04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Papa Francesco, Esad rejimini hedef alan Erdoğan’a KaçAk Saray’da mesaj verdi: Askeri çözüm yeterli olmaz DUYGU GÜVENÇ Cehennem... Ey gözünü sevdiğimin memleketi... Toprağına, dağına, ovasına, denizine, ırmağına sevdalandığım memleketim... Ey gözünü sevdiğim halkım! Aydınım, yazarım, emekçim, yoksulum... Demokrasiyi, özgürlüğü ne kadar çok seviyoruz... Hele yağmayı, talanı, soygunu! Hırsızları! Devlet hazinesini boşaltanları... Rüşveti cebe, gelen hediyeleri dolaba koymayı nasıl savunuyoruz: “Hediye alıp vermek Türk geleneğidir!” Hey diline kurban, kara kaşlarına, kara gözlerine kurban senin yiğidim, aslanım benim! AVM inşaatının yanı başında, kışın ayazında naylon çadırlarda uyuyan işçileri tanır mısın sen? Birkaç yıl önce o işçilerden 12’sinin uykuda cayır cayır yandığını bilir miydin? Bilir miydin Mecidiyeköy’de inşaatı süren Torunlar şirketinin rezidanslarının dokuzuncu katından asansörle yere çakılan işçilerin öyküsünü... O Tuncelili üniversite öğrencisi işçiyi? Sen hayatı bilir miydin, düşünce özgürlüğünün ne olduğunu düşünür müydün?.. Evet, sen o ölümleri hiç görmüş müydün, acısını yüreğinde duyumsamış mıydın? Evet, sen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargıcı Işıl Karakaş’ın açıklamasını duymuş muydun: “Cumhuriyet gazetesinin yasağı reddetmesi en doğal hakkı!” HHH Sen kimsin? Temel hak ve özgürlükler denilince ne anlarsın? Halkı tepele, hırsızı akla! Vay benim memleketimin halleri vay! Kaçak Saraylar yaptın yoksulun sırtına binerek... Gezi Parkı için buyruğu sen verdin gözlerin kapalı... Berkin Elvan ve tüm eylemcileri “terörist” diye yaftaladın, havuz medyasıyla birlikte “Camide içki içtiler” yalanını öne sürdün, imam “yok öyle bir şey” deyince din adamını başka yere sürdün... Polis kahraman, savcılar, yargıçlar efsaneydi o tarihte... Hükümet ortaklığı sürüyordu... Paşalar, gazeteciler, bilim ANKARA Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın, devlet başkanı olarak ilk konuğu olan Papa Francesco, bölgeye istikrar gelmesi için Suriye’deki Esad rejimini hedef alan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Askeri çözüm yeterli olmaz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Mısır maslahatgüzarının da davet edildiği açıklamasında Papa’ya Sisi siteminde bulundu. Papa Francesco, özel uçağıyla geldiği Ankara’da, kendisine tahsis edilen iki araçtan Mercedes yerine Volkswagen’i tercih ederek Ankara programına başladı. Papa’yı havaalanında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu karşıladı. Erdoğan tarafından resmi törenle karşılanan Papa, daha sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile görüştü. Geceyi ise ise Vatikan Büyükelçiliği’nde geçirdi. Saray’ın kapılarının basına açıldığı ilk günde Erdoğan, kameralar ve çok sayıda diplomatik ve akademik misyonun da davet edildiği konuşmasına prompter kullanmadan başladı. Erdoğan Mısır’daki yönetim değişikliğini kastederek “Bazı ülkelerdeki darbeler, katliamlar, hak ihlalleri dünyadan gereken cevabı almayarak adeta teşvik ediliyor. İşte bu çifte standartlı tutum, adaletsiz yaklaşım, sadece İslam dünyasının ruhunda değil adalete gönül veren tüm insanların ruhunda tamiri zor tahribata yol açıyor” dedi. Erdoğan, aralarında Mısır ve İsrail maslahatgüzarlarının da bulunduğu konuklar önünde Katolik dünyasının liderine şu mesajları verdi: “Patrik hazretlerinin kardeşlik vurgusu çok önemlidir. Batı’da ırkçılık, ayrımcılık, farklı olana nefret ve İslamofobi ne yazık ki hızlı şekilde tırmanıyor. Buna karşılık İslam dünyasında da Müslümanlara yönelik olumsuz algıyı besleyecek şekilde öfke, nefret ve şiddetin yaygınlaştığını esefle görüyoruz. DEAŞ (IŞİD) gibi, El Kaide gibi, Boko Haram gibi terör örgütleri, uzun yıllardır devam eden yanlış politikaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Burada bir devlet terörü var, kişisel terörler var bunu biliyoruz ama Suriye’de de bir devlet terörü var. Orada devlet terörü estiren bir kişi var. Türkiye’nin tavsiyeleri siyasi polemikler içinde görmezden gelinmesin.” Papa Francesco ise temel insan hakları anımsattı ve din ve ifade özgürlüğünün önemini vurguladı. Papa Francesco, daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i ziyaret etti. Görmez, göreve gelmesinin ardından Papa Francesco’nun verdiği mesajları yakından takip ettiklerini söyledi. Görmez, “Kudüs ziyaretinizde, Balkanlar’da ve Avrupa Birliği’nde verdiğiniz mesajlara gönülden katılıyorum” dedi. Tercümanlığı yazar ve yönetmen Serra Yılmaz üstlendi. Görmez, Papa Francesco’ya, Papa 10. Pius’un 2. Sultan Abdülhamit’e gönderdiği mektubun yer aldığı tabloyu hediye etti. Görmez ise Papa Francesco ile görüşmesinin ardından Müslümanlığı ‘düşmanlaştırmayın’ dedi ve “Üç dinin mukaddes saydığı Kudüs, bir çatışma alanı değil, dün olduğu gibi bugün de birlikte yaşama, ahlak ve hukuk kriterlerinin oluşmasına ilham veren mukaddes bir merkez olmalıdır” dedi. Papa ise şu mesajı verdi: “Uluslararası hukuka bağlı kalmak şartıyla haksız saldırıya karşı mücadele meşru ise de sorunun çözümü için sadece askeri cevap yeterli olmayacaktır. Karşılıklı güvene dayalı, ortak ve güçlü bir çaba gereklidir. Bu çaba kalıcı barışı mümkün kılacak ve kaynaklarımızı silahlara değil insan onuruna layık gerçek savaşlara yönlendirecek, açlık ve hastalıklarla savaş, sürdürülebilir kalkınma, yaratılmış olanın korunması, modern dünyamızda dahi eksik kalmayan ve farklı yüzlerle karşımıza çıkan fakirlik ve uç eğilimlerle mücadele gibi savaşlar. ” İlk durak Anıtkabir Türkiye programına güvenlik nedeniyle, mülteci kamplarını almayan Papa, Ankara’daki ilk durağı Anıtkabir’de ise şu satırları yazdı: “Dileğim odur ki iki kıta arasındaki doğal bir köprü olan Türkiye, sadece yolların kesişme noktası değil aynı zamanda tüm kültür, etnisite ve dinlere mensup kadın ve erkekler için diyalog ve birlikte yaşadıkları bir nokta olur.” Daha sonra Atatürk’ün eşyalarının ve silahlarının bulunduğu müzeyi gezen Papa, Anıtkabir Komutanlığı’na da gitti. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) Turkuvaz halı Saray’da Papa Francesco için Cumhurbaşkanı Sarayı’nın kapıları da ilk defa basına açıldı. Yeni mekânla birlikte Cumhurbaşkanlığı protokolündeki değişiklikler de dikkat çekti. Normalde ilk olarak konuğun selamladığı tören kıtasını bu defa ilk olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan selamladı. Ardından da Papa Francesco, “Merhaba asker” dedi. Başbakanlığı döneminde protokollerde kullanılan kırmızı halı uygulamasını kaldırıp turkuaz halı dönemini başlatan Erdoğan, bu uygulamayı ilk resmi törenin gerçekleştirildiği Cumhurbaşkanı Sarayı’a da taşıdı. Cumhurbaşkanlığ Saray’ının girişine turkuaz halı serildi. Halıların yanı sıra çekilen şeritlerin de turkuvaz rengi olması dikkat çekerken askerler de bu renge uyumlu üniformayla törene katıldı. Tören alanında iki dev canlı yayın cihazı tüm televizyonlara servis yaptı. Papa ve Erdoğan’ın hitabı için konferans salonunun kapıları da ilk defa açıldı. Yabancı misyon ve akademisyenlerin davet edildiği konuşma öncesinde yapılan ikramlarda ise çiğköfte, zeytinyağlı yaprak sarma, içli köfte, karides, cevizli muska, çikolata çeşitleri, su börekleri, lahana dolmaları dikkat çekti. Servisin oldukça fazla olduğu resepsiyonda, meşrubat olarak da armut, kayısı gibi meyve suları yer aldı. Alkol servisi yapılmadı. Konuşma sırasında ise dinleyicilere yeterli sayıda kulaklık dağıtılmaması dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Sarayı’nın tamamlanmamış olduğu, basının içeri alındığı 1 No’lu kapıdan itibaren dikkat çekti. Televizyonlar için özel yayın amacıyla otopark alanının ayrıldığı tesiste, basın odasında kullanılan masaların ise tozunun dahi alınmadığı gözlendi. Basının tüm araçları iki defa xray’den geçirildi. Bu kontrollerden diplomatlar da payını aldı. Çankaya Köşkü’nün aksine telefonların alınmadığı Cumhurbaşkanı Sarayı’nda zaman zaman jammer’lar nedeniyle internet kısıtlamaları dikkat çekti. Basın iki defa aranırken Papa için getirilen atlar, sarayın içinden geçerek tören alanına çıkarıldı. Papa, dört gün önce Mısır’ın darbeyle iktidara gelen lideri Abdülfettah EsSisi’yi ağırlamıştı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, İtalya ve Fransa’dan oluşan Avrupa turunun ilk durağında Vatikan’daki Papalık Sarayı’nda Papa ile bir araya gelmişti. 22 dakika süren görüşmenin ardından Vatikan’ın yaptığı yazılı açıklamada, Papa’nın Sisi ile görüşmesinde birçok konunun gündeme geldiği, ana temalardan birinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da barış ve istikrarın teşvik edilmesinde Mısır’ın rolü olduğu ifade edilmişti. Vatikan’da Sisi’yi ağırladı Papa Diyanet’te insanları içeride... Darbe tehdidi kalmamıştı! Eh, Pensilvanya ne istediyse vermiştiniz, koskoca bakan söyledi. Siyasetçiler, işadamları, sanayiciler, gazeteciler Pensilvanya’ya gitmek için sıraya girmişlerdi... Ah şu 17/25 Aralık bombası patlamasaydı, ne güzel geçecekti kış... Neyse, hakkını vermek gerekir... Yiğidim çıktı meydanlara yerel seçimler öncesi... Yargıyı oraya taşıdı, muhalefetin şaşkınlığından yararlanıp sandıktan galip çıktı... Ardından Cumhurbaşkanlığı haşhaşilerle birlikte muhalefet kündeye geldi... Herkes ayağa kalktı, rahat nefes aldı... Şimdi hesap sorma vakti! Kimden mi? Elbet rüşvet alanlardan değil! Hediye alıp vermek Türk geleneğidir! HHH Ali İsmail’i, polis ve esnaf darbeye karşı oldukları için, sopalarla döverek öldürdüler... Siz bu arada ne yapıyordunuz? Kasalar, kutular, istiflenmiş paralar... Onlar rüşvet değil hediyeymiş! Aklayınız, aklayınız! Bakan Bey, “kaç” dedi kaçmadınız! Demek delikanlılığın raconunda kaçmak yoktu! Dindardınız! Günde beş vakit namaz da kılıyordunuz! Vay benim delikanlım, racon kesen koçum... Delikanlının kitabında çalma çırpma var mıydı, söyler misiniz? Yargı ve polis... İktidar ve cemaat... Aklıma ne geldi biliyor musunuz? 1994 yılı... Fethullah Gülen İstanbul’da Altunizade’de oturuyordu... RTE, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Fethullah Gülen’i ziyaret etmişti... Yıllar çabuk geçiyor... Şimdi düşman kardeş oldu eski dostlar... 40 yıldır yargı, polis, eğitim ve TSK’de örgütleniyordu Fethullahçılar... 40 yıl sonra dostluk bozuldu... Ah şu 17/25 Aralık olmasaydı ah! Yukarıda Allah var, hesap verin delikanlılar, gelin her şeyi itiraf edin... Allah’ın bildiğini kuldan saklamayın! Cehennemde cayır cayır yanarsınız... ‘Kudüs merkez olsun’ Çiğköfte ikram ettiler Yabancı misyon ve akademisyenlerin davet edildiği konuşma öncesinde yapılan ikramlarda ise çiğköfte, zeytinyağlı yaprak sarma, içliköfte, karides, cevizli muska, çikolata çeşitleri, subörekleri, lahana dolmaları dikkat çekti. Alkol servisi yapılmadı. Demirtaş: Halkı yolsuzluk batağındaki AKP iktidarına mahkum edemeyiz Başbakan Davutoğlu’nun desteğiyle kurulan dernek Papa’ya ‘İstanbul anahtarı’ verilecek Mustafa K . ERDEMOL Selçuklu Osmanlı Ocakları adlı kuruluş Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Papa Francesco’ya “İstanbul medeniyet anahtarı” hediye etmek amacıyla Vatikan’ın İstanbul Temsilciliği’ne başvurdu. Selçuklu Osmanlı Ocakları’nın, Osmanlı Ocakları adlı bir başka kurumdan “görüş ayrılığı” nedeniyle kopanlarca Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun özendirmesi ve desteğiyle eylül ayında kurulduğu öğrenildi. Selçuklu Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Adnan Zencir, İstanbul Medeniyet Anahtarı’nı Papa Francesco’ya “tüm etnik topluluklara sevgiyle bakan Osmanlı’nın hoşgörüsünü” anımsatmak amacıyla hediye etmek istediklerini belirterek “Ortak medeniyet hoşgörüsü, kardeşliği, ortak acıda, sevinçte buluşma ilkesinde Papa Hazretlerine de Patrik Hazretlerine de Hahambaşı Hazretlerine de Bektaşi Alevi dedesine de her zaman sevgi ve dostluk elini uzatmaya hazırız” dedi. HDP seçim startını verdi ALİ AÇAR HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, partilerinin genel seçimlerdeki yol haritasını açıkladı. Alevi, Türk, Kürt, Çerkes tüm halkları HDP çatısı altında siyaset yapmaya çağıran Demir taş, “Halkımızı bir kez daha hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet batağında eli kana bulanmış bu iktidara mahkum edemeyiz. Halk iktidarı için yola çıkıyoruz” dedi. Yüksekdağ da çözümsüzlüğe karşı çözümü savunduklarını söyledi. HDP eş genel başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ dün Şişli Kent Kültür Merkezi’nde partilerinin “Yeni yaşam için özgürlüğümüzü örgütlüyoruz” başlıklı genel seçim programını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı sürecinde söylenen sözleri parti programı olarak önlerine koyduklarını anlatan Demirtaş, “Ülkeyi demokratik bir iktidar ve parlamento yönetmiyor. Hükümetin söz ve yetki kararı yok. Tek adam tek başına ülkenin en önemli konuları ile karar verme yetkisini kendinde görüyor. İşçilere, kadınlara, Alevilere, Kürtlere, Ezidilere bu ülkede yer yok. Kendi ülkemizde hiç iktidar olamadık. Halk iktidarı için yola çıkıyoruz. Halkımızı bir kez daha hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet batağında eli kana bulanmış bu iktidara mahkum edemeyiz” dedi. Ak Saray’ı da eleştiren Demirtaş, “1000 odalı saraylarının bütün odalarında telaş var. Emin olun keşke daha az oda yapsaydım diye panik halinde düşünüyor. Her bir oda ona panik oda Yayın yasağına Davutoğlu yargı Gül: Üstüme itirazlara jet ret sürecine sığındı düşeni yaptım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 9. Sulh Ceza Hâkimliği, eski 4 bakan ile ilgili yolsuzluk iddiaları için kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu’nun çalışmalarının, komisyon başkanı Hakkı Köylü’nün talebiyle yayımlanmasına ilişkin yasak kararına yapılan itirazları jet hızla reddetti. Ret kararı, yayın yasağı kararının usul ve yasaya aykırı olmadığı gerekçesine dayandırıldı. Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık AŞ vekili avukat Şahin Mengü ile CHP’li komisyon üyeleri Erdal Aksünger, Osman Korutürk, Rıza Türmen ve Emre Köprülü, yayın yasağı kararına Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliği’nde ayrı ayrı itiraz etti. Hâkimlik dün, itirazları reddetti. Ret kararının gerekçesinde “Dayanılan gerekçeler ile evrak kapsamına göre Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan talebin reddine” karar verildiği belirtildi. Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak bireysel başvuru dışında yayın yasağı için hukuk yolları tükenmiş oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, dört eski bakanla ilgili soruşturma komisyonuna yayın yasağına ilişkin “Yargı süreci devam ediyor. Herkesin sabırla davranması faydalı olur” dedi. ATO Congressium’daki 1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası’nda konuşan Davutoğlu uyuşturucu ile mücadelede narkotimlerin yanı sıra gençlik timlerinin de kurulacağını kaydetti. Davutoğlu, uyuşturucu tacirlerinin “terörist” muamelesi göreceğini kaydetti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Meclis Soruşturma Komisyonu haberlerine gelen yayın yasağını savunarak, şunları söyledi: “Yargısal sürecin bir parçasıdır. Yargı süreçlerinin tümünde, yargı sürecinin mahremiyeti konusunda ilkesel kararlar vardır. Bu meseleyi de, bu yargı sürecinde işleyen bir konu olduğu için o yargı sürecinin ilkeleri ve kuralları içinde değerlendirmek lazım. Komisyonun yaptığı bir yargı görevidir. Yargı süreçleri hangi kurallara tabi ise onlar da o kurallara tabidir.” İstanbul Haber Servisi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dün “Kayıp trilyon davası” kapsamında ifade vermesiyle ilgili “Dokunulmazlık olunca dosyalar donuyor. Milletvekilliğinde dokunulmazlık var ancak milletvekilliği bitince zamanaşımı olmuyor. Dolayısıyla açık dosyalar kapanır. Ben de bir vatandaş olarak gittim ve üstüme düşeni yaptım” dedi. DHA’nın haberine göre Tarabya’da dün kıldığı cuma namazının ardından Refah Partisi dönemine ait “Kayıp Trilyon” davası kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifadeyle ilgili konuştu. Gül “Vermem gereken bir ifadeydi, bende verdim. Dokunulmazlığım olduğu için 18 yıl öyle duruyordu. Dokunulmazlığı yanlış biliyorlar. Dokunulmazlık olunca dosyalar donuyor. Milletvekilliğinde dokunulmazlık var ancak milletvekilliği bitince zamanaşımı olmuyor. Dolayısıyla açık dosyalar kapanır. Benim ile ilgili de öyle bir dosya vardı. Ben de bir vatandaş olarak gittim ve üstüme düşeni yaptım. Şimdi artık onlar karar verecek” dedi. sı olacak. Kaçacak oda arayacaklar. Özellikle kadınların fıtratında var. Sarayların sultanları kadınlardır. O sarayları kadınlar yıkacak” diye konuştu. Kapitalizmi AKP icat etmiş diye birisinin iktidarı ve cumhurbaşkanını kandırdığını savunan Demirtaş şöyle devam etti: “Bizim istemediğimiz sanayileşme ve kalkınma modelini dayatıyorlar. Onlara kapitalizmi ve neolibarelizmi AKP icat etmiş diye yutturmuşlar. Ağaç kes, orman kes, termik santral yap. Zannediyorlar ki bu yüzyılın icadıdır. İstanbul’u doğayı yok ederek kapitalizmin cazibe merkezi yapmak istiyorlar. Bunu yaparken de birileri kulağına cami yap günahlarını örtersin diye fısıldamış. 1000 odalı saray mı yaptın yanına cami yap. Kanal İstanbul ve 3. köprü için ağaç mı kestin Çamlıca’ya cami yap. Solcular, emekçiler geliyor iktidarını elinden mi alacaklar Küba’ya cami yap. Valla sen o camilerin hepsinde her gün tek tek 5 rekat namaz kılıp, dua etsen ne bu dünyada ne öbür dünyada günahların temizlenmez. Bu yolsuzlukları, hırsızlıkları temizleyemeyiz.” ‘Darbeden faydalandılar’ AKP’nin 12 Eylül ürünü olan yüzde 10 seçim barajı, YÖK, MGK gibi kurumlardan ve sistemlerden faydalandığını kaydeden Demirtaş, “Darbenin nimetlerinden bunlar kadar yararlanmış iktidar yok. En çok darbe kurumlarından bunlar faydalanıyor. Bunun adına da ‘ileri demokrasi’ ya da ‘Yeni Türkiye’ diyorlar” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle