25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Davutoğlu: Genelkurmay, Başbakanlık’a bağlı. Askeri kaynaklar kaygılarını basına konuşmasın Askere ‘bedelli’ tepkisi İSTANBUL (DHA) Başbakan Ahmet Davutoğlu, bedelli askerlikte askeri yetkililerin endişe taşıdığı iddiası ile ilgili olarak “Genelkurmay Başkanlığımız, Başbakanlık’a bağlıdır. Askeri kaynakların herhangi bir konuda kaygıyı iletmek için basına konuşmasına gerek yoktur” dedi. Davutoğlu, Yunanistan’a harekâtı öncesinde Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, “Bedelli askerlikle ilgili askeri yetkililerin endişe taşıdığı iddiası”yla ilgili soruya, şu yanıtı verdi: “Türkiye’de demokratikleşme yerleştikçe herkesin öğrenmesi gereken bir şey var. Bu böyle bilinmeyen kaynaklara atıfta yapılan haberler bitmeli. Türkiye’de işleyen sağlıklı süreçler vardır. Kurumlar arası siyasi istişareler yapılır. Nihai karar siyasi iradeye sahiptir. Bu konuda da TSK’nin son derece kökleşmiş bir geleneği ve açık bir tutumu vardır. Dolayısıyla kaynak çıkıp kendisi konuşur. Bu tür atıflarla yapılan haberlerin belki dikkat çekici tarafı vardır ama devlet geleneğimiz içinde yeri yoktur.” Davutoğlu, “YAŞ’ta da bu konu konuşuldu. Ama YAŞ’ta zikredilen veya üzerinde durulan yaş, o yaş değil yani. Ömür anlamında yaş ile ücret, Bakanlar Kurulu’nun takdirindedir. Bu tür belirsiz anonim atıflara yapılan hiçbir habere itibar edilmemelidir” dedi. Silahlı kuvvetlerin büyük bir reform sürecinden geçtiğini kaydeden Davutoğlu “Aldığımız iki karar var. Teknoloji yoğun bir nitelik kazanarak artırılması, ikincisi sözleşmeli er ve erbaşlarla ilgili düzenleme zaten çok geniş bir asker alım imkanı sağlıyor. O düzenleme Meclis’ten geçecek. O da mesleği askerlik olan geçişin kademeli adımlarını temsil ediyor” dedi. Hem Soytarı Hem Yalaka!.. Kendilerini savunamaz duruma geldiler... Dökülüyorlar! Gülünç oluyorlar! Soytarılaşıyorlar! Utanmak yok, sıkılmak yok! Gazetecilik yaşamımda bunlardan çok gördüm ama bunlar gibisi yok! Gazeteci kılığında gözüküyorlar ama hepsi tetikçi, iktidarın uşağı, yalaka... Yüzde 10 barajı kalksın mı yoksa kalsın mı? Üçdört gündür gazetelerde yazılıyor, çiziliyor... Yalaka takımı televizyonlarda dört kol çengi havasında sözüm ona demokrasi ve özgürlükleri savunuyorlar ya... Onun için söze şöyle giriyorlar: “Elbet yüzde 10 barajı kalkmalı, ama...” Eeee, sonra? Arkadaş bir duraklıyor, ondan sonra AYM Başkanı Haşim Kılıç’a saldırmaya başlıyor; yüksek yargıyı siyaset yapmakla, neredeyse kumpas kurmakla suçluyor... Hızını alamıyor yalaka... Daldan dala konuyor, bağırıp çağırmaya başlıyor, muhalefete vuruyor, “paralel yapı”yı gündeme getiriyor. Yetmiyor, darbelere geliyor, 2007 seçimleri öncesi yapılan Cumhuriyet mitinglerinin TSK tarafından finanse edildiğini öne sürüyor. Tartışılması gereken konu ne? Yüzde 10 barajı tümüyle kalkıp seçim sistemi değişmeli mi yoksa böyle kalmalı mı? Bir türlü bu konuya girmiyor... Askeri darbeler, paralel yapı, zart zurt! HHH Cumhuriyetin tüm değerlerinin çiğnendiği, yargı bağımsızlığının ayaklar altına alındığı bir dönemden geçiyoruz. Eleştiri odağı aslında “Kurtuluş ve Kuruluş”umuz... Laik, demokratik sosyal hukuk devletinin varlığı, Aydınlanma Devrimi’nin getirdiği kazanımlar... Çoğulcu demokrasimiz, Kürt siyasal hareketini temsil eden partiler, temel hak ve özgürlükler... Salt Cumhuriyetimiz için değil, demokratik hukuk devleti düzeninin geçerli kuralları... Ve bunların “yok” hükmünde Kadınlar haklarını unutmayacak Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 80. yıldönümü İzmir’de törenlerle kutlandı. Kutlamalara eşi Türkegül Kocaoğlu’yla birlikte katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, pek çok alanda başarılı olan kadınların önünün siyasette erkekler tarafından tıkandığını söyledi. CHP Milletvekili Prof. Hülya Güven, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, belediye başkan eşleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de yer aldığı Cumhuriyet Alanı’ndaki kutlamada kadınlar, konuşmaların ardından Kültürpark’a kadar yürüdü. Burada da Edip Akbayram konseri gerçekleştirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, bedelli askerlikle ilgili düzenlemeyi gelecek hafta TBMM Genel Kurulu’ndan çıkarabilmek için ayrı bir yasa önerisi verdi. Söz konusu düzenleme, Milli Savunma Komisyonu’nda kabul edilen askerlik yasasında değişiklik öngören yasa tasarısına eklenmişti. Ancak 110 maddeden oluşan tasarının TBMM Genel Kurulu’ndan geçmesinin zaman alacağını hesaplayan AKP, bedelli askerlik ve sözleşmeli er alımına ilişkin düzenlemeyi tasarıdan çıkararak ayrı bir yasa önerisi verdi. Söz konusu yasa önerisinin pazartesi günü Milli Savunma Komisyonu’nda, salı günü de TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek yasalaştırılması bekleniyor. Öte yandan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, er ve erbaşlara ödenecek harçlığın asgari ücret düzeyine çıkarılması için TBMM Başkanlığı’na yasa teklifi verdi. Teklifin gerekçesinde, gelire orantılı bir şekilde kademelendirilmeyen tutarlar nedeniyle bedelli askerlik uygulamasının hakkaniyetten uzak bir sistem yarattığı vurgulanarak, er ve erbaşların 12 ay süreyle çalışma hayatından alıkonulmasının da yoksul halk kesimlerine ek maddi külfete neden olduğunun dile getirildi. Bedelliye hız verilecek Gül’e takipsizlik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkındaki Refah Partisi (RP) dönemine ait başlattığı “Kayıp Trilyon” soruşturmasında “delil yetersizliği” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Bu kararla birlikte Gül, bu olaydan “aklanmış” oldu. Yazılı açıklama yapan Gül, “Sürecin bir hukuk devletine yakışır şekilde işlemiş olmasından ötürü memnuniyet duyuyorum” mesajını verdi. Kayıp Trilyon dosyasından dokunulmazlığı nedeniyle soruşturulmayan tek kişi AKP Milletvekili Abdulkadir Aksu kaldı. İşçi Partisi, Cumhurbaşkanlığı görev süresi 28 Ağustos’ta dolan Abdullah Gül hakkında Kayıp Trilyon olayı nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Bunun üzerine Gül, avukatı aracılığıyla savcıya ifade vermek istediğini iletti. Ankara Başsavcı Vekili Zeki Bayrak da, 19 Kasım günü Abdullah Gül’ün ifadesine “şüpheli” sıfatıyla başvurmuştu. Savcı Bayrak, soruşturmasını dün tamamlayarak, Gül hakkında dava açmadı. Soruşturmaya ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar veren savcı Bayrak, gerekçesinde benzer konumunda olanların daha önce beraat ettiğini, dosyada iddialar dışında somut bilgi, belge ve yeterli delil bulunmadığı Ankara Başsavcılığı, ‘Kayıp Trilyon’da kararını verdi nı kaydetti. Gül hakkında kapatılan dosyanın, ileride herhangi bir savcı tarafından yeni delil bulunduğu iddiasıyla yeniden açılmasının önünde engel yok. Karar üzerine Gül’ün internet sitesinde yazılı bir açıklama yapıldı. Gül’ün, 19 Kasım 2014’te Ankara Başsavcılığı’na bizzat giderek ifadesini verdiği aktarılan açıklamada “Abdullah Gül, ifadesinde olay tarihi itibarıyla Refah Partisi’nin Dış İlişkilerden sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı sıfatını taşıdığını, esasen parasal hiçbir konuda hak, yetki ve sorumluluğu bulunmadığını; bununla birlikte davada adı geçen herkesin ifadesinin alınmış olması ve hukuka duyduğu saygı çerçevesinde ifade vermeye gittiğini belirtmişti. Söz konusu olayla herhangi bir bağlantımın bulunmadığını çeşitli defalar dile getirmiş, hukukun tüm koşullarıyla eksiksiz olarak işlemesi ve en küçük bir kuşkunun kalmaması maksadıyla bizzat ifade vermiştim. Bu durumun doğruluğunun yargı tarafından da teyit edilmiş olması ve sürecin bir hukuk devletine yakışır şekilde işlemiş olmasından ötürü memnuniyet duyuyorum” ifadelerine yer verildi. Gül’den ince mesaj Ağbaba’dan ‘harçlık’ teklifi verdiği kararlar... Bunlar suç değil mi bir hukuk devletinde? Kamu kuruluşlarının tepeden tırnağa kuşatılması, yandaşlara tanınan çıkarlar... Yağma! İhale! Rüşvet! Ve bu ülkenin geleceğinin en yaşamsal hakları olan eğitim sisteminin yazboz tahtasına çevrilmiş olması. Dindar ve kindar... Tek inanç! Din, dil, ırk, mezhep ayrımcılığı... O özel yargı kimin için çıkarılmıştı? Cemaat için! O dönem uzun bir dönemdir... Özel yargı şimdilerde haşhaşi ve paralel olunca imam hatipler baş tacı edildi! Din eksenli eğitim sistemine hız verildi... Çağdaş, demokrasiyi ve özgürlükleri özümseyen büyük devlet böyle mi olur? HHH Bugün dünya küçük... Sömürü düzeni vahşi kapitalizmin güler yüzü küresel sermaye... Daha düne kadar cemaatle yandaştılar; şimdi “ne istedilerse verdik, doymadılar” açıklaması... Unuttuk mu bunları? Unutmadık! Her önüne geleni, demokratik ve anayasal haklarını kullanan üniversiteli gençleri, öğretmenleri, emekçileri “terörist” olarak görmek... Roboski’nin üzerini örtmek! Kana kan intikam duygularıyla toplumu ayrıştırmak! 1923 Devrimi’yle Anadolu’da boy veren çiftliklerin özelleştirilmesi, Atatürk Orman Çiftliği’ne milyarlar dökülerek yapılan AK Saray... Bir görgüsüzlük anıtıyla övünmek! Darbelere karşısın ama darbeci generallerin çıkardığı Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’yla iktidardasın... HHH Elbet seni savunacak yandaşların... Hem Türk hem Kürt yalakaların! Unutma, Kuzey Kıbrıs’ta seçim barajı yüzde 5... Eski kardeşin şimdi düşmanın Esad’ın Suriyesi’nde de yüzde 5... Milleti “darbe geliyor” diye korkutup demokrat, özgürlükçü geçinmek niye? Tüm partiler girsin Meclis’e... Getirin “Milli Bakiye”yi! Korkacak ne var? l Merkez Partisi’nden tartışılacak iddia ‘Baraj milli irade gasbı’ 4 Tanrıkulu: Tamamen kalksın 4 Kürkçü: Adil seçim düzeni istiyoruz 4 Taş: Açık hak ihlali 4 Prof: Gürsoy Kamuoyu tepki göstermeli 4 Prof. Kaboğlu: Baraj anayasaya aykırı ALİ AÇAR Demokrasi ve Barış Konferansı tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, seçim barajının milli irade gasbı olduğunu ve demokratik kamuoyunu tepki göstermeye çağırdıklarını söyledi. Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu da yüzde 10 barajının anayasanın 13 ve 2. maddesine aykırı olduğunu belirtti. CHP’li Sezgin Tanrıkulu ile HDP’li Ertuğrul Kürkçü de yapılacak değişikliğe parti olarak destek vereceklerini kaydetti. ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ise “Demokratik bir seçim için milli bakiye sisteminin getirilmesini talep ediyoruz” dedi. Demokrasi ve Barış Konferansı tarafından dün Beyoğlu Cezayir Restoran’da “Barajsız Demokrasi” başlıklı toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya CHP, HDP, ÖDP, DİSK, KESK, TTB ve Alevi örgütleri temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, “Seçim barajı milli irade gasbıdır. Siyasi iktidarın başkanlık sistemine geçiş için parlamenter çoğunluk elde etme niyeti her şeyin önüne geçti. Türkiye’nin bu cenderenin çerçevesini kırması için ve 12 Eylül ayıbının terk edilmesi için demokratik kamuoyunu tepki göstermeye çağırıyoruz” dedi. Prof. Dr. Kaboğlu da, Anayasa Mahkemesi’nin 1995 yılında yüzde 10 barajının kaldırılmaması yönünde verdiği kararın dönemin koşullarına göre olduğuna dikkat çekerek, “O dönem değişti. Seçim barajı anayasanın 13 ve 2. maddelerine aykırı. Anayasa Mahkemesi ya ‘İhlal ve aykırılık vardır’ saptamasında bulunarak değişiklik için kararı parlementoya yollar, ya da 33. maddeyi daha önceki ‘Kafa bulandırmak için parti kurdular’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Merkez Parti Genel Başkan Yardımcısı Aydın Tümen, AKP’nin partileriyle ilgili “kafa bulandırmak için parti kurdular” algısı yaratmaya çalıştığını belirterek, “Seçmenin algısını değiştirme açısından böyle bir şey yapacaklarını haber almıştık” dedi. Tümen, Meclis’te gazetecilerle kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Merkez Parti’nin toplumsal aklın öncülüğünde kurulduğunu belirten Tümen, partinin “bir tür toplanma alanı” olduğunu kaydetti. Parti olarak 1 milyon üye kampanyası yaptıklarını söyleyen Tümen, bu ay sonuna kadar bu sayıda üyeye ulaşacaklarını ileri sürdü. Tümen, bu ay içinde Meclis’te milletvekili düzeyinde temsil edileceklerini de söyledi. Tümen, gazetecilerin son zamanlarda çok sayıda yeni partinin kurulmasını nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine de şunları söyledi: “Yeni yeni siyasi partiler kuruluyor evet. Bu partiler bize göre iki nedenden ötürü kuruluyor. Birincisi, ihtiyaçtan kaynaklı kurulan partiler. Diğeri ise halkın kafasını bulandırmak eğilimi için kurulan partiler... Halka ‘Siyaset bulandı, eski düzen iyiydi’ dedirtmek amaçlı partiler... İktidar partisi tarafından bizzat kafa bulandırmak için kurulan partiler olduğu kulağımıza geldi. İktidar partisi kamuoyu araştırmaları yaptırarakv sürekli nabız tutuyor, biliyoruz. Seçmenin algısını değiştirme açısından böyle bir şey yapacaklarını haber almıştık. Öte yandan bizim yeni kurdurtulan partilerle ittifak yapma gibi bir niyetimiz yok.” CHP Lideri KILIÇDAROĞLU: AYM kararı yön verecek Yurt Haberleri ServisiKaraman’ın Ermenek ilçesinde madencilerin cenaze törenine katıldıktan sonra bir kahvehanede yurttaşlarla sohbet eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 10 seçim barajı tartışmalarına ilişkin, “Dünyada en yüksek oran bizde. Bunun yüzde 3 ya da 5 gibi bir rakama indirilmesi temsilde adalet dediğimiz kavramın güçlenmesine yarar. Haksızlık var. Anayasa Mahkemesi’nin kararı siyasete yön verecek” dedi. Yurttaşlara “Saray konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizin başkan kendisine bir saray yaptırmadı mı?” diye soran Kılıçdaroğlu’na vatandaşlar, “Bizim Recep’in sarayını görmüşsünüzdür” dedi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “Recep amcanın sarayına gittik. Yüreği Ankara’daki saraydan büyük” diye konuştu. Bir partilinin “Ne zaman iktidara geleceğiz? ” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Hepimize bağlı. Bu işin özü çalışmaktan geçiyor. Bir tılsımı falan yok” dedi. Demirel’in durumu iyi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Güven Hastanesi’nde tedavi altına alınan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in sağlığıyla ilgili endişe edilecek bir durumun olmadığı bildirildi. Ankara Güven Hastanesi yönetimi ve 9. Cumhurbaşkanı’nın özel doktoru Aylin Cesur’un yaptığı yazılı açıklamada Demirel’in, yıllık kontrollerinin yapılması ve geçirmekte olduğu gribal enfeksiyonun kontrolü amacıyla takip edildiği kaydedildi. Açıklamada, “Sağlığıyla ilgili endişe edilecek bir durum bulunmamaktadır” ifadesi kullanıldı. kararlarında yaptığı gibi ya daire yolu ile ya da genel kurul yoluyla somut norm denetimine tabi tutar” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise, partisi adına toplantıya katıldığını vurgulayarak, seçim barajının yüzde 3’e düşürülmesi ya da tamamen kaldırılması konusunda CHP’nin destek vereceğini söyledi. Tanrıkulu, “Umuyorum ki, Anayasa Mahkemesi sadece ihlal tespiti yapmaz, yasayı iptal eder. Bu iş hiçbir zaman anayasaya aykırı da olmaz. Demokrasinin gereği olur” dedi. HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de seçimlere parti olarak girmeye karar verdiklerini anlatarak şunları söyledi: “AKP barajın düşürülmesi talebinin gündeme gelmesiyle birlikte büyük bir panik içine girdi. Neredeyse darbeci ilan edileceğiz. Bütün oyların eşit olduğu bir seçim düzeni istiyoruz. Seçimlere HDP olarak gireceğiz. Barajın üstünü aşarak parlamen toya gireceğiz. Ancak bu bir risktir. Parlamentoya girmeme riski de var. Ancak HDP’siz bir parlamentonun nasıl olacağını onlar düşünsün. HDP olmadan çözüm sürecini nasıl yürüteceklerini düşünsünler.” ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ise yüzde 10 barajının kalkması için Anayasa Mahkemesi kararına gerek olmadığını, parlementonun siyasi etik gereği barajı kaldırması gerektiğini söyledi. Taş, “Bu son derece açık bir hak ihlali. Yüzde 10 seçim barajından yana olanlar bu hırsızlığın devamından yanadır. Biz, 1965’teki demokratik seçim sistemini, milli bakiye seçim sistemini istiyoruz. Seçim barajının kaldırılması da yetmez. Siyasi Partiler Yasası’nın da değişmesi gerekir” diye konuştu. Toplantıda çeşitli siyasi parti, meslek örgütü ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de birer konuşma yaptı. ‘Milli bakiye sistemi’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle