03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2014 PAZARTESİ 8 HABERLER Sokak çatışmasının korkutucu boyutlara ulaştığı Tarsus’ta komşular arasında güvensizlik hâkim ‘Hepimiz tedirginiz’ GAZİANTEP’TEN İZLENİMLER ABİDİN YAĞMUR MERSİN Hizbullah’a yakın Mustazaflar Derneği üyeleri ile PKK’ye yakın gruplarların Kurban Bayramı’nda deri toplanması nedeniyle karşı karşıya geldiği Tarsus’ta Kobani gösterileri üzerine Ülkücüler sokağa inince gruplar karşı karşıya geldi. BDP binası ateşe verildi, eylemlerde ateşli silahlar konuştu, 3’ü polis 16 kişi sokak çatışmalarında yaralandı. Sabaha kadar nöbet tutan BDP’liler Ülkücülerin olayları provake ettiğini, Ülkücüler ise olayların sosyal medyadan kışkırtıldığını savunuyor. Her kesimin buluştuğu tek nokta ise “Hepimiz tedirginiz” cümlesi. Öyle ki, düğünler erteleniyor çocuklar okula gönderilmiyor, av tüfeği satışlarında patlama yaşanıyor. Tarsus’taki gerilim, Kurban Bayramı’nda, PKK’ya yakın gruplarla Mustazaflar Derneği üyeleri arasındaki çatışmayla başladı. BDP İlçe Başkanı Faik Altun’un anlatımına göre, Kobani’ye destek eylemi düzenleyen bir grup BDP’li, Mustazaflar Derneği’nin civarından geçerken üzerlerine ateş açıldı. 6 kişinin yaralandığı saldırının ardından sokak çatışması başladı. Kaymakamlığın saldırıya duyarsız kaldığı iddiası da tepkileri yoğunlaştırdı. Tarsus’ta en yaygın çatışma ise hafta başında Kobani’ye destek eklemiyle başladı. Şehir merkezinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın posteri açılarak slogan atıldı. “Şehrin göbeğinde Öcalan posteri aç GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada ... Güneydoğu ve büyük illerimiz olmak üzere tüm Türkiye’de artan şiddet eylemleri karşısında hükümet çareyi şiddetli yasaklarda buldu. Görünen o ki, önümüzdeki günlerde Meclis’e gelecek yasalarla birlikte zaman zaman provokasyonlara da sahne olan toplumsal eylemlere karşı olağanüstü önlemler içeren yasalar gelecek. Sokağa çıkma yasağının yanı sıra Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ağzından fırlayan demeç mermilerine bakılırsa yeni bir yasak daha geliyor; siyaset yapma yasağı. Hükümet ve onun Cumhurbaşkanı, ana muhalefet liderinin düşüncelerine katılmayabilir. Ama ona “Sen sus” deme hakkına sahip değildir. Bu düpedüz sokağa çıkma yasağından daha vahim bir siyaset yapma yasağı getirmektir. İletişim fakültelerindeki basın özgürlüğü derslerinde şöyle bir tanım vardır: Basın özgürlüğü yurttaşların düşüncelerini ifade etmemesi için de kullanılabilir! AKP’nin medyası da hükümete koşut olarak tüm eleştirel bakışları adeta terör faaliyetiymiş gibi gösteriyor. Bir bakıma basın özgürlüğünü muhalefetin, kanaat önderlerinin düşüncelerini ifade etmesini engellemek için kullanıyor. HHH 10 Ekim Cuma günü CHP İzmir İl Başkanlığı’nın “Yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında İzmir ve Türkiye” konulu arama konferansı vardı. CHP yönetiminden katılanlar, hem partinin yeni hedeflerini hem bugünkü Türkiye’yi anlattılar. Prof. Dr. Sencer Ayata, seçmen eğilimlerini değerlendirdi, CHP’nin kalkınma odaklı olarak halka gitmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Burhan Şenatalar, sosyal demokrasinin çerçevesini çizdi, içinin doldurulması gereken yönlerini paylaştı. Doç. Dr. Selin Sayek Böke, AKP’nin ekonomide 2007 sonrası programsızlığına değindi, sosyal piyasa ekonomisine vurgu yaptı. Konferansa katılan bilim insanları da 2015 seçimlerinin kendi açılarından görünümünü paylaştılar. Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, bugünkü gidişin yasaları anayasayı hiçe sayan bir fiili başkanlık sistemi olduğunu, 2015’te parlamenter sistemle bu kuralsız gidişin oylanacağını söyledi. Prof. Dr. İlhan Tekeli, CHP’nin yapması gerekenleri sıralarken, birinciliği “coşkuya” verdi. Topluma ve CHP tabanına coşku vermedikten sonra üretilecek politikaların oy getirmeyeceğini söyledi. Prof. Dr. İlter Turan ve Prof. Dr. Tanju Tosun siyasetin içinde bulunduğu durumun çarpıklıklarını dile getirdiler. Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilci Yardımcısı sevgili Şükrü Küçükşahin de, iktidara gelme yöntemleriyle iktidarı sürdürme yöntemleri arasındaki bozulmalara dikkat çekti. İl Başkanı Ali Engin, yapılan konuşmalardan aldıkları dersi özetledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da şu özlemini dile getirdi: “Türkiye’nin en sağlam kamu kurumuyuz. Ama artık ben de düşüncelerimize ait bir iktidarla çalışmayı özledim!” HHH AKP’nin koymaya çalıştığı siyaset yasağına karşı CHP de 2015 seçimlerine nasıl hazırlanılması gerektiği sorusuna yanıt arıyor. Özellikle Prof. Dr. Kalaycıoğlu’nun altını çizdiği parlamenter sistemhukuk dışı gidiş ikilemi 2015’i sadece parlamentonun yenileneceği bir seçim değil, parlamenter sistemin oylanacağı bir seçim haline getiriyor. İktidar sadece ana muhalefeti susturmak ve etkisizleştirmek değil, HDP’yi de fiilen devre dışı bırakmak istiyor. Gerekirse İmralı ve Kandil ile kendine ait kurumlarmış gibi çalışmak istiyor. Bu gidişe karşı tüm muhalefet partilerinin ortak sorumluluğu, Meclis’in işlevine uygun bir şekilde parlamenter sistemin en önemli kurumu olarak çalışmalarını sürdürmesini sağlamaktır. CHP de iktidara gelme siyaseti arayışlarını yıl başına kadar sürdürmeli, genel merkez bu konudaki bütün önerilere ve arayışlara açık olmalı, en geç yıl başından sonra da herkes sadece ve sadece seçim başarısı için koşmalı. Güzelvadi semti delik deşik ERK ACARER ‘Oyuna gelmeyiz’ Ülkü Ocakları Tarsus Şube Başkanı Ali Rıza Genç de sokaklara inenlerin teşkilatla ilgisinin olmadığını savunuyor. Tarsus halkına “Çocuklarınızı sokağa çıkarmayın, eylemlerin, oyunların parçası olmayın” çağrısında bulunduklarını kaydeden Genç, sosyal medyanın olayların büyümesinde etkili olduğu görüşünde. Genç, “Amaç ülkücülerle diğer grupları çatıştırmak ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Son günlerde yaşananlardan işinde gücünde olan Kürt esnaf da rahatsız” diyor. diye laf yaydı. Milletvekilleri (MHP’li Mehmet Şandır) bile televizyonlardan bu lafı yaydılar. Polis, saldırganlara değil, kendini koruyan halka saldırdı. Herkes tedirgin. 40 yıllık savaş sürecinde bile bu kadar nefret duygusu oluşmamıştı.” İnsan Hakları Derneği Tarsus Şube Başkanı Mehmet Erel, “devlet ayrımcılık yapmazsa burada gerilim azalır, tansiyon düşer” görüşünde. Erel’e göre, polisin barışçıl, demokratik eylemlere gaz bombalarıyla müdahale etmesi ayrımcılığın bir yönü. 5 yıl itfaiye müdürlüğü yaptığını söyleyen Erel, BDP binasının “işi bilen” kişilerce yakıldığı, itfaiyenin yangına müdahale etmediği görüşünde. Erel, “34 bin kişi Kürt mahallelerine saldırmak istedi. Bine yakın genç de mahallede nöbet tuttu sabaha kadar. İnsanlar ‘ya evim basılırsa’ diye korkuyorlar. Devlet ayrımcılığa son vermeli” dedi. Gaziantep’in en uzun saatlerini yaşadığı gece, dışarıdan 300400 kişinin “taşındığı” Şahinbey İlçesi’ndeki Güzelvadi semtine ulaşıyoruz. Buradaki bir binada, içeriden ve dışarıdan toplam 16 kurşun izinin bulunduğuna şahit oluyoruz. Evde yaşayan ve altını iş yeri olarak kullanan aile bir araya geliyoruz. 12 kişilik ailenin ev hanımı ve annesi Sehile Taş’ın ilk anda söyledikleri durumun ne boyutta olduğunu özetlemeye yetiyor: “Günler önceden gelip evimizi uzun uzun kamerayla çektiler!” Güzelvadi’nin kozmopolit bir mahalle olduğunu söylemek mümkün. Burada Türk, Kürt ve Alevi yurttaşlar birlikte yaşıyorlar. Taş ailesinin en büyük oğlu Reşit Taş hedef seçildiklerini anlatarak şu bilgileri veriyor: “Biz bir Kürt ailesiyiz, muhalif bir yapımız var, bir tehdit olarak görülüyoruz bu nedenle evimizi taradılar!” Taş olay gününe ait tüylerimizi diken diken eden daha detaylı bilgilerde veriyor: “Mahallemizde iki aydır Kobani’ye destek eylemleri sürüyordu. 9 Ekim’e kadar hiçbir problem yaşanmadı. Söz konusu gün de akşamüstü saatlerinde eylemler vardı. Hava karardıktan sonra mahallenin yukarı tarafında 300400 kişilik bir grubun tekbirler getirerek geldiğini gördük. Grubun mahallede yaşayanlarla hiçbir ilgisi yoktu. Semtte o güne dek görmediğimiz kişilerdi. Ellerinde pompalı silahlar, palalar, bıçaklar ve sopalar vardı. Etrafa rastgele ateş açtılar.” Sözlerini “Bu insanların organize bir şekilde mahalleye taşındıklarını düşünüyoruz” diye sürdüren Taş konuyla ilgili çarpıcı detaylar da aktarıyor: “Bu kişiler mahallenin alt taraflarına doğru indiler Güzelvadi’de herkes sokağa çıktı ve grubu önlemeye çalıştı. Bu sırada polisin göstericilere hiçbir biçimde mücadele etmediğini, aksine onların önünü açtığını ve hatta destek verdiğini açıkça gördük.” Taş evlerinin kurşunlanma olayının ise, mahallenin alt taraflarında çatışmalar devam ederken gerçekleştiğini sözlerine ekliyor. Tam bu noktada mahallelinin de teyit ettiği önemli bilgiler gün ışığına çıkıyor: “Evimize kurşun sıkanlar sivil polislerdi art arda 155 i aradık yardım istedik fakat saatler geçmesine rağmen hiç kimse gelmedi. Ertesi gün olay yeri incelemesi için de gelen olmadı. Can güvenliklerini bahane ettiler.” Şahinbey ilçesi Güzelvadi mahallesinde yaşananlar Gaziantepte neler olduğunu ve bundan sonra nasıl şeyler yaşanabileceğinin ipuçlarını da veriyor. Anne Sehile Taş son olarak şunları söylüyor: “Bana ve aileme bundan sonra yapılacak her türlü saldırıdan, gözaltı işkence ve tutuklamadan Gaziantep Emniyet Teşkilatı sorumludur.” mışlar” mesajları hızla yayılırken Kürt yurttaşların yoğun olduğu mahallelerdeki eylemlerde okullar yakıldı işyerleri tahrip edildi. Tarsus Emniyet Müdürü Haydar Çelik bir kurşunla elinden yaralanınca gerginlik arttı. Onlarca facebook ve twitter kullanıcısı eylem için çağrı yaptı, yüzlerce kişi katıldı, sayıları 3 bini bulan, bir kısmı silahlı, bir kısmı eli sopalı kişiler Kürt yurttaşların oturduğu mahallelere saldırmak istedi. Güvenlik güçleri ilk gün kalabalığı “sakinleştirdi” ama o dakikalarda kimliği belirsiz kişiler, BDP İlçe Başkanı’nın deyimiyle “bazı profesyoneller” BDP binasını kundakladı. BDP Tarsus İlçe Eş Başkanı Faik Altun, yaşananları şöyle anlatıyor: “Parti binamız kundaklandı. Profesyonel kişiler, elektrikleri kestiler, binamızı yaktılar. Ertesi akşam yine Kavaklı Mahallesi hedef alındı. MHP, hiç kimse ölmediği halde ‘3 Yörük öldürüldü’ Sosyal medyada çağrılar ‘Evim basılır’ korkusu Saldırganlar dışarıdan geldi Değirmenci için Esenyurt’ta anma İstanbul Haber Servisi Esenyurt’ta Kobani direnişine destek eyleminde çenesine isabet eden kurşun sonucu hayatını kaybeden Emek Gençliği Üyesi 18 yaşındaki Mert Değirmenci için anma töreni düzenlendi. Esenyurt Emek Partisi İlçe Binası önünde düzenlenen törende yapılan konuşmalarda barış için bir gencin yaşamını yitirdiğine dikkat çekilirken, yürüyüş yapan grubun üzerine bir kişinin aracını sürmesi üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, “Kürtlere direnmeyin, teslim olun, Kobani düştü düşecek diyerek; Kobani ile Bingöl’ün, Diyarbakır’ın Antep’in ne alakası var diyerek, insanlıktan uzaklaşmaya davet etmek bugün en sorumsuz, barış karşıtı ve halkların barışla birlikte yaşamını katletmeye yönelik siyasi bir tutumdur”diye konuştu. 20 kişinin yaralandığı olaylarda Musa Bayram yaşamını yitirdi Gaziantep’te 5. ölüm Yurt Haberleri Servisi Gaziantep’te Kobani protestoları sırasında 4 kişinin öldüğü 20 kişinin yaralandığı olaylar sırasında başından vurulan özel bir hastanede tedavi altına alınan Musa Bayram (26), burada yapılan tüm müdahalalere karşın yaşamını yitirdi. Bayram’ın cenazesi memleketi Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine gönderildi. Bayram’ın ölümüyle Gaziantep’te yaşamını yitirenlerin sayısı 5’e yükseldi. Geçen hafta Kobani’ye destek gösteriyleriyle başlayan eylemler dün dü sürdü. Silopi’de önceki gece Habur karayolunu trafiğe kapatan göstericiler, olaylara müdahale eden polise ait zırhlı aracı ele geçirdikleri bir iş makinası ile devirdiler Araçta sıkışan ve askerler tarafından kurtarılan zırhı araçtaki 3 polis hafif yaralandı. Göstericiler polis araçlarını molotof yağmuruna tuttu. IŞİD saldırıları ve AKP Hükümetinin IŞİD politikasını protesto eden YDGH üyesi gençler polis araçlarına Oslo oteli önünde havai fişekli eylem gerçekleştirdi. Polisin müdahale ettiği olaylar nedeniyle esnaf kepenk kapattı. Tunceli’de yakılan 2 okul ve bir spor salonunda 140 bin liralık hasar meydana geldi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde Barış Anneleri İnsiyatifi üyeleri 3 gün önce sınır bölgesinde çıkan olaylarda askerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdiği belirtilen 8 yaşındaki Beşir Ramazan Arif’in vurulduğu sınır bölgesine yürüdü. Sınırda yapılan açıklamanın ardından grup Yüksekova karıştı dağılırken, Suriye’nin Kamışlı kentinin sınır kesiminde toplanan bir grup, Türk Askeri ve tanklara taş atmaya başladı. Bunun üzerine güvenlik güçleri de sınırın diğer tarafında bulunan gruba, tazyikli su ve gaz bombalarla müdahalede bulundu. Tunceli’de yakılan 2 okul ve bir spor salonunda 140 bin liralık hasar meydana geldi. Van Asayiş Şube Müdürlüğünün 100 metre yakınına bırakılan şüpheli paketten bilgisayar malzemesi çıktı. Çöp konteynerinde parça tesirli biri patlamış, diğeri patlamaya hazır el yapımı 2 bomba bulundu. Diyarbakır, Mardin ve Siirt’te 57, Doğubeyazıt’ta 40, Bursa’da 6 kişi tutuklandı. Bursa’da durdurulan bir otomobilde molotof kokteyli, av tüfeği fişeği ve ahşap sopalar bulundu. 103 tutuklama Beyaz Saray sitesinden YPG’ye silah kampanyası Haber Merkezi Beyaz Saray’ın internet sitesinde, Kobani’de IŞİD’e karşı savaşan PKK uzantısı YPG’ye resmi olarak silah yardımı yapılması için imza kampanyası başlatıldı. Kampanyanın ise resmi bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Beyaz Saray resmi internet sitesinin “petitions” (dilekçeler) bölümünde açılan bir başlıkta ABD yönetimine YPG’ye “iyi silahlar” sağlaması talebinde bulunuldu. Şu ana kadar 13 bin 500 kişi imza attı. Gerekli 100 bin imzanın toplanması halinde konu hakkında Beyaz Saray yönetimince bir cevap yayınlanıyor. Sınırda gazlı müdahale PKK’Yİ SUÇLAYARAK MEYDAN OKUDU Hizbullah: Misliyle karşılık vereceğiz Haber Merkezi Kobani’ye destek ve IŞİD protestoları sırasında Hüda Par ve HDP üyeleri arasında yaşanan çatışmalarla ilgili Hizbullah, PKK’yi suçlayarak, “Bu savaş ilanıdır, seyirci kalmayacağız... Müslüman kardeşlerimize yapılacak saldırılara en azından misli ile karşılık verileceği bilinmelidir” dedi. Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarıyla ilgili, Türkiye’nin bazı kentlerinde salı günü başlayan olaylar sırasında Diyarbakır ve Batman’da HDP ve Hüda Par üyeleri karşı karşıya gelmiş, çatışmalar yaşanmıştı. Olaylarla ilgili yaptığı açıklamada PKK’yi suçlayan Hizbullah, “Müslüman kardeşlerimize bugüne kadar yapılan saldırılara karşılık verildiği gibi bundan sonra da yapılacak saldırılara en azından misli ile karşılık verileceği bilinmelidir” ifadelerini kullandı. Hizbullah’a yakın internet sitesinden yapılan açıklamada, “Hedef alınan bu Müslümanlar, IŞİD ile organik bir bağlarının olmadığını defalarca kamuoyuna deklare etmelerine rağmen PKK ve türevlerinin ısrarla onları IŞİD olarak lanse etmeleri tamamıyla bir iftira ve savaş taktiğidir” denildi. Hizbullah açıklamasında çatışmaların karşılıklı değil, tek taraflı bir saldırı olduğunu iddia etti. Danimarka’da gündem IŞİD’le takas Haber Merkezi Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’nda rehin alınan görevlilerin serbest bırakılması karşığılında “IŞİD militanları da takasla serbest bırakıldı” iddiaları tartışılırken, Danimarkalı bir avukat yeni bir iddia ortaya attı. Avukat, ülkede 2013 yılında Özgür Yazarlar Birliği Başkanı Lars Hedegaard’a suikast girişiminde bulunup Türkiye’ye kaçan bir IŞİD’liyi, Türkiye’nin Musul’daki 49 konsolosluk çalışanla takas karşılığında serbest bıraktığını iddia etti. Saldırgan suikast eylemini tam gerçekleştiremeden aynı gün Danimarka’dan kaçmış, daha sonra Atatürk Havalimanı’nda sahte pasaport ile yakalanmıştı. Danimarka TRT binasına girmeye çalışan kadınlara gözaltı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’ır Yenişehir ilçesindeki TRT Diyarbakır Bölge Müdürlüğü binasına giden Barış Anneleri ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) üyesi yaklaşık 25 kadın IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için bina içerisine girmeye çalıştı. “Kobani’ ye yardım koridoru açılsın” sloganı atan kadınlara görevlilerin engel olmak istemesi üzerine arbede yaşandı, kadınlar tartaklanırken, binanın camları kırıldı. Olay yerine giden polis kadınlarma birlikte DİHA muhabiri Gökhan Altay, JİNHA muhabirleri Kader Gözüoğlı ile Melek Yüksel’i de gözaltına aldı. Hedegaard’a suikast sanığı serbest iddiası animarka Dışişleri harekete geçti Danimarka medyasında çıkan iddia üzerine harekete geçen Danimarka Dışişleri Bakanlığı ise Türkiye’nin IŞİD’li şahsın serbest bırakılması konusunda kesin bir açıklama yapmaması üzerine geçtiğimiz Cuma günü Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçisi Mehmet Dönmez’in Dışişleri’ne çağrıldığını bildirdi. Danimarka Dışileri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Ortadaki hukuki bir durum olduğu için Adalet Bakanlığı bu konuda daha fazla açıklama yapmak istememektedir” ifadeleri kullanıldığı belirtildi. makamlarının talebine rağmen Türkiye saldırganı Danimarka’ya iade etmemişti. Danimarkalı Avukat Thorkild Höjer, saldırganın serbest bırakıldığını doğrulayabileceğini söyleyerek “Müvekkilimin nerede olduğunu bilmiyorum. Ben kendisi ile doğrudan görüşmedim ama kendisiyle görüşen biri ile telefonda görüştüm. Benim tahminime göre kendisi bile neden serbest bırakıldığını bilmiyor ama aldığımız bilgilere göre, IŞİD’in elindeki Türk esirlerle değiş tokuş yapılmış ve Türkiye’de cezaevlerindeki radikal dinci bazı kişilerin serbest bırakılması karşılığında Türk esirler Türk makamlarına teslim edilmiş” dedi. D ‘Provokatör’ suçlamasıyla 3 Alman gazeteci gözaltında DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da Kobani protestolarını takip eden Björn Kietzmann, Ruben Martin Neugebauer ve Christian Grodotzki adındaki 3 Alman gazetecinin 11 Ekim’de gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltındaki Gazetecilerle Dayanışma Komitesi adına Bejamin Hiller Kontakt, gazetecilerin “halkı kışkırtmak ve provokatörlük yapmak” suçlamasıyla gözaltına alındığını belirterek, “Sudan gerekçelerle gözaltına alınan üç gazeteci bugün nöbetçi mahkemeye çıkarılıp, istenmeyen adam ilan edilerek yurtdışı ve Türkiye’ye giriş yasağı konarak gazetecilerin basın özgürlüğü ellerinden alınmak istenmektedir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle