14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE 4 HABERLER CHP’li Aylin Nazlıaka, ODTÜ yolu ihalesinin, plan onayından bir yıl önce yapıldığını belirtti Olimpiyat Milli Dava mı? “... Hatta hazırlıksız yakalanan bir çevik polis kuvvet grubu, ilk taşkınlıkla tası tarağı toplayıp kaçmayı denediyse de çoğunluğu sakallı, bıyıklı, uzun saçlı sivil polisler ‘dağılmak yok; hadi aslanlar din için, devlet için ileri’ diye bağırınca ortalık bir anda savaş alanına dönüşüverdi...” 2020 Olimpiyatları’nın İstanbul’da yapılmaması olayını irdelerken, Arif Kızılyalın’ın 11 Eylül günü Beyoğlu’ndaki gösterileri anlatan yukarıdaki satırlarını mutlaka okumak gerek. Eğer bir ülkede polis normal demokrasilerde herhangi bir tepki bile doğurmayacak olan barışçıl gösteriler yapan kişilerin üstüne, “hadi aslanlarım, din için, devlet için” diye nara atarak saldırıyorsa, söz konusu olan polis ile gösterici çatışması değil, bir iç savaştır. “Uyanın Ahmet’i de öldürdüler” manşetiyle çıkan dünkü Cumkhuriyet’in birinci sayfası, herkesin tüylerini diken diken edecek nitelikteydi. Güler yüzlü fotoğraflarıyla birinci sayfadan bizlere bakan Ahmet Atakan (22), Ali İsmail Korkmaz (19), Ethem Sarılısülük (26), Abdullah Cömert (22), Medeni Yıldırım ,(18) Mehmet Ayvalıtaş (20) Gezi Direnişi sırasında hayatlarını kaybeden gençlerimizdi ve ne yazık ki, listeye daha yenileri eklenecek gibi görünüyor. Gençlerin devletin polisi tarafından “din için” diye naralar atarak, öldürüldükleri bir iç savaş ülkesine kimse olimpiyat vermez. HHH Böyle bir tavra da üzülmek yerine sevinmek gerek. “Ama denebilir, Pekin Olimpiyatları yapılırken Çin’de neler neler oluyordu!” Doğrudur. Doğrudur doğru olmasına ama “sui misalin emsal teşkil etmeyeceğini” unutmamak gerek. Mine Kırıkkanat’ın dünkü köşesini okurken, Türkiye’de sağlıklı bir biçimde olimpiyat yapmak değil, olimpiyat konusunu sağlıklı bir biçimde tartışmanın bile imkânsız olduğunu dehşet içinde gördüm. Mine tepkilerini dobra dobra ortaya koyan bir has yazar olduğundan bu defa da saldırıların hedefi haline gelmiş. Mine’ye bu saldırılarda bulunanlar, olimpiyatların İstanbul’da yapılmamasının bir nedenini daha bizatihi bu davranışlarıyla ortaya koymuş oldular. Bütün demokrasi kültürü güdük kalmış ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de işbaşında bulunan herhangi bir iktidarın tercihi milli dava olarak sunulabilmektedir. Oysa demokrasilerde, kamuoyu önünde enine boyuna tartışılmadan oluşturulan politikaların milli dava olarak algılandıkları görülmemiştir. Hatta, tartışmanın yapılmasından ve sonuçlanmasından sonra da, muhalif olanlar, şiddete başvurmamak, demokrasinin sınırlarını aşmadan karşı olmak özgürlüğüne sahiptirler, zaten sahip olmazlarsa o rejim de demokrasi olmaz. HHH 2020 Olimpiyatları’nın İstanbul’da yapılmasına karşıydım. Çünkü bunun şimdilik 20 milyar olarak öngörülen, tecrübelerin ışığında 30 milyar dolara çıkacağı rahatlıkla söylenebilecek olan, hepimizin cebinden yeni vergiler olarak çıkacak olan, gelir dağılımı adaletsizliğine, bölgesel kalkınmadaki çarpıklığa çare olacak herhangi bir yanı olmayan, yeni bir rant kapısı açmaktan öte anlam taşımadığını düşünüyordum. Bunlara ek olarak yeşilin talanı işe yaramayacak, bir kere kullanıldıktan sonra olduğu yerde çürümeye bırakılacak tesis savurganlığı da cabası. Evet, 2020 Olimpiyatları’nın İstanbul’da yapılması çağrısının arkasında, İstanbul yağması yatıyor. Zaten Erdoğan iktidarının milli politikası kent rantını yağmalamak üstüne oturuyor. Şimdi buna karşı çıkmak, ulusal çıkarlara karşı çıkmak demek değildir. Benim görüşüme göre, ulusal çıkarlar kent rantının talanına dayalı politikalara bu arada da “İstanbul 2020”ye karşı çıkmayı gerektirir. İktidarın tercihleri ancak diktalarda ulusal davaya ve tabuya dönüşür. “İstanbul 2020”ye karşı çıkanların karşı karşıya kaldıkları saldırılardan, bakanı “kına edebiyatı” yapan iktidar da doğrudan doğruya sorumludur. ‘Gökçek’in yolu hukuksuz’ Melih Gökçek’in suçluların telaşı içinde, kenti derebeylik anlayışıyla yönetmeye çalıştığını belirten Nazlıaka, ‘’Önümüzdeki günlerde başka hukuksuzluk, yolsuzluk belgelerini dikkatlerinize sunacağım’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, ODTÜ kampusu içindeki yol projesine karşı direnişçilerin yanında yer aldığı ve belediye çalışanlarının görevini engellediği gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunduğu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i yanıtladı. CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı da olan Nazlıaka, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, ODTÜ’den geçirilmek istenen yol projesi konusunda yeni usulsüzlük iddialarını açıklarken Gökçek’e de yanıt verdi. ODTÜ arazisinden geçecek yolun iddia edildiği CHP’den Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan aday adayı da olan Nazlıaka, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, ODTÜ’den geçirilmek istenen yol projesi konusunda yeni usulsüzlük iddialarını açıklarken Gökçek’e de yanıt verdi. TEKİN’DEN SORU ÖNERGESİ ‘Yandaş’a teşekkür ilanı TBMM’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Ulaştırma Bakanlığı’nın iktidara yakın gazetelere verdiği “teşekkür” ilanını Meclis gündemine taşıyarak aralarında Cumhuriyet’in de bulunduğu “muhalif gazetelerin” ayrı tutulmasına tepki gösterdi. Tekin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği önergede, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve TBMM Başkanı’na “teşekkür” ilanı verilmesini devlet olanaklarının “israf”ı olarak nitelendirdi. Tekin, “Bakanlık görevi gereği yapılmış bir şura sonrası yalnızca teşekkür amaçlı verilmiş bir ilan, kamu olanaklarının israfı olarak değerlendirilebilir mi? Bu ilan hangi gazetelere verilmiştir ve ilanlar karşılığı toplam ne kadar ödeme yapılmıştır?” gibi sorular yöneltti. gibi Eskişehir yolunun trafiğini azaltmayacağını, bu sorunun bir bölgeden başka bir bölgeye taşınacağını öne süren Nazlıaka, Gökçek’in metro konusundaki beceriksizliğinin bedelini bütün Ankara halkının ödeyeceğine işaret etti. Gökçek’in, bu projede birçok hukuksuzluk yaptığını da belirten Nazlıaka şunları söyledi: “Ankara Büyükşehir Belediyesi, henüz Belediye Meclisi tarafından onaylanmamış, askıya çıkarılmamış, halkın görüş ve önerisine sunulmamış ve İmar Kanunu uyarınca askıdan indiği tarih itibarıyla kesinleşmesi gereken planlardan çok önce yol ihalesine çıkmıştır. Söz konusu ihale, onay sürecinden bir sene önce yapılmıştır. Şimdi ‘yargı da benim, hukuk da benim ve istediğimi yaparım. Bu şehri derebeylik anlayışıyla yönetmeye devam ederim’ diyen kişilere karşı mücadele etmek bizim boynumuzun borcudur. Önümüzdeki günlerde başka hukuksuzluk, yolsuzluk belgelerini dikkatlerinize sunacağım.” Nazlıaka, gazetecilerin, eylemler sırasında kendisinin işçilere kimlik sorması ve Gökçek’in kendisine yönelik sert açıklamaları ve suç duyurusunun sorulması üzerine de, üzerinde Büyükşehir Belediyesi yazılı tişört giyen işçilerle ilgili “AKP gençlik kollarından oldukları” bilgisi olduğu için kimlik sorduğunu ifade etti. Nazlıaka, “Bu arkadaşlar da ne tesadüftür ki ‘ya işe başladıkları ilk gün olduğunu’ ya da ‘kimliklerini kaybettiklerini’ söylediler. Orada bir hukuksuzluk olduğu gerçektir. Suç duyurusunda bulunmasına gelince, hakikaten kendisi kanunlardan bihaber. Kendisi suçluların telaşı içindedir” dedi. ‘HRANT DİNK KARDEŞİMİZ’ Bilginin sızması üzerine Kılıçdaroğlu ile randevu gelecek günlerde gerçekleşecek Trabzonlulardan Agos’a ziyaret İstanbul Haber Servisi Trabzon Fikir Kulübü, gazeteci Hrant Dink’in öldürüldüğü yerin yakınındaki merdivenlerin bordomavi renge boyanmasına tepki gösterdi. Merdivenlerde basın açıklaması yapan Trabzon Fikir Kulübü Başkanı Yavuz Saltık “Hrant Dink kardeşimizin katlinin, Trabzon şehri ve Trabzonspor ile yan yana ifade edilmesi, o acı günden beri yüreğimizi acıtan bir yarayken, gönül verdiğimiz bordo mavili renklerimiz yeni ve çirkin bir provokasyona alet edilmeye çalışılmaktadır. Hrant Dink bu ülkenin mücevheri ve Trabzonsporluların kardeşidir” dedi. Trabzon ve Trabzonspor renklerinin provokasyona alet edilmek istendiğini iddia eden Saltık, merdivenleri bordo mavi renklere boyayanların bir an önce bulunmasını istediklerini belirtti. Üyeler açıklamanın ardından Agos gazetesini ziyaret etti. Sarıgül’le buluşma ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmesi beklenen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’le yapacağı görüşmenin ertelendiği bildirildi. CHP ve Sarıgül’e yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre dün akşam, ismi gizli tutulan bir milletvekilinin evinde “baş başa” yapılması planlanan görüşmenin yapılacağının kamuoyunda duyulması üzerine ertelendiği ifade edildi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Sarıgül ile önümüzdeki günlerde görüşeceği, ancak yeni randevu tarihinin belirlenmediği ifade edildi. Adaylık ve partiye üyelik konusunun ele alınacağı görüşme için Sarıgül’ün dün ak şam Ankara’ya gelmesi bekleniyordu. Öte yandan Sarıgül’e ilginç bir destek geldi. Boğaziçi Köprüsü’nde bir araçtan inen 4 kişi, köprüye “İstanbul size yakışır, İstanbullular sizi istiyor Mustafa Sarıgül” yazılı pankart astı. Pankartı asan 4 kişi daha sonra araçlarına binerek olay yerinden uzaklaştı. Köprüde destek pankartı 6 KİŞİ HAKKINDA 25 YILA KADAr HApİs İsteNDİ Kimyasal silah yapacaklardı SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana’da sarin gazı üretimi ile bağlantılı kimyasal madde ile yakalandıkları belirtilen El Kaide’ye bağlı El Nusra Cephesi ve Ahrarı Şam örgütleriyle bağlantılı 6 kişi hakkında, “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “silahlı terör örgütüne silah sağlamaya teşebbüs” suçlarından 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Suriye’deki örgütlere kimyasal bomba yapımında kullanılan bazı kimyasal maddelerin temin edilmeye çalışıldığı yönündeki ihbar üzerine 28 Mayıs’ta gözaltına alınan 11 kişiden 5’i ifadelerinin ardından serbest kalırken, 6 kişi tutuklandı. Emniyet kaynakları zanlılarla birlikte sarin gazı ele geçirildiğini belirtti. Ancak kimyasalın sarin gazı olmadığı yönünde rapor verilmesinin ardından Suriyeli Hytham Qassap dışındaki diğer zanlılar 17 Temmuz’da serbest bırakıldı. Savcılık, Qassap hakkında 25 yıla kadar, diğer zanlılar Halit Usta, Halit Ünalkaya, İbrahim Akça, Bekir Karaoğlan ve Raif Ay hakkında ise 15’er yıla kadar hapis istemiyle dava açılmasını istedi. İddianame Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. AKP’ye üye yapılan CHP’liler şokta KAYSERİ (Cumhuriyet) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP’ye gönderilen yeni listede, Kayseri’de 400 CHP üyesinin daha AKP’ye üye yapıldıkları ve bu nedenle CHP üyeliklerinin silindiği bildirildi. Delegeler, bu pazar yapılacak CHP il kongresinde oy kullanamayacak. Delegelerin, konuyu yargıya taşıyacakları ifade edildi. Sahte üye kaydı yapan AKP Kocasinan İlçe Başkanı Hüseyin Cahit Özden ile Melikgazi İlçe Başkanı Timur Barlas, Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet suçundan 15 ay hapis cezasına çarptırılmış ancak cezaları ertelenmişti. AKP’li başkan CHP’li adayı dövdü SAMSUN (Cumhuriyet) CHP Asarcık ilçe belediye başkan adayı Bülent Baskın, AKP’li Asarcık Belediye Başkanı İbrahim Yüce’nin Aydın köyünde yaşanan yangın sırasında kendisini darp ettiğini iddia etti. Bülent Baskın hastaneden 1 günlük iş göremez raporu alarak AKP’li Başkan Yüce hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. İbrahim Yüce ise Baskın’ın sadece kolunu çektiğini savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle