Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2014 SALI 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... Ergenekon, Balyoz davalarında olduğu gibi başsavcılığını yine ebedi başbakan şu sıradaki sıfatı Cumhurbaşbakan olan RTE üstlendi. Son eylemleri yapanları, anayasa ve yasaların elverdiği ölçüde yani yasalarla cezalandırılmalarını sağlayacaklarını son konuşmalarında bir başbakan tavrıyla açıklayan adam; sanki anayasayı ve yasaları saygıyla uygulayan biriymiş gibi konuşuyor. Söyledikleriyle davranışları birbirini tutmuyor; halk da şaşırdı. Haftanın bir iki günü; oturduğu koltuğa yakışmayan, bir türlü ayrılamadığı partisine toplamasını emrettiği kalabalıklara siyasal nutuklar atıyor. Başbakan mıdır, cumhurbaşkanı? Sağduyu sahibi olanlar, neyin nesi bu adam diye kafalarında oluşan soruya yanıt arıyor. HHH Başbakan mıdır hâlâ, yoksa halkın seçtiği cumhurbaşkanı mı; hani yumurtanın mı tavuktan, tavuğun mu yumurtadan çıktığına bir türlü karar veremeyenler gibi duraksama içindeler... AKP’ye kimi zaman muhalif, çoğu olayda destekçi MHP, yumuşak bir üslupla RTE’ye artık yurtiçinde geziler yapıp siyasal nutuklar atmaması yönünde ricacı... Ana muhalefet ise 2015’te seçim zaferi kazanmayı düşleyerek mütedeyyin vatandaşların peşinde... Amerika’nın son günlere dek resmen açıklayamadığı gerçeğin farkında değil. Türk askerini Kobani’ye göndererek, bu hükümetin yapamadığını yaparak, küskün Kürt oylarını tavlamaya uğraşıyor. HHH Oysa RTE, hem başbakan hem AKP genel başkanı hem de sorumsuz cumhurbaşkanı olarak gündemdeki her olayı meydan meydan sömürerek seçime hazırlanıyor. Tabii Çankaya şemsiyesi altında, başbakan, parti başkanı, cumhurun başkanı olarak üç şapkalı RTE’nin anayasaya aykırı davranışlarına suskun kalan CHP; adeta yapacak bir şey yok diye bu durumu kabul etmiş, sindirmiş bir parti izlenimi, bir görüntü veriyor. RTE de meydanı boş bulmuş siyasal bir gladyatör edasıyla konuşmalarına daha ağır içerik veriyor, bir başbakan gibi konuşuyor, konuşuyor... HHH Türk askerini gönderme hevesi, ABD’yi mi, bizim Kürtleri memnun edeceğini sanarak mı, her nedense CHP’nin sorumluluğu kısıtlı yeni bir tezkere ile Kobani’ye Türk askeri göndererek kenti IŞİD’den kurtarma planı da... … Geçen haftanın son günü çöktü. İnanılması güç ama; Kobani’ye asker göndermeyi sağlarsa ABD ile hükümete bu konuda küskün bizim Kürtleri memmun edeceğini sanıyordu herhalde. Ne var ki CHP’nin bu konudaki uluslararası alanda başarı içeren düşlerini beklemediği bir sırada, tam da yeni tezkere ile Kobani’ye asker göndermeyi önerdiği günlerde… … ABD Dışişleri Bakanı John Kerry; CHP’nin başarı düşlerini kökünden yıkıveren bir açıklama yapmaz mı? Kerry, Türkiye’nin koalisyonda görev aldığını, ancak…. … “Kesin olan bir şey varsa, aralarında Kürtlerin, Iraklıların, Suriyelilerin ve diğerlerinin olduğu farklı gruplar Türk askerini Kobani’de istemiyor” dedi. HHH Tabii Kerry’nin bu açıklamasında söyleyemediği bir başka gerçek daha var. Suriye’deki, Irak’taki Kürtlerin; Türk askerini topraklarında istemedikleri resmen açıkladığı günden önceki süreçte; başta RTE, sonra devamı AD; hemen her gün IŞİD’den kaçan Kürtler dahil, daha önce topraklarımıza sığınan “Kürt ‘kardeşlerini’ bağrımıza basmanın kıvancı ve gururunu” sürekli açıkladılar. Oysa bu hesapsız gururdu. Osmanlı’dan miras Türklerden ve Türk askerinden, dışımızdaki Kürtlerin, hatta Arapların nefreti; ABD’ye bir kez daha duyurmalarından sonra ve bu gerçeği Kerry’nin açıklamasıyla yüzümüze vuruldu. Tam da Kobani’den bize sığınan 150 bin Suriyeli Kürt “kardeşlerini” hükümet konuklarımız diye topraklarımızda ağırlar ve… … CHP’nin de Kobani’de IŞİD muhasarası altında kalan Kürtleri Türk askerinin kurtarmasını önerdiği sırada! HHH Enayilik uluslararası piyasada satışa çıkmış; bizdeki iktidar ile muhalefet baş müşteri.. kapmak için yarışıyorlar! HABERLER İki cenaze ortada yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken Bingöl’de emniyet müdürü ve yanındaki polislere yönelik suikast olayında “karanlık bir elin tetiğe bastığını” belirtti. Baluken, olayın “faili oldukları” gerekçesiyle Genç ilçesinde öldürülenlerin ise suikastla bağlantısı olmadığını, “Öldürüldü” diye açıklanan HDP’li Erhan Şenyuva’nın ölü mü sağ mı olduğunun bilinmediğini, bu kişilerin “yargısız infaza kurban gittiğini” savundu. Baluken Meclis’teki basın toplantısında HDP’li Baluken, Bingöl’deki saldırıyla ilgili kamuoyuna verilen kimlik bilgileriyle ölenlerin gerçek kimliklerinin farklı olduğunu belirtti GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada ... bir hafta içinde yakılan okul sayısı 220’yi buldu. TürkiyeSuriye sınırının öte yakasında yaşananları protesto için başlayan eylemlerin arasına okul yakmaların girmesi ayrıca anlamlı. Mardin’de 36, Diyarbakır’da 34, Şanlıurfa’da 21, Van’da 18, Şırnak’ta 13, Bitlis’te 10 okuldan Milli Eğitim’in simgesi olan meşale alevleri değil, binaların alevleri yükseldi. Bölgede değişik nedenlerle pek çok okulun da hizmet veremez halde olduğu hesaba katılırsa, ana hedeflerden birinin eğitimi tümüyle çökertmek olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Diyarbakır, Siirt ve Muş’ta da okulların yanı sıra müzeler hedef seçildi. Bölge için önem taşıyan öğrenci yurtları da yine yok edilmesi gereken “terör hedefleri” arasında yer alıyor. Yüksekova’daki Dağlıca Kız Yurdu sadece ateşe verilmedi, burada kalan öğrencilerin eşyaları da adeta yağmalandı. Bu yurtta kalan öğrencilerin yarıdan çoğu geçen yıl üniversiteyi kazanmıştı. Yani dağ yolunu değil, kampus yolunu seçmişlerdi. Güneydoğu’da “kanun benim” diyen yapı, okulları eğitim yapamaz hale getirmeyi hedefliyor. HHH Eğitim sistemimizin sorunlarını gündemin öteki maddeleri izin verdiği ölçüde dile getirmeye çalışıyoruz. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte eğitim anlayışındaki temel ilke, o günün diliyle tevhidi tedrisat yani eğitimin birliği idi. Osmanlı’nın son döneminde eğitimin sistemi öylesine laçkalaşmıştı ki ortada sistem diye bir şey yoktu. Konuyla ilgili her kurum kendi bildiğini okuyor, okutuyordu. Zamanla imam hatip liseleri (İHL) bugünkü iktidar ve öncüllerinin arka bahçesi haline getirilmek istendikçe eğitimin birliği ilkesi de bozuldu. Bir yanda cumhuriyetin kuruluşundan bu yana adım adım yerleştirilen laik eğitim, bir yandan da İHL’lerle birlikte alanı genişleyen başka bir eğitim sistemi atbaşı gitti. Hükümet yeniden eğitimde birliği kurma hedefinde! Eğitimin tümünü imam hatipleştirerek kendi kafasına göre tek tip haline getirme yolunda. Pek çok kent merkezinde yıllardır normal eğitim veren okullar ilk kez bu yıl gündeme gelen bir dayatma ile imam hatipleştirildi. Tümü imam hatipleştirilemeyen de yarım, o da olmadı çeyrek imam hatip yapıldı. HHH Hükümet neden zorla imam hatip dayatıyor? Görünen o ki, AKP iktidarı döneminde sayıları hızla artan bu okullar, iktidarın istediği hızda artmıyor! Yurttan derslik konforuna kadar her türlü ayrıcalık sağlanmasına karşın imam hatip tercihini ilk sırada yazanların oranı yüzde 7. İlk 15 tercihinden birini imam hatip yapanların oranı yüzde 25. Bu rakamların büyüklüğü küçüklüğü ayrı konu; vurgulamak istediğimiz hükümetin istediği düzeyde olmaması. Böyle olunca ne yapmalı, zorla kaydetmeli. Elbette birbirinden farklı bir durum ama yukarıda alt alta koyduğumuz iki ana gerçek gösteriyor ki; Türkiye üzerine hesabı olanlar, bunun içine mutlaka eğitimi de katıyorlar. Onlara iyi eğitimden önce deyim yerindeyse her türlü hedefte kullanılacak iyi tim gerekiyor. Çocuklarının iyi bir eğitim almasını, kendisinden daha ileri düzeyde olmasını isteyen ailelerin ciddi bir bölümü gücü yettiğince direniyor. Önümüzdeki seçimlerin toplum katında kabul göreceğini düşündüğümüz siyaset vaatlerinden biri eğitimdir. 8 ŞÜPHELİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ Yurt Haberleri Servisi Operasyonda öldürülen Erhan Şenyuva’nın cenazesinin kayıp olduğu belirtiliyor. Hürriyet gazetesinin haberine göre Şenyuva’nın cenazesi, olayın üzerinden 6 gün geçmesine rağmen ortada yok. Kardeşi Sedat ve amcası Eflatun Şenyuva, “Adaklı ilçesi Ayranlı Jandarma Karakolu’ndan aradılar. ‘Erhan Şenyuva, suikast operasyonunda ölü ele geçirildi. Elazığ Fırat Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’ndan alın’ dendi. Hastane polisi ‘Erhan isimli biri yok, neden geldiniz?’ dedi. Morga gittik, Erhan yoktu” dedi. Öldürülenler arasında bulunduğu belirtilen Şahabettin Naşa’nın ailesi de söz konusu cesedin çocuklarına ait olmadığını açıkladı. Olayın görgü tanıklarından kamyon şoförü Mehmet Halit Pınar ise DİHA’ya yaptığı açıklamada “İlçenin girişinde 10’dan fazla panzer bekliyordu. Silah sesleri geldi. Bir kornetin içinden çıkarken başından vurulan birinin yere düştüğünü gördüm. Polis ve askerler bize de ateş açmaya başladı” dedi. Öte yandan saldırıyla ilgili gözaltına alınan A.K, U.K, C.U, Y.Y, M.K, N.D, Y.B ve A.B, emniyetteki işlemlerin ve sağlık kontrolünün ardından Bingöl Adliye Sarayı’na götürüldü. Emniyet müdürüne yönelik saldırının “planlı, anlık profesyonel istihbarat gerektiren” bir suikast olduğunu belirterek suikastla, suikastı düzenledikleri iddia edilen kişilerin öldürülmesinin tamamen birbirinden bağımsız olduğunu savundu. “Çatışmasızlık” döneminde gerçekleşen olayın hemen ardından hem yerelde araştırma yaptıklarını hem de KCK yetkilileriyle görüşerek bilgi istediklerini belirten Baluken, KCK’nin bu olaydan bilgisi olmadığı açıklaması yaptığını ifade etti. Suikastı düzenleyenlerin kullandığı arabayla, “fail” diye öldürülen 4 kişinin içinde olduğu aracın marka ve renginin de tamamen farklı olduğunu belirten Baluken, şöyle konuştu: “Birbirinden bağımsız iki olayla karşı karşıya olunduğu, çözüm sürecinin bitirilmesine yönelik bir faaliyet olduğu izlenimini edindik. Etkin ve tarafsız bir soruşturma yapılmazsa karanlık günlere doğru gitmemizi isteyen güçlerin yeni planlamaları devreye girebilecektir. Zamanlama ve istihbarat açısından profesyonellik gerektiren ve çözüm sürecini hedef alan bu olayı tam bir provokasyon ve katliam zemini yaratma olarak değerlendiriyoruz.” aranlık el pusu kurdu, hedef çözüm süreci’ Emniyet müdürünün inceleme yaptığı sokakta Kobani’yle ilgili hiçbir eylem olmadığına işaret eden Baluken, kamuoyuna yansıtıldığı şekliyle bir “esnaf ziyaretinin olmadığını” söyledi. Görgü tanıklarına göre emniyet müdürü ve beraberindekilerin bir kafeden çıktıktan sonra suikasta uğradığını savunan Baluken, “Büyük bir olasılıkla anlık istihbarat bilgileri çok profesyonelce paylaşılmış ve pusuda bekleyen bir karanlık el tetiğe basmıştır” dedi. Öldürülen 4 kişiden ikisinin “sivil” yurttaşlar olduğuna işaret eden Baluken, kamuoyuna verilen kimlik bilgileriyle ölenlerin gerçek kimliklerinin farklı olduğuna işaret etti. Baluken, Bingöl’ün geçmişte de kontrgerilla ve JİTEM’in merkezi arasında olduğunun da altını çizdi. ‘K Komutanlar şehit ailesini ziyaret etti Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Bingöl’deki silahlı saldırı sonucu şehit edilen Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin’in başkent Ankara’daki ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Özel, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay ile şehidin Yenimahalle ilçesi Özevler Mahallesi’ndeki baba evine geldi. Şehidin babası Ahmet Şahin, annesi Cemile Şahin, eşi Fatma Şahin, Harp Okulu öğrencisi oğlu Ahmet Akif Şahin ile diğer çocukları Yiğit Alp ve Sena Şahin’e taziye ziyaretinde bulunan komutanlar, başsağlığı diledi. Özel, çıkışta taziye çadırına da girerek burada bulunanlara da başsağlığı diledi. Bir kenti havaya uçurur GAZİANTEP/ DİYARBAKIR (Cum huriyet) Gaziantep Emniyet Müdürü Ali Gezer’in “Kentte ele geçirilen mühimmatı açıklarsam dudağınız uçuklar” dediği silah ve mühimmatın 150 kilo C4 ile 20 intihar yeleği olduğu açıklandı. Habertürk gazetesinin haberine göre patlayıcıların orta büyüklükteki bir şehri tahrip edebileceği belirtilirken mühimmatın IŞİD’e ait olduğu ihtimali üzerinde duruluyor. Polis, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde ve sınır illerinde kırmızı alarm verdi. Gelen bir ihbar üzerine Gaziantep polisi, belirlenen adreslerde arama yaptı. Kokuya duyarlı köpeklerin yardımıyla yapılan aramada 150 kilo C4 patlayıcı ile çeşitli çap ve markada silahlar ve mermi ile 20 de intihar yeleği ele geçirildi. Polis ilk olarak söz konusu mühimmatın PKK’nin olabileceği üzerinde durdu. Ancak intihar yeleklerinin bulunması şüpheleri IŞİD’in üzerinde yoğunlaştırdı. Yakalanan mühimmatın, IŞİD’in büyük kentlerde depoladığı öne sürülen mühimmattan olabileceği belirtildi. (Fotoğraf: AFP) Gaziantep’te 150 kg. C4 ve 20 intihar yeleği ele geçirildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) PKK ve PJAK’li tutukluların Kobani’deki katliam tehdidine dikkat çekmek, hükümetin Kobani’ye yönelik politikalarını protesto etmek ve Rojava’ya yardım koridoru açılmasını sağlamak için yarın süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayacağı açıklandı. PKK’nin cezaevleri sorumlusu Deniz Kaya, “Eylemimizi, Kobani’de soykırım tehdidi sürdükçe, AKPDAİŞ (IŞİD) işbirliği devam ettikçe, yardım koridoru açılana kadar sürdüreceğimizi ve taleplerimiz karşılanmazsa eylem hattımızın radikalleşeceğini duyuruyoruz” dedi. 2 yıl önce Öcalan’ın kimseyle görüştürülmemesi üzerine tutuklular açlık grevini başlatmış, aylar süren açlık grevleri, Öcalan’ın çağrısıyla bitirilmişti. Kobani için açlık grevi Son üç günde 100’e yakın IŞİD militanının öldürüldüğü bildirildi TUNCELİ VE HAKKÂRİ IŞİD’in intihar saldırısı PKK ile asker arasında çatışma TUNCELİ / HAKKÂRİ (Cumhuriyet)Tunceli’nin merkez Geyiksuyu köyü yakınlarındaki Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanlığı ve Geyiksuyu Jandarma Karakol Komutanlığı binaları ile üs bölgeleri yakınlarında dün akşam saat 18.30 sıralarında PKK’li bir grup termal kameralar ve nöbetçi askerler tarafından fark edilince çatışma çıktı. PKK’liler karakol ve tabur ile askerlere biksi uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Karakol ve taburda görevli askerler ise PKK’lilere ağır makineli ve uçaksavarlar ile karşılık verdi. PKK’lilerin bulunduğu üç bölge yoğun ateş altına alındı. Karakol ve taburda görevli askerlerin mevzilere sızmaya çalışan PKK’lilere havan atması üzerine, PKK’liler ormanlık alana kaçarak izlerini kaybettirmeye çalıştı. Çatışmanın ardından bölgedeki güvenlik önlemleri artırılırken, bölgedeki karakollar da uyarıldı. 2 kobra helikopteri bölgede keşif uçuşu yaptı. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Irak sınırında bulunan Dağlıca Hudut Tabur Komutanlığı’na, terör örgütü üyeleri tarafından sınır ötesinden taciz ateşi yapıldı. Güvenlik güçleri tarafından ateşle karşılık verildi. Saldırıda can kaybı yaşanmazken, koordinatları belirlenen bölgenin, angajman kuralları gereği Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçakları tarafından ateş altına alındığı bilgisi geldi. son anda önlendi MAHMUT ORAL MÜRŞİTPINAR IŞİD’in Kobani’ye 15 Eylül’de ağır silahlarla başlattığı saldırılar sürerken IŞİD militanlarının kentin doğusunda bombalı araçla düzenlemek istediği intihar saldırısı YPG güçleri tarafından fark edilerek son anda önlendi. ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri Kobani’de 9 IŞİD hedefini bombaladı. Patlama sesleri, Suriye sınırındaki Suruç ilçesinden de duyuldu. Son 3 günde çatışmalarda ve hava bombardımanında 100’e yakın IŞİD militanının öldürüldüğü, ağır kayıplar veren IŞİD’in geri çekildiği belirtiliyor. Mürşitpınar sınır kapısının ilerisindeki Kobani topraklarında ise çatışmalar sürüyor. IŞİD, dün öğleden sonra saldırılarını yoğunlaştırdığı kentin doğusunda bomba yüklü araçla intihar saldırısı düzenlemek istedi, ancak YPG güçleri aracı roketle patlatarak saldırıyı önledi. Hava bombardımanı ve YPG’nin kent içinde sürdürdüğü sokak savaşı IŞİD’e ağır kayıplar verdirdi. IŞİD, Kobani’nin doğu yakasındaki bazı mahallelerden geri çekildi. Kobani’nin batısı ve güneyinde de şiddetli çatışmalar yaşanırken burada da artık IŞİD tehdidinin kent merkezinden uzaklaştığı ve köylere çekildiği belirtildi. IŞİD, Kobani’nin Türkiye ve dünya ile bağlantısını kesmek, yaralıların ve sivillerin geçişini engellemek için Mürşitpınar sınır kapısının ilerisindeki Kobani topraklarında yoğunlaşmıştı. Ancak buradaki çatışmalar da dün gözle görülür biçimde azaldı. TSK ise sınır hattındaki olağanüstü önlemlerini daha da sıkılaştırdı. Özellikle IŞİD’in ele geçirmek istediği Mürşitpınar kapısının Türkiye tarafında artık kuş uçurtulmuyor. Gazetecilerin ve sivillerin sınır hattına yaklaşmasına kesinlikle izin verilmedi. Suriye’den kaçak yollardan Yumurtalık köyü yakın larında Türkiye’ye gelmek isteyen 2 araç, jandarma tarafından ateş edilerek durduruldu. Kobani’de çatışmalarda yaralanan 4 kişi de Suruç’a getirilerek tedavi altına alındı. özaltındaki Suriyeliler için milletvekillerinden eylem IŞİD’in Kobani’ye girdiği 5 Ekim gecesi Türkiye’ye sığınan, aralarında hamile kadınlar, çocuklar ve gazetecilerin de bulunduğu 261 Suriyeli ise hâlâ Suruç Spor Salonu’nda gözaltında tutuluyor. Açlık grevi yapan Kobanililer dün slogan atarak eylem yaptı, spor salonunun kapı ve camlarını kırdı. Çevik kuvvet ve özel harekât polisi Kobanililere gaz bombalarıyla müdahale etti. Bunun üzerine kapalı spor salonuna giden HDP milletvekilleri İbrahim Ayhan, İbrahim Binici, Faysal Sarıyıldız ve Aysel Tuğluk, Kobanililerle görüşmek istedi. Ancak polis buna izin vermek istemedi. Daha sonra yapılan görüşmeler sonucu milletvekillerinin kapalı spor salonuna girmesine izin verildi. HDP milletvekili İbrahim Ayhan, “Tüm rehineler serbest bırakılıncaya kadar bizler de buradan çıkmayacağız” dedi. Kobanililerin yakınları ve yurttaşlar da kapalı spor salonunun önünde toplandı. Diyarbakır’da aralarında DBP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt’ün de bulunduğu DÖKH üyesi yaklaşık 50 kadın, “Kobani’de yardım koridoru açılsın” talebiyle merkez Kayapınar’da Park Orman’da toplanıp AKP il başkanlığı binasına doğru yürüyüşe geçti. Polis, kadınların yürüyüşüne izin vermeyince kadınlar parkta oturma eylemine başladı. Zümrüt de demokratik taleplerinde karşılarında çok büyük bir güç bulduklarından yakınarak açlık grevine başladığını ve parktan ayrılmayacağını söyledi. G DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da Kobani protestoları sırasında 11 Ekim’de Alman gazeteciler Christian Vincent Gruber, Christian Grodotzki, Ruben Martin Neugebauer, Alexandra Yvonne Karın Kaprzok ve Björn Kietzmann, “halkı kışkırtmak ve provokatörlük yapmak” suçlamasıyla gözaltına alındı. Alman uyruklu 5 kişiden 3’ünün serbest gazeteci olduğu, gezi amaçlı gelen diğer 2 şahsın ise yaklaşık iki aydır Diyarbakır’da bulunduğu belirtildi. İl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’nde 3 gündür tutulan 5 Alman dün savcılığın talimatı doğrultusunda serbest bırakıldı. Avukat Cihan İpek, 5 kişi hakkında sınır dışı edilmelerine dair herhangi bir işlem yapılmadığını, telefon ve fotoğraf makinelerine incelenmek üzere el konulduğunu söyledi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 5 kişinin, çocuklara lastik yaktırıp haber yapmaya çalışırken yakalandığını iddia etmişti. Kobani eylemleri nedeniyle gözaltı ve tutuklamalar sürüyor. Van’da 77, Diyarbakır’da 45, Ağrı’da 40, Mersin’de 32, Siirt’te 16, Mardin’de 13, Siverek’te 2, Elazığ’da 3 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında çocuklar da bulunuyor. 3’ü gazeteci 5 Alman serbest Tutuklananların sayısı 100’ü aştı Dicle’de 2 kilo TNT ele geçirildi Savaş uçakları ateş altına aldı Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde çöp konteynırına patlayıcı bırakıldığı istihbaratı alan güvenlik güçleri harekete geçti. Önceki gece çöp konteynırına zaman ayarlı yaklaşık 2 kg TNT patlayıcı yerleştirildiğinin tespit edilmesi üzerine olay yerinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Bomba imha uzmanlarınca etkisiz hale getirilen patlayıcıların, güvenlik güçlerinin caddeden geçişi sırasında patlatılmasının planladığı bildirildi. 11 PKK’li yakalandı Zümrüt açlık grevine başladı n DİYARBAKIR / ŞANLIURFA / SİİRT (Cumhuriyet) Kobani’de PYD adına savaşan 2 PKK’linin tedavi için Türkiye’ye getirildiği bilgisi üzerine polis çalışma başlattı. Ekipler, terör örgütünün Hakkâri bölge sorumlusu olduğu iddia edilen “Rızgar” kod adlı Selman A.’nın Diyarbakır’da, Diyarbakır bölge sorumlusu olduğu iddia edilen “Sofi” kod adlı bir diğer kişiyi ise Şanlıurfa’da yakaladı. Şanlıurfa’da da PKK’nın dağ kadrosunda yer alan V.K, R.G, Y.T, E.Y, R.A, F.Ü. yakalandı. PKK’lilerin Suriye sınırından Türkiye’ye giriş yaptığı, sansasyonel bir eylem hazırlığında olduğu ileri sürüldü. Siirt İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, SiirtŞirvan karayolunda kontrol noktasında şüpheli bir otomobili durdurdu. Otomobildeki İ.T. (27), M.T. (19) ve A.K. (24), terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alındı. Otomobilde uzun namlulu silah da bulundu.