30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 2014 PAZARTESİ 4 HABERLER Birleşik Haziran Hareketi’nin İstanbul ve Ankara’daki etkinliğinde birlik vurgusu yapıldı Diktatörlüğe karşı çağrı ANKARA/İSTANBUL Gezi Parkı eylemleri sonrasında oluşan forumları temel alan ve çok sayıda birey, siyasi parti, sivil toplum örgütü ve inisiyatifin bir araya gelmesiyle oluşan “Birleşik Haziran Hareketi” dün Ankara ve İstanbul gövde gösterisi yaptı. Ankara’da bir araya gelen “Birleşik Haziran Hareketi” Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda bir etkinlik düzenledi. Gezi Parkı protesto gösterileri sırasında yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş da salonu dolduranlara bir konuşma yaptı. İlk şehidin kendi oğlu olduğunu söyleyen Ayvalıtaş, “Biz bugüne kadar hep yönetildik, yönetime hiç talip olmadık. Şimdi elimizi taşın altına koyup ülkemize sahip çıkma zamanıdır” dedi. Gezi Parkı gösterilerinde yaşamlarını yitiren gençlerin faillerinin keyiflerinin yerinde olduğunu söyleyen Ayvalıtaş, “Onlar kutuların içindeki paraları faizleriyle geri alıyorlar. Bizim evlatlarımız ise toprağın altında. Bu diktatörlüğe hesap soralım” diye konuştu. Öğİstanbul’daki etkinliğe ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ile Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm, babası Sami Elvan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda yurttaş katıldı. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Karakter… Karakter, insanın zor zamanlarda, güç koşullarda ortaya çıkan davranışlarının özelliğidir. Böyle bir zamanda “kaçmak” ile “dövüşmek”, “kendini kurtarmak” ile “beraber olduklarını da düşünmek” arasındaki davranış farklılığını belirleyen özellik “karakter”dir. Kişilik, başka bir insan özelliğidir. “Kişilik”, insanı başkalarından ayıran özelliktir. Dışadönüklükiçedönüklük, yenilikçiliktutuculuk gibi özellikler insanın kişiliğidir. “Kimlik” ise, insanın başkalarıyla ortak olan özellikleridir. Ulusal kimlik, etnik kimlik, dinsel kimlik, okul kimliği vb. kimlikler bunları belirtir. “Karakter” için, “güçlü karakterzayıf karakter”, “güvenilir karaktergüvenilmez karakter” gibi nitelemeler yaparız. Zor geçitlerde işte bu “karakterler” de ortaya çıkar. Bir grup suçlanırken kendini ayırıp kurtarmaya çalışanlarla, en kolay kurtulacak durumda olanın arkadaşlarıyla birlikte mücadele etmesi bu zorlu koşullarda ortaya çıkar. Ülkelerin mücadele tarihinde “mücadele edenler”, “gözünü kırpmadan kavgaya katılanlar,” “sessiz kalıp kenara kaçanlar”, “karşı tarafla gizlice anlaşanlar”, “itirafçı hainler” hep görülmüş, karakter notları verilmiştir. İnsan davranışlarının bu yanı kimi zaman büyük hesaplaşmalara yol açmış, kimi zaman da mücadele edenlerin yüreklerinde sessiz kanayan bir yara olarak kalmıştır. İnsanın hayatında “ideolojidünya görüşü” her şey değildir, bunun yanı sıra “karakter” de çok önemlidir. HHH AKPCemaat kavgasına girmek istemiyorum. Orhan Bursalı hem yazılarıyla hem de son kitabı “Çatışmanın Anatomisi”nde olan biteni çok güzel açıklıyor. Güray Öz, sağlam dokulu yazılarıyla çok yerinde analizler yapıyor. Herkes her şeyin farkında. Bilinen anekdotta olduğu gibi; İki eski dost kavga ediyorlarmış. Akıllarına geleni, ağızlarına geleni söylüyorlarmış. Birisi ötekine, “Hain, sinsi, arkadan vurucu” diyormuş. Öteki de berikine, “Yalancı, hırsız, harami, zalim” diyormuş. Kenarda seyreden iki kişiden biri öbürüne sormuş: “Sence bunların hangisi doğru söylüyor?” Öbürü şöyle bakmış, “Vallahi, ben ikisini de yakından tanımam ama onlar eski dosttur, birbirlerini bilirler. Bence ikisi de doğruyu söylüyordur” demiş. İkisi de aynı yolun yolcusu olan tarafların içinde olanların karakter dalgalanmalarını da görüyoruz. “Bundan sonra ne olacaktır?” sorusunun kesin yanıtı ancak, bundan sonra artık “hiçbiri ötekine güvenmeyecektir” olacaktır. Peki, ya kenardan seyredip bundan sonraki dönemde yöneticilerini seçecek olan seçmenlerin karakterine ne diyeceğiz? Çünkü geleceğimizi belirleyecek olan budur. Yöneticilerini seçecek olan toplumun bireyleri. Onların kişisel özellikleri. Karakterleri. Kişilikleri. Kimlikleri. Bireyler bir toplumu oluştururlar. Toplum da bireyleri biçimlendirir. Bu olay toplumu, bireyleri nasıl etkileyecektir? HHH “İtaat kültürünün koşullu bireyleri” için hiçbir şey değişmeyecektir. Hem AKP içinde hem cemaat içinde, böyleleri elbette vardır, zaten güçleri buna dayanmaktadır. Ama her iki topluluk içinde de bu olayı düşünenler, yorumlayanlar olacaktır. Bu özelliğin AKP içinde daha etkili olması beklenmelidir. Hiç kimse için bundan sonrası aynı olamaz. Dünya görüşü (ideolojisi) ne olursa olsun, her insan yaşanan olaylarla kendi yaşamı arasında bir kıyaslama yapacaktır. Güçlü karakterler, itaat kültürü içinde de kendi yorumunu yapacak, daha doğru bir yolu seçmekten geri kalamayacaktır. Çünkü, evrensel değerler içinde olan; Dürüstlük yalancılığa karşı, Doğruluk sahteciliğe karşı, Namusluluk namussuzluğa karşı, Dayanışma arkadan vuruculuğa karşı, Hak etme hak etmeden elde etmeye karşı, İnsanları etkilemeyi sürdürecektir. Zamanında söylendiği gibi; “Bir toplumu bir süre aldatabilirsiniz, Toplumun bir kısmını her zaman aldatabilirsiniz, Ama bir toplumu sürekli aldatamazsınız.” Hepimizin bilmesi gereken de budur… retmenler, işçiler, kadınlar ve gençler adına söz alan konuşmacılar ise AKP hükümetini sert sözlerle eleştirdi. Konuşmalar sık sık “Hırsız, katil AKP” gibi sloganlarla kesildi. Kongreye CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de katıldı. Etkinlik, Hüsnü Arkan ve Marsis konserleri ile sona erdi. 4 GÜNLÜK ZİYARET BUGÜN BAŞLIYOR Demirtaş’tan Rusya çıkarması u HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın dört gün sürecek Moskova ziyaretinde Rus yetkililerle yapacağı görüşmelerde Kobani başta olmak üzere Ortadoğu’daki gelişmeler ele alınacak. MAHMUT LICALI ANKARA HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün 4 günlük sürpriz bir Rusya ziyaretine çıkıyor. Demirtaş, Moskova ziyaretinde, Rus hükümet yetkilileriyle IŞİD saldırısı altındaki Kobani başta olmak üzere Rojava bağlamında Ortadoğu’daki gelişmelerin ele alınacağı çeşitli görüşmeler yapacak. HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür’ün de katılacağı Rusya ziyareti dört gün sürecek. Demirtaş’ın Moskova gezisi kapsamında Rusya parlamentosu temsilcileriyle görüşmeler, bazı siyasi parti ziyaretleri ve sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yapılacak. Moskova gezisinde Demirtaş, Rus hükümet yetkilileriyle de bir araya gelecek. Görüşmelerde IŞİD’in saldırısı altında olan Kobani başta olmak üzere Rojava bağlamında Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin ele alınacağı ifade ediliyor. Demirtaş, Moskova’da bazı düşünce kuruluşlarının düzenleyeceği Ortadoğu’daki gelişmeleri konu alan konferanslara da katılacak. Selahattin Demirtaş’ın Rusya yönetimi ile yapacağı görüşmelerde Esad yönetimi konusunun da gündeme gelmesi bekleniyor. Özellikle Kobani eylemlerinden sonra AKP hükümeti PYD’nin tutumunu örnek göstererek HDP’yi Esad yönetimine karşı çıkmamak hatta desteklemekle suçlamıştı. HDP bünyesinde geçen yıllarda da Rusya ziyaretleri yapılırken bu yıl gerçekleştirilecek Moskova ziyaretine ilk kez Eş Genel Başkan Demirtaş da katılacak. Demirtaş’ın Moskova’da bazı sivil toplum örgütleriyle de bir araya geleceği kaydedilirken HDP’nin Moskova ziyareti 26 Aralık’ta sona erecek. Şaka gibi savunma 4 eski bakan için oylama öncesi Davutoğlu, yolsuzlukla mücadelenin AKP’nin ‘en temel şiarı’ olduğunu belirtirken yine darbe çıkışı yaptı ANKARA/BOLU (Cumhuriyet) Başbakan Ahmet Davutoğlu, adı yolsuzluğa karışan 4 eski bakanın TBMM Soruştuma Komisyonu’ndaki Yüce Divan oylamasından bir gün önce “yolsuzlukla mücadelenin AKP’nin en temel şiarı” olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Harama bulaşan kardeşimiz de olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız” dedi ancak 17 ve 25 Aralık operasyonlarının “hükümeti devirme çabası” olduğu tezini de sürdürdü. Muhalefete de yüklenen Davutoğlu, AKP döneminde darbe yapmanın mümkün olmadığını anlayan CHP’nin Şişli Belediyesi’nde “birbirine karşı darbeye kalkıştığını” ileri sürdü. Davutoğlu, Ankara Arena Spor Salonu’nda düzenlenen AKP Ankara İl Başkanlığı 5. Olağan Kongresi’nde konuştu. Salon içinde de “Arapça” yazılı “5. Olağan Kongreye Hoş Geldiniz Başbakan Ahmet Davutoğlu” pankartı dikkati çekti. Davutoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle: Millet 4 dakika iktidar yüzü göstermez: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz İstanbul’u nasıl yönettiysek, Türkiye’yi de öyle yönetiriz” diyordu. Şişli’yi yönetebiliyorlar mı? Şişli’de haftalardır süren kargaşaya Kılıçdaroğlu müdahale edebiliyor mu? Melih Gökçek başkan haklı, “Kılıçdaroğlu’nu Allah CHP’nin başından uzaklaştırmasın” diyelim. Bir ilçede dahi birbirlerine karşı darbe yapmaktan iş yapmaya vakit bulamıyorlar. Bir Şişli’yi idare edemeyen, Türkiye gibi büyük bir ülkeyi idare edebilecek beceriyi gösterebilir mi? Zaten millet Kılıçdaroğlu ve ekibine bu ülkede değil 4 yıl, 4 dakika bile iktidar yüzü göstermez. Onların zihniyetini bilir. 14 Aralık ‘insan hakları’ davası: 30’u aşkın vatandaşımızın haksız suçlamalarla ve yalan birtakım delillerle, bürolarına yerleştirilen bazı silahlar üzerinden kurulan kumpaslarla 17 ay uydurma delillerle hapis yatmasının karşılığında, onların bir şikâyet süreciyle başlamıştır. Temel şiarımız yolsuzlukla mücadele: Yolsuzluklara karşı mücadele bizim en temel şiarımızdır. Eğer 12 yıl içerisinde bu kadar büyük hizmetler gerçekleşmişse bilinsin ki bu hizmetlerin arkasında AKP’nin yolsuzluklara karşı verdiği mücadele vardır. 17 ve 25 Aralık operasyonlarının arkasında yolsuzluklara karşı bir mücadele anlayışından çok milli idareyle iktidara gelmiş bir hükümeti devirme çabası vardır. Kim şu veya bu gerekçeyle milli hazinemize, kaynaklarımıza yolsuzluk niyetiyle yaklaşırsa, kim herhangi bir şekilde harama bulaşırsa kardeşimiz de olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız. “Birleşik Haziran Hareketi”nin İstanbul’daki buluşması Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleşti. “Gericiliğe ve faşizme karşı Haziran çağırıyor” başlığıyla gerçekleştirilen etkinlikte, salonda Gezi şehitlerinin fotoğraflarının bulunduğu pankartlarla birlikte, kadın hakları, iş güvenliği ve taşe ronlaşmaya karşı çeşitli pankartlar asıldı. “Berkin Elvan 15’inde bir fidan” , “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” , “Hükümet istifa” sloganlarının atıldığı, oyuncu Barış Atay ve gazeteci Ece Zereycan’ın sunuculuğunu yaptığı etkinlikte Gezi Direnişi’nin görüntülerinin yer aldığı sinevizyon gösterildi. Etkinlikte konuşan avukat Can Atalay “14 yaşında bir çocuğun acısına saygı göstermeyen bir diktatörden, hesap sormak dahi bizim yan yana gelişimiz için yeterlidir. Bu kürsü Ahmet Kaya’ların, Mahir’lerin, Ali İsmail’in, Ethem’in, Mehmet Ayvalıtaş’ın ve hiç böyle bir olanak bulamamış Berkin’in kürsüsüdür. Gezi Direnişi, Haziran Direnişi, yani bizim de parçası olduğumuz o muhteşem günler, neoliberal, otoriter İslamcı tek parti devletinin karşısına dikilen bir yurttaşlık hareketidir. AKP’nin diktatörlüğüne son vereceğiz” dedi. Berkin Elvan’ın babası Sami ve annesi Gülsüm Elvan’ın da katıldığı etkinlikte çeşitli tiyatro ve müzik grupları da sahne aldı. amertler bizi hançerlemeye çalıştı’ Daha sonra partisinin Bolu İl Kongresi’ne katılan Davutoğlu, “Köroğlu’nun dediği ‘Tüfek icat oldu mertlik bozuldu.’ Ne zaman milli birlik dediysek namertler çıktı, çıkacak. Bir takım kumpaslarla bizi arkadan hançerlemeye çalışanlar çıkacak. Hiçbir namert bizim yürüyüşümüzü durduramaz” dedi. “Malzeme ne kadar iyi olursa olsun, aşçı iyi olmadı mı yemeğin ya tuzu eksik olur” diyen Davutoğlu şöyle konuştu: “Coğrafya aynı, malzeme aynı, insan unsuru da aynı. 12 yıl içinde nasıl bu malzemeden çok lezzetli bir yemek çıkmışsa, önümüzdeki yıllarda da o lezzetli yemeği yapacak AKP’nin ehil aşçıları işbaşında olacak. Bir de CHP’ye bakalım. Malzeme zayıf, aşçı yok, aşçı yamağı bile yok” diye konuştu. Davutoğlu, CHP’li Birgül Ayman Güler’in “CHP cemaat ile ittifak yaptı” sözlerini anımsatarak, “ Şimdi Kılıçdaroğlu’nun cevap verme vakti. 30 Mart’tan önce paralel yapıyla işbirliği yaptınız mı yapmadınız mı? Kılıçdaroğlu ne verdin paralel yapıya, ne aldın? Bu ilişkileri ortaya çıkartacağız” dedi. ‘N Demirtaş ilk kez katılıyor 4 BAKANLA İLGİLİ YÜCE DİVAN OYLAMASI BUGÜN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yolsuzluk ve rüşvet iddialarına adı karışan eski bakanlar hakkındaki soruşturma komisyonunda bugün bakanlar için Yüce Divan oylaması yapılacak. Eski bakanlar hakkındaki suçlamalarla ilgili ayrı ayrı oylama yapılıp yapılmayacağı da toplantıda belirlenecek. Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski AB Bakanı Egemen Bağış, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında kurulan soruşturma komisyonu, bugünkü son toplantısında eski bakanların Yüce Divan’a sevk edilip edilmemesi oylamasını gerçekleştirecek. AKP’li Hakkı Köylü başkanlığında bugün saat 14.00’te toplanacak soruşturma komisyonu, önce oylamanın nasıl yapılacağına karar verecek. DEMİRTAŞ, İZMİR’DE SERT ÇIKTI ‘Oyları AKP’ye satan alçaktır’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye’de insanların mezhep ve etnik kimliklerinden ötürü birbirlerinden korkar duruma geldiğini belirterek, “Sırf Alevi olduğu, mezhebi ve inancı Başbakan’la aynı değil diye insanlar hakarete uğruyor, kapılarına çarpılar konuluyor. Maraş, Sivas, Gazi ve Gezi’de katlettikleri gibi, katliam tehdidiyle dize getirmeye çalışıyorlar” dedi. Partisinin İzmir il kongresinde konuşan Demirtaş, “HDP ve AKP anlaştı, barajın altında kalıp 3040 milletvekilini AKP’ye verecek” söylentileri olduğunu da belirterek, “Hiç böyle alçaklık olur mu? Elinde en küçük delil olmadan partimize iftira atmak, ucuzluktur. Halkımızın iradesini, gençlerin, kadınların fedakarlıkla, binbir emekle sandığa götürdüğü oyları AKP’ye satacak kadar alçak mıyız, bizi kendinizle mi karıştırıyorsunuz?” yorumunu yaptı. Demirtaş, AKP’nin bir yandan israfı önleme kampanyaları düzenlerken, diğer yandan kaçak sarayı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na alınan makam aracını gözden kaçırmaya çalıştığına dikkat çekti. İzmirlilere de, “Yaşam biçimi tehdit altında kaygısı duyan herkes, sesimizi vicdan kulağıyla dinleyin. İzmir’deki kardeşlerimiz ulusalcı olur, solcu olur, AKP’li olur, bir başka partiden olur. Sesimizi duyabilmek için en az bir defa yan yana oturalım. Sizleri bir çay içmeye partimize davet ediyorum. Önyargılarınız kırılacak. Siz partimize gelip çay içmezseniz, biz geleceğiz çayınızı içmeye” diye seslendi. EMEP 7. Olağan Kongresi’nde konuşan HDP’li Baluken: Barajı dar edeceğiz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emek Partisi (EMEP) 7. Olağan Kongresi dün Ankara’da düzenlendi. HDP ve CHP’li milletvekillerinin davetli olduğu kongreye çözüm süreci damgasını vurdu. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, “Yüzde 10 barajını AKP’ye dar edeceğiz” dedi. EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan’ın açılış konuşmasının ardından sahneye davet edilen HDP Grup Başkanvekili Baluken, çözüm sürecine ilişkin tespitlerde bulundu. Çözüm süreci konusunda AKP’nin fırsatçı yaklaşımlarının olduğunu dile getiren Baluken, çözüm sürecine sadece AKP üzerinden bakmanın yanlış olduğunu dile getirdi. Baluken, AKP’nin samimi adımlar atmadığını belirterek, “AKP çözüm sürecinde sadece silahsızlanma üzerinden algı yönetmeye çalışıyor” dedi. Konuşmasında seçim barajını da eleştiren Baluken, “Mücadelemiz tarlada, sokakta devam ediyor ama Meclis’te olmak da çok önemli. Sırtını halka, emekçiye dönmüş bütçe görüşmeleri hala devam ediyor. Halkı temsil etmeyen bu bütçeye karşı sadece HDP itiraz ediyor. Emekçiyi tek başına temsil ediyor” diye konuştu. Yüzde 10 barajını AKP’ye dar edeceğiz diyen Baluken, “Sömürü politikalarına karşı ezilmek istemiyorsak, doğru politikalarla ilerlemek lazım” dedi. Baluken’in ardından konuşan CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, davetlileri “yoldaşlar” diyerek selamladı. Onur, kısa bir konuşma yaparak, EMEP’in kendisi için önemli bir parti olduğunu ve yol arkadaşı olarak gördüğünü ifade etti. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da HDP Ankara İl Kongresi’nde konuştu. Seçimlerin yaklaştığını anımsatan Yüksekdağ, seçim barajıyla ilgili de eleştirilerde bulundu. Kendilerine “Barajı aşar mısınız aşamaz mısınız” diye sorulduğunu aktaran Yüksekdağ, “Biz sizin cümle barajlarınızı devirdik bu zamana kadar. Kobani’de halkımız, bütün dünyayı ve Türkiye halklarını yardıma çağırırken ‘bize mecbursunuz, hiçbir dengeyi ve durumu değiştiremezsiniz’ dediniz. 68 Ekim direnişinde bütün dengeniz altüst oldu” diye konuştu. Hükümetin anayasayı değiştirmeye cesaret edemediğini belirten Yüksekdağ, AKP’nin, darbe anayasasına sarıldığını söyledi. Kaplan: Yüzde 15 oy alacağız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HDP Milletvekili Hasip Kaplan, 2015 seçimlerine parti olarak katılacaklarını ve hedeflerinin yüzde 15 olduğunu belirtirken, AKP’ye “Barajı aşamazsak onu da siz düşünün. Biz gelemezsek bu çözüm sürecini siz neyle götüreceksiniz, bu ülkenin barışını kiminle sağlayacaksını” diye seslendi. Bütçe görüşmelerinin son gününde kürsüye çıkan Kaplan, 2015 için farklı bir seçim stratejisiyle sol oyları toplayacaklarını savundu. Oy potansiyellerinin yüzde 15’lerde olduğunu ileri süren Kaplan, AKP, CHP ve MHP’deki “emanet” oyları alacaklarını söylerken, “Artık aslı çıkınca kimse fotokopiye bakmayacak. Yüzde 3 AKP’den yüzde 3 CHP’den, yüzde 1 MHP’den... Bu parti yüzde 15 oyla gelecek” ifadelerini kullandı. Eliyle HDP sıralarını gösteren Kaplan, “Şu köşede oturmayacağız, ortalarda oturacağız. İktidarı bizimle paylaşmak zorunda kalacaksınız” diye ekledi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle