Katalog

C 6 EKİM 2014 PAZARTESİ www.cumhuriyet.com.tr ‘engeLSİz İLAÇ’ SGK’YE BAKIYOR ilaç kutuları YUSUF ÖZKAN İZMİR Çevreci Eczacılar Kooperatifi’nin (ÇEKOOP) öncülüğünde yürütülen ve 160 noktada uygulanan “engelsiz ilaç” projesinin, Türkiye’ye yayılması için çalışıldığı bildirildi. ÇEKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Şule İlkkurşunlu “Projenin özellikle, akraba evlilikleri nedeniyle görme engelli sayısının çok olduğu Güneydoğu illerinde uygulanmasını çok arzuluyoruz. SGK de projemizi geri ödeme kapsamına almalı” dedi. İzmir’de dile geldi etiket cihazları bulunuyor. Görme engelli yurttaşların bu eczanelerden birine başvurması durumunda, reçetelerindeki ilaçları nasıl ve ne sıklıkta kullanacakları braille alfabesiyle kutuların üzerine yazılıyor. Ayrıca bu alfabeyi bilmeyen yurttaşlar için de sesli kutular bulunuyor. Gönüllü eczanelerde ücretsiz olarak sunulan bu kutulara eczacılar, ilaçların adını, son kullanma tarihi ve kullanım talimatı gibi bilgileri kaydediyor. İzmir’deki gönüllü eczane sayısının 160’a ulaştığını belirten ÇEKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Şule İlkkurşunlu, projenin tüm Türkiye’ye yayılması için çalıştıklarını söyledi. İlkkurşunlu, çalışmanın son olarak, Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi dalında büyük ödülü aldığını vurguladı. stanbul’a “sığınan” Suriyeli çocuklar, aileleriyle birlikte yaşam savaşımı veriyor. Çöplerde oyuncak ve yiyecek arayan çocukların hali yürekleri parçalıyor. Tıpkı Bahçelievler’de arife akşamı çekilen bu fotoğraftaki gibi... Suriyeli iki çocuk, bir çöp konteynırında buldukları okul malzemeleri ve oyuncaklarla oynuyorlar. Durumun fark edilmesi üzerine utanıyorlar. (TANER YENERDHA) İ çocuk ÖNYARGILAR... “Kamplar yapıldı onlar için, gitsinler” diyenlerin sayısı bir hayli fazla. Önyargılarla bunları söyleyenlerin, ne kamplardaki mezhep cinayetlerinden, ne tecavüzlerden ne de şiddetten haberleri var. Kimi zaman sığınmacılar, devlet tarafından zorla kamplara gönderiliyor. Ancak ölümü görüp onun yerine sıtmaya razı olanlar tekrar geriye dönüyor. utanma Sen ÇEKOOP’un, EDAK Ecza Kooperatifi, İzmir Kent Konseyi, İzmir Çağdaş Görmeyenler Derneği ve Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi desteğiyle yürüttüğü projede, gönüllü eczaneler yer alıyor. Eczanelerin her birinde, yurtdışından getirtilen Gönüllü eczaneler İnandı, başardı Bayramı da ERK ACARER İstanbul’un küçük sığınmacıları bayramı biliyor. Ancak onların yaşadığı yere bayram uğramıyor... İstekleri ise ortak; giyecek kıyafet geride bıraktılar Şehir, onlarca sığınmacı çocuğun avuç açıp, üç kuruş için yalvardığı o meşhur “duble yollardan” tel tel dökülerek eski İstanbul’a doğru açılıyor. Küçükpazar, geçmişten bu yana garibanı göğsünde ağırlıyor. Adeta ufak bir Suriye’ye dönüşen semt, bayram günü, şarkılara tezat neredeyse hiçbirinde ayakkabı olmayan çocukları büyütüyor. Küçük Suriye’deki küçük sığınmacılara “âdet yerini bulsun diye” soruyoruz… Büyüyünce ne iş yapacaksınız? Çoğunun cevabı aynı! Poyraz, köhne semtin, metruk, terk edilmiş, yıkık evleri ve onlar arasına asılı çamaşırların gölgesinde sertçe dolaşırken, üzerlerinde hâlâ yazlık tişörtler bulunan çocuklar gülümsüyor… “Kıyafet yapılan yerde çalışmak istiyoruz…” Üşüyen çocukların hayallerinin ihtiyaçlarıyla örtüşmesine tanık oluyoruz. Üzerlerinde giysi olmayan küçük bedenlerin, büyüdüklerinde tekstil atölyelerinde çalışmak istemeleri tuhaf mı? 11 yaşındaki Fatma bir duvarın dibinde oturuyor. Kardeşi Süleyman’ın üzerinde kız çocuklarına özgü bol lekeli bir tişört var. Fatma, yarım yamalak Türkçesiyle Süleyman’dan başka 4 kardeşi daha olduğunu söylüyor. Küçükpazar’da bir duvarı tamamen yıkılmış evler bulunuyor. Fatma da işte o evlerden birinde anne babası ve 4 kardeşiyle birlikte yaşıyor. Bir yanı muşambayla kapalı mekânda tuvalet bulunmuyor. O ihtiyaç, Banyo yok, rahat uyku yok Piknik eylem Daldaki arası sıtmaya razı olmak ‘ev’ ize’nin Hemşin ilçesine bağlı Çamlıtepe köyünde yaşayan Yusuf Yüce, manzara ve güneşten daha fazla yararlanmak uğruna yerden 20 metre yüksekte çam ağacının üzerine ev yaptırdı. 9 metrekare büyüklüğündeki ev, iki haftada tamamlandı. Eve ulaşmak o kadar da kolay olmadığı için şimdi de asansör planları yapılıyor. (MUHİTTİN SANDIKÇIAA) R l İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Koza Altın şirketinin Bergama’nın Alevi köylerinden Yerlitahtacı sınırlarında yaşama geçirmek istediği yeni altın ocağına karşı yurttaşlar, bugün piknikli eylemde buluşacak. Bergama Belediyesi’nin de destek vereceği eylemde, “Doğayı Kurban Etmeyiz” vurgusu yapılacak. Bergama’nın en önemli içme suyu kaynaklarından Geyikli’ye 400 metre uzaklıkta açılmak istenen ocağa karşı yöre halkı, bugün de piknikli eylemde buluşacak. Bergama Belediyesi öncülüğündeki eyleme, “Tahtacılar” olarak Alevi yurttaşlar da destek verecek. Eylemde bilim insanlarının konuşmalarının yanı sıra müzik dinletileri de olacak. Etkinlik saat 12.00’de başlayacak. l Onlarla aynı havayı soluyan kimi mahalleliye davulun sesi uzaktan hoş geliyor… “Kamplar yapıldı onlar için, gitsinler” diyenlerin sayısı bir hayli fazla. Önyargılarla bunları söyleyenlerin, ne kamplardaki mezhep cinayetlerinden, ne tecavüzlerden ne de şiddetten haberleri var. Kimi zaman Küçükpazar boşalıyor. Sığınmacılar, devlet tarafından zorla kamplara gönderiliyor. Ancak ölümü görüp onun yerine sıtmaya razı olanlar tekrar geriye dönüyor. Küçükpazar’da çocuklar bayramı biliyor. Oysa onların yaşadıkları yere bayram gelmiyor. İstekleri neredeyse tek; giyecek kıyafet… Duvarın dibinde bir kız çocuğu oturuyor. İsmi Emine, 11 yaşında. Arkasında bir yazı: “Sen hayal edersin, başkaları yaşar!” Küçükpazar’da hayaller basit. Emine’nin çıplak ayaklarına baktıkça ayağındaki ayakkabıdan utanıyor insan. Küçükpazar’da özel bir sabah... Dünyayı minik bedenlere dar edenler, bir duvar yazısı, değişmesi zor kaderler ve gerçek… “Bugün bayram, dilenciliğe devam çocuklar!” Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU oğuştan kolları olmayan engelli dansçı Simona Atzori’nin Vatikan’daki özel gösterisi büyük alkış aldı. Papa Francesco’nun paralimpik atletlerle buluştuğu “Yaşamaya İnan” adlı gecede sahne alan İtalyan sanatçı Atzori, izleyenleri büyüledi. 40 yaşındaki sanatçı henüz 4 resim yapmaya, 6 yaşındayken de dans etmeye başlamış. Atzori’nin yeteneği fark edilince kazandığı burslarla sanat eğitimini tamamlamış. Atzori’yi gecenin sonunda kutlayanlardan biri de Papa Francesco’ydu... D komşu evlerin lütfuyla karşılanıyor. Banyo yok, temiz çamaşır yok, rahat uyku yok! 11 yaşındaki kız çocuğunun gideceği bir okul da bulunmuyor. Fatma yine de gülümsüyor, “Suriye’de 5. sınıfa kadar okula gittim” diyor! Kış gelince ne olacağı belli değil. Zaten Fatma da kışı değil, bir sonraki sabahı düşünüyor. Bayram gününün sabahını! Babası bir iş bulamıyor. Ailenin en büyük derdi metruk ev için istenen 500 TL’lik kira bedelini karşılayabilmek. Renkli gözleri ışıl ışıl… Çocuk olmanın özgüveniyle itiraf ediyor Fatma: “Dua ederek para istiyoruz…” Birkaç kez döner ekmek yediği için kendini şanslı hissediyor. “Annemiz” diye anlatıyor, “ekmeği bölüyor, içine patates ve salatalık koyuyor”... REUTERS Ölümü görüp