Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2013 PAZAR 4 HABERLER Yaz Sevgili, Göl kıyısında çınarın gölgesine oturmuşsun, çarşaf gibi dümdüz suya güneşin şavkı vuruyor. Dingin devinimsiz bir doğa... Yaprak kıpırdamıyor, çıt çıkmıyor. Ne güzel, diyorsun, bu sükunet ne güzel, sanki her şey durmuş gibi... Yanılıyorsun! Çevrende karıncalar cirit atıyor; baş döndürücü bir faaliyet... Arılar çiçekten çiçeğe bal peşinde... Suyun altında dünya var, büyük balıklar küçüklerini kovalıyor, kerevitler yosunların arasında oradan oraya gidip geliyorlar, sazların arasında su yılanları kıvrılıyor, kurbağalar hava karardıktan sonra başlayacak bir gecelik aşklarının serenadına hazırlanıyorlar... Senin dingin sandığın ortamda gece günü kemiriyor... Uzaklarda bir adam gün batımına doğru yüzüyor... Bir yerlerde bir Çinli çocuk doğuyor ağlayarak... Bir adam son sözünü söylüyor, söz başkasına geçiyor... Her şey hareket halinde, her şey değişiyor, kulaklarının algılamadığı titreşimler korkunç bir gürültü oluşturuyor, bulunduğum uzamda Hertz dalgaları cirit atıyor. Dönüyorsun, üstünde bulunduğun koca gezegenle birlikte... Uydusu olduğun güneş, galaksiler dönüyorlar sonsuz ve hareket halindeki uzay boşluğunda; göktaşları, yıldızlar, galaksiler büyük bir hercümerc içinde. HHH Hareketin ortasında değişimin göbeğindesin; varlığın suretinin silinmesine doğru yol alıyor önlenemez biçimde. Değişim değişmez kural. Değişimin esiriyiz. Değişime kızmak anlamsız, biz değişimin eseri ve ta kendisiyiz. Belirli bir ritim içinde geliştiği anlarda onu tam olarak algılamıyor, durgunluk duygusuna kapılıyoruz. Bir süre önce, yıllar ötesinden görüp tanıdığım pek zarif, pek güzel aktrist bir hanımın Türkiye’ye döndüğü haberini alınca içimde güller açarak gazeteyi kaptım. O da ne? Zarafeti ile güzelliği uyum içindeki genç kadının yerinde yaşlı biri vardı fotoğrafta. Kendi değişimimi istemeyerek de olsa içime sindirirken anımda kalan güzelliğin görüntüsünün değişmiş olmasına neden şaşırmıştım ki? Yine mevsimlerden yaz mıydı? Yaz ömrümüzün dinginlik anı. Bitmez tükenmez sandığımız yazlarda hangi denizlerde yüzmüştük? Hangi denizlerde yüzüyoruz şimdi? Her yaz aynı gençlikle, aynı uyumla bitmez tükenmez biçimde kulaçlamıyor muyuz anı denizlerini? Anı denizlerinde yüzmek hayal mi? Yoksa hiç yüzmedik mi o denizlerde biz? HHH Bu kaçıncı yaz algıladığımız? Bütün kokular, bütün renkler, bütün sesler, bütün hazlar, bütün yazlar birbirlerine eklenerek oluşturmadılar mı, şu an yaşadığımız yazı? Kedi yanı başında mayışırken, göz kapakların ağırlaşıp, kitabın çimenlerin üstüne kayar, sen de yeni bir rüyaya uyanmaya doğru yol alırken hangi yazı yaşıyorsun? Daha kaç yaz kaldı önümüzde, daha kaç mevsim var yaşanacak ömrümüzde? Yakında yaz bitecek ve Kanlıca’nın ihtiyarları bir bir hatırlayacaklar geçmiş sonbaharları. Ne gam! Yaz güzü, güz kışı, kış baharı, bahar yeniden yazı getirecek. Bu ahenk böyle sürüp gidecek. Ve derken bir tel kopacak ve ahenk ebediyen susacak... Gölün kıyısında, çınarın gölgesinde oturmuşsun; suya güneşin şavkı vuruyor; yaprak kıpırdamıyor; çıt yok; her şey dingin... Her yer sessiz. Ne sükunet!.. Mehmet Şimşek ‘apartman aidatlarını bile biliyoruz’ sözleriyle fişlemenin boyutlarını gözler önüne sermişti. Tepkiler üzerine açıklama yapan bakanlık da tüm kişisel bilgilerin kayıt altına alındığını doğruladı. İtiraf üstüne itiraf! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Taraf gazetesinin “THY’yle uçan yurttaşların, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurumlarda okuyan öğrenci ve ailelerinin tüm özel bilgileri, attıkları epostalar, tapu kayıtları ve postanelerde yapılan tüm işlemlerin protokoller kapsamında MİT’e aktarıldığı” haberi tartışma yaratmıştı. MİT’ten yapılan açıklamada ise “haber gerçekdışı olduğu kadar, haksız ve mesnetsizdir” denilmişti. Maliye Bakanı Şimşek, önceki gün katıldığı bir televizyon programında, tarihi bir itirafta bulundu. Şimşek, Taraf gazetesinin gündeme getirdiği ve MİT’in yalanlamaya çalıştığı yurttaşların fişlenmesine ilişkin haberi açıkça kabul etti. Şimşek programda, “Kimin nereye uçtuğunu, çocuğunun bilgilerini, bankadaki para hareketlerini, apartman aidatlarını biliyoruz. Zaman içerisinde önlerine koyacağız. Devir değişiyor” dedi. Şimşek’in ardından da konuya ilişkin Maliye Bakanlığı’ndan açıklama yapıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “30 yıldır tüm dünya, elektronik uy Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten sonra bakanlık da her yurttaşın fişlendiğini doğruladı gulamaları başarı ile yürütürken ülkemiz yeni yeni bu uygulamaları hayata geçirmeye çalışmaktadır. Ebilet, efatura, edevlet vs... Bu uygumalar aynı zamanda bakanlığımıza da mükelleflerin yükümlülüklerini zamanında yerine getirip getirmemesine kontrol imkânı sağlamaktadır. Bakanlığımızın kayıt dışılıkla mücadelede asli görevlerine ilişkin bu uygumaları fişleme ile bağdaştırmak, tam akıl tutulması yaşatacak nitelikte bir haber olup, esefle kınıyoruz.” SANAYİ BAKANI ERGÜN: Aleviler ibadet diyorsa öyledir Haber Merkezi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Alevi yurttaşların dini kimlik sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirterek “İnsanlar cemevinde kendi yaptıklarına ‘ibadet’ diyorlarsa, kimsenin buna ‘ibadet değil’ deme hakkı yok, biz bunu tanımlayamayız. ‘Ben bunu ibadet kastıyla böyle yapıyorum’ diyorsa, o onun bileceği bir şeydir. İbadetleri biz kabul etmiyoruz. İbadetleri kabul eden Allah’tır” dedi. Kanal 24 televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ergün, Alevi yurttaşların kimlik sorunlarına ilişkin bir soru üzerine “İnsanlar cemevinde kendi yaptıklarına ‘ibadet’ diyorlarsa, kimsenin buna ‘ibadet değil’ deme hakkı yok, biz bunu tanımlayamayız yani, bunu bizim tanımlama şansımız yok. Bunların bizim tarafımızdan, devlet tarafından veya başkaları tarafından değerlendirilmesi doğru değil” diye konuştu. Üniversitelerdeki türban sorununu fiili olarak çözüldüğünü ancak kalıcı hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Ergün, türbanlıların kamuda çalışmasının anayasaya aykırı olmadığını söyledi.