19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 AĞUSTOS 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mısır’daki darbe için İsrail’i suçlayan Erdoğan, ABD’nin verdiği yanıta kızdı: 5 parçalanan, 71 günden beri uyutulan 14 yaşındaki Berkin’in önünde ne vardı? Berkin’in durumu ne? Hastaneden çıkarılacak mı çıkarılmayacak mı tartışmaları sürüyor. Berkin yaşayacak ama tıpkı büyümeyen bir bebek gibi! Benim içim acıyor, vicdanım sızlıyor... Düşüncelerim altüst oluyor! Ya sizin! HHH Esma için ağlayıp onun önünde uzun bir gelecek olduğunu söylüyorsunuz ama kendi öz çocuklarımız için sesiniz çıkmıyor. Ölen çocuklarımızı ve gençlerimizi terörist olarak yaftalıyorsunuz. Bakın CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ne diyor, kulak verin: “Temmuz ayında Türkiye’de 9 kadın öldürüldü. 20 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi. 10 kadına şiddet uygulandı. 19 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulunuldu. Bu tecavüzlerin yüzde 55’i tanıdıkları erkekler tarafından yapıldı.” İnsanlık suçunun işlendiği toplumlarda tüm bunlar lanetlenir. Acılar, hüzünler yarıştırılmaz! Hem Suriye ve Mısır’da yaşanan kıyımlar için gözyaşı dökeceğiz, vicdanımız sızlayacak, hem de Türkiye’de olanlar için... Benim ülkemin yalnızlığı bir ceviz ağacı gibi çırılçıplak, dökmüş neyi varsa... Günter Grass’ın “Kasım Ülkesi” gibi... “Kasım ölüleri rahat yatsınlar bırakın! Bizim yaşayanlarla işimiz başımızdan aşkın Ama bunlar onlar değil, onlar uyandı ve katiller olarak yaptıkları aynısı, Ne ödendi ne de vergi alındı kârından suçluluk yükünün, ben ondan tutukluyum işte.” HHH Ah benim sevgisiz, aşksız, yalnız ülkem! Ah benim Cumartesi Annelerim! Şehit çocuklarımızın anaları, babaları, eşleri, çocukları! Ah benim toplu mezarlarım, zindanlara atılan meslektaşlarım, aydınlarım, darbe düşü kurmayan askerlerim! Üniversiteli gençlerim! Suçu olmayan tüm insanlarım! Dağlarım, ovalarım, vadilerim, mavi sularım... İçimde bir hüzün geziniyor, içimde Eylül... İçimde çaresizliğim! Beyaz Saray’a ne oluyor ise sürekli hoparlörlerden anonslar yaptırdı, tören için ücretsiz otobüsler kaldırdı. Programa yaklaşık bir saat geç katıRİZE Mısır’daki darbenin arkasınlan Erdoğan konuşmasında ABD’yi üsdan İsrail’in olduğunu açıklaması üzeritü kapalı olarak eleştirdi. Erdoğan, “Binne ABD’nin “saldırgan, delilsiz ve saçlerce kilometre uzaklıktan gelip Ortama” açıklamasına memleketi Rize’den doğu coğrafyasına müdahale edenleyanıt veren Başbakan Recep Tayyip re, cetvelle sınır çiErdoğan, ABD’nin zenlere, petrol için açıklamasına “üzülinsan kanı içenledüğünü” belirterek, re bir çift söz söy“Beyaz Saray buleyemeyenler, maznu dillendirmemelumun yanındaki liydi, böyle bir şeTürkiye’ye söz söyyi konuşmamalıylüyorlar” diye kodı. Beyaz Saray’a nuştu. Türkiye’nin ne oluyoda Beyaz izlediği dış politiSaray cevap verika ile bölgede yalyor. Bu yakışık alnızlaştığı iddialarımadı. Eğer bunu nı reddeden Erdokonuşması gereken ğan, Türkiye’nin varsa İsrail konuşNATO’nun verdimalıydı ama bu da ği görevlere gittiönemli değil. Uzun ğini anlattı. Erdoince bir yoldayız, ğan, BM Güvenlik gidiyoruz gündüz Erdoğan’ın katıldığı açılış töreKonseyi’ne de yükgece. Gideceğiz geni nedeniyle alanda geniş güvenlik lenerek şunları söyne” dedi. önlemleri alındı. Törene gazeteciler ledi: “Ey BM GüBaşbakan Erdode xray cihazından aranarak içerivenlik Konseyi neğan, Rize Valiliye sokulurken, basın mensuplarının bulunduğu bölümde iki sivil poliredesin sen, ne işe ği önünde düzenlesin ellerinde gaz ölçüm aletleriyle yararsın, ne için nen toplu açılış törekimyasal bir saldırıya karşı ölçüm kuruldun? Sen şu ninde partililere hiyapması da dikkat çekti. (DHA) anda barışın gütap etti. Gün boyunvencesi değilsin! ca AKP il başkanlıHele bakın hallerine, 5 daimi üye, hele ğı ile Rize Belediyesi başta olmak üzere hele 2 üye ülkenin dukaları arasından RTSO, RTB ve Çaykur gibi bazı kurum dünyanın kaderi belirleniyor. Ey BM, ve kuruluşlar, cep telefonlarına mesajlar şunu unutmayın, dünya 5’ten büyükgöndererek yurttaşlara Erdoğan’ın katür. Vakti zamanı geldiğinde dünya tılacağı toplu açılış törenine katılmaları çağrısında bulunuldu. AKP’li belediyeler halkları bunun hesabını soracaktır.” ÖMER ŞAN Ah Benim Yalnız ve Aşksız Ülkem!.. Artık görünmez olup gittiğimiz mevsimin soluk alıp verdiği bir sabahın içinde, bütün görkemiyle karşılaşıyorum doğanın... Sevinçle birlikte başlayan dostluklar yaşamı daha değerli kılıyor. Vızıldayan mermiler, sokaklarda kaçışan insanlar, açlık ve yoksulluk. Türlü değerlerle donatılmışsa eğer bir insan, daha bir uzamaktadır gün ortasında yalnızlık. Bir yunus, bir deniz kızı, bir ejder! Paslanmış kuleler! Elinin altında bir beyaz mendil, bir damla kan ve gözyaşı! Işıklı anlara karşın, dumanlar ve küller arasında doğan bir çocuk, bir umut. Işıklarla yivlenmiş bir akşam... Kükürtlü bir gündoğumu... Korku ve korkusuzluk! Şair Emmannuel nasıl geçirmiş o ırmağı demiryolu köprüsünün altından... Nasıl bakmış kompartımanın camlarından! Nasıl görmüş çatılardaki rüzgârgüllerini... Sen de bak, göreceksin... HHH Bakarken bir mektup okuyacaklar sana... Sen ağlayacaksın hüngür hüngür, Esma için, kendi kızını aklına getirdiğinde. Ağla elbet! Ben de ağlıyorum! Suriye’de, Mısır’da çocuklar, babalar, anneler, kardeşler ölürken. Hem onlar için hem de ülkemin çocukları ve gençleri için... Elbet Esma’nın önünde uzun bir yaşam vardı... Sakın ölümleri, acıları, hüzünleri yarıştırma! Kendi ülkenin çocuklarını düşün! Onların da önlerinde koskoca bir hayat vardı... Elbet Esma’nın önünde uzun bir gelecek vardı... Peki Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük ve Mustafa Sarı’nın önünde ne vardı? Onlar bu ülkenin çocukları değil miydi? Gezi Direnişi neydi? Darbe girişimi miydi, neydi anlatın bana! Gezi Direnişi’nde polisin on metreden hedef alarak sıktığı gaz bombasıyla kafatası Sessiz Çığlık eylemi 48. kez Beşiktaş’ta yapıldı. Kimyasal saldırıya karşı alanda ölçüm ‘Çifte standart’ Balyoz davasında hüküm giyen emekli ve muvazzaf askerlerin yakınlarının oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu, Sessiz Çığlık eylemini 48. kez Beşiktaş Demokrasi Anıtı önünde gerçekleştirdi. Platform adına basın açıklamasını okuyan emekli asker Turgut Süllüoğlu, Balyoz ve Ergenekon davalarının yüksek yargıya intikal ettiğini anımsatarak “Özel yetkili ağır ceza mahkemeleri siyasetin gölgesinde olduğu çok açıkça belli olan kararları ile vicdanları sızlatmış, Türk yargısına olan güveni sarsmıştır” dedi. Süllüoğlu, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a yumruk atanın serbest bırakılmasına karşı çıkanların uzun tutukluluk sürelerine seslerini çıkarmadığını belirterek, “Yasaların uygulanmasında çifte standart yapılıyor. Yüksek yargı aşamasını umutla bekliyoruz. Adalete inanmak istiyoruz” diye konuştu. Gazetemiz yazarı Meriç Velidedeoğlu da geçen hafta Maltepe’deki General Nurettin Baransel Kışlası’ndaki 19 komutanı ziyaret ettiğini anlatarak “Komutanların sizlere, ‘sessiz çığlık’ üyelerine çok selamı var. Onlar geleceğe umutla bakıyor” ifadelerini kullandı. Murat Karayalçın’dan adaylık yalanlaması: Hiçbir ‘il’e aday değilim Haber Merkezi CHP PM Üyesi Murat Karayalçın, hiçbir ilin belediye başkanlığı için aday adaylığı düşünmediğini bildirdi. Karayalçın yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: “CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanlığı aday adaylığı ya da başka bir ilimizin belediye başkanlığı aday adaylığı için herhangi bir düşüncemin, görüşmemin, girişimimin veya başvurumun şimdiye kadar olmadığını, bundan sonra da olmayacağını, kimi basın ve yayın organlarında çıkan yayınlar nedeniyle kamuoyunun bilgisine sunarım. Bir partili ve CHP PM üyesi olarak bu süreçte görevim, partimizin en iyi yerel yönetimler programıyla ve en iyi adaylarla seçime girmesine ve en yüksek başarıyı sağlamasına katkıda bulunmaktır.” RTÜK Başkanı’ndan ‘Gerekirse döveriz’ açıklaması Davut Dursun: Espriydi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) RTÜK Başkanı Davut Dursun, CHP kontenjanından seçilen Üst Kurul Üyesi Süleyman Demirkan ile tartıştığı, “Gerekirse döveriz” dediği yönündeki haberleri “Espriydi” sözleri ile savundu. Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen hafta yapılan ve kavga çıktığı iddia edilen üst kurul toplantısında yaşananları anlattı. Dursun, “Bu ifadeyi kullandım evet ama bu ifade espri çerçevesinde söylenmiş bir sözdü” diye konuştu. Şüphelendiğim kimse yok İstanbul Haber Servisi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla ilgili ifadesine başvurulan Semra Özal’ın eşinin ölümü ile ilgili şüphelendiği kimsenin olmadığını söylediği öğrenildi. Özal’ın davaya müdahil olup olmama konusundaki kararını daha sonra vereceğini söylediği ileri sürüldü. Sağlık durumu elvermediği için Hâkim Fikret Demir, 20 Ağustos’ta Semra Özal’ın evine giderek ifadesini aldı. Semra Özal, iddianamede adı geçen ve zehirleme olayına iştirak ettiği belirtilen Levent Ersöz’ü tanımadığını kaydetti. Özal’ın zehirlendiği iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması 12 Eylül’de. Semra Özal, eşinin ölümüyle ilgili ifade verdi:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle