28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’nin ‘HSYK için anayasa değişikliği yapalım’ önerisi reddedildi 5 Başbakan sanki en büyük dini lider! En yüce anayasa hukukçusu! Türkiye’de tüm çocuklar, tüm gençler onun buyruğundan çıkmayacak, kendi çocukları gibi muhafazakâr yaşam biçimini seçecek! Tüm savcılar, tüm yargıçlar onun gibi düşünecek! Başbakan’ın buyruğuna uymayanlar, bir bakıma ona biat etmeyenler günahkâr! Başbakan “van minit” çekerken, “kardeş Mursi, katil Sisi” derken tüm Türkiye aynı sloganı atacak! Oysa demokratikleşme, yargı bağımsızlığı, evrensel hukuk, adalette eşitlik, özgürlük gibi kavramlar böyle bir şey değildir... Etnikdini, inanç farklılıklarıyla ötekileştirilmiş insanların da istemleri vardır demokrasilerde... O yüzden onları karalamak, itelemek, toplumdan dışlamak otoriter demokratikleşmedir. Yani sandık demokrasinin bir ayağını oluşturur! Onu geliştirmek, bireyin özgürlüğüyle, yasalarla, demokrasiyle gelişir; yasaklarla değil... HHH Televizyon kanallarında Gülen hareketi tartışmalarını izlerken inanın şaşırıp kalıyorum... Bir yanda cemaate yakın ve ilişkisi olanlar, öte yanda iktidar yanlısı gazeteciler... Daha düne dek cemaatin peşinden gidenler şimdi cemaate tüm güçleriyle saldırırken, çalıştıkları gazeteler 90’lı yıllarda pek çok bilgi ve belgeyi ortaya çıkaran polis müdürlerinin açıklamalarını manşetlerden veriyorlar. O yıllar ben, tüm bunları yazdım. O yıllar bu genç meslektaşlarımın bazıları gazeteciliğe başlamamıştı... Başbakan Erdoğan MSP’nin İstanbul İl Başkanı’ydı... 90’lı yıllarda cemaatin hem polis hem yargıda hem de Milli Eğitim’de gücü vardı... Erdoğan sanki cemaati yeni tanıdı... Tanrı aşkına söyleyin kim kimi kandırıyor? İktidar ortaklığı bitti, Pandora’nın kutusu açıldı... Fethullah Gülen bu hareketin lideri değil mi 40 yıldan beri? HHH Hoca sıkıştı, bankası batırılacak, yardım istiyor... Uçurumun kıyısında! Ellerinde ne belgeler ve dosyalar vardır daha! Bekleyelim! Beklemesine bekleyelim... Ama dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yolsuzluk soruşturmasının 3. dalgası için düğmeye basıldı basılmasına da... Organize Şube Müdürlüğü acaba soruşturmayı engelledi mi? Kurban olayım ben sana, böyle demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına... Yolsuzlukları ortaya çıkarmak, suçluları yakalamak... İhanet şebekesi mi?.. CHP samimi bulmadı AYŞE SAYIN ANKARA CHP, AKP’nin HSYK ile ilgili birlikte anayasa değişikliği yapma önerisini, masaya oturmak için açıkladığı “AKP’nin teklifini geri çekmesi” ve “yolsuzluk soruşturmalarının engellenmemesi” koşullarını yerine getirmediği gerekçesiyle “samimiyetsiz” bularak reddetti. CHP yönetimi kararı telefonla AKP’ye bildirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında yapılan CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantısında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün HSYK düzenlemesinin “anayasa değişikliği” ile yapılması yönündeki önerisi ardından AKP’den gelen “birlikte anayasa değişikliği yapalım” önerisini masaya yatırıldı. Toplantıda Kılıçdaroğlu, HSYK değişikliği için iki koşullarının bulunduğunu ve bunlardan birinin “AKP’nin Meclis’te görüşmeleri süren HSYK teklifini geri çekmesi”, diğerinin ise “yolsuzluk soruşturmasının engellenmemesi” olduğuna dikkat çekti. Toplantıda Kılıçdaroğlu ve MYK üyelerinin büyük bölümü, AKP’nin bu tavrının “samimiyetsizlik” olduğu ve bundan sonraki süreçler için de güvenilemeyeceği değerlendirmesini yaptı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın önceki gün ilk kez başkanlık ettiği HSYK’de hâkim, savcı atamalarını yapan 1. Daire’de iki üyenin başka dairelere atanması da eleştiri konusu oldu. MYK üyeleri bu yaklaşımın AKP’nin “yargı ve yargıç bağımsızlığını” güvence altına alacak bir HSYK amaçlamadığını ortaya koyduğunu belirtti. MYK toplantısının ardından yapılan açıklamada da AKP’nin anayasa değişikliği teklifiyle ilgili olarak “Adalet Komisyonu’nun gündeminde olan HSYK kanun teklifinin görüşmelerinin durdurulmamış olması nedeniyle öneri samimi bulunmamış ve uygun görülmemiştir. MYK kararı AKP Grup Başkanvekili Sayın Nurettin Canikli’ye telefonla bildirilmiştir” denildi. Canikli: Haftaya yasalaşır CHP’nin yanıtını değerlendiren AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, CHP’nin, önerinin komisyondan geri çekilmemesi gerekçesiyle anayasa değişikliği teklifini reddetmesini eleştirdi. Bunun çelişkili bir davranış olduğunu savunan Canikli, “Biz bunu ‘Meclis Genel Kurulu’na gelmeden’ diye ifade etmiştik. Bunun hangi aşamada durdurulmasının çok fazla bir önemi olmadığını herkesin kabul etmesi gerekiyor” diye konuştu. Canikli artık anayasa değişikliğinin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığının ortaya çıktığını kaydetti. HSYK ile ilgili teklifin akıbetine ilişkin bir soru üzerine Canikli, önerinin komisyondan geçmesinin ardından en kısa süre içinde, muhtemelen gelecek hafta kesinti olmaksızın genel kurula getirileceğini ve yasalaşacağını kaydetti. Kurban Olayım Senin Demokrasine... Baştan söylemiştim “ok yaydan çıktı, bunun asla dönüşü olmaz” diye... Başbakan konuşuyor, devlet içinde devlet vurgusu yapıyor, cemaatin defterini düreceğini söylüyor. Sabah gazetelerin birinci sayfaları... “Denge değişti!” Ne dengesi, diye sormaya hiç gerek yok! HSYK dengesi. HSYK’de Yargıtay ve Danıştay kökenli beş üye Adalet Bakanlığı’yla birlikte hareket etmiş... Böylece hükümet dokuza karşı 13 çoğunluğa ulaşmış... Önemli atamaların önü açılmış... Devlet içinde devlet dediğin bu işte! Dokuz üye cemaatin, 13 üye hükümetin... Hani AKPcemaat koalisyonu denildiğinde çok kızıyorlardı daha altı ay önce! Her şey açık seçik ortaya çıktı! Cemaat, Hizmet ya da Fethullah Gülen hareketi çete falandı ya! HSYK’de iddiaya göre dokuz üye cemaate yakınsa, onlara ne ad vereceğiz? HSYK’de kıl payı bir denge oluştu... Çünkü, HSYK yasa gereği 15 üyeyle toplanıyor, 12 oyla karar alıyor... Bundan sonra neler olacağı belli... Atamalar, soruşturmalar... Başbakan Erdoğan gibi “ihanet şebekesi” desek hemen yargıçlar harekete geçer, hakkımızda soruşturma başlatır. Boynumuza bir örgüt yaftası asarlar, tutuklarlar... Demek ki Türkiye’nin evrensel hukuka, demokrasiye, özgürlüklere, yargının bağımsızlığına gereksinimi var... HSYK Genel Kurulu’ndan çıkan sonuca bakıldığında yargımız bağımsız değil. Hükümet ve cemaat arasında bir güzel paylaşılmış. HHH Türkiye’de hiçbir siyasal iktidar kendisini eleştiren gazetecilerden, bilim insanlarından, hukukçulardan, sanatçılardan, aydınlardan, emekçilerden hoşlanmadı. Türkiye’de siyaset hep kirliydi ama bugünkü kadar hiç kirli olmadı... Başbakan ve kendisine yürekten bağlı olanlar kendilerinin hem hükümet hem devlet olduğunu sanıp, doğru bulmadıkları, inanmadıkları her şeyi ayıp, yanlış, günah olarak görüyor. Medya patronlarını baskı altında tutuyor, beğenmedikleri gazetecileri, televizyoncuları işlerinden attırıyor. Gezi Direnişi sürecinde bunların hepsini yaşamadık mı? İşadamlarına ve medya patronlarına nasıl baskı yaptılar! İlk kez pantolonla Genel Kurul’da CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, pantolon yasağının kalkmasından sonra ilk defa genel kurula pantolonlu gelerek kürsüde konuşma yaptı. Pavey de dış politika konusunda gündem dışı söz alarak, hükümet politikalarını eleştirdi. Türkiye’nin iktidarın oyun tahtasına döndüğünü kaydeden Pavey, “Tarihimiz boyunca hiç görülmemiş, akıldışı, siyasi, sosyal, ekonomik, hukuk anlamında pespayelik içindeyiz. Devlet aklını tarikatlara emanet edip, ülkemizi Pakistanizme teslim ettiniz” dedi İktidarın Suriye politikasını da eleştiren Pavey, “Suriye politikanız iflas etti. Öngörmezliğinizle hayal edemediğiniz bir durumdasınız. Suriye politikanız trajik bir maskaralığa dönüştü. Sizi bu güzel havalar mahvetti diye düşünüyorum. Bu azametli ihtişam mahvetti. Bu çakma özgüven, içinde bulunduğunuz karmaşayı örtmeye yetmiyor. Unutmayın ki Titanik de batıncaya kadar dünyanın en güzel gemisiydi” dedi. Parti içi ‘paralel’ operasyon ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, Fethullah Gülen kontenjanından milletvekili seçildiği belirtilen İstanbul Milletvekili Muhammed Çetin’i “parti politikalarına aykırı açıklamalar yaptığı, milletvekilleri arasında fitne çıkarmaya çalıştığı iddiasıyla” kesin ihraç istemiyle disipline sevk etti. Edinilen bilgiye göre, Çetin’in disipline sevk edilmesinde çok sayıda AKP’li milletvekilinin Çetin hakkında grup yönetimine sunduğu şikâyet dilekçeleri etkili oldu. Bu dilekçelerde, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanvekili de olan Çetin’in katıldığı yurtdışı gezilerinde yabancı parlamenter ve heyetlerin yanında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumuna ilişkin “Kanser hastası, kemoterapi görüyor” biçiminde açıklamalar yaptığı belirtildi. Komisyon toplantılarında, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda ayakkabı kutularından çıkan paralara gönderme yaparak “Ayakkabı numaram 85” gibi espriler yaptığı belirtilen Çetin’in, ayrıca milletvekilleriyle yaptığı özel sohbetleri kayda aldığı, sohbetler sırasında milletvekillerine “Senin kasetin var, operasyonda senin de adın geçiyor” biçiminde konuşarak parti içinde fitne yaratmaya çalıştığı ileri sürüldü. AKP’de daha önce de dershanelerin kapatılması projesiyle ilgili karşı açıklamalar yapan İdris Bal ile yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin sosyal medyada partiye yönelik eleştirilerini dile getiren eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir Milletvekili Erdal Kalkan ve Ankara Milletvekili Haluk Özdalga kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilmiş, 4 milletvekili de disiplin kararını beklemeden partiden istifa etmişlerdi. AKPcemaat kavgası sürecinde ayrıca Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım parti politikalarını eleştirerek, İstanbul Milletvekili Hakan Şükür dershaneler sürecindeki tavra muhalefet ederek, eski İçişleri Bakanı Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin de, “Partide oligarşik yapı var” diyerek AKP’den istifa etmişlerdi. l Gülen cemaatinden olduğu ileri sürülen AKP’li Çetin’e ihraç istemi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle