarın hoşuna gitmeyecek kararlar çıktığını görmezden gelemeyiz. Ancak, insan onları da fazla önemseyemiyor. “İktidar yargı kararını dinlemeyip, çiğneyecek olduktan sonra, adil yargının ne kıymeti olur?” diyor. Ayrıca da iktidarın hoşuna gitmeyen kararların, gerçekten yargının adil olmasından mı, yoksa cemaatiktidar çatışmasından mı kaynaklandığını kestirmek de çok güç. Bu nedenle, vatandaşın, bu kararlara bakarak “adalet nasılsa yerini bulur” diye yargıya güven duyması yine de mümkün değil. Oysa istikrarlı, huzurlu, özgür demokratik toplumlarda adil yargının var olması olgusu kadar, halk nezdinde adil yargının var olduğu algısının var olması da önemli. Adil yargı algısı olmadan olgusu olmasının kıymeti harbiyesi yok. Yani piyango bileti alan adam gibi, “Belli mi olur belki bana da çıkar” diyemez insan söz konusu olan yargı olunca. Adil yargının var olması kadar, toplumun onun var olduğuna inanması da önemli. Yoksa bu olmayınca, Türk’ün dehası bile insanları korku ve endişeden kurtaramaz. Yargıtay’da özel komisyon EMİNE KAPLAN ANKARA Yeniden yargılama ile ilgili çalışmaları seçim sonrasına bırakan AKP’de, bu konuda iki görüş öne çıkıyor. Parti içindeki bazı hukukçular, yeniden yargılamayla ilgili doğrudan bir düzenlemeye gerek olmadığını; yargı paketinde dinleme, tutuklama ve bilgisayar verilerine el koymaya getirilen “somut delil” kriteri ile mevcut Ceza Muhakemesi Yasası (CMY) hükümlerinin yeterli olduğu görüşünü dile getiriyor. Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmada değerlendirilen seçeneklerden biri ise yeniden yargılama için Yargıtay’da özel bir komisyon oluşturulmasını içeriyor. AKP, tüm beklentilere karşın özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin yargı paketine yeniden yargılamaya ilişkin hiçbir düzenleme koymazken bu konudaki çalışmaları seçim sonrasına bıraktı. Parti içinde bu konuda tam bir görüş birliği bulunmuyor. AKP’nin parti içinde özellikle Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda yeniden yargılamaya itirazlar nedeniyle çalışmayı seçim sonrasına bıraktığı belirtiliyor. Seçim sonrasında oluşacak tablonun gelişmelerde etkili olacağına dikkat çekiliyor. Partinin bazı hukukçuları, bu konuda doğrudan bir düzenleme yapılmasına gerek olmadığını belirterek Adalet Komisyonu’nda kabul edi len ve bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen yargı paketinde getirilen düzenlemelerle CMY’nin “yargı AVUKAT HÜSEYİN ERSÖZ: ‘Başbuğ kararı diğerlerini de etkiler’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasının avukatlarından Hüseyin Ersöz, Anayasa Mahkemesi’nin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bireysel başvurusuna ilişkin kararının, davanın diğer sanıklarını da etkileyeceğini belirtti. Ersöz, mahkemenin Başbuğ’un 2 yıla yakın tutukluluk süresi uzun bulunarak “Özgürlük hakkı ihlal edilmiştir” şeklinde karar verebileceğini belirterek şöyle devam etti: “Tuncay Özkan, Deniz Yıldırım, Fatih Hilmioğlu gibi isimler göz önüne alındığında onların tutuklu kaldıkları sürenin yarısından daha az. Bu durumda diğer isimler açısından da bir ihlalin varlığını kabul, artık kaçınılmaz oluyor.” Anayasa Mahkemesi’nin “Başbuğ’a yöneltilen suçlamaların göreve ilişkin olduğu ve Ergenekon davasına bakan özel yetkili mahkemenin görevsiz olduğuna” karar verebileceğine dikkat çeken Ersöz, “Bu karar henüz gerekçeyi dahi yazmamış olan mahkemenin, derhal dosyadan el çekmesi ve Yargıtay’da mahkumiyet kararlarının usulden bozulması sonucunu getirir” değerlendirmesini yaptı. Ersöz, “Ancak yargının her kademesinde hissedilen ‘kişiye özel’ uygulamalar, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurulara bakan iki bölümü arasında oluşan içtihat farklılığı noktasında endişeye sevk ediyor” dedi. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı veren düzenlemenin altyapısının hazırlanmadığına da dikkat çeken Ersöz, “En az iki yıllık bekleme süresi olan bir başvuru mekanizmasının AİHM standartlarında kabul edilebilir bir yanı asla olamaz” değerlendirmesi yaptı. Balyoz davası hükümlüsü MHP İstanbul Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın kayınvalidesi Fatma Nebiye Yener, İstanbul’da toprağa verildi. Fatma Nebiye Yener için dün Eyüp Sultan Camisi’nde ikindi namazının ardından cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Ankara’dan izinli olarak gelen Engin Alan da katıldı. Cami avlusunda eşi Nevin Alan ile birlikte taziyeleri kabul eden Engin Alan, “Buraya kayınvalideme son görevimi yapmaya geldim. Burası bizim kutsal mekânımız. Yapılacak görev belli. Vazifemizi yapıp gideceğiz” dedi. Yener’in cenazesi Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verildi. Alan da sivil korumalar eşliğinde resmi plakalı bir minibüse bindirilerek mezarlığa gitti. Alan bir acı daha yaşadı lanmanın yenilenmesi”ni düzenleyen 311. maddesine işaret ediyor. 311. madde, duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliğinin anlaşılması, hükümlü aleyhine kasıt veya ihmalle gerçekdışı tanıklıkta bulunulması, hâkimin hükümlünün aleyhine bir mahkumiyeti gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusurlu olması, AİHM’nin yargılamada ihlal kararı vermesi, yeni olaylar veya yeni deliller ortaya çıkması durumunda yargılamanın yenilenmesine gidilebiliyor. Yargı paketinde, tutukluluk, dinleme, gizli soruşturmacı görevlendirme, bilgisayar kütüklerine el konulması gibi tedbirlerde “somut delil” kriteri getirildi ğine dikkat çeken partili hukukçular, 311. maddedeki hükümler de dikkate alınarak yeniden yargılama yönünde başvuruda bulunulabileceğini belirtiyor. Partide diğer bir görüşse yeniden yargılama konusunda bir düzenleme yapılacaksa bunun bir komisyon kurulması yoluyla yapılması yönünde. Adalet Bakanlığı’nın yaptığı çalışmada değerlendirilen seçenekler arasında yer alan bu formül, Yargıtay’da yeniden yargılama için bir komisyon oluşturulmasını içeriyor. Bu seçenek, tüm davalar için otomatik olarak yeniden yargılama yerine bu konudaki başvuruların komisyona yapılması, hangi davalarda yargılamanın yenilenece ğine komisyonun karar vermesi biçiminde formüle ediliyor. Prof. Dr. Sözüer gündeme getirmişti Komisyon önerisini TCY ve CMY’nin mimarlarından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer de gündeme getirmişti. Sözüer, Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında İngiltere ve Hollanda’daki uygulamaları örnek göstererek “Bir yargılamada soruşturmanın gizliliği ihlal edilmişse, kişiler suçlu diye damgalanmışsa, bir komisyon inceler ve yeniden yargılama kararı verebilir. Bu kriterler üzerinde tartışabiliriz” demişti. Tartan DSP’de n İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, CHP’den yeniden aday gösterilmeyince DSP’ye geçti. Tartan, “Atatürk ve Cumhuriyet değerleri için adayım” dedi. Aday gösterilmeyenlerden eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, “Şimdi seçilen adaylarımızla başarılı seçim sonuçlarına ulaşmak için mücadele edilmelidir” diyerek parti değiştiren adaylara tepki ILAN:Layout 1 14/02/14 gösterdi. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN ‘Gezi, ikinci Kurtuluş Savaşı’ İstanbul Haber Servisi Tür Hakkâri’ye vicdanen borçlu olkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) duğum binlerce insan var. OnYönetim Kurulu üyelerinin Siliv lar için direniyorum ve güçlü kari Cezaevi’nde ziyaret ettiği gaze lacağım” dedi. Türkiye’de ayakta teci Tuncay Özkan, “Gezi Dire kalan tek mesleğin gazetecilik olnişi, Türkiye’nin ikinci Kurtu duğunu kaydeden Tuncay Özkan, luş Savaşı’dır. Siyasetimiz Ge “Habertürk’te Fatih Saraç diye bir isim geçiyor. Kimdir? Gazezi’deki Yeryüzü Softecilik cami avlusuna bırası gibi olacak. Herrakılmış bir meslek mi ki kes o sofrada yer alabu isimler belirleyici olcak ve nasibini bulasun. Türkiye’de ayakta cak. Türkiye oraya gikalan tek meslek gazetediyor. Halkın üzerine cilik. İlk günden beri kabinerek hiçbir şey gerranlığa direnen tek güç, çekleştirilemez” diye gazeteciler oldu. Askerkonuştu. ler, siyasetçiler sahipsiz TGC Başkan Yarkalırken, meslek örgütdımcısı Recep Yaşar lerimiz bize sahip çıktı. ve Genel Sayman GülDünyada bu kadar saldıseren Ergezer Güver, Ergenekon davasından Tuncay Özkan rıya maruz kalan başka medya yok” diye konuştu. 6 yıldır Silivri’de tutuklu bulunan gazeteci Tuncay Özkan’ı nkazı kaldırmak 3 yıl sürer cezaevinde ziyaret ederek yaklaşık Özkan özetle şunları söyledi: bir saat görüştü. Meslektaşlarının sorularını yanıtlayan Özkan, iddi “Türkiye’de siyaset, hukuk, bianamede hakkında yer alan suçla lim çöktü. Sağlık programlarında rın hiçbirinin üzerine yapışmadığını profesörler hurafeleri savunuyor. söyledi. Tutukluluğunun ilk 6 ayında Cumhuriyetin kurumları alaşahakkında 16 bin 800 haber çıktığını ğı edildi. Türkiye’de ve dünyaanlatan Özkan, “Artık hüküm oluş da siyasal İslam bitmiştir. İktituğuna göre soruyorum; nerede dar çökmüştür. Ancak enkazın bombalarım, silahlarım? Kaçır tasfiyesi en az 3 yıl sürer. Paradığım vergiler nerede? Bana id yı paylaşamayan AKP ve cemadianamede yazılan hiçbir şey ya at, siyasi bezik yüzünden kendi pışmadı. Ama benim Norveç’ten kendini yok etti.” TGC, TUNCAY ÖZKAN’I ZİYARET ETTİ 10:59 Page 1 [email protected] AA’dan ‘sitelere’ suç duyurusu! E l ANKARA (AA) Anadolu Ajansı (AA) TAŞ, ajansın marka değerini düşürücü, ajans ve yöneticilerinin ticari itibarını ve iktisadi faaliyetlerini zedeleyici, haksız rekabete neden olacak asılsız isnatlar ileri sürdükleri iddiasıyla bazı internet siteleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ajans avukatlarınca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, “cumhuriyet.com.tr”, “zaman. com.tr”, “samanyoluhaber.com”, “aydınlıkgazete.com”, “evrensel.net”, “bugun.com.tr”, “postmedya.com”, “cihan.com.tr” ve “bihaber.com” internet siteleri yetkilileri ‘şüpheli’ olarak gösterildi. Dilekçede, şüphelilerin, ajansın hissedarı olduğunu iddia eden ve ajansa yönelik hakaretleri sebebiyle hakkında dava açılan Erhan Kıratlı’nın beyanlarını esas almak suretiyle haber yaparak ajansın ticari itibarını zedeledikleri öne sürüldü. TEKİN: ÇATLAK VAR GİBİ ALGILANMASIN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul’dan aday gösterilmeyince adının İstanbul Kadıköy Belediyesi başkan adaylığı için geçmesini, “Beni köpürtmek istediler, köpürmeyeceğim” sözleriyle değerlendirdi. Dün basın toplantısı düzenleyen Tekin, partisinin İstanbul için Mustafa Sarıgül tercihine saygı duyduğunu belirtti. Tekin, aday listelerine dönük tepkiler ve protestolar için, “İnsanların en demokratik hakkını bir çatlakmış gibi yansıtmak demokrasiye aykırıdır” dedi. Tekin, aday listelerinde revizyon olabileceği mesajı verdi. Türkiye’nin “modern bir darbe” ile karşı karşıya geldiğine işaret eden Tekin, “paralel yolsuzluğun adı, paralel devlet oldu” dedi. Öte yandan aday listelerini bugün saat 17.00 itibarıyla Yüksek Seçim Kurulu’na sunacak olan CHP’de Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül’ün Beşiktaş’tan belediye meclis üyeliğine aday gösterileceği konuşuluyor. Muğla Barosu Başkanı ağır yaralı l DENİZLİ (Cumhuriyet) Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, Denizli’de geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Önceki gün Marmara ve Ege Baro Başkanları Toplantısı’na katılan Gürkan, şoförü Abdülbaki Filipe’nin kullandığı makam aracıyla Muğla’ya dönmek için yola çıktı. Filipe, Kale’ye bağlı Hırka köyü yakınlarında, önüne çıkan traktöre çarpmamak için direksiyonu kırınca otomobil kontrolden çıktı ve şarampole yuvarlandı. Akciğerine ve kafasına darbe aldığı, kalça kemiğinin de kırık olduğu belirtilen Gürkan, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde tedaviye alındı. Filipe ise ilk tedavisinin ardından taburcu edildi. Gürsel Tekin