14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER MKYK yarın toplanacak, yerel seçime yönelik yapılan anketler masaya yatırılacak 5 SUİKAST dAvASı bAşlAdı AKP’de seçim mesaisi EMİNE KAPLAN KARTBATUM GERİLİMİ Anayasada CHP krizi büyüyor u Anayasa Komisyonu’nda CHP’li üyeler arasındaki çatlak kavgaya dönüştü. Süheyl Batum, kendisinin katılamadığı toplantıda vekillerin yakalanması ve soruşturulmasına ilişkin yapılan düzenlemenin CHP’nin görüşünü yansıtmadığını söyledi. Tartışmaya diğer partilerden üyelerin de katılması üzerine komisyon, yöntem sorunu üzerine toplantı yapılması kararı aldı. AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Anayasa Yazım Komisyonu’nda CHP’li üyeler arasında başta “yasama dokunulmazlığı ve sorumsuzluğu” maddesi olmak üzere birçok maddedeki görüş ayrılığı, sert tartışmaya dönüşünce, Uzlaşma Komisyonu Başkanı da olan TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında bugün toplanılarak, yeni yöntem belirlenmesi kararlaştırıldı. TBMM Anayasa Yazım Komisyonu’nun dünkü toplantısına, CHP’li Komisyon üyeleri Süheyl Batum ile Atilla Kart arasındaki tartışma damgasını vurdu. Edinilen bilgiye göre Batum kendisinin de katıldığı geçen haftaki görüşmelerde milletvekillerinin yakalanması ve soruşturulması için Meclis’in izin kararının aranması ancak hakkındaki hüküm kesinleşinceye kadar milletvekillerinin tutuklanamayacağı konusunda sağlanan uzlaşmadan önceki günkü toplantıda vazgeçilmesine itiraz etti. CHP’li Kart’ın, “Sizin katılmadığınız toplantıda bir değişiklik oldu” demesine Batum, “Olmaz böyle şey. Yeter artık!” diyerek sert tepki gösterdi. Batum, diğer partilerin üyelerinin birçok toplantıya katılmamasına karşın, partinin “temel ilkelerine” ayrı bir düzenlemeye asla “evet” demediğini, kendisinin yokluğunda, partinin ilkelerine aykırı bir hükmün benimsenmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Batum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tutuklama işini Meclis’in çoğunluk kararına bağladığınızda aynı suçu işleyen milletvekillerinden biri tutuklanırken, diğeri tutuklanmayabilir. Ayrıca diyelim ki 15 yaşındaki 5 kız çocuğuna tecavüz eden bir milletvekili var diyelim olmaz ama varsayalım ki böyle bir olay oldu, TBMM’de dörtte üç veya beşte dört çoğunluk sağlayamadık diye bunun tutuklanmasına izin vermeyecek misiniz? Siz dalga mı geçiyorsunuz? 3 ay önce Başbakan ‘BDP’lilerin dokunulmazlığını kaldıracağız’ dediğinde ilke olarak buna karşı çıkan ve 2 milletvekili tutuklu olan CHP bu konuyu Meclis çoğunluğuna bırakabilir mi? Kafamı kaldırsam, 10 dakika tuvalete gitsem böyle oluyor. CHP’nin görüşü bu değildir. Aksini iddia eden bana Genel Başkanı’ndan yazılı bir şey getirmek zorunda.” Sert sözlerinin ardından kapıyı çarparak salonu terk eden Batum, daha sonra geri geldi. Batum, “Katılmadığım toplantılarla ilgili konuşma hakkım olmayacak mı” diye tepkisini sürdürünce, AKP’li Komisyon Üyesi Mustafa Şentop, “Şimdi Süheyl Bey’in katılmadığı tüm toplantıları geçersiz mi sayacağız?” diyerek devreye girdi. Batum’un katılmadığı toplantılardaki her maddenin yeniden müzakere edilmek zorunda kalındığını belirten Şentop, “CHP’nin iç meselelerini burada tartışarak bizi meşgul etmenize izin veremeyiz. Bu artık parti içi sorun olmaktan çıkıp komisyonun sorunu haline gelmiştir” dedi. BDP’li üyelerin de kendisini uzlaşmayı bozmakla suçlamasına sinirlenen Batum, “Ben birşey bozmuyorum. Siz bir toplantıya katılmadınız diyelim. Bir sonraki toplantıya geldiğinizde görüyorsunuz ki anadilinde eğitim isteminden vazgeçilmiş. Ona göre de bir madde yazılmış. Siz buna itiraz etmeyecek misiniz?” diye sordu. Tartışmanın uzaması üzerine AKP’li Şentop, “Bu böyle olmayacak. Partileri toplantılarda kim temsil edecek, Meclis Başkanı’nın başkanlığında oturup bir prensip kararı alalım” diyerek TBMM Başkanı Çiçek’in başkanlığında komisyonun çalışma usulünün yeniden belirlenmesi konusunda toplantı talep etti. Batum’un, itirazına karşın Şentop’un önerisi benimsendi. Komisyon üyelerinin talebini ilettiği TBMM Başkanı Çiçek de komisyonu bugün toplantıya çağırdı. ANKARA Yerel seçimlere yönelik hazırlıklarını sürdüren AKP yönetimi, MYK’de illere yönelik yapılan anketlere yönelik değerlendirme çalışmalarını tamamladı. AKP’nin yarın toplanacak MKYK’sinde anketlere ilişkin bilgi verilecek. Toplantıda, MYK’ye adayların belirlenmesi ve takvim hazırlanması konusunda yetki verilmesi bekleniyor. AKP, yerel yönetimlere yönelik illere göre yapılan anketlerin yanı sıra partinin genel oy oranına ilişkin de anket yaptırıyor. Son yapılan ve MYK’de masaya yatırılan anket sonuçlarına göre, AKP, MHP ve BDP’nin oylarında yükseliş gözüküyor. AKP’nin oy oranı yüzde 51.9, MHP’nin yüzde 14, BDP’nin ise yüzde 7.5 oranında olduğu saptaması yapılan ankette, CHP’nin önceki anketlere göre yüzde 3 oy kaybederek yüzde 23’e düş tüğü, MHP’nin oylarını yüzde 2 artırdığı belirtiliyor. AKP yöneticileri, CHP’nin 3 puanının MHP’ye kaydığı, MHP’den bir puanın ise partilerine geçtiği görüşünü savunuyor. Parti içinde “Son dönemde MHP ve CHP arasında lı gibi gözüküyor” değerlendirmesi yapılıyor. Çözüm sürecine ilişkin yapılan anketlerde ise Güneydoğu bölgesindeki destek yüzde 75, İç Anadolu’da yüzde 50 çıktı. Ege Bölgesi’ndeki destek yüzde 50’nin altında ka u AKP yönetimi, yerel seçime yönelik anketin yanı sıra partinin genel oy oranına ilişkin anket de yaptırdı. BDP’nin yüzde 7.5 oranıyla oylarını yükselttiği görülen ankette, AKP’nin genel oy oranı yüzde 51.9 çıktı. Önceki anketlere göre CHP’nin oy oranının yüzde 26’dan 23’e düştüğü, MHP’nin oy oranının ise 2 puan artarak yüzde 14’e çıktığı saptaması yapıldı. ulusalcı kanat geçişi var. Bu geçişten rahatsız olanlar da bize kayıyor. BDP’deki artış ise çözüm süreci ile ulusalcı kanat ile MHP’nin aşırı derecedeki tepkileri nedeniyle yaşanan saflaşmaya bağlırken, bu durum parti yönetiminde “Ege Bölgesi’nde süreç yeterince anlatılamadı” gerekçesine dayandırılıyor. Yerel seçimlere yönelik bölgede yapılan anketlerde ise halkın BDP’li belediyeleri başarısız bulmasına karşın mevcut belediye başkanına destek yine yüksek çıkıyor. Parti yöneticilerince, “Genel seçim olsaya göre yapılan anketlerde oy oranımız yüksek çıkmasına rağmen, yerel seçimde ideolojik ve etnik faktörler ön planda çıkıyor” değerlendirmesi yapılıyor. Turgut Özal’ın öldürüldüğü iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasında Semra Özal’ın da yargılanması gerektiği öne sürüldü. KP’de çifte koltuk heyecanı Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 3 döneme takılan bakanlar ile milletvekillerinin belediye başkan adayı gösterilebileceğine yönelik açıklamaları ve yeni yasama yılında komisyon başkanlıklarında değişiklik beklentisi, milletvekilleri arasında koltuk heyecanı başlattı. Milletvekilleri arasında bakanlık esprileri yapılırken, kabine revizyonuna bağlı olarak Meclis grup yönetiminde de değişiklik olabileceği de kulislerde dile getiriliyor. A ‘Semra Özal da yargılansın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı öldürmeye azmettirdiği iddiasıyla emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında açılan davanın görülmesine başlandı. Ersöz’ün avukatı Hulusi Coşkun, “Gizli tanık, Ersöz’ün Özal’ı eşi Semra Özal’a zehirlettirdiğini iddia etmiş. Böyle çarpıklık olamaz. Eğer iddiaya inanacaksak o zaman Semra Özal da burada sanık olmalı” dedi. İki gizli tanık ifadesine dayanılarak Levent Ersöz hakkında “cumhurbaşkanına suikast” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ersöz’ün avukatı Coşkun, müvekkilinin Özal’ın öldüğü tarihte Şırnak’ta görevli olduğunu ve Ankara’ya hiç gelmediğini söyledi. Coşkun, “Yargılamanın bu çerçevede daha fazla uzamaması kapsamında müvekkilim hakkında beraat kararı verilerek sonuçlandırılmasını istiyoruz” dedi. Gizli tanığın, “Özal’ı zehirleyerek öldürenin Semra Özal olduğunu” söylediğini anımsatan Coşkun, bu durumda Semra Özal’ın da sanık olarak yargılanması gerektiğini savundu. Daha sonra ara kararlarını açıklayan mahkeme Ersöz’ün avukatının beraat talebini reddetti. Ahmet Özal’ın duruşmaya gelmemesi halinde, “tanık” sıfatı ile zorla getirilerek ifadesinin alınmasının istenmesine hükmeden mahkemenin, müşteki Semra Özal’ın davaya katılma talebinin, sanığın beyanının alınmasından sonra değerlendirilmesine karar vermesi de dikkat çekti. Genelkurmay Adli Müşavirliği’nden, mahkemeye ulaşan yazıda, TUSHAD’a bağlı, JİTEM ile “siyah ve beyaz kuvvetler” adı altında yapılanmaların varlığına ilişkin bilgi ve belgeye ulaşılamadığı bildirildi. Yazıda, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde, İçişleri Bakanlığı’nın onayıyla Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’nın teşkil edildiği, komutanlığın isminin “JİTEM”, bünyesindeki İstihbarat Tim Komutanlığı isminin ise “JİT” olarak değiştirilmesinin teklif edildiği anlatıldı. Yazıda, “JİTEM ve JİT” isimlerinin geçmiş yıllarda jandarma dışında bazı kaynaklarca zaman zaman kullanıldığı, bunun üzerine 1994’te “JİTEM”, 1997’de ise “JİT”in kullanılmaması için birliklerin uyarıldığı ifade edildi. AKP kurmaylarının parti genel merkezindeki toplantısı yaklaşık 3 saat sürdü. Toplantıdan çıkışta açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay çözüm paketinin toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olacağını söyledi. (Fotoğraf: AAAhmet İzgi) Genelkurmay: JİTEM var TUSHAD yok Erdoğan’ın başkanlığındaki çözüm zirvesi yarın bir kez daha toplanacak ‘Dalga mı geçiyorsunuz?’ Çözümde son raund ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KCK’nin hükümetin gereken adımları atmadığı gerekçesiyle “çekilmeyi durdurduk” açıklaması yapmasının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan kurmaylarını toplayarak çözüm paketini değerlendirdi. Paketin yarınki toplantının ardından Erdoğan’a sunulması bekleniyor. AKP Genel Merkezi’ndeki toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Toplantıya, başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Başbakan Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan katıldı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, toplantının ardından attığı tweet’te, paketle ilgili ikinci toplantının yarın yapılacağını belirtirken “Cuma günkü toplantıdan sonra üzerinde mutabık kalınan hususlar, sonraki günlerde Sayın Başbakanımız tarafından kamuoyuna arz edilecektir” dedi. Beşir Atalay ise parti genel merkezinden ayrılırken, Çelik’le benzer cümleler kurdu. Paketin toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte kapsamlı bir paket olacağını söyleyen Atalay, “İnşallah cuma günü tamamlayacağız, uygun zamanda da başbakanımızın açıklamasını arzu ediyoruz. Çünkü güçlü bir paket” diye ekledi. YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARI CHP, eğilim belirleyecek ANKARA (Cumhuriyet Büros) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan merkez yönetim kurulunda (MYK) alınan karar üzerine, 21 Eylül’de Burdur ve Sinop’un Ayancık ilçesinde, 29 Eylül’de ise ise Bolu’da eğilim yoklaması yapılması kararlaştırılırken “eğilim yoklaması yönergesi” de kabul edildi. Toplantı sonrası açıklama yapan parti sözcüsü Haluk Koç, polisin gazlı müdahalesini eleştirirken “Türkiye’de ilk defa Taksim’de sıkılan gazlardan dolayı Kasımpaşa’da oynanan uluslararası milli bir futbol maçına bir buçuk saat ara verilmek zorunda kalındı. Hepimiz istiyoruz İstanbul’da olimpiyat yapılmasını ama bu tarzda yönetilen bir Türkiye’de olimpiyat değil ‘ölümpiyat’ çalışıyor şu anda. Belki destan yazan polisler atıcılıkta birinci olurlar ölümpiyatta” dedi. Haluk Koç, PKK’nin çekilmeyi durdurduğu yönündeki açıklamaları da anımsatarak “Lami cimi yok. PKK ile görüşme trafiğini ayarlayan ve devleti meşru muhatap haline getiren kişi bizzat Başbakan Erdoğan’dır” dedi. Koç, hükümetin örgütün şantajlarına boyun eğdiğini savundu. Hükümetin “demokratikleşme paketi”ne yönelik çalışmalarına da dikkat çeken Koç, Erdoğan’ın kendi siyasi çıkarları neye uygunsa o yönde atım attığını belirterek “Başbakan’dan bir demokratikleşme beklemek yaz ortasında kar yağar mı diye dua etmeye benzer” diye konuştu. Koç, cami ve cemevlerine ilişkin tartışmalar konusuna da değinerek cemevlerinin mutlaka “ibadethane” statüsüne alınmasını istedi. CHP heyetinin Mısır’a gidişini eleştiren Başbakan Erdoğan’ın “Darbecilerden darbe öğrenmeye gittiniz” suçlamalarını “ucuz demagoji” olarak nitelendiren Koç, “Eliniz nasır tuttu diktatör eli sıkmaktan. El Beşir’in dostu sensin, insan kasabı denen Şaron’la kucaklaşan sensin, Kaddafi’nin ayağına giden, daha sonra da linç edilmesine alkış tutan sensin” dedi. Salonu terk etti ‘Saldırı olmazsa çatışma olmaz’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) KCK Yürüteme Konseyi Üyesi ve PKK Kadın Birlikleri Komutanı Delal Amed, “Geri çekilmeyi durdurduk ancak çatışmasızlık pozisyonumuzu koruyacağız. Bizden taraf çatışma yaratma durumu gelişmez” dedi. PKK yöneticilerinden Delal Amed, ANF’ye yaptığı açıklamada, çözüm sürecinde çatışmasızlık ve geri çekilmeyle üzerlerine düşeni yaptıklarını ancak hükümetin adım atmayarak ve “PKK’nin ancak yüzde 20’si çekildi” gibi manipülatif açıklamalarla oyalama taktiğine gittiğini söyledi. Amed, “AKP hükümeti yapması gerekenleri yapmamıştır, yapmamakta direnmektedir. Sürecin tıkanmasına neden olan taraf biz değiliz, AKP hükümetidir. Geri çekilmeyi durdurmamız taktikpolitik bir tutum değil, ya da şantaj ve tehdit hiç değildir. Ancak süreç kritik ve hassas bir noktaya gelip dayanmıştır” dedi. Son günlerde Başbakan Erdoğan ve AKP yöneticilerinin, “terörü bitirinceye kadar mücadele edeceğiz”gibi söylemlerde bulunduğunu anımsatan Amed, “Biz, bunu bir tavır belirleme olarak görüyoruz. O zaman bu halkın önderi ile sorunun muhatabı olarak görüşmeler yapmanın anlamı nedir? Ortada bir paket falan da yok. AKP hükümetinin çözüme dair herhangi bir projesi yoktur” diye konuştu. Çekilmeyi durdurdukları ancak çatışmasızlığı sürdüreceklerini ifade eden Amed, “Gerilla güçlerimize dönük herhangi bir saldırı gelişmezse çatışmalar gelişmez. Eğer askeri operasyonlar geliştirirse sağlanan çatışmasızlık ortamını da ortadan kaldırmış olur ki, biz de gelişecek her türlü operasyon ve yönelime karşı kendimizi savunabilecek güçteyiz. Biz çatışmasızlık pozisyonunu şimdilik korumaya devam edeceğiz. AKP şimdi de isterse çözüm için adım atabilir. AKP hükümetine rağmen demokratik çözümden yana ısrarcıyız” dedi. Ben bir şey bozmuyorum Komisyon toplanacak ‘Okulları boykot edin’ çağrısı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK’nin yürütme konseyi KCK’den yapılan açıklamada, AKP’nin anadilinde eğitime yönelik yaklaşımı eleştirilerek halka okulları 1 hafta boykot etme çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Türk devleti ve AKP hükümeti hâlâ kültürel soykırımcı politikalarda ısrar etmektedir. ‘Anadilinde eğitim kesinlikle olmaz, anadilinde eğitim milleti böler’ söyleminde bulunurken ‘Okullarda anadilinde seçmeli dersi kabul ettik’ denilmesi bunu göstermektedir. Kürt diliyle ilgili kurumların okulların açılmasıyla başlatacakları bir haftalık okul boykotunun tüm halkımız tarafından desteklenmesi önemlidir. Aileler bir hafta boyunca çocuklarını okullara göndermemelidir. Okulların açıldığı gün il ve ilçelerde milli eğitim müdürlükleri önünde tüm aileler ve çocukları ‘Anadilde Eğitim İstiyoruz!’ yürüyüşleri yapmalıdır” denildi. KCK Dil ve Eğitim Komitesi (KZP) de dün yayımladığı açıklamayla anadilinde eğitim için okulların boykot edilmesi çağrısına destek verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle