Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 KASIM 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Bir Şeyler Yap CHP! Dünkü Sözcü’de yayımlanan haberde belirtildiğine göre, son iki seçim sonuçlarını doğru bilen SONAR’ın anketinde, AKP’nin oyları, ilk kez yüzde 40’ın altına düşüp yüzde 37.17’ye kadar gerilemiş. Çarşamba günkü Cumhuriyet’te yayımlanan arkadaşımız Erdem Gül’ün haberine göre de AKP’nin yaptırttığı anketlerde partinin oylarında yüzde 10 dolayında bir düşüş olduğu, gerileme sonucunda, Erdoğan’ın partisinin yüzde 40’a kadar indiği belirtiliyordu. Görülüyor ki, AKP’nin tırmanışı durmuş, AKP ve Tayyip Bey için “sonun başlangıcı”nın zilleri çalmaya başlamıştır. Ancak şimdiye dek Tayyip Bey’i iktidarda tutan, Çankaya’ya tırmanmasına yol açan, bir olgu ya da algı hâlâ geçerliliğini korumaktadır. Uzun süredir genel kanı Tayyip Bey’in alternatifsiz olduğuydu. Nitekim ülkemiz ve AKP ile Tayyip Erdoğan hakkında bir de kitabı olan Türkiye uzmanı, Fransız gazeteci Marc Semo, bu sütunda 15 Kasım’da çıkan söyleşisinde şunları söylüyordu: Evet Erdoğan otoriter, birçok da kusuru var ama başka kimse de yok ortada. HHH Fransız gazeteci dostumun bu görüşü içeride ve dışarıda birçok çevrenin paylaştığı yaygın bir kanaat. SONAR’ın anketi bu görüşün seçmen katında da geçerli olduğunu gösteriyor. Nitekim AKP’nin yüzde 37’ye kadar indiği söz konusu ankette, CHP de yüzde 27’nin üstüne çıkmamakta direnmektedir. MHP ise, CHP’yi de 10 puan geriden izlemektedir. Genel seçimlere az kala durum şu: İktidar hızla oy kaybediyor. Ama muhalefette yerine geçecek bir seçenek yok. Tabii, MHP’yi hiçbir zaman AKP’nin karşısında gerçek bir seçenek olarak görmeyenlerin ki, onlardan biriyim gözlerini CHP’ye dikmeleri doğal. CHP uzun süredir bir iktidar alternatifi olamıyor. Onun dışında, bu işleve aday başka bir kuruluş da görülemiyor. Ama siyaset boşluktan nefret ettiğine göre, oldukça uzun sürmüş olan bu boşluk da önünde sonunda dolacaktır. 2015 seçimleri CHP için son şanstır. Ya bu seçimde iktidar için yakın gelecekte alternatif olabilecek bir konuma girebileceğini gösterecek ya da Türkiye ondan umudunu kesip, yeni seçenekler oluşturmaya bakacaktır. HHH CHP’nin bu akıbeti önlemek için, başta genel başkan olmak üzere yönetimdeki isimleri değiştirmesini önermenin bir anlamı yok. CHP’nin bundan önceki genel başkanı da, şimdiki de yetenekli, yetkin kişiler. Aynı şeyi parti üst kademesindekiler için de söylemek mümkün Bu yetkinliğin, bir türlü ülke yazgısına ağırlığını koyabilecek etkinliğe dönüşememesinin nedeni, CHP’nin örgütlenme modelinin bozukluğundandır. Tabandan katılımcı, demokratik, etkin, yarışmacı bir örgütlenme modelini CHP bir türlü oluşturamamaktadır. Bunun en güzel örneği, en büyük seçim bölgesi İstanbul İl Örgütü’nün durumudur. Genel başkan buraya İstanbul ile ilgisi olmayan Murat Karayalçın’ı getirmeye kararlı. Murat Karayalçın, deneyimi, geçmişi, kişiliğiyle herkesten olumlu puan alacak biri. Ancak bu durum şu soruyu ortadan kaldıramıyor: CHP’nin İstanbul İl Örgütü kendi içinden kendini yönetecek birini çıkaramayacak kadar mı etkisiz de dışarıdan birine ihtiyaç duyuyor? CHP gerçekten doğru örgütlenme modeline sahip olsaydı bu durumla karşılaşmazdı. CHP iktidar olmak istiyorsa eğer, örgütlenme alanında bir şeyler yapmalı. Ama o, hem iktidar olmak istiyor hem de bir şey yapmıyor. Bu durum şu öyküyü anımsatıyor: Salomon yıllar yılı yüce Tanrı’ya yakarırmış: Allahım bana piyangodan büyük ikramiye çıkarmadan canımı alma! Ama ikramiye bir türlü çıkmazmış. Günün birinde Azrail çıkmış huzura, yakarmış: Yüce Tanrım, Salomon’un vadesi doldu, büyük ikramiye çıkar da canını alayım. Yüce Tanrı yanıtlamış: Çıkaracağım çıkarmasına da, bilet almasını bekliyorum. Tunceli’yi karıştıran ziyaret SELDA GÜNEYSU TUNCELİ – MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendisine meydan okuması üzerine gittiği Tunceli’de protestolarla karşılandı. Başbakan Davutoğlu’nu “İsyankârlardan özür dilemenin erdem olduğunu zırvalayan Davutoğlu gerçekten de erdemli davranıp istifa ederek, kalan haysiyet ve itibarını kurtarabilecek midir?” diyerek istifaya çağıran Bahçeli, protestolar nedeniyle, programının “cemevi” ve esnaf ziyareti bölümlerini iptal etmek zorunda kaldı. Bahçeli, Davutoğlu’nun “Bahçeli’ye meydan okuyorum, cesaretin varsa, burada (Ankara’da) söylediklerini Tunceli’de söyle” sözlerinin ardından dün sabah Elazığ’dan karayoluyla Tunceli’ye gitti. Elazığ’dan yaklaşık 300 araçlık konvoyla yola çıkan Bahçeli, yoldaki katılımlar nedeniyle 500 araçlık konvoyla kente girdi. Yol boyunca ve Tunceli ziyareti sırasında Bahçeli’yi 27 ilden getirilen 2 bin 500 polis korudu. Bahçeli’yi protesto etmek için Tunceli Valiliği’ne yürümek isteyen gruba polis cop ve biber gazıyla müdahale ederken, DBP’nin çağrısı üzerine esnaf kepenk kapattı, taksi ve minibüsler ise çalışmadı. Tunceli girişinde tüm araçlar durdurulup aranırken, Bahçeli’nin yol güzergâhında asker ve polisler zırhlı araçlarla devriye görevi yaptı. Dalgıç polisler ise Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gelişinde olduğu gibi kentin girişindeki köprü altında Munzur Çayı’nda ve çevresinde dedektörle patlayıcı araması yaptı. Bahçeli’nin kente yaptığı çıkarma olaylı bitti. Protestolar nedeniyle cemevi ve esnaf ziyareti iptal oldu NOTLAR / ERK ACARER BAHÇELİ DE POLİS DE ORANTISIZDI Yol boyunca ve ziyaret sırasında Bahçeli’yi 27 ilden getirilen 2500 polis korudu. Çıkan olaylar nedeniyle kent savaş alanına döndü. (AA) Günlerdir, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli arasında devam eden “Dersim polemiği” beklendiği gibi sonuçlandı. Bahçeli’nin, önce halkın değerlerine saldırıp ardından da “Tunceli’yi ziyaret edeceğim” diye ısrar etmesi sonucunda, şehir savaş alanına döndü. Tunceli’de, henüz MHP lideri Elazığ’dan yola çıkmadan önce protesto gösterileri başlarken, polis de yine alışık olduğumuz şekilde orantısız güç kullandı. Şehir merkezine giremeyen Bahçeli, programında olan Cemevi ziyaretini de iptal ettiğini duyurdu. Oysa şehir halkı zaten o gelmeden saatler önce Cemevi’ni kapatmıştı. Bahçeli “Tuncelililerin olmadığı binada şehre seslenirken”, başka yerlerden merkeze taşınan ülkücüler de yanında yer aldı. Onların aralarından bazılarının Bahçeli’ye tepki gösteren Tunceli Barosu avukatlarına saldırmaları dikkat çekti. MHP liderinin valilikte olduğu sırada ise, buraya yakın bir noktada Munzur Baraj Gölü’nün paralelindeki Atatürk Caddesi’nde yoğun protesto gösterileri vardı. Polis, valilik binasına doğru yürümek isteyen halka gaz, basınçlı su ve plastik mermiyle müdahale etti. Bazı göstericiler ise polise taşla karşılık verdi. Çıkan olaylarda çok sayıda gösterici hafif şekilde yaralandı. Polisin mahalle aralarında nedensiz yere, binaları hedef alarak gaz atması büyük tepki topladı. Evlerinde oturduğu halde gazdan etkilenenler oldu. Bu nedenle bazı çocuklar ve yaşlılar ambulanslarla hastaneye taşındı. Olayların Bahçeli’nin şehirden ayrılmasının hemen ardından yatışmaya başlaması, halkın değil siyaset ve siyasetçinin kaos yarattığının da bir göstergesi gibiydi. Bahçeli şehre ulaşmadan önce görüştüğümüz Tuncelililer, MHP liderinin tavrının açık bir provokasyon olduğu konusunda birleştiler. Şehrin eski sakinleri, Tunceli Üniversitesi’nde eğitimlerine devam eden öğrenciler ve çarşının nabzını tutan esnaf, Bahçeli’nin gelişini farklı sözlerle ancak aynı perspektifte değerlendirdiler. Üç kuşaktır Tunceli’de yaşayan Hıdır Ç. MHP liderinin gelişiyle ilgili şöyle konuştu: “Sanki buradan oy mu alacak? Geliş amacı belli. Halkı kışkırtmak istiyor. Biz, artık tepemizde helikopter sesi duymayınca rahatsız oluyoruz.” Tunceli Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren Bedirhan Özkan da, “Zaten malum kişi tarafından kutuplaştırılan toplumu, birbirine düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar” derken, Bahçeli’nin tavrının bir nevi iç savaş çağrısı olduğunu dile getirdi. Özkan, şunları aktardı: “Türkiye’deki sorunların barışçıl yollardan çözülme şansı, siyasetçiler sayesinde giderek azalıyor. Tunceli’ye Elazığ, Erzincan ve Bingöl’den otobüslerle ülkücüler taşındı. Bu tür kışkırtmalar nedeniyle acılar yaşanacak. Siyasetçilerin sorumsuzluğunun bedelini yine halk ödüyor. Tunceli’nin diken üstünde olmasının baş mimarı Başbakan Davutoğlu’dur. AKP, her olayda kendine yakışanı yapıyor. MHP liderine ise, ülkücüleri sokağa çıkarmadığı için biraz olsun saygımız vardı. Bunu yitirdi. Provokasyonun bir tanımı varsa bu Bahçeli’nin yaptığıdır.” Hz. Ali’yle seslendi Bahçeli, kardeşlik hissiyatını, bin yıllık kardeşliği perçinlemek için Tunceli’ye geldiğini belirtti. Çözüm sürecine tepki gösteren Bahçeli, “Eğer yanlışa suskun kalırsak, 16. yy’da Türkçe yazan Türkçe söyleyen, rahmetle andığımız Pir Sultan Abdal’a yarın mahşerde ne diyeceğiz? Hz. Ali bizimdir, insanlığa istikamet vermiş 12 imam her şeyimizdir” dedi. patmak zorunda kaldığını ifade etti. Bahçeli, valilik çıkışında açıklama yaparken, bir yurttaşın, “Dersim uyuma, onuruna sahip çık” diye bağırması kısa süreli gerginlik yarattı. Bu sözler üzerine MHP’liler de “Devletin başına Devlet geçecek” diye slogan atmaya başladı. Ancak Bahçeli, MHP’lileri “Siz sakin olun” diyerek susturdu. Ziyaretin ardından açıklama yapan Bahçeli, Davutoğlu’nun geçen salı günkü grup toplantısında kendisini hedef alan sözlerini anımsatarak özetle şu görüşleri dile getirdi: “İşte Tunceli’deyim, işte Türk milletinin güzide evlatlarıyla bir aradayım. Herkes bilmelidir ki devleti yıkmaya çalışan hiçbir gayrimeşru girişime küsmemizi, darılmamızı projelendiren hiçbir ahlaksız sürece müsaade ve müsamaha gösterilemez. Milleti bölmeye çalışan hiçbir kötü habis ve çevreye izin verilmez. Çeteler, terör örgütleri, çıkar ağlarıyla örülmüş feodal kalıntılar devletin sürekliliğine ve bütünlüğüne hazımsızlık çekiyorsa, bu karşılıksız ve cevapsız bırakılmayacaktır. Bu itibarla 19371938’de Tunceli’de başgösteren hadiseler bir isyandır ve isyana karışanlar da devletin bölücü teröristleridir. Ve hiçbir teröristin dini, milliyeti, mezhebi, etnik kökeni önemli olmayacaktır.” Kentte iki polis helikopteri havadan sürekli uçuş yaptı. Tunceli’de birkaç gündür basın toplantıları yaparak, Devlet Bahçeli’nin ziyaretine engel olacaklarını söyleyen DBP başta olmak üzere bazı parti ve sivil toplum örgütlerine mensup 800 kişilik grup, Tunceli Valiliği’ne 1 kilometre uzaklıktaki Atatürk Mahallesi’nde toplandı. Bahçeli’yi protesto için Tunceli Valiliği’ne yürümek isteyen gruba polis izin vermedi. Protestocuların yürümekte ısrar etmesi üzerine polis, cop ve biber gazı ile müdahale ederek grubu dağıttı. MHP lideri Bahçeli ilk olarak Tunceli Valiliği’ni ziyaret etti. Ancak valilik girişinde bir yurttaşın protestosuyla karşılaştı. “Bahçeli bu topraklara giremez” diyen bir kadın, orada bulunan polisler tarafından uzaklaştırıldı. Bahçeli, yarım saat kaldığı valilikte, Vali Osman Kaymak’tan bilgi aldı. Vali Kaymak, terör örgütünün tehditleri nedeniyle esnafın kepenk ka Göstericilere sert müdahale Evlere de gaz atıldı Bahçeli, konuşmasının ardından valiliğin yakınında bulunan Yunus Emre Camii’nde cuma namazını kıldı. Programında yer almasına karşın esnaf ve cemevi ziyaretini “gelen tepkiler ve güvenlik” gerekçesiyle iptal eden Bahçeli, karayoluyla Ankara’ya harekete geçti. Ancak Bahçeli şehirden ayrılırken de küçük bir grup ile MHP’liler arasında sözlü tartışma çıktı. Tartışmanın yumruklu kavgaya dönüşmesine araya giren polisler engel oldu. Öte yandan dönüş yolunda MHP’nin Osmaniye örgütünün konvoyunda zincirleme kaza yaşandı. Şans eseri kimsenin burnu kanamadı. Programı yarıda kesti Davutoğlu, Bahçeli’nin ziyaretini yeterli bulmadı ‘Keşke halkla kucaklaşsaydı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, kendi çağrısının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Tunceli’ye gitmesini, “Ziyaretinden memnunluk duydum. Keşke halkla, Tuncelililerle kucaklaşma cesaretini gösterseydi” şeklinde değerlendirdi. Bahçeli’nin Tunceli’den yaptığı istifa çağrısına ilişkin olarak da “Haddi de hakkı da değil. Biz her ziyaretimizde halkımızla kucaklaşarak yetki alırız” dedi. Davutoğlu, ATO Congressium’daki “1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası”nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Davutoğlu, Bahçeli’nin ziyaretine ilişkin soru üzerine, Bahçeli’nin Tunceli’ye gitmesinden memnuniyet duyduğunu belirtti. Davutoğlu şunları kaydetti: “Ama keşke Tunceli’ye gitmek için bizim çağrımızı beklememiş olsaydı, keşke Tunceli’ye gittiğinde sadece Tunceli’ye bir mekân ziyareti yapmanın ötesinde Tuncelilerle kucaklaşabilme cesareti bulmuş olsaydı. ” Tunceli ziyaretinin ardından Ankara’ya giden Bahçeli ise Davutoğlu’nun sözlerine “Atatürk heykelinin önünde toplanan halk Tuncelililer değil mi?” diye yanıt verdi. MHP liderini de başbakanı da eleştirdiler Alevi derneklerinden tepki üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Müslüm Doğan, Seyit Rıza’ya karşı geliştirilen ötekileştirici dilin ve hakaretlerin Aleviler tarafından kabul edilemeyeceğini belirtti. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş ise “Yaşananlar baştan sona provakasyondur. Bahçeli, bölge insanının sevip saydığı, Seyit Rıza’ya orada ‘terörist’ dedi. Bölge insanının geçmişte yaşadığı acıları ile dalga geçti” dedi. Bedeli halk ödüyor MEHMET MENEKŞE MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Tunceli ziyaretine Alevi derneklerinden tepki yağdı. Aleviler hem Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu hem de Bahçeli’yi eleştirdiler. Hacı Bektaş Veli Ana dolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, “Bahçeli’nin söylemleri çok çirkin. Biz tarihimizi ne Bahçeli’den ne de Davutoğlu’ndan öğrenecek değiliz” derken Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, “Dersim’in malzeme yapılıp Alevilik Davutoğlu dedelerle görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, hükümetin Alevi açılımı çalışmaları ile ilgili olarak “Genel Başkanımızın programı içinde var. Yakın zamanda Türkiye genelinde ileri gelenler gerek dede konumunda gerek Alevi önderleri konumunda olanlarla toplantı yapılacak” bilgisini verdi. Atalay, hükümetin bu görüşmelerin ardından açıklama yapacağını, bunun “çok gecikmeyeceğini” söyledi. Atalay, AKP genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Atalay, Aleviler için atılması düşünülen adımların sorulması üzerine de, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yakın zamanda “Alevi kesimi içinde hemen hemen bütün ileri gelenlerle görüşmeler yapıldı. Genel Başkanımızın programı içinde var. Yakın zamanda Türkiye genelinde ileri gelenler gerek dede konumunda gerek Alevi önderleri konumunda olanlarla toplantılar yapılacak” görüşünü dile getirdi. Atalay, “Mümkün olabildiğince Alevi vatandaşlarımızın bütün kesimlerini veya en azından Atalay, Alevi açılımı çalışmalarını anlattı Şeyh Said Derneği kuruldu MAHMUT ORAL DİYARBAKIR İstiklal Mahkemeleri tarafından 1925 isyanı nedeniyle idam edilen Şeyh Said’in torunu ve yakınları Diyarbakır’da “Şeyh Said Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği” kurdu. Şeyh Sait’in torunu Mehmet Kasım Fırat, vakıf ve üniversite kurmak için de çalışma yaptıklarını söyledi. Şeyh Sait’in büyük oğlu Şeyh Ali Rıza’nın oğlu Mehmet Kasım Fırat, derneğin kurucu yöneticileriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Fırat, Şeyh Sait’in yaşayan tek oğlu Şeyh Ahmet Fırat’ın çağrısı üzerine dernek kurmak amacıyla torunları ve yakınlarından oluşan 66 kişinin geçen ay Erzurum’un Hınıs ilçesi Kolhisar köyünde bir araya geldiğini, derneğin kuruluşu için 30 Ekim’de başvuruda bulunduklarını, 7 Kasım’da ise derneğin resmen kurulduğunu açıkladı. büyük ekseriyetini tatmin eden, memnun eden bir uygulama olsun. Hükümetimizi çok kararlı görüyorum. Bu defa bu işin sonuçlandırılacağı yönünde kanaate sahibim. Ama o görüşmeler yapıldıktan sonra herhalde bunları hükümet açıklayacak. Çok da gecikmeyeceği yönünde tespitimi söyleyebilirim” diye konuştu. ılıçdaroğlu’ndan ikinci cümleyi bekliyoruz’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “MİT içinde bir grup CHP içinde operasyon yapmaya çalışıyor” yönündeki açıklamaları ile ilgili olarak Atalay, “CHP’nin genel bir çaresizliğidir. Parti içinde işler iyi gitmeyince, çıkış aranır, önlerine boş bir dosya gelir ve parti dışı meselede parti içi sorunları rahatlatıcı bir çare aranır. “MİT, CHP’nin içiyle ilgileniyor’ anlamında bir cümlenin ötesinde ikinci bir cümle bekliyoruz. Bu ikinci cümle, delil ve gerekçe. Eğer açıklama yapamıyorsanız büyük bir sorumsuzluktur” ifadelerini kullandı. ‘K