15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EYLÜL 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 yapılırsa yapılsın yargısal uygulama mantığı değişmedikçe bu düzenlemeler kâğıt üzerinde kalmakta. Türk yargı sisteminin örgütlenme ve amacının ‘kişiyi’ değil ‘kamuyu’ korumak olduğu için kişi otomatik olarak suçlu görülmekte, sanık hakları hiçe sayılmakta. Adil Yargılanma: Özel yetkili mahkemeler kaldırılırken yerine hemen hemen aynı görev alanına ve soruşturma ile kovuşturma usullerine sahip bölge ağır ceza mahkemelerine gidilmesi önceki yapının ana hatları ile korunduğunu gösteriyor. İşkence suçunda zamanaşamının kalkması ve kişiye kendini daha iyi ifade edebildiği dilde savunma hakkı tanınması gibi olumlu adımların yanında mutlaka kısıtlamaların da bulunması hayal kırıklığı yaratmakta. Adil yargılama hakkı açısından ihlalleri bitirecek nihai hedef TMK’nin kaldırılması olmalıdır. İnfaz Uygulamaları: İnfaz sistemi bir bütün olarak revize edilmelidir. Adli Tıp Kurumu’nun tekeli kaldırılarak tam teşekküllü hastanelerin raporlarının yeterli kabul edilmesi gerekir. Mahkumların hak ihlallerine yönelik şikâyette bulunabilecekleri İnfaz Hâkimliği kurumu ve cezaevi izleme komisyonları işlevsel hale getirilmelidir. İhlallere karşı tolerans gösterilmemelidir. Biraz da siz esneyin Çadır eylemine polis müdahalesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin Meclis gündemine getireceği taşeron, kıdem tazminatı ve özel istihdam bürolarını tartışmaya açtığı 10. Çalışma Meclisi toplandı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, esnek emek piyasası ve ucuz işçiliği hedefleyen hiçbir düzenlemenin onay makamı olmayacaklarını belirterek hükümete ve işverenlere “İşçilerde esneyecek hal kalmadı, biraz da siz esneyin” çağrısında bulundu. Esnek çalışma gündemli 10. Çalışma Meclisi toplantısında işçiden hükümete mesaj: u Esnek emek piyasası ve ucuz işçiliği hedefleyen hiçbir düzenlemenin onay makamı olmayacaklarını belirten DİSK Genel Başkanı Kani Beko, emekçinin esneyecek yeri kalmadığını vurgulayarak “Biraz daha esnetmek için zorladığınızda o kayış kopar” dedi. İki gün sürecek 10. Çalışma Meclisi’nin dünkü açılışına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada “işçimemur ayrımını” kaldırmak istediklerini belirterek “İşçi memurun ne aldığına, memur da işçinin ne aldığına bakıyor. Gelin oturalım bunu hep birlikte ‘çalışanlar’ başlığı altında toparlayalım. Eğer bunu bu başlık altında toparlarsak bir defa bu iki yanlı, iki bakış ortadan kalkmış olacaktır” dedi. Erdoğan, kıdem tazminatı konu sunda da tarafların kendi aralarında anlaşmalarını isteyerek “Siz aranızda anlaşın, biz üzerimize düşeni yerine getirmeye hazırız. Burada bir konuyu daha söyleyeceğiz, 11 ay, 10 ay mevsimlik işçi... Bunlara biz artık taraf değiliz. Diyoruz ki bir işçi, bir gün dahi çalışsa o onun kıdem hesabına girmeli” diye konuştu. DİSK Genel Başkanı Beko yaptığı konuşmada, taşeron, kıdem tazminatı ve özel istihdam bürolarının hükümet ve işveren kesimi tarafından her fırsatta gündeme taşındığını belirterek gerekçe olarak da çalışma yaşamının esnekleştirilmesi ve işgücü maliyetlerinin azaltılmasının gösterildiğine dikkat çekti. Beko DİSK olarak daha esnek bir emek piyasası ve daha ucuz işçiliği hedefleyen hiçbir düzenlemenin onay makamı olmayacaklarını vurguladı. Emekçinin esneyecek yeri kalmadığını dile getiren Beko, “Biraz daha esnetmek için zorladığınızda o kayış kopar” dedi. Beko, özel istihdam bürolarının kadınların istihdamı için düşünüldüğüne dikkat çekerek “Yani söylenen şu: Kadınlar 35 çocuk yapacağı için eve hapsolacak, onların esnek bir şekilde evden çalışmasını sağlayacağız” diye konuştu. Hükümete ve işverenlere çağrıda bulunan Beko, “İşçilerde esneyecek hal kalmadı, biraz da siz esneyin” dedi. Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi ile ilgili olarak “Çalışanların canı çok yandı. O nedenle mevcut yapı dursun, almayanlar için haklar genişletilsin, kolaylaşsın” dedi. Kiralık işçilik, konusunda yabancı işçilik bürolarının, büyük bir iştahla beklediklerine dikkat çeken Atalay, “Bugün nasıl taşeronda sıkıntı varsa, yarın kiralık işçilikte de sıkıntı çekeceğiz” dedi. ‘Paket Açıklandığı Gün Eskiyebilir’ Uyarısı Başbakan Erdoğan, temel hak ve özgürlükler alanlarında iyileştirmeler getireceğini savunduğu ‘demokratikleşme paketi’ olarak adlandırılan bir kısım yasal düzenlemeyi gelecek hafta açıklayacak. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV), tam da bu paket öncesinde ‘Yargı Paketleri: Hak ve Özgürlükler Açısından Bir Değerlendirme’ başlıklı bir rapor yayımladı. ‘Demokratikleşme Programı’ kapsamında Naim Karakaya ve Hande Özhabeş tarafından hazırlanan çalışmada hükümetin son üç yılda çıkardığı 4 yargı reform paketi ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’; ‘kişi özgürlüğü ve güvenliği’; ‘adil yargılanma hakkı’ ve ‘ceza infaz uygulamaları’ açısından karşılaştırılıyor. Geçmiş paketlerle ilgili öne çıkan tespitler şunlar: Düşünce ve ifade özgürlüğü: İfade ve basın özgürlüğü önünde engel olarak duran bazı kanun maddelerinde (Terörle Mücadele Kanunu’nda TMK), terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde suç işlemeye alenen teşvik, suçu övme veya propaganda içeren yayınların durdurulmasını öngören hükmün kaldırılması ve propaganda suçunun tanımlanması; Türk Ceza Kanunu’nda da suçu ve suçluyu övme suçunda (‘Kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması’ kriterinin getirilmesi) değişikliğe gidilmesine rağmen, özgürlüklere sınır getiren pek çok yasal düzenleme de hâlâ varlığını korumakta ama sadece yasa değişikliği de sorunu çözmüyor. Hâkim ve savcıların bakış açıları hak ve özgürlükler lehinde değişmediği müddetçe sorunlu yasalar kaldırılsa da etki yapmayacak. Kişi özgürlüğü ve güvenliği: Çıkarılan paketlerde, tutuklama yapılabilecek suç alanları daraltılırken tutuklama kararının gerekçeli olması ve tutukluluk incelemesinin duruşmalı yapılması gibi şartlar getirildi. Adli kontrol tedbirlerinin uygulama alanı genişletilerek tutuklamaya alternatif oluşturulmak istendi. Ancak bu düzenlemelerin uygulamaya somut hiçbir katkısı olmadı. Yetersiz gerekçeye dayanan tutuklamalar devam etti. Bu alanda ne kadar düzenleme Kadın eve hapis Sen misin polise ‘hayır’ diyen! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ramazan ayında, “Hamile kadınların sokakta gezmesi estetik değil, doğru da değil” sözleriyle tepki çeken Ömer Tuğrul İnançer’in TRT ’deki programının yayından kaldırılmasını isteyen Öğrenci Kolektifleri üyesi 8 üniversiteli TRT Genel Müdürlüğü önüne gelerek yetkililerle görüşmek istedi. Çevik kuvvet ekipleri, çadır kurarak beklemeye başlan eylemcilere müdahale ederek gözaltına aldı. İşçiden bakana: Asgari ücretle siz geçinin MUSTAFA ÇAKIR ANKARA İlki 1947 yılında gerçekleştirilen ve 10 yıl aradan sonra yeniden toplanan 10. Çalışma Meclisi ilginç anlara da sahne oldu. Hakİş Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın konuşması sırasında salonda bulunan bir işçi, “Taşeron şirketlere kul köle olmak istemiyoruz. Böyle sendikacılık anlayışı olmaz” diye bağırdı. Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye’deki nüfus artışına karşın sendikalı işçi sayısının düştüğüne dikkat çekti. Bir katılımcı “Benim suçum mu” diye bağırınca Atalay, “Benim suçum” dedi. Katılımcı da “Tabii senin suçun” karşılığını verdi. TİSK Başkanı Tuğrul Kutadgobilik’in konuşma yaptığı sırada Mehmet Öztürk adlı işçi, “Taşeron işçisiyim. Herkes işçiyi konuşuyor. Bizi kim konuşacak” diye bağırdı. Kutadgobilik’in kürsüye çağırdığı işçi “Hangi işçi, vekiller gibi 2 sene sonra emekliliği hak ediyor. Herkesin yatları, katları, arabaları var. Yatlarınız, katlarınız yetsin artık; biraz da biz kazanalım, paramız olsun ki; sizin sattıklarınızı alabilelim” dedi. Öztürk daha sonra Bakan Faruk Çelik’e seslenerek “Bakan, asgari ücretle geçinilebilir diyor. Nasıl geçiniliyor? Gel bize de anlat. Asgari ücretle bir ay siz geçinin” dedi. Bu sırada salondaki bir katılımcı daha fazla konuşması halinde işini kaybedebileceğini söyledi. Bunun üzerine Öztürk, “Neyi kaybedeceğim. Zaten kaybetmişim” karşılığını verdi. Bakan Çelik ise söz alarak “Hatibin sözünü keserek bir şey elde edemeyiz. Burası slogan atma yeri değil. Milletvekillerinin 2 yılda emekli olacakları söyleniyor. Nerede emekli oluyorlar?” dedi. Çelik, asgari ücretle geçinilebileceğini söylemediğini de savundu. KATILIMCI HAZIRLANMIYOR Raporda imzası bulunan Hande Özhabeş’e açıklanacak yeni paket konusundaki beklentilerini sorduğumuzda, “İçeriğine ilişkin bir bilgimiz yok ancak ilk 4 pakete ilişkin gözlem ve eleştirilerimiz ışık tutabilir” diyerek şunları sıraladı: 4 Paketler ne içerik ne de zamanlama açısından bir sistematik programa sahip. 4 Karar alma süreci katılımcı değil. Hazırlık aşamasında değişikliklerden etkilenecek bireyler ve sivil toplum örgütlerinin önerileri yeterince alınmıyor. 4 Değişikliklerin bir bütünlük yerine, ‘torba’ kanun yöntemi ile yapılması, hem kanunu uygulayacak hâkim ve savcıların hem de adalet sisteminin kullanıcısı olan paketlerin içeriğini kavramasını zorlaştırıyor. 4 Paketler beklentileri karşılamıyor, reformlar toplumdaki değişimin gerisinde kalıyor 4 Değişiklik yapmak yetmiyor, uygulaması da takip edilmeli. Ceylanpınar yine tedirgin DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Ergani İlçesi Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görevli Dr. Asiye Gülsüm Yılmaz’ın, bir polisin usulsüz sağlık raporu talebini reddettiği için gece yarısı görev yerinden alınarak, polis merkezine götürüldüğü açıklandı. SES ve Diyarbakır Tabip Odası üyesi doktorların, protesto eyleminde, polis memurunun hastaneye getirdiği bir zanlıyı muayene etmediği iddiasıyla doktoru şikâyet ettiği belirtildi. ‘Adaletsizlik ilham olmasın’ Dil Derneği’nce 26 Eylül 1932’de toplanan ilk Türk Dili Kurultayı’nın 81. yıldönümü kutlamalarında gazetemiz yazarı ve CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın Silivri hukukundan esinlenerek kaleme aldığı “Yargıtatör” adlı esere, “Dil Derneği Kerim Afşar Ödülü” verildi. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte konuşan Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, Gezi gösterilerine vurgu yaparak “Gençlik birden ‘Biz, burayız’ dedi. Ses vermekle kalmadı can verdi; gözünü verdi; yaralandı; zindanlara tıkıldı ama özgürlüğe, bağımsızlığa olan aşkını vermedi” dedi. Yer yer gözyaşlarına da hâkim olamayan Özel, “Atatürkçü düşünce için, Türk Devrimi için, adalet ve demokrasi için, yurtta ve dünyada barış için, laik eğitimle çağdaş yaşam için, bilim ve sanat için, kirli oyunlarla toplum dışına itilen kızlarımız için, dinsel ve ırksal tutuculukla geçmişin karanlıklarına sürüklenen oğullarımız, sürekli kandırılan halkımız için direneceğiz! Dil Bayramı’nda üzgünüz, öfkeliyiz, ancak baskıyla, zulümle karşıdevrimi kabullenecek değiliz. Direneceğiz” diye konuştu. “Dil Derneği Kerim Afşar Ödülü” değer görülen Mustafa Balbay’ın ödülünü eşi Gülşah Balbay aldı. Salondan yükselen yoğun alkışlar eşliğinde sahneye çıkan Balbay’a ödülü Kerim Afşar’ın eşi Leyla Afşar verdi. Balbay, “Yargıtatör’deki gibi hukuksuzluk, adaletsizlik hiçbir zaman hiçbir esere ilham kaynağı olmasın. Adaletsizlik hiçbir zaman yaşanmasın” dedi. Mevcut yapı dursun Bir kişiye 2.4 milyon lira ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Suriye’nin Resulayn ilçesinde akşam saatlerinde El Nusra cephesi ile PKK’nin bu ülkedeki kolu olan PYD güçleri arasında çatışma çıktı. Çatışmalar Ceylanpınar’da tedirginliğe yol açarken güvenlik güçleri sınır hattında önlemlerini artırdı. Çatışmalar sırasında seken şarapneller Ceylanpınar’ın sınır hattındaki Gazi Caddesi’nde bulunan 3 katlı bir inşaat ile bazı evlerin duvarlarına isabet etti. Paniğe neden olan olayda yaralanan olmazken ilçede önlemler artırıldı. Kurban Bayramı’na 18 gün kala yönetmelik değişti Cezaevinde TV yasağı Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde “Pir Sultan Abdal” resimli kartpostallara terör örgütü simgesi sayılması gerekçesiyle el konulmasını Meclis gündemine taşıdı. Tanrıkulu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde mahkum ve tutuklulara kötü davranıldığı, ‘Pir Sultan Abdal’ resimli kartpostalların dahi terör örgütü simgesi sayıldığı görülmektedir” dedi. Tanrıkulu, şu sorulara yanıt istedi: “Cezaevi disiplin kurulu tarafından yasaklanan kartpostal, poster var mıdır? Bu yasaklanan materyaller içinde şair, ressam, halk ozanları, düşünürler var mıdır? Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde gardiyanların saldırısına uğradığı iddia edilen Erkin Kocaman’ın sağlık durumu nedir? Cezaevindeki tutukluların talepleri olmasına karşın ‘Hayat TV, Yol TV, Cem TV, Halk TV, Ulusal Kanal, TV 10’ gibi kanallar neden gösterilmemektedir?” Haber Merkezi Süper Loto çekilişinde 6 bilen bir kişi 2 milyon 457 bin lira kazandı. Şanslı numaraların; 4, 14, 19, 24, 42, 53 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 5 bin 284 lira, 4 bilenler 82.40 lira, 3 bilenler 7.20 lira alacak. Deride THK tekeli kalktı FIRAT KOZOK ANKARA Hükümet, Kurban Bayramı’na 18 gün kala Türk Hava Kurumu’nun (THK) kurban derileri ve bağırsaklarıyla fitre ve zekât toplama tekelini kaldırdı. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve yardım toplama esas ve usulleri hakkında yönetmelikte değişiklikler getiren yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Eski yönetmeliğin kapsamını genişleten değişiklikle birlikte kurban derisi, bağırsak toplama, fitre ve zekât zarfı dağıtma biçimi, giderler ve gelirlerin paylaştırılmasına ilişkin usulleri düzenleyen maddeler ise tamamen temizlendi. Bu çerçevede “Kurban derileri ve bağırsak toplama ile fitre ve zekât zarfı dağıtmak suretiyle yardım toplama yetkisi Türk Hava Kurumu’na ait yaşamı talep edin İstanbul Haber Servisi CHP’den Beşiktaş belediye başkan aday adayı olan Firdevs Koroğlu, “Beşiktaşlılardan tek bir isteğim var: Kaliteli yaşam talep etmeleri. Çünkü bu herkesin doğuştan hakkıdır” dedi. 1996 yılında CHP’ye katılan Koroğlu halen TükoDer Beşiktaş Şube Başkanlığı’nı yürütüyor. Koroğlu “Neden aday olduğunu” şöyle anlatıyor: “Beşiktaş’ın ve Beşiktaşlının sorunlarını ve ihtiyaçlarını da yaşayarak, mücadele ederek, birçoğunun çözülmesinde görev alarak öğrendim. Hiçbir zaman bir söylem insanı olmadım. Her zaman sokakta olmayı tercih ettim. Halktan biri gibi görünmek için çabalayan, ben de sizdenim diye halkı ikna etmeye ihtiyaç duyan bir siyasetçi değilim. Zaten Beşiktaşlılar böyle bir duyguya kapılırsa yanıma gelip hislerini paylaşabilir. Ne de olsa aynı bakkaldan alışveriş yapıp aynı yerde çay içiyoruz. Ben Beşiktaşlıyım ve bugüne kadar ‘Halkın Firdevs Ablası’ olarak verdiğim gönüllü hizmeti, şimdi Beşiktaş belediye başkanı olarak daha ileriye taşımak istiyorum ve gelecekte Beşiktaş için Beşiktaşlılarla beraber yürüteceğimiz tüm projelerde, ‘Tüketicinin Firdevs Ablası’ unvanına layık olmayı sürdüreceğimi biliyorum.” Koroğlu: Kaliteli Selami Öztürk, iktidar yolunu Kadıköy’den açacaklarını söyledi ‘İstanbul’u alacağız’ İstanbul Haber Servisi Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, yerel seçimlerde Kadıköy’ü yeniden farklı oranla alacaklarını ancak bu başarı ile yetinmeyip Kadıköy’ün başarısını tüm İstanbul’a yayacaklarını belirtti. Öztürk, özetle şunları kaydetti: “CHP olarak Kadıköy Belediye Başkanlığı’nı alacağız ama bu bizi tatmin etmez, 45 meclis üyesinin tamamının CHP’li olması lazım. O da yetmez, İstanbul’u alacağız. Genel iktidara giden yolu Kadıköy’den açacağız.” Başkan Öztürk, en son protestolarda demokratik tepkilerini gösteren göstericilerin gazdan etkilendiğini, kentin belediye başkanı olarak kimsenin zarar görmemesi için gazdan etkilenen yurttaşlara başta Süreyya Operası olmak üzere belediye birimlerinin kapılarını açtığını anımsatarak “Bu bir insanlık görevidir. Gazdan etkilenen insanlarımıza tabii ki kapılarımızı açtık. Bundan sonra da açmaya devam edeceğiz. Evimin, odamın kapılarını da açarım. Ayrıca gazdan etkilenen sokak hayvanları için de Barış Manço Kültür Merkezimizi açtık. Veteriner hekimlerimizi görevlendirdik” diye konuştu. ‘CHP’de gerçek demokrasi var’ İstanbul Haber Servisi Avcılar’dan belediye başkanı olabilmek için CHP’den aday adayı olan Dr. Handan Toprak, 20 yıldır sağlık hizmeti verdiğini belirterek CHP’nin çeşitli birimlerinde görevlerde bulunduğunu söyledi. Dr. Toprak sözlerini şöyle sürdürdü: “İlçedeki çeşitli sivil toplum örgütleri ve kanaat önderlerinin önerisiyle aday adaylığı başvurusu yaptım. Çok sayıda aday adayı arkadaşım var ve bu partimizde gerçek bir demokrasinin olduğunu gösteriyor. Kim aday olursa olsun biz bir ekibiz ve partimizi yerel ve genel seçimlerde iktidara taşımak için elimizden geleni yapacağız.” tir. Türk Hava Kurumu Kurban Bayramlarında kurban derileri ve bağırsağın toplanması ile zarf dağıtmak suretiyle zekât ve fitre toplanmasına dair usul ve esasları, yapılacak propaganda, reklam, kırtasiye ve makbuz basımı gibi işleri de kararlaştırır. Kurban derileri ve bağırsak toplama, fitre ve zekât zarfları dağıtmak suretiyle yardım toplama faaliyetleri, bu yönetmelikte belirlenen esaslar ile ikinci fıkra gereğince alınan kararlar doğrultusunda Türk Hava Kurumu şubelerince yürütülür. Türk Hava Kurumu, şubesi olmayan yerlerde o yere en yakın şubesi veya merkezden görevlendireceği elemanları marifeti ile bu maddede belirtilen faaliyetleri yürütür” ifadesi de kaldırıldı. Bu değişiklikle birlikte kurban derisi toplama yetkisi THK’nin tekelinden çıkartılmış oldu. Yargı Erdoğan’da suç bulamadı HİLAL KÖSE Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, Taksim’de yasaklanan 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarına ilişkin yaptığı açıklama nedeniyle başlatılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildi. Erdoğan, 1 Mayıs’ta yaşanan olaylara ilişkin mahkemelerin tutumunu eleştirmiş ve “Çünkü birileri bu tür eylemlerine yönelik attıkları adımın bedelini ödemezlerse biz bu ülkede bu işte zorlanırız...” demişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu sözleri eleştiri ve görüş kapsamında değerlendirirek takipsizlik kararı verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle