26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2014 SALI 12 yolculuklar yaptı, bu yaşantılarını yansıttığı yazılar yazdı. Araplar “Çölün Kızı” ve “Irak’ın Taçsız Kraliçesi” adlarını taktılar. 1907’de arkeolog Villiam Ramsay ile Anadolu’ya geldi, iki yıl Mezopotamya’da dolaştı, Lavrence’in kazdığı Karkamış’ta da çalışmalar yaptı, ardından antik Babil’e rak Şam İslam Devleti gitti. (IŞİD)” terörü olayıyla, İngiltere’nin Ortadoğu tarih üç aşamalı tekrarlanıyor. siyasasının kurucusu ve Bu aşamaların çıkış noktasını, planlayıcılarından biri oldu. İngiliz casus, arkeolog, Lavrence ile Irak ve Ürdün’ün Yarbay Thomas Edvard doğuşuna önemli katkı yaptı. Lavrence (18881935) şöyle Mezopotamya’da Arap tanımlamıştı: kabilelerini, çöl bedevilerini “Osmanlı İmparatorluğu’nu Osmanlılara karşı kışkırttı. Ortadoğu’da parçalama 1919’da Paris Konferansı’na başarısını yöredeki etnik mozaiği delege olarak katıldı, birbirine karşı kullanarak elde Irak devletinin sınırlarının ettim!” belirlenmesine yardım etti. “Gerilla savaşının (terör de Şam, Kudüs, Beyrut, denilebilir)” mucidi olarak kabul Antakya, İskenderun ve çöl edilen Lavrence’i kabileleri arasında anımsayalım. 1916mekik dokudu. 18 yıllarında Osmanlı Karaman’daki İmparatorluğu’na Binbir Kilise’de ve karşı yürütülen “Arap Suriye’de, Fırat ayaklanmasında” kıyısında antik yerleşmelerde İngiltere’nin “irtibat arkeolog olarak subayı (!)” görevinden çalıştı. dolayı “Arabistanlı Lavrence gibi, 1. Lavrence” olarak Dünya Savaşı’nda tanındı, bu adla bir “İngiliz Haberalma filme de konu oldu. Lavrence Arap Dairesi” için İlk atandığı giysisi ile Ortadoğu’da Kahire’de “İngiliz görev aldı. Arap Haberalma Dairesi” kabilelerini, çöl bedevilerini, için çalıştı. Ekim 1916’da, Arap Şiileri, Sünnileri, Kürtleri ayrı ulusal gelişmelerini izlemesi için ayrı kullanarak, Osmanlıların çöle gönderildi. bu yörede parçalanıp Mekke şerifi Hüseyin bin dağılmasından sonra yerine “self Ali’nin oğlu Emir Faysal determination (kendi kendine komutasındaki düzensiz birlikleri Osmanlı Ordusu’na karşı “gerilla yönetimin)” kurulmasının mimarlarından biri oldu. savaşını” başlattı. Ortadoğu’nun tüm dillerini, Türkçe ile birlikte 7 dil bilen, kızıl saçlı, mavi gözlü, hiç evlenmemiş Bell’in, evli sevgilisi Binbaşı Charles DoughtyVylie 1915’te Çanakkale Savaşı’nda öldü. Yaşamındaki gerilim, yalnızlığı, sağlığının bozulması sonucu bunalıma girdi, 1926’da yüksek dozda uyku Lavrence Karkamış’ta. hapı yutarak intihar etti. Bağdat’ta gömüldü. Arapları, Medine’deki Osmanlı HHH birliklerinin kentten çıkmamaları Bell’in katıldığı Paris için örgütledi. Arapları, malzeme Konferansı’ndan sonuç getiren Hicaz demiryoluna alınamayınca, İngiltere Koloniler saldırmaları için yönlendirdi. Kenti savunan Osmanlı askerleri Bakanı Vinston Churchill 1921’de Kahire’de bir konferans de demiryolunu onarmak düzenledi. zorunda İngilizler, kalınca güç Irak’ta bir Kürt yitirdiler. devletinin Bugünün değil, Arap Kobani’si devletinin durumundaki kurulmasına Osmanlı karar verdiler. kentlerinden 1920’de Akabe ve Devlet “ Şam’ın Kurulu” adıyla işgalini geçici Arap sağladı. hükümeti Deve ile kuruldu. seyahat Emir Faysal ve Yarbay Lavrence Kahire ediyor, Konferansı’nda dostu Faysal’ın hediyesi yerel giysileri giyiyordu.   Lavrence ve Bell’in önerip destekledikleri Emir Faysal kral Bu arada “arkeolog maskesi” yapıldı. Konferansın mimarları ile, şimdilerde Churchill’i, Bell’i ve üzerinden TürkiyeLavrence’i Mısır’da Suriye sınırı geçen, sfenks ve piramit Karkamış’ta kazılar önünde develer yaptı. Karkamış’ın üzerindeki resim “Geç Hitit belgeler! Dönemi”nin görkemli Ankara hükümetinin taş kabartmaları Dışişleri Bakanı bugün Anadolu Arkeoloji Müzesi’nin Bekir Sami Bey, Gertrude Bell orta salonunda 1921’de Londra’da sergileniyor. İngilizlere, Burada kullandığı NSU Türkiye’nin Musul’da sorun marka motosikleti Gaziantep çıkarmaya niyetli olmadığı Arkeoloji Müzesi’nde idi, güvencesini verdi. İngiltere, İstanbul’da Rahmi Fransa ve İtalya Koç Müzesi’nde ile “Misakımilli’ye” onarıldı. 1926 aykırı ikili tarihli “Bilgeliğin anlaşmalar yaptığı Yedi Sütunu” için bu anlaşmalar adlı kitabında TBMM’de yaşamöyküsünü reddedildi, görevi anlattı. İngiltere’de sona erdi. bir motosiklet 1921’de kazasında öldü. Polatlı’ya kadar Sultan, dün gelen Yunan İstanbul’da ordusunun top Marmara sesleri Ankara’da Üniversitesi’nde duyulmaya “Hizmet eri başladığında görünümünde, Churchill, Bell, TBMM’nin aldığı gazeteci yazar Lavrence kararla başkentin görünümünde, Kayseri’ye terörist taşınmasının uygulanmasına görünümünde yeni geçildi. Lavrence’lerin çabaladığını O koşullar altında görüyoruz” sözleri ile bu Başkomutan Mustafa Kemal, arkeologyarbaycasus Milli Eğitim Bakanlığı’na bir Lavrence’i ima etti. talimat vererek kurdurduğu HHH kültür müdürlüğünden, Gelelim 2. İngiliz arkeolog Ankara’da Arkeoloji Müzesi casusa! Üstelik bu Gertrude çalışmalarına başlanmasını Margaret Lovthian Bell adında istedi. O, “çanak çömleği” bile bir kadındı… Üniversitede kurtarma azmini gösteriyordu. ilk kez birincilik kazanan bir Kurtardıkları arasında Lavrence kadın olup gezgin tarihçi olarak ve Bell’in Karkamış’taki taş yaşamına başladı. kabartmaları da vardı! 1899’da Kudüs gezisinden Kral Faysal’dan Saddam sonra Araplara karşı büyük Hüseyin’e ve Beşar Esad’a gidiş cuma günü sürecek! yakınlık duydu, çöllerde DIŞ HABERLER [email protected] ‘Tarihin Tekerrürü…’ (1) “I Danimarka DNA istedi SADİ TEKELİOĞLU/DUYGU GÜVENÇ Türkiye’nin iade etmeyi reddettiği ve Musul’da rehin alınanlar karşılığında bırakıldığı iddia edilen suikast zanlısı için kanıt talep edildi KOPENHAGANKARA Türkiye’nin, geçen nisan ayında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alınan suikast zanlısı Lübnan asıllı bir Danimarka vatandaşını serbest bıraktığı iddiası iki ülke arasında krize yol açtı. Sahte pasaport taşıyan ve B.H. diye anılan kişinin, rehin alınan Musul Konsolosluğu görevlilerinin serbest bırakılması karşılığında Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) iade ettiği 150 IŞİD elemanı arasında olduğu iddiası büyük tepki yaratırken, Danimarka Türkiye’den zanlının DNA örneklerini bir kez daha istedi. B.H’nin bırakıldığı iddiası avukatı Thorkild Höjer, tarafından ortaya atılmıştı. Geçen yıl 5 Şubat’ta Özgür Basın Derneği Başkanı Lars Hedegaard’a suikast teşebbüsünde bulunduğu suçlamasıyla Türkiye’de gözaltına alınan kişinin serbest bırakıldığı iddiasına ilişkin olarak Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, “Bu olaya çok ciddi yaklaşıyoruz ve Türkiye’nin bir an önce bize doyurucu bir açıklama yapmasını bekliyoruz” dedi. Danimarka’da önde gelen siyasetçiler DanimarkaTürkiye ilişkilerinin gözden geçirilmesi gerektiğini, hatta bir adım daha ileri giderek sorunun uluslararası boyuta taşınması gerektiğini dile getiriyorlar. İktidardaki koalisyon hükümetinin büyük ortağı ve Başbakan Helle Thorning Schmidt’in partisi Sosyal Demokrat Parti hukuk sözcüsü Trine Bramsen, “Zaten suikast zanlısı bir kişinin serbest bırakılması başlı başına bir problemken, bu kişinin IŞİD ile yapılan değiş tokuşta kullanılmış olması çok daha ciddi bir problemdir. Bu da sorunu Danimarka ile Türkiye arasında bir sorun olmaktan çıkarır, uluslararası boyuta taşır” dedi. Ana muhalefet partisi Venstre’nin sözcüsü Sören Pind, “Bu kadar sıkı ilişkilerimiz olan ve NATO’da da işbirliği yaptığımız bir ülkenin bu Hedegaard kimdir? Danimarka’nın önde gelen Aşırı sağcı, İslam düşmanı görüşleri ile tanınan Özgür Basın Derneği Başkanı Lars Hedegaard 2011’de ırkçı ifadeler kullandığı gerekçesiyle para cezasına çarptırılmıştı. Hedegaard, “Müslümanlar kendi çocuklarının ırzına geçiyor, kızlar amcaları, yeğenleri ve babalarının tecavüzüne uğruyor” demişti. gazetelerinden JyllandsPosten’in Eylül 2005’te Hz. Muhammed karikatürleri yayımlaması nedeniyle başlayan iki ülke arasındaki gerginlik, aynı ay içinde Türkiye’nin ROJ TV’ye verilen yayın ruhsatının iptali istemiyle Danimarka’ya başvurması üzerine daha da tırmanmıştı. 2005 yılı Kasım ayında, o dönem Danimarka Başbakanı olan Anders Fogh Rasmussen ile düzenlenecek ortak basın toplantısına ROJ TV muhabirinin alınmamasını isteyen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, isteği kabul edilmeyince salonu terk etmişti. Daha sonra Türkiye, Rasmussen’in NATO genel sekreterliğine karşı çıkmış, Ankara, son dakikada ikna edilebilmişti. 2005’ten beri sorun var şekilde davranması kabul edilemez” diye konuştu. Eski Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller ise Türkiye’nin Hz. Muhammed karikatürleri ve ROJ TV krizini unutmadığını ve bu iki olayın intikamını aldığını söyledi. Geçen cuma gününün ardından dün de konuyla ilgili olarak Danimarka Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçisi Mehmet Dönmez, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, olayın Türkiye’de Adalet Bakanlığı’na aksettirildiğini ve en kısa zamanda Danimarka’yı da tatmin edecek bir açıklamanın yapılmasını beklediğini söyledi. Adalet Bakanlığı kaynakları ise konunun hassas olduğunu ve bilgi veremeyeceklerini belirtmekle yetindiler. Danimarka Dışişleri Bakanlığı’nın dün de çağırdığı Dönmez bu görüşmeyle ilgili olarak da AA muhabirine açıklama yaptı. Büyükelçi Dönmez, Danimarka Dışişleri yetkililerinin, kamuoyunun hassasiyetine değinerek konuyla ilgili bilgi gelip gelmediğini tekrar İntikam mı? sorduklarını belirtti. Büyükelçi, Danimarka basınının sorularını da yanıtladığını ifade etti ve ilişkilerin olumsuz etkilenmeyeceğini dile getirdiğini aktardı. Danimarka polisi, Türkiye’nin iade etmeyi reddettiği B.H’nin hâlâ cezaevinde olduğuna dair DNA’larla kanıt sunulması isteğini yineledi. Danimarka, baskıyı artırırken, Ankara tüm iddialara sessiz kaldı. Danimarka’nın Ankara ve Kopenhag’da yaptığı çifte girişime, Türkiye’nin vereceği yanıt bekleniyor. Kopenhag polisinden Jens Moller, ellerinde B.H’nin DNA örneğinin bulunduğunu ve Türkiye’den gelecek örnekle karşılaştırmak istediklerini duyurdu. Danimarka daha önce de Türk polisinden DNA örneklerini istemiş ancak Emniyet bu bilgiyi Danimarka ile paylaşmamıştı. Danimarka’nın suçlunun iade edilmesi talebini de Ankara aylardır yanıtsız bırakıyor. Edinilen bilgiye göre, İstanbul yakınlarında bir cezaevinde tutulan zanlı, daha sonra başka bir cezaevine nakledilmişti. Kanıt sunulmasını istedi (REUTERS) Maskeli saldırı ong Kong’da Pekin yanlısı yönetime karşı geçen ay protesto gösterileri başlatan “demokrasi yanlıları”na yaklaşık 500 maskeli kişinin saldırması üzerine çatışmalar çıktı. Ameliyat maskesi takan saldırganlar, protestoların merkezi Admiralty bölgesini çevreleyen bariyerleri aşarak göstericilerin arasına dalarken, Mong Kok bölgesinde de hükümetle bağlantılı suç çeteleri saldırdı. Bıçak taşıyan maskeli bir kişinin görüntüleri televizyonlara yansıdı. Polisin olaylardan saatler önce bariyerlerin bir kısmını kaldırarak saldırganların işini kolaylaştırdığı bildiriliyor. Göstericiler, Çin’e bağlı özel bölgede 2017’de yapılacak bölge baş yöneticiliği seçiminde adayları Pekin’in belirlemesine karşı çıkıyorlar. H Morales’in üçüncü zaferi Dış Haberler Servisi ve antiemperyalistlerin (AFP) Bolivya’da solcu Devlet zaferi” diyerek seçim Başkanı Evo Morales galibiyetini Küba’nın önceki gün yapılan efsanevi lideri Fidel seçimlerden ezici bir zaferle Castro, Venezüella’nın çıktı. Oyların yüzde 60’ını solcu eski Devlet Başkanı alan Morales ikinci tur Hugo Chavez ile tüm seçimlere gerek kalmadan antiemperyalist ve üçüncü kez devlet başkanı antikapitalist liderlere ithaf seçilme başarısını gösterdi. etti. Morales’in en yakın Başkent La Paz’da rakibi işadamı Samuel sokaklara dökülen binlerce Doria Medina’ya 35 puan kişi devlet başkanlığı fark atmış oldu. Morales sarayı önünde toplanarak liderliğindeki Sosyalizme Solcu liderin seçim galibiyetini sevinç gösterileri yaparken Doğru Hareketi ise 36 taraftarları coşkuyla kutladı. birçok kentte de Morales sandalyeli senatoda 25, taraftarları sokaklardaydı. 54 yaşındaki Morales 130 sandalyeli temsilciler meclisinde de 111 zafer konuşmasında, “Bu antikolonyalistlerin üyelik kazandı. Dış Haberler Servisi Bosna Hersek’te önceki gün gerçekleştirilen seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre, üçlü devlet başkanlığı konseyi üyeliği yarışını, Boşnak aday Bakır İzzetbegoviç, Sırp aday Jelyka Tsviyanoviç ve Hırvat aday Dragan Çoviç önde bitirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Boşnakların efsane lideri Dış Haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne yakınlığıyla bilinen Dabık dergisinde yer alan bir yazıda, cihatçı militanların Suriye’nin Sincar bölgesinde Ezidi kadın ve çocukları kaçırıp sattığı itiraf edildi. Geçen ağustos ayında Sincar’da düzenlenen katliamda yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, on binlerce Ezidi kaçmış ve yüzlerce kişi Sincar dağlarında haftalarca aç, susuz, ölüm tehdidi altında mahsur kalmıştı. Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri IŞİD’in bölgede kadın ve çocukları kaçırıp sattığını, köle yaptığını duyurmuştu. Dabık dergisinde çıkan yazıda “Ezidi kadın ve çocuklar, Sincar operasyonuna katılan savaşçılara şeriat kurallarına göre dağıtıldı” denilirken, yazar notları kısmında da “Köleleştirilen Ezidi aileler, İslam Devleti askerleri tarafından satılıyor” ifadesi dikkat çekti. Sincar’da yaDabık dergisinin pılanların Kukapağında IŞİD bayran’daki Kılıç rağı çekilmiş Vatikan Suresi’ne dagörüntüsü var. yandırılarak “sünnet” olduğu öne sürülen yazıda, IŞİD’in, Ezidi kadın ve çocukları birbirinden ayırmayarak, İslami kurallara “hassasiyetle” uyduğu da savunuldu. “Başarısız Haçlı Seferi” manşetiyle çıkan derginin kapağında Vatikan’a IŞİD bayrağı dikildiği görülürken, dergide yer alan IŞİD sözcüsü Muhammed el Adnani’nin bir açıklamasında “Roma’nızı fethedeceğiz, haçlarınızı kıracağız ve kadınlarınızı köle yapacağız” denildi. Kadın ve çocukları sattık IŞİD’den itiraf: Bosna’da milliyetçiler kazandı Aliya İzzetbegoviç’in oğlu olan Bakır İzzetbegoviç’i telefonla arayarak tebrik etti. Milliyetçi adayların seçim yarışında ipi göğüslemesi ağır ekonomik kriz içindeki ülkede reform umutlarını zayıflattı. 19921995 arasındaki savaşın ardından iki yarı özerk bölgeye ayrılan Bosna’da etnik gerilimler, AB üyeliği için adım atılmasını da engelliyor. İşbirliğini reddeden gazeteci öldürüldü l IŞİD’in bir ay önce kaçırdığı ve kendisinden bir daha haber alınamayan gazeteci Raad Mohamed AlAzaoui’yi (37), Samara kentinde öldürdüğü bildirildi. Sama Salah Aldeen TV kameramanı ve foto muhabiri AlAzaoui’nin yanı sıra kardeşi ve başka siviller de 10 Ekim’de Irak’ın Samara kentinde öldürüldü. Gazeteci, IŞİD ile işbirliği yapmayı reddettiği için başı kesilmekle tehdit ediliyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle