03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 9 ‘Solcu Papa’ Françesko liderliğinde toplanan Sinod Meclisi’nin gündemi sosyal meseleler Katolik âlemi arayış içinde u ‘Solcu Papa’ Françesko liderliğindeki Sinod Meclisi, aile, kürtaj, boşanma gibi sosyal meseleleri ‘zamanın ruhuna uydurmayı’ gündemine aldı. Muhafazakârlar kızgın, liberaller umutlu Dış Haberler Servisi Dünyada 1.2 milyardan fazla üyesi olan Katolik Kilisesi dün Vatikan’da toplandı. 21. yüzyılda toplumsal değişim tüm hızıyla sürerken, 200 önde gelen din adamı aile hayatı, kürtaj, doğum kontrolü, homoseksüellik ve boşanma gibi meselelere dair kilise öğretilerini iki hafta boyunca ele alacak. Sıra dışı çıkışlarıyla “Solcu Papa” denilen Arjantin kökenli Françesko, toplantıyı piskoposlara “Katolik toplumunun sesini dinleme” çağrısıyla açarken, ailelerin günümüzde yaşadıkları “çığır açıcı değişimlerin samimi ve dürüstçe tartışılacağı” umudunu dile getirdi. Papa dün St. Peter Meydanı’ndaki ayinde “toplum ve kilisenin yenilenmesi için kapı açabileceklerini” söyledi. Bütün meseleleri “özgürlük ve mütevazı bir yaratıcılıkla” ele alarak tartışma vurgusu yapan Françesko, piskoposlara “insanlığın içinde yuvarlandığı modern hayata itibar kazandırmak” ve “Tanrı’nın insanlarıyla”, “zamanın ritmine kulak vermek” çağrısında bulundu. Papa, modern toplumda kilisenin yeni gerçekliğin yarattığı ihtiyaçları göz önüne alması gerektiğini vurgularken, uzun süredir mesajlar verdiği dul anneler meselesine atıfla “Bu yaralar merhametle tedavi edilmeli. Kilise annedir, kuralları soğukkanlı biçimde gözden geçiren bir gümrük ofisi değildir” dedi. 77 yaşındaki Arjantinli din adamı, şimdiden Vatikan yönetimi ve bankasının işleyişiyle ilgili reformlara imza attı, çocuk tacizi olaylarının cezalandırılıp önlenmesine öncülük etti. Ancak aile değerleri zorlu konular. Kilise içinde de derin görüş ayrılıkları var. Kilise hiyerarşisinde Alman Kardinal Walter Kasper’in başını çektiği muhafazakârlar geleneksel doktrinden sapılmasını kabul etmiyorlar. Bugün pek çok kalkınmış ülkede her iki evlilikten birisi boşanmayla bitiyor, aynı cinsten evlilikler ve bunların yasallaşması küresel bir trend. Vatikan’daki toplantıda gay evliliklerinin onaylanması zor ancak milyonlarca insanı ilgilendiren doğum kontrolü gibi konularda esneklikler çıkabilir. Aynı şekilde Katoliklerin belli koşullarda boşanmalarının mümkün olması ve yeniden evlendiklerinde kabul görmelerinin yolu da açılabilir. Bir başka tartışma konusu da kilisenin rahiplerin aynı cinsten evliliklerin çocuklarını vaftiz edebilmesi. Kargalar ve Suriyeli Kız Eylül ayının son günleri, Yalova Vapur İskelesi’nde hızlı feribotu bekliyoruz, arabanın içindeyiz. En ön sırada olduğumuz için geleni geçeni de görüyoruz. Bir ara, gözleri hariç her tarafı siyah çarşafla kaplı bir kadın önümüzde belirdi. Tel örgünün arkasında bir metre kadar uzanan beton zemine elindekileri koparıp koparıp atmaya başladı. Ekmek parçaları atıyordu, kargalar yesin diye. Kadın ayrılınca kargalar üşüşüverdiler ekmek parçalarına. Bir yandan da uçmakta, konmakta zorlanıyorlar, yağmurdan ve rüzgârdan savruluyorlar. O da ne? Biraz önce arabalara dilencilik için gelen Suriyeli dokuz on yaşlarındaki kız, çit telin üzerinden öbür tarafa kargalara doğru atlayıverdi. Ekmek kavgası bu kolay değil, çelimsiz bedeni ile kargaları kovmaya çalışıyor. Onun da ekmek kırıntılarına ihtiyacı var. Başına sardığı bez parçalarının içine ekmek kırıntılarını doldurmaya başlıyor. Bu korkunç manzarayı beş metre önümde izlerken donakalıyorum, boğazımda bir şeyler düğümleniyor. Dokuz yaşındaki Suriyeli kız kargalarla ekmek kavgası yapıyor. Bir zengin Körfezli Arap turistin kargalar yesin diye doğradığı ekmek parçalarını fırtınanın ve yağmurun altında toplamaya çalışıyor. Çelimsiz kız belki Arap, belki Kürt, belki de Türkmen. Ama bir insan her şeyden önce çelimsiz, bağrı yanmış ve aç. İki karelik tablo; ekmek atan Arap turist ve kargalarla kavgaya girişmiş genç kız, hatta çocuk. Bu iki karelik fotoğraf Ortadoğu’nun geldiği son noktadır. l Petrol zengini Arap ülkeleri, yüz milyarlarca dolar silah alımları, mücevherler, yüzlerce milyon dolara düzenlenen tenis turnuvaları ve ekmek kırıntılarını kargaların elinden almaya çalışan bir çocuk. Bu aslında büyük kartalların Ortadoğu’daki petrol savaşı. Sonunda gele gele Suriyeli kızın kargalarla ekmek savaşına dönüşmüş. Büyük dişliler arasında ezilip giden insancıklar, çocuklar, kızlar. Suriye yeni askeri operasyonlara açılıyor. Tezkereler, müdahale kararları ve yeni göçler; l Ankara 2003’te Irak bataklığına askeri ile birlikte gömülmekten zor kurtulmuştu. l Bugün gırtlağımıza kadar Irak ve Suriye bataklığının içine gömülmüş durumdayız. Suriye’den kaçıp Türkiye’ye gelenlerin sayısı iki milyona ulaşmış durumda. Atatürk’ü sevmeyen “dahili ve harici bedhahlar” onun “yurtta barış, dünyada barış” görüşüne ve felsefesine de karşıdırlar. Bugün Türkiye’de (ve bölgede) Lozan’ı tartışmanın altyapısı hazırlanmaktadır. Kargalarla ekmek kavgası yapan Suriyeli kız Büyük Ortadoğu Projesi ve “Yeni Türkiye’nin” bir ürünüdür. Tepede ise dev kartallar petrol savaşlarını sürdürüyorlar. Ortadoğu’da milyonlarca insanın ölmesi, sakat ve aç kalması bu paylaşım kavgasının somut sonuçlarıdır. Kimse kendi kendini kandırmasın... ‘Doktrin hayata uymuyor’ Papa açılışta “zamanın ruhuna kulak verin” dedi. Filipinli Katolikler Manila’da evcil hayvanlarını ‘kutsanmaya’ götürüyor. Papa Françesko’nun geçen yıl önayak olduğu küresel araştırma, Katoliklerin çoğunun kilisenin cinsellik ve doğum kontrolünü dışlayan öğretisini reddettiğini göstermişti. Dünyanın en eski dini kurumlarından olan Katolik Kilisesinin bu sosyal meselelerde öğretilerinin hızla değişmesi beklenmiyor. Ancak liberal yorumcular bazı değişiklikler bekliyor. 18 ay önce papa seçilince 1. Françesko ismini alan Wijngaards Katolik Araştırmaları Merkezi’nden Miriam Duignan, “Françeko, piskoposları düşündüklerini açıkça söylemeleri için cesaretlendirirse kazara bir devrim bile başlatabilir” yorumunu yaptı. Sertlik yanlısı Amerikalı Kardinal Raymond Burke ise “toplantının kilisede yeni öğretiler yaratıp gelenekten kopmakla ilgisi yok” demişti. Bu arada gay ve lezbiyen Katolik gruplar seslerinin Vatikan’da duyulması için bu hafta Potekiz’de toplanıyor. Portimao kentindeki üç günlük etkinliğe dünya çapında Katolik homoseksüeller katılıyor. ‘Kazara devrim yapabilir’ GROZNİ (AA) Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçenistan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Grozni’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinliklerin yapıldığı meydana girmeye çalışan bir kişinin güvenlik güçlerince durdurulmak istendiği sırada patlama meydana geldi. Üzeri aranmak istenen şüphelinin üzerindeki bombayı patlatması sonucu ilk belirlemelere göre 4 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Çeçenistan’da intihar saldırısı: 4 ölü Asya’nın mali başkentini sarsan ‘şemsiye devrimcilerine’ ültimatom verildi Hong Kong gençliği direniyor Dış Haberler Servisi Çin’e bağlı Hong Kong özerk bölgesinde 22 Eylül’de barışçı oturma eylemleriyle başlayan “demokrasi isyanı” ikinci haftasına girerken yönetimin göstericilere sokakları boşaltmaları için verdiği süre doluyor. Bazı göstericiler ültimatoma uyarak kent merkezinde “yeniden gruplaşırken”, kimi öğrenci grupları bulundukları yerlerde gösterilere devam etmekte kararlı. “Merkezi İşgal Et” hareketi, Mongkok bölgesinden ayrılarak kent merkezinde hükümet binalarının bulunduğu Admiralty bölgesine geçme kararı aldı. Bir haftanın sonunda demokrasi eylemcileri için “sonun yaklaştığı” görüşü öne çıkıyor. Hong Kong Baş Yöneticisi Leung Çunying, göstericilere pazartesi gününe kadar süre verip polisin “düzeni sağlamak için tüm önlemleri” alacağını bildirmişti. Eylemcilerin istifasını istediği Leung, okul ve devlet dairelerinin yeniden açılacağını, göstericiler dağılmazsa sonuçlarına katlana Kavga başka Somali’de El Şebab’a darbe Dış Haberler Servisi Somali birlikleri, Afrika Birliği barış gücünün desteğiyle El Şebab örgütünün denetimindeki kilit liman kasabası Barawe’yi ele geçirdi. El Kaide bağlantılı El Şebab’ın başkent Mogadişu’nun 200 km. güneybatısında bulunan Barawe’den kaçtığı ve ordunun tam kontrol sağladığı belirtiliyor. Kasabayı 6 yıldır elinde tutan El Şebab, burayı başkente saldırılar için merkez üs olarak kullanıyordu. Ayrıca Körfez ülkelerine kömür satarak yılda 25 milyon dolar gelir sağlıyordu. Kontrolündeki kırsal bölgelerde şeriat yasalarını uygulayan örgüt, geçen hafta bir kadını recm ederek öldürmüştü. Dış Haberler Servisi Meksika’da 43 öğrencinin geçen hafta sonu ortadan kaybolduğu başkent Meksiko City yakınında bir toplu mezar bulundu. Başkente 200 km. mesafede Iguala kasabasanın dışındaki mezarda cesetlerin kayıp öğrencilere ait olup olmadığı araştırılıyor. Kayıp öğrenciler, bölgeye öğretmen haklarıyla ilgili protesto için gitmiş, otobüslerine polis tarafından ateş açılmıştı. 3 öğrenci ölmüş, 43’ü kayıplara karışmıştı. Görgü tanıkları, 3040 öğrencinin polis arabalarına bindirilerek götürüldüğünü belirtiyor. 22 polis gözaltına alındı. Ülkede polisle bağlantılı suç örgütlerinin katliamlarına sıkça rastlanıyor. Meksika’da toplu mezar cakları tehdidi savurmuştu. Önceki gece de on binlerce kişinin katılımıyla bir hafta içindeki en büyük gösteri düzenlenirken, polisin müdahalesiyle şiddet olayları da yaşandı. Polisin yoğun gözyaşartıcı gaz kullandığı görüldü.Yönetimle müzakereye açık olduklarını belirten Hong Kong Öğrenci Federasyonu merkeze girişleri tıkamadıklarını ve çalışanların işlerine gidebileceğini açıkladı. Göstericiler, Twitter üzerinden de yine Admiralty bölgesindeki Baş Yönetici Leung’un ofislerine geçişlere izin vereceklerini kaydettiler. Hafta sonun da Pekin yanlısı gruplar özellikle Mongkok bölgesinde protestoculara saldırırken, polisin müdahalede bulunmaması dikkat çekmişti. Olaylarda 19 kişi tutuklanırken bunlardan sekizinin çete şiddetine bulaştığı anlaşılmıştı. Bu kişilerin yönetim tarafından parayla tutulup göstericilere saldırtıldığı şüpheleri var. Öğrenci Federasyonu Başkanı Alex Çow hükümetle görüşmelere oturmak için polisin tutumu konusunda soruşturma açılmasını talep etti. Üstgeçit protestosu sahte mi? Asya’nın mali başkentinde hayat felç olmuşken, bu durum halkın bir kısmının da tepkisini çekiyor. Admiralty’de dün çocukları nın okula gidememesini protesto eden bir kişi, kendini üstgeçitten atma tehdidi savurdu. Protestoların sürdüğü bölgedeki üstgeçide çıkan ve bir ara elinde bıçak görülen kızgın adam, “Ben hükümeti desteklemiyorum. Üç çocuğum var, okula gidemiyorlar. Yolları ne zaman açacağınızı soran aileleri temsil ediyorum” diye bağırdı. CNN ve BBC’de canlı yayına çıkmadan eylemine son vermeyeceğini söyleyen adam, öğrenci liderlerinin de bölgeye gelmesini istedi. Liberal Apple Daily adamın “bir profesyonel dublör” olduğunu öne sürdü. Eylemciler, 2017’deki başkanlık seçimlerinde adayları Pekin değil kendilerinin belirlemesini istiyor. Bulgaristan’da iki yılda beşinci seçim Dış Haberler Servisi Bulgaristan, dün iki yıl içinde beşinci kez genel seçimler için sandık başına gitti. Sandık çıkışı anketlerine göre merkez sağcı GERB oyların yüzde 33.2’sini kazanırken, Sosyalist Parti yüzde 16.5 ile büyük yenilgi yaşadı. Türklerin Hak ve Özgürlükler Hareketi de yüzde 14.1 oranına ulaştı. GERB’nin 240 sandalyeli parlamentoda hükümet kurmak için küçük partilere ihtiyacı bulunurken, siyasi krizin ucu bucağı ise görünmüyor. AB’nin 7.3 milyon nüfusuyla en yoksul ülkesi, büyük bir bütçe açığı, yaygın yolsuzluk ve bankacılık kriziyle boğuşuyor. Her beş Bulgardan biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Aylık gelir ortalama 500 dolar. Sosyalistlerin bir yıllık iktidarı temmuzda kitlesel gösterilerle sona ermişti. GERB lideri Boris Borisov da iki yıl önce elektrik kriziyle gelen büyük sokak gösterileri yüzünden istifa etmişti. Borisov dün oyunu kullanırken, seçimin “son şans olduğu” iddiasında bulundu. En kilit mesele ülkenin iflastasi dördüncü büyük bankası Corpbank’la ilgili karar vermek. Önde gelen hissedar zimmetine para geçirmekle suçlanırken, mudiler üç aydır hesaplarına kavuşamıyor. Bankanın kurtarılıp kurtarılmayacağı henüz meçhul. Bulgaristan, ayrıca Rusya enerjisine bağımlı olan ve Ukrayna krizi nedeniyle “Güney Akım” boru hattının parçası olan Sofya, AB ve ABD’nin baskılarıyla projeyi geçen haziranda askıya almıştı. AB yolsuzluk nedeniyle milyonlarca dolarlık kalkınma fonunu ise dondurmuş durumda. Dış Haberler Servisi Pakistan Talibanı (Tehriki Taliban), IŞİD’e destek olmak üzere Irak ve Suriye’ye savaşçı göndereceğini duyurdu. Örgüt sözcüsü Şahidullah Şahid bayram mesajında, Ortadoğu’daki tüm cihatçıları birleşmeye çağırarak, IŞİD ortada yokken bile Irak ve Suriye’deki “mücahitleri” desteklediklerini, 10001500 militan gönderdiklerini söyledi. Şahid, “IŞİD’e desteğimiz tam” dedi. Öncesinde de örgüt lideri Mevlana Fazlullah’ın “Rekabeti bırakın, birleşin. Özellikle düşman size karşı birleşmişken” mesajı yayınlamıştı. Taliban’dan IŞİD’e destek IŞİD destekli Nusra Suriye’nin Haiti kasabına ağlayan yok güneyinde Hizbullah’a saldırdı Dış Haberler Servisi IŞİD Suriye’nin kuzeyinde Kürtlere saldırıken, onlara destek veren El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi de güneyde Lübnan sınırında Hizbullah üyelerine karşı ağır saldırıya geçti. IŞİD destekli Nusra Cephesi militanlarının Lübnan’ın doğusunda BaalbekArsal arasındaki bölgede Şii Hizbullah grubuna ait 10 farklı üsse saldırdığı kaydedildi. Reuters’a konuşan bir Hizbullah kaynağı, saldırılara yüzlerce Nusra ve IŞİD üyesinin katıldığını belirtirken, çatışmalarda 16 Nusra militanının öldürüldüğünü, Hizbullah savaşçısının da öldüğünü söyledi. Bekaa Vadisi’ndeki Hizbullah’ın da yardıma gittiği belirtilirken, Nusra’nın saldırdığı hiçbir yeri ele geçiremediği kaydedildi. Kısa süre önce Lübnan ordusu El Nusra ve IŞİD’e aynı bölgede operasyon düzenleyip buradan büyük ölçüde çıkarmıştı. Hizbullah’ın da Lübnan’a eşlik ettikleri öne sürülmüştü. Dış Haberler Servisi Haiti’nin eski diktatörü “Baby Doc” lakaplı JeanClaude Duvalier, 63 yaşında kalp krizi geçirerek öldü. Duvalier, kendisi gibi acımasızlığıyla tanınan babası “Papa Doc” lakaplı Francois Duvalier’den başkanlığı devraldığında 19 yaşındaydı. Kendisini “ömür boyu başkan” ilan eden “Baby Doc” 1986’da isyanla devrilmişti. Fransa’da yıllarca sürgün yaşadıktan sonra 2011’de ülkesine dönen “Baby Doc”, yolsuzluk ve ağır insan hakları ihlalleriyle suçlanmasına rağmen hiçbir zaman yargılanmadı. Duvalier’ye bağlı gizli polis “Tonton Macoute” yaygın işkencelerin sorumlusuydu. İktidarı süresince binlerce kişi ortadan kayboldu. İnsan hakları örgütlerine göre, babaoğul diktatörlerin hüküm sürdüğü yıllarda 30 bin kişi öldürüldü. Duvalier’nin Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan ölüm haberi, Haiti’de yankı bulmadı. Devlet Başkanı Michel Martelly ise Twitter üzerinden yayımladığı mesajda, “Anlaşmazlıklara rağmen Duvalier ailesine ve ulusa samimi başsağlığı dileklerini” iletti. Krizden kaçış zor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle