Katalog

30 OCAK 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 BiliRkiŞi RApoRU plAnDA: Ya kanal ya İstanbul l WWF Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem Kanal İstanbul projesinin, nadir olarak bulunan bitki türlerinin ve göçmen kuşların da kaybı anlamına geleceğini belirtti. Kalem, bu projenin içme suyu havzasından vazgeçmek anlamına geldiğini söyledi. Kalem, “Proje, İstanbul’a yönelik en büyük mühendislik operasyonu. Sadece ekonomik ölçülerle tartışılan bu projenin, doğa boyutu da tartışılmalı. Hem kanal hem İstanbul bir arada mümkün değil. Ya kanaldan ya İstanbul’dan vazgeçeceğiz” dedi. ‘Haydarpaşa bölünemez’ ÖZLEM GÜVEMLİ “Harem Bölgesi ile Haydarpaşa Liman ve Geri Sahası 1/5 bin ölçekli nazım imar planı”nın iptali istemi ile açılan davada hazırlanan bilirkişi raporu dosyaya girdi. Raporda planın; şehircilik ilkelerine, kamu yararına uygun olmadığı vurgulandı. Raporda Haydarpaşa Garı ile geri sahasının ilçe sınırları bahane edilerek bölünemeyeceği, bütünlük içinde ele alınması gerektiği belirtildi. Alanın İstanbul’un terası niteliğinde olduğu, doğal afetler sonrasında toplanılacak yer açısından potansiyel oluşturduğuna da dikkat çekildi. Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubeleri, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası ve Limanİş, 2012’de onaylanan planın iptali istemi ile İBB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dava açtı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde görülen davada Prof. Hüseyin Cengiz, Prof. Can Binan ve Yrd. Doç. Lütfi Yazıcıoğlu tarafından bilirkişi raporu hazırladı. Raporda koruma kurulu kararı ile “Haydarpaşa Garı ile Kadıköy merkez bölgesinin” planlama alanından ayrılması sonucu Üsküdar’daki “Harem ile Haydarpaşa Limanı ve geri sahasının” ayrı bir imar planı kapsamında değenlendirildiği anımsatıldı. ‘Pardon’ Yasası... “Yeniden yargılanma” diyorlar... “Pardon” yani... H Sahte belgelerle, esrarengiz tanıklarla, düzme kanıtlarla insanları hapishanelere doldurdular... Ülkenin yurtseverleri, aydınları, Cumhuriyetçileri, Genelkurmay Başkanı, ordu komutanları, şerefli subayları, gazetecileri, yazarları, bilim adamları, öğretim üyeleri, öğrencileri... Aradan beş yıl geçti... Büyük tuzak ortaya çıktı... Şimdi “yeniden yargılanma için kanun” dedi Başbakan... H “Pardon yasası” diyelim... H Pekiii... O “ah”ları ne yapacaksın?.. Hücreler... Gardiyanlar... O yüksek duvarlar... O demir kapılar... O zulüm... O gözyaşları... Ölümler... Söndürülmüş ve çalınmış yaşamlar... H Sabahlara kadar ağladı sevgili... Çocuklar hüzünlü akşamlarda, bayram sabahlarında, ellerinin tersi ile gözlerini silerek camların önünde beklediler... Anne fotoğrafları okşayıp öldü... Üç sene, dört sene, beş sene... Hafta sonlarını demir parmaklıkların arkasındaki canlarını görmek için hapishanelere taşınarak geçirdi yarım kalmış yuvalar... Tüm bunları ne yapacaksın?.. H “Pardon” diyorsun... Daha bir buçuk ay önce cemaate “Ne istediler de vermedik” diyen sendin ya... Kapı gibi itiraftır... Suçun ispatı... Daha ne olsun?.. H Ya bu viraneye çevirdiğin devlet ne olacak?.. İmam üretmeye ayarlanmış eğitim, harabe bir yargı, tutsaklaştırılmış bir ordu, tecavüz edilmiş bir medya, talan edilmiş çevre ve kentler, uçurulmuş trilyonlar?.. Değerleri, kurumları, kavramları yerle bir olmuş Cumhuriyet?.. H Bence... “Pardon” kurtarmaz... Tüm bunların hesabını vereceksin... Usta mısın nesin?.. Rujhat Avşar’ı yitirdik Yurt Haberleri Servisi Gazetemizin eski Bolu muhabiri ve yerel yayımlanan Bolu Detay gazetesinin sahibi gazeteci Rujhat Avşar (35) önceki gün Tabaklar Mahallesi’nde bulunan yerel gazete binasında av tüfeğiyle karnına ateş etti. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Avşar, hastanede yapılan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. Avşar’ın cesedi otopsi için Ankara’ya gönderildi. İntihar etmeden önce sosyal paylaşım sitesinde “Bugüne kadar şerefim ve gururum için yaşadım” ve “İnsan işini ve parasını kaybedebilir ama şerefini ve gururunu asla kaybetmemeli” yazan, evli ve 2 çocuk babası Rujhat Avşar’ın ölümü büyük üzüntü yarattı. CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ve meslektaşları aileye taziyelerini iletti. deprem demek İstanbul Haber Servisi Bilim insanları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çılgın projesi Kanal İstanbul’un bölgenin ekolojik dengesini bozacağı ve İstanbul’daki deprem riskini artıracağı uyarısında bulundu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleşkesi’nde “Hukuki, Kentsel ve Ekolojik Yönleriyle Kanal İstanbul” başlıklı panel yapıldı. İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, projenin deprem riskini artıracağı uyarısında bulunarak “Kanal nerede yapılırsa yapılsın deprem sırasında 10 ve üzeri şiddetinde etkilenme yaşanacak. Türkiye’de bir tane bilim insanı bu projeye ilişkin değerlendirme, araştırma yapmıyor. Bir ülke düşünün ki kanalı yapıyorsunuz depremin olduğu ülkede, ama kimse bilmiyor” dedi. Görür, projenin çevre felaketi ve doğa tahribatına yol açması pahasına yapılmak istendiğini söyleyerek “Büyük miktarda iş makinesi kullanımı, gürültü, kayma, akma, kaçma göçük kazaları Doğu Trakya’nın direnaj sistemini tümüyle etkileyecek, yeraltı su kaybı bile İstanbul’u yaşanmaz hale getirebilir” uyarısında bulundu. Görür, İstanbul’un su rezerv alanlarının kaybedileceğine de dikkat çekti. Bilim insanları Kanal İstanbul için uyardı 10 şiddetinde ruvaziyer limanı mı marina mı? Liman Alt Bölgesi (Haydarpaşa Limanı), plana göre kruvaziyer limanına dönüştürülecek. Raporda, Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı’nın burada turizm potansiyelini artırmak için otel ve marina yapımını gündeme aldığına dikkat çekilerek bu amaçla yük hizmetine son verilmesinin planlandığı belirtildi. Bu durumda plan raporu ile plan uygulama hükümlerinde limana verilecek fonksiyonların birbiri ile çeliştiğine dikkat çekildi. Planın bu açıdan yeterince tartışılmadan aceleyle hazırlanmış olduğu yorumu yapıldı. K ‘Çatlak proje’ ODTÜ Deniz Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Özsoy, uzaydan bakıldığında İstanbul ve Çanakkale boğazının birer çatlak olarak görüldüğünü anımsatarak Kanal İstanbul’un da yeni bir çatlağa neden olacağını vurguladı. Özsoy, “Proje çatlak bir proje. Yeşil alanlar kuzey ormanları, biz şu an onları tehdit ediyoruz. İnsana etkisiyle oluşan bir diğer afet Kanal İstanbul’dur. Ben olamayacağını varsayıyorum” diye konuştu. Sokakta dayak DHA öldüresiye İstanbul Haber Servisi Maltepe’de saat 08.30’da meydana gelen olayda, boşanma davaları süren ve 8 aydır ayrı yaşayan Mustafa B. (50) eşi Ayşe B. (48) sokakta tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Mustafa B., Ayşe B.’yi sokak ortasında feci şekilde dövdü. Öfkeli adam eşinin yüzüne yumruklar atıp başını kaldırıma vurarak yaralarken kadın çevreden koşan yurttaşların yardımıyla eşinin şiddetinden kurtarıldı. Burnu kırılan ve yüzü kanlar içinde kalan kadın olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılırken eşi gözaltına alındı. UYUŞTURUCU DAVASI Ünlüler karşısında mayısta hâkim CANAN COŞKUN Uyuşturucu operasyonu kapsamında gözaltına alınan oyuncular Kenan İmirzalıoğlu, Engin Günaydın, Sarp Apak, Hakan Yılmaz, Ersin Korkut ile şarkıcılar Mehmet Erdem ve Koray Candemir’in de aralarında bulunduğu 53 kişi hakkında hazırlanan iddianame TMK 10. madde ile yetkili İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Oyuncuların da aralarında bulunduğu 53 kişi 21 Mayıs’ta hâkim karşısına çıkacak. Ünlü isimler, genel olarak uyuşturucu temin etmek, uyuşturucu kullanmak veya bulundurmak ya da uyuşturucu kullanılması için yer temin etmekle suçlanırken uyuşturucu ticareti yapmak için kurulan örgütle hiyerarşik, organik bir bağlarının tespit edilemediği belirtildi. İddianamede, oyuncular H. Yılmaz İmirzalıoğlu, Günaydın, Apak, Murat Yıldırım, Ersin Korkut, Murat Eken, Şahin Irmak, Eray Özbal, Duygu Yetiş, Gökçe Özyol, şarkıcılar Mehmet Erdem, Koray Candemir ile yönetmen Uluç Bayraktar’ın da aralarında bulunduğu 32 kişi hakkında 6 yıldan 17 yıla kadar hapis cezası istendi. Oyuncu Hakan Yılmaz’ın suç örgütüne yardım ettiği iddia K. İmirzalıoğlu edilirken hakkında 7 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede örgüt lideri oldukları öne sürülen Fırat Dağtaş ve Ahmet Çardak’ın da aralarında 15 kişi hakkında 8.5 yıl ile 38 yıl arasında değişen hapis cezası istendi. Oyunculardan Rıza Kocaoğlu ve Vedi İzzi’nin de içinde olduğu 4 kişinin, 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Berrrak Tüzünataç, Engin Altan Düzyatan, İlker Aksum, Nehir Erdoğan, Özge Özpirinçci ve Cansu Dere’nin de aralarında bulunduğu 84 kişi hakkında dava açılmasına yer olmadığına karar verildi. Yumurtalı saldırıya 3 bin TL İstanbul Haber Servisi Oyuncu Ali Sürmeli’ye, eski sevgilisi tiyatrocu Sultan Ertuğrul’a “Matmazel Julie’den Esinti” oyununda rol arkadaşı ile öpüştüğü için yumurtalı saldırıda bulunduğu ve vurduğu gerekçesiyle basit yaralama suçundan yargılandığı davada 3 bin TL adli para cezası verildi. Yargıç, Sürmeli hakkında verilen hükmün açıklanmasını geri bırakarak, Sürmeli’nin, en fazla 6 ay rehberlik hizmetinden yararlandırılmasına karar verdi.