19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE 4 HABERLER Emniyet müfettişlerinin, otoparkta göstericileri dövenlerin kimliklerini saptayamadıkları ortaya çıktı Süheyl Batum Oyun Bozan mı? AKP Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Mehmet Ali Şahin yeni anayasa çalışmalarında, başlangıçta ortaya koydukları hedefin oldukça gerisinde olduklarını, 170 civarında madde üzerinde çalışmalarına rağmen mutabakat sağlanan madde sayısının 59 olduğunu belirttikten sonra, bir hafta önce uzlaşılan madde sayısı 60 iken bunun hafta içinde 59’a düştüğünü, sorumlusunun da CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum olduğunu söylüyor... Prof. Dr. Süheyl Batum, ülkemizin önde gelen anayasa hukuku hocalarından biridir. Kendisi siyasete atılmadan, parlamentoya girmeden önce Galatasaray ve Bahçeşehir üniversitelerinde anayasa hukuku dersleri vermiş, bu iki güzide eğitim kurumunda, dekanlık ve rektörlük gibi yönetim görevleri de üstlenmiştir. Mehmet Ali Şahin’in açıklamalarına bakarsanız, Süheyl Batum, Uzlaşma Komisyonu’nun yeni anayasa üzerinde anlaşmasının önündeki en büyük engeldir. Yani Sayın Şahin’in açıklamalarına baksanız, Süheyl Batum olmasa, TBMM Uzlaşma Komisyonu’nda partiler anlaşacaklar, üzerinde anlaşılan metin Genel Kurul’a gidecek, orada yeterli çoğunluğu elde ederse yürürlüğe girecek ya da halkoylamasına sunularak kabul edilecek, demokrasi sorunlarımız böylece çözülecektir. HHH Oysa hiç de öyle değildir. Her şeyden önce bir yanlışı düzeltelim. Anayasalar şeklen ülkelerin demokratik yapılarının senetleri de olsalar, fiilen demokrasinin nedeni değil, sonucudurlar. Yani ülkede, doğru dürüst bir anayasa olduğu için demokratik kurumlar ve demokrasi uzlaşma kültürü oluşmaz, tam tersine bu kurumlar ve kültür oluştuğu için doğru dürüst anayasalar olur. Bu Meclis’in yeni bir anayasa yapıp yapamayacağı, kurucu irade olup olamayacağı kurucu iradede bulunması gereken özelliklerin neler olması gerektiği konularının tartışılmasını bir yana bırakalım. Ama kuvvetler ayrılığı ilkesini ayaklar altına alıp yargıyı yürütmenin sultasına sokan, bedava eğitim isteyenleri terörist olarak niteleyen kafaların çoğunlukta olduğu bir yerde oluşturulan metnin temel yasa olabileceğini, ama çağdaş anlamda bir anayasa olmayacağını görmemek mümkün değil. Bu koşullar altında şu anda toplanmakta olan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda oynanan oyuna gelince: Bu komisyondan da, bu Meclis’ten de uzlaşmayla bir anayasa çıkmayacağını herkes biliyor. Ama kimse oyun bozanlık etmiş olmamak için masadan ilk kendi kalkmış görüntüsü vermek istemiyor. Bu arada AKP de “Ben uzlaşmak için elimden geleni yaptım, ama onlar uzlaşmadılar” deyip kendi hazırladığı metni, TBMM’den yeterli çoğunlukla geçirip halkoylamasıyla kabul ettirmeyi planlıyor. HHH Bu konuda görüşünü sorduğum değerli anayasa hukuku hocalarından, emekli Anayasa Mahkemesi üyesi Prof. Dr. Fazıl Sağlam, yeni anayasa hazırlanması çalışmalarına kendisini de davet eden Sayın Cemil Çiçek’e iki yıl önce gönderdiği yanıtı tekrarlamakla yetindi. Şunları söyledi Fazıl Sağlam: “Bu davet 2007 veya 2010 anayasa değişikliklerinden önce gelmiş olsaydı, kesinlikle kabul ederdim. Meclis Başkanı’nın girişiminin iyi niyetli olduğuna da yürekten inanıyordum. Ancak anayasa gelişmeleri açısından belirleyici bir nitelik taşıyan, bu anlamda başkanlık ya da yarı başkanlığa geçişin altyapısını oluştracak ‘güçler ayrılığı’ ilkesini zedeleyen, yargı gücünü yürütmenin etkisi altına alan anayasa değişikliklerinin ciddi bir otokritiği yapılmadığı ve o günkü eğilime ve çoğunluğa sahip bir Meclis yapısı içinde yürütülecek çalışmalardan farklı bir sonuç doğabileceğine inanmadığım için davete olumlu yanıt veremedim.” Acaba bu savlara karşı ne buyurur Sayın Mehmet Ali Şahin? Evet aslında ortada bir maskeli balo var ve Süheyl Batum’un bozduğu oyun da bu. Zaten Süheyl Hoca’nın içtenliği hep güvenilir ve sağduyusu da hep sağlamdı. Haber Merkezi Antalya’da Gezi Parkı eylemlerine katılan biri kız 3 üniversite öğrencisini büyükşehir belediyesi kapalı otoparkı içinde döven 17 polisle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişleri tarafından hazırlanan raporda, kamera görüntülerine karşın kimlik tespiti yapılamadığı ortaya çıktı. Hurriyet.com.tr’de yer alan habere göre, Gezi Parkı eylemlerine destek veren 3 protestocu genci büyükşehir belediyesi kapalı otoparkı içinde döven 17 polis ile Çallı semtinde 3 Haziran sabahı yaşanan protestolarda demir çubuk, sopa ve taşlarla müdahale eden polislerle ilgili soruşturma tamamlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen 2 müfettiş, iki ayrı olay Polis olunca teşhis zor! Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişleri Antalya’da Gezi Parkı protestoları sırasında otoparkta öğrenci döven eli sopalı polisleri kamera kayıtlarından teşhis edemediklerini açıkladı. Müfettişlere yardım eden ‘uzmanlar’a göre yandaki görüntüden teşhis mümkün değil. la ilgili ifade ve deliller ışığında geniş bir rapor hazırladı. Müfettişler Ankara’ya dönüş yaparken, üniversite öğrencileri B.Ö, E.S.O. ve İ.A’yı tekme, tokat ve coplarla döven polislerin kimlik tespitlerinin yapılamadığı ortaya çıktı. Dayak görüntülerine ilişkin uz manlar tarafından hazırlanan raporda ortamın karanlık, kameranın sabit olduğu ve görüntü kalitesinin düşüklüğüne vurgu yapıldı. Ayrıca görüntüleri büyütme işlemi esnasında dağılma olduğu için görüntüden fotoğraflamanın da mümkün olmadığı be lirtildi. Raporun sonuna ise “Görüntüden kimlik tespiti yapılamamıştır” ifadesi eklendi. Uzmanlar, bundan sonraki süreçte dayak görüntüsünün Ankara’da bulunan EGM Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderilmesinin istenebileceğine, burada ya pılacak incelemede dayak görüntüsü tespit yapılabilecek düzeye getirilebilirse fotoğraflı karşılaştırmaları yapılarak kimlikleri belirlenen memurların soruşturma dosyasına dahil edilebileceğine dikkat çekiyor. Bu süreç devam ederken, Antalya Vali Yardımcısı Fuat Ergün başkanlığında toplanan kurulun, hazırlanan rapor ışığında kimlik tespiti yapılabilen polisler hakkında karar alacağı belirtildi. Eğer rapor içeriğinde rütbesi başkomiserin üzerinde bir memurun ismi yer alırsa, dosyanın EGM Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edileceğine dikkat çekiliyor. Suç işlediği tespit edilen polislere verilecek cezada raporun netice ve kanaat kısmında yer alan ifadeler de büyük önem taşıyor. Gümüşsuyu’nda polis şiddetini yaşayan Adalet Yürüyüşçüleri suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor ‘Adım atmamız bile korkutuyor’ u Antalya’da başlayan Adalet Yürüyüşü sırasında pek çok ilde tacize uğrayan eylemciler, İstanbul’da polis şiddetini en acımasız haliyle yaşadı. “Adalet Yürüyüşü Grubu” üyeleri, ‘’Bir arkadaşımız sara krizi geçirmeye başlayınca ‘ölüyor’ deyip bizi bıraktılar. Kasklarını çıkarıp kaçtılar’’ dedi. HİLAL KÖSE Kürkçü, göreve davet etti: ten, validen, ‘vekil de olsa’ dağıtın emri almışlar. Gözümün ortasına, bütün vücuduma gaz sıkıldı.” Antalya’dan başlattıkları yürüyüşü, Gezi Parkı’nda bitirmek isterken beklemedikleri bir müdahaleyle karşılaşan eylemciler tepkili. Bu kadar sert tutum beklemediğini söyleyen Kadir Canbek, “ İstanbul’a 6 kişi geldik, Gümüşsuyu’nda destek verenlerle birlikte 1520 kişiydik. Bir anda etrafımızı 300400 polis sardı. Ablukaya aldılar. Biz de kaldırıma oturduk. Kaldırıma oturmanın suç olduğunu da dün (önceki gün) öğrendim. Aramızda 1 metre bile yokken hamam böceğine sıkar gibi biber gazı sıkmaya başladılar. En son 5 kişi kalmıştık. Tekmeleyerek merdivenlerden aşağı attılar. Bir arkadaşımız sara krizi geçirmeye başlayınca ‘ölüyor’ deyip bizi bıraktılar. Kasklarını çıkarıp kaçtılar. Tekmelendim, iki üç kez merdivenden fırlatıldım” dedi. Taksim İlk Yardım Hastanesi’nden darp raporu aldıklarını ancak raporun kendilerine verilmediğini de söyleyen Canbek, “Bu bir halk yürüyüşüydü. Sadece adım attık. Adım atmanın devleti bu kadar korkutacağını bilmiyordum” diye konuştu. Düzce’den yürüyen Ümit Erten şunları anlattı: “Türkiye’de adaletin hiç olmadığını İstanbul’da kendi gözlerimizle gördük. Hayal kırıklığı yaşadık. Sağ kolumda zedelenme var. 10 santimden, 5 santimden hepimize biber gazı sıkıldı. Ben 52 yaşındayım ve kalp hastasıyım. O saldırı insanların adalet arayışına yapıldı.” Yürüyüşe İzmit Eşme’den katılan Oktay Yalçın ise “Yolda da birçok şeyle karşılaştık ama insanlarımızın ne kadar bilgisiz bırakılmış olduğunu görünce sarsıldık. Polisler tarafından durdurulduk. Ankara Kazan’da GBT sorgulamasından geçirildik, yürüyüş iznimizin olup olmadığını sordular. Anayasal hakkımız olduğunu belirttik, ‘Anayasa belgeniz var mı’ diye sordular. Yolculuk boyunca bizimle belli bir süre yürüyen toplamda 50’ye yakın arkadaşımız var. Herkes için adalet şiarıyla yürüdük” diye konuştu. Gezi Parkı Direnişi’nde öldürülenler dahil ülkedeki tüm yargısız infaz mağdurları için Antalya’dan İstanbul’a yürüyen “Adalet Yürüyüşü Grubu” üyeleri, önceki gece Gümüşsuyu’nda yaşadıkları polis şiddeti nedeniyle suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Eylemcilere destek vermek isterken yoğun biber gazına maruz kalan BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, savcılığa şikâyette bulunacak. Ortada müdahaleyi gerektiren bir durum olmadığını belirten Kürkçü, şunları söyledi: “Gümüşsuyu’nda yolları kesilince oturdular. Çevik Kuvvet, toplam 2030 kişilik bir topluluğa saldırdı. Şiddet yoktu, polise direnen, bağıran yoktu… Barışçıl bir eylem vardı. Kıyıcı bir müdahale oldu. Bence, hükümet Cemil Çiçek (ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Adalet Yürüyüşü”ne katılanlar arasında yer alan ve önceki gün kü polis müdahalesinde gazdan etkilenen BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Kürkçü, Taksim’de, “Adalet Yürüyüşü” başlatanlarla birlikte saldırıya uğradığını belirterek, “Buradan Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i milletvekillerine karşı girişilen, kamu görevlileri eliyle gerçekleştirilen bu tür saldırılara karşı etkin bir ta neden suskun? 6 kişi geldik Anayasa sordular vır almaya davet ediyorum. Ancak bu konularda Meclis başkanımızın sesini çok fazla duyamıyoruz. Görev ve yetkisini kötüye kullanan Emniyet yetkililerinin sesleri ve güçlerinin Meclis başkanından daha fazla olması aslında Türkiye’deki iktidar pratiğinin de çok somut görüntüsü” dedi. Başbakan Yardım cısı Bekir Bozdağ’ın, Hacıbektaş’ta uğradığı saldırıyı anımsatan Kürkçü, bu saldırıyla, kendisine yönelik saldırı arasında hiçbir fark olmadığını ifade etti. ALİ’NİN KATİL ZANLISI: BEN POLİSE YARDIM ETTİM, ÖLDÜRÜCÜ DARBEYİ ONLAR VURDU Yurt Haberleri Servisi Gezi Direnişi sırasında Eskişehir’de üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesi soruşturmasında tutuklanan 5. zanlı olan pideci Ebubekir Harlar, mahkemedeki ifadesinde eli sopalı kişilerin sivil polisler olduğunu belirterek “Biz devletin polisine yardım etmek istemiştik” dedi. Harlar’ın ifadesine Radikal gazetesi ulaştı. Harlar, olay günü gösteriler nedeniyle Sanayi Sokak’taki Harman Ekmek Fırını’na girip beklediğini, fırına polislerin de girip çıktığını söyledi. Harlar, görüntülerdeki eli sopalılar için ise “Bildiğim kadarıyla sivil giyimli polis memurlarıydı” dedi. Harlar, “Bir polis ‘Geleni yakalayın’ diye bağırdı. Birinin fırının sahibi olduğunu düşündüğüm, diğer ikisini ise fırında gördüğüm kişiler şahsa hamle yaptı. Ben de şahsın ayağına çelme takarak düşürdüm ancak vurmadım. Ben ‘devletin polisine yardım edeyim’ diye hamle yaptım. Fırındaki üç kişi vurdular. Bunun üzerine erkek şahıs bir süre yerde yattı. Hızlı adımlarla yerde yatan şahsa doğru yürüyen ve üç dört tekmeyle şahsın başına vuran kişi, bize ‘Yakalayın’ diyen sivil giyimli polisti. Polis öldürücü nitelikteki tekmeleri vurduktan sonra yerde yatan şahıs ayağa kalkarak kaçtı” diye konuştu. ESKİŞEHİR’DE ÖĞRETMEN AVI MEB sonunda ‘suçluyu’ buldu SİNAN TARTANOĞLU Hükümet, şiddet mağduru AKP’li olunca insan haklarını hatırlıyor BURSA’DA 55 KİŞİYE DAVA Gezi Direnişi’ne 9 yıl istemi LEVENT GENCELİ Bozdağ’a yumruk, yasa değiştirtiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a Hacıbektaş’ta atılan yumruktan yasa değişikliği de çıktı. Saldırgan Hüseyin Satı’nın tahliye edilmesine ısrarla karşı çıkan Bozdağ, AKP’nin önceki günkü kuruluş yıldönümü resepsiyonunda tahliye kararı nedeniyle hâkimleri eleştirip, 3. yargı paketinin değiştirilebileceği sinyalini, “Birtakım eksiklikler varsa o eksiklikleri giderici adımlar atmak, yanlışlar varsa bu yanlışları düzeltmek elbette parlamentonun görevidir” açıkla BURSA Gezi Direnişi’ne destek vermek için Bursa’da düzenlenen eylemde gözaltına alınan 55 kişi hakkında 3 ile 9 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bursa Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 55 kişi hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmak”, “Görevi yaptırmamak için direnmek” ve “Kamu malına zarar vermek” suçlarından 3 yıl ile 9 yıl arasında hapis cezası istendi. 55 sanık, önümüzdeki günlerde Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak. masıyla verdi. 3. yargı paketinin değiştirilebileceğine ilişkin daha kesin açıklama ise AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik’ten geldi. Çelik, önceki gün bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Bozdağ’a yumruk atan Hüseyin Satı’nın 3. yargı paketindeki düzenlemelerle serbest bırakılması ile ilgili olarak “Onun serbest bırakılmasına sebebiyet veren 3. yargı paketini AKP çıkardı, evet doğru. Kamu vicdanını rahatsız eden bazı suçlarla ilgili olarak 12 yıl sınırları vardı. Bunu biz çıkardık. Ama bu hadi se şunu gösterdi. Bunun gözden geçirilmesi gerekiyor” dedi. Bu konuyu Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile de görüştüğünü kaydeden Çelik, Ergin’in kendisine “Biz birkaç yılda bir uygulamalarda karşılaştığımız problemlerle ilgili olarak çalışmalar yapıyoruz. Bunun uygulamalarından doğan bazı eksiklikleri, problemleri her yasama döneminde gözden geçiriyoruz” dediğini aktardı. Çelik, “Ceza Kanunu’nda da bu ve bezeri bazı sıkıntılar var. Bunlar önümüzdeki süreçte düzeltilebilir” ifadelerini kullandı. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Gezi Parkı olaylarına destek veren öğrenci ve öğretmenlere ulaşabilmek için üzerinde “titizlikle” çalıştığı, öğrencilerin ve öğretmenlerin Twitter ve Facebook hesaplarını incelediği, Emniyet’ten alınan dosya ve görüntülere başvurduğu, öğrencileri “ispiyonculuğa zorladığı” Gezi soruşturmasında, iki ayın sonunda bir sonuca ulaştı. Eğitim Sen’in Gezi protestolarına destek çağrısı uyarınca, 45 Haziran ve 17 Haziran tarihlerinde Eskişehir’de düzenlenen protestolara katılan Odunpazarı Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Matematik Öğretmeni Ali Paşa Şanlı’ya ceza yağdı. Öğretmen Şanlı hakkında önce, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 27 Haziran’da soruşturma açıldı. “Görevi yaptırmamak için direnme, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme, yönetme ve bunların hareketine katılma” gerekçesiyle açılan soruşturma sonucunda Şanlı, 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdür Vekili Kenan Tuğan, 12 Ağustos’ta Eskişehir Valiliği’ne yazdığı yazıda, öğretmen Şanlı hakkında Eskişehir MEB müfettişlerinin başlattığı incelemenin devam ettiğini belirtti. Tuğan, hakkında yürütülen adli soruşturmanın selameti açısından öğretmen Şanlı’nın görevden uzaklaştırılmasını istedi. Talep, Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesi olayında adı sık sık adı duyulan Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna tarafından onaylandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle