28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2014 CUMA 6 HABERLER BİLAL’İN SAVCISI DA GİTTİ İtfaiye ve bazı belediyelere yönelik operasyon gece yarısı gelen emirle başlamadan durduruldu 3. dalga da engellendi El Kaide operasyonu yapan polisler gitti İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli 35 polis görevden alındı. Van merkezli El Kaide operasyonunu yürüten görevli tüm Emniyet personelinin de görevden alındığı iddia edildi. Görevden almaların rütbesiz polislere kadar uzandığı belirtiliyor. Mersin Emniyet Müdürü Hasan Hüseyin Bahar’ın geçen hafta göreve başlamasıyla birlikte 15 şube müdürünün görev yeri değiştirildi. Tekirdağ’da İstihbarat Şube Müdürü Halil Seyfi, Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’ne atandı. İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne ise Edirne İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Muhterem Demirtaş getirildi. Mardin’de Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü İsmail Hasdemir, Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Özel Güvenlik Şube Müdürü Cahit Şahin de Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne atandı. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürü Mehmet Yaslıkaya ise Eğitim Şube Müdürlüğü’ne, Kızıltepe İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı Ömer Uğramaz da Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne getirildi. CANAN COŞKUN İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı başta olmak üzere bazı belediyelere yönelik başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında savcının verdiği gözaltı talimatı İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından uygulanmadı. Memur Suçları Bürosu Savcısı İbrahim Baytekin, kolluk görevlilerinin talimatını yerine getirmemesini yazılı olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirerek gereğinin yapılmasını istedi. Bakanların çocukları ve işadamlarının tutuklandığı 17 Aralık operasyonu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın şüphelileri arasında olduğu belirtilen ancak hükümetin karşı atağıyla engellenen 25 Aralık operasyonunun ardından, memur suçlarına bakan savcı İbrahim Baytekin yeni bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu için düğmeye bastı. Savcı Baytekin, operasyonu Başsavcı Vekili Ali Cengiz Hacıosmanoğlu’na bildirerek 15 Ocak’ta gözaltı talimatını İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdi. 15 Ocak sabaha karşı saat 03.00 sıralarında polislerin operasyon için hazır 2. DALGA ŞÜPHELİLERİNE DAVETİYE CANAN COŞKUN Arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve Yasin el Kadı’nın da bulunduğu 2. dalga yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun şüphelileri davetiye ile ifadeye çağrıldı. TMK savcısı Muammer Akkaş’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı tarafından el çektirildiği dosyaya yeni atanan TMK savcıları İsmail Uçar, Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan ve Murat Çağlak, tüm şüphelileri davetiye ile ifadeye çağırdı. Soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan Usame Kutub’un arasında bulunduğu 6 kişinin avukatı Mustafa Doğan İnal, “Davetiye elimize ulaştı. Belirtilen gün ve saatte savcılığa giderek ifademizi vereceğiz. Takdir savcılığın” dedi. Şüphelilerin bugünden itibaren ifade vermeleri bekleniyor. Soruşturma kapsamında daha önce 7 işadamı ve 2 şirketin mal varlıklarına konulan tedbir kararı da ortadan kaldırılmıştı. Savcı Akkaş, soruşturmada şüpheli olarak ismi geçen Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı davetiye usulü ile 2 Ocak 2014’te ifadeye çağırmıştı ancak Bilal Erdoğan o tarihte ifade vermek için adliyeye gelmemişti. Üyeler değişti, yargı dağıtıldı İLHAN TAŞCI lıklarını başlattığı öne sürüldü. İddiaya göre, gelen emir üzerine Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nda görevli A.K’nin de arasında bulunduğu üst düzey belediye görevlilerini gözaltına almadı. Savcı İbrahim Baytekin de bunun üzerine, dün İstanbul Cumhuri yet Başsavcısı Turan Çolakkadı’ya gözaltı kararlarının uygulanmadığını bildirdi. Savcı Baytekin’in operasyon talimatına uymayan polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağı da iddialar arasında yer alıyor. Bu arada, İbrahim Baytekin’e soruşturma başladıktan sonra koruma tahsis edilmesi dikkat çekti. Erdoğan’ın ‘cemaatin gerçek yüzünü anlatın’ talimatına büyükelçiler Gülen okullarının desteklenmesini isteyen 2003 genelgesini anımsattı ANKARA Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) kritik konumdaki 1. Dairesi’nin üye yapısının değiştirilmesinin hemen ardından çıkarılan ilk kararnameyle, İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı tenzili rütbeyle fiilen işlemeyen Bölge Adliye Başsavcılığı’na; Ergenekon soruşturmasının kilit isimlerinden Başsavcı Vekili Fikret Seçen Gebze’ye, Cihan Kansız ise Sakarya’ya atandı. Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı ifadeye çağıran savcı Muammer Akkaş ise Tekirdağ’da; Hatay’da MİT’in “yardım TIR’ını” durduran savcı Özcan Şişman ise Mersin’de görevlendirildi. HSYK 1. Dairesi’nin, önceki gün Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki üye değişikliği, dün “ilk meyvesini” verdi ve 20 kişilik mini kararnameye imza attı. İstanbul soruşturmalarının “kara kutusu” konumundaki İstanbul Başsavcısı Çolakkadı, yalnızca “kâğıt üzerinde olan” İstanbul Bölge Adliye Başsavcılığı’na atandı. Çolakkadı’nın başsavcılığı devraldığı Aykut Cengiz Engin de bu yolla soruşturmalardan uzaklaştırılmıştı. Çolakkadı’nın yerine ise Bakırköy Başsavcısı Hadi Salihoğlu getirildi. Salihoğlu, 2003 yılında hâkim ve savcıları taşıyan servise yönelik bombalı saldırıda yaralanmıştı. Kapatılmadan önce DGM’de de savcılık yapan Hadi Salihoğlu, “Ergin kardeşler”e yönelik soruşturmayı yürütmüş ve Nuri Ergin hakkında 339.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı. Atama kararını televizyondan öğrenen Salihoğlu, “Tek derdimiz adaletli ve tarafsız olmak. 34 yıldır bu görevi yürüttük. İnşallah bundan sonra da yürütürüz” dedi. Ergenekon soruşturmalarında da görev alan, geçen günlerde korumaları çekilen İstanbul Başsavcı Vekili Fikret Seçen Gebze Savcılığı’na atandı. Seçen, Balyoz davasının dayanağı olan Gölcük’teki aramaya katılan savcıydı. Ergenekon’da görev alan, Poyrazköy soruşturmasını da yürüten İstanbul Başsavcı Vekili Ercan Şafak ise Kocaeli Savcılığı’na atandı. Zekeriya Öz’ün ardından Ergenekon soruşturmasını devralan savcı Cihan Kansız da Sakarya Savcılığı’nda görevlendirildi. Kamuoyu Kansız’ı gazeteci Soner Yalçın, Barış Pehlivan ile Barış Terkoğlu’nun yargılandığı Odatv iddianamesini hazırlayan savcı olarak tanıdı. Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta ile Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Bingöl karşılıklı olarak yer değiştirdi. Balyoz davasının savcısı, İstanbul Anadolu Başsavcı Vekili Savaş Kırbaş ise Gaziosmanpaşa Savcılığı’nda görevlendirildi. Görev yeri değişikliklerinin öğrenildiği dakikalarda savcılar Başsavcı Vekili Kansız’ın İstanbul Adalet Sarayı’ndaki odasında toplandı. Toplantıya Adliyeye gelen savcı Öz de katıldı. Toplantının ardından herhangi bir açıklama yapılmadı. Bakan çocuklarının tutuklandığı, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ifadeye çağrıldığı yolsuzluk soruşturmasında düğmeye basan savcı Muammer Akkaş ise Tekirdağ’a atandı. Akkaş, Yasin el Kadı’nın da bulunduğu 41 kişilik gözaltı talimatının yerine getirilmemesi üzerine adliye önünde “Soruşturmam engelleniyor” açıklamasını yapmıştı. Bu açıklamasıyla hükümetin de hedefi haline gelen savcıyı, başbakan “militan” olarak nitelendirmişti. Yolsuzluk soruşturmasında yer alan İstanbul Başsavcı Vekili Ali Güngör de İstanbul Anadolu Savcılığı’na getirildi. Akkaş’ın yolsuzluk operasyonu konusunda görüştüğü İstanbul Başsavcı Vekili Oktay Erdoğan ise Bakırköy Başsavcı Vekilliği’ne atandı. Eski Ulaştırma Bakanı, AKP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ın bacağının da yer aldığı İzmir’deki liman ve yolsuzluk operasyonunu yöneten Başsavcı Vekili Ali Haydar da görevinden alınarak Karşıyaka’ya düz savcı olarak atandı. El Kaide ve İHH’ye yönelik soruşturmanın yürütüldüğü Van’da ise hâkim Hatıran Alper Malatya Hâkimliği’ne, Van Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanması dikkat çekti. Malatya Savcısı Abdülkadir Gündem ise başsavcı Vekilliğine getirildi. İstanbul savcısı Adnan Çimen Büyükçekmece Savcılığı’na, İstanbul Anadolu Başsavcı Vekili Akif Özgün Adalar Savcılığı’na, Van Hâkimi Hatıran Alper Malatya Hakimliği’ne, Van Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Mustafa Alper Malatya Başsavcılığı’na atandı. Bakan Bozdağ HSYK’nin istemi doğrultusunda savcılar Akkaş, Öz ve Celal Kara hakkında inceleme izni verdi. İstanbul’un yeni başsavcısı YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla 6 ilde düzenlenen, İHH ve Katar Kızılayı depolarının da basıldığı operasyonda gözaltına alınan 22 kişiden 13’ü adliyeye sevk edildi. Bazı şüpheliler, “Bu siyasi bir davadır, komplodur. Paralel terördür. Açlıktan kedi yiyen insanlara yardım etmek terörizm değildir. Hocaefendi yanlış yapıyorsun” diye bağırdı. Van, Adana, Gaziantep, İstanbul, Kilis ve Kayseri’de salı günü eşzamanlı olarak düzenlenen El Kaide operasyonunda, El Kaide’nin Ortadoğu’daki ikinci ismi olarak anılan, Guantanamo Hapishanesi’nde 2 yıl kalan İbrahim Şen, Akit gazetesinin eski Van sorumlusu Kenan Gül, İstanbul’da Haksöz dergisi yazarı Abdulkadir Şen, Kayseri’den gözaltına alınan İHH Yönetim Kurulu üyesi Recep Çamdalı ve Kilis’ten gözaltına alınan İHH çalışanı İ. İ’nin de bulundu 22 kişi gözaltına alınmıştı. ÇHD’den başbakan için suç duyurusu İstanbul Haber Servisi Çağdaş Hukukçular Grubu (ÇHG), Başbakan Tayyip Erdoğan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile yolsuzluk soruşturması kapsamında savcılık ve mahkeme emrini yerine getirmeyen İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli kolluk memurları hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, şikâyet edilen kişilere yargı kararını yerine getirmemek suretiyle görevi kötüye kullanma, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlamaları yöneltildi. RTÜK’ten yolsuzluk haberlerine ceza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) RTÜK, büyük rüşvet operasyonu sonrası yolsuzluk haberi yapan kanallara uyarı cezası verdi. Ceza alan kanalların içerisinde Gülen cemaatine yakın kanalların da olması dikkat çekti. Üst kurul, yolsuzluk gündemini haber yapan kanalların “Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez, yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz” maddelerini ihlal ettiğine karar verdi. Uyarı cezası verilen kanallar arasında Samanyolu TV, Bugün TV, Kanal Türk, MTV, Cem TV, Sokak TV, Halk TV, Ulusal TV bulunuyor. Tartışmalı geçen toplantıda muhalif 4 üye, daha önce Balyoz ve Ergenekon haberlerinin yayınlarına ceza çıkmadığı, yolsuzluk konusunun da haber değeri bulunduğu, bu nedenle kanallara ceza verilmemesi gerektiğini savundular. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Bu örgütün gerçek yüzünün yurtdışında artık mutlaka anlatılması, deşifre edilmesi gerekiyor” diyerek büyükelçilere hakkında “propaganda” talimatı verdiği Gülen cemaati için, geçmişte özel bir genelge hazırlanmıştı. Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı sıfatıyla büyükelçiliklere gönderdiği resmi yazıda, Fethullah Gülen okullarının desteklenmesini istemişti. Başbakan Tayyip Erdoğan da genelgeyi savunmuştu. Erdoğan’ın Ankara’da devam eden “Büyükelçiler Konferansı”nda verdiği “Hükümete karşı darbe girişiminin anlatılması” talimatı ise büyükelçiler arasında sıkıntı yarattı. Gül, 16 Nisan 2003’te büyükelçilere gönderdiği iki resmi yazıyla, Milli Görüş Teşkilatı ve Gülen okullarının desteklenmesini istemişti. “3846” sayılı ilk genelgede Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve Avusturya gibi ülkelerde faaliyet gösteren Milli Görüş Teşkilatı kuruluşları ve mensupları ile büyükelçiliklerin temas ve işbirliğinde bulunmaları istenmişti. Yazıda özetle şu değerlendirme yapılmıştı: “Milli Görüş Teşkilatı zararlı bir organizasyon değildir. Faaliyetleri büyükelçiliklerce desteklenmelidir. Resmi heyet programlarına bundan sonra bu teşkilat da dahil edilmelidir.” Gül’ün “3847” sayılı ikinci genelgesinde de cemaaate ait okulların Milli Eğitim Bakanlığı’nca desteklendiğini, öğretmenlerinin bakanlık tarafından atandığını vurgulamıştı. Yazıda cemaat okullarının büyükelçiler tarafından birer ticari kurum olarak değerlendirilmeleri ve bunları ziyaret edecek bakan ve milletvekillerine büyükelçilerin refakat etmeleri istenmişti. Gül, genelgelerin kamuoyuna yansımasının ardından gazetecilerin sorusu üzerine “Bu tip genelgeler ilk değildir” demişti. Başbakan Erdoğan da genelgeden birkaç gün sonra katıldığı televizyon programında, “Teröre bulaşmadıktan, bir fiili eylemin içerisinde olmadıktan sonra ülke hassasiyetlerini koru Ala: Dilim varmıyor ama... Zanlılar adliyeye sevk edildi Büyükelçiler sıkıntılı FIRAT KOZOK/ DUYGU GÜVENÇ Konferansta konuşan İçişleri Bakanı Efkan Ala 17 Aralık yolsuzluk operasyonuna dikkat çekerek “Çeşitli, dilim varmıyor ama, darbe girişimlerini birlikte yaşıyoruz. Bunları bertaraf etmenin yolu doğru enformasyondur, uluslararası toplumu doğru bilgilendirmedir, doğru duruştur. Bir demokrasiye saldırı varsa onun çaresi daha fazla demokrasidir ama bunun da daha iyi anlatılmasıdır. Sizlere de bu süreçte çok önemli görev düşüyor” dedi. Ergenekon savcıları da gitti Bozdağ: Kişisel verilere düzenleme yolda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Büyükelçiler Konferansı’ndaki konuşmasında, çok uzun zamandır yasalaşmayı bekleyen kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemeyi yasalaştıracaklarını açıkladı, ancak düzenlemeye ilişkin detay vermedi. Terörle Mücadele Kanunu’nda da değişiklik yapılacağını belirten Bozdağ, “Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikler konusunda bakanlığımızda çalışma yapılmaktadır. Bu konuda da adım atılacak” diyerek yeni reform paketine yönelik sinyal verdi. “Tutukluluk infaza dönüşmemeli” diyen Bozdağ, mahkemelerce verilen gerek çesiz tutuklama karararlarının da eleştiri konusu olduğunu söyledi. Halen tutuklu olan Fatih Hilmioğlu’nun durumuna değinmeyen Bozdağ, “Kendi hayatını devam ettiremeyecek kadar ağır hastaların cezaevinde tutulması Türkiye’nin en çok eleştirildiği konulardan biri” dedi. Bozdağ, görüşmeleri devam eden HSYK düzenlemesi ile ilgili olarak da “Sunduğumuz teklifin içerisinde yer alan ve eleştirilen pek çok hususun komisyon görüşmeleri sırasında değiştiğini, olgunlaştığını görüyoruz. Genel Kurul katkılarıyla da bu teklif elbette yine bazı değişikliklere uğrayabilir” diye konuştu. Bilal’in savcısı da gitti yan derneklerle, vakıflarla niçin bizim büyükelçiliklerimiz iletişim içinde olmasın” demişti. Bu iki genelgeden yalnızca bir yıl önce ise Almanya Anayasa Teşkilatı, hazırladığı raporda Milli Görüş Teşkilatı’nı “güvenliği tehdit eden aşırı uçlar” arasında göstermişti. GK’de tavsiye kararı alınmıştı Söz konusu genelgelerin üzerinden 16 ay geçtikten sonra, Ağustos 2004’te yapılan MGK toplantısında “Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla, “Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması” yönünde tavsiye kararı alınmış ve hükümete bildirilmişti. Söz konusu MGK kararı, geçen haftalarda, AKPcemaat kavgasının başladığı günlerde kamuoyuna yansıdı. MGK’den çıkan bu tavsiye kararına karşın Dışişle M Başbakan Erdoğan’ın sözleri büyükelçiler arasında eleştirilerle karşılandı. Edinilen bilgilere göre büyükelçiler Gül dönemindeki genelgeyi de anımsatarak şu değerlendirmelerde bulundu: l Cemaat mensubu birisinin sorunu olsa, örneğin cezaevine düşse ilgilenmememiz söz konusu olamaz. Tabii ki ilgileneceğiz. l Biz Türk vatandaşları arasında ayrım yapamayız. Türk vatandaşları arasında ayrım mı yapacağız? l Bu talimatlardan sonra özellikle Afrika’daki büyükelçilerin işi çok zor. Bugüne kadar cemaatin icraatlarını anlatıp destek verirken şimdi nasıl kötüleyebilir ki? Bu kavgayı dışarıda anlatmak çok zor. Büyükelçiler sıkıntılı ri Bakanlığı’nın söz konusu iki genelgeyi geri çekmediği, bugün halen yürürlükte olduğu ortaya çıktı. l Bugüne kadar birçok görüşmeyi iki tarafın da katılımıyla birlikte yapıyorduk. Bundan sonra iki kesimle görüşmelerimizi ayrı ayrı yapmak zorunda kalacağız. özeleştiri sınırı Davutoğlu’nun Bacanak da onu yaktı Konferansta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun özeleştiri konusunda büyükelçileri uyardığı da öğrenildi. Bir büyükelçinin, Türkiye’nin AB değerlerinden biri olan özeleştirinin Türkiye tarafından benimsenmesini önerdi. Davutoğlu’nun ise bu sözlere karşılık, “Özeleştirileri bu toplantılarda yapabiliriz. Ama dışarıda hükümet politikaları geçerlidir” dedi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da dün büyükelçilere konferans vermesi bekleniyordu. Ancak Fidan’ın, “programının yoğun olması nedeniyle” konferansa katılamayacağını önceki gün Dışişleri’ne bildirdiği öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle