Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 KASIM 2014 CUMARTESİ 12 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr İstifa etti, üstüne para cezası ödedi Cumhurbaşkanı’nın sözleri Batı medyasında baş alay konusu. Bundan sonraki açıklaması için anket yapılıyor ‘Erdoğan’ın kehanetleri’ Dış Haberler Servisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 650 milyon dolarlık Ak Saray’ının üzerine “Amerika’yı Müslümanların keşfettiği”, “kadınerkek eşitliğinin fıtrata ters olduğu” gibi söylemlerle tuz biber ekerken Batı medyasının 1 numaralı alay konusu haline geldi. Almanya’nın en saygın ve ciddi gazetelerinden Die Zeit, “Erdoğan’ın dünyayı herkesin gördüğünden daha başka gördüğünü” yazıp “Erdoğan’ın Kehanetleri” başlıklı bir kampanya başlattı. Okurların gazete sitesi üzerinden katılabildiği kampanyada, Erdoğan’ın fotoğrafının altındaki bölüme, bundan sonra bulunacağı kehanet yazılıyor. Diken internet sitesinin haberine göre, kampanyanın tanıtım yazısı şöyle: “Türkiye Cumhurbaşkanı dünyayı başkalarından daha farklı açıklıyor. Kadın ile erkeğin eşitliği doğaya aykırı. Amerika’yı Kolomb’dan önce Müslümanlar keşfetti. Sizce Erdoğan daha neler biliyor? Erdoğan’ın bundan sonra bulunacağı kehaneti yazın ve sosyal medya üzerinden #erdoganorakel hashtag’iyle paylaşın.” Gazete okurlardan gelen 1000’den fazla öneri içinde en ilginç bulduklarını bir galeride topladı. Chück Norris hat türkische Vorfahren!: Türkçe’de çok ü ve ö kullanılmasından yola çıkan kullanıcı, dövüş sanatları aktörü Chuck Norris’in ismini Türkleştirip Erdoğan’ın “Chück Norris’in ataları Türk’tü” diyeceğini öngörüyor. Nül Armstrüng war ein Türke: Ay’a ayak basan ilk insan olan Neil Armstrong’un adı da Türkleştirilerek, Erdoğan tarafından Türk olduğunun açıklanacağı tahmin ediliyor Spock ist Türke, Kürk auch: Sırada meşhur dizi Uzay Yolu’nun kahramanları Mr. Spock ile Kaptan Kirk var: Spock Türk’tü, Körk de öyle. Ich mache mir die Welt, wie sie mir gefällt: Dünyayı hoşuma gittiği gibi yapıyorum. Nach mir die Sintflut: Benden sonrası tufan. Rente ist sicher: Emeklilik maaşını garantiye aldım. Nur wer Amerika entdeckt hat, kann hier mitreden: Sadece Amerika’yı keşfedenler konuşsun. Ich, ich, ich, ich, ich, ich, ich: Ben, ben, te yurtiçinde pek çok muhafazakârın nabzını yakaladığını ve seçim kazandırdığını” belirtti. Amerika ve kadınlarla ilgili açıklamalarının Erdoğan’ın ihtilaf alanındaki “uzun kariyerinin” manşetlere çıkan son iki örneği olduğunu söyleyen AFP, Erdoğan’ın yorumlarına gelen itirazlar üzerine geri adım atmak yerine kavga çıkardığını, kesin haklılığında direttiğini ve Batı medyasını sözlerini çarpıtmakla suçladığını aktardı. ben, ben, ben, ben, ben... 2X3 macht 4: 2 kere 3, 4 eder.” Liberté, Egalité, Beyonce: 1789 Fransız Devrimi’nin simgelerinden olan “Liberté, égalité, fraternité” (Özgürlük, eşitlik, kardeşlik) sözüne atıfla Özgürlük, Eşitlik, Beyonce. Fransız haber ajansı AFP de, “Erdoğan: Türkiye’nin ihtilaf kralı” başlıklı haberinde, “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın bir dizi tuhaf açıklamayla tüm dünyayı hayrete düşürdüğünü, bu yorumların yurtdışındakileri şaşkına çevirmekle birlik ürkiye’yi tıka basa yiyen cumhurbaşkanı’ ABD’nin etkili haberanaliz sitelerinden Politico’da Dış İlişkiler Konseyi’nin uzun yıllar Türkiye’de kalmış Ortadoğu uzmanı Steven A. Cook, “Türkiye’yi tıka basa mideye indiren cumhurbaşkanı” başlıklı bir yazı yayımladı. Şükran Günü’nde yenen hindiye atıfla söz oyunu yapan Cook, şu vurguyu yaptı: “Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı topu topu 90 gün içinde Türkiye’yi yalayıp yuttu. Kendisi cumhurbaşkanı ama aynı zamanda fiilen başbakan. O kadar da değil. Dışişleri bakanı ve başyargıç; savcı ve belediye başkanı; rektör ve babalık. Erdoğan’ın Türkiye’yi nasıl da tıka basa ‘T ‘İhtilaf kralı’ mideye indirdiğini en iyi anlatan şey ise 350650 milyon dolarlık maliyeti, 1000 odası ve yaklaşık 300 bin metrekareye varan arazisiyle ‘Ak Saray’.” Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmeden de Türkiye siyasetinde ağırlığını fazlasıyla hissettirdiğini, hatta ciddiye alınacak yegâne şahsiyet olduğunu aktararak, bu konuma ulaşmasındaki etkenleri “Üstün siyasi yetenekleri, kopuk ve pısırık bir muhalefetin beceriksizliği, siyasi baskı ve korku” diye sıralayan Cook, “Erdoğan’ın AKP’si Müslüman âlemindeki İslamcılık sonrası siyasi partilerin en ilgi çekicilerinden biriyken Türkiye’nin çıkarlarını tek bir adamın ihtirasına teslim eden bir dalkavuk yuvasına döndü. Parti bu süreçte, Erdoğan’ın otoriter ve hatta gerici yöneliminin aracı rolüne giderek daha sıkı sarıldı” dedi. Erdoğan’ın başarılarının hafife alınamayacağını, bu nedenle geçmişte ABD ve AB tarafından takdir edilip ödüllendirildiğini belirten Cook, “Ancak” deyip yazısını şöyle bitirdi: “Erdoğan bu özgürlükçü hamlelerin çoğunu geriye sardı; emrindeki devleti muhalefeti ezmek, muhaliflerini sindirmek ve hepsinden öte, servetini ve gücünü artırmak için kullandı.” 6 bin dolarlık saat Polonyalı bakanı yaktı Dış Haberler Servisi Avrupa’da yolsuzluktan yargı önüne çıkarılan ve ceza kesilen politikacılara bir yenisi eklendi. Eski Polonya Ulaştırma Bakanı Slawomir Nowak, görevdeyken edindiği 6600 dolarlık saati bildirmediği için para cezasına çarptırıldı. Polonya’da bakan ve milletvekillerinin mal beyanında bulunarak 3 bin doların üzerindeki kişisel eşyalarını bildirmeleri gerekiyor. Mahkeme Nowak’ı, İsviçre yapımı Ulysse Nardin marka lüks saatini bildirmediği için 6 bin dolar cezaya çarptırdı. 201113 arası 5 kez yanlış mal bildiriminde bulunduğu ortaya çıkınca geçen yıl bakanlıktan istifa etmek zorunda kalan Nowak, duruşmaya katılmasa da, Twitter’da kararı eleştirdi. Asla kimseyi bilerek yanıltmadığını, temyize başvurup adını temize çıkarmak için mücadele edeceğini söyleyen eski bakan, neoliberal eğilimli Vatandaş Platformu partisinden ayrılmasının ardından, milletvekilliğini de bırakacağını duyurdu. Nowak, 1 Aralık’tan itibaren AB Konseyi Başkanlığını üstlenecek eski başbakan Donald Tusk’un müttefiki. Yolsuzluk suçlamasından İspanya Sağlık Bakanı Ana Mato istifa ederken, eski Portekiz Başbakanı Jose Socrates tutuklu yargılanıyor, Romanya Devlet Başkanı’nın kardeşi Mircea Basescu da ev hapsine alındı. Vekilliği de bırakıyor Amerikan haber sitesi Daily Beast “Allah, anne ve baklava: Türkiye Cumhurbaşkanı anne ve çocukları siyasi maşa olarak kullanıyor” başlıklı makale yayımladı. Esenler Belediyesi’nin Mısır’da öldürülerek Müslüman Kardeşler’in simgesi haline gelen Esma Biltaci’nin adını verdiği Anne Çocuk Kampusu’nun açılışı üzerinden, şu yorumları yaptı: “AKP’nin siyasetİslam karışımını ortaya koyuyor. Kampus bazı açılardan, Türkiye’de birbiriyle mücadele eden toplumsal güçlerin sıfır noktası. Açılışından önce, kadınlar, kendilerini toplum içinde kahkaha attıkları için azarlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a karşı yürüyordu. Bu kampusa verilen isimse, Türkiye’nin tarihsel laikliğine ve uzun süredir AB üyeliği talebine rağmen, AKP’nin Sünni İslami devlet kimliğini yansıtıyor. Erdoğan’ın 2023’te ilk 10 ekonomi içine girme hedefi kadınların en az 3 çocuk yapması talebiyle mümkün değil. Dünyanın en büyük ekonomilerinde, kadınların neredeyse yarısı çalışıyor. Türkiye’deyse yüzde 29’u çalışıyor ki bu, Avrupa’daki en düşük oran, ABD’dekinin de yarısı. Türkiye de kadına karşı şiddet yükselişte. AİHM’nin zorunlu din dersleriyle ilgili kararı uygulanmıyor. Siyasi İslam AB ile ilişkilere zarar verdi. Erdoğan, Hz. Muhammet ’ten alıntı Erdoğan’ın kadınların fiziksel güç isteyen iş yapıp “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyor. Türkiye’de bazı anneler yapamayacağı iddiasına karşı Twitter’da kaz kendi cennetlerini Esenler’deki Esma Biltaci Kampusu’nda buluyor, bazıları ma kürek çalışan kadın kampanyası başladı. da cennettin ayaklarının altından çekildiğini düşünüyor.” ‘Kadın ve çocukları kullanıyor’ İran metrosunda dans Tahran metrosunda herkesin ortasında başı açık şekilde dans eden bır genç kadının videosu, sosyal medyda büyük ilgi gördü. İranlı kadınların başlarının açık, kendilerinin de mutlu olduğu fotoğraflarını yayımladıkları Facebook’taki Benim Kaçamak Özgürlüğüm sayfasına konulan video kısa sürede 1 milyondan fazla tıklandı. Sadece kadınların yolculuk ettiği vagonda çılgınca dans ederken başörtüsü zaman zaman düşen kız, aldırış etmeden Little Mix grubunun Salute şarkısına ayak uyduruyor. İran’da toplum içinde dans etmek de yasak. Nijerya’da camiye saldırı: En az 120 ölü Petrol zenginliğine rağmen yolsuzluk ve yoksulluk içindeki Nijerya, Boko Haram örgütünün hızlandırdığı şiddet döngüsünden çıkamıyor. Dün kuzeydeki Kano kentinde en büyük camilerden birine cuma namazı sırasında hem bombalı hem silahlı saldırı düzenlendi. Cuma namazını genelde Kano Emiri Muhammed Sanusi’nin kıldırdığı Merkez Camii’nde kurtarma ekipleri en az 120 ölü ve 270 yaralıdan söz etti. Sanusi geçen haftaki hutbesinde halka Boko Haram’a karşı silahlı mücadele çağrısı yaparken, ordunun sivilleri koruma ve isyanı sona erdirme kabiliyetine dair şüphelerini dile getirmişti. Nijerya’nın en güçlü Müslüman liderlerinden Sanusi, saldırı sırasında Suudi Arabistan’daydı. Yüzlerce kız öğrenciyi kaçırıp seks kölesi yapmasıyla dünyada manşet olan Boko Haram’ın saldırıları sadece bu yıl 2 bin can aldı. Cihatçılar Suriye’yi abur cubur cennetine çevirdi Dış Haberler Servisi IŞİD safındaki “yabancı savaşçılar” geldikleri Batı ya da Körfez ülkelerindeki yemeiçme alışkanlıklarını, lüks teknoloji merakını Suriye’ye taşıdı. Bu talepleri bölgedeki ticari yapıyı değiştirdi. Financial Times’a göre, Suriye’deki binlerce “yabancı cihatçı” Pringles gibi pahalı markaların cipslerini atıştırıp yanında alkolsüz bira ya da enerji içeceği içiyor. Çikolatalı enerji verici gofretlerle de cila çekiyor. IŞİD’in kalesi Rakka başta olmak üzere birçok bölgede alkol satan dükkânlar ya da kafeler Batı yaşam biçimine karşı olduklarını ileri süren cihatçılar tarafından zorla kapatıldı. “Değiştirilen” yaşam biçimiyle birlikte ticareti de cihatçıların talepleri şekillendiriyor. Militanların Batılı atıştırmalık ürünlerden vazgeçememesini bir esnaf, “Biz bu yediklerini bilmezdik ya da pahalı olduğu için alamazdık... Ama şimdi bir IŞİD’ci gelip istediğinde soru sormuyorum, tedarikçime gidiyorum, sipariş veriyorum... Pringles ve Snickers, IŞİD’ciler bunları kutuyla alıyor” diye aktarıyor. Suriye’nin kırsalında enerji içeceği nedir bilmeyenler, yabancı savaşçılarla birlikte bunlarla tanıştı. Bölgede bir kutu Red Bull 1.5, bir paket Pringles 5.5 dolara satılıyor. Yerel halka göre, IŞİD militanlarının aylık maaşı en az 215 dolar. Militanlar “savaş ganimetlerini” paylaşırken yemek için günde 3 dolar harçlık ve sık sık ikramiye de alıyor. Halk ise ortalama günde 3 dolara geçinmek çabasında. Batı markalı çikolata ve içecekler Türkiye sınırından kaçak sokuluyor. Yerel tüccarlar kimi atıştırmalık ürünlerin yanı sıra alkolsüz biraları rejim kontrolündeki bölgelerden alıyor, askeri kontrol noktalarından geçişi için rüşvet çerçevesinde üzerine yüzde 10 ekliyor. Der ez Zor’dan bir esnaf “Din adına bizi yönetenler güzel hayat sürüyor, kalan herkes acı çekiyor... Bazen müşterilerim, ‘inşallah abur cubur yiyecekler ve zehirlenecekler’ diyor” diye yakındı. Avusturya’da Suriye’ye göndermek üzere cihatçı toplayanlara yönelik operasyonda ev, mescit ve camiler basıldı, 13 kişi gözaltına alındı. Aralarında Bosnalı bir imam da var. Ülke tarihinin en büyüklerinden biri olan operasyona Viyana, Graz ve Linz’de 900 polis katıldı. İçişleri Bakanı Johanna MiklLeitner “Operasyon Avusturya’daki cihatçılara açık mesajımızdır: Burada güvende değilsiniz” dedi. Viyana, cihatçıları bastı Nepal mezbahaya döndü Nepal’in Hindistan sınırı yakınındaki Bariyapur köyüne akın eden 2.5 milyondan fazla Hindu’nun güç tanrıçası Gadhimai şerefine düzenlenen festivalde dün 250300 bin hayvanı kurban etmeye başlaması hayvan hakları savunucularında infial yarattı. Tek bir yerde en çok hayvanın öldürülmesiyle rekor kıran festivalde öküz, manda, keçi, tavuk ve güvercinler kurban ediliyor. Hayvan inlemesi ve kan kokusuyla mezbahaya dönen köye varan Hindular ailelerinin güvenliği için bir hayvan da kendilerinin keseceğini söylüyor. birimlerinin ulusal çatıda Dış Haberler Servisi Katliamlar birleştirileceğini söyledi. ve toplu mezarlar ülkesine dönen Buna göre 32 eyaletteki Meksika’da polis tarafından yaklaşık 1800 yerel kaçırılıp uyuşturucu çetesine güvenlik birimi federal teslim edildikleri ve çete denetim çerçevesinde tek tarafından katledildikleri sanılan kurum altında toplanacak. 43 öğrencinin akıbetine yönelik Reform paketinin, tepkiler büyürken, Devlet Başkanı Kongre’ye, uyuşturucu Enrique Pena Nieto polis reformu Nieto kartellerinin sızdığı yerel açıkladı. Öğrencilerin kaçırılmasının yönetimleri görevden alma yetkisi sorumluluğunu üstlenen belediye başkanı ile eşini tutuklatan ama gençlerin de verdiği ileri sürülüyor. akıbetini tam netliğe kavuşturamayan lüler için ‘işte çöpleriniz’ Nieto’nun istifası isteniyor. Ancak Nieto’nun yerel polis alka göre artık yetti birimlerini dağıtmaya yönelik bu adımlarının yeni olmadığı, geçmişte Guerrero eyaletinde yönetime de denendiği yorumları da yapılıyor. yönelik protestolara katılan öğrencilerin Nieto’nun açıklama yaptığı gün, kaçırılmasının ardından protestolar 43 öğrencinin kaçırıldığı Guerrero başkent dahil pek çok bölgeye yayıldı. eyaletinde yanmış, başları kesik, Başı eşinin gizlice yaptırdığı “Beyaz kurşun izlerinin olduğu 11 erkek Saray” yüzünden de belada olan cesedi daha bulundu. Kurbanların 20’li Nieto, önceki gün yaptığı açıklamada, yaşlarda olduğu sanılıyor. Cesetlerin Meksika’nın değişime ihtiyacının yanı başında suç çetesi “Los Ardillos” olduğunu, halkın “artık yeter” dediğini üyelerinin bıraktığı “İşte çöpleriniz” belirtti. Devlet başkanı, güvenlik yazılı bir not bulundu. alanında eyaletlerdeki tüm yerel polis Meksika polise el atıyor Ö Dış Haberler Servisi ABD’nin Ferguson bölgesinde silahsız siyah genç Michael Brown’ı öldüren beyaz polisin yargılanmasına gerek olmadığına hükmedilmesiyle bitmeyen ırkçı adaletsizliğe öfke patlarken, BM de sesini yükseltti. BM’nin İşkenceyle Mücadele Komisyonu, ABD’nin polis şiddetini ve birbiri ardına silahsız siyah gençlerin öldürülmesini tam soruşturmasını istedi. ABD’nin işkenceyle mücadele sözleşmelerine uymasını da talep etti. İnsan hakları ihlalleri gerekçesiyle BM tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesi gündemdeki Kuzey Kore, Ferguson’u fırsat bilip ABD’ye yüklendi. Kim Jongun liderliğindeki rejimindışişleri sözcüsü, ABD’yi “insan hakları tundrası” diye niteledi. Sözcü, Brown’ı öldüren beyaz polisin aklanması için “Bu, aşırı ırkçı eylemlerin açıkça gerçekleştirildiği, insan hakları tundrası ABD’nin gerçek resmini gösteren açık bir kanıt” dedi. BM: ABD siyah gençlerin öldürülmesini soruştursun Cipsgazoz halkın cebine pahalı H