19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE 6 HABERLER CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir konferansa katılırken kendisine CHP’li vekiller de eşlik ediyor. (Fotoğraf: DHA) Bağdat’tan verilen Kürt mesajı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Al Nahreyn isimli düşünce kuruluşunda yaptığı konuşma, çerçevesi ve içeriği iyi hazırlanmış bir metindi. Mesajlarının çoğu tahmin edilebilecek cinstendi. Sürpriz, Kürt sorunuyla ilgili net ifadeleri oldu. Ankara ile Bağdat arasında iki yıldır tırmanan krizin nedenlerini çok iyi analiz ettiği anlaşılan CHP lideri, Irak yönetiminin duymak isteyeceği şu mesajları güçlü biçimde verdi: l Türk halkı ’Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz’ diye düşünen bir halktır. Dost yüzümüzü göstermeye geldik. l Din ve etnik kimlik ayrımı yapmaksızın Arap, Kürt, Türkmen olsun veya Şii, Sünni ya da Hıristiyan olsun Irak’taki tüm gruplara eşit mesafedeyiz. l Kerkük’ün geleceğine Irak halkı karar vermeli. l Türkmenler aramızda kardeşlik köprüsü olmalı. l Bölge ülkeleri enerji politikalarını Irak anayasasına saygı ve Iraklıların ortaklaşa kabul ettiği ilkeler doğrultusunda belirlemeli. l Su konusu da silah olarak kullanılmamalı hukuk ve hakkaniyet içinde ele alınmalı. CHP liderinin en güçlü ifadeleri ise Kürt sorunuyla ilgiliydi. Sorunun sadece Türkiye’yi ilgilendiren boyutları hakkında şunları söyledi: “Kürt kardeşlerimizin yaşadıkları sorunların çözümü ülkelerimizi yakından ilgilendirmekte. Kendi ülkemizde Kürt yurttaşlarımızın haklarının tanınması ve sorunlarının çözümü için çok sayıda öneri de verdik. CHP, sorunu toprak bütünlüğüne zarar vermeden, şiddeti dışlayarak demokratik yöntemlerle çözümünden yanadır. Ama Kürt kardeşlerimizin sorunlarıyla terörü birbirinden ayırmamız gerekli. Sorunlarını siyaset kurumu çözecek. Oturup Kürt kardeşlerimizle çözmek zorundayız. Hükümet çözüm yönünde bir adım attı. Şu anda silahlar durdu. Tüm arzumuz çatışma sürecinin sona ermesi ve Türkiye’de özgürlükçü demokrat sürecin hayata geçmesidir. PKK’nin Kuzey Irak’a çekileceği söylendi. Çekildiler mi çekilmediler mi bilmiyoruz. Önemli olan şu. Eğer gerçekten sorunu çözecekse Türkiye de Irak da rahatlayacaktır. Bizim amacımız da sorunun toplumsal uzlaşma sağlanarak çözülmesidir. Çözüme doğrudan katkı vermedik çünkü nasıl çözüleceğini bilmiyoruz. Ama çözülmesini istiyoruz.” Konunun bölgesel ve uluslararası boyutu için ise CHP lideri şunları söyledi: “Kürt kardeşlerimizin durumunun eskiden çok farklı bölgesel ve uluslararası nitelik kazandığı bir gerçek. Kürt sorunu bizim sorunumuz olduğu kadar Irak’ın, Suriye’nin ve İran’ın da sorunu. O halde bu sorunu çözmek için el birliğiyle bir şeyler yapmalıyız. CHP, Kürtlerin bulundukları bölgelerde hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın eşit yurttaşlar olarak yaşamasını istemektedir.” Tabii bir koşul koymayı da ihmal etmedi. Erbil’de düzenlenecek Kürt Ulusal Kongresi hakkındaki uyarısı şöyleydi: “Alınacak kararların bölge ülkelerinin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlükleriyle, anayasal düzenine aykırı unsurlar içermemesi gerekir.” Kılıçdaroğlu konuşmasında sadece Irak’a değil genel olarak İslam coğrafyasına önemli bir tavsiyede de bulundu: Türkiye’de özgürlüklerin ve demokrasinin önemini Atatürk öncülüğündeki devrimlerin açtığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, özellikle ’laikliğe’ vurgu yaptı. CHP lideri, “Bu çerçevede atılan en önemli adım din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması oldu. Din ve vicdan özgürlüğü anayasal güvence altına alındı. Dinin siyasete karışması önlendi” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Maliki ve Irak hükümetinin diğer yetkilileriyle görüşmelerinde ve konferans sırasında AKP hükümetini doğrudan hedef almamaya özen gösterdi. Soruların neredeyse tamamı Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin Irak’ın içişlerine müdahale anlamına gelecek politikalarına yönelik olmasına karşın, CHP lideri kendi partisinin yaklaşımları üzerinden Erdoğan’a dolaylı olarak şu eleştirileri yaptı: l CHP olarak biz hiçbir ülkenin içişlerine müdahale etmeyi düşünmüyoruz. Düşünen siyasi partileri de açıkça eleştiriyoruz. l Arap dünyasıyla bir sorun yaşadığımız bir gerçek. O sorunu aşmak için ben buradayım. l Dış politika duygularla yürütülmez. Akıl ve mantık egemen olmak zorundadır. l Osmanlı hayalciliği doğru değil. 21. yüzyılda artık Osmanlı yok, bağımsız devletler var. l Her ülkenin sınırlarına, toprak bütünlüğüne saygı duymalıyız. Irak ve Suriye’ye müdahaleyi doğru bulmuyorum. l İnanç ya da etnisite üzerine politika yürütürseniz iki taraf da zarar görür. l Dış politikada aslolan ülkelerden kopmak değil kucaklamaktır. Terörün belgesi var Kemal Kılıçdaroğlu, Irak’ta El Maliki’yle görüşürken ‘Türkiye teröre destek veriyor’ iddiası gündeme geldi. Kürt Konferansı’na müdahale sinyali geldi UTKU ÇAKIRÖZER ‘Kürt kardeşlerimizle çözeceğiz’ BAĞDAT Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Faleh Feyyaz, AKP hükümetinin Irak’ın içişlerine karıştığını ileri sürerken Türkiye ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında yapılan anlaşmaları da tanımayacaklarını belirt ti. Feyyaz, Erbil’de yapılacak Kürt Ulusal Kongresi’ni de Irak’ın egemenlik ve bağımsızlığına yönelik bir tehdit görmeleri halinde “müdahale” edebileceklerini duyurdu. Irak makamları Türkiye’nin teröristlere destek verdiğine ilişkin ellerinde belge olduğu iddiasını da CHP heyetine iletti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün Irak Başbakanı Nuri el Maliki ve Güvenlik Müsteşarı Feyyaz ile görüştü. Maliki görüşmesi sırasında, Irak Başbakanı’nın heyetinde yer alan savunma ve güvenlik konularıyla yakından ilgili bir yetkilinin, “Türkiye’nin Irak’taki teröre destek verdiğine ilişkin elimizde belgeler var. Bunları Türk Dışişleri ile de paylaştık” iddiasını gündeme getirdiği öğrenildi. Ulusal Güvenlik Müsteşarı Feyyaz da, “Biz Türkiye’ye koca bir işbirliği kapısı açıyoruz. Ama onlar kapı yerine pencereden, bacadan girmeye çalışıyorlar” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Yunus Demirer ise Cumhuriyet’e “Terör destek iddiaları doğru değil, Ankara’ya verilen böyle bir belge de yoktur” dedi. Kürt Ulusal Kongresi’ne uyarı Feyyaz: Mezhepsel hesaplara girmeyin rak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Faleh Feyyaz, Türk basın kuruluşlarının mensuplarının sorularını yanıtlarken şu açıklamaları yaptı: Türkiye ile Irak hükümetleri arasındaki sorun nedir? Biz herhangi bir ülkenin iç işine karışmayız. Aynı şekilde yabancı güçlerin de ülkemize müdahale etmemesini arzularız. Her ülkenin egemenliğine saygı gösterilmesi gerekir. Başbakan ve diğer yetkililerin verdikleri demeçler duygusal olmamalı, ilişkileri geliştirecek şekilde olmalıdır. Tarık Haşimi (Türkiye’nin sığınma izni verdiği eski Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı) krizi, izlenen bu siyasetin bireysel bir sonucudur. Irak’a bir meydan okumadır. Biz Türkiye’den Irak’a ve onun yargısına saygı duymasını bekleriz. Türkiye Irak’ta herhangi bir sorunun tarafı olmamalıdır. Biz Türk yargısı tarafından mahkum edilen birini kucaklasak Türkiye ne tepki verirdi? Türk hükümetinden şunu istiyoruz. Daha önce olduğu gibi tüm Irak halkı ile aynı ilişkiyi kursun. İdeolojik ya da etnikmezhepsel hesaplara girmesin. Eğer siz bu siyasi çerçeveyi tanımazsanız o zaman ilişkilerimiz bozulur. Ben de kendime özgü yöntemlerle yanıt veririm. Kılıçdaroğlu, Irak’ta sorunlar yaşayan işadamlarıyla da bir araya geldi. İş adamlarının sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu’na çeşitli hediyeler verildi. Atatürk ve laiklik vurgusu Anlaşmaları kabul etmeyiz Türkiye ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında petrol ve doğalgaz anlaşmaları söz konusu... Türkiye’nin Irak anayasasına saygı çerçevesinde hareket etmesini bekliyoruz. Türk hükümetine o anlaşmaları kabul etmediğimizi ve karşısında olduğumuzu anlattık. Irak anayasasında doğal kaynakların kullanım ve yönetimi federaldir diye madde var. Enerji anlaşmalarının merkezi hükümetin ortaklığıyla yapılması gerekir. Irak’ın komşuları da buna bağlı olmalı. Irak’ın egemenliğine zarar getirecek bütün anlaşmalara karşıyız. Bölgesel Kürt Yönetimi de Türkiye ile özel ilişki kurmak istiyorsa, bunu Irak anayasası çatısı altında yaparlarsa biz olumlu bakarız. Erdoğan’a açık eleştiri yok I ‘Türkiye çok değişti’ Türkiye’nin değişen politikası nedir? Sünnilerin tarafını mı tutuyor? Türkiye’nin politikası birkaç yıl ön cesine göre çok değişti. Bazen şaşkınlığa uğruyoruz. Mesela eskiden Türk hükümeti “Kürdistan bölgesi” demezdi, “Kuzey Irak, Irak’ın kuzeyi” derdi. Şimdi bir bakıyorsunuz Irak’ı kenara bırakarak doğrudan kuzeyle ilişkilere giriyorlar. Sünniler Iraklı kardeşlerimizdir. Bölgeyi mezhepçi temel üzerinde görmek, hem Türkiye hem Irak’ın zararınadır. Bunlar normal bir devletin çalışmasıyla uyuşmaz. Irak’taki Türk firmalarının yaşadığı sıkıntıların gerekçesi nedir? İki devlet arasında ilişkiler olumlu gitse yansıması da olumlu olacak. Ama biri diğerine müdahil olduğunda buna karşılık bazı hassasiyetler doğuyor. Bu da doğal. Bir taraf müdahale ettikçe bu sorunlar büyümekte. Türk yetkililer kendilerinde “Ben Irak’ta şunun yanında yer alayım” deme hakkını görmemelidir. Neden Türkiye’yi eleştirdiğiniz gibi İran’ı da eleştirmiyorsunuz? İran ile birçok sorunumuz olmasına rağmen aramızda doğrudan diyalog var. Ayrıca İranlı bir yetkiliden içişlerimize müdahale demeci görmedik. Duygusal davranmıyorlar. Ama Türk yetkililerin davranış ve demeçleri sorumsuzca. Aslında Türkiye iki üç yıl önce böyle değildi. Ama taraf tutmalar olunca hassasiyetler doğuyor ortada. Irak’ın tüm kesimlerinin yanında yer almıyorlar. Suriye konusunda Irak’ın düşüncesi nedir? Türkiye hükümeti ile yaşadığımız sorunların içinde Suriye meselesi de yer almakta. Türk hükümetinin izlediği politika terör örgütlerini ortaya çıkarıyor. Bizim için de rahatsızlık verici. Beşşar Esad’ı ne pahasına olursa olsun devirmeye çalışmak için terör örgütlerini desteklemek akıllıca değil. El Kaide’yi kullanarak Esad’ı yok etmeye çalışmak, tüm bölgeyi yok etmek anlamına gelir. Belli bir siyasi amacı yerine getirmek için terör örgütüyle işbirliği içine gitmek kabul edilemez bir şey. Bu Irak için de Türkiye için de tehlikelidir. Esad devrilecekse bunu Suriye halkı yapmalıdır. Eskiden Suriye hükümeti ile bizim de anlaşmazlıklarımız vardı. Ancak biz şimdi çıkarımızı hesaplarken Esad’ın alternatifi El Kaide mi, diye soruyoruz. Teröre dayalı devlet çıksın istemeyiz. Bu konu uzun süredir Türkiye’deki kardeşlerimizle anlaşmazlık konusu. Çok söyledik ama Türk tarafında bir sabit görüş oluşmuş durumda. timi Suriye’nin kuzeyine müdahale edecek mi? Kuzeydeki arkadaşlarımızın bize verdiği mesaj, oradaki harekete destek verecekleri yönünde. Suriye Kürtlerinin teröristlere karşı verdiği mücadeleye destek verecekler. Ancak Irak politikası olarak biz Suriye’ye girilmesine karşıyız. Çözüm süreci konuşulmadı Maliki: Bu Bahar değil Fırtına MalikiKılıçdaroğlu görüşmesinde Irak Başbakanı, Suriye ve Mısır’da yaşanan gelişmeleri değerlendirirken “Bu yaşanan ’Arap Baharı’ değil ’fırtına’. Hem de sizi, bizi ve bölgeyi etkileyen bir fırtına. Bu fırtınadan kurtulmak ancak Türkiye, Suudi Arabistan ve Irak arasında işbirliği ile mümkündür” önerisinde bulundu. CHP’nin Irak ziyaretinin AnkaraBağdat ilişkilerinin normalleşmesine katkı sağlaması ümidini taşıdığını da belirten Maliki şu mesajları verdi: “Türkiye ve Irak halklarının dostluğu çok önemli. Irak’ın kapıları Türkiye’ye ardına kadar açık. Yeni ilişkiler istiyoruz. Bu yeni ilişki içişlerine karışmama ve karşılıklı saygı ilkelerine dayanmalı. Türk işadamlarıyla daha fazla iş yapmak istiyoruz.” Kılıçdaroğlu da görüşmede Irak’taki Türk iş insanlarının sorunlarının çözümü ve yeni ihaleler alabilmeleri için çaba harcadı. Bağdat Metrosu, yeni havaalanları yapımı ve petrol sektöründeki yatırımların Türk şirketlerine verilmesini istedi. Görüşmede Irak hükümeti ile CHP yönetimi arasında bir irtibat kanalı oluşturulması kararı alındı. Maliki bunun için yatırım bakanını görevlendirirken, CHP’den de Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak görevlendirildi. Bu iki isim CHP heyetinde yer alan Türk iş insanları ile dün akşam bir toplantı yaptı. ‘Konferans’a müdahale edebiliriz’ Erbil’de düzenlenecek Kürt Ulusal Konferansı hakkında ne düşünüyorsunuz? Kültürel, sosyal haklar alanında bir toplantı olacaksa olabilir. Ancak egemenliğimize zarar verecekse, tehlikeye düşürecekse müdahale ederiz. Bölgesel Kürt Yöne Çok küçük bir grup çekildi Türkiye PKK’nin çekilme sürecini sizle konuştu mu? Bu konu Türk hükümeti ile görüşülmedi. Biz ilke olarak barış getirecek her türlü çözüme açığız. Ama bir temas olmadı. Biz kendilerine görüşümüzü dile getirdik. Onlar da “Türkiye’den çıkışlar olacak” diyorlar. Biz Irak’a kendi onayımız olmadan herhangi bir silahlı grubun girmesine karşıyız. Kuzeydeki bölgesel yönetimin görüşü de bu yönde. Biz sorunun çözülmesi için anlayış gösteririz ama Irak’ın da onayının olması gerekir. ‘Metroyu Türklere yaptırın’ Sınırınızdan içeri giren PKK’li sayısı nedir? Gözle görülür bir çekilme var mı? Hayır. Çok çok küçük bir grubun girişi dışında öyle büyük bir çekilme yok. Bu giriş çıkışlar zaten her zaman olan şeyler. Obama’nın odası Kılıçdaroğlu’nun Bağdat’ta üst düzeyde protokolle kabulü ABD Başkanı Obama’nın kaldığı odanın tahsisiyle sürdü. Kılıçdaroğlu, Obama’nın Bağdat’ta kaldığı Devlet Konukevi’nde misafir edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle