03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2014 PERŞEMBE 6 HABERLER IŞİD geri çekiliyor HDP EŞBAŞKANI DEMİRTAŞ: MAHMUT ORAL Günlerdir Kobani’yi kuşatan ve kentin bir bölümünü ele geçiren IŞİD, ABD’nin hava saldırıları sonucu geri çekilmeye başladı Ortadoğulaşma Ne Demek Öğreniyoruz İslam Devleti (IŞİD), ABD ve destekçi düşünce kuruluşlarının Ortadoğu’nun yeniden “devletleştirilmesi” planlarında var mıydı? Yoktu.. Yayımlanan haritalara yeniden bakıyorum, çok sayıda devlet üretmişler var olanlar arasında. 3 yıl önce de Suriye üçe bölünüyordu akıllarda.. Amerikalıların plan ve programlarında, tamam Sünniler vardı, Kürtlere de bölge ayırmışlardı ve Esad’a sahilde bir devletçik bırakıyorlardı! Ama “Sünni devlet”i herhalde IŞİD’in kuracağını düşünmemişlerdi! Onlar “mutlak kadir” olarak, bir devlet kurulacaksa orada, onu ancak biz kurarız, başına da bizim seçtiğimiz birisini getiririz ve hükümetini de atarız, bizim yörüngemizde yaşarlar.. diye düşündüler. Bir “pax Americana” yani.. İslam ülkelerinde hep Amerikancı çözümler işbaşında değil mi? Fakat Amerikalılar Suriye ve Irak’ı “parçalayıp” yeni devletçikler çıkarma yerine, şimdilik bu iki ülkenin bütünlüğünün korunmasının işlerine daha çok yarayacağını gördüler; üstelik Çin, Rusya ve İran’ın tepkisini de gördüler... Proje rafta beklerken IŞİD ortaya çıkıverdi. Şüphesiz ki birden değil; Türkiye ile birlikte körükledikleri iç savaşın parçaladığı Suriye’de yüzlerce “silahlı grup” arasından sivrildiler... Şüphesiz Sünni toplumsal temele dayalı olarak büyüyebilecek potansiyele sahip vahşi bir savaş stratejisiyle... Şüphesiz, ilk başlarda Esad’a karşı savaşanlara verilen destekle ve özel olarak bizimkilerin ihtimamıyla, korumasıyla... Şüphesiz, ülke içindeki ve dışındaki, Amerika’nın yeminli düşmanı köktendinci cihatçı savaşçıların yardımı, desteği ve bölgeyi bir cihat alanı ilan etmesiyle... Şüphesiz ki, ve en önemlisi, 2003 Irak savaşı ve sonrasında, öldürülen, ezilen ve iktidar dışına itilen Sünni, Saddamcı, Arap vb. aşiretlerin desteği ile... IŞİD ile dünyada mezhepler çağı başlıyor, IŞİD de ilk devleti kuruyor, diye yazdık. ABD, orada kendi planları dışında ve kendisine karşı bir devlet oluşumu vücut bulmaya başlayınca, yine bir koalisyon oluşturarak bunu engellemeye çalışıyor... Biz hep şu ana bakarız. IŞİD nereden çıktı sorusuna, geçen haftaki CBT Gündem’deki yazımda, yakın tarihin bölge gerçekleri, Amerikan savaş politikaları çerçevesinde yanıt aramaya çalıştım.. Ona da bir bakın derim: Burada, “RTE/Davutoğlu IŞİD’in müttefikleridir” diye yazıldığında, Davutoğlu ve AKP’li medya silahşorları, bunu söyleyen vatan hainidir gibisinden laflar ediyorlardı... Baktım dün Emrullah İşler, eski bakan, hiç olmazsa işkence yapmadan öldürüyor, dedi. RTE+Davutoğlu’nun “koalisyona katılma” şartı, bir kara harekâtıyla Esad’ı yıkmayı öngörüyor. ABD’ye de Esad yıkılmadan IŞİD’ler ölmez diyor. Şüphesiz, IŞİD’e karşı savaşa katılmayı düşünmüyorlar. Bayram öncesi yazıyorduk: IŞİD, Ankara’nın iki uçlu silahı.. Eğer orada kalıcı olur devletleşirlerse, a) Esad’ın da başına bela olurlar, ki bu Ankara’yı sevindirir; b) bölgedeki Kürtleri de sıkıştırır ve çözüm sürecini PKK’nin güçlü bir elle sürdürmesini engeller. Şimdiki durum ve ülkemizdeki gelinen yeni anlayış şu: ABD ne yapıyorsa doğrudur, bölgeyi vurup kırmalı.. Zaten emperyalizm her zaman kötü değildir, ya arada sırada ama daha çok artık düzenli olarak iyi şeyler yapıyor... Hayır bütün bunlar nesnel fotoğraf.. IŞİD’in varlığı ancak Türkiye’nin de köktendincileşmesine yardımcı olur. İktidarın desteği olmasaydı, bu kadar gelişebilirler miydi? Bir nesnel fotoğraf da IŞİD’in Türkmenleri silip süpürürken, ülkemizde neredeyse yaprağın kımıldamadığı olgusudur... Şimdi ise kan gövdeyi götürüyor... Türk, Türkmen vb. her neyse, çek kuyruğunu gitsin sahnesi egemen bölgeye... Kobani düşsün diye ellerini ovuşturuyorlar DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile HDP’li milletvekilleri sınırın sıfır noktasındaki Tavşanlı köyünde nöbet eylemi yapan grubu ziyaret etti. Önceki gece gerçekleşen ziyarette konuşan Demirtaş, Kobani direnişinin bir parçası olan herkesi kutladığını belirterek “Sizler politik bir halksınız. Politikayı alanda, mevzide, cephede yapıyorsunuz. Bu topraklar bizim tarihimiz, kültürümüzdür. Onlar için sadece petrol anlamına gelen bu topraklar bizim her şeyimizdir. Şimdi IŞİD eliyle bizim her şeyimize saldırıyor. IŞİD tetikçi görevi görüyor. Mesele sadece Kobani’nin savunması değildir. Kobani için alanlarda direnen herkes sadece Kobani’yi savunmuyor, özgürlük değerlerini insanlık değerlerini savunuyor. ‘Kobani iki günde düşer’ diyorlardı. Halen ‘Kobani düşsün’ diye ellerini ovuşturanlar var. Bizler günlerdir haftalardır, diyalog kurmaya, Kobani’nin ne demek olduğunu anlatmaya çalıştık. Kobani her yerdir. IŞİD Kobani’yi ele geçirdi diye sevinç çığlıkları atanlar unutmayın YPG/YPJ hepinizin onurunu koruyor” dedi. KÜÇÜKKENDİRCİ ABD öncülüğünde uluslarası koalisyonun Kobani’de IŞİD hedeflerine yönelik hava saldırısı etkili olmaya başladı. İlk kez YPGYPJ güçleri ile koordinasyon halinde düzenlenen operasyonun ardından yerel kaynaklar ve YPG yetkilileri IŞİD’in kentin dış mahallelerine doğru çekildiğini açıkladı. IŞİD’in dün öğle saatlerinde kentte 2 ayrı bombalı araçla düzenlemek istediği intihar saldırısı YPG güçleri tarafından son anda fark edilerek araçlar vuruldu. Kobani’de şimdiye kadar yaşanan en büyük patlama sınırda da endişe yarattı. Türk Silahlı Kuvvetleri ise T155 Fırtına Obüs topları ve füze bataryaları ile sınırdaki güvenlik önlemlerini sürdürüyor. YPG’ye bağlı güçlerin yaptığı açıklamalara göre, uluslararası koalisyonun Kobani çevresindeki IŞİD güçlerine yönelik hava saldırıları etkili olmaya başladı. ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri Kobani çevresindeki IŞİD hedeflerine dün 6, son iki günde ise 9 kez operasyon düzenledi. Bunların ilk kez YPGYPJ güçleri ile koordinasyon halinde düzenlendiği ve Kürtlerin elini bir nebze de olsa rahatlattığı belirtiliyor. Pentagon, saldırıda ABD uçakları dün yeni bir hava saldırısı düzenledi. İlk hava saldırısı Kobani’nin doğusundaki tepede yoğun bir siyah duman bulutuna neden oldu. Kafa kesen IŞİD’çi öldürüldü belirtiliyor. Yaralı YPG’lilerin aktarımına göre, Kobani içinde şu anda en az 10 Çeçen keskin nişancı YPG’lileri hedef alıyor. Bazı kaynaklar IŞİD’in Kobani’nin doğusuna girip bayrak diktiği gün yaralı olarak getirilenlerden en az 8 kişinin kafasından yaralandığına dikkat çekerken bunun nedenini de keskin nişancılar olarak açıklıyor tanklar, ağır silahlar ve savaşçıların hedef alındığını ve başarı kaydedildiğini duyurdu. ABD uçakları dün yeni bir hava saldırısı düzenledi. İlk hava saldırısı Kobani’nin doğusundaki tepede yoğun bir siyah duman bulutuna neden oldu. Birkaç saat sonra yapılan ikinci bombardımanda da kentin kuzeydoğu tarafından yoğun bir duman yükseldi. Operasyonların etkili olduğu belirtilirken IŞİD’in Kobani’nin doğu ve güneybatısına çekildiği belirtiliyor. Kürt yetkililerden operasyonların işe yaradığı açıklaması geldi. Reuters’a konuşan Kobani Kantonu Dışişleri Bakan Yardımcısı İdris Nassan, IŞİD’in kentin girişinin gerisine çekil diğini duyurdu. Nassan, “Artık Kobani’nin dış mahallelerinin ötesindeler. Bombardıman çok etkiliydi, bunun sonucu IŞİD pozisyonlarını terk etmek zorunda kaldı. IŞİD birçok noktada geri püskürtüldü” dedi. YPG komutanı Meysa Abdo da koalisyon güçlerinin bugüne kadarki en etkili saldırıları düzenlediğini vurguldı. IŞİD’in kentin doğusundan yüklenerek içeri girmeye çalıştığı ancak püskürtüldüğü, ağırlığı güney cephesine verdiği , Kobani’de hâlâ binlerce sivilin bulunduğu ve sınırı geçmeyi reddettikleri belirtiliyor. Kobani’de YPG’lileri en çok zorlayanların ise IŞİD içindeki keskin nişancı Çeçenler olduğu Haber Ajansı ABNA.İR’de yer alan haberde Suriye haber ajansı Alaan’ın verdiği habere göre Kobani’de YPG’nin kadın birlikleri YPJ’li bir kadının kafasını keserek resim çektiren Suudi Arabistan vatandaşı Ebu Uveys Ensari’nin da aralarında bulunduğu çok sayıda IŞİD militanı uluslararası koalisyonun operasyonunda öldürüldü. Suruç’a Kobani şehitliği Bu arada zor günler geçiren Kobani’de bir başka boyutuyla da insanlık dramı yaşandığı bildirildi. IŞİD saldırısı nedeniyle on binlerce sivilin terk ettiği Kobani’de cenaze hizmetleri güvenlik sıkıntısı başta olmak üzere birçok yoksunluk nedeniyle yerine getirilemiyor. Bu nedenle Suruç’ta “Kobani Şehitliği” kurulması için çalışma yapıldığı bildirildi. JOHN ALLEN VE BRETT MCGURK GELİYOR PYD BAŞKANI MÜSLİM ANKARA’YA yaptığı ziyaretin ardından Cumhuriyet’in sorularınI YANITLADI Hava sahası için geliyorlar BARKIN ŞIK ‘Engelleyen Türk siyaseti’ DUYGU GÜVENÇ IŞİD’i kimler büyüttü ANKARA ABD Hava Kuvvetleri’nin, Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarını durdurmak için yaptığı havadan bombardıman için gerekli operasyonel istihbaratın İncirlik Üssü’ndeki ABD’ye ait insansız hava aracı Predatorlerden elde edildiğinin ortaya çıkması, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Harvard Üniversitesi’nde geçen hafta dile getirdiği iddiaları doğruladı. Biden, 2 Ekim’de tezkerenin kabul edilmesinin ardından, 25 Eylül’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile New York’ta yaptıkları görüşmeye atıfta bulunarak “IŞİD’e karşı Türk kara gücüne izin vermek, hava sahasının NATO ve diğer müttefikler tarafından kullanılabilmesi, hava sahasının insansız hava araçlarına açılabilmesi için Türk parlamentosunda oylama yapıyorlar” demişti. Biden, bu sözlerin tezkere geçene kadar gündeme getirilmemesi için de Erdoğan’ın kendisinden ricada bulunduğunu kaydetmişti. Biden’ın bu sözlerinin ardından önceki gün ilk kez İncirlik’ten kalkan Predatorler, IŞİD’e ilişkin topladığı operasyonel istihbaratı kendi hava kuvvetlerine verdi ve hedefler vuruldu. İncirlik’teki Predatorler, Türk Hava Kuvvetleri’nin “izni ve kontrolü” altında uçuşlarını gerçekleştirebiliyor. Türkiye’ye ait milli insansız hava araçlarının ve savaş uçaklarının ise IŞİD’e yönelik operasyonlarda kullanılmadığı belirtildi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’e karşı küresel koalisyon için atadığı özel temsilcisi emekli General John Allen ve ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Brett McGurk da bugün Ankara’da başlayacak temaslarında, öncelikli olarak Türk hava sahasının koalisyon ülkelerine açılmasını isteyecek. Tezkere yetkisi elinde bulunan hükümet, Türk hava sahasını “üst geçiş iznini” Bakanlar Kurulu kararıyla koalisyon güçlerine açabilir. Bu durumda, ABD başta olmak üzere koalisyonda yer alan ülkelere ait hava kuvvetleri, Türk hava sahasını kullanarak IŞİD hedeflerini vurabilecek. Bu arada sınıra yerleştirilen savunma sistemlerinin füze değil, “AN/TPQ 36” adlı havan ve topçu tespit radarı olduğu öğrenildi. Türkiye’ye yönelik taciz ateşinin nereden geldiğini anında tam olarak belirleyen bu sistem sayesinde, Türk Kara Kuvvetleri ateşin geldiği bölgeye “misliyle” karşılık veriyor. ‘NATO uçaklarına izin verin’ ANKARA PYD Başkanı Salih Müslim, seküler olan muhalif gruplarla görüştüklerini ama seküler olmayan gruplarla görüşmediklerini belirterek “İlla Selefilerle mi işbirliği yapmak gerekiyor yani? ÖSO zaten demokratik güçlerdir. Biz de onlarla zaten beraberiz. Laikliği kabul edenlerle, İslamı alet etmeyenlerle zaten beraberiz” dedi. Müslim, Türkiye’de devam eden protestoların da Kürt diyasporasının doğal hakkı olduğunu belirtti ve “Şengal’den, Kobani’den, Musul’dan sonra acaba başka neresi olacak. Yoksa Süleymaniye mi, Van mı? Kim bilir. Onun için Kürtlerin doğal hakkıdır. Kobani, Kürt halkının iradesidir. Diyasporada da tüm Kürtler ayakta” dedi. Türkiye’ye yaptığı ziyaretin ardından Cumhuriyet’in sorularına telefonda yanıt veren Müslim, Türkiye ziyareti sırasında başta kantonlardan vazgeçmesi, muhalefete destek vermesi ve Esad ile ilişkiler konusunda talepte bulunulduğu iddialarına da yanıt verdi: “Kantonlardan vazgeçilmesinin istendiği doğru değil, söylenenlerin hiçbiri doğru değil. Öyle şart mart yok, çünkü 2014 yılı boyunca hep Esad ile de IŞİD ile de savaştığımızı biliyorlar. Yani onlar Şam’da, Halep’te kol kola gezerken biz bu rejimle çatışıyorduk. Bunu biliyorlar. Kalkıp bunu sakız gibi ağza koymak iyi değildir. Bu olsa olsa bir şeyi saptırmak için söylenen sözler. “Türkiye’de devam eden protestolar Kürt diyasporasının doğal hakkı” Zaten Türkiye’ye biz baştan beri ‘sınır güvenliği hepimizi ilgilendiriyor’ diyoruz. Hiçbir zaman sınırda kötü şey olmasın istiyoruz. Suriye koalisyonu ile konuşun gibi şeyler de zamanında peşlerinden koşturduk, İstanbul’da onlarla görüştük. Ama diğer muhalefetle biz zaten görüşüyoruz, müttefik Suriye istiyoruz, biz Suriye’nin bir parçasıyız diyoruz ama bu işbirliğini engelleyen de Türkiye siyasetidir. Onlar Kürt olduğunu kabul ediyorlar normal olarak ama muhalefetin İstanbul’da oturanlarını kabul etmiyorlar.” Türkiye’nin Suriye muhalefeti ile işbirliği isteğinin anımsatılması üzerine İstanbul’daki muhalefetin seküler olmadığını vurgulayan Müslim, ÖSO ile temasta olduklarını vurgularken de laiklik uyarısı yaptı: “Şimdi ÖSO anlaşma imzaladı ve Kobani’yi de beraber savunuyor. İlla Selefilerle mi işbirliği yapmak gerekiyor yani? Bunlar zaten demokratik güçlerdir, zaten demokrasiyi savunanlardır ve biz onlarla zaten beraberiz. Seküler grupla beraberiz yani laikliği kabul edenlerle, İslamı alet etmeyenlerle, demokrasiyi kabul edenlerle biz zaten beraberiz. Ama İstanbul’daki muhalefet seküler değil, bu yüzden de onlar bizimle değil.” imlik politikası parçalar ve yok eder Türkiye’nin “ulusdevlet” yapısına yıllardır yapılan saldırılar kesin sonuçlarını veriyor, meyvesini üretiyor.. öyle bir döneme girdik! Ulusdevletin üzerine çıkartılan olgular, dini mezhepler ve etnisiteler oldu; Kürtlerin, Gürcülerin, Çeçenlerin, Lazların varlıkları vurgu yapıldı hep... Başta RTE!.. Sorunlarını çözmüş, sağlıklı ve zengin bir ulusdevlet yapısında, kimlik siyasetleri, ulusdevlet çatısı altında problem olmadan rahat çözülebilir.. Hiçbir devlet, kimlik siyasetini ulus devletinin üzerine çıkarmaz.. Ama Türkiye gibi ülkelerde kimlik siyasetinianlayışını ulusdevletin üzerine çıkarıp çözüm ararsan, sonuç parçalanmadır... Mezhep ve etnisiteler, çeşitli kimlikler şüphesiz zenginliğimizdir... Türkiye bu farklılıkların sinerjisini ortaya çıkartıp herkesin, tüm ülkenin yararına üretime ve güçlü bir varlığa dönüştürmeyi becereceğine; farklılıkların dağıttığı, parçaladığı, birbirini yemeye başladığı bir ülkeye dönüştü... Evet biliyorum, sahnedeki pek çok kimsenin istediği budur.. Onlar “demokratik”lik gibi, ülkede olmayan demokrasiyi, etnik çeşitliliğe sürekli siyasi vurgu yaparak ve öncelik vererek, demokratikliği oldurabileceğine inanan kanaat önderleri olarak her yerdeler... TV’de, gazetelerde, vakıflarda, derneklerde vb... Ama hele hele iktidarda! Bazen ümmetçilik politikası ile ama ne yaptığına akıl sır erdimediğimiz insanlar olarak yıllardır iktidardalar... Ve bazen de muhalefette... HHH Bir nokta daha var: Türkiye Ortadoğu’da, mezhepsel ve etnisite politikalarından birinci derece etkilenebilecek ülkelerin başında... Çünkü Ortadoğu içimizde, güçlü olarak varlığını sürdürüyor! İktidarın politikası ne yazık ki, ülkeyi daha da Ortadoğulaştırıyor... Bunun ne demek olduğunu anlatmam mı gerekiyor? K ‘KOBANİ DÜŞMEYECEKTİR’ PYD Başkanı Salih Müslim, Türkiye ziyaretinin ardından salı günü de Dışişleri Bakanlığı’ndan yetkililerle temas kurduğunu ancak dün açtığı telefonun ardından temas kuramadığını belirterek, “MİT ile değil, Dışişleri ile görüşüyorum ama bugün aradım, bulamadım. Hâlâ peşindeyiz, verdikleri sözleri bekliyoruz. Herhangi bir hareket gelmedi” dedi. Müslim, Kobani için Türk ordusundan beklentisinin sorulması üzerine, TSK’nin IŞİD’e karşı harekete geçmesini beklemediklerini belirtirken, “Böyle bir şey istemiyoruz. Güvenlik koridoru değil bize sadece bizim insanlarımızın Kobani’deki direnişi desteklemesi için müsaade etsinler, yardım geçebilsin” dedi. ABD ve Fransa’dan gelen, “Kobani’ye destek verin” açıklamalarını ise Müslim, Türkiye’nin operasyonel müdahalesinin istenmediğini belirterek “Kimse Türkiye müdahale etsin demiyor. O mesajlar Kobani’yi desteklemek için, oradaki hukuksal duruma herkes saygı gösteriyor. Halkın direnişine herkes saygı gösteriyor” dedi. “Kobani düşmeyecektir! Herkes bunu bilsin” diyen Müslim, konuştuğumuz sırada sınırın resmen açık olmadığını belirterek “Sadece oradaki halk birbirlerine yardım ediyor” dedi. ‘SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ’ Türkiye’de başta, Diyarbakır, Ağrı, Van’da yaşanan olaylar için “Sorumlusu biz değiliz, biz Kobani halkı kendimizi savunuyoruz. Kobani Kürtlerin iradesini temsil ediyor” diyen Müslim şu aşamada savaşmak için silahlarının bulunduğunu da söyledi. Türkiye’deki olaylarla ve gösterilerle ilgilerinin olmadığını belirten Müslim, “Ne bizim söylemimizle çıkmıştır gösteriler ne de bizim söylemimizle geri dönerler. Ama biz Kobani’de kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar, son damlaya kadar” dedi. Barzani’den destek alıp almadıkları sorusuna ise Müslim, “Bazı sözler var, onların da yerine getirilmesini istiyoruz tabii. Bunun dışında şimdiye kadar yapılmış bir şey yok” dedi. Müslim, Suriye Kürtlerinin, Barzani yönetimine katılmayacağını ise “Biz Suriyenin bir parçasıyız. Biz demokratik güçleriz. Demokratik Suriye istiyoruz. Çoğulcu demokrasi istiyoruz. Kimsenin karşıtı değiliz. Herkes Kürt iradesine saygı göstersin” sözleriyle ifade etti. BM temsilcisinden uyarı Dış Haberler Servisi BM’nin Suriye temsilcisi Staffan de Mistura, “Kobani alarmı” verdi. Mistura, “Dünya, hepimiz eğer IŞİD kendini cesurca savunan bu kenti almayı başarırsa çok pişman olacağız. Şimdi harekete geçmemiz gerekiyor” çağrısında bulundu. “Dünya şimdiden kendi gözleriyle kendine DAİŞ diyen bu terör grubunun yol açtığı katliamları, insani trajedileri, tecavüzleri ve dehşetengiz şiddeti gördü” diyen Mistuda, “Uluslararası toplumun onları savunması lazım. Uluslararası toplum bir başka kentin IŞİD’in eline düşmesine izin veremez” ifadelerini kullandı. BM temsilcisi “Ayrıca Türkiye’yi de tehdit eder hale gelecekler. Kararı Türkiye’ye bırakıyorum” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle