Katalog

6 ARALIK 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ‘16 yıllık garip döngü’ CANAN COŞKUN Mısır Çarşısı’nda 1998’de meydana gelen ve 7 kişinin ölümü, 127 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgili davada, sosyolog Pınar Selek için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Yargıtay’ın bozma kararının ardından 4’üncü kez görülmeye başlanan 16 yıllık davada duruşma savcısı Yılmaz Kıstı, esas hakkındaki mütalaasını sunarak, Selek için devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemde bulunmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi. Hâlâ Tanığız Platformu adına açıklama yapan oyuncu Füsun Demirel ise “Pınar gelene kadar İstanbul’da nöbetteyiz, çünkü birlikte çok güzeliz” dedi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya bir önceki oturumda yakalama kararı kaldırılan ve Fransa’da bulunan Selek ile Abdülmecit Öztürk katılmadı. Selek’i babası Alp Selek ve kız kardeşi Seyda Selek’in de arasında bulunduğu 30’a yakın avukat temsil etti. Davanın 2. celsesinde esasa ilişkin görüşünü açıklayan savcı Yılmaz Kıstı, davaya ilişkin Aralık 2005, Şubat 2008, Mart 2012 tarihlerinde verilen mütalaalar ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Şubat 2010 tarihli içtihadı ile kapatılan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ocak 2013 tarihli kararlarını anımsattı. Savcı Kıstı, bu mütalaa doğrultusunda Selek ve Öztürk’ün terör örgüt üyesi olarak örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda 9 Temmuz 1998’de Mısır Çarşısı’ndaki Ünlüoğlu Büfesi’ne bomba yerleştirdiklerini ve bombayı patlatarak 7 kişinin ölümüne, 127 kişinin de yaralanmasına neden olduklarını öne sürdü. Suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümlerinin daha lehte olduğunu kaydeden savcı Kıstı, her iki sanığın da 765 sayılı TCK’nin 125. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemde bulunmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Selek’in avukatlarından Ayhan Erdoğan, savcının mütalaasına katılmadığını belirterek, “İddia makamı daha önceki mütalaalarında olduğu gibi somut bir delile dayanmadan müvekkilimin cezalandırılması yönünde mütalaada bulunmuştur. ‘Müvekkilim suçsuzdur. Beraatını istiyoruz’ demekle yetin Dördüncü kez yargılamada savcı, Selek’in ağırlaştırılmış müebbet hapsini istedi Mahmut Alınak serbest bırakıldı Daha lehe hüküm meyeceğiz. Dosyadaki bütün delilleri tek tek tartışacağız. Bütün delilleri tartışma ve hazırlığımızı yapmak için süre verilmesini istiyoruz” dedi. Mahkeme duruşmayı 19 Aralık’a erteledi. Duruşma öncesi Hâlâ Tanığız Platformu ise adliye önünde bir basın açıklaması yaptı. Selek’in doktorasını yaptığı Strasbourg Üniversitesi’nden arkadaşları, yazar, siyasetçi ve aktivistlerin de katıldığı eylemde grup, “Pınar Selek’in beraatını geri istiyoruz” yazılı pankart açtı. Grup adına basın açıklaması yapan oyuncu Demirel, “16 yıldır mahkeme kapılarındayız. 16 yıldır diye başlayan cümleleri dahi eskitecek kadar uzun zamandır garip bir döngünün içerisindeyiz” dedi. “Pınar, insan sabrı ve kudretini sınayan bu insafsızlığa, bu hakkaniyetsizliğe çalışarak, üreterek ve doya doya yaşamaya devam ederek dayanıyor” diyen Demirel, 16 yıldır söyledikleri gibi mücadelelerinin sadece tek bir insan için değil adalet ve özgürlük hakkı için olduğunu belirtti. n Yurt Haberberi Servisi Eski DEP Milletvekili Mahmut Alınak, tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi’nden serbest bırakıldı. İşkenceye karşı kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek 14 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılan Alınak, Kars Açık Cezaevi’nden denetimli serbestlikle bırakılmış, daha sonra uygulanan tedbirleri reddettiği gerekçesiyle 16 Eylül’de tekrar cezaevine konulmuştu. Alınak’ın cezası mahsup edilerek serbest bırakıldığı öğrenildi. 9 kez cezaevine giren Alınak, en son 2011 yılının Aralık ayında KCK operasyonları kapsamında tutuklanmış, 18 Temmuz 2012’de tahliye edilmişti. Türk’e propagandadan beraat ‘Özkök geldiğinde ayağa kalkmadık’ İZMİR (DHA) Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi’nin kararı alması ve İstanbul merkezli ‘Gizli Bilgi ve Belge Bulunma Davası’ndan aldığı 5 yıl 7 aylık hapis cezasını tamamlamasının ardından cezaevinden çıkan emekli Deniz Kurmay Albay Koray Eryaşa, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün Balyoz davası için ifade vermesiyle ilgili olarak ise “Bizler, hep ona karşı ‘Komutanım’ deyip ayağa kalkardık. Ama duruşma salonunda hiç kimse ayağa kalkmadı. Sonra ifadesini verdi ve yerine geçti. Ama yüzünü yerden hiç kaldıramadı. Bizler kendi aramızda karar almıştık, tepki vermeyeceğiz diye. Biz dik durup hep onun yüzüne baktık ama, onun kafası hep yerdeydi ve bizim yüzümüze bakamadı. Bu onun için en büyük ceza oldu” dedi. Cemaat yapılanmasının TSK içerisinde güçlü olduğunu ama emir komuta zincirinin bunu pek ortaya çıkarmadığını dile getiren Eryaşa, “Cemaati deşifre etmeye çalışan askeri savcılar, ya casus oldu ya da darbeci bir şekilde görevlerinden uzaklaştırıldılar” dedi. Kartal Cemevi Vakfı elektrik ve su faturası ödememe kararı aldı n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk hakkında 2008 ve 2009’da yaptığı konuşmalar nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla açılan 2 ayrı dava Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı. Türk’ün avukatı Mehmet Nuri Özmen, savunmalarında 6459 sayılı “İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile “terör örgütü propagandası yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” suçlarına ilişkin maddelerin değiştirildiğini anlattı. Bu değişikliklerin dikkate alınması gerektiğini söyleyen Özmen, suçlamaların anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını kaydetti ve müvekkilinin beraatını istedi. Mahkeme, Türk’ün iki davada da söz konusu iddialardan beraatına karar verildiğini açıkladı. Sivil itaatsizlik çilerinin direnişine destek verdi. Üyeler “Diren Yatağan, İstanbul seninle” yazılı pankartı açarak Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüdü. (Fotoğraf: HAZAL OCAK) Tünel Meydanı’nda Birleşik Haziran İstanbul’dan destek Beyoğlu Hareketi üyesi yüzlerce yurttaş Yatağan iş Börü cinayetine 7 tutuklama ‘Adalet aramak için buradayız’ CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Muğla Üniversitesi öğrencisi Şerzan Kurt’un polis memuru Şahin Gültekin tarafından vurularak öldürülmesiyle ilgili yerel mahkemenin kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından Gültekin’in yeniden yargılanmasına Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Yargıtay’ın Gültekin’in “olası kastla cinayet” yerine “kasten adam öldürmek” suçundan yargılanması yönündeki kararının ardından davaya Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlandı. İlk duruşmaya katılmayan polis dün yapılan ikinci duruşmada ise “Yargıtay’ın kararından haberim yok. Savunma için ek süre verin” dedi. Duruşma 24 Aralık’a ertelendi. Baba Ömer Kurt, “Oğlumdan sonra da aynı şekilde 80 genç öldürüldü. Biz demokratik bir Türkiye’de gençlerin ölmemesi için müdahale ediyoruz. Özgürlüğü, insanca yaşamayı arıyoruz. Adaleti arıyoruz” dedi. HDP Milletvekili Demir Çelik de “Mahkeme Yargıtay’ın kararına rağmen, polisi kurtarma peşindedir” diye konuştu. Kurt ailesinin avukatları da sanığın mahkemenin yönlendirmesi sonucu ek süre istediğini belirterek, mahkemenin bu tutumunu protesto ettiklerini söylediler. Yatağan işçileri eylemi bitirdi MUĞLA (DHA) Yatağan Termik Santrali ve Yatağan Kömür İşletmesi’nin özelleştirilmesine karşı çıkan işçiler, işyerlerinde 5 gündür sürdürdükleri eylemi dün akşam saatlerinde sona erdirdi. Tesİş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, firmayla görüşmelerin olumlu geçtiğini ve anlaşmaya varılmak üzere olunduğunu açıkladı. Bereket Enerji bünyesindeki Elsan Elektrik’in devir için istenilen ihale miktarını yatırıp hafta sonuna kadar işyerinde devir teslim yapılacağını öğrenen işçiler geçen pazar gününden itibaren eylem yapıyordu. Erçelik, “Genel anlamda anlaşma sağlandı. Birkaç madde var anlaşma sağlayamadığımız. Açıklamamızı yarın (bugün) sabah yapacağız” dedi. Anlaşma sonrası işyerlerinin boşaltılacağı ancak nöbetçi bir grubun direniş çadırında bekleyeceği, bugün yapılacak açıklama sonrası çadırın da sökülmesinin planlandığı açıklandı. Ayrıca megafondan vardiyası olan işçilerin mesailerine devam etmeleri, diğerlerinin dağılmaları anonsu yapıldı. l ‘Başkaldırıyoruz’ davasında 3 kişiye ceza 114 öğrenciye beraat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) üç yıl önce gerçekleştirilen “Başkaldırıyoruz” eylemine ilişkin 117 öğrenci hakkında açılan davada karar çıktı. 114 öğrencinin beraat ettiği davada, 3 kişi “kamu malına zarar verdikleri” gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. ODTÜ’de toplanan yaklaşık 500 kişi, eğitim politikalarını protesto etmek için AKP Genel Merkezi’ne yürümek istemişti. “Başkaldırıyoruz” yazılı pankart açan öğrencilere, polis üniversite çıkışında müdahale edince, olaylar çıkmıştı. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada dün karar çıktı. Yargıç Önder Kabasakal, 117 öğrenciden sadece üçüne “kamu malına zarar vermek” suçundan 10 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, hükmün açıklanmasını geriye bıraktı. İstanbul Haber Servisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’de cemevlerine “ayrımcılık” yapıldığı yönündeki kararının ardından Kartal Cemevi Vakfı, ilk itaatsizliği başlatarak elektrik ve su faturası ödememe kararı aldı. Cemevi Başkanı İsmail Saçlı, diğer cemevlerine de fatura ödememe çağrısı yaparak, “Cemevlerimizde fatura ödenmediği gerekçesiyle elektrik ve su kesintisi olursa ortalığı ayağa kaldırırız. AİHM kararı uygulanmalı” dedi. AİHM, Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı tarafından 2010’da yapılan başvuru ile ilgili olarak geçen salı günü Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “ayrımcılığın yasaklanması” ile ilgili 14. maddesini ihlal ettiğine hükmetti. Mahkeme kararında cemevlerinin ibadethane olduğu ve Türk yasalarının dini ibadet yerleri için bu tür muafiyet öngördüğünü belirtti. Bunun üzerine kararı hukukçularla birlikte değerlendiren Saçlı ve yönetimi itaatsizlik kararı alarak fatura ödememe kararı aldı. Saçlı, “ Kartal Cemevi Vakfı Türkiye’nin en fazla elektrik ve su parası ödeyen kurumlarından biri. Yarından (bugün) itibaren bu faturaları ödememe kararı aldık. AİHM kararı bunu gerektiriyor. Gelen faturaları ödemeyerek, Maliye Bakanlığı’na göndereceğiz. Onlar da belki bu faturaların karşılığını Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan talep ederler. Cemevinin faturalarını Alevilerin ödediği vergilerden düşsünler. Bu kararımızın ardından elektrik ve su kesintisi olursa ortalığı ayağa kaldırırız”dedi. n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıların protesto eylemleri sırasında 67 Ekim’de çıkan olaylarda HüdaPar üyesi 16 yaşındaki Yasin Börü, Hasan Gökgöz, Hüseyin Dakak ve Riyat Güneş’in sığındıkları binanın 3. katından atılarak öldürülmesiyle ilgili soruşturmada gözaltına alınan 16 kişi Emniyet’teki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 16 yaşındaki F.K, Ahmet B. (23), Uğur D. (24), Yıldız D. (42), Hüseyin O. (52), Hasan O. (29) ve Abdurrahim P. (48) ‘Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme ve öldürmeye teşebbüs’ suçlarından tutuklandı. 9 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 4 çocuğa tutuklama n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto eylemleri sırasında Şırnak’ın Cudi ve Ofis mahallelerinde, düzenlenen gösterilerle ilgili aralarında çocukların da bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 4’ü tutuklandı. 5 kişinin işlemleri sürüyor. ATATÜRK BÜSTÜNE SALDIRI Çorum Adliyesi’nin önündeki Atatürk büstü akli dengesi yerinde olmadığı belirtilen bir saldırgan tarafından balyozla parçalandı. 3 çocuk babası 47 yaşındaki Rüştü Arslan, “Atatürk senden çok alacağım var” diye bağırarak Atatürk büstünü ve “Adalet Mülkün Temelidir” yazılı mermer kaideyi parçaladı. Arslan adliyede görevli polisler ve yurttaşlar tarafından etkisiz hale getirildi. Polis, saldırganın şizofreni hastası olduğunu ve tedavi gördüğünü söyledi. (SEYFETTİN METE) Kayıtlar gerçek değil mi? CEVAP/DÜZELTME METNİ 03.08.2014 tarihli Cumhuriyet gazetesinin 9. sayfasında yer alan Can Dündar tarafından kaleme alınan “ARKADAŞ’IN BABASI 1 SUÇ ÖRGÜTÜ ERDOĞAN’IN TALİMATIYLA HAREKET EDİYORDU” ve 2 Ağustos 2014 tarihli www.cumhuriyet.com.tr adlı internet sitesinde “BİLAL... AY ÖZÜRDİLERİM, ARKADAŞ!” başlıklı haberlerin içeriği gerçekleri yansıtmamaktadır. Yazı içeriğinde müvekkilimi hedef alan ve gerçekdışı olan iddiaların hiçbir somut karşılığı bulunmamaktadır. Hal böyle iken müvekkillerimin adlarının bu haberde geçmesi tamamen kötü niyetin sonucudur. Son zamanlarda müvekkilim üzerinden yürütülen bir algı operasyonu ile müvekkilimin masumiyet karinesi ihlal edilmiş, kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur. Birtakım iddialar sanki geçekmiş gibi kamuoyuna sunulmuş müvekkilim adeta linç edilmiştir. Bu bağlamda haberin tamamı yalan ve iftiradan ibarettir. Müvekkilim CENGİZ AKTÜRK yasalara saygılı, başarılı bir iş adamıdır. Müvekkilimin adının basit politik çıkar hesaplarında kullanılması onun kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Netice olarak bu hakaretlerin gazeteniz ve internet siteniz vasıtasıyla kamuoyuna duyurulması hukuka aykırıdır. Bu köşe yazısı 5187 sayılı Basın Kanunu, basın meslek ve ilkelerine aykırıdır. Adalet ve tarafsızlığa saygılı olma, kişi ya da kuruluşları aşağılayıcı yalan haber yapma veya iftira niteliği taşıyan yayın yapmama, özel amaçlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan yayın yasağı ilkelerine uygun değildir. Söz konusu hakaret içeren bu köşe yazısı ilgili tüm yasal haklarımızı etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatlerinize sunarız. CENGİZ AKTÜRK VEKİLİ Av. MUSTAFA DOĞAN İNAL CEVAP/DÜZELTME METNİ 03.08.2014 tarihli Cumhuriyet gazetesinin 9. sayfasında yer alan Can Dündar tarafından kaleme alman “ARKADAŞ’IN BABASI 1 SUÇ ÖRGÜTÜ ERDOĞAN’IN TALİMATIYLA HAREKET EDİYORDU” ve 2 Ağustos 2014 tarihli www.cumhuriyet.com.tr adlı internet sitesinde “BİLAL... AY ÖZÜR DİLERİM, ARKADAŞ!” başlıklı haberlerin içeriği gerçekleri yansıtmamaktadır. Yazı içeriğinde müvekkilimi hedef alan ve gerçekdışı olan iddiaların hiçbir somut karşılığı bulunmamaktadır. Hal böyle iken müvekkillerimin adlarının bu haberde geçmesi tamamen kötü niyetin sonucudur. Son zamanlarda müvekkilim üzerinden yürütülen bir algı operasyonu ile müvekkilimin masumiyet karinesi ihlal edilmiş, kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur. Birtakım iddialar sanki gerçekmiş gibi kamuoyuna sunulmuş müvekkilim adeta linç edilmiştir. Bu bağlamda haberin tamamı yalan ve iftiradan ibarettir. Müvekkilim ABDÜLKERİM ÇAY yasalara saygılı, başarılı bir iş adamıdır. Müvekkilimin adının basit politik çıkar hesaplarında kullanılması onun kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Netice olarak bu hakaretlerin gazeteniz ve internet siteniz vasıtasıyla kamuoyuna duyurulması hukuka aykırıdır. Bu köşe yazısı 5187 sayılı Basın Kanunu, basın meslek ve ilkelerine aykırıdır. Adalet ve tarafsızlığa saygılı olma, kişi ya da kuruluşları aşağılayıcı yalan haber yapma veya iftira niteliği taşıyan yayın yapmama, özel amaçlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan yayın yasağı ilkelerine uygun değildir. Söz konusu hakaret içeren bu köşe yazısı ilgili tüm yasal haklarımızı etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatlerinize sunarız. ABDÜLKERİM ÇAY VEKİLİ Av. MUSTAFA DOĞAN İNAL İstanbul Haber Servisi Gazetemiz yazarı Can Dündar’ın “Arkadaş’ın Babası” başlıklı yazı dizisinin 3 Ağustos 2014 tarihinde “Suç örgütü, Erdoğan’ın talimatıyla hareket ediyordu” başlığıyla yayımlanan bölümüyle ilgili “Cevap ve Düzeltme Metinleri”ni yanda okuyacaksınız. 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının şüphelileri Cengiz Aktürk ve Abdülkerim Çay’ın başvurusuna yaptığımız itirazlar bir üst mahkeme tarafından gerekçesiz olarak reddedildi. Mahkemenin kararında hiçbir gerekçe belirtilmediği için bir kez daha sormak istiyoruz: Polis fezlekesinde yer alan dinleme kayıtları montaj mı? Dinlenen isimler haberde yer verdiğimiz isimler değil mi? n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Çözüm sürecinde İmralı’da görüşme yapan heyette yer alan HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, bu hafta içerisinde Kandil’e gitmeyi planladıklarını ancak Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın yoğun programı nedeniyle görüşemedikleri için ziyareti ertelediklerini söyledi. Buldan, “Pazartesi günü büyük ihtimal ile sayın Akdoğan ile görüşeceğiz. Salı günü ben Brüksel’de düzenlenecek olan Kürt konferansına Abdullah Öcalan’ın mesajını okumak için ve kendi adıma sunum yapmak için gideceğim. Önümüzdeki hafta yapılan görüşme ve programlar doğrultusunda Kandil’e gideceğiz. Çözüm sürecinde kriz olduğu iddiaları doğru değil. İmralı’da sayın Öcalan’ın taleplerini ve mesajlarını sürekli kamuoyuna açıklıyorduk. Bundan dolayı kriz çıktığı iddiaları doğru değildir” dedi. Kandil ziyareti ertelendi Kesik baş cinayetinde 2. rapor n ISPARTA (DHA) Yalvaç’a bağlı Koruyaka köyünde 29 Ağustos 2012’de kendisine tecavüz ettiğini öne sürdüğü 2 çocuk babası N.G’yi av tüfeğiyle öldürdükten sonra kafasını kesip köy meydanına atan N.Y, Süleyman Demirel Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından cezai ehliyetinin belirlenmesi için muayene edildi. 2’ye karşı 5 oyla N.Y’ye “cezai ehliyeti tamdır” yönünde rapor verildi. İtiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan yeniden rapor istendi. 4. İhtisas Dairesi’nin 17 Kasım 2014 tarihli raporu, mahkemeye ulaştı. Heyet Başkanı ve 6 üye, N.Y’nin suçu işlediği sırada akli dengesinin yerinde olduğu yönünde karar verdi. Sanığın avukatı rapora itiraz edileceğini söyledi. Üniversitedeki cinayete dava n KONYA (DHA) Selçuk Üniversitesi’nde, Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Gülce’nin geçen 2 Haziran’da, aynı bölüm öğretim üyelerinden Doç. Dr. Celalettin Özdemir’i üniversitedeki odasında bıçakla öldürmesiyle ilgili soruşturma tamamlanarak dava açıldı. Prof. Dr. Ahmet Gülce için “tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenirken, cinayet sırasında Doç. Dr. Özdemir’in kaçmaması için odanın kapısını dışarıdan kilitlediği ileri sürülen sekreter Asuman S. için 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istendi.