07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2014 ÇARŞAMBA 16 DIŞ HABERLER [email protected] Cezayir’de 103 kişi uçak yaşamını faciası yitirdi Dış Haberler Servisi Cezayir’de dün bir askeri nakliye uçağının düşmesi sonucu içindeki 103 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. C130 Herkül tipi uçağın ülkenin doğusundaki Constantine kentinden Um el Bevaki kentine giderken dağlık bölgede kötü hava şartları nedeniyle düştüğü savunuldu. Uçakta 4 kişilik mürettabatın yanı sıra asker ve ailelerinden oluşan 99 yolcunun bulunduğu bildirildi. Bazı kaynaklar uçağın enkazından bir kişinin yaralı olarak kurtarıldığını duyurdu. İki devletçik, tek devlet REŞAT AKAR Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakereler yaklaşık 2 yıllık aradan sonra yeniden başladı Düşman kardeşler temasta Çin ile Tayvan 65 yıl sonra ilk üst düzey resmi görüşme yaptı (AP) LEFKOŞA Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan liderler düzeyindeki müzakereler, 22 aylık bir aradan sonra dün yeniden başladı. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasındaki görüşme Lefkoşa’daki ara bölgede gerçekleşti. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmenin ardından BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Misyon Şefi Lisa Buttenhaim, her iki taraf açısından da bağlayıcı olan 7 maddelik “ortak metni” okudu. Buna göre taraflar “Tek devlet, tek egemenlik ve tek vatandaşlık” konusunda taahhüt altına girmiş oluyor. Müzakerelerin ana çerçevesini de bu prensipler oluşturacak. İki bölgeli, iki toplumlu federal devletin kurucuları ise “Kıbrıs Türk Devletçiği” ile “Kıbrıs Rum Devletçiği” olacak. “Birleşik Kıbrıs” vatandaşları, oluşturucu Kıbrıs Türk veya Kıbrıslı Rum devletçiklerinin vatandaşı da olabilecek. Varılacak anlaşma taslağı ise her iki toplumda referanduma sunulacak. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, ilk buluşmanın olumlu, samimi bir hava içinde geçtiğini ve Türk tarafı olarak kalıcı bir çözüm istediklerini söyledi. Eroğlu, “Bizi kapsamlı çözüme götürecek olan, alver içeren yapılandırılmış bir süreçtir” dedi. Çözümün ortak metinde değil, müzakere masa Ortak metne ’göre taraflar ‘Tek devlet, tek egemenlik ve tek vatandaşlık’ konusunda taahhüt altına girmiş oluyor. Müzakerelerin ana çerçevesini de bu prensipler oluşturacak. İki bölgeli, iki toplumlu federal devletin kurucuları ise ‘Kıbrıs Türk Devletçiği’ ile ‘Kıbrıs Rum Devletçiği’ olacak. “harita ve toprak konusu gündeme gelebilir” şeklinde konuştu. Rum Yönetimi lideri Anastasiadis de, ortak açıklamaya ilişkin ilk yorumunda “iyi bir başlangıç” ifadesini kullandı. Öte yandan Ankara’dan da Eroğlu’na övgü geldi. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında “Sayın Eroğlu’nun müzakere sürecinin yeniden başlatılması amacıyla sürdürülen çabalarda göstermiş olduğu takdire şayan siyasi liderlik ve KKTC’deki siyasi parti liderlerinin yapıcı tutumları esasen, önümüzdeki süreçte Kıbrıs Türk tarafının izleyeceği çözüme dönük çizginin bir göstergesidir” denildi. Yunanistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos da Yunanistan’ın müzakere sürecini destekleyeceğini vurguladı. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney de yaptığı yazılı açıklamada, “Başkan Obama ve ABD, müzakerelere yeniden başlanmasını memnuniyetle karşılar” ifadesini kullandı. Carney, ABD’nin, “iki lideri, cesaret ve vizyonlarından dolayı tebrik ettiğini” belirtti. Beyaz Saray açıklamasında ayrıca, özellikle doğalgaz arama faaliyetleri sonrası bölgeye yollanan askeri unsurlara yönelik atıfla, taraflara adadaki gerginliği artırmama uyarısı yapıldı. Fransa Dışişleri Bakanlığı da, müzakere sürecinin, 1.5 yıllık aradan sonra yeniden başlayacak olmasını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Ankara: Eroğlu takdire şayan Eroğlu (sağda) Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nicos Anastasiadis ile görüştü (AP) ‘Alver içeren’ süreç sında olacağını vurgulayan Eroğlu, dünkü görüşmede, “bir sonuca varma düşüncesinde olduklarını, mutlaka her iki halkın kabul edebileceği ve yaşayabilir bir anlaşma olma içerisinde olduklarını” iki lider olarak ortaya koyduklarını kaydetti. ortaya çıkacak bir anlaşmada müspet bir oy kullanması yönünde yönlendirmeniz mümkün değil, dolayısıyla iyi niyetle ortaya koyduğumuz öneri, her iki tarafın da halkını bir anlaşmaya hazırlayıcı konuşmalar yapması ve birbirimizi suçlamaktan kaçınması” dedi. değerlendirilecek Maraş konusu Dış haberler Servisi Birbirlerinden ayrıldıktan sonra aralarında 65 yıldır “diplomatik temas” bulunmayan Çin ile Tayvan dün ilk kez üst düzey bir toplantı gerçekleştirdi. İki ülke arasındaki resmi temasların başlaması ve bir teknoloji adası olarak tanınan Tayvan’la da ilişkilerini geliştirmesi, Hong Kong sermayesini yanına alan Çin’in bölgedeki gücünü arttıracak bir adım olarak değerlendiriliyor. Tayvan hükümetinin Çin ile ilişkilerinden sorumlu yetkilisi Wang Yuchi, Çin mevkidaşı Zhang Zhijun ile 14 Şubat’a kadar bir dizi görüşme için bir araya geldi. Her iki ülke yarı resmi kuruluşlar aracılığıyla ilk kez 1990’larda temas kurmuştu. 1949’da iki ülkenin birbirinden ayrılmasına yol açan iç savaştan bu yana adı geçen ülke yetkililerinin ilk kez gerçekleştirdikleri görüşmenin Çin’in Nanjing kentinde yapıldığı bildirildi. Siyasi gözlemciler görüşmenin sembolik olmakla birlikte güven artırmaya yarayan girişimler olduğunu belirtiyor. Aynı çevreler görüşmelerden Çin’in ada ile birleşmeyi amaçladığı, Tayvan’ın ise ekonomik çıkarlar ve güvenlik beklentisinde olduğunu kaydediyor. Tayvan ile Çin arasındaki bağların, Tayvan’da 2008’de Pekin yanlısı Ma YingCio’nun başkan seçilmesinden sonra güçlendiğine işaret ediliyor. Ancak Ma’nın ülkesinde popülaritesinin düştüğü ve başkanı olduğu parti Komintag’ın geçen yılki yerel seçimleri kaybettiğine de dikkat çekiliyor. Savaş sonrası ana karadan bağımsızlığını ilan eden ve resmi olarak Çin Cumhuriyeti adını taşıyan Tayvan da, Çin Halk Cumhuriyeti de gerçek Çin yönetiminin kendilerinde olduğunu ileri sürüyorlar. 1949 yılında önderliğindeki milliyetçi güçlerin Mao Zedung önderliğindeki komünistlere yenilmesi üzerine Çan Kay Şek iki milyon destekçisi ile Tayvan’a kaçmış ve yeni bir devlet kurmuştu. Tayvan’ı halen bağımsız bir ülke olarak resmen tanımayan ABD, ülkeyi Çin karşısında savunuyordu. Humus’ta ateşkes yardım için uzadı Suriye yönetimi ve muhalefeti Cenevre’de ikinci kez bir araya geldi Dış Haberler Servisi Suriye yönetimini ve muhalefetini bir araya getiren Cenevre barış görüşmelerinin ikinci turu önceki gün başladı. Taraflarla ayrı ayrı görüştüğü belirtilen BM Temsilcisi Lahtar İbrahimi’ye Suriye muhalefeti sözcüsü Monzer Abik’in, kurulması planlanan geçici hükümet ile ilgili görüşlerini sunduğu belirtildi. Görüşmelerde, tarafların kuşatma altında bulunan bölgelere insani yardım ulaştırılması başta olmak üzere pek çok konuda görüş ayrılığının devam ettiği bildirilirken Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Suriye’de ihtiyaç bölgelerine ilaç ve gıda yardımları girişinin hızla yapılması için BM Güvenlik Konseyi’ne birkaç ülkeyle birlikte bir karar tasarısı sunmaya hazırlandıklarını bildirdi. Fransız radyosuna konuşan ve Humus’ta insanların açlıkla karşı karşıya olmalarını “skandal” olarak değerlendiren Fabius, “İnsani yarAFP dım, tıbbi malzeme ve gıdanın kentlere ulaştırılması konusunda daha güçlü bir adım atılmasını talep ediyoruz” dedi. BM, ciddi gıda krizi baş gösterdiği bildirilen Humus’ta insani yardımın sağlıklı yapılabilmesi için çatışan taraflar arasında sağlanan ve pazar günü sona eren ateşkesin önceki gün üç gün daha uzatıldığını açıkladı. BM Acil Yardım Koordinatörü Valerie Amos ateşkesin daha çok sivilin tahliyesine ve bölgeye daha çok yardım ulaşmasına olanak yaratacağını kaydetti. Tahliyeler sırasında havan topu saldırıları düzenlenmiş, ölümlerin de gerçekleştiği belirtilen saldırılardan her iki taraf da birbirini sorumlu tutmuştu. BM, Humus’ta ilan edilen ateşkes sonrasında bölgeden çıkarılan savaşabilecek yaştaki erkeklerin Suriye makamları tarafından gözaltına alınarak sorgulandığını bildirdi. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü, bölgenin boşaltılması sırasında 15 ile 55 yaş arasındaki 336 kişinin Suriye resmi makamlarınca sorgulandığını, 41’i serbest bırakılan söz konusu kişilerin bir okulda tutulduklarını kaydetti. Kıbrıs Rum tarafının “çapraz ziyaret” üzerinde durduğunu ve Kıbrıs Türk tarafı müzakerecisinin Atina’ya, Rum müzakerecinin ise Ankara’ya gitmesi yönündeki Rum görüşüne karşı çıkmadıklarını belirten Eroğlu, güven yaratıcı önlemlerle ilgili bir programın hazırlanacağını da ifade etti. Maraş konusunun gündeme gelmesi durumunda bunu değerlendireceklerini, ancak şu anda masaya konmuş bir önerinin olmadığını söyleyen Eroğlu şunları söyledi: “Hep menfi konuşulduğu sürece halkı Eroğlu, “35 ay içinde çözüm olur mu” sorusuna “temennimiz kısa sürede sonuca varmaktır” yanıtını verdi. Kıbrıs etrafındaki doğal kaynakların sürece etkisinin ne olacağının sorulması üzerine ise Eroğlu Rumların çıkacak doğalgazdan Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu reddetmediğini, ancak doğalgazın etkilerini ancak müzakere masasında göreceklerini, temennilerinin; Kıbrıs’ta yaşayabilir kalıcı bir anlaşmaya ulaşmak olduğunu vurguladı. Doğalgazın sadece Kıbrıs’ı değil Akdeniz’de sınırı olan her ülkeyi ilgilendirdiğini, önemli olanın Kıbrıs Türk halkının haklarını içerecek bir anlaşmanın gerçekleşmesi olduğunu vurgulayan Eroğlu, müzakere sürecinde diğer başlıklar görüşüldükten sonra Kısa sürede sonuç ABD memnun 2 011’deki halk isyanlarının 3’üncü yıldönümünde başkent Sana hem kutlamalara hem de protestolara sahne oldu. Husilerden yüzlerce protestocu, hükümeti istifaya çağırdı, yolsuzluk karşıtı sloganlar attı. (REUTERS) Yemen’de yeni sınırlar Dış Haberler Servisi Yemen’in 6 bölgeli federasyon olması yönündeki planın içerdiği sınırlara devlet başkanlığı liderliğinde oluşturulan kuruldan onay geldi. Bazı siyasi partilerin desteklediği federasyon adımına hükümet ortaklarından Sosyalist Parti ve Şii Husilerden, “güney sorununa çözüm getirmediği” gerekçesiyle karşı sesler yükseliyor. Sosyalist Parti’den bir yetkili, 6 bölge ve sınırlarına karşı olduklarını duyurdu. Kuzeyde etkin olan Husilere bağlı isyancıların Ensarullah Hareketi sözcüsü de karara ülkenin zenginliklerinin eşit dağılımını engellediği gerekçesiyle karşı çıktıklarını savunarak “ülkeyi yoksul ve zengin olarak bölüyorlar” dedi. Husiler ülkenin kuzeyinde sık sık Selefi gruplarla çatışıyor. Ülke çapından çok sayıda delegenin katıldığı kurulun önceki gün düzenlediği panel sonunda, güneyde Aden ve Hadramavt olmak üzere iki, kuzeyde de Azal, Saba, Janad, Tahama olmak üzere dört federal bölge kurulmasına, güneye daha fazla otonomi tanınmasına karar verildi. AFP ajansı, başkent Sana ve Şii nüfusun kalesi olarak bilinen Saada ile Damar ve Amran bölgelerinin Azal dahilinde yer alacağını ancak Sana’nın herhangi bir bölge idaresine girmeden federal bir şehir olacağını duyurdu. Daha önce Güney ve Kuzey olarak iki devletten oluşan Yemen, 1990’larda birleşmişti. 2011’de başlayan halk isyanları, 33 yıllık Salih yönetiminin sona ermesi ve sancılı sürecin ardından imzalanan uzlaşı planı ile 2 yıllık geçiş sürecine girilmişti. Şubat 2012’de devlet başkanlığı seçimleri yapılmış, Ulusal Geçiş Konseyi hükümeti kurulmuştu. Ulusal Diyalog Konferansı toplantıları ile siyasi parti temsilcilerinden oluşan 22 üyeli bir kurul, 2 Şubat’ta ülkenin 6 federal bölgeye ayrılmasına karar vermişti. Son yıllarda güneydeki bazı gruplar, tekrar bağımsızlık talebinde bulunuyordu, kimi gruplar ise geçmişte olduğu gibi ikiye bölünülmesi gerektiğini savunuyor. Dış Haberler Servisi İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkenin İslam Devrimi’nin 35’inci yılı çerçevesinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, nükleer müzakerelerin Avrupa ve ABD için tarihi bir sınav olduğunu söyledi. Tahran’da halka seslenen Ruhani “Eğer hukuk, İran halkının hakları, karşılıklı menfaat ve saygı çerçevesinde hareket ederlerse İran halkından olumlu cevap alacaklardır. Ancak geçmişte yaptıkları hataları sürdürürlerse bu kendi halklarının ve dünya istikrarının zararına olacaktır” dedi. Ruhani, İran’a yöneltilen tüm tehditleri önemsiz ve çocukça bulduklarını, yaptırımlardan korkmadıklarını da belirtti. İran Cumhurbaşkanı ayrıca önceki gün biri uzun menzilli olmak üzere iki füze denemesinin başarıyla gerçekleştirdiğini de duyurdu. Ülkedeki daha muhafazakâr çevrelerin eleştirdiği dış politikanın, dini lider Hamaney cephesinden de destek gördüğü mesajı veren Ruhani, “Dış politika hiçbir kanada ve partiye bağımlı değildir. Dış politika ülkedeki her kesimin milli menfaatlarını esas alınarak belirlenir” ifadesini kullandı. DHA’nın haberine göre, konuşmasında işadamı Babek Zencani’ye yönelik yolsuzluk suçlamalarına isim vermeden değinen Ruhani, “Bir kişinin milletinin bu kadar parasını götürmesine katlanamayız. Paralar nereye götürülmüş. Kimler buna müsaade etmiş” dedi. Tahran’daki Azadi Meydanı’na yürüyen kalabalık, ABD ve İsrail karşıtı sloganlar attı. Tahran yıldönümü öncesi füze denedi Görüntüledi ama göremedi Brezilya’nın Rio de Vurulduğu Janeiro an. (AFP) kentinde ulaşım ücretlerindeki artışa yönelik geçen hafta gerçekleşen protestoları takip ederken başından yaralanan kameramanın beyin ölümünün gerçekleştiği bildirildi. Şiddet olaylarının patlak vermesinin ardından Bandeirantes televizyonunun ödüllü kameramanı Santiago Ilidio Andrade’nin başına bir fişeğin isabet ettiği ve ağır yaralandığı açıklanmıştı. Bazı kaynaklar fişeğin göstericiler tarafından atıldığını savundu. Suriye gözaltına alıyor ransa Cumhurbaşkanı François Hollande, ABD Başkanı Barack Obama’nın davetlisi olarak üç günlük bir ziyaret için Washington’a gitti. Hollande ABD’nin “en eski müttefiklerinden” Fransa’nın lideri olarak Beyaz Saray’da Obama tarafından görkemli bir törenle karşılandı. Şarkıcı Beyonce ile adı aşk dedikodusuna karışan Obama ile kendisi de aktris Julie Gayet’le ilişkisi yüzünden zor günler geçiren Hollande, ziyarette İran’ın nükleer programı başta olmak üzere, iklim değişiklikleri, ticaret ve İslamcı tehditlere ilişkin görüşme yapacak. Skandal arası buluşma F Dış Haberler Servisi Avustralya’da Müslüman bir din adamı 26 yaşındaki bir adamın 12 yaşındaki bir kız çocuğuyla bu yılın başında imam nikâhını kıymaktan dolayı yürütülen soruşturma çerçevesinde önceki gün gözaltına alındı. Sydney kentinde meydana gelen olaya ilişkin Pakistan doğumlu imam hakkında yasadışı evlilik düzenlemek suçlamasında bulunulduğu belirtildi. Küçük yaşta çocukla imam nikâhı yaptıran Avustralya’da öğrenci vizesi ile bulunan Lübnanlı adamın da çocuklara yönelik cinsel suç işlemekten dolayı geçen hafta gözaltına alındığı kaydedildi. Çocuğu ‘nikâhlayan’ imama gözaltı (AFP) Dış Haberler Servisi Afganistan’ın başkenti Kâbil’de Taliban rejiminin 2001’de yıkılmasından bu yana ilk çocuk felci vakasının görüldüğü bildirildi. Afganistan Sağlık Bakanlığı, üç yaşındaki bir kız çocuğunun hastalığa yakalanmasının ardından tüm şehirde aşı kampanyası başlatıldığını açıkladı. Kâbil’de çocuk felci geri döndü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle