19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 AĞUSTOS 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’liler Ergenekon davasında verilen kararlara ilişkin ilginç değerlendirmelerde bulundu 7 Hukuki hesaplaşma 3 VEKİLİN DURUMU Ustalığın Sonuna Doğru Siyasette ustalığı cümle âleme gösteren en önemli yöntemlerden birisi, birbirine benzemez konuları, istekleri bir çırpıda Meclis’ten geçirmenin yolu olarak “torba kanun” yönteminin bulunmuş olmasıdır. Kim buldu bilmiyorum; bildiğim, AKP’nin bu ustalık alametini pek güzel kullandığıdır. Bir torba getiriyorlar Meclis’e, sonra istekler başlıyor; “Şu bizim mesele vardı ya hani, onu da halledemez miyiz, peki hani şu konu vardı ya şu konu, o da giremez mi torbaya?”; giriyor. Böylece hem Meclis uzun ve yorucu mesailerden kurtuluyor, milletvekilleri az zamanda çok iş yapmış oluyorlar, hem de ustalık ustalık oluyor işte. Bu yöntemin adalet sisteminde uygulanması ise özel yetkili mahkemeler sayesinde gerçekleşti. Orada da “darbeciye mi benziyor, at sepete” yöntemiyle iddianameler birleştirildi ve ortaya koca bir torba, torba ne kelime büyükçe bir çuval çıktı. Çuval da ustalık işidir. Kuşkusuz arada bir çuvala atılacak şeyleri başka amaçlar için kullanmaya kalkanları hizaya sokmayı, söz dinlemeyen, yetkisini gerçekten çok özel zannedenlere de ustaca iktidarın gücünü hatırlatmak gerekir. Onlara ittifakın amacından sapmaması için “Hadi evli evine köylü köyüne” demeyi de bilir usta olan. Öyle de olmadı mı? Budur işte ustalık. HHH Ergenekon davasının birinci aşaması böylece, yani ustaca tamamlanmış oldu. Şimdi, “toplumun bütün sınıflarının ataerkil velinimeti olarak ortaya çıkmanın” zamanıdır. Tüm Türkiye’nin “en iyiliksever adamı” olarak mülkiyet kapsamında nasıl her şey tek elde toplanmış ve yeniden “topluma” dağıtımı sağlanıyor ise adalet konusunda da aynı şey niye yapılamasın ki? Yapılabilecektir. Ustalık en karmaşık konuları bir torbanın içinde hemhal ederek sonuç alabilmektir. Seni darbe ile iktidardan alaşağı etmeyi düşündükleri hissine kapıldıklarının, özel yetkili bir adalet torbasında onlarca yıla mahkum edilmelerini gizli bir sevincin sinikliğiyle, “Aa, öyle mi olmuş, yargıya biz karışamayız ki” tiradıyla karşılamışsan, şimdi onları yine bir başka hükümlüyle ve dağdakilerle neden takas edemeyesin ki. Böylece tıpkı yukarıdaki cümle gibi karmaşık, ne dediği tam anlaşılmayan bir konu da ustaca torbalanmış olmaz mı? HHH Olur, pek de güzel olur. Bütün bunları yapabilmek, olmamış bir askeri darbenin sivilini gerçekleştirmek için, ille de Viktor Hugo’nun, amcasının büyüklüğüne hevesleneni yazdığı “Napoléon le Petit”sini mi okuyalım. Ya da Marx’a mı başvuralım o küçük Napoléon’dan ders almak, onun hatalarını yinelememek için. Yok hayır, o biraz korkutucu bir tarihçidir “ulusların gafil avlanması” konusunda, “edepsizce” konuşan, “genel oyun kendi vasiyetini kendi eliyle imzalamak, halkın kendisi adına var olan her şeyin yok olmayı hak ettiğini ilan etmesinin yolu olarak bir süre daha ayakta kalmasını sağlamak” gibi tuhaf deşifreler yazan bu bozguncuya başvurmaya gerek yoktur. HHH Sonuçta bir dava başarıyla tamamlanmıştır. İkinci ve belki üçüncü aşamalar da siyasetin gereklerine kendiliğinden hizmet etmeye hazırdır. Şimdilik her ne kadar içeride dışarıda hoşa gitmeyecek gelişmeler varsa da, bunlar, usta manevralarla, pragmatizmin ustalık isteyen kıvraklığıyla, dava sonuçlarıyla “yüreğinin yağı eriyen solcuların”, hayal görmeye hep teşne, ayılamamış liberallerin yardımıyla atlatılabilir. Adalet, hukuk ve vicdan gibi tuhaf sözler söyleyenlere de hatırlatmak gerekir mi bilmiyorum; siyaset, adı üstünde siyaset meydanında oynanan bir oyundur. Ustalar o oyunu adalet, hukuk, vicdan ile değil, onu ötekiyle takas etmenin, birini öbürüyle vuruşturmanın derin ve tehlikeli hazzıyla oynarlar. “Halkın her zaman gafil avlanamayacağını” söyleyenler arada bir can sıkmasalar bu oyun ne güzel oynanır, “kartalın bu ilk on yıllıkuçuşu” nasıl da başarıyla tamamlanırdı ama... Tadından yenmezdi, Marx gelse kitabını yazamazdı! Meclis’in isteğine bağlı İLHAN TAŞCI ANKARA Ergenekon davasındaki cezalar tartışılırken milletvekili olan Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Sinan Aygün’ün cezalarının Yargıtay’da onaylanıp kesinleşmesi halinde milletvekilliklerinin düşüp düşmeyeceği konusunda tartışma yaşanıyor. Bugüne kadarki uygulamada TBMM Başkanlığı kimi zaman benzer durumda olanların vekilliklerini düşürürken kimi zaman ise fiili durum yaratarak vekilliğin sürmesinin önünü açtı. Yargıtay’ın vereceği olası bir onama kararı, Meclis Başkanlığı’na bildirildiği an başkaca hiçbir işlem ve karara gerek kalmaksızın sonlandırılacak. Aygün ve Haberal cezalarının infazı için yeniden cezaevine konulmaları gerekecek. Ancak Meclis’te bugüne kadar milletvekilliğinin düşürülmesi konusunda farklı uygulamalara imza atıldı. Örneğin Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş da “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan aldığı 2 yıl 1 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasıyla kesinleşmişti. Ancak, milletvekilliğinin düşmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi Meclis Başkanlığı’na gönderildiği halde, genel kurula indirilmediği için Aktaş’ın vekilliği halen sürüyor. Mahkumiyetin kesinleşmesi yoluyla üyeliğin düşmesi konusunda benzer bir örnek 21 Eylül 1962 tarihinde yaşandı. AP Zonguldak Milletvekili Nuri Beşer’in mahkumiyetine dair Başbakanlık Tezkeresi’nin genel kurulda okutulmasıyla milletvekilliği düştü. Seçilme yeterliğinin kaybedilmesi durumlarında milletvekilliğinin düşmesi konusunda İstanbul Milletvekili Merve Safa Kavakçı’nın “vatandaşlığının Bakanlar Kurulu kararı ile kaybettirilmesi” sonucunda, milletvekilliği seçilme yeterliğini kaybettiğinden dolayı milletvekili sıfatının kalmadığına ilişkin 14 Mart 2001 tarihli birleşimde TBMM Başkanlığı Tezkeresi olarak genel kurulun bilgisine sunuldu. Kavakçı ile ilgili ayrıca bir oylama yapılmadı. 19. ve 20. Dönem Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker hakkında da seçim tarihinde milletvekili seçilme koşullarını taşımadığı gerekçesiyle seçim tutanağının iptal edildiğine ilişkin YSK kararı 18 Mart 1999 tarihli birleşimde genel kurulun bilgisine sunuldu, ancak ilgilinin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin ayrıca bir karar alınmadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP temsilcileri Ergenekon davasında verilen kararları Twitter hesapları üzerinden yorumladı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, “Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşması” derken, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Dosyayı ve kararın gerekçesini görmeden kararı gayri meşru ilan etmek, sadece tarafını belli etmektir. CHP’nin siciline uygun bir taraftarlık” ifadelerini kullandı. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Ergenekon davasını “tarihi dava” olarak nitelendirerek “Türkiye, demokrasi ve hukuk devleti adına önemli bir sınavdan geçti” dedi. Twitter hesabı üzerinden ka ERGİN: RAHATSIZ OLAN TEMYİZE GİDER A dalet Bakanı Sadullah Ergin, katıldığı televizyon programında Ergenekon kararlarını değerlendirdi. “Karardan rahatsız olan varsa üst mahkemeye gider, haklarını üst mahkemede arar” diyen Ergin, kararlara ilişkin olarak “Türkiye’nin geleceğini etkileyecek kararlar bunlar” ifadesini kullandı. Bir soru üzerine, “Ergenekon davası siyasi” eleştirilerine de değinen Bakan Ergin, “Siyasi yargılamalar tabiri maksadı aşan değerlendirmelerdir, bu davadaki yargılama son derece teknik bir şekilde yapıldı. Türkiye’de siyasi yargılamaları anayasa mahkemesi yapar” diye konuştu. rarları değerlendiren Bozdağ, “Her davada mahkeme kararını beğenenbeğenmeyen olur. Mahkeme kararının sağlıklı değerlendirmesi ancak gerekçeli karardan sonra yapılabilir. Hiçbir mahkeme, delilsiz, ispatsız, ezbere karar vermez. Mahkeme; ancak anayasaya, ka nuna, dosyadaki delillere ve vicdani kanaatine göre karar verir. Dosyayı ve kararın gerekçesini görmeden kararı gayri meşru ilan etmek, sadece tarafını belli etmektir. CHP’nin siciline uygun bir taraftarlık” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın Başdanışma nı Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan da Twitter üzerinden “Ergenekon davası, Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşmasının adıdır. Bu dava 27 Mayıs’tan, 12 Mart’tan, 12 Eylül’den 28 Şubat’tan, 27 Nisan’dan süzülüp gelen bir müdahale ruhundan hesap sorulmasıdır. Ergenekon davası Türk demokrasisinin geleceği açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Ergenekon davasıyla sadece illegal bir girişimden hesap sorulmuyor, aynı zamanda devlet içine çöreklenen vesayetçi anlayış tasfiye ediliyor. Darbe teşebbüsü iddialarının yargı konusu olması ve cezalandırılması tarihi bir olaydır ve Türkiye bunu başarmıştır” dedi. Fotoğraf: AA CEM ÖKSÜZ Nuri Beşer örneği Ankara’da önce Başkent Hastanesi’ne ve Başkent Üniversitesi’ne giden Haberal, daha sonra CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüştü. Haberal’a sevgi seli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon davası kapsamında 12 yıl 6 ay hapis cezası verilen ve tahliye edilen CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, tahliye olduktan sonra önceki gün akşam İstanbul’dan Ankara’ya geldi. Haberal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. İlk olarak Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’ni ziyaret eden Haberal, burada kendisini karşılayan kalabalığa teşekkür etti. Bu ülkeyi kuran Atatürk ve arkadaşları ile aziz şehitlere her zaman müteşekkir olduğunu dile getiren Haberal, “Onları şükranla anıyorum ama tabii ben bugün çok şükür buraya geldim, ama buruk geldim. Temenni ederdim ki oradaki bütün arkadaşlarım beraber çıkalım. Ülkemiz şimdi bir dönemden geçiyor. Temenni ederim ki bu dönem geçsin. Arkadaşlarımız, oradaki bütün masum insanlar da çıksın. Özgürlüğümüzün kıymetini çok iyi bilelim, ülkemize de hizmet edelim” diye konuştu. Haberal, dün sabah saat MİLLETVEKİLİ YEMİNİ EKİM AYINA KALDI EMİNE KAPLAN ANKARA Ergenekon davasında tahliye edilen CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın TBMM’de yemin etmesi, yeni yasama yılına kaldı. CHP, yemin için TBMM’yi olağanüstü çağırmayacak. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM normal takviminde toplandığında Haberal’ın yemin edeceğini lerinde de her birimi kendisinin fotoğraflarının bulunduğu bez afişler ve Türk bayraklarıyla süslenmiş Başkent Üniversitesi’ne gitti. Üniversitede öğretim üyeleri ve çalışanlarca çiçeklerle karşılanan Haberal, burada ilk olarak Hukuk Fakültesi öğrencileri için yapılan duruşma salonunu gezdi. Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonu’nda, öğretim üyelerine ve personele de hitap eden Haberal, Silivri’de tutuklu kaldığı 4 yıl 3 aylık süreye yönelik “Her insanın başına bir kaza gelebilir, biz de bir kaza geçirdik” açıklamasında bulundu. Haberal’ın konuşması sık açıkladı. AKP, bazı torba yasalar, çözüm paketi ve anayasa çalışmaları için TBMM’yi 17 Eylül’de toplamayı hedefliyor. Meclis’in bu tarihte toplanması durumunda Haberal’ın 17 Eylül ya da izleyen günlerde yemin edeceği kaydediliyor. CHP MYK de bugün toplanacak. Toplantıda, Ergenekon davasında çıkan kararların değerlendirilmesi, Haberal’ın da bu kapsamda durumunun görüşülmesi bekleniyor. gösterildiğim zaman kendileri ile görüşememiştim. Dün (önceki gün) çıktım, bugün (dün) de genel merkezde kendisini ziyaret ettim. Hepsi o kadar” dedi. Haberal, bir gazetecinin, “Kılıçdaroğlu, size ne mesaj verdi” sorusu üzerine, partinin bir milletvekili olarak kendisini samimi bir şekilde karşıladığını ve kucakladığını söyledi. Haberal, yemin edebilmesi için TBMM Genel Kurulu’nun olağanüstü toplantıya çağırılmaması kararının kendi isteğiyle olup olmadığı sorusuna ise “Bunlar şu anda ne benim ne de Sayın Genel Başkan’ın konusudur” karşılığını verdi. sık salonda bulunanların “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kesildi. Gözaltındaki 14 kişi serbest kaldı İstanbul Haber Servisi Ergenekon davası karar duruşması öncesi “Hükümeti devirmeye çalışmak ve çağrı yapmak, adil yargılamaya müdahale” suçlamasıyla düzenlenen operasyonda gözaltına alınan TGB, İşçi Partisi, Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesi yöneticisi 14 kişi dün sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Savcılık sorgusunun ardından TGB İstanbul İl Yöneticisi Olgu Özdemir, İşçi Partisi Öncü Gençlik Ankara İl Başkanı Efe Barbaros ile İşçi Partisi MKK Üyesi ve Silivri Çadır sorumlusu Hıdır Hokka serbest bırakılırken TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz ve Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel’in de aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 11 kişi de dün akşam saatlerinde serbest kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra adliye önünde açıklama yapan Hıdır Hokka, Ergenekon davası kararının vicdanları sızlattığını belirtti. Haberal, dün akşam saatlerinde de CHP Genel Merkezi’ne gelerek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaklaşık 1 saat görüştü. Kılıçdaroğlu, Haberal’ı, “Sizi burada görmek güzel” sözleriyle karşıladı. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Haberal da milletvekili seçilmesi ve tahliyesinin ardından Kılıçdaroğlu’na nezaket ziyaretinde bulunduğunu söyledi. Haberal, “Milletvekili adayı K ılıçdaroğlu ile kucaklaştı Ergenekon davasında kararlara tepki sürüyor Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ ‘AKP Türkiye’yi istediği gibi dönüştüremedi’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında verilen hapis cezalarına tepkiler sürüyor. Türkiye Komünist Partisi (TKP) Merkez Komitesi’den yapılan yazılı açıklamada, Ergenekon’un bir mahkeme olmadığı ifade edilerek, “Ergenekon AKP diktatörlüğünün inşa sürecidir. AKP Türkiye’yi istediği biçimde dönüştürememiştir. Türkiye özellikle Haziran Direnişi’yle İkinci Cumhuriyeti reddetti” denildi. Açıklamada, TKP’nin verien kararların hükümsüz olduğunu ilan ettiği vurgulandı. Uluslararası Af Örgütü’nden yapılan açıklamada ise Terörle Mücadele Mevzuatı ve bu davaya da bakan Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) mevzuatı uygulama biçiminin sorunlu olduğu belirtilerek, bu uygulamaların, uluslararası insan hakları standartları ile uyumlu hale getirilmesi gerektiği vurgulandı. SODEP Genel Başkanı Hüseyin Ergün de yaptığı yazılı açıklamada siyasi davaların siyasetle yürütülmesi gerektiğini belirterek,“Şimdi Türkiye toplumunun geniş bir kesimi, kızgın, kırgın ve düş kırıklığı içinde” dedi. Avrupa ADD Başkanı Dursun Atılgan ise “Bu karar, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti özelliğini bitirmiştir” dedi. ‘Avrupa’ya taşıyacağız’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasının 5 Ağustos’taki karar duruşmasını izlemek için Türkiye’ye gelen Sırbistan Özgürlük Derneği Genel Müdürü Dragan Radevic, Silivri’deki Ergenekon davasını izlemeye giden halka polisin şiddetine tanık olduklarını belirterek “Türkiye’de insan haklarına karşı uygulanan hukuksuzluklara karşı yürütülen mücadelenin ne kadar büyük olduğunu hissettik” dedi. Radevic’le Taksim’deki İşçi Partisi’nin (İP) Genel Merkezi’nde bir toplantı düzenleyen Sırbistan Sosyalist Partisi temsilcisi Dusan Jelicic de yaşanan hukuksuzluğu Avrupa Parlamentosu ve Birleşmiş Milletler’e taşıyacaklarını kaydetti. n İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında müebbet hapse mahkum edilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Sadece kin ve intikam amacıyla müebbet verilen şerefli Türk askeri İlker Başbuğ tam 19 aydır cezaevinde rehin tutulmaktadır” denildi. Başbuğ, Twitter’dan destek verenlere de teşekkür etti: “Herkese destek mesajlarından dolayı teşekkür ederiz, unutulmasın ki ilahi adalet vardır. Hak hiçbir zaman yerde kalmaz.” Başbuğ rehin tutuluyor Çubuklu yeni görevinde n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon davasında 9 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, tahliye edildikten sonra Genelkurmay Başkanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğü görevine devam edecek. Çubuklu, İnternet Andıcı soruşturmasında tutuklandığı sırada Genelkurmay Adli Müşavirliği görevini yürütüyordu ve bu karardan sonra pasif göreve çekilmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle