04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 KASIM 2014 CUMARTESİ 6 HABERLER Bayraktar ve Bağış’ın mal varlıkları için soruşturma komisyonu ek açıklama istedi Şirketi 3 kat büyüdü İki Bakan Yüce Divan’a Mersin’den İzlenimler... Meksika Uluslararası Şiir Festivali, HollandaEindhoven’de şiirmüziktiyatro buluşmaları derken, bu kez Atatürkçü Düşünce Derneği’nin konuğu olarak Mersin’deyim... Yazıya, Öğretmen Evi’nin, penceresi genç palmiye ağaçlarının ötesindeki sonsuz Akdeniz’e açılan bir odasında başlamıştım... Atatürkçü Düşünce Derneği Mersin Şubesi’nin bir odasında sürdürüyorum... Dün akşam, “Kongre Merkezi”nin bin kişilik olduğu söylenen salonu, beni ve Haluk Çetin’in dinlemeye gelen seçkin bir izleyici topluluğuyla hemen hemen dolmuştu... Haluk’la dinletiler serüvenimizin tam yirminci yılındayız ve öyle sanıyorum ki böylesine uzun soluklu bir sanat maratonunun bir benzeri bizde de başka yerlerde de pek fazla değildir... Atatürkçü Düşünce Derneği Mersin Şubesi Başkanı, bende çelikten iradeli bir kadın izlenimi bırakan, değerli eğitimci Saadet Bilir’in kısa ve özlü konuşmasının ardından, dinleti öncesinde ben de bir konuşma yaptım... Kasım ayının ilk gününde Sarıyer ADD şubesinin düzenlediği toplantıdaki konuşmamda da söylediğim gibi, Atatürkçü düşüncenin her şeyden önce bir yaşam felsefesi, bir aydınlanma düşüncesi olduğunu anlatarak, bu yaşam felsefesini, aydınlanma düşüncesini savunmanın hepimiz için yaşamsal bir ödev, bir namus borcu olduğunu söyledim... Güncel olaylara değinerek, polis ordusunun yanı sıra jandarmayı da siyasal erke bağlamanın, ülkemizin hiç de uzak olmayan geleceği bakımından nasıl ölümcül bir tehlike oluşturduğunu anlattım... Yargıtay Başkanı’nın birkaç gün önceki anayasa uyarısını anımsatarak, bütün bu konularda herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini, bunun bir yurtseverlik, bir insanlık, bir aydın olma görevi, yaşamsal bir sorumluluk olduğunu dile getirdim... Söz elbette son günlerde gündeme düşen “kadının fıtratı” konusuna da gelecekti... Yüzlerce dinletimizin neredeyse hepsinde olduğu gibi bu kez de salonun yarısından çoğu kadın izleyicilerimizdi... Kadının doğasında erkekten çok daha fazla cesaret, dayanıklılık ve umut olduğunu, sadece insan dünyasından değil, başkaca canlıların dünyasından da örneklerle anlattım... Erkek izleyicilerimizden özür dileyerek, kadınların biz erkeklerden daha üstün olduklarını düşündüğümü ve Gezi Direnişi örneğini vererek, ülkemizin kurtuluşunun kadınların öncülüğünde gerçekleşeceğine inancımı belirttim... Cennet kadınların ayağının altındaymış... Bunun için, kadıncağız ayağını çekmeye çalışsa da bu ayağın altını öpmeye çalışıyormuş... Bir yanda, 1934 yılında, daha Fransa’da, İsviçre’de kadınların seçme ve seçilme hakkı yokken onlara bu hakları tanıyan bir uygarlık, aydınlanma düşüncesi; öte yanda kadını ayak altına indirgeyen, aslında onu ayaklar altına alan, yaşamın dışına iten, zavallı, ilkel, kaba, erkek egemen anlayış... Ne demezsiniz!.. HHH Dinleti ve uzun süren kitap imzası sonrasında dostlarla ülkemizi, gazetemizi, CHP’yi konuştuk... Mersin gibi bir kentin yönetiminin nasıl olup da kaybedildiğini anlamaya çalıştık... Sabahleyin, sözleştiğimiz gibi, MersinMezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan bizi kahvaltıya götürdü... Neşet Tarhan, benim cezaevi koğuşu ve yurtdışı sürgün arkadaşım, kardeşim, sevgili Nedim Tarhan’ın küçük kardeşidir... Geçtiğimiz, gezdiğimiz yerlerde, seçimi yüzde elliye yakın oy oranıyla kazanan Neşet Tarhan’a, karşılaştığımız insanların, Mezitli sakinlerinin gösterdiği sevgiye, candan ilgiye tanık olduk... Her alanda ve her anlamda başarının, halkın kalbine giden yollardan geçtiğini bir kez daha gördük... HHH Mersin’den izlenimler derken, bir ADD, kadın, siyaset yazısı oldu bu... Olsun... Bütün bunlar da şiirin, doğanın, yaşamın dışında değil... Ama siz yine de, “genç palmiye ağaçlarının ötesindeki sonsuz Akdeniz’e açılan” cümlesinin altını çizmeyi ihmal etmeyin... Ölümünden bu yana, her dinletimize onu anarak başladığımız Metin Demirtaş yaşıyor olsa bunu mutlaka yapar, bana da telefonla söylerdi... AKP seçim için kurban verecek ERDEM GÜL ANKARA AKP’nin, Meclis’in 17 Aralık yolsuzluk soruşturma komisyonuna koyduğu yayın yasağı tartışmasının gölgesinde siyasi kulislerde önemli bir iddia konuşulmaya başlandı. Muhalefete göre AKP, bakanlarını Meclis’te aklama kararını değiştirdi ve çok büyük bir olasılıkla bir seçim hamlesi olarak ve tabanına da “yolsuzluk yapanları ayıklıyoruz” mesajı vermek amacıyla 4 eski bakanından 2’sini Yüce Divan’a gönderecek. 4’ün 2’si: AKP, artık bütün adımlarını seçime göre atacak. 17 Aralık yolsuzluklarıyla ilgili tutumunu da seçim belirleyecek. Bu konuda ilk kararını Meclis’te soruşturulan 4 bakanıyla ilgili verecek. AKP içinden ve çevresinden gelen sinyaller, seçim sürecinde muhalefete karşı “yolsuzluklarla mücadele ediyoruz, yolsuzluğa batanları ayıklıyoruz” mesajı 4 bakan üzerinden verilecek. 4 bakanla ilgili verilecek kararla aynı zamanda yolsuzluklardan rahatsızlık duyan tabanın da tepkilerini azaltmak amaçlanacak. 4 bakandan 2’sinin çok büyük bir olasılıkla tam seçim sürecinde yargılanmalarının yolu açılacak. Meclis’teki oylamada AKP yönetiminin seçtiği 2 bakan Yüce Divan’a gönderilecek. Kim gidecek, kim kalacak?: AKP içinde Yüce Divan’a gönderilmek için hangi isimlerin tercih edileceğinin tartışmaları bile başladı. 4 bakanla ilgili AKP içinde yapılan değerlendirmeler de şöyle ifade ediliyor: Zafer Çağlayan ve Muammer Güler: 4 bakan arasında dosyaları en ağır olanlar. Özellikle dosyalarındaki suçlamalara delil olarak gösterilen girift ilişkileri dikkat çekici. Her iki isim de parti taban ve teşkilatından gelme değil. Parti tabanında da “Dışarıdan gelip bu kadar ağır parasal ilişkilerin içinde olmaları” nedeniyle tepki çeken isimler. Erdoğan Bayraktar: 17 Aralık olayında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ı suçladığı, daha sonra sözlerini geri alıp affedilmesine karşın yaptığı yeni açıklamalar nedeniyle güvenilmez bulunuyor. Egemen Bağış: Halen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın olmasına karşın hakkındaki suçlamalar nedeniyle değil özellikle “hakaramakara” konuşması nedeniyle tabanın en çok tepki gösterdiği isim durumunda. Mahçupyan ve diğerleri: AKP’nin seçim sürecinde 4 eski bakandan 2’sini yargılatacağına ilişkin kulislerdeki değerlendirmelerin önemli dayanaklarından birini Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı Etyen Mahçupyan’ın, “Taban yolsuzluğa darbe korkusu nedeniyle tahammül etti” açıklaması oluşturuyor. Yine AKP’yi destekleyen gazetecilerin, “Yolsuzluklarla ilgili tavır değişikliği” talebine dikkat çekiliyor. Anayasa Mahkemesi korkusu: AKP’nin bakanlarla ilgili Yüce Divan kararı verirken son dönemde hükümetle çatışan kararları nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin ne yapacağını hesaplayacağı belirtiliyor. Ancak AKP’nin Yüce Divan’daki yargılama sürecinin uzun süreceği, seçimden önce karar çıkmayacağı hesabıyla rahatlıkla 2 bakanını yargılatabileceğinin altı çiziliyor. BAĞIŞ’IN MAL VARLIĞI EMİNE KAPLAN ‘Oğlum Oğuz belasını buldu’ EMİNE KAPLAN ANKARA TBMM Soruşturma Komisyonu’na ifade veren eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kurucusu olduğu TÜRGEV’e yardımcı olduğunu, ancak imar değişiklikleri karşılığında arazi ve para bağışında bulunulduğu iddialarının doğru olmadığını savundu. TBMM Soruşturma Komisyonu’na yaklaşık 1.5 saat ifade veren, ancak yurtdışı gezisi olduğu için uçağa yetişeceği gerekçesiyle bazı sorulara yazılı yanıt vereceğini belirten eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, şu açıklamaları yaptı: l Bakırköy 46 projesi yasaya aykırı değil: (Bakırköy 46 projesine illegal şekilde imar izni karşılığında menfaat temin edildiği iddiası) Bahsedilen yerdeki imar planını 644 sayılı KHK’ye istinaden onayladık, burada yasaya aykırı bir durum kesinlikle yoktur. Şöyle bir durum olmuştur samimi olmak gerekirse, bu şahıs (Ali Ağaoğlu) bu imar planını İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden onaylatmak için yaklaşık 2 yıl bir mücadele etmiş, yapamayınca bize müracaat etti. Biz de inceledik, kesinti konusunda yüzde 56 civarında, tam bilemiyorum yüzde 40 kesinti yapılması gerekirken fazla kesinti yapılmıştı, biz de onu usulüne göre onayladık. l Alındım ve sitem ettim: (Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla projeleri onayladığı, asıl başbakanın istifa etmesi gerektiği sözlerinin anımsatılması üzerine) O ortam anormal bir ortamdı yani 17 Aralık’tan 25 Aralık’a kadar olan süreç normal bir süreç değildi. Orada lTÜRGEV’in kurucusuyum, ilgilendim: (Başbakan’ın talimatıyla Ağaoğlu’nun TÜRGEV’e 10 dönümlük arazi vermesi) Bakanlıkla ilgili değil bu, benim şahsımla ilgili. Ben TÜRGEV’in kurucusuyum. TÜRGEV eğitim hizmetlerine yardımcı olan bir vakıf. Orada o arsaların hiçbiri verilmedi. Ben TÜRGEV’in kuvvetlenmesini isterim. Onu bunu da müdafaa edecek değilim ama Bilal’i ben tanırım, çocukluğundan beri tanırım. Bilal bana göre dünyanın en dürüst adamıdır. Katiyen parayla pulla, bilmem neyle işi olmaz. Vakfa hizmet etmeye çalışıyor çocuk. Biz de vakfa yardımcı olmaya çalıştık. Orada bir paben ne diyorum: Yasalara uygun olarak onayladığımız.. Herhangi bir kimseyi suçlama yok. Sadece orada bir alınganlık ifadesi var o günün şartlarında. Orada ben çalışkan, dürüst olduğumu ima etmeye çalışıyorum, yoksa başka bir şey değil ki. O bir alınganlık, bir sitem ifadesidir. l Ekstrem olayları Başbakan’a arz ederdik: (Erdoğan’ın talimatıyla hangi projeleri onayladığı sorusu üzerine) 61 tapenin içerisinde 17 tane imar planından bahsediliyor. Bu 17 imar planının 6 tanesini onaylamışız, 11 tanesi onaylanmamış. Başbakan’ın bana yanlış bir şeyi “onayla, bunu yap” diye bir talimatı yok ama doğruysa “yap” diye çabuklaştırma yönünde olabilir. Ne kadarını Başbakan talimatıyla onayladığımızı hatırlamıyorum. Ekstrem olayları Başbakan’a arzederdik. (Zorlu Center’ın Beşiktaş’taki projesi ile Özyazıcı İnşaat’ın Yalı Ataköy Projesi’nin onaylanan 6 projenin içinde olup olmadığı) Onlar evet. Tapelerde bizim usulsüz bir iş yaptığımız, bir menfaat temin ettiğimiz var mı, menfaat yok. l İzaha muhtaç ödeme: Bağış, bakanlık yaptığı süre zarfında 4 kez mal bildiriminde bulundu. Bakanlık yaptığı süre zarfında toplam 3 adet taşınmaz satın aldı, 2 eşi) kaynak aktardığı, 490 bin TL gelir elde eşinin 25 Temmuz 2011 tarihinden beri Deadet taşınmaz sattı. 13 Ekim 2010 tarihinettiği, kendi adına satın alınan taşınmaz tukorname Şirketi’nin yüzde 99 payına sahip de Dikmen Vadisi/Ankara adresinde kayıttarları ile ilgili banka hesap hareketlerinde ortağı olduğu, adı geçen şirketlerin yüzde lı taşınmaz tapu harç matrahı 500 bin TL, bir bilgiye rastlanılmadığı, eşi ile ilgili hesap 1 paya sahip diğer ortağının ise Amrullah 2011 yılı Ağustos ayında Konuk Sokak/Anhareketleri istenmediğinden 500 bin TL’nin A. olduğu, eşine ait Dekorname Şirketi’nin kara adresinde kayıtlı taşınmazın yüzde 50 nasıl ödendiğinin bilinmediği, aynı tarihler döviz alım satım işlemlerine rastlanmadığı, hissesi Bağış adına, 29 Kasım 2011 tarihinarasında borç ödemeleri dahil 1 milyon TL Bağış’ın yüzde 1 paya sahip ortağı olduğu de İstinye/İstanbul adresinde kayıtlı taşınve 260 bin dolar para çıkışı olduğu, mevBNB Hazır Giyim Şirketi’nin döviz alım ve maz 500 bin TL’ye eşi adına satın alındı. 11 cut banka, hisse senedi ve fon varlığının satım işlemlerinin genel olarak düşük tutarTemmuz 2011 tarihli mal bildiriminde değe513 bin TL, 24 bin 300 dolar, altın ve mülı olduğu, ancak 16 Temmuz 2013 tarihinri 665 bin dolar olarak beyan edilen Ankara cevherat varlığının da 192 bin TL arttığı tesde 1 milyon 526 bin TL tutarında 787 bin Teras Evleri’ndeki taşınmaz 20 Mart 2013 dolar satın alma işlemi ile BNP Hazır Gipit edilmiştir. 2010 ve 2011 yılında alınan tarihinde tapu harç matrahı 415 bin TL’ye yim Şirketi’nin Dekorname Şirketi’ne havave toplam tutarı 1.5 milyon TL olan 3 adet satıldı. Konu ile ilgili olarak Bağış’ın hesale ettiği 500 bin TL’nin dikkat çekici oldutaşınmazın finansmanı ve ödeme şeklinin bına 425 bin TL havale yapıldı, bir gün sonğu, adı geçen şirketlerin diğer ortağı Am(nakit veya banka transferi) izahı önem arz ra 415 bin TL Zeynep G.A’ya nakit olarak rullah A’nın hesaplarında 1 Ocak 2013 taetmektedir. Banka hesap hareketlerinden ödendi. A’ya yapılan 415.000 TL’nin izahı rihinden sonra dikkat çekici nitelikte artışkendi adına satın alınan taşınmazlarla ilgili önem arz etmektedir. Halihazırda kendisi lar olduğu tespit edilmiştir. Alınan 787 bin para transferine rastlanılmamıştır. ve eşi adına toplam 8 adet taşınmaz budolar ile Dekorname Şirketi’nden Bağış’ın l Dikkat çeken havale: Eşi ile birlikte lunuyor. Eşi adına 2006 yılında iktisap ediortağı olduğu BNB Şirketi’ne yapılan 500 30 Ocak 2009 tarihinde kurduğu BNB Hazır len ve 11 Temmuz 2011 tarihli mal bildiribin TL’lik para transferinin mahiyetinin izahı Giyim Şirketi’nin kuruluşundan beri yüzde 5 minde değeri 230 bin TL olarak beyan ediönem arz etmektedir. Amrullah A. adlı şahpaya sahip ortağı olduğu, eşinin adı geçen len Bursa Osmangazi’deki taşınmaz 10 Hasın kim olduğu ve ilişkileri hakkındaki bilgişirketteki yüzde 95 hissesini 30 Ekim 2012 ziran 2013 tarihinde tapu harç matrahı 65 lerin izahı önem arz etmektedir. tarihinde Amrullah A. adlı şahsa devrettiği, bin TL’ye satıldı. l Eşinin annesinden kalan altınlar: 6 Nisan 2010 tarihli mal bildirimlerinde altın ve mücevherat varlıkları 55 bin TL, 11 Temmuz 2011 tarihli mal bildiriminde 75 bin TL, 18 Kasım 2013 ve 24 Ocak 2014 tarihli mal bildirimlerinde ise altın ve mücevherat varlıkları 267 lBayraktar ve eşinin hesapları: Bayraktar, bakan olarak bin TL olarak beyan edildi. Söz kogöreve başladıktan ve istifa ettikten sonra toplam 3 adet mal nusu 142 bin TL’lik artışın eşinin bildiriminde bulundu. Bakanlık yaptığı süre zarfında, kendisi ve annesinden kalan altın ve müceveşinin banka hesaplarında dikkat çekici nitelikte bir artış olmadı. heratlardan kaynaklandığı beyan Veraset yoluyla intikal edenler hariç olmak üzere toplam 2 adet edildi. Bağış’ın eşinin annesinden taşınmaz satın aldı, bir adet taşınmaz sattı. 15 Ocak 2014 tarihli kalan altının hangi tarihte edinildimal bildiriminde, 2013 yılında kendi adına 405 bin TL’ye satın alığinin izahı önem arz etmektedir. 6 nan taşınmazın şahsın şirketine borç olarak verdiği 487 bin TL’nin Nisan 2010 tarihli mal bildiriminde tahsili ile karşılandığı, 2011 yılında eşi adına 830 bin TL’ye sabanka, hisse senedi ve fon varlığıtın alınan taşınmazın da önceki iki bildirimde 2009 yılında nın toplam tutarı 202 bin dolar, 19 720 bin TL’ye satın alınan taşınmazın 13 Nisan 2011 tarihinbin TL ve 800 Avro’dur. 6 Nisan de 825 bin TL’ye satılması ile iktisap edildiği beyan edildi. 2010 tarihinden 24 Ocak 2014 Şirket 3 kat büyümüş: Bayraktar’ın kendisi, eşi ve çotarihine kadar olan süre zarcuklarının ortağı olduğu Bayraktar İnşaat ve Taahhüt Ltd. fında banka TL hesabının 513 Şirketi’nin aktif büyüklüğü, 2010 yılında 17.5 milyon TL (babin TL, banka, hisse senekan olmadan önce), 2011 yılında 27.1 milyon TL, 2012 yıdi ve fon hesabının 11 bin lında 35.4 milyon TL, 2013 yılında ise 58.2 milyon TL. Bay700 dolar, Avro hesabının raktar, konuyla ilgili olarak komisyona verdiği ifadede “İş ise 12 bin 650 Avro artyapmış, para kazanmış” açıklamasını yaptı. tığı, TL hesabındaki arlÇocukları ile aldığı taşınmaz: Bayraktar ve çotışın 415 bin TL’ye sacukları Oğuz, Hamdi, Rahmi ve Oktay Bayraktar, 30 tılan (banka havalesi Nisan 201310 Aralık 2013 tarihleri arasında İstanbul ili 425 bin TL) taşınmaz Üsküdar ilçesinde 5 adet taşınmazı (405 bin TL’ye alınsatımından kaynakmaz taşınmaz dahil) toplam 3 milyon TL’ye satın aldı. landığı beyan edildi. lŞirket binası parası nasıl ödendi?: Bayraktar l Taşınmaz Şirketi, (şirket binası olarak) 25 Ekim 2013 tarihinde 42 parasının na milyon TL’ye taşınmaz satın aldı. Rahmi Bayraktar’ın sıl ödendiği 25 Ekim 2013 tarihinde ortağı olduğu Bayraktar İnşaat belli değil: BaŞirketi’ne 11 milyon 570 bin TL, şirketin çalışanlarının kan olmadan önortak hesabına ise 4 milyon 830 bin TL havale yaptıce edindiği taşınğı, Gelir İdaresi Başkanlığı’na periyodik olarak bankamazlarla ilgili olalardan gönderilen havale ve EFT bilgilerinde taşınmarak bakan oldukzı satan kişilerden sadece bir kişiye 4 milyon 830 bin tan sonra 6 NiTL para transferi yapıldığı, söz konusu transfer dışınsan 2010 ile 28 da bir transfere rastlanmadığı tespit edildi. Bayraktar, Kasım 2013 tarihkomisyona verdiği ifadede söz konusu şirket binası leri arasında 260 için “Orada belli işte. 16 milyon borç almış, bankabin dolar ve 15 bin Erdoğan Egemen dan da 10 milyon kredi almış, öbürü de kasasınTL borç ödediği, taBayraktar daydı” dedi. Milletvekilleri, bu konuda Bayraktar’dan Bağış şınmaz alımı için 1.5 yazılı olarak daha ayrıntılı bilgi istedi. milyon TL (500 bin TL ANKARA Eski bakanlar Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış’ın mal varlığıyla ilgili olarak TBMM Soruşturma Komisyonu’nun yaptığı analizde, Bayraktar’ın şirketinin aktif büyüklüğünün 3 yılda 17.5 milyon liradan 58.2 milyon liraya yükseldiği, Bağış’ın eşinin şirketi ve ortağının hesaplarında dikkat çekici hareketlilik olduğu, Bağış’ın eşinin annesinden kalan altınların hangi tarihte edinildiğinin izahının önemli olduğu belirtildi. TBMM Soruşturma Komisyonu, eski bakanlar Bayraktar ve Bağış’ın komisyona gönderilen mal varlıklarıyla ilgili ön rapor hazırladı. Komisyon, dikkat çekici para hareketleri ve izahı önemli olan konularda ek açıklama istedi. BAYRAKTAR’IN MAL VARLIĞI BİLAL’İ ÖVDÜ ra, bir rüşvet, suistimal, bir nüfuz ticareti böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. O arsaların hiçbirisini de alamadı. O vakıfla şu anda bir ilgim kalmadı ama gene bana deseler yardımcı olmaya çalışırım. Ama yasaya aykırı en ufak bir şey yok. lTÜRGEV’e ver, sevap kazan: (Tapelerde “Biri şeye verin, biri de (1 milyon dolar) TÜRGEV’e versinler” dediğinin anımsatılması üzerine) Versinler ne olur ya? Senin de yerin varsa sen de TÜRGEV’e ver ya, sevap kazanırsın. Ama öyle bir şey demedim, öyle birşey yok. Parasıyla alacak veyahut da birisi hibe edecekse etsin. ben, yalan söylüyor. Ben onu 2004 yılında tanıdım. Bir ispat etsin, hiç tanımam. Oğlum Abdullah’a da en az 20 sefer dedim: “Bu adamla görüşme, görüşme, görüşme”, şahittir herkes, görüşme bu adamla. Benim oğlumla tek görüşmem var tapelerde. Bir tek şey günü bana diyor ki: Baba polisler evi bastı. Başka bir görüşmem var mı? Çünkü kızıyorum ona, görüşme diyorum görüşüyor onunla, buldu belasını işte, çok da iyi oldu. l Ağaoğlu muradına hep eriyor: (Ağaoğlu’nun Oğuz Bayraktar’dan işlerin hızlanması için ricada bulunduğu ifadesinin sorulması üzerine) Bulunabilir, o doğrudur. (Size bu ricayı iletti mi sorusu üzerine) Hayır, benimle konuşamaz. (Ama işler çabuklaşmış, Başbakan’a gidilmiş denmesi üzerine) Başbakan’a gittiyse bu adam gidemez mi işadamı? Türkiye’nin en meşhur işadamı. (Muradına ermiş denmesi üzerine) Muradına hep eriyor da. Yani bizimle alakası yok, onun muradına erdiklerinden yani biz o işlerden anlamayız. (Ağaoğlu’nun tapelerde geçen l Başbakan ‘Ağaoğlu’nu kovala gitsin’ dedi: (Ali Ağaoğlu’nun projesi için tapelere göre Erdoğan’a yarım saat yalvardığı iddiası) Bu plan orada belli, büyükşehirde iki sene yaptık yapıyoruz diye adamı oyalamışlar. Ondan sonra bana geldi fakat Ali Ağaoğlu beğenilmiyor bizim tarafımızdan, yani yapısı, hareketleri beğenilmiyor. Başbakan onun için “Bu adamı kovala gitsin” dedi. Evet yalvardım. Adamın kendisi hakikaten ne menem adam ama burada mağdur edildi adam. Daha ileri laflar da söylenebilir. (Başkanın daha ilerisini boşver demesi üzerine) Başkan konuşma diyor ama biz de dertliyiz. Yani adam benim nezdimde makbul bir adam değil, bela bir adam olduğunu söylüyorum. Ama adam haklı, dosyayı inceledik, haklı. Mağduriyetini gidermek bizim görevimiz değil mi devlet olarak, yatırımcının önünü açmak? Onu yaptık. l Oğluma 20 kere görüşme dedim: (Ağaoğlu’nun komisyona verdiği ifadede kendisini 1970 yılından beri tanıdığı ifadesinin sorulması üzerine) Hiç tanımam onu “bakana talimat verdi büyük patron” ifadesinin anımsatılması üzerine) Benimle ilgisi yok onun. Bana Başbakan hiçbir konuda bu işi kesin yapacaksın dediğini ben hatırlamıyorum. Biz iğnenin ucu kadar yasaların dışına çıkmadık. l‘Kafana göre yap’ derken başımdan savıyorum: (Ağaoğlu’nun İstanbul’un silüetini bozan binasıyla ilgili “bildiğin gibi yap” ifadesinin sorulması üzerine) Başımdan savıyorum, yani defol git diyorum ona. Ben Kadir Bey’le (Kadir Topbaş) konuştum. “Buranın yüksekliği 63 metre, büyükşehire 70 metre getirdi” dedi. Çünkü siluet için büyükşehirden geçmek zorunda. “Bunu 63 metreye düşürsün” dedi. Ben de Ağaoğlu’na dedim ki: Sen burayı 63 metreye düşür. O da bana “Onlar yanlış söylüyor, yan bitişiğimiz bina var, 70 metre” dedi. O zaman bildiğin gibi yap diyorum, yani adam laf dinlemiyor. Burada adamın kendisinin yapma yetkisi yok, belediye verecek ruhsatını, yapamaz ki. Ben de orada adamın yüzüne karşı ağır laf diyemem ki, hakaret mi edeyim? Mecberun dedim bildiğin gibi yap, kafana nasıl uyuyorsa öyle yap dedim, defol git manasında. (Büyükşehir niye yapmamış sorusu üzerine) Onu Aziz Babuşçu’ya sorun. l Suçluysam Yüce Divan’a gitmeliyim: Burada kumpas var, darbe girişimi var. Öyle veya böyle benim suçum varsa tabii ki benim suçumun ortaya çıkması lazım. Eğer hakikaten suçluysam Yüce Divan’a da gitmem lazım, ama buradaki tapeler de incelendiği zaman işin gerçek durumu ortaya çıkıyor. ‘Başkanlık koşullarını yitirdi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, 4 eski bakan hakkında kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu haberlerine “yayın yasağı” kararı aldıran Hakkı Köylü’nün komisyon başkanlığı ve üyeliğine son verilmesi talebiyle TBMM Başkanlığı’na başvurdu. CHP grup başkanvekilleri Akif Hamzaçebi, Engin Altay ve Levent Gök imzasıyla yapılan başvuruda, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in daha önce, CHP’nin bildirdiği üye adaylarını “ihsası reyde bulundukları gerekçesiyle” veto ettiğini anımsattı. Dilekçede, Hakkı Köylü’nün soruşturmayla ilgili önceden görüş açıklayarak TBMM İçtüzüğü’yle düzenlenen, komisyon üyesi seçilme yeterliliğini kaybettiği görüşü belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle