Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL 2013 CUMA 4 HABERLER Mekân seçilmiş! Kılıçlar çekilmiş... Ne diyeyim? Helal! HHH Allı pullu bir demokrasi paketimizi Başbakan Erdoğan açacak... Peki, paketten Kılıçdaroğlu: İnancı siyasetin konusu yaparsanız, Türkiye’yi geri götürürsünüz ‘25 yıl türbana gitti’ ALİ AÇAR Kuş mu Çıkacak!.. Sabırsızlanmayın, birkaç gün bekleyin, ambalajlanmış paketin içinden ne çıkacağını göreceğiz... Canınızı sıkmayın! 12 Eylül darbesinin getirdiği seçim sistemi ve partiler yasasıyla 30 yıl yaşadık! Bekleyin biraz. Sakin olun, güzel şeyler düşünün, şu pastırma yazının keyfini yaşayın. Hiçbir sakıncası yok! Barış türküleri de söyleyebilirsiniz, yağma edilen dağlarımızda ağaç kıyımını aklınıza getirebilirsiniz... Hele hele HES’leri... Eh bunları düşünmek bile bizim ülkemizde terör örgütü üyesi olmanız için yeter de artar bile, ama bak paket hazır, içinde sürprizler olabilir. Yurt Gazetesi Genel Yayın Müdürü Bodrum’da ellerine çelik kelepçe vurularak alıp götürüldü mahkemeye ve Muğla Cezaevi’ne konuldu. Ne oldu? Benim canım yurdum insanının sesi bile çıkmadı, birkaç köşe yazarı yazdı Merdan’ı... Yurtsever, devrimci ve sosyalist kimliği olan bir gazeteci kalemi yüzünden ceza yedi, örgüt üyesi oluverdi. Onun için sıkmayın canınızı, rahat olun, her şey güzel olacak, umudunuzu yitirmeyin... Bu ülkede dönekliğin, yandaşlığın, dinciliğin adı, solculuk bile oldu. Her birinin kılına dokunan yanıyor! Televizyon kanallarına çıkıyor onlar, cehaletin karanlığında anlatıyorlar, sola vuruyorlar, sermayeemek çelişkisini savunanlara “Bırakın 70’li yıllardaki kafayı” diyorlar. Marksizmi bilmeden, sınıf mücadelesinin hayal ürünü, bir romantizm olduğunu savunuyorlar. Karşılarında 68 kuşağından amcaları var... Amcalar onlara “Sen AKP’lisin, nasıl olur da solcu olursun” deyince öfkeleniyorlar. Merkez medyanın kapıları sonuna dek açık onlara... Cemaate karşı iktidar tetikçiliği zor, ama onlar hazır kuvvet! Bir “taraf”tan öbür “taraf”a geçiş hazır... Eh, Türk bayrağı logonun yanından atıldığına göre demokrasi vicdanlarının(!) sesi olmuş. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çözüm sürecinin Kandil ile birlikte yürütüldüğünü savunarak “Çözüm süreciyle ilgili bilgileri bu ülkenin insanı Kandil’den öğreniyor” diye konuştu. Türkiye’nin son 2025 yılını türban sorununa ayırdığını ve bütün enerjisinin bu konuya harcandığını belirten Kılıçdaroğlu, “En büyük tehlike dini siyasete alet etmektir” dedi. Çekmeköy Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ÇEKSİAD) Testi Restaurant’ta düzenlediği toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, sanayicileri “kamu görevlisi” gibi değerlendirdiklerini söy u Türkiye’nin kısır tartışmalar içine hapsedildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Biz 20 25 yılımızı bir türban olayıyla götürdük. Bütün enerji oraya gitti. En büyük tehlike dini siyasete alet etmektir” dedi. Çözüm sürecinin Erdoğan ve Öcalan arasında bir pazarlığa dönüştüğünü söyleyen CHP lideri, Koç Grubu’na yönelik 500 müfettişlik inceleme iddiasına ilişkin de, “Bu, ekonomide ayağına kurşun sıkmak demektir, yanlıştır” yorumunu yaptı. ledi. Kılıçdaroğlu, demokratik çözüm paketine ilişkin ise şunları söyledi: “Masanın bir ucunda Başbakan Erdoğan diğer ucunda Abdullah Öcalan var. Çözüm süreciyle ilgili bilgileri bu ülkenin insanı Kandil’den öğreniyor. Ayıp olan bu zaten. 76 milyon insanın oraya bakmasına siz ortam hazırlıyorsunuz. Ne olduğunu kimse bilmiyor. Pazarlıklar yapılıyor ama kimse bilmiyor. AKP milletvekilleri de bilmiyor.” Türkiye’nin kısır tartışmalar içine hapsedildiğini ve buradan çekip çıkarılması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Biz 2025 yılımızı bir türban olayıyla götürdük. Bütün enerji oraya gitti. Bu ülkeye fes gelirken de büyük kavgalar çıktığını biliyor musunuz? Şapka geldiği zamanda büyük kavgalar çıkmıştır. Şapka Kanunu var değil mi? Uygulanıyor mu? Hayatın gerçeğinden koparıyoruz Türkiye’yi. En büyük tehlike dini siyasete alet etmektir. İnanca saygı duyulur. İnancı siyasetin konusu yaparsanız, geri götürürsünüz Türkiye’yi.” endi ayağına sıkıyor Koç Topluluğu’na yönelik 500 müfettişin inceleme başlatıldığı iddiasının sorulması üzerine, “Denetimin siyasallaşmaması, intikama dönüşmemesi lazım” diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: K “Türkiye’nin en büyük sermaye kuruluşuna 500 müfettiş ordusuyla baskın yapmak, doğru değildir. Bu ekonomide ayağına kurşun sıkmak demektir, yanlıştır. Bizim kendi düşüncemiz, vergi denetimini özgür kılmak, özerkleştirmektir.” Sanayi ve bilimin gelişebilmesi için milli bir eğitim politikası olması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “4+4+4 sisteminden 1 yıl sonra geri adım attılar. Demokratik ülkelerin hiçbirinde çocuklar denek olarak kullanılmaz. Sanayinin kalkınabilmesi için bilimin olması gerekir. Bilimin olması için de üniversitelerin özgür ve özerk olması lazım” dedi. ‘KANLI ÖRGÜTLE AYNI YOLDA’ Erdoğan’dan CHP ve Aygün’e ağır ithamlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP ve Emniyet binalarına gerçekleştirilen saldırıları değerlendirirken CHP’ye yönelik ağır ithamlarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, “CHP’nin genel müdürü” olarak nitelendiren Erdoğan, adını vermeden CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ü de “kanlı örgüte kol kanat germekle, aynı yolda yürümekle” suçladı. Erdoğan dün, 10. Çalışma Meclisi Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin tüm sorunlarını çözecek güce sahip olduğunu, ancak sıkılı yumruklarla el sıkışmanın mümkün olmadığını söyledi. düğünü ve tartışmalar yapıldığını belirterek “Yapacağımız açıklama belki birçok kesimi de şaşırtabilir. Bu paket 11 yıllık sürecin devamı bir paket olacak. Ama asla bir son olmayacak. Bu bir matematik, geometrik olay değildir. Bu sosyal, siyasi bir yaklaşımdır, pakettir. Dolayısıyla sosyal ve siyasi paketlerin güncellenmesi esastır” değerlendirmesini yaptı. İğneli Fırça Z AFER TEMOÇİN ÇALIŞMA MECLİSİ Gazeteye silah muamelesi! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bilkent Otel’de sabah saat 10.30’da başlayan Çalışma Meclisi Toplantısı öncesinde güvenlik önlemleri alan polis, salona giren gazetecileri ararken bir skandala imza attı. Bir muhabirin üst araması sırasında çantasından Akşam ve Taraf gazeteleri çıkması üzerine, polis muhabire “içeriye gazete sokamayacağını” söyledi. Polisleri ikna edemeyen muhabir, konuyu Başbakanlık korumalarına aktardı. Ancak korumalardan da vize alamadı. Polis, muhabire çıkışta gazetelerini alabileceğini söyledi. ‘KCK davası utanç vesikasıdır’ TBB Başkanı Feyizoğlu, ‘Seçilmiş insanları ellerini kelepçelerle bağlayıp toplama kamplarına götürür gibi tek sıra dizdiler’ dedi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da stajyer avukatların eğitim programına katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, “Diyarbakır Adliyesi tarihi davalara ev sahipliği yapıyor. Şu tarihi davalar bitsin. Her an olağanüstü halde yaşıyoruz. Bir toplum bu şekilde davalarla gerilmez. KCK davası hukuk tarihimize uygulamalarıyla bir utanç vesikası olarak geçmiştir. Dava başladığında, seçilmiş insanları ellerini naylon kelepçelerle bağlayıp toplama kamplarına götürür gibi tek sıra dizdiler” dedi. Sanıkların Kürtçe savunma yapmak istediklerinde bunun “bilinmeyen dil” olarak tutanağa geçirildiğini anımsatan Feyzioğlu, “Bunun açtığı yara, Kürtçe konuşmaya izin verilmemesinden bin kat daha derindir” diye konuştu. Ergenekon ve Balyoz davasındaki hukuksuzlukların da görmezden gelinmemesi gerektiğini dile getiren Feyzioğlu, “Bu davalar siyasi iktidara muhalif olanların susturulduğu bir hal almıştır. KCK davası madalyonun bir yüzüyse, Ergenekon ve Balyoz madalyonun öbür yüzüdür” dedi. Daha sonra gazetecilerin demokratikleşme paketi ile ilgili sorularını yanıtlayan Feyzioğlu şunları söyledi: “Nasıl bir demokratikleşme paketi ki; hazırlanma yöntemi demokratik değil. Son derece gizli kapaklı hazırlanan bu paket nasıl bir demokratikleşme sağlayacak ki.” ne çıkacak? Ben “kuş çıkacak” diyorum ama “civciv çıkar mutlaka” karşılığını verenler çoğunlukta... Demokrasimiz yumurta mı oldu? Olsa ne olur olmasa ne olur! Yargıya bakın göreceksiniz... Balbay içeride, Tuncay içeride. Deniz Kuvvetleri’nin canına okunmuş... Tutuklu üniversiteliler, yüzde 10 seçim barajı... Türban kamuda serbest olacak, yetmez mi? Anadilinde eğitim hakkı, cemevlerine yasal statü... Sakın ha seçim barajının yüzde 10’dan aşağıya çekileceğini ya da kaldırılacağını aklınızın ucundan bile geçirmeyin... Hani Suriye’ye Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle birlikte demokrasi getireceklerdi ya! Suriye’de seçim barajı yüzde 5... Paketin şu anda süren davalara etkisi falan olmayacak, sakın sevinmeyin. Kamuda anadilinde erişim tamam, türban tamam, TSK İç Hizmetler Yönetmeliği’nde değişiklik tamam. Tunceli, Dersim olacak! O da tamam! Dersim’in amacı CHP’yi karıştırmak... CHP’liler bu oyuna gelmesin, duyarlı olsun... Zaten orası Dersim olarak bilinir hâlâ, bu tuzak CHP’yi o yörede yok etmek için kurulmuştur. HHH Bir ülkede demokrasinin gelişip gelişmediğini görmek için yargıya bakmak gerekir. Eski DGM savcısı, CHP’li Ömer Süha Aldan, Merdan Yanardağ’a verilen cezayı şöyle değerlendirmiş: “Hükümle birlikte tutuklamak tedbir değil, cezalandırma yöntemi. Karar, terazisini eğik tutan yargının kararı.” Bakın İstanbul’da Okmeydanı’nda çıkan olaylarda 23 Eylül’de kolu parçalanan ve kesilen 18 yaşındaki S.A. hastaneden çıktıktan sonra hemen gözaltına alınmış... Bu arada Türk Hava Kurumu’nun olan yasal “kurban derisi toplama yetkisi” kaldırıldı... Artık meydan tümüyle cemaatlere kaldı... Türkiye’de durum bu! Devlet de bu! [email protected] AYM’nin yapısı komisyonu kilitledi oşgörü’ vurgusu Ellerde taş, sopa, silah molotofkokteyli olursa konuşulamayacağını, diyalog kurulamayacağını ifade eden Erdoğan, sorunları çözmek için en başta birbirini duymak, dinlemek ve hoşgörü içinde yaklaşmak gerektiğini belirtti. Erdoğan, şiddetin her türlüsünün dışlanması, her alanda sorunlarını şiddetsiz bir ortamda diyalogla, uzlaşmayla çözülmesi gerektiğini dile getirdi. AKP Genel Merkezi’ne ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait Dikmen’deki binalara yapılan saldırıyı anımsatan Erdoğan, “Korkup geri adım mı atacağız? Hayır” dedi. Erdoğan, “Şimdi ana muhalefet partisinin, genel başkanı demiyorum, genel müdürü çıkmış, bu saldırıyla ilgili akıl, mantık dışı sorular soruyor. Eğer bu saldırılarla ilgili soru soracağı biri varsa o da kanlı örgüte kol kanat geren, o kanlı örgütle aleni aynı yolda yürüyen kendi milletvekili veya milletvekilleridir. Kendi hemşerisi. Gitsin o soruları ona sorsun. Cevabını ondan çok daha isabetli bir şekilde alır” diye konuştu. Erdoğan, pazartesi günü açıklanacak olan paketin içeriğine ilişkin tahminler yürütül ‘H Anayasada iki geri bir ileri EMİNE KAPLAN Aygün’den Erdoğan’a sert eleştiri CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Başbakan Tayyip Erdoğan’a Twitter üzerinden jet yanıt verdi. Aygün, “El Kaide ve El Nusra çetelerinin Suriye’deki vahşi katliamlarının suç ortağı olan ve bir gün bu suçlardan yargılanması kaçınılmaz AKP’nin şefi faşist diktatör Tayyip bugün yine beni ‘teröre destek vermekle’ itham etmiş. Bu çapsız ve yalancı adama bir halk deyimiyle sesleneyim: ‘Hırsız, herkesi kendisi gibi hırsız sanırmış” dedi. ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, Anayasa Mahkemesi’nin yapısına ilişkin anlaşmazlık daha da derinleşti. Partiler uzlaşamayınca daha önce yeşil olan fıkralar da kırmızıya döndü. Komisyonun dünkü toplantısında AYM’nin üye sayısının 21 mi yoksa 25 mi olacağı konusunda görüş ayrılığı çıktı. AKP, MHP ve BDP, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay’ın göstereceği adaylar ile adaylık için TBMM’ye başvuracak avukatlar arasından Meclis tarafından seçilmesinde görüş birliğine vardı. Ancak AKP, TBMM’nin üye seçiminden önce adaylar için oluşturulacak komisyonda siyasi partilerin eşit sayıda temsil edilmesi ile komisyonun her üyelik için 4 kat aday belirlemesi, seçimin üçte iki çoğunlukla yapılması, son turda da bu çoğunluğa ulaşılamaması durumunda kura yöntemine başvurulmasıyla ilgili MHP ve BDP’nin desteklediği düzenlemeye karşı çıktı. CHP, mahkeme üyelerinin yalnızca 6’sının adli yargı ve akademisyenler arasından gösterilecek adaylar arasından TBMM tarafından seçilmesi, diğer üyelerin ise yargı organları tarafından seçilmesinde ısrarcı oldu. Partiler arasında her fıkrada görüş ayrılığı oluşunca bugüne kadar yapılan çalışmalarda AYM’nin yapısıyla ilgili bazı fıkralarda kısmi olarak gerçekleşen uzlaşma da bozuldu. Komisyon, bugünkü toplantısında yine AYM’nin yapısıyla ilgili maddeyi görüşecek. SÜLEYMAN DİŞLİ’YE YENİDEN YAKALAMA Başkana şok karar SAKARYA (Cumhuriyet) İhaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında 3 gün önce başkan yardımcısı, meclis ve encümen üyesi 8 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra mahkemece serbest bırakılan Adapazarı Belediye Başkanı AKP’li Süleyman Dişli hakkında cumhuriyet savcısının itirazı üzerine bir üst mahkeme yakalama kararı çıkarttı. Savcısı Kamil Erkut Güre’nin talimatıyla gözaltına alınan Dişli, Başkan Yardımcısı Rıdvan Özüm, meclis ve encümen üyeleri ile birlikte toplam 8 kişi ihaleye fesat karıştırmak suçlamasıyla hâkim karşısına çıkmıştı.