24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2014 ÇARŞAMBA kultur@cumhuriyet.com.tr 14 KÜLTÜR sansürü CEREN ÇIPLAK Altın Portakal’da Gezi 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, Gezi Direnişi’ni konu alan “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı belgesel film yarışma seçkisinden çıkarıldı. Ön jürinin yarışmaya değer bulduğu Reyan Tuvi’nin belgeseli, festival yönetiminin sansürüne uğradı. 33. İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen belgesel film, Gezi Parkı Direnişi’ne odaklanıyor. Film, Gezi’de yerini alan farklı yaşam tarzlarına ve ideolojilere sahip karakterlerin, kaderlerini değiştirme içgüdüsüyle, yeryüzünü nasıl hayal ediyorlarsa Gezi’de de öyle bir dünya kurmak için verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Ulusal Belgesel Yarışması’nın Berke Baş, Ayşe Çetinbaş, Seray Gençön’den oluşan ön jürisi, festivale başvuran belgesel filmler arasından 15 filmi yarışmaya değer bulduklarını ve filmleri festival yönetimine bildirdiklerini, ancak daha sonra festival yönetimi tarafından kamuoyuna açıklanan yarışma filmleri listesinden seçmiş oldukları “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” filminin çıkarıldığını bildirdi. Ön jüri üyeleri, filmin “Türk Ceza Kanunu’nun 125. ve 299. maddelerine aykırı ifade ve içerik ihtiva ettiği” gerekçesiyle çıkarılmış olduğunun bildirildiğini belirtti. Üyeler, bir belgesel filmin içeriği ne olursa olsun l Ön jürinin seçtiği ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ adlı belgesel festival yönetiminin hışmına uğradı adı bir ŞiirdEN ‘Modern ve Çağdaş’ Bir Sanat Fuarı Yılın ilk sanat fuarı ArtInternational “Modern ve çağdaş sanat fuarı” olduğunu bildiriyor sloganlarında. Günümüz sanat piyasasında ne varsa size sunacağız deniyor herhalde. ArtInternational 26 28 Eylül tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Fuara 24 ülkeden 80 sanat galerisi katıldı. 80 galerinin sadece 12’si Türkiye’dendi. ArtInternational yöneticilerinin dünyaca tanınmış birçok galeriye yer vermekle kalmayıp önemli sayıda yabancı koleksiyoncuyu da fuarlarında konuk ettiği söyleniyor. Contemporary İstanbul’un (CI) “İstanbul” ismini rakibine kullandırtmamakla rekabette bir adım öne geçeceğini sanarak attığı adım amacına ulaşamamış. CI’nin bana çok garip gelen bir mahkeme kararıyla rakibine coğrafi bir yer adı olan “İstanbul”u kullandırtmaması belki fikri haklar alanında alınmış ilginç kararlar arasında hatırlanacaktır. İstanbul’da yapılmasına rağmen İstanbul’un adını kullanamasa da ArtInternational daha ikinci yılında önemli ve iddialı bir fuar olacağını kanıtladı. Adında yer alan “international”ı hakkıyla hayata geçirmiş oldu. ArtInternational’ın ulaştığı bu başarı kuşkusuz başta CI olmak üzere diğer rakiplerini de kamçılayacaktır. Rekabeti mahkemelerde ya da birbirlerinden eleman transfer etmekte değil de daha iyi fuar yapmakta kullanırlarsa herkesin kazançlı çıkacağı tatlı bir rekabet yaşanır. ArtInternational ABD’den Avrupa’ya, Çin’e doğru uzanan bir eksende önemli galerileri konuk etmekle kalmadı, onların aracılığıyla birçok ünlü ismin eserlerini de İstanbullularla buluşturdu. Henri Matisse, Joan Miro, Picasso, Anish Kapoor, Andy Warhol, David Hocney, Tracey Emin, Damien Hirst gibi sanatçıların işleri galeri standlarında sergilendi. Bu sanatçıların hangi eserleri Türk koleksiyoncularca satın alındı merak etmemek elde değil. Fuarda dikkati çeken diğer bir nokta da birçok Türkiyeli sanatçının işlerinin yabancı galerilerce sergilenmesiydi. Fuar kataloğunu incelediğimizde de yabancı galerilerin portföylerinde Türkiye’den sanatçıların eserlerinin yer aldığını, yani bu fuara özel bir uygulama olmadığını anlıyorduk. Benzer şekilde Türkiye’den katılan galerilerin de yabancı sanatçıların eserlerini sergilediğini gördük. Arap Baharı’nın, Gezi Parkı Direnişi’nin sanatçıları bir süre daha etkileyeceği, eserlerine bu toplumsal kalkışmaların yansımaya devam edeceği anlaşılıyor. İlk dikkati çeken Barselona’dan ADN Galleri standında sergilenen Carlos Aires’in banknotların üzerine eklediği eylemci görüntüleri olsa da birçok sanatçının işlerinde isyan havasını hissettik. ArtInternational’da dikkatimi çeken ikinci şey, erotik çağrışım yapan işlerin yok denecek sayıda olmasıydı. Taner Ceylan’ın Paul Kasmin Galeri’de yer alan cüretkâr tablosu gibi pek iş yoktu. Galeriler gittikçe daha çok “muhafazakârlaşan bir ülkeye gidiyoruz, başımıza bir iş gelmesin” duygusuyla mı bu işlere yer vermemişti yoksa koleksiyoncuların muhafazakâr bakışta olacağını mı düşünmüştü bilemiyorum. Haliç Kongre Merkezi, ulaşım açısından iyi bir konumda. Deniz kıyısındaki geniş bahçe hem heykel sergilemeleri hem de çıkıp bir soluklanmak, dinlenmek için uygun. Araçla gelmek istemeyenler için servisler de vardı. Seneye denizden, tekneyle de ziyaretçiler fuara ulaştırılabilir. Haliç Kongre Merkezi, adı üstünde kongreler için yapılmış olduğundan fuarcılık için planlanmamış. Pek kullanışlı değil. ArtInternational da daha ikinci yılında olmasına rağmen binaya sığmıyor. Bazı galeriler merdiven altlarına sıkışmıştı, bazı galerilere ulaşmak için de planı bulmaca gibi çözmek gerekiyordu. ArtInternational’la İstanbul yeni ve uluslararası bir sanat fuarı kazanmış oldu. Gelecek yıl nasıl yeniliklerle, galerilerle, sanatçılarla gelecekler şimdiden merak ediyorum. ‘Ey her şey bitti diyenler’ Sansüre uğrayan ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ filminin adı, Adnan Yücel’in aynı adlı şiiri ve kitabından geliyor. Söz konusu şiirden Eftal Küçük’ün yaptığı beste, özellikle 1980’ler ve 1990’larda pek çok grup ve şarkıcı tarafından seslendirilmişti: “ ... Ey her şey bitti diyenler, / Korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. / Ne kırlarda direnen çiçekler, / Ne kentlerde devleşen öfkeler, / Henüz elveda demediler. / Bitmedi daha sürüyor o kavga / ve sürecek, / Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!” u Ön jüri üyeleri, bir filmin içeriği ne olursa olsun TCK’ye göre değerlendirilerek yarışmadan çıkarılmasını açık bir sansür olarak nitelediler. Böylece daha önce “Sanat siyasetin üstündedir, kapımız herkese açık” diyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel kendi kendini yalanlamış oldu. TCK’ye göre değerlendirilmesini ve listeden çıkarılmasını bir sansür olarak nitelediler. Bu durumu kabul edilemez bulduklarını festival yönetimi ile paylaşmalarına ve bu durumun düzeltilmesini talep etmelerine karşın festival yönetiminin kararını değiştirmediğini vurguladılar. TCK’nin 125. maddesi “Şerefe Karşı Suçlar” başlığında hakaret olarak, 299. maddesi ise “Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar” başlığı altında Cumhurbaşkanına hakaret olarak tanımlanıyor. Ön jüri üyesi Ayşe Çetinbaş, gazetemize yaptığı açıklamada, bu şartlarda, böyle bir sansürün hiçbir şekilde parçası olmayacaklarını ifade ederek bu kararı tanımadıklarını söyledi. Çetinbaş, “Filmin içeriği ne olursa olsun TCK’nin maddelerine göre değerlendirilip seçkiden çıkarılamaz. Bu açıkça bir sansürdür” dedi. Anımsanacağı üzere, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, temmuz ayında düzenlenen festivalin basın toplantısında, Gezi Direnişi konulu filmlerin festivalde yer alıp alamayacağıyla ilgili soruları “Sanat siyasetin üstündedir. Bizim kapımız herkese açık” diye yanıtlamıştı. Cevdet Kudret edebiyat Ödülü Kemal varol’un BELGESELİN YÖNETMENİ REYAN TUVİ: Köpeğin gözünden siyaset Kültür Servisi Bu yıl roman dalında verilen “Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü”, Kemal Varol’un “Haw” adlı kitabına verildi. Cevdet Kudret’in anısını yaşatmak amacıyla, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve TÜYAP’ın işbirliğiyle verilen ödül Kemal Varol’un 1990’lar Türkiyesi’nin karmaşık siyasi ortamını Mikasa adlı bir köpeğin gözünden anlattığı Haw’a değer görüldü. Semih Gümüş, Asuman KafaoğluBüke, Hasan Ali Toptaş, Burhan Sönmez ve Handan İnci’den oluşan seçici kurul, Varol’un romanını “gerçek ile gerçekdışıyı yeni bir zeminde buluşturduğu, sembollerden yola çıkarak taze bir soluk yarattığı, savaş ve acının içinde umuda yeni bir pencere açtığı, güncellikle edebiyat arasında yetkin bir bağ kurduğu” gerekçesiyle ödüle değer buldu. Varol ödülünü, 816 Kasım’da yapılacak 33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda düzenlenen törenle alacak. ‘Antalya aşkın yüzü oluncaya dek...’ “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” nisandan beri Türkiye’nin birçok yerinde gösterildi. Antalya festivalindekine benzer ahlaki ya da hukuki bir tartışmayla hiçbir yerde karşılaşmadık. Bu festivalde Antalya izleyicisi ile buluşabilmek güzel olurdu. Karara dair söylenmesi gerekenleri ön jüri açıklamalarında belirtti. Elbette ki bu belgeseli Antalya izleyicisi ile buluşturacak bir yol, bir kişi, bir kurum mutlaka bulunur. ACI KAYBIMIZ ACI KAYBIMIZ Bütün hayatı severek, keyifle yaşayan değerli varlığımız, Uzun Yol Gemi Kaptanı, Merhume Rukiye Tekman ile merhum Hasan Tekman’ın kızları, merhum Kd. Harita Alb. Halim Ulutaş’ın eşi, Hasan Sevgi Ulutaş ile İlkay Necdet Sunay’ın anneleri, Prof. Dr. Gülay Coşkun ile merhum Dr. Osman Coşkun ve Zafer Aziz Rüstem’in ablaları, Aybike Özger Sarıkaya’nın babaanneleri, Ajlan Sunay ve Feride Murat Durmaz’ın anneanneleri, Erdal Burcu Rüstem’in teyzeleri, Irmak Rüstem’in büyük teyzesi, Ada Durmaz ile Yaman Sarıkaya’nın büyük büyükanneleri Cumhuriyet kızı, eğitim aşığı, canımız, SEZAİ YAVUZ’u kaybettik. 1 Ekim 2014 Çarşamba günü (bugün) Erenköy Galip Paşa Camii’nden öğlen namazını müteakiben Büyükada Mezarlığı’nda son seferine uğurlayacağız. İlkmal Ulutaş’ı (1924 30. 9. 2014) kaybetmenin acısı ve derin üzüntüsü içindeyiz. Merhumenin naaşı 01. 10. 2014 Çarşamba günü (bugün) Tuzla Yeni Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Aydınlı Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Ruhu şad olsun. AİLESİ Çelenk göndermek isteyenlerin TEMA Vakfı’na bağışta bulunmaları rica olunur. T.C. SİLİVRİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: İstanbul, Silivri ilçesi, Değirmenköy köyü MEVKİİ: PAFTA NO: ADA NO: P A R S E L NO: 4664 VASFI: TARLA YÜZÖLÇÜMÜ: 6575 m2 MALİKİN ADI VE SOYADI: Yusuf Deveci KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: İstanbul ili, Silivri ilçesi Değirmenköy köyü, 4664 parsel Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2014/201 Esas sayısında dava açılmıştır. A) Meşruhatlı davetiyenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açılabilir. b) Açılacak davalarda husumet yukarıda belirtilen idareye yöneltilmelidir. c) 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. d) Mahkemece tespit edinilecek kamulaştırma bedeli hak sahipleri adına T.C. Vakıflar Bankası Silivri Şube Müdürlüğü’ne yatırılacaktır. e) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin davetiyenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. f) Yukarıda esas numaraları yazılı dosyanın duruşması 03/07/2014 günü saat 09.00’dan itibaren Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde başlamıştır. Keyfiyet 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 Sayılı Kanunu 5. Maddesi ile değişik 10. Maddesinin 5. fıkrası uyarınca İLAN olunur. 02/06/2014 ESAS NO: 2014/201 Ailesi T.C. SİLİVRİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2014/168 KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: İstanbul, Silivri ilçesi, Değirmenköy köyü MEVKİİ: PAFTA NO: ADA NO: PARSEL NO: 4961 VASFI: Tarla YÜZÖLÇÜMÜ: 1600 m2 MALİKİN ADI VE SOYADI: Fadıl Uluışık KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: İstanbul ili, Silivri ilçesi Değirmenköy köyü, 4961 parsel Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2014/168 Esas sayısında dava açılmıştır. A) Meşruhatlı davetiyenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” hatalara karşı düzeltim davası açılabilir. b) Açılacak davalarda husumet yukarıda belirtilen idareye yöneltilmelidir. c) 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. d) Mahkemece tespit edinilecek kamulaştırma bedeli hak sahipleri adına T.C. Vakıflar Bankası Silivri Şube Müdürlüğü’ne yatırılacaktır. e) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin davetiyenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. f) Yukarıda esas numaraları yazılı dosyanın duruşması 03/07/2014 günü saat 09.55’ten itibaren Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde başlamıştır. Keyfiyet 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 Sayılı Kanunu 5. Maddesi ile değişik 10. Maddesinin 5. fıkrası uyarınca İLAN olunur. 09/06/2014 (Basın: 60110) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 60123)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle