Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2014 SALI 6 Soma’da 2 bin 831 işçi cep telefonlarına gelen mesajla işten çıkarıldı. İşten çıkarılan madenciler ‘bu oyunla maden şirketinin mal varlığına konan tedbir kararının kaldırılmak istendiği” iddiasında. Tazminatlar da tehlikede... MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Eynez’de 301 madencinin yaşamını yitirdiği ocağı işleten Soma Kömürleri AŞ, 2 bin 831 işçiyi işten attı. Şirketin malları üzerindeki tedbir kararı nedeniyle işçilerin ihbar ve kıdem tazminatları da tehlikeye girdi. Soma’da Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen Eynez, Atabacası ve Işıklar ocakları bulunuyor. Daha önce Işıklar ocağında üretime izin verilmişti. Şirket üretime kapalı olan facia ocağı Eynez ile Atabacası’nda ise binlerce işçiyi işten çıkardı. Önceki akşam Eynez ocağından 2 bin 181 işçi, Atabacası’ndan 637 işçi, şirket personelinden de 13 olmak üzere toplam 2 bin 831 işçi işten atıldı. Eynez’in kapatılacağı, kalan 300’e yakın işçinin de Işıklar’a kaydırılacakları öğrenildi. HABERLER Ya ölüm rinde istihdam edilmesini önerdi. Soma kömürleri AŞ’nin mal ve gelirleri üzerinde tedbir kararı bulunduğuna dikkat çeken Akçul, işçilerin kıdem ve ihbar alacaklarının ödenmesinde sorun yaşanacağına vurgu yaptı. İhbar ve kıdem tazminatı konusunda asıl işveren olarak TKİ’nin, dolayısıyla da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın sorumlu olduğuna işaret eden Akçul, tazminatların TKİ tarafından ödenmesi gerektiğini belirtti. ya açlık l Şaka gibi mesaj Basın Özgürlüğüne İlanla Saldırı İki gündür iktidarın basın özgürlüğüne uyguladığı sansür yazılarım üzerine tepe yöneticisi bir gazeteci dostum aradı. Şu sözünün altını çiziyorum, önemli bir saptama dedi: “RTE’nin, okurun para vererek satın aldığı çok satışlı gazetelere olan durmak bilmeyen saldırılarının ardında şu gerçek yatıyor: Hedefi onları da yandaş yaparak batırmak...” Bu sözün dayanağı, yandaş gazetelerin satışlarının son derece düşüklüğü ise (Sabah dışında). Bunun iyi örneklerinden biri de Milliyet olabilir mi? Orada iyi yazar dostlarım var, gazeteyi çıkaranların iyi gazetecilik yapma çabalarını da görmüyor değilim. Ama Milliyet (ve Vatan) ağır bir gazetecilik darbesi aldı. Gazetenin patronlarının Recep Tayyip Erdoğan ile ancak ayıp sözcüğü ile niteleyebileceğim ilişkileri ortaya çıkınca, patron, büyük patron karşısında ağlamaklı hale gelince... Yanlış anlamayın, eleştirimin ana ağırlığı, gazete yönetimlerini/sahiplerini bu noktaya düşüren RTE’ye... Milliyet’in perakende satışlarında, toplu gazete alımlarının payı/oranı nedir? Epey yüksek olduğu haberleri geliyor, yüzde 30’u aşıyor mu? Acaba, RTE’nin Milliyet üzerindeki haberlere konu olan o etkisinin, bu durumda bir rolü var mı? Dört öneri Soma Kömürleri AŞ’de örgütlü bulunan Türkiye Madenİş Sendikası’nın Başkanı Nurettin Akçul, işçi kıyımının Soma’da yeni bir “sosyal facia” yarattığına dikkat çekti. Akçul, ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesi başta olmak üzere dört öneride bulundu. Soma Kömürleri AŞ’nin işlettiği ocakların asıl sahibinin TKİ olduğuna işaret eden Akçul, üç ocaktan işletmeye elverişli görülenlerin, iş güvenliği tam ve eksiksiz olarak sağlandıktan sonra TKİ tarafından işletmeye açılmasını istedi. İşten çıkarılan işçilerin de bu ocaklarda istihdam edilmesini talep eden Akçul, “Zaten, alt işveren ilişkisi nedeniyle, TKİ asıl işveren olarak bu ocaklar ve ocaklarda çalışan işçilerden sorumludur. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmelidir” dedi. Akçul, eğer, TKİ ve Enerji Bakanlığı bu ocakları işletilemez nitelikte buluyorsa da işten çıkarılan ya da çıkarılacak olan bütün Soma Kömürleri AŞ işçilerinin TKİ’nin işyerleri ile diğer kamu maden işletmeleri öncelikli olmak üzere kamu işyerle Soma Kömürleri AŞ ise yaptığı açıklamada TKİ ile şirketleri arasında 5 yıl önce imzalanmış olan sözleşmenin 2014 Mayıs ayında sona erdiğine işaret etti. Açıklamada “Bu sözleşme uyarınca mayıs ayı sonunda iş akitlerinin sonlanması gereken Eynez madeni işçilerine, üretim durduğu ve madenlerden gelir elde edilemediği için kazadan bu yana geçen 6 ay için Türkiye İş Kurumu İşsizlik Fonu’ndan ve şirketimiz adına TKİ’den hak edişlerimizden mahsup edilmek üzere her ay 2 maaş ödenmiştir. Soma Kömür İşletmeleri AŞ’nin, çalıştırmadığı işçilerin bedelini 6 ay ödemesine rağmen artık ödeyecek gücü kalmamıştır” denildi. Açıklamada Eynez’de kalan malzemenin tahliye edilmesi için 400 işçinin bir süre daha çalışmaya devam edeceği belirtildi. Şirkete bağlı diğer ocaklarda da işçi sayısında aynı nedenle kısmi bir azaltmaya gidileceği ve toplam işçi sayısının 2 bin 182’ye indirileceği belirtildi. İşçilerin durumu bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Türkİş Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Madenİş Sendikası Başkanı Nurettin Akçul ve Genel Madenİş Sendikası Başkanı Eyüp Alabaş’ın katılacağı toplantıda ele alınacak. 6 ay ödedik yeter Diğer bir sansür mekanizması: İlan vermemek ‘Yedi ay boşa geçti’ YUSUF ÖZKAN İZMİR İşten çıkarılan madencilerden Sefa Köken, “AKP’yle yandaş sendika, bizim üzerimizden büyük bir oyun oynuyor. Şirketin mal varlıkları üzerindeki tedbir kararı, bu yolla kaldırılmak isteniyor” dedi. Köken, “Facianın ardından maden şirketinin malvarlığına tedbir kararı konmuştu. Patronla yandaş sendikası (Madenİş) anlaşmış, bu kararın kaldırılması için bizim üzerimizden oyun oynuyor. Sendika şube yönetimindeki dört kişi, kazanın ardından binlerce kişinin önünde istifa sözü vermişti. Olay yatışınca da istifadan vazgeçtiler. Bu kadar işçi, kış bastırmak üzereyken ne olacak, ne yapacak? Diğer ocaklar da hakkımızı arıyor, televizyonlara çıkıyoruz diye bizi işe almıyor” diye konuştu. İşçilerin ölüm ve açlık arasında tercih yapmaya zorlandığına dikkat çeken CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de, “Bu madenlerin güvenliğini sağlamayan hükümet yedi ayı boşa harcadı. Yedi ay sonra madenleri açmaya hazırlandıklarında ise, sürekli kazalar yangın sorunuyla karşılaşıyorlar. Açıldı denilip işçiler sokulduğu anda yeni kazalar oluyor. Şimdi de işçilere önce ‘öl’ dendi. Sonra da ‘açlıktan öl’ deniyor. Ölümle, açlık arasındaki bu yola isyan ediyoruz. Üçüncü bir yol var. Bütün işçi arkadaşlarımızın eskiden olduğu gibi TKİ’nin işçisi olarak, güvenli çalışmaları sağlanmalı” dedi. Sağlıklı ve güvenli günler l İşten atılan işçilerin cep telefonlarına SGK tarafından “4A kapsamına ait işin sonlanması nedeniyle işten ayrılış bildiriminiz 30112014 tarihinde yapılmıştır. Sağlıklı ve güvenli günler dileriz” mesajı atıldı. Bunun üzerine işçiler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İletişim Merkezi olan “Alo 170’i” telefon yağmuruna tuttu. ‘Bu paraya makineleri bile alamazlar’ l Yatağan işçisi fabrikadan çıkmıyor “Bundan sonra burada yatıp burada kalkacağız” diyerek kararlı olduklarını vurguladı. “Bizi çiğnemeden bu kapıdan giremeyecekler” diyen Erçelik, “Bakanlıktan elektrik üretimini durdurmamız için talimat geldi. Ürettiğimiz elektriği nereye gönderirlerse göndersinler, üretiyoruz ve kazanıyoruz. Bu kapıdan da çıkmıyoruz” dedi. Maden İş Sendikası Yatağan Şubesi Başkanı Süleyman Girgin de daha önceki yıllarda da benzer mücadele sergilediklerini anımsatarak “İşyerlerimizi işgale karşı koruyacağız. Çekip gitmelerini bekliyoruz. Gitmezlerse kendimizi işyerlerimize kapatacağız” diye konuştu. Yatağan Termik Santralı’nda örgütlü TES İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Mustafa Göçmen de santralın peşkeş çekilmesini engellemek için işgal eylemine başladıklarını söyledi. Santralın ihaleyi alan firmaya devri için son günün 7 Aralık olduğunu da kaydeden Göçmen, “İsterlerse TOMA’yla gelsinler, bizim de POMA’mız var. Mücadeleye hazırız. Kazanana kadar direnmeye devam edeceğiz” dedi. Göçmen, alıcı firmanın özelleştirmede verdiği parayla iş makinelerini bile alamayacağını, bunun özelleştirme değil, peşkeş olduğunu da vurguladı. Özelleştirme süreci 26 Aralık’ta sona erecek Kemerköy KEAŞ Elektrik Üretim AŞ’de çalışan işçiler de destek için santrala dönüşümlü olarak geliyor. İşçiler ayrıca, destek için üretim alanı dışında iş bırakma eylemi yapıyor. Kemerköy KEAŞ Elektrik Üretim AŞ’den TES İş İşyeri Temsilcisi Ayhan Öztürk de Yatağan’da olmayı sürdüreceklerini söyledi. Baha’nın yakınları gözyaşlarına boğuldu. (Fotoğraf: AA) Başka bir “sansür mekanizması” daha var: İlan vermemek! İktidarın denetimindeki devlet kurumları, örneğin VakıfBank, Ziraat Bankası ve Halk Bankası ve son olarak bunlara katılan Turkcell, ilanlarını asla hakkaniyetle dağıtmıyor ve en çok ilanı, satışları düşük yandaş gazetelere aktarıyor. Aslında ilan dağıtımı için esas ölçü, satış rakamları, gazetelerin okur profilleri, okunurluk ölçüleri... Ama ilan dağıtımı, yandaş ve yandaş olmayan kriterine göre yapılıyor. Bu, görevi kötüye kullanmak ve kamu parasının peşkeş çekilmesidir. Unutmayın ki bu 3 devlet bankası üstelik halka açıktır, borsada hisseleri alınıp satılır ve bankaların bu ilan dağıtım politikaları hissedarların aleyhinedir... Tabii bu çerçevede Turkcell’in ilan politikası da kamu bankalarına dönüştü. Turkcell’in 7 kişilik yönetim kurulunda 5 tane devleti temsil eden (*), yani iktidarın atadığı üye olunca, ilan politikası da tam anlamıyla sapıttı. Sözcü gazetesi, Turkcell’in ilan dağıtım politikasını iyi bir araştırma haberle açıkladı. Haber başlığı “Yandaş medyaya parayı böyle aktarıyorlar: Turkcell’in yönetimine AKP’li eski bakanlar atandı... Firmanın reklam bütçesi, az okunup az izlenen yandaş gazete ve TV’lere kaydı!.. Firma, 2 yıl öncesine kadar reklam bütçesini medyanın erişimine göre dağıtıyordu… AKP, yönetime eski bakanları atayınca işler değişti. Firmanın 250 milyon liralık reklam bütçesinden aslan payını, yandaş işadamlarının okunmayan gazeteleri ile izlenmeyen kanalları aldı… (**) Star’a 205, Yeni Asır’a 44, Cumhuriyet’e 24, Hürriyet’e 61 ilan En çok satan ilk 3 gazeteye ilanların yüzde 5.8’i, “Ethem Sancak’ın tirajları yerlerde gezen Star, Akşam ve Güneş gazetesine yüzde 30.3’lük pay verilmesi dikkat çekiyor.” Eski komünist dostum yine burada da karşımıza çıkıyor... Zaten bu gazeteleri büyük patronu için aldığını da söylemişti! Tabii Sancak’ı, Sabah ve Yeni Şafak izliyor! Peki Cumhuriyet? İzmir’in yerel gazetesi Yeni Asır (Yandaş medya Sabah’a ait) örneğin 1 Ocak 2014 9 Kasım 2014 tarihleri arasında 44 kez ilan alırken, ulusal gazete Cumhuriyet 24 kez ilan alabilmiş… Bayi perakende satışı 16 bin olan Star (E. Sancak’ın) zirvede: 205 ilan! Onu, tahmin ettiğiniz gibi Akşam, Güneş, Yeni Şafak, Sabah izliyor. Hürriyet 66 ilan alabilmiş. Sözcü ise 6... Ne adalet var, ne hakkaniyet... Turkcell ki halka açık, üstelik New York borsasına bile kayıtlı şirket... Acaba hissedarları, şirketin ilan paralarının babalarının çiftliği gibi har vurulup harman savrulmasına ne der? Evet sansür, iktidarın ilan politikasıyla da sürüyor... Şunu diyor: Gel yanıma gel… Yandaş ol, hiç satmasan bile seni ilanla, parayla beslerim... (*) Şebnem Turhan’ın haberi, “Turkcell’de kamu gücü”, 13 Kasım 2014. Yazı, iktidarın bir özel şirkette yönetimi nasıl ele geçirdiğinin öyküsü gibi. “Turkcell’de ortaklar arasındaki yönetim kurulunu ele geçirme kavgası, yönetim kurulunun tartışılmaz bir biçimde kamunun hâkimiyetine geçmesine neden oldu.” Artık Genel Müdür Süreyya Ciliv kadar güçlü bir de hükümetin Ahmet Akça’sı var... İkisi birlikte sahneye çıkıyorlar... Yani Turkcell yönetimi tamamen iktidarın elinde... (**) 24 Kasım 2014 Kardeş de madenci oğul da Yurt Haberleri Servisi Karaman’ın Ermenek ilçesinde 28 Ekim’de su dolan maden ocağında mahsur kalan ve önceki gün cenazelerine ulaşılan iki işçiden Recep Çiloğlu, Zonguldak Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinde, Mehmet Baha ise Ermenek’in Güneyyurt beldesinde toprağa verildi. Cenaze sırasında Baha’nın eşi Emiş ve iki yıl önce şeker ve tansiyona bağlı görme yeteneğini kaybeden böbrek hastası babası Hasan Baha (75) gözyaşlarına boğuldu. Baha’nın kendisi gibi madenci olan ağabeyi Hamdi Baha ise arama çalışmaları sırasında kendi kardeşinin cenazesini çıkardı. Baha, “Kardeşimin cenazesi bana denk geldi. Kardeşimi tanıyamasam da içimdeki bir his beni ona yöneltti” dedi. Çiloğlu’nun kendisi gibi İki cenaze daha toprağa verildi EMRE DÖKER / ÖZCAN ÖZGÜR YATAĞAN Yatağan Termik Santralı’nın özelleştirme ihalesini kazanan Elsan Elektrik şirketi temsilcilerinin bugün fabrikayı devralmaya geleceği duyumları üzerine, TES İş ve Maden İş sendikalarında örgütlü işçiler işyerini terk etmeme kararı aldı. İşçiler, memur, şef ve müdürleri bile fabrikaya almıyor. Elsan Elektrik, geçen haziranda yapılan Yatağan Termik Santralı ve Güney Ege Linyitleri İşletmesi (GELİ) tarafından kullanılan taşınmazların özelleştirme ihalesini, 1 milyar 91 milyon liraya kazanmıştı. İşçilerin uyarı eylemlerine karşın ihale, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından onanmıştı. 443 gündür özelleştirmenin durdurulması için mücadele eden işçiler, önceki geceden itibaren işyerini terk etmeme eylemi başlattı. Diğer fabrika ve santrallardaki çalışanların yanı sıra öğrenci ve çok sayıda yurttaşın destek verdiği eylem kapsamında santralın girişini iş makineleriyle kapatan işçiler, alıcıları beklemeye başladı. madenci olan oğlu Volkan Çiloğlu, “Benden korkuyordu ama babamın başına geldi. Bundan sonra maden ocağında çalışmak konusunda kararsızım. Ailemle görüştükten sonra kararımı vereceğim. Babam maden ocağında çalışırken tavsiyelerde bulunuyordu. Onun sayesinde bazı yerlerde başarılı oldum” dedi. Zonguldak’ın Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde uzun yıllar çalıştıktan sonra 1994’te emekli olan Recep Çiloğlu, Soma’da özel bir maden ocağında çalıştıktan sonra satın aldığı evin banka kredisini ödemek için 4 yıl önce Ermenek’te çalışmaya başladı. Üzülmez’de çalışırken göçük altında kalan Çiloğlu, 6 arkadaşıyla birlikte kendi imkânlarıyla göçükten kurtulmuştu. l Aliağa Şirket lisansı iade etmiş İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ağır sanayi kirliliğiyle boğuşan İzmir’in Aliağa ilçesinde, Enka’nın yapmak istediği termik santral projesi için verilen üretim lisansı, Danıştay İdari Davalar Kurulu’nca hukuka aykırı bulundu. Ancak şirketin geçen yıl lisansını Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na (EPDK) devrettiği bildirildi. EPDK tarafından 2008’de ENKA’ya, herhangi bir ÇED onayı istenmeden 49 yıllığına üretim lisansı verilmesi üzerine, Ege Çevre Platformu’yla (GEÇEP) birlikte bölgedeki ziraat ve meslek odaları iptal davası açmıştı. Yargılama sürerken lisans yönetmeliğinde değişikliğe gidildi ve şirket de bu kapsamda gerekli ÇED onayını aldı. Ancak davacılar, İzmir 2. İdare Mahkemesi ve Danıştay’ın itirazlarını reddetmelerinin ardından konuyu Danıştay İdari Davaları Genel Kurulu’na taşıdı. Yüksek yargı da, “‘ÇED olumlu’ ya da ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alınmadan üretim lisansı verilmesini” hukuka aykırı buldu. EGEÇEP avukatlarından Berrin Esin Kaya, Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu kararı ellerine ulaştıktan sonra EPDK’ye, ENKA’ya verilen üretim lisansının hukuksal durumuna ilişkin yazı yazdıklarını belirterek, “Ancak şaşırtıcı şekilde, Enka’nın talebi üzerine lisansın geçen yıl iade edildiğini öğrendik. Eğer yenisi için başvurmadıysa, bölgeye bir termik santral yapamaz. Böylelikle 25 yıl önce başlayan yaşamı savunma mücadelesinden bir kazanım daha elde ettik, yedi yıldır engellemek için mücadele ettiğimiz termik santrallardan birisinden daha kurtulduk” dedi. Arınç işvereni suçladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Soma’da 2 bin 800 işçinin kovulmasına “Bu yeni bir olay değil” yorumu yaptı. Yasal değişiklikler nedeniyle Zonguldak’ta da işverenin zorlandığını, işten çıkartamalar ile maden kapatmalarının olduğunu anımsatan Arınç, “Ama Soma farklı, oradaki işçilerimize maaşları, ödenekleri verildi. Ama işveren, kendi adına, ödeme yapamacağını söylüyor. Yeri de hizmete açamadılar. ‘İçinde 301 kişi vefat etmiş kapatın’ deniyor ama işçi öyle söylemiyor ki, ‘Açın, çalışalım’ diyor. Ama işveren bu hazırlıkları yapamadı ve sonunda teslim bayrağını çekti. Konunun üzerindeyiz, bunu çözeceğiz” diye konuştu. ‘ Herkes uykudayken’ Santral önünde kurulan barikatta işçiler dün sabaha kadar dönüşümlü nöbet tuttu. Maden işçileri de ocaklardan çıkıp sabah saatlerinde santrala yürüdü. Bu sırada MuğlaBodrum karayolunda trafik zaman zaman aksadı. Daha sonra maden ve santral işçileri buluşarak bir süre karayolunu trafiğe kapattılar. İşçiler jandarmanın uyarısı üzerine yolu açtılar. “Herkes uykudayken” santralın devredileceği duyumunu aldıkları için eylem başlattıklarını bildiren TES İş Sendikası Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik, Emekçiler yanlarında