Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2014 PERŞEMBE 10 HABERLER AKP’Lİ VEKİLDEN İLGİNÇ ÇIKIŞ Tek tek hesap sorarız Kobani gösterilerinin tırmanması üzerine güvenlik zirvesini toplayan Davutoğlu, HDP ve CHP’yi sert bir dille eleştirdi, gösterilere hiçbir şekilde hoşgörü gösterilmeyeceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye’nin Kobani kentine yönelik IŞİD saldırılarına yönelik protesto gösterileri sırasında çıkan olaylar üzerine Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Güvenlik Toplantısı dün yapıldı. Başbakan Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere ülke genelinde 2 gündür süren gösterilerle ilgili olarak “Kamu düzeni her ne surette olursa olsun sağlanacak. Tek tek bunun hesabını sorarız” dedi. Güvenlik toplantısı sonrası basın toplantısı yapan Davutoğlu, eylemlere müdahale konusunda taviz vermeyecekleri mesajı verdi. “Çözüm süreci irademizi bütün vatandaşlarımızın bir kez daha bilmesini isterim. Hiçbir vandalizme çözüm sürecini kurban vermeyiz. Ancak, çözüm süreci adına da şiddeti müsamaha gösterecek bir tavır içine girmeyiz” ifadesini kullanan Davutoğlu, emniyet içinde, huzur içinde bir ülke için ne gerekiyorsa güvenlik birimlerinin yapacağını savundu. Davutoğlu, “Eğer hedef geçen sene Gezi’de ve diğer olaylarda yapamadıklarını yapmak, Türkiye’yi kargaşa ortamına sürüklemekse milletimiz bunları çok iyi görüyor. Oluşabilecek her türlü koalisyona karşı milli iradeyi sonuna kadar korumak bizim görevimizdir” dedi. Davutoğlu “24 saat esasıyla çalışacak olan bir koordinasyon merkezi Başbakanlık bünyesinde ama İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda kuruldu. Bütün valilerimizle, bütün kaymakamlarımızla anlık temaslarla her bir olayı tespit edecek ve her bir olayın arka planı incelenecek ve sorumlular mutlaka hukuk karşısına ran Davutoğlu, son dönemde Kobani’de yaşananları çözme sorumluluğu Türkiye’nin omuzlarındaymış gibi bir kanaatin yayılmaya çalışıldığını bildirdi. Davutoğlu, şunları söyledi: “3.5 senedir, 300 bin insanın ölümüne sessiz kalanlar, kimyasal silah kullanımına, scud füzelerine, varil bombalarına sessiz kalanlar, Kobani’de bir anda Türkiye’nin bu meseleyi çözmesi gerektiği gibi uluslararası bir algıyı oluşturmaya çalışıyorlar. Bütün bu gelişmelerin vebali öncelikle BM Güvenlik Konseyi’nin ve daimi 5 üyenin üzerindedir. Kendi veballerini bir kenara koyarak, Türkiye’yi sorunun parçasıymış gibi yansıtmaya çalışanlar, belki kendisine yakın olan çevreleri ikna edebilir veya bir algı operasyonu yapabilirler ama uluslararası vicdanın elinden kurtulamazlar. Bizim uluslararası topluma çağrımız öncelikle hep beraber böyle bir çabanın içine girmesidir ve Suriye’de kalıcı bir istikrarın, bölgede kalıcı bir istikrar için gerekli adımların atılmasında ortak bir çaba içine girilmesidir.” Tayyar: HDP’ye kapatma davası açılabilir Haber Merkezi AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, eylemlerle ilgili HDP’yi suçlayarak parti hakkında kapatma davası açılabileceğini söyledi. Beyaz TV’de açıklamalarda bulunan Tayyar, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve HDP yöneticilerini sorumlu tuttu. “Muş’ta hayatını kaybeden vatandaşın birinci dereceden sorumlusu Selahattin Demirtaş’tır” diyen Tayyar, Kobani’de sokak çatışmalarının başlaması ile birlikte HDP’nin sokak eylemleri çağrısı yaptığını belirterek, “HDP yetkilileri halkı isyana teşvik ederek suç işliyorlar. Bu durum partileri için kapatma davası gerekçesi olabilir. HDP, halkı isyana teşvik etti. Protestolarda akan kanlarda onların elleri var. Haklarında soruşturma açılmalıdır” ifadelerini kullandı. IŞİD’in küresel bir tuzak olduğunu söyleyen Tayyar, “Tuzağın amacı; çözümü ve büyük devlet projesini sekteye uğratmak, Hükümeti de etkisizleştirmektir. IŞİD küresel bir tuzaktır, HDP malesef bu tuzağa düştü” diye konuştu. Sokak hareketlerinde ve kışkırtmalarda Gülen cemaatinin de payının olduğunu iddia eden Tayyar, “PKKHDPParalel Yapı şu anda aynı merkeze hizmet ediyor” dedi. Uluslararası topluma çağrı Uluslararası topluma da seslenmek istediğini akta ileri sürmeyecekler” dedi Ana muhalefet partisine de seslenmek istediğini vurgulayan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sukunet çağrısı yaptığını anımsattı. Bu çağrıya katıldığını ifade eden Davutoğlu, “Ancak, aynı çağrı içinde bu şiddet üreten kesimleri tenkit etmek yerine, vebali onlara yüklemek yerine, Türkiye’nin Suriye’ye dönük merhametli dış politikasına yüklemek de tipik Kılıçdaroğlu tavrıdır” dedi. Kimsenin kimseyi aldatmamasını isteyen Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu net olarak tavrını koymalıdır. Şiddetten yana mı, huzurdan yana mı? Genel Başkan Yardımcısına sormalıdır, ‘o tweet’i ne için attı?’ Niçin halkı sokağa davet etti?” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, açıklamasında Kobani eylemini yapanlara karşı tepki gösteren diğer toplum kesimlerine de seslenirken, “Lütfen bu şiddet ortamında taraf olmaktan kaçının. Düzeni sağlayacak olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’dir, devletidir ve güvenlik birimlerimizdir. Herhangi bir suç işlendiğinde bu suçun cezalandırıcı ve karşı tarafında bir pozisyon almaktansa, devletin müdahalesini önceleyin. Biz hiçbir toplum kesiminin, birinin diğerinin karşısında olmasına rıza göstermeyiz” mesajını verdi. Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen güvenlik toplansına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, bazı Bakanlar, askeri yetkililer katıldı. Toplantı yaklaşık üç saat sürdü. ‘Düzeni biz sağlarız’ çıkarılacak. Kimse bu tür şiddet olaylarından sonra, bundan hesap sorulmayacağını düşünmesin. Tek tek bunun hesabını sorarız. Türkiye bir hukuk devletidir ve gereğini yapmak bizim için vatan borcudur” dedi. Siyasi partilere seslenen ve özellikle sokaklara çıkma çağrısı yapan HDP’ye yüklenen Davutoğlu, “Eğer siyasi partiyseniz, kimliğini açık bir şekilde demokrasiden ve barış içinde siyaset yapmadan yana koymalısınız. Yok başka bir niyetiniz varsa, kimliğinizi bilelim. Ne yap mak istediğinizi bilelim, ona göre de bizden muamele görürsünüz. Ancak, siyasi parti kimliği ve kılıfı altında eğer milletimizin huzurunu bozmaya kalkarsanız onu demokrasiyle izah edemezsiniz. Siyasi partiler her şeyden önce meşruiyet zemini içinde hareket etmek zorundadırlar. Bu çağrıyı yapanlar, şimdi bu çağrının altında kaldıklarını kendileri de hissediyorlardır. Çözüm sürecine önem veriyorlarsa, önce onun gereğini yapacaklar ve bu gereği yaparken de herhangi bir mazeret Külünk: Parelel yapıya AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, olayları “emperyal güçler ve parelel yapının” çok yönlü oyunu olarak nitelendirdi. Külünk, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, birkaç önce emperyal güçlerin Türkiye üzerinde çok yönlü bir strateji uyguladığını savundu. AKP, HDP’Yİ SUÇLUYOR ÖZKES’TEN DİYANET’E SUÇLAMA Esenyurt’ta Kürtlerin evleri tarandı, jandarma da sokakta önlem alıyor ‘HDP hükümete karşı oyunun içinde’ ERDEM GÜL Kobani’de IŞİD saldırılarına karşı HDP’nin çağrısıyla başlayıp hükümetin sıkıyönetim dönemi uygulamalarına başvurduğu olaylar, AKP ile HDP’nin arasını çözüm sürecini de etkileyebilecek düzeyde bozdu. AKP’de eylemlilikler için “Uluslararası toplum gözünde, Türkiye’yi ve hükümeti IŞİD yanlısı gösterme planı” değerlendirmeleri yapıldı. Kobani protestoları AKP’deki Gezi ve 1725 Aralık operasyonlarına ilişkin bakışın yeniden gündeme gelmesine neden oldu. AKP içinde, olaylara ilişkin ilk değerlendirmelerde, şu başlıklar öne çıktı: Dünyaya oynanıyor: Bu eylemliliklerle, uluslararası topluma iki mesaj veriliyor. En önemli mesaj hükümeti IŞİD yanlısı olarak göstermek. Dünyaya IŞİD’e karşı Kobani’de Kürtlerin direndiği ancak Türkiye’nin hem IŞİD’i geriye doğru desteklediği hem de Kobani’deki saldırılarına göz yumduğu görüntüsü verilmek isteniyor. İkinci mesajda da sokağa çıkma yasağına varan sokak eylemleri ile hükümetin yönetemez hale geldiği söylenmek isteniyor. HDP eylem çağrısını sürdürerek hükümeti daha sert politikalarına itmek istiyor. Gezi ve 17 Aralık gibi: Bütün bunlarla Gezi ve 17 Aralık’ta olduğu gibi Türkiye’de bir meşruiyet sorunu varmış gibi gösterilmek isteniyor. HDP yüzde 100 olmasa da çok büyük bir oranda bu oyunun içinde. HDP’den bir süredir gelmekte olan ‘Kobani düşerse çözüm süreci biter’ açıklamaları da bu oyunun önceden planlandığının kanıtı. Çözümü HDP bozuyor: Biz, başından beri çözüm sürecinin ruhuna ve amaçlarına uygun davranıyoruz. Hâlâ çözüm süreci çok önemlidir. Ama HDP çözümü bozmak isteyenlerle birlikte hükümete yönelik planın içindeki tutumunu sürdürürse buna asla göz yumulmaz. Çözüm sürecini sürdürmenin bedeli hükümete yönelik darbe girişimlerine izin vermek olamaz. ‘IŞİD’in amblemini kullandı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, IŞİD’in ambleminin, Hz. Muhammet’in mührü olduğunun konuşulduğunu ancak orijinalin bu olmadığını belirterek Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2013’teki Kutlu Doğum Haftası’nda dağıttığı not defterinde IŞİD’in de kullandığı bu sembolü kullandığını savundu. Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Özkes, IŞİD’in amblemi, sembolünün Hz. Muhammet’in mührü olduğunun konuşulduğunu ancak Hz. Muhammet’in orijinal mührünün bu olmadığını kaydetti. Özkes, Hz. Muhammed’in zamanında basılan, orijinal mühründe Muhammet kelimesi yukarıda, Resul ortada, Allah kelimesinin de altta olduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2013’teki Kutlu Doğum Haftası’nda dağıttığı not defterini gösteren Özkes, buradaki sembolü İŞİD’in kullandığını savundu. Özkes, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaklaşık 25 yıldır Kutlu Doğum Haftası’nı kutlarken, IŞİD’in ortaya çıktığı yıllarda böyle bir amblemi kullanıp kullanmamasını takdire sunuyorum. Daha önce başkanlığın kullandığı sembol, dağıttığı hediye yok. Diyanet ile iktidarın içli dışlı olduğu, iktidarın taşeronu gibi olma çabasında olduğunu milletimiz biliyor” dedi. İstanbul’da evler tarandı ÖZLEM GÜVEMLİ Taksim’de gergin gece Kobani’ye destek eylemleri sürerken dün de HDP, akşam saatlerinde protesto eylemi düzenlemek ve basın açıklaması yapmak üzere Galatasaray Meydanı’nda buluşmak için çağrı yaptı. Ancak saat 20:00 sıralarında toplanmaya başlayan gruba polis izin vermek istemedi. Aralarında HDP dışında başka bazı demokratik kitle örgütlerinin de bulunduğu yaklaşık 30 kişilik grubu Tünel’e doğru sürükledi. Çıkan arbadeyi HDP avukatları önledi. Yapılan pazarlıklar sonucu, grubun açıklama yapıp dağılmasına izin verildi. Grup adına yapılan konuşmada, AKP’nin, küçük bir topluluktan bile korkar hale geldiğine dikkat çekilirken, Kaboni ve yurtta yaşananların tek sorumlusunun iktidar olduğu belirtildi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Kobani’deki IŞİD saldırılarını protesto etmek için 7 Ekim Salı gecesi başlayan eylemler önceki gece de devam etti. Esenyurt Meydanı’nın çevresinde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı birlikler dün nöbet tutmaya başladı. Esenyurt’ta Vanlı olduğu belirtilen bir kişi ülkücüler tarafından dövülerek hastanelik edildi. Sultanbeyli’de bir kişi dün gece gerçek mermiyle yaralandı. Esenyurt’ta önceki gece meydana gelen olaylarda halk karşı karşıya geldi. Bir yandan ilçedeki Atatürk heykeli ve CHP ilçe binasına provokatif saldırılar gerçekleşirken bir yandan da DBP’nin Kıraç temsilciliği yakıldı, Kürtlerin yaşadığı sokaklar ülkücüler tarafından kurşunlandı. Olaylar Esenyurt Kıraç’ta DBP’nin Kobani’ye destek eylemine polisin müdahalesinin ardından başladı. Polisin müdahalesinden sonra kitleye, IŞİD yanlıları da satır ve silahlarla saldırdı. Saldırıda 6 kişi kurşunla yaralanırken kafasından kurşunlanan 3 kişinin sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi. DBP’nin Esenyurt ilçe binasını basmak isteyen silahlı gruplar alana yaklaşamayınca partinin Kıraç’taki temsilciliğini yaktı. Temsilciliğin bulunduğu Yeşilkent Mahallesi’ndeki 1298. Sokak’ta yaşayan yurttaşlar da lincin eşiğinden döndü. 4 ve 6 yaşındaki 2 çocuğu ile silahlı saldırıya uğrayan Celil Kaplan tekbir getirip “Ne mutlu Türküm diyene” şeklinde bağıran kalabalığın elinde ülkücü bayrakları olduğunu belirtti. Kaplan, 3 katlı Saldırının ardından binada yaşayanlar, polise teslim etmek üzere evlerinin içinden onlarca mermi kovanı topladı. Bu arada eylemler sırasında yakılan bir zincir market de yağmalandı. Polisten müdahale Sultanbeyli’de önceki gece HDP ilçe binasını tekbir getirerek taşlayan grup, dün de Kobani için eylem yapan gruba saldırmak istedi. Çevik kuvvet iki grup arasındaki tehlikeli gerginliği gruplara müdahale ederek önledi. Dün gece bir kişi gerçek mermiyle yaralandı. Olaylar gece boyunca sürdü. evin tüm camlarının taşlarla ve kurşunlarla kırıldığını söyledi. Evleri taranırken iki çocuğunun evde olduğunu ve çok korktuklarını ifade eden Kaplan, kardeşi Fatih Kaplan’ın eşini 40 günlük bebeği ile birlikte apartman boşluğuna sakladıklarını dile getirdi. Kaplan, polisin grup mahalleyi terk ettikten sonra geldiğini belirtti. Esenyurt’ta dün akşam saatlerinde Kamil Okyayatan isimli bir yurttaş ülkücü bir grup tarafından linç edilerek çıplak şekilde bir arsaya bırakıldı. Demokratik Bölgeler Partisi Ese nyurt İlçe Eş Başkanı Mahmut Çakan olayı doğrulayarak, Kamil Okyayatan’ın ağır yaralı olduğunu ve Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldığını açıkladı. CHP’nin Esenyurt İlçe Başkanlığı da olaylar sırasında dün saldırıya uğradı. Binada basın toplantısı düzenleyen CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, başka siyasi parti ve dükkânlara da saldırılar olduğunu belirterek “Camlarda kırıklar oluştu. 3 saat boyunca polis yoktu. Merkezimizde mahsur kalan arkadaşlarımız vardı. Saldırıyı kınıyoruz” dedi. Zeytinburnu Dikilitaş Caddesi üzerinde Kobani’ye destek eylemi yapan gruplar bir bankaya ve otobüs duraklarına zarar verdi. Bunun üzerine mahallede toplanan yaklaşık 50 kişi ellerinde sopalarla göstericilere tepki gösterdi. Gazi Mahallesi, Bağcılar, Okmeydanı, Kanarya Mahallesi, Sancaktepe, Beyoğlu Hacıahmet Mahallesi ve Dolapdere Caddesi’nde yürüyüş yapmak isteyen gruplara da polis gaz bombaları ile müdahale etti. Gruplarında molotofkokteyli ve taşlarla karşılık vermesi üzerine şiddetli çatışmalar yaşandı. Polis, bazı bölgelerde tencere tava çalan evlere de gaz bombası attı. Bağcılar’da polisin olaylar sırasında kimi zaman gerçek mermi kullandığı belirtildi. Zeytinburnu’nda dün akşam Kobani eylemi yapan grubun ardından toplanan bir grubun da tekbirler getirerek, ellerindeki sopalarla boş bir dükkanda yaşayan Suriyeli aileye saldırdığı iddia edildi. Aile linç edilmekten polis tarafından kurtarıldı. Polis minibüsüne bindirilen aile bölgeden uzaklaştırılırken saldırgan grup dükkânı taş yağmuruna tutarak kullanılamaz hale getirdi. Bahçelievler, Kadıköy, Maltepe Fındıklı Mahallesi ve birçok yerde de eylemler gerçekleştirildi. Öte yandan İstanbul Valiliği, 7 Ekim’deki protesto gösterilerinde 98 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Valilik 30 kişinin yaralandığını, yaralılardan 8’inin polis olduğunu bildirdi. ‘KOALİSYONA KATILMA’ IŞİD’den Erdoğan’a tehdit videosu Haber Merkezi Irak Şam İslam Devleti, (IŞİD) terör ögrütü hükümete ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben hazırladığı videoda Türkiye’nin ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine katılmaması için tehdit etti. IŞİD tarafından hazırlanan video kaydı, bozuk bir Türkçe ile YouTube’da yayınlandı. Türkiye’nin Afganistan’da mücahitlere karşı NATO kuvvetlerinin komutanlığı yaptığı hatırlatılan videoda “Bugün alçaklık sahipleri ilahi alçaklıklara devam ediyorlar. Şimdi de Amerika liderliğindeki şeytan ittifakına giriyorlar” denildi. Ellerindeki Türk esirleri bırakmalarına karşın Türkiye’nin ABD’ye destek verdiğini savunan IŞİD, videonun devamında “Müslüman kardeşlerin hilafeti Erdoğan’a mesaj” ifadeleriyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şu mesajı gönderdi: “Senin başkanlığın hilafet devletinin döneminde sona erecek. İnşallah Türkiye tekbirli açılacak ve bize kim düşman olursa inşallah zarar vereyecek. Ve Allah’ın gücü sizin şeytani ittifakınızdan daha güçlü. ” Sanatçılardan AVM’de eylem İstanbul Haber Servisi Demokratik Sanatçılar İnisiyatifi, IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto amacıyla Şişli’deki Cevahir Alışveriş Merkezi’nde yarım saatlik oturma eylemi yaptı. “Her yer Kobani, her yer direniş” sloganı atan sanatçıların eylemine, alışveriş merkezinin içinde bulunan bazı yurttaşlar tepki gösterdi. Demokratik Sanatçılar İnisiyatifi olarak bir araya gelen ve aralarında Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları ile Pınar Aydınlar, Grup Munzur, Grup İsyan Ateşi gibi çok sayıda sanatçının bulunduğu grup AVM’nin giriş katında alkışlar, hep bir ağızdan “Katil IŞİD, işbirlikçi AKP”, “Her yer Kobani, her yer direniş” slo ganları atarak toplandı. Müzisyen Meral Tekçi, “Bölgesel ve uluslararası güçleri yaşanacak katliamlardan sorumlu olacakları uyarmak için buradayız ve bütün sanatçıları bu direnişe çağırıyoruz.” Açıklamanın ardından sanatçılar, yarım saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi. Alışveriş merkezinin içinde bulunan bazı yurttaşlar, “Ne Mutlu Türküm diyene” sloganları atarak tepki gösterdi.