24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2014 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... katılımının esaslarını içereceği sanılan tek bir tezkere hazırlayıp Meclis’in onayına sundular. Tezkere ilk bakışta Türkiye’nin saldırılar karşısında nasıl korunacağını içeriyor. Koalisyona sağladığı tek kolaylık “yabancı askerlerin geçişlerine izin vermek”. Örneğin tezkerede, IŞİD’e karşı ABD ve Fransa gibi devletlerin uçaklarına, İncirlik ve benzeri havaalanlarını kullanmalarına olanak tanınacağına ilişkin açıklayacağı bir satıra rastlanmıyor. Yabancı askeri güçlerin Güneydoğu illerinde konuşlanması olasılığına gelince: Bu, hangi koşullarda ve herhalde hükümetin uygun göreceği durumda izne bağlı olacak... ...ancak bizim katılmayacağımız ısrarla açıklanan kara harekâtı olursa, o zaman veya şimdi nedeni bilinmeyen gereksinmelerle yabancı askerlerin Suriye ya da Irak’a geçmelerine, ülkemizde konuşlanmalarına izin verilecek... ...ve de yine herhalde örneğin ABD’nin Türkiye’nin eğitmesini istediği Suriyeli askerlerin konuşlanması için bu özelliğin ve ne ki diğer konuların tezkereye konulmasındaki nedenlerin sorulması ve yanıtlanarak kamuoyunun aydınlatılması gereken birer konu gibi gözüküyor. Zaten Başbakan AD, adını değiştirdiği ulusa sesleniş konuşmasında, tezkerenin asıl amacının koalisyona katılımın esaslarını içermek değil; “ülkemizin ulusal çıkarları ve güvenliği” olduğunu söyledi. HHH Öyleyse? Hükümet sözcüsünün de açıkladığına göre, Türkiye toprakları olan ve Türk askerinin koruduğu Süleyman Şah Türbesi’ne beş km. yaklaşan IŞİD güçleri saldırırsa, tezkere gereği TSK derhal bu saldırya karşı harekete geçecek ve.. ...bu, TSK şayet karadan bir müdahale yapacak olursa Türk tank ve kara birliklerinin Suriye topraklarına girmesi demek olacak!.. HHH Daha önceki aylarda Türk istihbarat servisi, asker ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin yaptığı, medyaya sızdırılan gizli toplantıda, Süleyman Şah Türbesi’ne olası bir saldırıya Türkiye’nin nasıl müdahale edeceğinin müzakere edildiği biliniyor. Bu bilgilerin ışığında, hükümet sözcüsünün türbeye IŞİD’in yaklaştığını resmen açıklamasındaki anlamı değerlendirirsek: Türkiye’nin kendi topraklarını savunmak ve korumak anlamına gelen Süleyman Şah Türbesi harekâtı, TSK’nin IŞİD’le karşı karşıya gelmesi ve terör örgütüne karşı savaşmaya başladığının kanıtı olmayacak mıdır? HHH Şimdi kimi gelişmelere bakınca Kürt siyasal hareketinin IŞİD’le savaştan yararlanmayı düşündüğü gibi bir sonuç da çıkıyor. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş; bir ara terör örgütüyle kardeşi örgütle birlikte çarpışan PKK’ye silah vermemizi istemişti. Biraz da alaylı tepkilerle karşılaştı; şimdi ise “Türkiye’nin bütün halklarının, tabii murat ettiği Türk ve Kürtlerin el ele verme günüdür” diyor. IŞİD’e karşı, sınırımızdaki Suriyeli Kürtleri ve kentlerini korumak için asker kullanmamıza karşı çıkıyor; herhalde içinde askeri malzemenin de olacağı yardım yapmamızı istiyor. Ama HDP Eş Genel Başkanı, Irak ve Suriyeli Kürtlere yapılması gereken silah dahil yardımlardan söz ederken Güneydoğu’da hâlâ PKK’nin bugüne dek 50’ye yakın okulu yakmasını ve yol kesmeler başta birçok PKK azgınlığını eleştiren tek cümle söylemiyor. Hâlâ tepeden dayatmalarla bakıyor olaylara. Kürt çalar, Türk oynar havasında! HHH Yeni bir dış siyasetin izlerine işaret eden tezkereyi AKP çoğunluğu onaylar ama bu tezkereyle Türkiye daha pek çok iki arada bir derede kalabilir. Üstelik uluslararası ilişkilerde köprülerin altından daha çok sular geçecek gibi... HABERLER Peşmerge güçleri, Sünni aşireti Şammar’ın desteğiyle kontrolü ele geçirdi GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Dış Haberler Servisi ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon ile Irak ve Kürt güçlerinin IŞİD’e yönelik saldırıları yoğunlaştı. ABD uçaklarının sınırın Suriye tarafındaki Rojava Kantonu Kobani’de beş hedefi vurduğu belirtilirken Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (KBY) bağlı peşmerge güçleri, bölgenin etkili Sünni aşireti Şammar’ın da katılımıyla Suriye ile Musul arasındaki kilit sınır geçişi Rabia’nın kontrolünü büyük ölçüde ele aldığı haberleri geliyor. Şammar aşiretinin önde gelenlerinden Abdullah Yawar, “Rabia tümüyle kurtarıldı. Bütün Şammar peşmerge ile birlikte hareket etti” dedi. Sınırın Suriye tarafından da YPG’li Kürt güçlerinin destek verdiği belirtiliyor. Bir peşmerge Reuters’e “Rabia kontrolümüzde. IŞİD’çiler civar köylerde küçük cepler halinde varlar. Bir tek hastane ellerinde” bilgisini verdi. Peşmerge sözcüsü Halgurd Hikmet, IŞİD güçlerinin petrol kaynaklarının bulunduğu Musul yakınlarındaki KürtArap kasabası Zummar bölgesinde de büyük baskı altında olduğunu belirtti. Bağdat’ın 90 kilometre doğusundaki Dhului Rabia kurtarıldı Çifte intihar saldırısı: 30’u çocuk 39 kişi öldü Suriye’de ise hükümetin kontrolündeki Hums kentinin Akrameh Mahallesi’ndeki El Makhzumi okulu ile Zaim Hastanesi’nde çifte intihar saldırısında 30’u çocuk 39 kişi hayatını yitirdi, 40’tan fazla kişi yaralandı. Saldırı Alevi toplumun yaşadığı mahallede düzenlendi. ri üzerine, “kolay çözüm bulunmadığı” görüşünü tekrarladı. Sözcü John Kirby, “Onları belirsizlik içinde bombalayamayız” dedi ve daha uzun vadeli bir çaba ve Irak ordusunu güçlendirmek gerektiğine vurgu yaptı. Kirby, ABD deniz piyadesi güçlerinden 2 bin 300’ünün özel misyonlar için Ortadoğu’ya gönderileceğini anımsattı. ABD’nin ağustostan bu yana 4 bin sorti yaptığı aktarılırken, hava bombardımanı bu düzeyde devam ederse aylık 200320 milyon dolara mal olacağı hesaplanıyor. Öte yandan Britanya, Tornado uçaklarıyla Irak’ta ilk hava saldırılarını gerçekleştirdiğini savaş jetlerinin Bağdat’ın batısında bir IŞİD konvoyunu yok ettiğini duyurdu. ABD uçaklarının Kobani’de beş hedefi vurduğu kaydedildi. Kürt güçlerinin komutanı Esmat el Şeyh, saldırının başarılı olup olmadıklarından emin olmadıklarını söyledi. YPG güçleriyle IŞİD arasındaki önceki gece dokuzu cihatçı olmak üzere 18 kişinin öldüğü belirtildi. Ambulanslar Türkiye’ye sürekli yaralı taşırken görüldü. Londra’daki İnsan Hakları Gözlemevi’nin başındaki Rami Abdurrahman, Kürt kaynakların sahada ölü IŞİD’çiler gördüklerini aktardı. Abdurrahman kaynakların ayrıca IŞİD’in bölge halkını korkutmak için Kobani yakınlarında yedi Kürt erkeği ve üç kadının kafalarını kestiği bilgisini verdiğini aktardı. Kobani tarafında 354 köyden 325’i IŞİD militanlarının elinde bulunuyor. ya kasabasında da yerel Sünni Cubur aşiretinin IŞİD’e direndiği haberleri geliyor. Bağdat’ta ise havan topu ve intihar saldırısı dalgasında onlarca insan öldü. elirsizlik içinde bombalayamayız’ ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), hava saldırılarında yetersiz kalındığı eleştirile ‘B Uluslararası koalisyon, Kobani civarındaki IŞİD hedeflerini bombaladı Çatışmalar şiddetlendi MAHMUT ORAL SURUÇ Suriye’nin kuzeyinde yönetimi PYD’nin yönetimindeki Kobani kantonuna IŞİD’in 15 Eylül’de ağır silahlarla başlattığı saldırılar 17. gününü geride bıraktı. ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri dün ilk kez Kobani çevresindeki IŞİD hedeflerini vurdu. Koalisyon, Kobani’nin doğusunda, kente 2 kilometre mesafedeki Mısırdavut köyündeki IŞİD hedeflerini bombaladı. Büyük bir gürültüyle patlayan bombaların düştüğü yerden, geniş duman bulutları yükseldi. IŞİD, Mert İsmail köyünden tank atışı yaparak Kobani’nin kenar mahallelerini vurdu. Kobani’nin 12 kilometre yakınına kadar ilerleyen IŞİD militanları, sabah saatlerinden itibaren Kobani’ye çok sayıda havan ve top mermisi attı. Doğudan Kazıkan, Kikan ve Mızırdav köylerine ilerleyen IŞİD, güneyden ise Şeran köyü üzerinden Kobani’ye saldırdı. Siftek köyü Zorafa mev kisindeki çatışmalar şiddetini arttırdı. IŞİD militanlarının Kobani’nin içinden geçen demiryolu çevresinde ve tepelerdeki mevzilerde gizlendikleri görüldü. Suruç’tan duyulan patlama sesleri ve yükselen dumanlar büyük tedirginlik yarattı. Çatışmalar Büyük Kendirci köyü başta olmak üzere sınıra yakın civar köylerden de görülebiliyor. Yüksek tepelere ve evlerinin damına çıkan vatandaşlar ise sınırın karşısındaki gelişmeleri izliyor. Bu arada IMC Televizyonu, IŞİD militanlarının Türkiye’nin Karaca bölgesinden yoğun çatışmaların yaşandığı Kobani’nin Siftek bölgesine geçerken çekilmiş görüntülerini yayınladı. Görüntülerin ardından bir grup gösterici, köye giden yolu trafiğe kapattı. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Mürşitpınar Dostluk Parkı’nde Kobanili sığınmacılar için oluşturulan Suruç’ta okula yerleştirilen sığınmacı çocuklar, geride kalan ölüm tehlikesini atlattıklarına sevinirken yeni çevreye uyum sağlamaya çalışıyor. (Fotoğraf: AHMET ŞIK) Çatışma sınırdan görülüyor çadırkent çatışmaların yoğunlaşması üzerine kaldırıldı. Sığınmacılar, daha güvenli olan Suruç’taki YİBO ile diğer resmi kurumlara yerleştirildi. Boşaltılan çadırlara ise askerler yerleşti. Yumurtalık bölgesinde kulelere çıkan askeri yetkililer inceleme yaparken sivil araçlarla askeri birlikler taşındı. Türkiye sınırına 35 kilometre mesafedeki İkile köyünden 100 yaşındaki dedesi Abdo Hasan ile yola çıkan Mazlum Ahmet, Yumurtalık mevkiinden Türkiye’ye geçti. Yetkililer üşüyen yaşlı Abdo Hasan’ı battaniyeyle sardıktan sonra su verildi. Koalisyonun IŞİD’i vurması milletvekillleri Aysel Tuğluk, İbrahim Ayhan ve Gülser Yıldırım’ın da nöbet eylemi yaptığı sınırdaki Tavşanlı köyünde büyük sevinç yarattı. Köylüler her bombadan sonra sevgi gösterilerinde bulundu. Çadırlara askerler yerleşti Müslim: Öyle ya da böyle son bulacak l IŞİD’in Kobani’ye saldırıları sürerken PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, dünyaya bir kez daha yardım çağrısında bulundu. Reuters’a konuşan Müslim, “Silah vermeleri için herkese çağrıda bulunuyoruz ama kimse hiçbir şey yapmıyor. Eğer IŞİD kente girerse her şeyi yok edecek ve insanları katledecek. Bu iş birkaç gün içinde, öyle ya da böyle, son bulur” dedi. l PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, “IŞİD, kentteki sivilleri hedef alıyor. Birçok insanımız şehit oldu. Eğer IŞİD burada güçlenirse Türkiye için de tehdit olur. Türkiye ve Kürt halkı arasında birlik ve destek olmalı. Bizim amacımız bir olmalı” dedi l DTK bünyesindeki 97 sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri, Kobani için seferberlik çağrısı yaptı. Türkiye’nin tampon bölge önerisinin iyi niyetli olmadığı belirtildi. Tarih tekerrür etmez, tekemmül eder, ama benzer olaylar da benzer sonuçları doğurur. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’ndaki Davutoğlu hükümetinin hazırladığı tezkere bugüne kadar Meclis gündemine gelmiş tezkerelerin en geniş içeriğe sahip olanı. Hedef geniş; başta PKK ve IŞİD olmak üzere Türkiye’nin çıkarlarını tehdit eden tüm terör örgütleri. Ülke içinde kendisini eleştiren herkesi darbeci ilan eden bir hükümet elbette komşularından da istemediği herkesi terörist ilan edebilir. Çerçeve geniş; hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yurtdışına asker göndermesini hem de yabancı askerlerin Türkiye’de bulundurulmasını içeriyor. Bağlantılar geniş; hükümet terörle mücadele tezkeresinin içine PKK ile mukavele adımlarını da koymuş. Tezkere süreci ile çözüm sürecini atbaşı götürmek istiyor. Bu bölüm müthiş! Erdoğan bir yandan, “Eyy dünya terör örgütü PKK niçin gündeminizde yok?” diyor. Bir yandan iç siyaset dengesi içinde tezkerenin ardına açılım kurumları ekleniyor. Uluslararası boyut geniş; ABD liderliğindeki koalisyon güçleriyle en kapsamlı birliktelik öngörülüyor. Sınırı geniş; Irak ve Suriye sınırımızda öteden beri tartışılmakta olan kamuoyuna tampon bölge diye yansıyan, hükümetin güvenli bölge dediği bir alan oluşturulacak. HHH Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, tezkere Meclis’e gelmeden önce hükümete bir brifing verdi. Hükümetin tam ve yarı resmi yayın organlarına göre, asker uluslararası koalisyon olmasa bile Türkiye’nin güvenli bölge ilanını gerçekleştirmesini istemiş. Öyle anlaşılıyor ki hükümet, sınır ötesi harekâtın sorumluluğunu şimdiden askerin üzerine yükleme hazırlığında. Her türlü kararı kendisinin vereceğini ilan eden AKP, sıkışınca “Biz askere sorduk, onlar böyle istedi” deme niyetinde. Zira, dış politikada yalnızlaşmışken, Suriye’ye kara harekâtı konusunda da yapayalnız kalmamız güçlü olasılık. Özellikle hiçbir AB ülkesi asker göndermekten yana değil. İşte o an Erdoğan’ın hırsını meşrulaştıracak bir durum gerek. O da şu olacak: “Asker girmeliyiz dedi girdik. Onlar ne istedi de vermedik?..” Kara harekâtı içerikli tezkere Erdoğan tarafından kamuoyuna duyuruldu. Ana sorumluluğu üstlenmesi gereken Davutoğlu’nun durumu “malum saraya her istediğini onaylatan bir başbakan değil, oradan gelen her şeye evet diyen bir başmemur” ikilemini akla getiriyor. HHH Girişte 1991 ve 2003’ten söz ettik... 1991’de Soğuk Savaş yeni bitmiş; ilk acı meyvesini 1. Körfez Savaşı ile vermişti. Dönemin Cumhurbaşkanı Özal ABD ile uzun uzun görüşmüş, Başbakan Yıldırım Akbulut’a, “1 koyup 3 alacağız” demişti. Ne aldığımız ne verdiğimizi 1990’lı yılların ortasında yakın tarihin en ağır terör saldırılarına uğrayarak gördük. 2003’te de taze AKP hükümeti ABD’ye (bugünkü tezkerenin içeriğine benzer şekilde) her türlü sözü verdi, tutamadı. Meclis, özellikle Türkiye’de yabancı asker bulundurulmasına hayır dedi. 2014’te güçlenmiş ve ilkesizleşmiş AKP, iktidarını sürdürmek, dış politikadaki başarısızlıklarını örtmek için her şeyi yapmaya hazır. Durumu Özal yöntemiyle yorumlamak gerekirse AKP şuna oynuyor: Çok koyup çok alacağız! Bu ucu belirsiz bir maceradır. Türkiye’nin maceraya sürüklenmesi sadece kendisinin değil, uluslararası müttefiklerinin de aleyhinedir. l ELAZIĞ’DA ASKERİ ARAÇ DEVRİLDİ: 1 ŞEHİT Bayramda ailesinin yanına gidecekti Yurt Haberleri Servisi Elazığ’ın Kovancılar İlçe Jandarma Özel Harekât Taburu’nda görevli askerleri dün sabah görev yerlerine bırakan askeri servis aracı, Karakoçan yönüne giderken, Çakırkaş köyü yakınlarında şoförün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu devrildi. Kazada, Jandarma Uzman erbaş Selahattin İlah (30) şehit oldu, 3 asker de yaralandı. Yaralı askerlerden 2’si öğle saatlerinde taburcu edildi. Şehidin Adana’nın Sarıçam ilçesindeki baba evinde haberi alan anne Elif ve baba Abidin İlhan gözyaşlarına boğuldu. Anne fenalık geçirdi. Şehit İlhan’ın bayramda izin alarak ailesinin yanına geleceği ve keseceği kurbanı yakınlarına önceden aldırttığı öğrenildi. D dedesini sırtında taşıdı Polis fakultenin içine girdi. Yoldan geçen öğrenci ağır yaralı l Gaz bombası başına isabet etti: Batman’da belediye önünde toplanan grup, IŞİD’i protesto etmek için Atatürk Parkı’na kadar yürüdü. Yüzleri maskeli bir grup Turgut Özal Bulvarı’nı trafiğe kapatmak istedi. Polis, gruba müdahale ederek 11 kişiyi gözaltına aldı. Olaylar sırasında sokaktan geçen üniversite öğrencisi Devran İnci polisin attığı gaz bombasının başına isabet etmesiyle ağır yaralandı. l Askere ateş: BitlisHizan karayolunda patlayıcı ihbarı üzerine bölgeye giden jandarma ekiplerine, bir grup PKK’li tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. l 20 bin kişi yürüdü: IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto için önceki akşam Cizre ve Silopi’de yaklaşık 10’ar bin kişi İpekyolu’na yürüdü. Yürüyüş sırasında güvenlik görevlilerinin olmaması, askeri kontrol noktasında ise askerlerin bulunmaması dikkat çekti. l Yolcular ölümden döndü: Protestoların ardından Cizre’nin Otogar, Nusaybin Caddesi, Dörtyol Kavşağı ve Çevre Yolu’nda barikat kurup lastik yakan bir grup kimlik kontrolü yaptı. Otogara giren bir yolcu otobüsünde yolcuların kimliklerini de kontrol eden gruba polis, müdahale etti. Yolu kapatan grubun attığı molotofkokteyli yolcu otobüsünün lastiklerine isabet etti. Lastikler alev alırken şoför otobüsü durdurmadan otogara götürdü. Alevler otogarda söndürülürken yolcular ölümden döndü. l Okula molotof: Diyarbakır Yenişehir ilçesinin Fiskaya semtinde bulunan Cahit Sıtkı Tarancı İlkokulu’na önceki gece PKK’li bir grup molotofkokteyli ve el yapımı patlayıcı attı. Müdür yardımcısının odasına ve koridora molotofkokteyli isabet etti. Saldırı sonrası okulda yangın çıktı. Büyük hasar oluştu. l Cizre’de cenaze gerilimi: Kerkük’te IŞİD’le çatışmada ölen PKK’li Müslüm Kaçım’ın cenazesi dün akşam Türkiye’ye getirildi. Silopi’de kalabalık grup tarafından karşılanan cenaze Cizre merkeze götürülmek istendi. Polisin izin vermemesi üzerine göstericiler Cizre Köprüsü’nü trafiğe kapatıp polise havai fişek ve taş attı. Polis de gruba müdahale etti. Fotoğraf: CİVAN DEĞER 3 öğrenciye gözaltı İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fen Edebiyat Fakültesi’nde dün karşıt görüşlü öğrenciler arasında yaşanan gerginliğin ardından polis, IŞİD yanlısı olduğu öne sürülen 3 öğrenciyi fakülte binasına girerek gözaltına aldı. Fakülte bahçesinde dün sabah saat 09.00 sıralarında öğrenciler arasında gerginlik çıktı. Okul önüne çevik kuvvet ekipleri ve TOMA geldi. Üzerlerinde siyah maske, siyah şapka ve sopalar bulunan 3 öğrenci gözaltına alındı. Öğrencilerin olaylar sırasında bu maske ve şapkaları tak İÜ’de IŞİD yanlısı tıkları belirlendi. Öğrenciler Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde polis minibüsünden indirildikleri sırada “Bizler Müslüman öğrencileriz” ve “Yaşasın Müslüman öğrenciler” diye bağırdılar. Öğrenciler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Fakültede cuma günü siyah maske takan sopalı kişiler kurulan standlara saldırmıştı. Açıklama yapan öğrenciler, IŞİD ile ilgili afiş astıkları için tartıştıkları bir grubun kendilerine saldırdığını söylemişti. Görev uyuşmazlığı l MİT TIR’LARI DAVASI incelenecek ADANA (Cumhuriyet) Adana’da 19 Ocak’ta, silah taşıdığı gerekçesiyle MİT’e ait TIR’ların durdurulmasıyla ilgili yürütülen soruşturma sonucu aralarında yarbay, yüzbaşı, üsteğmen, astsubay ve uzman çavuşların bulunduğu 13 asker hakkında “casusluk” suçundan birer kez ömür boyu ve 20’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. 13 askerin yargılandığı davada, sanık avukatlarının görev uyuşmazlığı talebinde bulunması üzerine dosya yeniden incelemeye alındı. Kamu güvenliği açısından duruşmaların gizli yapılması kararı alınmıştı. Ne olmuştu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle