23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 AĞUSTOS 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Gemide yaşamını yitiren işçinin babası Nedim Balcı... İş güvenliği Müebbet Müebbet, müebbet, müebbet... Ne demektir bilir misiniz? Ömür boyunca zindandan çıkmamak... Eskiden “idam” vardı. En kolay işti, adamı yakalarsın, iyi kötü yargılarsın, sonra işini bitirirsin... Çoktandır idam görmüyoruz. Uygarlaşmışız da ondan mı? İnsana sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü arttı da ondan mı? Hiçbir şey değişmedi. İdam mahkumları artık yok. Müebbet hapiste yatanlar var. Hem de o kadar çok ki... Ne yapmış ne etmiş de müebbet hapse mahkum olmuş. O kadar çok müebbetliğe mahkum olanlar var ki? Herkes bu sözcüğün anlamını öğrendi. Zamanla yeni şeyler öğreniyoruz. Yasalar yetmiyor. Yenilerini hazırlamak, toplumu daha da korkutmak... “Korku dağları bekler” derler, şimdilerde korkmak, kaçınılmaz oldu. Her gün gazete başlıklarına bakın. İçlerinde iyi, olumlu bir ses çıkaran var mı? Hep halkın özgürlük arayışlarını sopalarla, bilmem nelerle ezmek. İktidarlar böylece yetki sürelerini uzatacaklarını sanırlar. Oysa her zulüm, her acı, her kaba davranış toplumda yeni düşmanlıklar yaratır. Müebbete ya da uzun yıllara mahkum olanlar kimler? Başta Genelkurmay Başkanı, sonra generaller, aydınlar, aydınlıktan, çağdaşlıktan yana olanlar. Balbay’lar, Özkan’lar, Hilmioğlu’lar, Perinçek’ler... Türkiyemiz bir türlü yerli yerine oturmuyor. Bırakmıyorlar huzura kavuşmasını. Tam her şey iyi, düzgün, yararlı, olmuş diyemiyoruz. Hep bekliyoruz acı haberleri... Sanki kapımız çalınacak, birkaç görevli yakamıza yapışıp bizi bir yerlere götürecek. Ya bir savcının dileğidir ya da iş becermeyi seven sıradan bir görevlinin özel davranışıdır. Zamanla yanlışlıklar ortadan kalkacak sandım. Ülke sağlam yasalarla yönetilirse... Müebbet, müebbet... Son zamanlarda dilde hep bu söz. Ağır ceza mahkemeleri gide gide sıkıyönetim mahkemelerine benzedi. Aynı davranış, aynı tutum, hatta daha fazlası. Oysa toplum eski düzenini sürdürmekte. Olağanüstü bir korku bir umutsuzluk yok gibi. Ama müebbet sözleri günden güne dillerde... Müebbet demek ölünceye kadar... Önce sözcüklerden şu “müebbet”i çıkartalım. Yerine daha uygun bir söz yakıştıralım. Her toplum olayında boşuna hatırlatılacak bu çirkin sözden bir an önce kurtulmaya bakalım. Müebbetin yerini müebbet olarak tarihe gömelim. masraf görülüyor MAHMUT LICALI Alman polisi Türk’ü copla bayılttı Dış Haberler Servisi Almanya’nın Duisburg kentinde oturan Trabzonlu Albayrak ailesi, bir yakınlarını uğurlamak için gittikleri KölnBonn Havalimanı’nda Alman polisinin şiddetiyle karşılaştı. Alman polisi tarafindan tartaklanan Yaşar Albayrak (51), başına aldığı cop darbesiyle bayılıp yere yığıldı ve ardından hastaneye kaldırıldı. Olay amatör kamerayla kayıt edildi. Albayrak, yaptığı açıklamada, “Havalimanının ortasında polis dayağı yedik. Bunun neresi demokrasi. İşveren durumdayım ve bu memlekete bir sürü vergi veriyorum. Hukuki yollardan mutlaka hakkımızı arayacağız” dedi. ANKARA LİMTERİŞ Genel Başkanı Kamber Saygılı olayın iş kazası değil, cinayet olduğunu belirtti. Saygılı, Türkiye’de iş güvenliği tedbirlerinin bir masraf olarak görüldüğü için işçilerin yaşamının kıymetli olmadığını belirtti. DİSK’e bağlı LİMTERİŞ’in Genel Başkanı Kamber Saygılı, söküm amacıyla tesise getirilişi sırasında geminin su alan makine dairesindeki su boşaltma işlemlerinde ihmal üzerine ihmal yapıldığını ifade etti. Kamber; Doğan Balcı ve Davut Özdemir’in zehirlenerek hayatını kaybettiği olaydan bir gün önce su tahliye pompasının arızalı olduğunu ve işçilerin dumandan etkilendiğini ifade etti. Pompanın arızalı olmasına karşın ertesi gün tekrar çalıştırıldığını, asıl görevi bekçilik olan Doğan Balcı’nın işlemin hızlı yapılması için makine dairesine çağrıldığını kaydetti. Kamber, asıl görevi söz konusu tesiste bekçilik yapmak olan Balcı’nın zorla çalıştırıldığını, pompanın arızalı olduğunun bilinmesine karşın hiçbir tedbir alınmadığına işaret ederek, “Bu olayın iş cinayetlerinden hiçbir farkı yok” dedi. Liman işçilerinin zor şartlar altında çalıştırıldığını ifade eden Saygılı, yılda 100’ü aşkın işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini ifade etti. ‘Kaza değil, cinayet’ Olayın kamuoyunda kaza olarak yer aldığını ifade eden Saygılı, “Bu olay bir iş kazası değil, bir cinayettir” dedi. Gerekli tedbirlerin alınması ve iş güvenliğinin sağlanması halinde iş kazalarının asgari düzeye çekilebileceğini söyleyen Saygılı, “Türkiye’de iş güvenliği tedbirleri bir masraf olarak görülüyor... Maalesef işçi hayatının hiçbir kıymeti yok. İş güvenliği masraf olarak görülünce de bu tür kazalarda insanlar hayatlarını kaybediyor ya da meslek hastalıkları ortaya çıkıyor” dedi. Ölümüne söküm YUSUF ÖZKAN İZMİR Aliağa Gemi Söküm Tesisleri, hafta sonu yaşanan “Aşk Gemisi” kazasındaki ölümlerle bir kez daha gündeme geldi. Son 8 ayda 6 işçinin yaşamını yitirdiği, çok sayıda çalışanın sakat kaldığı tesislerin yeniden yapılandırılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yapılan çağrıların sonuçsuz kaldığı vurgulanıyor. Sendika çatısı altında örgütlenmek isteyen çalışanların, söküm bölgesine girişine izin bile verilmediğine dikkat çekiliyor. 80’li yıllarda televizyonlarda yayımlanan “Aşk Gemisi” dizisiyle tanınan “Quail Cruises” gemisinin sökümü sırasında Doğan Balcı ve Davut Özdemir adlı işçiler su tahliye pompasından çıkan gazdan zehirlenerek yaşamını yitirmiş, 7 işçi de hastaneye kaldırılmıştı. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde son ölümler, daha önce yaşananları, bir kez daha gündeme getirdi. Tesislerde son 8 ayda 6 işçinin yaşamını yitirdiğini, onlarcasının yaralandığını anımsatan Aliağa Demokrasi Platformu Sözcüsü ve EğitimSen Temsilcisi Ahmet Tüfek, söküm tesisleri Kölelik koşulları sahiplerinin ölümlerden ders almadığını söyledi. Tüfek, geçen nisan ayında yaptıkları eylemle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı göreve çağırdıklarını, ancak bugüne dek herhangi bir adım atılmadığını vurgulayarak “Bu iş cinayetleri, dünyanın en iyisi denilen, örnek gösterilen ama her türlü kuralsızlığa ve ihlale göz yumulan gemi söküm tesisleri patronlarının, ortaçağı aratmayan ilkel kölelik koşullarını dayatması sonucu gerçekleşiyor. Biz, ne gemi mezarlığının işçi mezarlığı olmasını ne de Aliağa’nın dünyanın çöplüğüne dönüşmesini istiyoruz” diye konuştu. Son olayda yaşamını yitiren işçilerin, gemi söküm şirketi sahibinin köyünden olduklarına dikkat çeken Tüfek, “İşçilerin neredeyse tamamı Yozgat ve Sivas’ın köylerinden. O nedenle kolay kolay patronlarından şikâyetçi olamıyorlar. Yaklaşık bir yıl önce bölgedeki işçileri sendikalı yapma girişimleri oldu. Ancak sendikaya geçenleri söküm bölgesine bile sokmadılar” dedi. Tüfek, ölümlere karşın yaşanan duyarsızlıkları, ilçede yapacakları eylemle bir kez daha protesto edeceklerini de söyledi. l Aliağa’da son sekiz ayda altı işçi öldü. Tehlikeli koşullarda çalışan işçiler, işverenin umurunda değil. Sendikalaşmak isteyen işçilere de söküm tesislerinde hayat yok. Sözleşmelilere ‘yolluk’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atamalarının ardından yolluklarını alamadıkları gerekçesiyle idare mahkemesine yaptıkları başvuru reddedilen sözleşmeli öğretmenler, Danıştay’a başvurdu. Danıştay, yerel mahkeme kararının bozulması talebini kabul ederek sözleşmeli öğretmenlere atama nedeniyle yolluk ödenmesini karara bağladı. Karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Hacıbektaş ödülü Erkan’a NEVŞEHİR (Cumhuriyet) Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde 15 Ağustos’ta başlayacak Hacıbektaş Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri kapsamında verilen 20. Hacıbektaş Dostluk ve Barış Ödülü’nün bu yılki sahibi Barış Radyo Yönetim Kurulu Başkanı gazeteci Ali Rıza Erkan oldu. Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, ödülün Anadolu aydınlanmasında önemli katkılar sağlayan Hacıbektaş Veli kültür ve öğretisinin araştırılması ve yaygınlaştırılmasında katkı sağlayan kişilere verildiğini vurguladı. Farklı yaş gruplarından öğrenciler yine aynı sınıflarda olacak Bu yıl da zor geçecek l Eğitim Servisi İlköğretimden mezun olan ve SBS’ye giren öğrencilerin Ortaöğretime Yerleştirme Sistemi ile öğrenci alan okullara kayıt dönemi dün başladı. 16 Ağustos Cuma saat 19.00’da, yedek kayıt dönemi için boş kontenjanlar ve yedek kayıt hakkı kazananlar duyurulacak. Yedek kayıt döneminde, boşalan kontenjanlar için yedek listede yer alan sıradaki öğrenciye kayıt hakkı verilmesi işlemi, 26 Ağustos günü saat 17.00’ye kadar sistem tarafından otomatik olarak yapılacak. 1929 Ağustos tarihleri arasındaki yedek kayıt dönemi içinde, yedek listeden kayıt hakkı kazanan sıradaki öğrencilerin ilanı her gün saat 19.00’da açıklanacak. 26 Ağustos günü saat 19.00 itibarıyla kayıt hakkı kazandığı açıklanan öğrencilerin kayıtları, 29 Ağustos günü saat 17.00’ye kadar devam edecek. Özel Türk ve yabancı okulların birinci ön kayıt dönemi de dün başladı. Özel okulların kayıt takvimi de şöyle: 1. Ön Kayıt Dönemi: 12, 13 ve 14 Ağustos 2013 ön kayıt. 1516 Ağustos 2013 kesin kayıt. 2. Ön Kayıt Dönemi: 192021 Ağustos 2013 ön kayıt. 2223 Ağustos 2013 kesin kayıt. 3. Ön Kayıt Dönemi: 2627 Ağustos 2013 ön kayıt. 2829 Ağustos 2013 kesin kayıt. Son Kayıt Dönemi: 2 Eylül 2013’ten itibaren Özel Okullar Kayıt Komisyonu’nca alınacak karara göre yapılacak. Milliyet’te bir ayrılık daha İstanbul Haber Servisi Milliyet gazetesinde Hasan Cemal, Can Dündar ve Derya Sazak’ın ardından gazetenin Yayın Koordinatörü Tahir Özyurtseven de işten çıkarıldı. Özyurtseven, Abdi İpekçi dahil 20 genel yayın yönetmeni ile çalışmıştı. Demirören Grubu’nun satın almasının ardından Milliyet’ten ayrılan Tahir Özyurtseven, Tayfun Devecioğlu döneminde gazeteye geri dönmüştü. Kayıt maratonu başladı FİGEN ATALAY 20132014 öğretim yılı için 1 milyon 863 bin 230 öğrenci birinci sınıfa kaydedildi. Bu yıl da çok farklı yaş gruplarından öğrenciler, hem birinci sınıfa hem de ikinci sınıfa devam edecek. 4+4+4’lük sistemle başlayan bu uygulama, büyük tartışmalara ve sorunlara neden olmuştu. Milli Eğitim Bakanlığı bunun üzerine bu yıl birinci sınıfları yaş gruplarına göre sınıflara yerleştirmelerinin yapılmasını istedi. Ancak, birçok okulda yeterli derslik olmaması nedeniyle bu mümkün olamıyor. Üstelik bu yıl birinci sınıfların yanında ikinci sınıflarda da aynı sorunlarla karşı karşıya kalınacak. Eski EğitimSen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, yeni yasa tartışılırken 8 yıllık zorunlu ilköğretime getirilen eleştirilerin başında farklı yaş grubundan çocukların aynı oyun ve tuvalet ortamlarını paylaşmaları olduğunu hatırlatarak “Şimdi aynı uygulama kesintisiz ilkokullarda, ortaokullarda ve liselerde devam ediyor. Sakıncalı olduğu ifade edilen uygulamanın sürdürülmesinin hiçbir mantıklı izahı yoktur. Arkasına gizlenecek gerekçe de bulunamamaktadır” dedi. artıyor Çocuk işçiler l Ortaokul ve liseleri örgün olmayan yoldan (açıktan) okumak isteyen çocukların sayısında son 5 yılda büyük artış oldu. Bunun nedenlerinin başında da eğitim maliyetlerindeki artışlarla geçim şartlarının zorlukları geliyor. Aileler, çocuklarını çalışmaya yönlendiriyor. “Çocuk işçi” sayısının giderek arttığını vurgulayan Dinçer, “Çocuk işçi dediğimiz bu uygulama giderek yaygınlaşmaktadır. Bu alanda son birkaç yıla kadar belirgin bir azalma görülmesine karşın son yıllarda bir artış olduğunu gözlemlemekteyiz. Çocuk işçiliğinin en yaygın olduğu alanlar, tarım, hizmetler, tekstil ve ev içi işleridir. Oysa sosyal boyutu gelişmiş ülkelerde 18 yaşın sonuna kadar çocuğun yeri örgün eğitim kurumlarıdır” diye konuştu. Maltepe’ye CHP merceği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Maltepe’de 9 kişinin yaralanmasına neden olan silahlı saldırılar üzerine partisinin milletvekillerini görevlendirdi. CHP İstanbul milletvekilleri Müslüm Sarı, Celal Dinçer ve Mahmut Tanal’dan oluşan ekip Maltepe’de incelemelerde ve çeşitli temaslarda bulunarak halka yönelik saldırıların nedenlerini araştıracak. CHP’liler bugün incelemelerine başlayacak. Erdoğan ve Kaban aynı gün öldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüce Divan’da rüşvet suçlamasıyla yargılanan ve beraat eden eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile Yargıtay Onursal Birinci Başkanvekili Mater Kaban yaşamlarını yitirdi. Yüksek tansiyona bağlı olarak önceki gün ölen Erdoğan, Ankara’da Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Geçirdiği rahatsızlık sonucu Erdoğan ile aynı gün yaşamını yitiren Kaban, Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Özel okul kayıtları 2023’te 23.5 milyon öğrenci Gelecek yılların eğitim açısından “zor” geçeceğini belirten Alaattin Dinçer, 2023 yılında öğrenci nüfusunun üniversite hariç 23.5 milyon olacağını, buna göre programlar ve planlar yapılması gerektiğini vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle