29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 2014 PAZARTESİ 8 HABERLER n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Gökçek Ankara’yı satıyor SERTAÇ EŞ Büyükşehir Belediyesi’nde bu yıl 822 parça taşınmazın daha satışı için satış kararı alındı GÜNDEM ANKARA Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, başkentte, iki yıl arayla iki ayrı dev satış kararını belediye meclisinden geçirdi. 2012’de alınan kararla Ankara ve ilçelerinde toplam 18 milyon 632 bin 957 metrekarelik taşınmazın satışına izin verilmişti. Seçimden sonra ağustos ayında belediye meclisinde kabul edilen kararla başkentte toplam 822 taşınmazın daha satışı için izin verildi. Satışa çıkarılan taşınmazların üzerinde çok sayıda lojman ve konut bulunuyor. Büyük miktarda satışlardan ne kadar gelir elde edildiği ise bilinmiyor. Ankara’da yıllardır çözümlenemeyen sorun olarak bilinen Dikmen Vadisi kentsel dönüşüm alanını satarak kurtulmaya çalışan ancak başarılı olamayan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in daha bü SATIŞINA İZİN VERİLEN TAŞINMAZLAR 2014’te satışına izin verilen diğer taşınmazların ilçelere göre dağılımı da şöyle: “Güdül ilçesinde 8, Keçiören ilçesinde 10, Polatlı ilçesinde 11, Beypazarı ilçesinde 16, Kalecik ilçesinde 3, Nallıhan ilçesinde 10, Haymana ilçesinde 9, Kazan ilçesinde 6, Kızılcahamam ilçesinde 14, Ayaş ilçesinde 3, Yenimahalle, Etimesgut ve Akyurt ilçelerinde 1’er, Çubuk ilçesinde 6 ve Pursaklar ilçesinde 4.” gelir elde edildiği ise bilinmiyor. Belediye yönetimi, belediye meclisinde alınan kararın ardından taşınmazları Belediye Encümeni aracılığıyla istediği zaman satma yetkisine sahip bulunuyor. Büyükşehir belediye meclisi, geçen ağustos ayında büyük ölçekli satış kararlarına bir yenisini daha ekledi. Alınan karar uyarınca mülkiyeti belediyede olan veya daha sonraki işlemlerle mülkiyeti kurama geçen 47 daire ve 822 parça arsanın satışını da onayladı. Satışa çıkarılan konutlar yoğun olarak Mamak’taki lojmanlardan ve Altındağ’daki konutlardan oluşuyor. Belediyenin satışa çıkardığı taşınmazların çok büyük bölümü Altındağ ilçesinde ve Anafartalar bölgesinde bulunuyor. Satışa çıkarılan taşınmazların tablosuna göre 719 gayrimenkul Anafartalar bölgesinde yer alıyor. 822 parça daha satışta yük taşınmazları satışa çıkardığı belirlendi. Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere göre Gökçek, tüm Ankara’da 18 milyon metrekarelik arsayı 2012’de satışa çıkardı. Belediye meclisinde 2012 yılı başında çıkan kararla satışa çıkan taşınmazların ilçelere dağılımı şöyle: “Altındağ ilçesinde 799 bin 889 metrekare, Çankaya ilçesinde 2 milyon 658 bin 78 metrekare, Gölbaşı ilçesinde 2 milyon 372 bin 596 metrekare, Etimesgut ilçesinde 816 bin 331 metrekare, Mamak ilçeside 5 milyon 728 bin 307 metrekare, Pursaklar ilçesinde 872 bin 47 metrekare, Sincan ilçesinde 454 bin 500 metrkare, Yenimahalle ilçesinde de 4 milyon 930 bin 957 metrekare olmak üzere toplam 18 milyon 632 bin 957 metrekare.” Satışa çıkarılan bu taşınmazların iki yıl içerisinde ne kadarının satıldığı ne kadar ÖLÜMÜNÜN 5. YILINDA ANKARA’DA ANILDI Tatar için ‘can aşı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Amirallere suikast iddiası soruşturmasında hakkında ikinci kez yakalama kararı çıkarılınca intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’ın yaşamını yitirmesinin 5. yılı nedeniyle “can aşı” verildi. Ankara Tuzluçayır’daki Yuva Külahlı Derneği’nde verilen “can aşına” Tatar’ın annesi, kardeşleri, eşi ve kızının yanısıra, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, Balyoz davasında tutuklanan subaylar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı’ndan istifa eden emekli Koramiral Atilla Kezek, Ankara Vardiya Bizde Platformu mensupları ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin babası Muammer Çelebi katıldı. CHP’li Melda Onur ve MHP’li Engin Alan da can aşına katıldı. Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, “Ali’yi anmak, Silivri zindanlarının kapısına dayanmayı, barikatları yıkmayı anmaktır. Ali’yi anmak, Gezi’nin isyanını, Gezi’nin gözü pek yiğit gençlerini, Gezi’deki silkinişi anmaktır. Ali’yi anmak, aynı zamanda Maraş’ı anmak, Maraş’ı anlamaktır. Bütün insanlık için yüz karasıdır Maraş. Ama bizim için bunların ötesindedir. Biz Maraş’ta kardeşlerimizi, akrabalarımızı, kapı komşularımızı kaybettik” dedi. Tatar’ın ablası Hürriyet Ünver ise “Kumpasçıların foyaları ortaya çıkıyor. Rezillikler, pespayelikler o kadar arttı ki, yandaşların birbirlerine söyledikleri sözler, insanım diyen herkesin yüzünü kızartıyor. Köşe kapma savaşları yapıyorlar. Sen mi fazla götürdün, ben mi daha fazla yedim kavgası yapıyorlar. Birbirlerine lakaplar takıyorlar. Mal üstüne mal yapıyorlar. Evler, arabalar gırla gidiyor” dedi. Ünver, “Şapkandaki kokunu koklamaktan yoruldum. Kokun uçacak diye aklım çıkıyor. Sıkı sıkı sarıyorum, incitmeden. Seni incitmekten korkuyorum” ifadelerini kullandı. Mitinge çağrı İstanbul Haber Servisi Şişli Merkez Mahallesi Forumu, doğanın tahrip edilmesine karşı “Bir arada Şişli’den İstanbul’u, İstanbul’dan Marmara’yı savunacağız” diyerek Şişli’nin yaşamı savunan duyarlı halkını 28 Aralık’ta Kadıköy’de gerçekleşecek olan “Marmara Mitingi”ne çağırdı. Şişli’deki Torun Center önünde dün toplanan Şişli Merkez Mahallesi Forumu “Ormanına, bostanına, tarım alanlarına sahip çıkanlar 28 Aralık’ta 12.00’de Kadıköy’de buluşuyoruz. Bir aradayız, İstanbul’u ve Marmara’yı, emeği ve yaşamı savunuyoruz ” yazılı dövizleri açtı. Forum üyeleri “Sermaye elini mahallemden çek”, “okuluna, parkına, mahallene sahip çık”, “Biz bir aradayız, bir arada yaşamı savunacağız” sloganları atarak Şişli’deki Cevahir AVM önüne yürüdüler. Burada basın açıklamasını okuyan Şişli Merkez Mahallesi Forumu’ndan Erhan Komaç, “Her daim sermayenin ve rant odaklarının doymak bilmeyen iştahlarını kabartan Şişli, geçtiğimiz yıllar içinde artarak ‘rantsal dönüşüm projeleri’nin ve talanın merkezi haline gelmiştir. Şişli’nin tarihinden, yeşilinden, parklarından, okulundan ve hastanesinden çalarak, AVMotel, rezidans işkonut bölgesi icat eden, belli çıkar grupları dışında hiç kimsenin çıkarının gözetmeyen soygunculara karşı bir arada olmak zamanıdır” dedi. ÇEVRE BAKANLIĞI, İŞ ARAyAN MühENdİSİN SIRTINdAN 1.5 MİLyoN TL KAZANdI Bastır parayı al sertifikayı İKLİM ÖNGEL BILD’DEN TARTIŞMA YARATACAK İDDİA: Türk sınır görevlileri ya rüşvetçi ya da IŞİD’çi Haber Merkezi Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild, Avrupa’dan IŞİD’e katılan genç kızlar konusunda yaptığı haberde, başta İngiltere olmak üzere kandırılan genç kızların Almanya ve Türkiye üzerinden Suriye ve Irak’a ulaştıkları belirtilerek, “Türk sınırları nispeten geçirgen olarak kabul ediliyor. Sınır muhafızları rüşvete eğilimli, hatta bazıları da terör örgütü militanlarına sempati ile yaklaşıyor” ifadelerine yer verdi. “IŞİD genç kızları böyle kandırıyor” başlığıyla verilen haberde, IŞİD’in petrol satışı ve fidye paraları ile genç kızların gözünü boyadığını aktaran gazete, IŞİD petrolünün Türkiye’ye satıldığı iddialarını yeniden gündeme taşıdı. Gazete, bölgeye giden çocuk yaştaki kızların IŞİD militanlarıyla evlendirildiğini aktardı. Öte yandan İngiliz Financel Times’e IŞİD ile ilgili bilgi veren adı açıklanmayan bir aktivistin aktardıklarına göre, IŞİD Rakka’da yabancı militanları takip etmek amacıyla polis birliği oluşturdu, yabancı ülkelerden gelen onlarca IŞİD militanını savaşmaktan vazgeçtikleri için tutukladı. İddiaya göre, savaşmaktan vazgeçen ve Rakka’dan ayrılmak isteyen 100’ü aşkın militan öldürüldü. ANKARA Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, özel sektörde “danışmanlık” yapmak isteyen mühendislik mezunlarına yönelik başlattığı “çevre görevlisi sertifikası” programıyla, işsiz gençlerin üzerinden milyonlar kazanıyor. Çevre mühendislerinin dahi özel sektörde danışmanlık yapabilmeleri için “çevre görevlisi” belgesi alması zorunluluğu getiren bakanlık, sertifika verme yetkisini de kendi bünyesindeki vakfın “tekeline” verdi. Bu yıl toplam 2 bin 122 kişi, en az 700 TL’den çevre u Çevre mühendisi almayan Çevre Bakanlığı ve Şehircilik Bakanlığı, özel sektörde ‘danışmanlık’ yapmak isteyen çevre mühendislerini de adeta ‘haraca’ bağladı. Çevre mühendislerinin özel sektörde ‘çevre görevlisi’ belgesi alması zorunluluğu getiren bakanlık, sertifika verme yetkisini de kendi bünyesindeki vakfın ‘tekeline’ verdi. görevlisi eğitimi alırken Bakanlık en basit hesapla mühendislerin üzerinden 1.5 milyon kazandı. Çevre mühendisi atamasını Türkiye genelinde yalnızca 12 ile sınırlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, iş bulma olanakları zor olan mühendiselere bir engel daha koydu. Çevre mühendislerinin özel sektörde en çok istihdam edildiği “danışmanlık”ta iş bulabilmeleri için “çevre görevlisi” belgesi alma zorunluluğu var. Belgesi olmayan mühendisler özel sektörde iş bulabilmek için bakanlık müsteşarı Mustafa Öztürk’ün başkan olduğu Türkiye Çevre Koruma Vakfı’ndan “çevre görevlisi sertifikası”almak zorunda. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rakamlarına göre 2014 Nisan, Ekim ve Kasım aylarında gerçekleşen 3 eğitim programında toplam 2 bin 122 kişi çevre görevlisi eğitimi al ... kaldığını, en büyük yıkımın bu olduğunu öncelikle vurgulayalım. Altta kalan hukukun canı çıkarken tepedeki çekişmenin kökenlerini sağlıklı tartışmak, Türkiye’nin yakın gelecekteki yönünün netleşmesi açısından son derece önemli. AKP, yıllardır devleti birlikte yönettiği cemaate, “paralel yapı” adını verdi. Hayır, bu ilişki paralel olarak tanımlanamaz. Birbirini tamamlayan ikili yapı demek daha uygun düşer. Eğer paralel tanımıyla tarif edeceksek, AKP’nin devlet içinde bir dizi paralel yapı kurduğunu söyleyebiliriz. Bugün Türkiye’de bir mevcut yasalar çerçevesinde yürüyen idari yapı var, bir de başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar içindeki güçlerin kendi dengeleri içinde oluşturdukları yapı... Bu yanıyla yorumlamak gerekirse, Ankara’da “Cumhuriyet kurumu” diye değerlendirilecek bir yer artık yok. İkili yapı bir oldu, bu kurumların ya içini boşalttı ya da işlevsizleştirip yenisini kurdu. HHH 2007’den bu yana kamuoyunun gündeminden düşmeyen davaların başlangıcına ve sürdürümüne baktığımızda şunu görürüz: İktidar koalisyonunun parti kanadı Meclis’ten yasaları geçirdi, cemaat kanadı bunların en acımasız biçimde uygulanmasını sağladı. Yeniden altını çizelim, burada paralellik yok, birliktelik var. Geçmişin başbakanından ona bakan yardımcılarına kadar koro halinde yükselen cemaat övgüleri toplumun hafızasında olmasa bile, arşivlerde duruyor. 2010 yılına kadar birbirlerini yere göğe sığdıramayan tarafların şimdi birbirlerini vurmaya kurşunları yok. Geçen hafta karşılıklı suçlamaları anımsatıp yorumumuzu yapmıştık... Cemaat AKP’ye, “Sen devletin hazinesini soyan hırsızsın” diyor. AKP cemaate, “Sen devletin üzerine çullanan yasadışı bir yapısın” diyor. Biz de “İkiniz de haklısınız” diyoruz. Evet, durumu böyle özetlemiştik. Ancak bu ikili gücün Türkiye’ye karşı haklı olduğu bir durum yoktur. Bu suçlamalardan mağduriyet doğmaz. Doğsa doğsa bozulan ortaklığın ayrıntıları doğar. HHH Şimdi ikili gücün arasında ikilik çıktı... Bu ikilik kaderimiz olamaz. O nedenle tartışmanın zeminini iyi belirlemek gerekiyor. Başta vurguladığımız gibi hukukun silah olarak kullanılması, taraflardan birinin ötekini hukuk terörüyle alt etmeye girişmesi, zeminin netleşmesini zorlaştırıyor. AKP, 2023’te Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti tümüyle tasfiye etmek ve kendi “cumhuriyetini” kurmak için her yöntemi kullanarak ilerlemektedir. Gülen, vitrini dışında hiçbir yanı şeffaf olmayan bir imparatorluk kurmuş, içerideki ve dışarıdaki müttefikleriyle birlikte devletin her şeyini belirleyecek bir güç merkezi olmayı hedef bellemiştir. Bu iki hedefi onaylamayan kesimlerin, “acaba hangisi haklı” diye bakacağı bir durum olabilir mi? Olamaz. Artık “yeni” sözcüğü de çok eskidi. Bütün sahte görünümlü kavgalara, sahte rakamlarla dolu kalkınmışlık yalanlarına karşı “gerçek” sözcüğünü bayrak yapmalıyız. Gerçek Türkiye’yi yeniden yaratmalıyız. İkili güç kendi arasında çatışırken ülkenin yıkıma sürüklendiğini görmemek için ancak bu ikiliye paralel olmak gerekir. GÜLEN’İN AVUKATI: İADESİ HAYAL ‘Yakalama kararı iptal edilen maddeden’ Haber Merkezi Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, savcının 17.3.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen TCK’nin 267/7. maddesi ile yakalama ve tutuklama kararı talep ettiğini öne sürdü. Albayrak tweet’ler hesabından şunları söyledi: “Tahşiye dosyasını kumpas kabul edip selam verene bile işlem yapılması. Bugünün kumpascilari için örnek. Hem interpolun hem de ABD’nin nasıl karar aldığını araştıran bir hukukçu olarak söylüyorum. İade bu iddia ve suçlamalarla ebediyyen hayal.” Yırca’ya 301 fidan! SOMA (Cumhuriyet) Soma’nın zeytin katliamıyla gündeme gelen Yırca köyüne, maden faciasında yaşamını yitiren işçiler anısına ÇEKÜL Vakfı, Halkevleri ve CHP İzmir Karşıyaka Örgütü işbirliğiyle 301 fidan dikildi. Yapılan ortak açıklamada, “Bu ağaçların her birine, maden katliamında yaşamını yitirenlerin adını veriyoruz. ‘Onlar katletti biz yaşatacağız’ diyoruz” vurgusu yapıldı. dı. Son olarak Antalya’da beş yıldızlı bir otelde gerçekleşen eğitimde bin kişi, kişi başı 700 TL’den eğitim aldı. Bakanlık, bu sertifika programıyla bir yılda 1.5 milyona yakın para kazandı. Direkt bakanlık personli tarafından verilen eğitimlerde, eğitimcilere ayrıca para ödenmezken ulaşım ve konuklamaları bakanlık tarafından karşılanıyor. ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, çevre görevlisi eğitimlerine tüm mühendislik dallarının başvurabildiğini kaydetti. Diğerlerinin eğitime sınavla alındığını, çevre mühendisliği bölümü mezunlarına ise yönetmelik öğretildiğini dile getiren Bozoğlu şunları kaydetti: “Bizim 4 yılda aldığımız eğitimi 1 haftada verdiklerini iddia ediyorlar. Müsteşar, başvuranların yüzde 83’ünün çevre mühendisi olduğunu açıkladı. Ancak işsizlik sıkıntısı nedeniyle bir süre sonra bu oran değişecek. 1 haftalık çevre eğitimi alanlar da işe girdiğinde yalnızca kayıt işlerine bakacaklar.” Firmalarda “danışman” olabilmek için getirilen “çevre görevlisi” şartının kaldırılması için kanun teklifi hazırladıklarını ve yakında Meclis’teki tüm partilerle görüşeceklerini söyleyen Bozoğlu, “İmza atmayan partiler çevre mühendislerinden oy alamayacaklar” diye konuştu. Smyrna Meclisi gün ışığına kavuştu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği İzmir Agorası kazılarında, Romalıların birçok yerel kararı aldığı meclis yapısına ulaşıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Smyrna Antik Kenti kazı ekibi tarafından yürütülen kazılarda, antik dokunun yarısı toprak altından kurtarıldı. Gelecek 5 yıl içinde de Agora’nın tamamının önemli ölçüde gün ışığına çıkarılacağı bildirildi. Bugüne kadar, Agora Meydanı’nı çevreleyen Batı Portiko (Romalıların soğuk ve sıcak iklim koşullarına karşı sığındıkları yarı açık yapılar) ile kuzeyini çevreleyen Bazilika (Kentin adli işlerinin yürütüldüğü, depo, borsa ve diğer ticari mekanların bulunduğu bina) yapısının yanı sıra “Mozaikli Yapı” diye tanımlanan büyük bir salonu kent tarihine kazandıran kazı ekibi, şimdi de “Bouleuterion” adı verilen “Kent Meclisi” yapısını gün ışığına çıkarıyor. Şu ana kadar meclis yapısının podyumu, kürsü bölümü ile iki basamaklı oturma yerlerinin koruma ve onarım çalışmaları yapıldı. Romalıların kentin idari kararlarını aldığı ve resmi işlemlerin yürütüldüğü MS 2. yüzyıla ait meclis yapısı, yaklaşık 400 meclis üyesinin oturabildiği büyüklüğe sahip. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle