24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2014 PERŞEMBE 4 HABERLER RTÜK Modeli Yanlış Sürekli gerginlik ortamında yaşarken herhangi bir anda uzlaşma yönünde adım kimden gelirse gelsin, desteklenmelidir. Bu yüzden HSYK ile ilgili düzenleme konusunda, bu değişikliği anayasa yoluyla ve uzlaşarak yapma yönündeki girişimi herkesin desteklemesi gerek. Bu yolun açılmasına önayak olmuş Cumhurbaşkanı Gül’ün de olumlu katkısını burada vurgulamadan geçmemeliyiz. Zaten yaşadığımız devlet krizinin çözümü yargı reformu konusunda, tüm siyasi partilerin ve kamuoyunun mümkün olduğunca geniş bir kesiminin uzlaşısı ve aktif katılımı ile mümkün olacaktır. Kapsamlı yapısal düzenlemeyi gerçekleştirmeye elverişli ortamı beklerken HSYK’nin, daha doğrusu, daha önce de olduğu gibi hâkim ve savcıların ayrı ayrı üst kurullarının bağımsız ve tarafsız bir niteliğe kavuşması için anayasa değişikliğini içeren bir anlaşma zemininin sağlanması yararlı olacaktır. Uzlaşmaya, destek vermek gerek. Ama salt uzlaşmış olmak için uzlaşmaya destek vermenin de fazla bir anlamı yoktur. Örneğin yeni HSYK oluşumunda RTÜK modelini örnek alan çözüme destek anlamsızdır. HHH Burada HSYK’nin bir yargı kuruluşu olmasına karşın, RTÜK’ün bir idari organ olduğuna vurgu yaparak Radyo Televizyon Üst Kurumu’nun yapısını savunmak da pek doğru olmayacaktır. Çünkü, RTÜK kendi içinde, gördüğü işlev açsından da, özerklikle bağdaşması olanaksız yanlış bir modeldir. TBMM’deki partilere temsilleri oranında kontenjanlar tanınması şeklinde özetlenecek olan RTÜK modeli, hele hele yargının tarafsızlık ve bağımsızlığının sağlanması açısından hiç uygun değildir. RTÜK modeli, HSYK’yi veya daha doğrusu onun yerine belki de ayrı ayrı kurulacak hâkimler ve savcılar yüksek kurullarının tarafsız savcı ve yargıçlardan oluşmasını sağlamayacak ama Meclis’teki temsil güçleriyle orantılı olarak şu partinin ya da bu partinin atadıkları kişilerden oluşarak tarafsızlık ilkesini sağlamaktan uzak kalacaktır. Biraz önceki “atadıkları” ifadesini rasgele kullanmadım. Bu model yaşama geçtiği zaman, yüksek organa seçilecek olanlar fiilen, TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak seçimle değil, her partinin kendi bünyesi içinde atamalarla gerçekleşecek, seçim formaliteden ileri geçemeyecektir. Nihayet Türkiye’de yargının sorunları göz önünde bulundurulduğunda seçimde, yargıçların da aynı zamanda Barolar Birliği’nin de söz sahibi olması gerekmektedir. HHH Tabii bir kez olsun, ülkemizde hiç de alışılmadık biçimde soruna temelden yaklaşmak yararlı olacaktır. Hâkim ve savcıların mesleğe kabullerindeki sınav ve eleme sistemini de daha staj aşamasından başlayarak düzeltmek gerekecektir. Fayda sağlayacak bir çözüm için şimdiye dek uzmanların söylediklerini bir araya getirerek yapılabilecek öneriler şunlardır: 1 Hâkimler ve savcılar yüksek kurullarını 1982 Anayasası’ndan önce olduğu gibi ayırmak gerekir. 2 Bu kurullar içinde, hiç değilse Hâkimler Yüksek Kurulu’nda bakan veya bakanlık müsteşarı düzeyinde yürütme müdahalesine mahal verilmemelidir. 3 Kurumlara seçimler şu esaslar çerçevesinde gerçekleşmelidir: a Üyelerin bir bölümü TBMM’de 5/3 veya 5/4’lük nitelikli çoğunlukla seçilmelidir. Böylelikle oraya şu ya da bu partinin adayları değil, yasamanın nitelikli çoğunlukla üzerinde uzlaştığı, elden geldiğince tarafsız kişiler seçilmiş olacaktır. b Yüksek kurulların üyelerinin bir bölümü hâkim ve savcılar tarafından seçilmelidir. c Türkiye’de “savunma”nın yargı içinde bir türlü yerine oturtulamayan konumunu da sağlamlaştırmak ve sivil toplumun da katkısını sağlamak amacıyla Barolar Birliği’ne de seçimde bir kontenjan tanınması doğru olacaktır. Bu söylediklerimiz dışında üzerinde anlaşılabilecek başka formüller de düşünülebilir, ama RTÜK modeli kesinlikle yanlıştır. İşte fezleke: Rüşvet, kaçakçılık... l 27 klasörden oluşan dosyada 4 eski bakan için ciddi suçlamalar yer alıyor EMİNE KAPLAN ANKARA Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında 4 eski bakanla ilgili olarak savcılık tarafından hazırlanarak Adalet Bakanlığı’na sunulan fezlekelerde, eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar ile ilgili ciddi suçlamalara yer verildi. Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 28 kez toplam 52 milyon dolar/ Avro’luk rüşvet almak, kaçakçılık yasasına muhalefet, sahte belgelerle ihracat; eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, 10 kez toplam 10 milyon dolarlık rüşvet almak, suç işlemek için örgüt kurmak, nüfuz suiistimali, suçluları kayırmak; eski AB Bakanı Egemen Bağış, 3 kez 1.5 milyon dolarlık rüşvet almakla suçlandı. Fezlekede, bakanların Yüce Divan’da yargılanmalarını düzenleyen anayasanın 100. maddesi gereği işlem tesis edilmesi istendi. Fezlekelerde, suçlamalarla ilgili bilgi, belge ve telefon kayıtları da yer aldı. BAKANLIK İNCELİYOR dalet Bakanlığı, anayasanın 100. maddesi uyarınca söz konusu bakanlarla ilgili işlem tesis edilmesi istemli fezlekeleri inceliyor. İncelemenin ardından fezlekelerin akıbeti netleşecek. Bakan Bozdağ, bugüne kadar yapılan uygulamalar çerçevesinde fezlekeleri önce Başbakanlık’a gönreceklerini söyledi. Fezlekeler, Başbakanlık’tan Meclis Başkanlığı’na gönderilmesi durumunda milletvekillerinin bilgisine sunulacak. 55 milletvekilinin imzasıyla bakanlar hakkında soruşturma komisyonu kurulması için önerge verilebilecek. Anayasanın 100. maddesi gereğince, soruşturma komisyonunun kurulup kurulmayacağı TBMM Genel Kurulu’nda gizli oyla belirleniyor. Komisyonun raporu ve ilgili bakanın Yüce Divan’a sevk kararı da yine gizli oyla karara bağlanıyor. A 4 eski bakanla ilgili Adalet Bakanlığı’nın incelemeye aldığı fezlekelerin ayrıntılarına Cumhuriyet ulaştı. Toplam 27 klasör ve 504 sayfadan oluşan dosyalar, soruşturmayı yürüten savcılık tarafından 2 Ocak’ta Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Fezlekeler, 4 Ocak’ta Adalet Bakanlığı kayıtlarına girdi. Çağlayan, Güler ve Bağış’ın dosyası tek fezlekede, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaki usülsüzlükler iddiasıyla ilgili olarak Bayraktar’ın dosyası ise ayrı bir fezlekede düzenlendi. Fezlekelerde, eski bakanlarla ilgili şu isnatlarda bulunuldu: Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: 28 kez toplam 52 milyon dolar 52 milyon dolar rüşvet Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler: 10 kez toplam 10 milyon dolarlık rüş Yasası’na muhalefet. Rıza Sarraf ile telefon konuşmasında “Cari açık düşüyor, 3 aylığına altın ihracatına yönelelim” dediği, Gana’dan 1 Ocak 2013 tarihinde uçakla “minarel sample (doğal taş)” bildirimi yapılarak Türkiye’ye 1.5 ton altın sokulmak istendiği, bunun 1280 kilogramının tespit edildiği, 250 kilogramının ne olduğunun bilinmediği, sahte belgelerle 5 bin tonluk gemiyle 150 bin tonluk ihracat yapılmasına onay verdiği ileri sürülüyor. Fezlekede, şüpheliler arasında geçen konuşmalarda 150 bin tonluk ihracatla ilgili, “Bu işi doğru dürüst yapın, bu kadar olur mu? 5 bin tonluk gemiyle 150 bin ton ihracat nasıl yapılır” ifadelerinin kullanıldığı kaydediliyor. vet almak, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nüfuz suiistimali, suçluları kayırmak. rüşvet almak. Suç işlemek için örgüt kurmak, sahte belgelerle ihracat, Kaçakçılık Eski AB Bakanı Egemen Bağış: 3 kez 1.5 milyon dolarlık rüşvet almak. HSYK’de kritik değişiklik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın başkan olarak ilk kez katıldığı HSYK Genel Kurulu’nda kurulun en kilit konumdaki dairesinin üyeleri değşitirildi. Buna göre hâkim ve savcılarla ilgili atama, nakletme, geçici yetki verme, kadro dağıtma, müstemir yetkileri düzenleme gibi görevleri yürüten Birinci Daire üyelerinden Bülent Çiçekli ile Ahmet Berberoğlu’nun yerine Üçüncü Daire Üyesi Rasim Aytin ve İkinci Daire Üyesi Halil Koç getirildi. HSYK Genel Kurul toplantısına kurul başkanı olarak, Adalet Bakanı Bozdağ ile kurul üyesi Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek ilk kez katıldı. Bozdağ, toplantıya verilen arada HSYK’den ayrılırken gazetecilere açıklamada bulundu. HSYK’nin kanun gereği her yıl ocak ayında ilk toplantısını yaptığını, hangi günler toplanacağına karar verdiğini ve gündemindeki diğer konuları görüştüğünü belirten Bozdağ, “Bugün ben de kurula ilk defa üyesi ve başkanı sıfatıyla katıldım. Kurul üyesi arkadaşlarımızla daha yakından görüşme, tanışma imkânı bulduk hem de kurul gündeminde olan konular değerlendirildi” dedi. HSYK’de hâkim ve savcılarla ilgili atama, nakletme, geçici yetki verme, kadro dağıtma, müstemir yetkileri düzenleme gibi görevleri yürüten Birinci Daire üyeliklerinde değişiklik yapıldı. Üyeler Bülent Çiçekli ile Ahmet Berberoğlu’nun yerine Üçüncü Daire üyesi Rasim Aytin ve İkinci Daire üyesi Halil Koç getirildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığında 3 saat süren toplantıda kararın 13 üyenin oyuyla alındığı öğrenildi. İbrahim Okur başkanlığındaki 1. Daire üyeleri, Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu, Kenan İpek, İsmail Aydın, Teoman Gökçe, Halil Koç ve Rasim Aytin’den oluştu. Nesibe Özer başkanlığındaki 2. Daire’de, Ulvi Yüksel, Ahmet Gökçen, Ziya Özcan, Hüseyin Serter, Ali Aydın ve Ahmet Berberoğlu; Ahmet Hamsici başkanlığındaki 3. Daire’de Ahmet Karayiğit, Zeynep Kavlak, Ahmet Kaya, Ömer Köroğlu, Bülent Çiçekli ve Resul Yıldırım görev yapacak. Öğleden sonra da süren genel kurulda gelecek günlerde çıkarılması göngörülen kararname de ele alındı. CHP, HSYK düzenlemesi için yanıtını bugün verecek ‘RTÜK modeli olmaz’ AYŞE SAYIN ANKARA CHP, AKP’nin HSYK için anayasa değişikliği önerisini bugün toplanacak MYK toplantısında karara bağlayacak. Çıkacak kararla ilgili yanıtını da hemen arkasında AKP’ye iletmesi beklenen CHP’de, “anayasa masasına oturup oturmama” konusunda ise görüş ayrılığı yaşanıyor. “RTÜK modeli”ni benimsemeyen CHP’de bazı parti yöneticileri anayasa masasına oturup, AKP’nin “tek başına” ve istediği gibi bir HSYK düzenlemesi yapmasının engellenmesi gerektiği görüşünü dile getirirken, bazı milletvekilleri ve yöneticiler de “AKP teklifi geri çekmeyerek samimiyetsizliğini ortaya koydu. Peşinen masaya oturmayı reddedelim” tavrı sergiliyor. CHP MYK, bugün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanarak AKP’nin “HSYK’yi anayasayla birlikte düzenleyelim” önerisini değerlendirecek. Ancak AKP’nin bir yandan anayasa değişikliği teklif ederken diğer yandan Adalet Komisyonu’nda kendi teklifini çekmemesi, CHP’de tepkiye yol açtı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AKP’nin son derece samimiyetsiz ve ciddiyetten uzak bir tavır sergilediğini belirterek, “Bir taraftan geliyorsun ana muhalefet partisine, bir teklifte bulunuyorsun. Böyle bir teklifle gelen iktidar partisinin ne yapması gerekir, komisyondaki görüşmelerin durdurulması gerekir” dedi. CHP’de AKP’nin anayasa değişikliği önerisine verilecek yanıt konusunda şu görüşler seslendiriliyor: AKP tek başına bırakılmasın: CHP, 1982 Anayasası’nda da, 12 Eylül referandumuyla getirilen HSYK yapısına da karşı. Bu değişiklik önerisi, daha demokratik bir HSYK için fırsat olabilir. Anayasa değişikliği ile AKP’nin tek başına HSYK’yi şekillendirmesi engellenebilir. Zaman kazanma: Eğer uzlaşma sağlanırsa daha demokratik ve siyasi güdümden arınmış bir HSYK oluşumu sağlanabilir. Yok eğer, kendi istediklerinde diretirlerse, anayasa değişikliği zora girer. Bu arada da zaman kazanılmış olur. Cemaat faktörü: CHP’nin en büyük çekincelerinden biri de HSYK düzenlemesine karşı çıkmaları nedeniyle “HSYK’deki cemaatçi isimleri koruyorlar” algısı yaratılması. CHP, HSYK değişikliğine karşı çıkış nedenlerini hem yargının “iktidara bağlanması” hem de yolsuzluk soruşturmalarının üzerini örtmek için kullanılması olarak açıklıyor. RTÜK modeli olmaz: CHP AKP’nin bütün üyelerin partilere verilecek kontenjanlara göre TBMM tarafından seçilmesine de karşı çıkıyor. Muharrem İnce, AKP’nin bu önerisini eleştirerek, “Şimdi partili hâkime doğru gidiyor tartışmalar. Benim bir tavsiyem olacak Başbakan’a, madem artık cozuttunuz işi, parti tüzüğüne, parti programına hâkim olsun yeter. Hâkim olmasına gerek yok, parti tüzüğüne hakim olsun yeter. Mesela HSYK üyelerini partiler kurultaylarında seçsinler” sözleriyle eleştirdi. Demokrasi için ortak mücadele CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Florya’da gazetelerin genel yayın yönetmenleri ve köşe yazarlarıyla öğle yemeğinde bir araya geldi. Yaklaşık 2 saat süren yemeğe, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız ile yazarımız Orhan Bursalı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, Star Gazetesi Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, gazeteciyazarlar Ahmet Hakan, Sedat Ergin, Fikret Bila, Aslı Aydıntaşbaş, Ergün Babahan, Ali Bulaç ve CHP’li bazı belediye başkanları katıldı. Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, demokrasinin yalnızca ana muhalefet partisinin değil, herkesin sorunu olduğunu belirterek “Eğer ayaklarımızın altından demokrasi kayıyorsa, güçler ayrılığı ilkesi yok ediliyorsa, yargıçlar bir siyasal partinin arka bahçesi haline dönüştürülecekse, bu sorunla hepimizin ortak mücadele etmesi gerekiyor” dedi. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvetyolsuzluk operasyonunun yapıldığını belirterek Türkiye’de bir devlet krizi yaşandığını ve operasyonun engellenmesinin gündemde olduğunu da söyledi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN ‘CHP anayasa teklifini reddetmiş’ diyen Bakan Bozdağ’a yalanlama geldi CHP’nin kararını açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in HSYK yasa önerisi konusunda Anayasa Komisyonu’nun toplanması yönündeki kararına karşın AKP yönetimi, önerinin Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerini sürdürüyor. Meclis Başkanı Çiçek, dün Anayasa Komisyonu’na gönderdiği yazıda, TBMM İçtüzüğü uyarınca komisyonların üyelerinin üçte biri tarafından komisyona teklif edilecek gündem üzerine de başkanlarınca toplantıya çağrıldığını bildirdi. Çiçek’in yazısının ardından Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, HSYK yasa önerisini tali komisyon olarak görüşmek için komisyon üyelerini toplantıya çağırdı. Komisyonun 20 Ocak Pazartesi günü toplanması bekleniyor. Bu gelişmeye karşın Adalet Komisyonu, dün yasa önerisi üzerindeki görüşmelerini sürdürdü. AKP’nin bu tutumuna CHP’liler tepki gösterdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, görüşmeler sırasında AKP’nin HSYK konusunda anayasa değişikliği teklifi götürdüğü CHP’nin kararını henüz karar netleşmeden aldığı bilgiye dayanarak “CHP reddetti” diye açıkladı. Bunun üzerine CHP’li Engin Altay, henüz bir karar almadıklarını, konunun bugün MYK’de görüşüleceğini ifade etti. AKP’den istifa eden İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay da toplantıya katılarak bir süre tartışmaları dinledi. Günay’ın CHP’lilerin bulunduğu sıraların yanına oturması dikkat çekti. Öneride yapılan değişiklikle HSYK üyeleri hakkında disiplin soruşturma işlemlerinin Bakan, kovuşturma işlemlerinin ise Genel Kurul tarafından yürütülmesi ve disiplin cezası kararlarının Genel Kurul tarafından verilmesi düzenlendi. Başka bir değişiklikle de üyelerin adli suçlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin de bakanın yetkisinde bulunan kovuşturma izni işlemlerinin de Genel Kurul tarafından yapılması düzenlendi. DİKİLİ (Cumhuriyet Ege Bürosu) AKP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ı, Dikili Atatürk Meydanı’nda önceki akşam saatlerinde yaptığı konuşma sırasında “Hırsız var” diyerek protesto eden emekli hemşire Ayten Ülker, alanda bekleyen sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Emniyet aracına bindirilirken de slogan atmayı sürdüren Ülker, karakolda ifadesinin alınmasının ardından bırakıldı. namikzafer@yahoo.com ‘Hırsız var’ gözaltısı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle