Katalog

27 EYLÜL 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cezaevinden tünel kazarak kaçan 17 PKK’li Bingöl kırsalında ele geçirildi 7 Firariler yakalandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye’de 7000 kişide kızamık vakası görülmesine karşın “Salgın yok” dedi. Dünyada ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilen Gemi Hastanesi Projesi’nin tamamlandığını açıklayan Müezzinoğlu, doktorlara yönelik şiddetin de yargı yoluyla caydırılması yönünde çalıştıklarını kaydetti. Müezzinoğlu Türkiye’de acil servislere başvuranların dörtte üçünün acil hastası olmadığını belirterek “Acilleri kırmızı, sarı ve yeşil alanlara böleceğiz. Hastaları buna göre ayıracağız” dedi. Bayram öncesinde olağanüstü bir durum yaşanmazsa “Tamgün Yasası’nın” Meclis’e geleceğini söyleyen Bakan Müezzinoğlu, “Hekimlerin beklentilerinin karşılanması için yüzde yüz çözüm mümkün değil. Ancak ortak akılla yüzde 7080 oranında çözüm getireceğiz” dedi. 18 PKK’linin firar etmesinin ardından CHP Cezaevi İzleme Komisyonu üyeleri Özgür Özel, Nurettin Demir, Muharrem Işık ve Veli Ağbaba, Bingöl Cezaevi’nde inceleme yapmak üzere Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Siyasetin Bilimle Hesaplaşması Yaşadığımız günlerde kararan ufkun ötesinde, iyi şeyler görmek, umutlanmak zor, biliyorum. Yine de geçici olanla, akıp giden insanlık tarihinin genel evriminin olumsuz olduğunu hiç kimse söyleyemez. Evet, gerilik, zamanın hızına karşı koyma eğilimi, statükoculuk kazanıyor. Bizse henüz insana yaraşır bir düzenin denemelerinden, o yönde bir yükselişin diyalektiğine geçişi sağlayamadık. Ama genel gidiş insan doğasına aykırı olanı tasfiye etme yönündedir. Gelişme insanlığı geçmişe değil, geleceğe götürüyor. Neden bu kadar güvenli konuşuyoruz? Güvendiğimiz bir şey var da ondan. O, kuşkudan güç alarak her geçen gün gelişen, kuşkuya yer bırakmayan ideolojiye, dinsel dogmaya güçlü bir şekilde itiraz eden bilimdir. HHH Peki bu gidiş, ivmesi gittikçe hızlanan bu gelişme bize gelecek açısından gerçekten bir garanti veriyor mu? Hayır, bunu söylemek zor. Sistem doğayı bu kadar hor kullanmaya koşullu, doğanın talanı sistemin olmazsa olmazı olmasaydı ya da biz bu düzeni doğa bu kadar ağır yaralar almadan sonlandırmayı, değiştirmeyi başarabilseydik kuşkusuz gelişmenin doğrultusu daha farklı olurdu. Şimdi karşı karşıya olduğumuz tehlike, tehdit, hayatın kendisine, yaşadığımız dünyanın varlığına yönelmiş durumda. Bu durum sistemin kendisinden, özünden kaynaklanıyor. Bu nedenle hem bize yapılması gerekeni açık bir şekilde gösterdiği için kendimizi şanslı sayabiliriz, hem de doğayla uyumsuzluğu anlamında da tüm dünyayı yok edecek bir çelişkiyi içinde taşıyan acımasız piyasa sistemiyle karşı karşıya olduğumuz için işimiz zordur. HHH Kapitalist sistem bilimsel gelişmeyi iki yönde zorluyor: Birincisi sistemin sözde akıllı, ama tarihsel bilinçten yoksun, günlerle, aylarla, yalnızca kâr güdüsüyle düşünebilen menajerleri bilimi imkânsız bir işe, dinsel ideolojiyle buluşturmaya, ikincisi teknolojik gelişmeye indirgemeye çabalıyorlar. İkisi de uzun erimde olanaksızdır. Onlar nasıl doğanın tahribinden, kemirilmesinden vazgeçemiyorlarsa sömürüden ve yalnızca kâra endeksli yöntemlerinden de vazgeçemiyorlar. Bilim insanları ise sisteme rağmen kazandıkları başarıları, sistemi zorlayabilmelerine, gelişmenin önünde durulmazlığına ve inatlarına borçlular. HHH Peki biz ne durumdayız? Biz bilimin taşrasında yaşıyoruz. Siyasetçilerimiz bilimle ilişkileri olmasın diye yoğun bir çaba içindedirler. Onlara ithal teknoloji ve ara malı üretimi yetiyor. Bu nedenle bilim kuruluşlarını aç susuz bırakmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kurumlar kapatılıyor, işlevsizleştiriliyor, üniversiteler lise düzeyine indirilirken liseler imam hatiplere dönüştürülüyor. Evrim teorisini sanki sınır varmış gibi, sınır dışına sürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bilim insanlarının karşılaştığı zorluklar saymakla bitmez. Hepsinin temelinde bilimi teknoloji düzeyine indirmek ve dine biat ettirme çabası yatıyor. HHH Umut yok mu peki? Başta söylediğim gibidir. İnsanlığın gelişimi bilimin gelişmesinden güç alıyor. Yaşadığımız günler bu nedenle arızidir, geçicidir. Bu işimizin kolay olduğu anlamına mı geliyor? Hayır. Kolay olsaydı, Dilovası’nda göz göre göre ölüme terk edilen insanları kurtarabilmek için çaba harcayan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu soruşturmaya uğramaz, 4 yıla kadar hapsi istenmezdi. Bilimin sisteme ve dine boyun eğmesini isteyenlere direnenlerin hikâyesini pazar günü anlatmayı umuyorum. Umuyorum, çünkü ummaktan, ümit etmekten, ütopyalarımızdan vazgeçmemekten ve inatla çabalamaktan başka çıkar yolumuz yoktur bizim. evap bekleyen sorular Güler, firarilerin yakalandıkları bölgeye nasıl ulaştıkları konusunun da değerlendirildiğini vurgulayarak “Nerede elbise değişikliği yapıldı, nerede araçlar değiştirildi, içeriden, dışarıdan buna kim destek oldu. Mutlaka bunun birtakım desteklerle, işbirlikleriyle yapılmış olması ihtimali vardır. Çünkü iki yıl boyunca hangi aletlerle, o kadar toprak nereye götürüldü gibi birtakım soruşturmalar var” dedi. C yapılacak tespitledirildi. Bingöl’ün 15 re göre alınacak yekm. kuzeyinde Orni tedbirler de olabitaçanak bölgesinde lir. Şu andaki bütün şu anda 17 terörist gayretimiz diğer fiele geçirildi ” dedi. Firarilerin, 24 sararinin de yakalanatlik bir süre içinde ması” diye konuştu. 18. firari yakalanmalarını ba Ekrem Güler, 2008 yılında Taş şarılı bir operasyon bombalı saldırı eyleolarak değerlendiren Gü mini gerçekleştiren Ozan ler, “Jandarmamızı ve is Akkaya’nın da kaçan isimtihbarat birimlerimizi yü ler arasında olduğunun berekten kutluyorum. Elbet lirtilerek yakalanıp yakalante böylesine olayların bir madığının sorulması üzeridaha yaşanmaması için ne, şu anda tam tespit yapa Silahlı PKK’lilerle buluşması Polis servis aracına saldırı davası önlendi Kaçan firariler yürüyerek Ortaçanak köyünün kırsal kesimindeki Karacehennem Ormanları Mevkii’ne gitti. PKK’lilerin bulunduğu yerin önceki gece yarısı iki İHA tarafından tespit edilmesi üzerine Konserik Tepe mevkisine Sikorsky helikopterlerle indirilen jandarma ve ve polis özel harekat timleri firarilerin izlerini sürdü. Karacehennem Ormanları’nın hemen girişinde önlem alan timler, PKK’lıların ormanın iç kesimlerine girip silahlı PKK’lilerle buluşmasını önledi. Gece boyunca süren operasyonlarda firarilerin hareket alanları daraltıldı. Dün sabah saatlerinde düzenlenen operasyonlarda 17 PKK’li yakalandı. Öte yandan cezaevinde birinci kattaki beşinci koğuşta 10, ikinci kattaki altıncı koğuşta ise 8 kişi kalıyordu. Firariler iki koğuş arasında bağlantıyı sağlamak için tavandan açtıkları delikten geçip tünel kazma işine katılıyordu, (FOTOĞRAF: DHA) Duruşmada Çetin Doğan ile bir izleyici arasında ‘namaz’ diyaloğu yaşandı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu’na ait servis otobüsüne yönelik düzenlenen ve 4 polis memuru ile 1 teknisyen yardımcısının şehit edildiği, saldırıyla ilgili tutuklu 5 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, aralarında Bingöl M Tipi Cezaevi’nden önceki gece firar ettikten sonra yakalanan Ramazan Benice ile Ali Nergiz’in de bulunduğu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. 28 Şubat’ta tartışma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat davasında çapraz sorgusu yapılan emekli Orgeneral Çetin Doğan, bir soruya karşılık “Hiç kimsenin namazına, niyazına, camiye gitmesine karışmadık” dedi. Bu sırada izleyicilerin arasında bulunan Kerim Sümer adlı kişi, ayağa kalkarak “Namaz kıldığım için 6 gün hapse girdim. Yalan söylüyorsunuz” deyince salondan çıkarıldı. Doğan, bir müşteki avukatının sorusuna, “Sizin dini inançlarınız olabilir. Saygı duyuyorum. Siz de benim inançlarıma saygı duyun. İnançlarınız uğruna dünyayı değiştirmeye, ülkeyi değiştirmeye kalkmayın” yanıtını verdi. Duruşma savcısı Kemal Çetin’in ordudan atılanlara ilişkin yorumsal sorusuna tepki gösteren Doğan, “Girdiğim bir şurada, astsubay olan bir kişinin imam olduğunu, binbaşı rütbesindeki bir kişinin de onun müridi olduğunun izah edildiğini biliyorum” ifadesini kullandı. 28 Şubat davasının Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 18. duruşmasında dönemin Genelkurmay Harekât Başkanı Çetin Doğan, savunmasını tamamladı. Bazı müştekilerin avukatı Emrullah Beytar’ın, “O dönemde toplumu kutuplaştıran gazete yazılarına karşı hukukun üstünlüğü adına işlem yaptınız mı” sorusu üzerine Doğan, “Kişiler, o dönemin iklimi sebebiyle, ‘İşler iyi değil, toplumda huzursuzluk vardır’ diye abartmışlardır. Asıl bundan rahatsız olanların işlem yapmaları gerekir” dedi. dönemde çok goygoycu vardı’ Avukat Beytar, gazeteci İsmet Berkan’ın o dönemde yazdığı “Batı Çalışma Grubu ve Meleklerin Cinsiyeti” başlıklı yazıdan bazı cümleleri özetledikten sonra, “Bu yazıya ne diyorsunuz” diye sordu. Doğan, “Dönem içerisinde çok goygoycular çıkmıştır. Söylemediğimiz şeyleri gazetelere nakledenler olmuştur. İsmet Berkan ile ilgili ‘Amma da abarttın’ diye suç duyurusunda bulunmak benim görevim değil” diye konuştu. Müşteki avukatlarından Enis Günay, RP’nin iktidara gelmesinden REFAHYOL hükümetinin istifasına kadar geçen süreçteki ‘O Çocuk kavgasında 2 ölü, 3 yaralı ADANA (Cumhuriyet) Adana’da aynı sokakta oturan iki aile arasında çocuk kavgası yüzünden çıkan silahlı çatışmada 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. 1’i kadın 4 kişi gözaltına alındı. Olay, dün öğle saatlerinde merkez Seyhan ilçesinin Küçükdikili Çınarlı Mahallesi’nde meydana geldi. Aynı sokakta oturan Örgen ve Batur ailelerinin 8 yaşlarındaki iki çocuğu kavga etti. Çocukların kavgasını fark eden aileleri de birbirlerine önce bıçakla saldırdı, ardından da tabancalarla ateş açtı. Sokak ortasında yaşanan çatışmada vücutlarına kurşun isabet eden Yüksel Yeter, Nuri Örgen, Kadir Örgen, Metin Batur ve Orhan Batur yaralandı. Durumu ağır olan yaralılardan Kadir Örgen ile Yüksel Yeter, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. önemli olaylara ilişkin “Hepsi tesadüf mü, yoksa BÇG’nin etkisi var mı” diye sordu. RP Milletvekili Turan Özçelik’in bir gün yanına geldiğini, beraber yemek yediklerini, konuştuklarını ve ne düşündüklerini anlattıklarını ifade eden Doğan şunları söyledi: “BÇG 10 Nisan’da kuruluyor. Sizin bundan önceki süreçle nasıl bağlantı kurduğunuzu anlamadım. Siyasi iktidar kurtlar sofrasıdır, mücadele vardır. Partiler birbirlerinin açıklarını aramak için dalaşırlar. O dönemdeki koalisyon iktidara geldikten sonraki olayları kronolojik olarak anlattım. Bunlar olduğunda Çetin Doğan ortalıkta değil, daha orkestra şefi değil. Biz düşman değiliz, kardeşiz. Aynı ülkedeyiz. Sizin dini inançlarınız olabilir. Saygı duyuyorum. Siz de benim inançlarıma saygı duyun. İnançlarınız uğruna dünyayı değiştirmeye, ülkeyi değiştirmeye kalkmayın. Sadece bu ülkeyi nasıl daha iyi yönetiriz, bunun üzerinde kalın. Farklılıklarımız olabilir. Ama eşeğin kendisi dururken gölgesiyle savaşmayalım.” ‘Astsubay imam binbaşı müridi’ Avukat Aydos’un “Bizce mağduriyetlerin sebebi BÇG’dir. Garnizon dışında bütün sosyal hayata, okullara, camilere, şirketlere karıştınız” sözüne yanıt veren Doğan, “Böyle olaylara müdahale ettiğimizi gösteren bir belge bulursanız, kendimi Kızılay Meydanı’nda yakarım” dedi. Cumhuriyet savcısı Kemal Çetin, “Birçok subay ve astsubayın TSK ile ilişiği devrim yanlısı İslami görüş mensubu olmak, yıkıcılık, bölücülük gibi ağır ithamlarla kesilmiştir. Ancak neden savcılıklara suç duyurusunda bulunulmamıştır” diye sordu. Doğan, “BÇG’nin, TSK’den ayrılan personelin işlemlerinde hiç yer almadığını” belirterek şöyle devam etti: “Buna ilişkin yönergeler vardır. Silahlı Kuvvetler’in ana prensiplerine uymayan personelin şura kararıyla ayrılması usul haline gelmiştir. Girdiğim bir şurada, astsubay olan bir kişinin imam olduğunu, binbaşı rütbesindeki bir kişinin de onun müridi olduğunun izah edildiğini biliyorum.” 5 kişi görevden alındı Acillere kırmızı, yeşil, sarı alanlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bingöl M Tipi Cezaevi’nde iki yıl boyunca tünel kazarak kaçan 17 PKK’li 24 saat içinde yakalandı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, Bingöl M Tipi Cezaevi’nden dün tünel kazarak firar eden 18 PKK’liden 17’sinin Bingöl kırsalında yakalandığını açıkladı. 18’inci firari Ekrem Taş ise aranıyor. Güler, gazetecilere yaptığı açıklamada, firarın ardından, tüm yetkili kurumların aramatarama çalışmalarını çok yoğun şekilde gece boyu sürdürdüğünü belirterek “Firarilerin bulunduğu yerlerle ilgili tespitler yapıldı ve bu bölgelere gece jandarma özel harekât taburları in CHP’den Bingöl’e heyet madıklarını ama isim ayırt etmeksizin kaçan bütün teröristlerin yakalanmasının amaçlandığını belirtti. Adalet Bakanlığı, Bingöl M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda 18 kişinin tünel kazarak firar etmesi nedeniyle birinci müdür, 3 ikinci müdür ve bir başmemurun görevinden alındığını açıkladı. Bakanlık, olaya ilişkin başlatılan adli ve idari soruşturmanın devam ettiğini ve soruşturmanın selameti açısından görevden almaların gerçekleştirildiğini bildirdi. KCK BASIN DAVASI ‘Gazeteciliğimizin arkasındayız’ İstanbul Haber Servisi KCK’nin basın komitesini oluşturdukları iddiasıyla 22’si tutuklu 46 basın mensubunun yargılandığı KCK basın davasının 20. duruşması dün yapıldı. Davada savunmasını yapan Etkin Haber Ajansı muhabiri Arzu Demir, hakkında son duruşmaya katılmadığı için yakalama karar çıkartıldığını anımsatarak “Kaçmıyoruz. Yaptığımız gazeteciliğin arkasındayız. 18 Haziran’daki duruşmaya polisten işkence gördüğüm için katılamadım” dedi. Mağduriyetinin tutuklu arkadaşlardan daha az olduğunu belirten Demir, “Bu dava siyasi bir dava. Biz de siyasi hesaplaşmanın görüldüğü unsurlarız” dedi. Türk sanıklardan biri olduğunu aktaran Demir, Türklüğüyle hiç gurur duymadığını, anadilinin Türkçe olduğunu ancak anadilinin başkası için işkence aracına döndüğünü gördüğünü ifade etti. Tutuksuz sanık Oktay Candemir de hazırlanan iddianamenin gerçek dışı ve çekişkilerle dolu olduğunu, gazetecilik faaliyetlerinin suç sayıldığını ve haberlerinin kriminalize edilmeye çalışıldığını belirtti. Mahkeme heyeti Kürtçe tercüman olmaması sebebiyle duruşmayı bugüne erteledi. ÇOCUK PARKI YAKININDA ROKET BAŞLIĞI BULUNDU İstanbul Haber Servisi Başakşehir ilçesine bağlı Kayaşehir’deki bir site içerisinde bulunan çocuk parkı yakınında roket başlığı bulundu. Yürüyüş yapan bir vatandaşın ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi ve bomba uzmanı sevk edildi. Çevre güvenliği alınan bölgeye gelen uzman ekipler başlığın, 20 Eylül 2013 günü Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü Ek Binası ve Polisevi’ne yapılan saldırıda kullanılanla aynı tip olan RPG 7 roketatara ait olduğunu belirledi. Roket başlığı olay yeri ve uzman ekiplerin incelemelerinin ardından kriminal laboratuvara gönderildi. Hâkim’den savcıya: Yorum yapmayın Fotoğraf: DHA Savcı Çetin ile Doğan arasında buna ilişkin karşılıklı diyaloglar bir süre devam etti. Bu sırada araya giren mahkeme başkanı Tayyar Köksal, savcıdan yoruma dayalı soru sormamasını istedi. Bu nedenle ikili arasında tartışma yaşandı. Savcı Çetin, başkana “Ben görüş sormuyorum. Sorumun gideceği bir yer var” dedi. Köksal, “Buyrun sorun o zaman” deyince, savcı “Konu anlaşılmıştır” diyerek sorularından vazgeçti.