24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EKİM 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR Oyuncular Sendikası’nın yeni başkanı Meltem Cumbul, tasarılarını Cumhuriyet’e anlattı... 15 SEZEN AKSU’DAN HARBİYE KONSERİ AÇIKLAMASI ‘Herkesi SSK’li u Cumbul, ilk sıradaki amaçlarının tüm oyuncuları ‘4A’ kapsamına aldırmak olduğunu söyledi: ‘Bunu başarmak için bütün yasal yolları deneyeceğiz.’ ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK yapacağız’ nı. 1 Mayıs 2012’de gencecik Selin Erdem’i yitirdik. Mahkeme bunun bir “trafik kazası” olduğuna hükmetti. Aile dik duruyor ve kararlı. Bu konuda SineSen’le birlikte hak arayışımızı sürdürüyoruz. Bu alan da öncelikle ele alacağımız, sürekli bilgilendirme çalışmaları yapacağımız ve her türlü yasal yolla iyileştirmeye çalışacağımız bir alan. Bu alanda çok güzel bir gelişme “gönüllü müfettişler” oluşumu. ‘Cinsiyetçi yaklaşımı reddediyorum’ Kültür Servisi Sezen Aksu önceki akşam Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’ndeki konserinde, ortaöğretim kurumlarında başörtüsünün serbest bırakılması ve RTÜK konusunda dikkat çekici ifadeler kullandı. Aksu, sahnede iki kez “Bizi örteceğinize kendi nefsinizi terbiye edin öküzler” cümlesini kullandı. Yaklaşık 5 bin kişinin izlediği konserde Sezen Aksu’ya, sanatçı Mustafa Ceceli de eşlik etti. İkili, Ceceli’nin yeni albümünde yer alacak “İlle de Sen” parçasını seslendirdi. Ceceli, şarkı sırasında, Aksu’nun bir hareketi üzerine “Aman Sezen Hanım, RTÜK var!” deyince Aksu da “Koymuşum RTÜK’üne!” dedi. Sezen Aksu, konserde dile getirdiği bu sözlerinin ardından da dün yazılı bir açıklama yaptı. “Sınırsız özgürlükten yanayım” dediği açıklamasında şu ifadeler yer alıyor: “Bir yetişkinin kendi iradesiyle verdiği her kararın, inançlarının, fikir ve düşüncelerininin önünde saygıyla eğilirim ve her türlü ayrımcılığın külliyen karşısındayım. Bütün yaşamım bunun örnekleriyle doludur. Ancak henüz ilkokul çağındaki bir kız çocuğunun başını örterek, onu küçük bir kadına dönüştürmeyi öneren bu cinsiyetçi yaklaşımı sonuna kadar reddediyorum. Mesele budur; sahnede olup biten de hicivdir, şovdur.” Aksu, konserde, 40. sanat yılında müzik hayatını bırakacağı yönündeki iddialarla ilgili olarak da “2015 yılı sonuna kadar sahnede kalacağım. Müzik üretmeye, gençlerin elinden tutmaya devam edeceğim, ama sahneye çıkmayacağım. Müziği bırakmıyorum, sadece çok canım isterse konser vereceğim” dedi. Sezen Aksu, konser boyunca seyirciye “Yüzde 50’nizin sesi hiç çıkmıyor. Çığlık atın” esprisi de yaptı. “Sendikamızın kuruluş aşamalarından bu yana yapılanları doğru ve başarılı işler olarak değerlendirdim.” Bu sözlerin sahibi Oyuncular Sendikası’nın yeni başkanı Meltem Cumbul... Yeni yönetim kurulu üyeleri ise Tilbe Saran, Yiğit Özşener, Çağlar Deniz, Sercan Gidişoğlu, Candaş Baş, Iraz Yöntem, Özgür Çevik ve Ceyda Düvenci’den oluşuyor. Geçenlerde yeni başkanını belirleyen sendikanın eski başkanı Memet Ali Alabora idi. 3 yıllık bir geçmişi olan Oyuncular Sendikası’nın 1175 üyesi var. Sendikanın önemli bir varlık halini almasındaki başarının, Alabora ve yönetim kurulunun öngörülü yönetimleri ve büyük çabalarıyla gerçekleştiğini söyleyen Cumbul ile sendikanın dününü ve bugününü konuştuk. İlk konu başlığınız ne olacak? Oyuncular Sendikası’nın kurulurken bir temel amacı vardı. Tüm oyuncuları “4A” kapsamına aldırmak. Yani SSK’li yapmak. Bugün de ilk sıradaki amacımız budur. Bunu başarmak için bütün yasal yolları deneyeceğiz. Tüm oyuncuların bu konuda sürekli daha iyi bilgilenmeleri için çalışmalar ve kampanyalar yürütecek, yasal uyarı, diyalog ve yasalar yolu ile gerçekleştirilebilecek her türlü girişimi araç olarak kullanacağız. Bu mücadele içinde bir de “4A” ve “4B” karmaşası ve kargaşasına son vermeye çalışacağız. Şimdiki durumda başrol oyuncuları ve figüranlar SSK’li olamıyor ve 4B, yani BağKur’lu olup “defter tutmaya mecbur mükellef” haline getirilmeye çalışılıyor. Özellikle seslendirme sanatçıla En önemli görev rı (dublajcılar) bu konuda büyük baskı altında. Bu büyük bir yanlış ve sektörün sosyal güvenlik açısından büyük yara almasının nedeni. Başrol oyuncusunun “patronişçi” ilişkisinin dışına çıkarılması, uzun vadede sektörün sosyal güvenlik açısından kaotik bir durumla karşı karşıya kalmasının ana sebeplerinden biri olacaktır. Bu nedenle bu alanda set ziyaretleri yaparak, elimizdeki iletişim araçlarını koordineli bir biçimde harekete geçirerek 4A, 4B, 4C karmaşasını sonlandırmayı en önemli görevimiz olarak görüyoruz. Sendika bir önceki yönetimde “Bu Sette Çocuk Var” başlık Gönüllü müfettişler lı bir kampanya yürüttü. Bildiğimiz kadarıyla bir yasa taslağı da çıktı... Çocuk işçilerle ilgili her türlü çalışmamızı bitirdik. Hükümet ve Uluslararası Çalışma Örgütü’ndeki muhatapları ile birlikte yürütülen bu çalışmada evet bir yasa taslağı da çıktı. Şimdi bu yasanın çıkmasını sağlamak için girişimleri sürdüreceğiz. Ve, son günlerde meydana gelen bir ölümle yeniden gündemde, “farkına varılan” vahim bir durum da bizim en önde gelen sorunlarımızın boyutunu gösteriyor: Set kazalarında yaşanan ve ölüme ve yaralanmalara sebebiyet veren kötü iş ve çalışma koşulları. Yani İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ala Oyuncular Sendikası’nın TÜSAK yasa tasarısına karşı birçok girişimi oldu, bundan sonra nasıl bir çalışma sürdüreceksiniz? TÜSAK, kurumları, daha da somut olarak devlete bağlı sanat kurumlarını ilgilendiren bir konu. Ancak şöyle bir şey oldu: Biz konu üzerinde çalışmalarımızı yürüttük ve konunun ana muhatabı olan Kültür Sanat Sen, Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV), Tiyatro Oyuncuları Derneği (TODER), Tüm Bel Sen gibi birçok kardeş kuruluşa bilgilendirme desteği verdik. Ancak basında biz de bu konu ile ilgili olarak çok anıldık. TÜSAK konusu bizim potansiyel ve reel üye tabanımızı doğrudan ilgilendiren gelişmelere yol açabilecek kritik bir olgudur. Bu gerçekleri göz önünde tutarak ve gelişmeleri çok yakından izleyip değerlendirerek bu konuya ilişkin güncel ve stratejik tutumlar geliştirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Devlet Tiyatroları’nın da yaşayan tüm kültür ve sanat varlıkları gibi, yapılan yasal düzenlemelerle ileriye doğru gitmesi ve gelişmesi beklenirken TÜSAK, bu sürecin yönünü geriye doğru değiştiriyor. Bu konuda son olarak şunu eklemeliyim: TÜSAK ile ilgili yasayı İngilizceye çevirerek Uluslararası Oyuncular Federasyonu’na (FIA) ilettik. Onlar bu mesele ile çok ilgilendiler ve şu anda da üzerinde çalışmaktalar. TÜSAK yasa tasarısı ÇUKUROvA DEvLEt SENfONİ ORKEStRASI Genç yetenekler aranıyor ADANA (Cumhuriyet) Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası (ÇDSO) Çoksesli Çocuk Korusu, genç yetenekler için 5 6 Ekim’de seçme yapacak. Adana’nın kültür ve sanat hayatının gelişmesine 14 yıldır hizmet veren Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası (ÇDSO) Çoksesli Çocuk Korusu, 15. sezonda yeni yetenekler arıyor. Her yıl yaptığı sınavlarla bugüne kadar 2 binden fazla çocuğa müzik sevgisini ve bilgisini aşılayan çocuk korosu, konservatuvara ve güzel sanatlar liselerine kazandırdığı çok sayıda çocukla adından söz ettiriyor. Koronun müdürü orkestra fagot sanatçısı Eray İnal, Adana’yı ve Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nı Türkiye’nin birçok ilinde temsil ederek bu sezonda da büyük başarılara imza atacaklarını söyledi. Seçmeler için başvurular 3 Ekim’de sona erecek. ABD Moondance Uluslararası Film Festivali’nde ‘Kelebeğin Rüyası’na 3 ödül Kültür Servisi Amerika’nın Cannes’i “Moondance Uluslararası Film Festivali”nde, “Kelebeğin Rüyası” filmi 3 ödülün sahibi oldu. ABD’nin Boulder şehrinde bu yıl 15.’incisi düzenlenen Moondance Uluslararası Film Festivali’nde Yılmaz Erdoğan’ın yönettiği “Kelebeğin RüRahman yası” filmi, “En İyi Altın Film” ödülünün yanında, Rahman Altın’ın müziğiyle “En İyi Film Müziği” ve oyuncu Mert Fırat’ın performansıyla “En İyi Aktör” dallarında ödüle değer görüldü. Bestelediği müzikle 15. Milano Uluslararası Film Festivali’nde “En İyi Film Müziği”, 13. World Soundtrack Academy’de “Halkın Seçimi”, 46. SİYAD Sinema Ödülleri’nde “En İyi Müzik” ve 19. Kral Türkiye Müzik Ödülleri’nde “En İyi Film Müziği” ödüllerini de kazanan Altın, “Kelebeğin Rüyası”nın 2013 Şubat ayında vizyona girmesinden bu yana uluslararası film çevrelerinde beğeni ve ödüllerin devam ettiğini, böyle büyük ve başarılı bir projenin parçası olmaktan onur duyduğunu belirtti. ABD’de, gelecek aylarda New York ve Los Angeles kentlerindeki filarmoni orkestraları ile konser verecek olan Altın, geçen yıl Oscar ödüllerinde “En İyi Film Müziği” dalında, ilk yirmiye kalmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle